—— A4 Türk -Felemenk ticareti Liz 28 -2 - 1937 —a Çeteler ayakta . Yeni anlaşmalar dün günkü Ki Hatayda türk köylerine merasimle imzalandı) Demirspor (Başı 1. inci sayfada) yye kadar uzayan taksiltlerle ve muay- yyen türk mallariyle “ödenmek şartiyle, 35 milyon florinlik bir plafon dahilinde,- Türkiyedeki bugünkü büyük işler mü- nakasalarına iştirak imkânı bahşeden mali protokoldan ibarettir. Faiz yok- tur. Taksitlere mukabil mübayaa edi- lecek türk mallarının alâkadarlar tara- fından Felemenke ihracı meşruttur. Felemenk firmalarının bilhassa mü- nakasalarına iştirak etmek istedikleri iş- ler protokolda bervechi ati sayılmakta- v A — Radyo istasyonları inşası ve P. T. T. ye aid işler ve teahhütler, B — İnşası veya islâhi hükümetçe mukarrer limanlara aid inşaat işleri ve teçhizat, € — Gemi inşaati, D — Deniz aşırı Felemenk müstem- lekâtı menşeli kahve teslimatı, E — Her çeşid devlet mübayaatı ve devlet sanayi, ziraat nafra plânlarına gi- ren işler. Gerek bu listenin gerek tesbit edil- miş 35 milyon florin plafonunun ica- bında her iki hükümetçe itilâf edilerek tadil edilebileceği protokolda derpiş e- dilmiştir. Felemenk firmalarının üzerlerinde kalabilecek işler taksitleri nisbetinde a labilecekleri mallarımız ise şunardır: Buğday, arpa, darı, kuş yemi, ve di- ğer her nevi hububat, afyon, tiftik, pa- muk, şarap, likör, mermer ve şimdiye kadar Felemenke ehemiyetli nisbette ihracatr mevcud olmıyan herhangi türk malr. Yeni kliring anlaşmasının müddeti 1 mart 1937 tarihinde başlamak üzere bir yıldır. Mali protokol ise, protkolun derpiş ettiği işler taksitlerinin tamamen tes- viyesine kadar meriyette kalacakır. Felemenkle kliring anlaşması hari- cinde mevcud 1934 arihli ticaret anlaş- masına gelince, bu anlaşma aynen 23 mart 1937 tarihine kadar meriyette ka- lacak ve bu tarihten sonra, metni An- karada parafe edilmiş olup henüz La Heyden buradaki Hollanda heyetine imza emri gelmemiş olan metinle değiş- tirilecektir. Ankara 27 (A.A.) — Resmi tebliğ: Türkiye - Felemenk kliring anlaş- ması ve Felemenk firmalarının karşılı- ğı sekiz seneye kadar uzayan taksitler- le ve türk malr olarak ödenmek şartiy- le ve 35 milyon florenlik bir plafon da- hilinde Türkiyedeki devletle alâkadar bazı büyük işler münakaşasına iştirâki hakkındaki protokol bugün Hariciye vekâletinde her iki memleket mümes- silleri tarafından imza edilmiştir. Her ikisi de 1 mart 1937 tarihinden itibaren meriyete girecek ve kliring anlaşması bir sene müddetle protokola teallük eden işler taksitlerinin tama- men tesviyesine kadar meriyette kala- caktır. Felemenkle mevcud 1934 tarihli ti- caret anlaşması aynen 23 mart 1937 ta- rihine kadar meriyette kalacak ve bu da mezkür tarihte metni parafe edilmiş olan yeni bir anlaşma cektir. Bu anlaşmalar iki dost memleket ik- tısadi münasebetlerine yepyeni ufuklar açmakta ve her iki memleket n kar- şılıklı ehemiyetli ihtiva etmektedir. ile değiştirile- menfaatleri “Leon Bluma itimad reyi verildi Paris, 27 (A.A.) — Parlamento ek- seriyet partisi liderleri tarafından ve- rilen itimad takriri 209 reye karşı 361 reyle kabul ve muhalefet — partisinin takririni 211 reye karşı 361 reyle red- dederek hükümete itimad beyan etmiş- tir. Müzakere gece geç vakte kadar sür- müş ve birçok muhalif mebuslar söz al- mışlardır. B. Flandin, hükümetin politikası- a yeniden hücum ederek vaziyetin va- him olduğunu söylemiş ve altınım mern- leketten yavaş, fakat muntazam suret- te kaçmakta olduğuna nazarı dikkati celbetmiştir. Radikaller namına B. Kampenşi, ko- münistler namına B. Duclos, “halk cep- hesi hükümetinin teşebbüs ettiği islâ- hata devam etmesi” için hükümete iti- mad reyi vereceklerini söylemiştir. Blumun iazhatı Parlamentonun toplantısında Baş- vekil, B. Blum, Flanden ve Reyno'ya cevab vererek, Fransanın iktısadi vazi- yetinde mıştır. Başvekil, bilhassa işsizlerin mikda- rı geçen seneye nisbetle yüzde 70 ek- silmiş olduğunu ve demiyollarında eş- ya yüklü vagonlar adedinin çoğaldığını tebarüz ettirmiştir. ülen salâh unsurlarını say- İhraç veya biriktirilen sermaye tek- rar iktrsadi işlerde devretmeğe başla- dığı zaman şimdiki müzayakalı vaziyet nihayet bulacaktır. “— Bütün demokrat partilerin hü- kümette birer mümessilleri bulunmala- rı lâzım geldiği kanaatindeyim. Biz, sa- lâhiyetimizi, halk kitlerinin itinadından aldığımız için hükümetimiz hakiki bir mlli hükümettir.” Seylâp felâketi Paris, 27 (A.A.) — Sen nehri As- terliç köprü tehlike seviyesini aşmıştır. Fakat sula. rın yükselmesi sergi inşaatını durdur- mamıştır. Yalnız üç povyonun mahzen. leri su ile dolmuştur. Dinyeper taştı Moskova, 27 (A.A.) — Bütün Din- yeper havalisini su basmıştır. Şehrin sokaklarında su 2 metre kadar yüksel. mMiştir. 48 ev tamamiyle harab olmuş- tur. Tuğyan köylerde de mühim tahri bat yapmıştır. Enaşağı 250 köylü evini sular götürmüştür. Kurtarma işine de. vam olunmaktadır. Tuna taştı Münüh, 27 (A.A.) — Tuna nehri ile ayakları, gittikçe kabarmaktadır. 30 ki- lometre uzunluğunda olan Oütün St. rambing havzası sular altında kalmış- tır. tarlaları kaplayan suyun yüksekli ği bazı yerlerde iki metreyi bulmuştur. Kış zeriyatı tarab olmuştur. Negüsün Londraya davet edilmesi İngiltere ile İtalya'nın arası mı açılıyor ! Londra, 27 (A.A.) — Londra - taç giyme şenliklerine Haile Selasi'nin de davet edilmesi üzerine İtalya'da hasıl olan galeyandan bahseden Taymis ga- zetesi, bu halin devamının İngilterede teessürle karşılanacağını hakkında anlaşması şartlarında bir değişiklik vuku bulup bulmıyacağının suale ve Akdeniz italyan - ingiliz değer olacağını yazmaktadır. Kırıkkale karşsılaşıyor Bayramda yaprlan ve Ankara Gücü tarafından birinciliği kazanılan Halid Bayrak kupası turnuvasının ikinci ve üçüncülüğüne mahsus kupalar için bu- gün Demirsporla Kırıkkale Gücü ta- kımları tekrar karşılaşacaklardır. Bu iki takımın, bayramda yaptıkları oyunda berabere kalmış ve diğer takım- larla olan müsabakaları neticesinde ise altışar sayı almış olduklarını göz önüne getirirsek ikisinin hemen hemen aynı kuvvette olduklarına hükmetmemiz lâ- zım gelir. Müsavi kuvvette iki takımın oyunu, seyirci için, biri kuvvetli ve diğeri za- yıf iki takımın oyunundan daha entere- sandır. Bu itibarla Demirspor - Kırık- kale maçı zevkle seyredilecektir. Saat 13.30 da, B. Kemal Halimin i- daresinde yapılacak olan bu maçtanı sonra Ankara Gücü ile Çankaya takım- ları da, sekiz on ay kadar evel, berabe- re neticelendiğinden dolayı bugüne de- ğin geri bırakılmış olan Aziz Akyürek kupası için çarpışacaklardır. Saat 15.15 de başlaması kararlaştırılmış olan bu maçın hakemi B. Necmettindir. Öğrendiğimize göre, Ankaraya ye- ni gelmiş olan ingiliz antrenör B. Coni, bu dostluk maçında, ilk önce bir ta- kımda ve ikinci haftayimde de diğer ta- kımda oynıyacaktır. İyi bir ingiliz oyuncusunun oyunu- nu seyretmek fırsatı bu maçın en güzel taraflarından biri olacaktır. Berlindeki türk ticaret odası kongresi Berlin, 27 (A.A.) — Anadolu ajan- sının hususi muhabiri bildiriyor: Türk ticaret odasr dokuzuncu yıllık kongresini dün Berlin büyük elçimiz Hamdi Arapağ'ın başkanlığında akdet- miştir. Odanın 1936 yılındaki "faaliyeti takdir olunmuş ve kongre - tarafından büyüklerimize tazim telgrafları çekil- miştir. nde beş metre yükselerek | —— Başbetke İSPANYADA (Başı 1. inci sayfada) şevizme benzer bir idare kurulmak aleyhinde olanlarla bu sebebden de birleşiyor. Fakat yarın Franko ha- rap ve parasız İspanyanın başına geçecek olursa, bu memleketin iş- lerini tanzim etmek, İspanya ser- vetlerini yeniden işletmeye açmak için bugünkü yardımcılarına baş- vurmıyacak mıdır? Acaba bu su- retle İspanyayı, faşizm enternas- yonalinin yarı - sömürgesi haline geldiğini görmekten, ve Cibral- tar'ın bekçisi ve Pirene ile Fasta iki yeni askeri hudud yaratmak zaruretinde kalacak olan Fransa memnun olacak mıdır? Onlar şimdilik bir harb tehlikesinin önü- ne geçmeği, gelecek tehlikelerin mı esine tercih ediyorlar. Madrid hükümeti, geniş halk yı- ğınları kendi taraflısı olduğu için karışmazlık — tedbirlerinin işine yarıyacağını zannediyor. Ancak, Fransanın İspanyadaki yabancı gönüllülerin geri alınmasını İngil- tere hükümetine teklif ettiği hak- kındaki haberler, Frankistler cep- hesindeki bugünkü yabancı mev- cudunun isyanın zaferine kâfi ge- leceği zannedilmekte olduğunu da gösteriyor. Karışmazlık - tedbirlerinin iç harb neticeleri üzerindeki te- sirini zamanla göreceğiz: fa - kat şurası da doğrudur ki 9 mart kontrol ablukası kurulduk- tan sonra, bu iç harbm bir Avrupa harbına kalbolmak tehli- kesi bir hayli azalmıs olacaktır. Falih Rıfla ATAY tecavüzler yapılıyor (Başı 1. inci sayfada) runa hareket etmiştir. Bunlar İskende- run civarında şekre köprüsünde vata- ni partisi mensubları tarafından karşı- lanmışlardır. Bu hareketin sebebi Ha- tay ana yasası Cenevrede ihzar edil- diği sırada vaziyeti yakından kolla- maktır. Hatay ana yasası vatanilerin arzuları hilâfına kabul edilecek olursa bunlarla tezahüratta buunulması karrerdir. mu- Cenevredeki komitede Cenevre, 27 (A.A.) — Havas ajansı bildiriyor: Hatay meselesiyle meşgul olan mütehassıslar komitesi perşembe günü başladığı iptidat tetkikatı - bitir- miştir. Komite, azâsına Hatayın ana ya- sası ve idari teşkilât kanunlarının icab ettirdiği derin tetkikatta bulunmak im- kânını vermek üzere bir hafta kadar toplantılarını kesmeye karar vermiştir. Diğer taraftan komite, Hatayda bu- lunan Milletler Cemiyeti görmenleri- nin mütalealarından da istifade etmek için bunların Cenevreye davetini genel sekreterlikten rica eylemiştir. Suriyeliler ne istiyorlarmış? Paris, 27 (A.A.) — Anadolu Ajan- sının husus? muhabiri bildiriyor- Senbris, lö Jurnal gazetesinde, San- cak statü ve anayasasını tanzim edecek Cenevre komitesinde çıkacak güçlükle- ri anlatarak diyor ki: “Suriyeliler, Sancak valisini kendi- leri tayin ve ehalisinin Şam meclisinde hiç olmazsa tâli meseleler için temsili suretiyle hâkimiyetlerini teyid ettir- mek azmindedir. Ayrıca, Lübnanın istemediği fede. rasyon fikrini başka şekilde ele almala- vı ve Trablusşam limanını muhtemeldir. Komite bu güçlükleri hallederse yap- tığı işle bihakkin övünebilir. Arslanın yakaladığı hırsız! Breslau, 27 (A.A.) — Yukarı Silez- yada kâin Misloviteden bildirildiğine göre, seyyar bir canbaz kumpanyası ar- tistleri gece yarısı korkunç seslerle uy- kularından uyanmışlardır. Bu artistler bir aslan kafesinin önünde aslanın pen- çeleri ile sımsıkr yakaladığı bir adamı güç halle kurtarmışlar ve ümidsiz bir halde hastaneye götürmüşlerdir. Yaprlan tahkikatla anlaşılmıştır ki, bazı eşya çalmak üzere canbazhaneye giren hırsız kafesin pek yakınından geçmiş ve aslan da demir parmaklıkla- rm arasından pençesini uzatarak hırsı- zı yakalamıştır. Bu hırsız uzun zaman- dır demiryolları kömür depolarından ve kömür madenlerinden hırsızlıklar — ya- pan ve son bir müsademede bir çokları öldürülen şebeke azâsındandır. istemeleri İsviçre'nin bitaraflığı Londra, 27 (A.A.) — B. Hitler İs- viçrenin bitaraflığına riayet edileceği- ne dair bir beyanatta bulunmuştur. Ge- rek Paristen ve gerek İsviçreden alı- nan telgraflar bu beyanatın her taraf- ta büyük bir memnuniyet uyandırdığı- nrı göstermektedir. Hindistanki seçimde Gandi partisi kazandı Bombay, 27 (A.A.) — Vilâyet hü- kümetleri için yapılan umumi intiha- batta Gandhinin millt Hind Partisi bü- yük bir zafer kazanmıştır. Hindistanın ayrılmakta olduğu on bir hükümette milli parti altısında kati bir ekseriyet elde etmiş ve diğer üçünde de nisbi ek- seriyet temin eylemiştir. Yeni teşkilâtı esasiye kanunu muci- bince Hindistanın muhtariyeti 1 nisan- da meriyete girecektir. Alevi hükümetinin merkezinde bir müsademe oldu Kudüs, 27 (A.A.) — Alevi devleti- nin merkezi oları Latakyada, Halebten gelen arkadaşlarını karşılamağa giden “demir gömlekliler” sokaktan geçerken kışlanın önünde bir kaç el silâh atılmış ve halk ile demir gömlekliler arasında bir müsademe olmuştur. Neticede 4 ki- şi ölmüş ve 15 kişi yaralanmıştır Dün gece ajans ayni zamanda aşa- ğıdaki haberi vermiştir. Fakat bu demir gömleklilerin nereye geldikleri ve nere- de müsademe ettikleri bildirilmemekte- dir. Yukarıdaki habere bakılırsa bunun da Latakya'da olduğu tahmin ediliyor. Kudüs, 27 (A.A.) — Senegalli kıta ların Şam'dan gelen demir gömleklile« rin üzerine ateş açtıkları bildirilmekte- dir. 7 kişi ölmüş ve 30 kişi yaralanmış- tır. ÇALAĞI LRDRRDITIL Z ITA Selânikte Atatürkün evinde (Başı I. inci sayfada) ler, kadın erkek her yaşta ve her mes« lekten yüz binlerce halk hususi treni selâmlamak için, küçük büyük istasyon« larda, yollarda toplarmıştı. Tren, ka- labalık büyük şehir caddesinden geçen tramvaylara benziyordu. Yolda Tevfik Rüştü Aras kendisine refakat eden resmi memurlara heyecan- la büyük Şefin kendisine dost toprak- larda geçen, çocukluk, gençlik günlerini anlattı. — Şu tepenin arkasında, bu köyde, su eyde. B $ekiller, renkler, hatıralar, heyecan- lar o kadar biribirine karışık, o kadar biribirinin içinde ve o kadar taze ki, renik ve bayrağa rağmen kendimizi hududun değiştiğine inandıramıyoruz. Atatürkün doğduğu ev Selânikte dostlarımız bizi Atatüre kün doğduğu eve götürdüler. Gece pet- rol lâmbasiyle yarr aydınlanan evde yaşlı bir kadım arkasında dar merdiven- leri çıkıyoruz. Geniş bir sofa ve sağda bir oda. — Atatürkün doğduğu oda! Petrolunı sarı ışığı yaşlı kadının yü- zünün, odanın duvarlarını, tavanını, tah. ta döşemelerini bir artist gibi fırçalıyor. Boş odada, şekli, hacmi rengi, değişti- riyor. Solda duvarın dibinde kırmızı atlas yorganla örtülmüş bir yer yatağı, yerde kırmızı bir kilim ve dar alçak pencere- lerin önünde tenteneli, temiz, beyaz öre tülerle süslenmiş uzun bir sedir, yata- ğın ayak ucunda dört çekmeli ceviz bir konsol ve üstü hesab işlemeli beyaz bir peşkir ile örtülmüş sarı bir ayna, ortadaki mangal kırmızı bakırdan mr, sarı pirinçten mi pek fark edilemiyor. Yaşlı kadının elindeki sarı petrol t şığı karardıkça, küçük odada harekete ler, sesler artıyor, en güzel insan yüzie nü en bahtiyar ana dudağı öpüyor, ve ebedi insanın ilk sesi, insan kalbinin derinliklerinde akisler yaparak ümid ve teselli dolu, dolaşıyor. Atatürkün hâtırasına hürmet Dostlarımız Atatürkün doğduğu e« vi Atatürke vermekle türk milletine minnetdar olmanın ilk hazzını tattıra mışlardır. Tarihi, aktüel bir çok sebeba ler türk milletini elen dostluğuna inans dırabilir, bağlayabilir. Fakat, ne geçş mişte, ne gelecekte hiç bir sebeb eleri milletinin Atatürk hatırasına gösterdiğ ği hürmet kadar türk milletini mütek hassıs edemez. ü Selânikten gece onda hareket ettilii Arkamızda, aydınlık, parlak bir şehir ve petrol lâmbasının sarı ışığı ile mütes madiyen, şekil, hacim ve renk değiştİğ ren küçük bir oda ve ebedi insanın ill bahtiyar sesi kaldı. Neşet Halil ATAY aa aa ea