14 -3. 1937 lTlA Blum ve Fransız Frankı F ransada başvekillerin en büyük düşmanı franktır. Büyük harbın sonundan ve bilhassa Poincar&'yi ik- tidara getiren 1926 buhranından be- ri frank sayısız başvekillerin başları- nı yemiştir. 1924 seçiminden sonra fransız seçmenleri daima sol cenaha mensub parlamentolar intihab etmiş iken, sol cenahı iktidardan uzakta tutan franktır. Ne zaman sol cenah bükümeti teşkil etmeğe ve programını tatbike koyulmuş ise, frank - karşısı- na çıkmış ve iktidarı sağ cenah züm- relere vermiştir. Dokuz aydanberi Fransanın mu- kadderatını yüksek bir dirayet ile idare eden Blum da geçen gün frank ile karşılaştı. Esasen, Blum geçen ha- ziranda iktidarı eline aldığı zaman Fransanm mali vaziyeti parlak de- ğildi. Fakat bir taraftan sosyalist hü- kümeti tarafından girişilen bazı içti- mai ıslâhatın istilzam ettiği masraf- lar, diğer taraftan milletlerarası mü- nasebetlerindeki — gerginliğin milli müudafaa noktasından fransız — mali- yesine tahmil ettiği yükler dolayısiy- le Fransanm mali vaziyeti - gittikçe zorlaşmakta idi. Nihayet geçen ey- lülde fransız frangı kıymetten düşü- rüldü. Fakat bu, Fransanın gittikçe zorlaşan iktısadi ve mali vaziyetin- de umulan salâhı meydana getireme- di. Alman tedbirler sermayeyi kor- kuttu ve kaçırdı. Nihayet, 1926 - se- nesinde radikal sosyalistler ve 1931 senesinde de İngilterede işçi partisi nasıl bir vaziyette ise, Blum da ge- çen hafta kendisini aynı vaziyette buldu. Bu şartlar altında Blum' için takib edilebilecek yollar şunlardı: 1 — İktidardan çekilerek, 1926 se- nesinde radikal sosyalistlerin yaptı- ğı gibi, hükümeti sağlara devir ve teslim etmek. 2 — 1931 senesinde Mac Donaldın yaptığı gibi, bir milli kabine teşkil e- derek bunun başına geçmek. 3 — Kendisi iktidarda kalarak ve bükümetin karekterini de değiştirmi- yerek lâzımgelen tedbirleri almak. Blum üçüncü yolu takib etmiştir. Çünkü böyle bir zamanda iktidarı sağlara teslim etmek Fransada bir ihtilâl hareketi davet etmek demek olacaktı. Mac Donaldın İngilterede teşkil ettiği milli kabinenin de haki- katte “milli,, etiketi altmda bir mu- lduğunu altı se- hafazakâr kabine: nelik tarih gösterdi. Fakat bir defa, mali buhran ile karşılaşmaya karar verdikten sonra Blum için de takib edilecek iki yol vardı: 1 — Sağ ve sol cenah diktatörle- rinin takib ettikleri sıkı kambiyo mu- tahdid- rakabesi ve çeşid çeşid sanj leri. 2 — Liberal ve belki de sağ ce- nah hükümetleri niş bir maliye politikası. Parlamentonun ittifakı ârasiyle tasdik edilen tedbirlere bakılacak o- lursa, Blum ikinci yolu takib etmiştir. Altın alım satımını serbest bırakıyor. Altını, eylülde frangın kıymeti düş. mezden evvel ki fiati üzerinden değil, bu- günkü kıymeti üzerinden satın alma- yı kabul ediyor. Frangın ecnebi para- sına göre kıymetii korunması için ayrılan sermayenin idaresini, serma- yedarların itimadını haiz olan dört bankacıya terkediyor. Faizleri, frank, ingiliz lirası ve yahut dolar olarak tediye edilecek olan bu on milyar franklık bir istikraz yapıyor. yapmamayı vadediyor. Blum tarafından alınan bu tedbir- ler bir sosyalist hükümet için mali sahada irticadır. Ve tahmin edilece- ği gibi, sol cenah partilerden ziyade sağları memnun etmiştir. Fakat Blum bugünkü vaziyette başka türlü hare- ket edemezdi. Bir defa iç politikada halk cephesi hükümetinin dayandığı partilerden biri olan radikal sosya.- Tistleri düşünmek lâzımdır. Bunlar, bir amerikalı gazetecinin dediği gi- bi, siyasi iymanları kalblerinde, yani sol tarafta olan fakat para cüzdan- larını da sağ ceblerinde taşıyan fran- sızlardır. Sonra İngiltere ve Amerika ile geçen eylülde yapılan para anlaş. Ması vardır. Blum, iç ve dış politika- nın icablarma takib edeceği ge- İsraf uymaya mecburdu. Fransız basvekili, sermaye ile anlaş- DIŞHABERLER İAsılerın Madrid etrafındakıl çemberi gevşemeğe başladı İtalyanların kaçtıkları bıldırılıyor Madrid, 13 (A.A.) — Müdafaa mec- lisi tarafından dün neşredilen bir teb- liğde, şöyle denilmektedir; "Guadalajara — cephesinde italyan kuvvetlerinin şiddetli baskısı devam etmekte, fakat topçu ve hava kuvvetleri tarafından korunmakta olan milisler 1s- rarla karşr koymaktadırlar. Üniversite mahallesinde milisleri â- siler tarafından alınmış olan ziraat mektebi binasını dinamitle havaya at- mışlardır. Âsiler ehemiyetli mikdarda kayıb vermişlerdir. Soria, 13 (A.A.) — Havas ajansının muhabiri bildiriyor: Franko kuvvetleri tarafından esir edilen milisler, Guada- lajara cephesinde hükümet kuvvetleri- nin çekilmekte olduğunu - teyid etmiş- lerdir. Öte yandan tayyare görmenleri hü« kümet kuvvetlerinden yürüyüş kolları- nm cenubu garbi istikametinde ilerle- diklerini bildirmişlerdir. Tayyareciler, birkaç yangın yuvası ve bazı patlama- lar olduğunu görmüşlerdir. Bunların cephane depolarının tahrib edilmesin- den ileri geldiği sanılmaktadır. Bu hâdiseler, hükümet kuvvetlerinin geri çekilmeğe hazırlandıklarını — gös- termektedir. ; Bir âsi gemisi zaptedildi Bilbao, 13 (A.A.) — Bask balıkçı gemileri ehemiyetli mikdarda harb mal- zemesi ve 10 milyon mermi nakletmek- te olan âsilere aid bir gemiyi zaptetmiş- lerdir. Madrid, 13 (A.A.) — Hükümet kıta- ları, âsilerin Guadalajara cephesindeki taarruzlarına kolayca karşı koymuşlar- dır. Bu taarruzlar, dün hafiflemiştir. Dün akşam vaziyette hiç bir değişiklik kaydedilmemiştir. Milisler, âsi kollarına yandan taar- Tuz etmeğe başlamışlardır. Hükümet kıtaları, Jarama mıntaka- sındaki mevzilerini ıslâh etmişlerdir. Hükümetçilerin vaziyeti düzeliyor Madrid, 13 (A.A.) — Dün öğleden sonra merkez cephesinin bütün kısımla- rında nisbi bir sükün vardır. Bununla beraber Jarama ve Pedro da, yani şeh- rin her iki tarafında, oldukça ehemiyet- li ateş düelolsu kaydedilmiştir. Jarama civarındaki son hareketler neticesinde cumhuriyetçiler ilerlemeye muvaffak olmuşlardr. Geriye çekilmek zorunda kalan düşman kıtaları halen Mojata del Tajunanın bir kaç kilometre garbindedir. Bu suretle bu mevki Mad- rid « Valensiya büyük şosası üzerinde- ki Argandaya bağlayan yol tamamiyile serbest kalmıştır. Şehrin garbinde âsi- lerin elinde, çok ufak bir kısım kalmıştır. Ve bu kısmın iaşesi çok güç- lükle temin olunabilmektedir. Madridde bir faşist komplosu Madrid, 13 (A.A.) — Faşist teşek- külünün iki azâsı tarafından idare edil- mekte olan bir faşist komplosu meyda- na çıkarılmıştır. Komployu kuranların maksadı, ge- neral Miajo ile halk cephesinin bazı er- kânını ele geçirerek, bu cepheyi teşkil €en partiler arasında nifak husule ge- tirmek idi. Suikasdcılar, dün Madrid müdafaa komitesinin nakliyat murhhasını katlet- mişlerdir. Bunlar, harekete geçmek için âsilerin guadalajara cephesindeki taar- rTuzundan istifade etmek istemişlerdir. Harbeden italyan fırkaları Valensiya, 13 (A.A.) — Evelki gün Guadalamara cephesinde esir edilmiş olan italyan zabitleri ve neferleri Mad- ridden Valensiyaya getirilmişlerdir. — mak, sermayeye itimad telkin etmek, onu, yeni nizamın kuruluşta yardım. cı yapmak istiyor. Sol cenah için teh- like, Blum'u dokuz aydan beri git- tiği hedeften çevirerek kendi yolu- na düşürmesindedir. Böyle bir tehli-: kenin mevcud olmadığr da Blum'un söylediği nutuklardan anlaşılıyor. A, Ş. ESMER İspanyol harbının feci manzaraların dan: Bunlar arasında bulunan 40 yaşla- rında italyan binbaşısı Luciano Anto. nio Silvia bir erkânı harb kaymakamı, 4 fransız mebusu ve iki Belçika parla- mento azâsı huzurunda sorguya çekil diği vakit ezcümle şunları söylemiştir: “İspanyaya düzenli italyan asker. lerinden 80.000 kişi çıkarılmıştır. Gua- dalamara cephesinde 40 bin kişilik 3 italyan fırkası vardır.. Bu kuvvetlere motörlü fırkaya geçen mayısta Adisa- babaya girmiş olan general Bergonzoh kumanda etmektedir. Fırkalardan Littoria ismini taşıyan birinci fırka general Moncini kumanda- sı altında olarak geçen şubatın altın- sında Sicilya vapuru ile limana çıka- rılmış ve oradan evvelâ Sevil ve sonra Kaceres, Almazan, Vallodolit yolu ile Guadalamara cephesine gönderilmiş- tir. Binbaşı Luciano bu fırkanın İtalya- dan bütün harb levazımı ile birlikte yıkılan medeniyet eserleri ayrıldığını, yani beraberinde birçok top, mitralyöz, alev makinası ve gaz makinası getirdiğini de söylemiştir. İtalyanların kaçtığı bildiriliyor Valensiya, 13 (A.A.) — Royter'in iyi bir menbadan aldığı malümata gö- re, italyanlar, Guadalamara cephesin- de kaçıyorlar. Hükümet tayyarelerinin taarruzuna uğrıyan italyanlar, acele geri çekilmişler ve yüzlerce zayiat ver- mişlerdir. Akşam üzeri neşredilen bir tebliğde ezcümle şöyle denilmektedir: Tayyarecilerimiz, italyan fırkasına mensup taburların Guadalamara — yolu üzerinde alelacele bozuk bir şekilde çekildiğini görmüşlerdir. Tayyareleri- miz bunları takip ederek ateşe tut. muşlar ve birkaç kamyonu yakmışlar- dır. Filo kumandanı, italyan fırkaların- dan birinin tahrib edildiği kanaatini e- dinmiştir. İtalyanın karışması Hükümetçiler Cenevreye bir protesto gönderdiler Londra, 13 (A.A.) — Valensiya hükümeti, İtalyanın İspanyaya karışma. sını Milletler Cemiyeti Umumi Kâtibliği nezdinde protesto etmiştir. İspanyanın Londra Büyük Elçisi bugün dış bakanlığına, Cenevreye ve- rilen notaya benzer bir nota vermiştir. Notada, italyan ve alman kıtaatının İspanya mücadelesine vâsi mikyasta iştiraklerinin Guadalajara cephesinde esir edilen italyanların ifadesiyle an- laşıldığı bildirildikten sonra, bunun karışmazlık plâniyle halledilebilecek meselelerden olmadığını, mesuliyet ve şerefini üzerine almış olan milletlerin işbirl bunun için enternasyonal muasır hayatın idare âzım olduğu bildirilmekte ve İngiltereden, bu yeni vakıalar karşısında süratle bir karar verilmesi nilmektedir. için karışmazlık komitesi nezdinde nüfuzunun kullanılması iste- Hududların kontrolu Brest, 13 (A.A.) — Fantasgue muh- ribi Galice kıyılarını kontrol etmek ü- zere hareket etmiştir. Bir muhrible 5 torpido ispanyol kıyılarınıt kontrol et- mek üzere harekete hazır bulunmakta- dırlar. İntropide kruvazörü, bundan sonra kontrola başlamak üzere Port - Vendres:- de duracaktır. Kontrol sistemi Paris, 13 (A.A.) — Öğrenildiğine göre, İspanya - Fransa hududunda kon- trol sistemi, bu hududun, yukarı Pire- ne aşağı Pirene ve şarki Pirene olarak üç kısma tefriki suretiyle tatbik oluna- caktır .Her kısımda bir kontrol idare âmiri bulunacak ve bilfiil kontrolu 130 kadar sabit ve seyyar müşahid icra e- decektir. Kontrol umumi şefi, mümes - sil olarak, Pariste oturacaktır. Sofyada Bir hâdise çıktı Sofya, 13 (A.A.) — Elli kadar tıp fakültesi talebesi, fakülteden çıkan ta- lebenin köylerde staj yapması hakkın- daki projeyi protesto için sağlık mü- dürlüğü önüne gelmişler ve orada bir heyet direktör tarafından kabul edil- miştir. Bir komünist talebe bundan is- tifade ederek binanın penceresine çık- mış ve nutuk vermeye teşebbüs etmiş- tir. Polis talebeyi dağıtmış ve 9 talebe tevkif etmiştir. Bunlardan altısı derhal serbest bırakılmıştır. Yaralı yoktur. 3 —— Ekonomıde milli birlik KURUN'da Asım Us, Ankarada toplanmış olan üzüm kongresinden bahsederek bu kongrenin üzüm müs- tahsilleri, tüccarları ve ihracatçıları. nı, dış ticaretin kontrolu vazifesiyle mükellef olan devlet dairesinde top- lamış olduğunu - ve bu * toplantıdan maksad milli servet kaynaklarının bir parçası olan bu mahsulden mem- leketin mümkün olduğu kadar geniş de faydalanması çarelerini ve imkânlarını aramak olduğunu söyli. yor. Muharrir, bu çarenin ihracat mal- larını istandarize etmek olduğunu ve bu hususta müstahsiller, tüccarlar ve devlet dairelerinin sıkı bir işbirliğiy- le çalışmaları gerekliğini anlatıyor, bu kongre ile başlamış olan bu elbir. liği siyasetinin bütün diğer istihsal ve ihracat sahalarımıza da teşmil e- dileceğini ilâve ediyor. * FİKİR SPORU TAN'da Ahmed Emin Yalman, yalnız beden sporu değil memleket çocuklarını kafa sporiyle de meşgul etmek lüzumunu ileri sürerek, mek- teblerden fikir takımları çıkarılarak biribiriyleriyle münakaşa ettirilmek sisteminin anglosaksonlar arasında yaygın bulunduğunu ve bu usulün ço. cukları tetkike, kitab okumaya, öğ- renmeye teşvik ettiğini, çocukların alâkalarmı fikri meseleler üzerinde topladığmı anlatıyor ve Maarif Ve kâletinin, memleketimizde de bu w sulün yerleşmesi için harekete geç- mesini temenni ediyor. * NÜFUS SİYASETİ CUMHURİYET'te Yunus Nadi İ- talyanın çok nüfuslu bir memleket olmasına rağmen faşist rejiminin nü. fus işine verdiği ehemiyeti ve nüfu- sun artması için alınan tedbirleri an- latarak diyor ki: Türkiyemiz bu hakikati bil- miyor ve onu olanca ehemiyetiyle takdir etmiyor değildir. Ancak bu değerli bilginin ve bu pek yerinde takdirin her gün yeni yeni tedbirler« le tatbikat alanında yürütülmesi ge- rektir. İtalyada doğumu arttırmak - için çok çocuklu ailelere iş ve memuriyet hayatlarında ön verilmek suretiyle yardım edilmesi ötedenberi takib e- dilmekte olan bir kaide olup şimdi buna daha ziyade itina olunması der- piş olunmaktadır. Türkiyemizde da- hi bu kaide pekâlâ tatbik olunal a Bizde bundan daha fazla bir ehemi- yetle takib olunacak esaslar şunlar- dir: 1 — Doğumu arttırmak için çocuk adedi ikyi geçtikten sonra çocuk ba. şına aile vergisinde ufak nisbetli ten. zilatlar yapılması. 2. — Doğumların kazasızca vukuu ile beraber çocuk vefiyatının önüne geçilmesi çin tedbirler alınması. 3 — Çok çocuklu ailelerin çocuk. larının tercihan devlet yatı mekteb. lerinde meccanen okutulması. 4 — Bilhassa çocuk bakımı ve ye- tiştirme kaidelerinin bül memleke. te maledilecek veçhile tamii 5 — Çocuklara aid doğum ve ba- kım neticelerini tesbit eden bir ista- tistik şubesinin ihdası. Yukarda yazdığımız maddeler- den başka izdivaçların kolaylaştırıl. ması ve teşviki yolunda tedbirler alı- nabilir. Fakat en mühim nokta ço- cuk vefiyatının azaltılmasıdır. Eğer bu nokta temin olunabilirse mübale- ğasız türk nüfusu bir nesil zarfında bir misli artar. Mısırın ulus'ar . . kurumuna girmesi Londra, 13 (A.A.) — İngiltere hü- kümeti Mısırın Milletler Cemiyetine gir mesinin tasvibi için asamblenin fevka- lâde bir toplantıya çağrılması hakkın. daki bir teklifi, Milletler Cemiyeti ge- nel sekreterliğine vermiştir. Fakat da- ha önce kapitülâsyonlar meselesinin hal, li gerektiğinden, bu toplantının günü daha tesbit olunmamıştır. Cenevre, 13 (A.A.) — Milletler ce- miyeti umumi kâtibi Mısırın, cemiyete kabulü için heyeti umumiyeyi 24 ma- yısta toplanmaya davet etmiştir.