“TORT K N R 09 ULUS Politika bahisleri : Romanyadaki hâdiseler Telgraf haberlerinden öğreni- yoruz ki, Romanya hükümeti, Jas- sy üniversitesi rekti ün yara- lanması işini basit bir zabıta vaka- sı telâkki etmiyerek, başvekil Duça'nın öldürülmesindenberi ce- rey;ı-n eden terrorist hâdiselerin bir tanesi ve (Temenni edelim ki) en sonuncusu telâkki etmiştir. Romanya hükümeti, âdeta dev- letin durumunu tehlikeye koyan bazı hallerden Romanya toprakla- rını temizlemek kararını vermişe benziyor. Eğer daha önceki sene- lerde daha uyanık davranarak ted- birlerini almış olsa idi terrorist cereyan, başını kaldırmadan tas- fiye edilirdi. Romanyada, yabancı ideolojile- vin faaliyeti son haddini bulmuş o- lacak ki, daha geçenlerde bir ce- naze alayı yüzünden çıkan diplo- matik hâdise yatışmadan, bugün, üniversite muhitinde, bir rektöre bıçakla ve dayakla tecavüz edilme- si vakasına şahid oluyoruz. Bu faaliyetler ne olabili: Avrupanın umumi menzarası- lanacağı milli uzuv olarak da genç- liği ve üniversite muhitlerini seçi- yorlar. - İster “sağ” ister “sol” dan gel- sin bu tahrikçi telkinler, her mem- leket için “ideolojik bir gümrük kontrolu,, ni emreden tehlikeli idhalâttır. Her hangi bir memle- ket, kendi sınırları dışında ne gi- bi fikir cereyanları mevcud oldu- ğundan “ilim kanalı,, ile haberdar olmalıdır. Aksi takdirde, dünya- nın ve insanlığın gidişini kendi nam ve hesabına takib edemez. Şu var ki, ister demokrasi, ister komünizm, ister faşizm'den “ilim yolu,, ile haberdar olmak başka- dır, muhtelif halk tabakalarının muhtelif yabancı ajanlar tarafın- dan gizli ve sinsi bir tahrike ve hattâ teşkilâta mevzu olmaları ge- ne başkadır. Ve böyle bir şeye, hiç bir memleket, eğer İspanya dersinden ibret almak isterse, aslâ müsaade etmemelidir. Nitekim, Romanya hükümeti, şimdiye kadar ki zararın bu son na göre “internasyonal,, lerle çalış- kanlı noktasından dönebilmek i- mak metodu, artık sadece sosyalist yahud komünist partilere ve rejim- lere mahsus bir hal değildir. Sağ- dan gelen hareketler de, kendi “internasyonal,, lerini kurmak ya- hud genişletmek - peşindedirler. Ve, her hangi bir memlekette sar- fettikleri gayretler, ve propagan- da masrafları, hep, bu gayeye hiz- met etmektedir. Sal'ı temsil eden “internasyo- nal,, ler herhangi bir memlekette hareket noktası olarak, sınıf ideo- lojisini ve bunun ilk aşılanacağı milli uzuv olarak da işçi smıfmı seçiyorlar. Buna mukabil sağ'ı temsil eden “internasyonal”lerin hareket noktası olarak hep “yahu- di aleytarlığı,, nt ve bunun ilk aşı- Ismarlanacak Bd gemiler İstanbul, (Telefonla) — Denizyolla- rı idaresi ile Krup delegeleri arasında beşer bin tonluk diğer üç gemi için ya- pilan görüşmeler de Litti. Hazırlanan projeler tetkik edilmek üzere fabrikaya gönderildi. Alman e'çisi iktisad vekilimizi ziyaret etti Alman Elçisi fon Keller refakatin- de elçilik birinci konseyyesi B. Kol ol- duğu halde dün İktısad Vekili Celâl Bayarı ziyaret etmiş ve aralarindaki görüşme uzun müddet devam etmiştir. Teyid edilmeyen bir haber 3 mart tarihli Akşam ve Haber ga- zetelerinde Ankara Elektrik Şirketinin satın alınma müzakerelerine başlana- #cağı hakkında çıkan haberlerden alâ. kalı makamların malümatı olmadığı, yaptığımız soruşturmalar sonunda, an- laşılmıştır. HAVA Havaiar yeniden soğudu Dün şehrimizde hava ummiyetle ka- palı ve rüzgârlı geçmiş, en yüksek si- caklık sıfırın üstünde 7 dereceye çıka- bilmişt Devlet meteoroloji işleri u- mum müdürlüğünden aldığımız malü- mata göre dün yurdun hemen her ye- rinde yağış olmuştur. Yağış Edirne, İs- tanbul, doğu Anadolusu ile otra Ana- dolunun - bazı çevrelerinde ve Kars, Muğla, Kırşehirde dolu diğer yerlerde yağmur şeklinde olmuştur. Hava ev- velki güne göre Karadeniz kıyılariyle doğu mmtakalarından başka yerlerde 1 - 6 derece arasında soğumuştur. En düşük dereceler sıfırım altında Karsta 2, Edirnede 3 derecedir. En yüksek su- hunetler Antalya ve Adanada 16 Dört- yolda 17 derecedir. çin çok şiddetli ve meselâ üniver- siteleri kapatmak gibi tedbirlere baş vurmağa mecbur olmuştur. Tekrarında fayda bulduğumuz nokta şudur ki, “yurdda barış,, parolası'nın ideolojik emniyet ve zabıta teşkilâtrna yüklediği va- zife, artık sadece sol'dan gelen yabancı tahriklere karşı değil sağ- dan gelen ve yuvalarını daha kö- lay kuran yabancı propaganda ve tahriklere karşı da, aynı nisbet- te uyanık bulunmaktır. Hiç şüphe etmemek lâzımdır ki, zıd ve biri ine düşman ideo- lojiler, her memleketi kendi mü- cadelelerine bir mevzu ve sahne tanımakta, kendi hesablarına, hiç bir mahzur görmemektedirler. Burhan BELGE 5 -3 - 1937 —— Vazife harcı| Yeni Devlet meteoroloji teşkilatının programı Teşkilât memleketin bu sahadaki bütün ihtiyaçlarını karşılayacak v e için Memleket dışına giden ceklere verilen para Frarisız frangının kıymetten düşü- muvakkat bir zaman memleket- rülmesi üzerine için bir vazife ile yabancı lere gönderilenlere verilen gündelikle- rin yetişmediği anlaşıldığından bir ka- rarname ile fransız frangı hesabiyle tesbit olunan mikdarlar türk lirasına tahvil edilmek suretiyle yeniden ha- zırlanan cedvel vekiller heyetince xa. bul olunmuştur, Kararname Başvekâlet çe yapılan bir tamimle alâkalı dairele- re bildirilmiştir. Cedveli yazıyoruz: “Kamutay Başkanı, Başvekil, vekil- ler ve mebuslar dahil olduğu halde baş remin 1, 2 ve 3 üncü derecesindeki me- murlardan delege olarak gideceklere günde 50 türk lirası 'heyet reislerine vekiller heyeti takdiriyle 10 lira zam- molunur.,, Yukardaki memurlardan danışman olarak veya politika görüşmeleri dı. şındaki kongre ve toplantılarda bulun- mak, muvakkat memurluk ve etüdler gibi vazifelerle gideceklere günde 40 türk lirasr, baremin 4, 5 ve 6 ıncı dere- cesindeki memurlara günde 35 türk li- rası, baremin 7 den 19 uncu derecesine kadar olan memurlara günde 30 türk Hrası. Turizm müdürlüğünde yenilikler İstanbul, (Telefonla) — Geçen yaz İstanbul sezonu eğlence'erini tertib ve idare eden belediye turizm müdürlü- ğünde bazr yolsuzluklar yapıldığı hak- kındaki ihbar üzerine belediye müfet- tişleri tahkikat yapmışlar ve ihbarın bir kısmının doğru olduğunu tesbit etmiş- lerdir. Belediye turizm müdür tam bir yenileme yapacaktır. Müdürlü- ğün şimdiki kadrosunda bazr değişik- likler yapılmış, müdür teftiş heyeti em- rine verilmiştir. Yeni kurulacak Devlet Meteoroloji leri umum müdürlüğüne Zira- at Vekâleti meteoroloji enstitüsü müdürü B. Tevfik Geymen tayin o- lunmuştur. Yenişehirde İsmetpaşa caddesinde tutulan umum müdür- Tük binasında kendisini gören bir şunları söylemiştir: Cumhuriyetten önceki vaziyet “— Cumhuriyetin kuruluşundan ön- ce meml'eketin en ufak bir hava hâdise- sini muntazam surette rasada tabi tuta- rak sene sonunda o hâdisenin bütün memlekete şamil bir istatistiğini vücu- da getirecek hiç bir rasad şebekesi mev- cud değildi. Yalnız şurada, burada gay- ri muntazam fasılalı bazı rasad merkez- leri muvakkat zaman için çalışıyordu. Bunlar daha ziyade husust mahiyette şahıslar veya müesseseler tarafından kurulmuştu. Yalnız İstanbulda Kandil li raasdhanesi asıl vazifesi olan heyet rasad'ariyle birlikte İstanbul hava hâdi- selerini de kaydediyordu. Umumi harb- te muvakkat askeri bir rasad şebekesi kurulmuştu. Bu şebeke iki sene çalış- tıktan sonra faaliyet sahasnıdan çekil- mişti. 1928 den sonra Beynelmi!el meteoroloji esasları da- iresinde ve memleketia hava, iklim bakı- mından olan hâdiselerinin muntazam su- rette ve daha ziyade zirai ihtiyaçlara cevab verebilecek şekilde rasadlarına 1928 senesinde ziraat vekâleti tarafin- dan başlanılmıştır. Ziraat vekâleti bu teşkilâtın esasını ilk önce 1925 senesin- de Etlikte bir rasad istasyoniyle kur- muştur. Ayni sene milli müdafaa vekâ- leti de münhasıran askeri işler bakı- mından hava hâdiseleriyle rasad etmek üzere bir askeri rasad teşkilâtı vücu- de getirmiştir. Bunu takib eden bir iki sene sonra nafıa vekâleti de su hâdi- selerinin rasadlarını yapmak üzere ay- rıca bir şebeke kurmuştur. Hava hâdiselerinin ziraat, askerlik ve nafıa iş'eri üzerinde tesiri olduğu kadar sıhat işleri üzerinde de tesiri ol- —A —< T Hâlâ Attilanın mezarı aranıyor Attilanın efsa- Yavrıkıtd'ı Canlarına kıyanlar azalıyor mu? nevi mezarının Ba- nat'da, Tanis çayı üzerinde olduğu- na inanmaları için bazı sebebleri ol- duğu iddiasında bulunan bazı arkeo- lojicilerin muhtaç oldukları serma- yeyi koymak maksadiyle Belgrad'da bir şirket kurulmuştur. Denildiğine göre, bazı köylüler, bu çay civarında, Attilanın hazinesi- ne aid olduğu sanılan bir çok altm pa- ralar bulmuşlardır. Şunu ilâve edelim ki belgradlı arke ologlar Attilanın mezarını Banat'da aramağa kalkışırlarken Çek mühen- disleri de bunu, Çekoslovakyada Had rok bölgesinde arıyorlar. Çek mühendislerine başkanlık e- den Bay Stepan'a göre Attila birbiri- nin içine konulmuş üç altım sanduka ile gömülmüştür. Görülüyor ki bu bü. yük imparatorun mezarı meselesi ar- keoloji âlemini hâlâ uğraştırmakta- dır. (Berliner Tageblattan alınmıştır.) Danimarkalı kızlar ve ev kadınlığı Danimarkanın başlıca kadın ce- miyeti on dörtle on sekiz yaşlar ara- sındaki genç kızların mecburi ev hiz- metine tâbi tutulmaları hakkında ha- zırladığı kanun projesini bir istida ile birlikte hükümete vermiştir. Kanun parlâmentodan geçecek olursa danimarkalı kızlar, tahsilleri- ni bi ikten sonra, kısa bir müddet i- çin, aileler yanında “Hizmetçiliğe,, verileceklerdir. Bu takdirde de hiz- metçiler sendikasınm tarifesine göre aylık alacaklardır. Bu projenin mali mecburiyetleri- ni karşılamak üzere, kadım ve erkek bütün bekârlar vergi vereceklerdir. Maksat, genç kızlara ev işlerini ameli olarak öğretmektir. İnsan sevdadan ölür mü? Pariste çıkan Paris - Soir gazete- sinin bir muharriri, sokakta rastladı- ğı her kesten, her gün bir suale cevab istemektedir. Bu suallerden biri de: “insanın sevdadan öleceğine inanır- Mısımız?,, Bu sual karşısında kalmış olanlar- la verdikleri cevablara bakınız: Altmışlık bir kadın; resmine ba- kılırsa gençliğinde çok güzelmiş şöy- diyor: — Bence hayır, zira insan karak- ter sahibi ise buna mukavemet edebi- Tir. Adamına göre bir iştir bu. Ben şah- sen buna hiç inanmadım. Üniversiteli güzel bir genç kız: — Evet... İnsan sevdadan ölebilir. Fakat ben, şahsen, hayır! çünkü ölüm karşısında cesaretli değilim. Kı- saca söyliyeyim ki bu çeşit ölümleri budalalık sayarım. Bir Çinli profe: — Zannederimki hangi devirde ve hangi memlekette olursa olsun aşk , daima ayni şeydir ve eğer, hakiki ise insan onun yüzünden ölebilir. Üniversiteli bir delikanlı: — Evet, sevdadan ölmek kabildir. Şayet insan hakikaten severse ve sev. gisinde umusaya uğrarsa bu âlemden göçüp gitmek hakkına maliktir. Otuzluk, güler yüzlü bir kadın: — sualinize cevab vermek çok güç Fakat, insan kalbinden hasta olursa heyecan yüzünden ölebilir. İnsan aş- kdan birden bire değil, yavaş yavaş ölebilir. Parlak gözlü, zeki bakışlı bir er- kek: — Bana kalırsa insan aşkdan öl- mez. Bununla yaşamak kabilse de öl- mek kabil değildir. Sevda yüzünden kendini öldürmeğe gelince: zahmetine bile değmez. Fransadaki tıb- bı adli enstitüsünün bir istatistiğine gö- re bu memlekette, kendilerini öldü. renlerin sayısı 1875 den beri yılda 1800 kadardı. Bu rakam, 1928 de 1864 1929 da 1885 1930 — da 1922 1931 de 1900 1934 de 1800 1935 de 1886 1936 da 1552 olmuştur. Gelecek yıllarda insan- ların daha ziyade akıllanacaklarını temenni edelim. Rivarol'un bir sözü Volaire şöyle demişti: “İnsanlar ne kadar aydın olurlarsa o kadar hür o- lacaklardır.,, Kendisinden sonra ge- lenler, Voltaire'nin bu sözünü ağyi ederek halka: “ne kadar hür olursanız © kadar münevver olursunuz,, dedi- ler ve böylece bütün kazanç kayip ol- muş oldu. Sömürgeler ve yakın tarih Almanya sömürge istiyor. 1911 de, Fransa dış bakanı Caillaux alman sömürgeleri meselesinden do- layı Poincar& kabinesiyle beraber düş- müştü. Zira dış bakan, Fransanın Fas- ta kati surette yerleşmesi karşılığı olarak Kongo'da Almanyaya bir - ta- kım topraklar vermeği kabul ediyor başbakan - sıfatiyle bu pazarlığa razı oluyordu. Clemen- ceau'nın söylediği bir nutuk, kabine- yi 42 reye karşı 212 reyle azınlıkta biraktı. Bu üç devlet adamından bugün sağ olan yalnız Caillaux'dur. ve Poincar&'de, muharririmize B. Tevfik Geymen duğu tahakkuk ettiği cihetle sıh « hiye vekâleti de Ankarada bir istasyon kurmak suretiyle harekete geçmişti. Böylelikle son seneler zarfında devletin idari ve teknik her şubesi kendi iş'eri hava hâdiselerinin yerine göre çok büyük tesirler yapmak- ta olduğu fikir ve kanaatini hasıl ede- rek aşağı yukarı bütün devlet şubeleri, üzerinde işine ve kendi nam ve hesablarına yurd içinde birer meteoroloji ve rasad şebekesi kur« mak zaruret ve mecburiyetini hissetti- ler. İşte bütün bu saydığım vaziyetlerin tabii bir neticesi olarak devlet meteoro« loji işleri teşkilâtı kurulmuştur. Yeni kurumun büyük vazifeleri Bu suretle teşekkül eden devlet me4 teoroloji işleri memleketin adli, huku- ki, zirai, iktısadi, sınai, sıhi, içtimai ve bayındırlığı bakımından yapılan ve yapılmakta olan bütün işlerin en kü. çüğünden en büyüğüne kadar her biri- sinin herhangi bir cephesinden hava, su, iklim hâdiselerinin şekillerine, va- sıflarına aid bilgilere istinad eden nok. taları pek çoktur. Öyle işler vardır ki hava hâdiselerine aid istatistikler elde olmadıkça yapılacak işin teknik esasr tesbit edilemez. —Bütün bu işlere ve günden güne inkişaf etmekte olan hava ve deniz seferlerinin selâmetle yapıl. masına lâzım olan hava raporları ge. ne memleket içinde geniş bir hava rae sad şebekesinin mevcudiyetiyle ve mu- ayyen usullere göre çalışmasiyle müm. kün olabilecektir. Meteoroloji teşkılâ- tının bugünkü askeri işler bakımından ehemiyeti üzerinde bir an bile terede düd mevzuubahis olamaz. Belediye ve şehir işleri ve tesisatı hemen hemen hava ve iklim meselesi demektir. Hiç Bir belediye ve şehir işi yoktur ki me- teoroloji ile ilgili olmasın, Sokaklara verilecek istikametten, dikilecek ağaç- ların nevine kadar her belediye işi bu- na bağlıdır. İki kısım: İşte bunun içindir ki devlet meteoro, loji işleri umum —müdürlüğü iki kıs- ma ayrılmıştır. Biri geniş ve muhtelif dereceli ve peyderpey kendine mah« sus telsiz cihazlariyle çalışacak istas« yonlardan mürekkeb bir şebeke, diğeri de memleketin hava, su ve iklim bakı, mından her türlü teknik ve idari işle- rine lüzumlu olan malümatı hazırlıya- cak ve vermek üzere çalışacak 6 tekni şubeli bir merkezden terekküb etmiştirı Bugün zaten mevcud olan muhtelif teşekküllerin devlet meteoroloji işle« ri umum müdürlüğü camiasına alınma- sı için idari, mali işler üzerinde uğraş« maktayız. Bir ay sonra bütün teşekkül« ler birleşmiş olacaktır. Böyle olmakla beraber teknik çalışma geceli gündüz. lü bir dakika bile durmadan faaliyeti« ne devam etmektelir. —Bundan sonra yapacağımız âş, memleket içinde ay- nı merkezlerde bulunan — ve muhtelif vekâletler namına kurulmuş olan müte. addid meteoroloji ve rasad istasyonla- rını bir istasyon haline getirerek faze la memurları istasyonu olmıyan yer- lerde yeni istasyonlar açarak şebekeyi hem genişleteceğiz ve hem sıklaştıraca- ğız. Bu meyanda bilhassa hava ve de« niz seferleriyle sularımızın meteorolo« jik vasıflarını ve rejimlerini tesbit için en kısa yoldan ve en pratik şekillerle çalışma tertibatını alacağız. Memleke« tin zirat, iktısadi ve sınat bakrmından olan iklim ve hava rasadları için şime diye kadar mevcud olan meteoroloji servisini de ziraf, iktısadi kalkınma. nn her türlü ihtiyaçlariyle elektrifikas- yon işlerine cevab verebilecek surette hazırlıyacağız. Bundan böyle hava, su ve iklim bakrmından lüzumu kendini hissetirecek olan her türlü yeni bilgi ihtiyaçlarr tahakkuk ettikçe bunlsra cevab vermek için lizumlu ve müm'ün olan her türlü tertib ve tedbirleri ala. cağımıza da hiç şüphe yoktur.,,