: k ö 2 Düsünüşler 'Egede satış Ankarada ilk okullar için Kültür davamız ve | kooperatifi Köy eğitmenleri Kültür Bakanlığı on sene zarfında bütün köylerimizi okula ve eğitmene kavuşturacak ve bu suretle en büyük davalarımızdan birini gerçekleştirecek olan programını sistemli ve özenli bir şekilde tatbik işine girişmiş bulunuyor. Geçen seneki ilk denemeyi - genişlete- cek ve 550 eğitmen yetiştirecek olan beş yeni kurs yurdun muhtelif köşele- rinde açılmak üzeredir . Normal çalışma yoliyle başarılması için bir asırlık zamana ihtiyaç gösteren bir işin, bu derece hayati bir meselede bunca zaman beklemeye tahammülü ol- mayan inkilâb rejimi tarafından inkilâb- Ççı metodlara baş vurularak gerekli zama- nı onda bire indirecek surette hızlandı- rılması, biliyoruz, bazı söptik kimseler- ce tereddüd ve endişe ile karşılanmak- tan geri kalmamıştır. Esasen, inkilâbçı metodlar, her yer- de ve her zaman şüpheyi karşılarında, yenilmesi gereken ayrı, bir enğel ola- rak bulagelmişlerdir. Her yıl sayıları arttırılacak kurslar- da köylerin kendi içlerinden seçilmiş elemanların süratle yetiştirilmesi yoliyle her köyün bir eğitmene sahib edilmesi teşebbüsüne karşı endişelerini şöyle formüle edenlere rastlıyoruz: Bir mem- lekette okumuş çokluğu ideal değildi Kültür ve medeniyet ancak kütlelerini dirije eden yüksek tahsilli ve kaliteli yurddaşlar tarafından ileri götürülür. birinci dava kadar lüzumlu ve ona mü- vazi olarak ele alınacak ayrı bir - iştir. Şüphesiz ki, alfabeden sonra eline ve- rilecek kitabı hazırlamadıktan sonra, köylüye okuma öğretmek bir şey ifade etmez. Bu hakikati pek iyi kavramış o - lan kültür bakanlığı köy kütüphanesini vücude getirmek işini de ciddi surette tetkik etmektedir. Bir de köy eğitmen- lerinin, köylülere yalnız okuma ve yaz- mayı öğretmekle kalmıyacakları da u- nutulmamalıdır. Onlar köyleri için bi- rer medeniyet yapıcı vazifesini ceklerdir. Medenit hayatın tecelli ettiği her sa- hada imkânları zorlamış ve mesafeleri kısaltmış olan inkilâb rejiminin, bütün eserlerinde olduğu gibi bu tecrübesini de muvaffakiyetle sona erdireceği şüp- YAŞAR NABİ göre- hesizdir. Otelciler birliği İstanbul, 23 (Telefonla) — Meı-n- lekette turistik vasıfları taşıyan — otel- ler arasında iş birliğini ve gelişimi sağ- lamak için bir birlik kurulacaktır. Bir- liğin projesi belediye ve türing kulüb tarafından hazırlanmış ve otelcilerin iş- tirak ettikleri bir toplantıda gözden ge- çirilmiştir. Birliğin kuruluşuna âid res- mi formalite iki haftaya kadar bitirile- cektir. Tahsil imkânlarını kolaylaştırarak ka- (J tanbul süt üretmenleriyle satıcıları litesiz diplomalıların sayısını alabildi- ğine çoğaltmayı değil, az da olsa, yük- sek seviyede kültür adamları yetiştir- meyi gaye edinmek Jâzımdır. Çünkü diplomalı işsizlerin çoğalması bir çok medeni memleketlerin şikâyet ettikleri buhranlara meydan vermiştir. Burada yanlış bir muhakeme tarzı kar- şısında buunduğumuzu anlamak için me- seleyi bir de şu şekilde mütalca etme- liyiz. : Köy eğitmenleri yetiştirmek - için bizim giriştiğimiz teşebbüs, normal tah- sil sisteminden tamamiyle müstakil ve onunla ilğili olmıyan ayrı bir iştir. Bir yandan bu işe önem verirken, bir yan- dan da gerek liselerimizin ve gerekse üniversitemizin kültürel seviyesini yük- seltmeye çalışmamaklığımız için hiç bir sebeb yoktur. Kalite ve kantite biribi- rine müvazi iki dava halinde beraber yürüyecektir. Dikkat edilsin: Biz li- se veya yüksek tahsil gençliğinin sayı- sı kabarsın diye bu müesseseleri hafif- letiyor değiliz, bilâkis bu hususta Kül- tür bakanlığımız her zamandan daha hassas ve kıskanç davranmaktadır. Diplomalı bolluğunun medeni mem- leketlerde işsizlik buhranı doğurması meselesine gelince, keyfiyet — ancak üniversite veya hiç olmazsa lise diplo- ması hususunda doğrudur. Mezunlarına hattâ bir ilk okul diploması kadar bile hak ve salâhiyet vermiyecek olan köy okullarının böyle bir buhranla nasıl a- lâkalı gösterilebileceği kestirilemez. Bu okulları bitirenler tahsillerine devam i- - çin şehirlere akın edecek değillerdir, sadece elde ettikleri bilgilerle köyleri- nin yaşama ve üretme seviyesini yük- selteceklerdir. Okuma yazmadan başka fenni ziraatçilik, - tabit ihtısas değil - hakkında az çok malümat vermek, sihat koruma ve insanca yaşamanın en basit şartlarını öğretmek, bizim köy okulla- rından beklediğimiz gaye bundan iba- rettir. Nüfusumuzun dörtte üçünü teş- kil eden köylümüzü gerek okuma yaz- ma, gerekse görgü bakımından ümmilik- ten kurtaracak olan bu teşebbüs, mem- lekette bir okumuş infilasyonu doğura- cak değildir. Birde, acaba böyle acele edinilen o- kuma ve yazma melekesi, bazı halk ders- haneleri mezunlarında görüldüğü ğibi, kısa zamanda unutulmayacak ve bu su- retle bütün emekler heba olmıyacakmı- dır Suali de hatıra gelebilir. Bu ihti- <mali önlemek için, elbette ki, köyler ü- zerindeki kültürel çalışmalarımız bu okullara inhisar etmiyecektir. Her kö- yü, okul gibi, bir de okuma odasına sa- hib etmek, burada köylüyü alâkalarıdı- racak ve onun seviyesini yükseltecek her türlü neşriyatı bulundurmak da, Çemberlayn'e dair. arasında anlaşmazlık İstanbul, 23 (Telefonla) İstanbulda süt üretmenleriyle süt satıcıları arasında fi- at meselesinden çıkan bir anlaşmazlık vardır. Üretmenler fiatı yaz mevsimin- de dokuzdan aşağı kabul etmiyecek- lerini satıcılar kilosunu yediden fazla- ya alamıyacaklarını iddia etmektedirler. Bugün şehirde satışı üretmenler kendi- leri yaptılar. Belediye işe karışmak ni- yetinde değildir. İzmirde bir tarım - satış koo- peratifleri birliği kuruluyor Ekonomi Bakanlığı Ege mıntakasın- da geçen yıl kurulan tarım kredi koo- peratiflerine muvazi bir şekilde çalış- mak üzere, bazı yerlerde satış koopera- tifleri teşkil etmeğe karar vermiştir. Sa- tış kooperatifleri, kuru bir elden ve müstahsilin menfaatine en uygun şekilde satışını temin edecektir. Esasen organize edilmiş bulunan Aydın incir satış kooperatifi de bu faaliyet üzümlerimizin hududu içine alındıktan sonra, merke- zi İzmirde bulunan bir “Tarım Satış ko- operatifleri birli kurulacaktır. Üzüm ve incir mahsulümüzün mü- him bir kısmını dış memleketlere kadar gönderecek olan bu birliklerin kurulma- sı işleri İş ve Ziraat Bankalarının teşkil ettiği Tariş limited şirketinin direktörü B. İsmail Hakkı Veral'a verilmiştir. B. Veral bakanlıktan icab eden di- rektifleri aldıktan sonra dün aksamki trenle İzmire hareket etm'ştir. Yeşilköyde karaya oturan Romen vapuru kurtarıldı İstanbul, 23 (A.A.) — Bir hafta ev- vel Yeşilköy feneri önünde karaya otu- ran Romanya bandıralı Bucuresti va- puru türk gemi kurtarma şirketinin alemdar ve hora kurtarma vapuru. ları tarafından bugün saat 15 raddelerin- de kurtarılmıştır. Bucuresti vapuru akşam üzeri İs. tanbul limanına gelmiş ve demirlemiş- tir. İstanbulda havacılık konferansları İstanbul, 23 (Telefonla) — Türk kuşu idare heyetinin ilk okul öğret- menleriyle lise ve üniversite talebeleri için hazırladığı seri hava konferansla- rına bugün başlandı. yeni binalar yapılıyor Maarif işleri için bu sene büdcede fazla tahsisat ayrıldı Ankarada kültür sahasında son yıllarda iyi bir gelişme göze çarp- maktadır. Vilâyetin kültür işlerindeki faaliyetinin ehemiyetli bir cep-« hesini köy mektebleri teşkil etmektedir. Hususi idare büdcesinden son beş yılda köy mektebleri inşaatına yapılan yardım 60 bin lirayı geç« mektedir. Önümüzdeki yıl içinde de mekteb yapılmasına devam edile- cektir. Bugünkü Kamutay Bugünkü Kamutay ruznamesi şudur: Bir defa müzakereye tâbi olan maddeler 1 — Hudud ve sahiller sıhat umum müdürlüğü 1933 yılı son hesabı hakkın- da kanun lâyihası ve Divanı muhasebat encümeni mazbatası. 2 — Posta, telgraf ve telefon umum müdürlüğü 1933 yılı son hesabı hakkın- da kanun lâyihası ve Divanı muhasebat necümeni mazbatası. 3 — Tahlisiye umum müdürlüğü 1933 yılı son hesabı. hakkında kanun lâyihası ve Divanı muhasebat encümeni mazbatası. İki defa müzakereye tâbi olan madde- lerden birinci müzakeresi yapılacak maddeler 1 — Jandarma kanununun 18 inci maddesinin tefsiri hakkında Başvekâ- let tezkeresi ve Milli müdafaa ve Da- hiliye encümenleri mazbataları Kamutay çağrıları * Dahiliye Encümeni bugün saat 10 da toplanacaktır. * Kamutay Maliye Encümeni gün Umumi Heyet içtimaından toplanacaktır. 3* Memurlar kanunu muvakkat en- cümeni bugün Umumi Heyet içtimam- dan sonra toplanacaktır. bu- sonra Nevruz, Ergenekon ve kurt Evelki gün “Nevruz,, bayramı idi. Bu bayram, bütün Asyaya eski bir türk efsanesinden yadigâr kalmıştır. Türklerin Ergenekon'dan kurtuluşla- rı martın 22 sine rastlamıştı. Bu efsanedeki kurtarıcı kurtu ha- tırlarsımız. Türk dilinde “kurtar- mak”, “kurtulmak”, “kurtuluş,, gibi kelimelerin “kurt” kökünden gel- mesi, bu efsanenin doğruluğunu gös- terir canlı deliller sayılamaz mı? Son günlerde İngiltere, büyük bir diplomatını ve bir Londra gazetesi- nin yazdığı gibi, son Tori'sini kaybet- ti: Babası da meşhur bir diplomat ve ingiliz emperyalizminin babası olan Osten Çemberlayn, İngiltere adıma Lokarno'yu imzalamıştı ve ingiliz parlamentosunda kırk beş seneden- beri devamlı surette mebus bulunu- yordu. Bu itibar ile en kıdemli me- bus olan Loyd Corc'dan sonra geli- yordu, Gene bir ingiliz gazetesinin haber verdiğine göre bundan birkaç ay e- vel Londranın cenub - garbında kü- çük bir otelde oturan O. Çemberlayn, © zaman dostlarına paraca darda ol- duğunu söylemişti. Son senelerde ya- zıp bastırdığı hatıralarda yazlık evi- ni nasıl elinden çıkarmağa mecbur olduğunu anlatır. Londranın son To- ri'si bu evi tekrar alamadan, yani fa- kir olarak ölmüştür. Edebi bir muvaffakiyetin sırrı Fransada bir muharririn kazandı- ği şöhret ve muvaffakıyetin sebebi, büyük babasınım ölümünden sonra anlaşılmıştır. Bu muharrir, gençliğinde ilk ese- rini yazmış ve güç belâ bir kitabçıya bastırmıştı. Toy bir muharririn ilk e- seri olmasına rağmen bu kitabın kısa bir zaman içinde tamamen satılmış olduğunu gören kitabçılar, büyük bir .istidad karşısında olduklarını hisset- tiler ve genç müelliften yeni yeni ki- tablar istediler. Bir taraftan da bu hâdise gazetelerin edebi tenkid sü- tunlarına aksetmiş bulunuyordu. Muharrir de yazdı, satmağa de- vam etti ve şöhret kazandı. Günün birinde muharririn büyük babası ölünce evinin açılmıyan bir 0- dasma girenler, edebi bir muvaffakı- yetin sırrmı anlamış bulunuyorlardı. Zengin adamın hususi odası, tavanı- na kadar torununun ilk neşrettiği ki- tabla dolu idi. Ah, bizim genç muharrirlerimizin de zengin birer büyük babaları olsa... Üç kıral arasındaki fark Bir ingiliz muharriri son günlerde Kıral Sekizinci Edvard'a, hayatma, karakterine, düşünüşlerine dair bir kitab neşretti. Bu kitabta, biribiri ar- dınca gelen üç ingiliz hükümdarı şöy- le mukayese edilmektedir: Yedinci Edvard, milleti “tebaası” olarak tanırdı. Beşinci Corc, ingilizlere “milletim” derdi. Sekizinci Edvard ise rım” diye hitab etmiştir; “arkadaşla- Kadın köşesi İçine süt konan şişe ve surahileri temizlemek için, kauçuktan yapılmış fırçaları tavsiye ederiz. Bu fırça alelâde bez ve paçavra- lardan daha faydalıdır. Sıcak sodalı su ile süt kablarını temizleyebildiğiniz gibi bu fırçaları da temizliyebilirsiniz. Sonra, ağzı dar şişelere bu fırça- ları soktuğunuz zaman kolunuza su sıçraması tehlikesi de kalmaz. Hatırlıyor musunuz? 1 — Türkiyede vardır? 2 — Ankaranın kaç evinde elek- trik vardır? 3 — Türkiyede, bareme göre en yüksek ve en az maaş derece- leri nedir? 4 — Büyük harbta yalnız harb meydanlarında ölenlerin sayısı ne kadardır? 5 — Bugün kültür hayatımızda ehemiyeti olan hangi hâdisenin yıldönümüdür Dünkü suallerin cevabları: S — Ankarada bir senede kaç kilo kaç belediye et yenir ? C— 935 senesine göre 4.459.549 ki- do . $ — Hava gazı tenviratını kim bul- muştur ? C — 1804 senesinde ölen Filip Le- bon'ki zamane âlimlerinin iti- razına uğrayan bu keşif ancak Lebon'un ölümünden 14 sene sonra Pariste tatbika başlan- mıştır. S / Alman demiryollarının babası kimdir.? C — J. Bader'dir ki, 1831 sedesihde hükümete ilk müracaat ettiği zaman kendisine güç belâ 200 türk lirası ile yardım edilmiş- tir. S — Dünyanın en yüksek bendi ne- rededir? C — Kalifornia'da San Gabriel ben- di ki yüksekliği 435 kademdir. 78.204 galon su alır ve 25 mil- yon dolara mal olmuştur. S — Türk parasının kıymetini ko- ruma kanunu ne zaman çıkarıl- dı? C— 22 şubat 1930 'etin köy mektebleri faaliyetis ür Bakanlığının yetiştirdiği e« ğitmenler çok kuvvetlendirmiştir. Bu ders yılr vilâyetin 79 köyüne inhisar eden bu çalışma önümüzdeki ders sene. si içinde daha yüz köye teşmil oluna« caktır. Vilâ ni Kül Bilindiği üzere bu faaliyetin esasını orduda erbaş olarak yetişmiş yurddaş« ların bir kurstan geçirildiktem sonra köylere eğitmen olarak tayin edilmeleri teşkil ediyordu. Vilâyet bu çalışmanın lüzum gösterdiği idari işleri büyük bin dikkatle takib etmektedir. O derecede ki, bu eğitmenlerin köylerde yaratmağa muvaffak oldukları sağlık, tarım, sosyal ve kültürel meseleler bütün vilâyet da« irelerinin en faal işlerini teşkil ediyor, Bugün Ankara merkezindeki 19 mek« tebten ancak altısı “çift tedrisat,, yap« maktadır. Yeni inşaat bu şekli de orta« dan kaldıracak ve merkez okullarında normal tedrisat başlayacaktır. Bu yıl vilâyet merkezinde 400 biri liralık bir tahsisatla yeni okullar yapıl- ması da kararlaştırılmıştır. Bu suretla mekteb âhtiyacı kökünden ve tamamiy- le halledilecektir. Vilâyet hususi idaresinin bu yıd umu« mi meclis tarafından kabul edilen 937 mali yılı büdcesinde maarif — işlerina 616.500 lira ayrılmıştır. Geçen mali yıle da bu tahsisat 557.400 lira idi. 1935 - 1936 ders yılı istatistiklerine göre, Ankara merkezinde 19, merkeze bağlı köylerde 16, kazalarda 15, kaza köylerinde 146 ilk-mekteb ve üç yatı mektebi vardır. Faal vaziyette bulunan bu 199 mektebte 522 muallim çalışmak« tadır. Yatı ve hususiler dahil olduğu hal: de vilâyet ilk mekteblerine 24.960 çocul devam etmektedir. Kömür sergisi için hazırlık Trenlerde fevkalâde tenzilâtlı tarife tatbik edilecek Enternasyonal kömür sergisi içın yapılan hazırlıklar devam etmektedir. Sergi sade Ankaraya inhisâr etmiyecek, büyük memleket alâkasını üzerine çe« kecektir. Bunun için tertibat alınmaktadır. Sergi devamı müddetince Ankaraya ge« niş mikyasta turist gelecektir. Bayındırlık Bakanlığı sergi müdde«. tince trenlerde fevkalâde tenzilâtlı bir tarife tatbik etmeği kabul etmiştir. Bu tenzilâtlı tarifenin Ankaraya geniş mik- yasta turist akınma hizmet edeceği şüp- hesizdir. Tenzilâtlı tarifenin nasıl ola- cağı ayrıca Sergi devamı müddetince Ankaraya hususi trenler tahrik edilecektir. kararlaştırılacaktır. HAVA Havalar ısınıyor Dün şehrimizde hava genelce açık ve durgun geçmiş ve ısı 21 dereceye Meteoroloji kadar yükselmiştir. işleri üumum müdürlüğünden verilen malüma- ta göre dün yurdda hava genelce bu- lutlu ve yağışsız geçmiştir. En yüksek 1ıst İzmir ve Çorumda 24, Diyarbekirde 25, Rizede 26, Urfada 27 derecedir. En düşük ısı sıfırın altında olmak Üüzere Kütahyada 1, Beyşehirde 2, Karsta 3 derecedir.