SARI e AT SN ULUS — Ekonomide Kemalist rejim (Başı 1. inci sayfada) Tuhünü da kavuran bir dilek — gibi se- inçle karşılamıştır. O'nun her iradesi Bibi, bu isteğini de bütün bir millet his 've muhabbet birliğiyle benimsemiştir Kemalist rejimin ekonomi — poli Kası, bu işareti tahakkuk ettirmek ve Mmuhafaza etmek içindir. Cumhuriyet Halk Partisi yani Kemalist parti prog- Tamında görüleceği üzere: Mülkiyet, ferdi mesai, çalışma kıymeti, bu politi. kanın esasını teşkil etmekle - beraber, ferdi mesai veya hususi / sermayenin, bugün için yetmediği veya gidemediği işlerde, umumi menfaati temin, ferdi mesai ve sermayenin çeşitlenip büyü- dmesini kolaylaştırmak için, devlete de vazife verilmiştir. Bu bakımdan Kema- Tist rejimin karakteri, yapıcı ve yap- fırıcı oluşudur. Temeli: türk milleti- 'nin umumi menfaati, Türkiyenin eko- momsel kabiliyet ve imkânları, ahenk- li bir milli “ekonomi manzümesi- nin, türk vatanında doğup serpilmesi- di Bu izahlardan çıkan neticeler şun- dardır: Kemalist rejimde 1) Devletçe deruhte edilmiş iş- ler, bilâkis ferdi iş sahasmı geniş- letmek maksadiles atleri arasında kımından, devletin başa - geçmesi, milletçe zaruri görülmüş işler: 2) Politikamıza verdiğimiz züdümlü ekonomidir. nin, son asırlarda, çeşitli memle- ketlerde, çeşitli soysal - vaziyetler. den doğmuş ve bazen benzeri şart. ları bularak, bazen sadece emtiası halinde moda - olarak yer yer yayılmış bir kısım prensip ve doktrinlerle münasebeti yoktur. Kemalist rejim, yalnız müesseseler- de değil düşünüş ve görüşte bir inkılâbın rejimi: bir inanış değil, düşünülerek, hesapla- narak, müsbet netice vereceği hakkında “Müsbet ve olgun karara varılarak yü- Tümeyi esas alan bir rejimdir. “Tatbikatiyle başbaşa yürüyen naza- Fiyesi, bu yollardan 18 inci asır başla- Tındanberi geçmiş memleketlerin tece Tübelerini göz önünde tutarak, türk u- Tusunu, bugünkü sağlam bünyesiyle he- define isal etmektir. * Tatbikatta Kemalist rejim Bu ana siyasanın, tatbikatta, bütün Üevlet teşkilât ve mesaisini alâkadar e- der önemli bir genişlik aldığını, her çalışmanın, diğer sahalardaki çalışma- Jarla ahenkli bir plâna bağlanması za- Türeti de beraberce doğduğunu izah et- mek fazla olur. Bundan dolayıdır ki, Kemalist par- 'ti programının, 23 üncü maddesinde, bu durumu karşılayan ve bir taraftan, Partinin ekonomiyi bir rejim değil bir teknik saydığını söylerken, diğer tas Taftan da Milli ekonomi prensipini ko- 'yan şu hükümlerine tesadüf olunur: *23. — Ekonomik düşünceleri- z bakanlık ve oruna işkin olan bütün devlet işlerinin, ulusal ekonomi bakımından, saltık kazançlı ve faydalt olması düstu- Yunu genel olarak etas tutarız. Eskiden kalma kanunların ve üsüllerin zamanla - düzeltilmesine önem veriyoruz. z çalışmada ekonomi iş- lerine bu önemi vermekle beraber, €ekonomi, bulunan devlet Tatbikatın, muhtelif — bakanlıklara ilişkin cihetleri, Cumhuriyet Halk par- tisinin, dördüncü büyük kurultayında, Onaylanmış ve parti programı — olarak neşredilmiştir. Bu mesai, her birine ve heyeti umu- Miyesine aid plânlar dahilinde, birbi- Tiyle alâkadar olarak ilerlemekte, * Türk büdcesinin daima mütevazin rak muhafazası * Türkiye ticaret ve tediyat muvaze- * Devlet tez kayıtsız, şartsız sadakat * Türk parasma / itimadı sarsacak hareket ve vaziyetlerden samimi- yetle içtinap lma ve görme hava- #sını, bütün elemanlariyle, serma) in ve iş adamları için en olarak daima mu - reğe ve menfaata haline getirmek, Müşterek düstur halinde göz önün- de tutulan esasları teşkil etmektedir. Vaziyetin tek cümle ile ifadesi dur: kendi öz politikası esasları dahi- linde, en teknik bir ekonomik kurum vücuda getirmek humması içinde bulu- 'nan Türkiyede, iş, sermaye, ve teşriki mesai için en büyük müşkülpesent iş adamlarını bile tatmin edebilecek en müstesna teknik şerait, etraflı şekilde ve tam olarak ter dilmiş bulunmaktadır. emniyet ve en Ekenomi Bakanlığına düşen işler Ekonomi bakanlığına düşen işlerin, diş ticaret bakımından — önemlileri şu gruplarda toplanabilir: 1) Ulusal ve arst-ulusal dürüma u- yan bir dış ticaret politikası 2) Plânlı endüstrileşme 3) Radikal bir maden politikası 4) Rasyonel genel çalışma imkân ve havasını sağlayacak — teşkilât ve mev- — Dış ticaret politikası: Cumhuriyet Halk Partisi programı nın, 12 inci maddesi şu direktifi ihtiva etmektedir : “1z. — Ödeme dengesini düzeltmek 've bu yönden Türkiyenin dış tecimini denk tutmak Tüzumludür. — Diş tecim uzlaşmalarında prensibimiz: — malımızı alanın malını almaktır. Bu direktif, dünya işlerinin gidişi 've kendi öz politikamız mihrakından geçerek bizi şu esaslara sevketmiş &. — Tecimel uzlaşma politikamızın Üç ana esası şudür: DKarşılıklı kolaylık esaslı iki ta- rafir uzlaşma 11) “En ziyade müsaadeye maz- har millet” kaydının 1 - Gümrük tarifesi ve ithalata mevzu diğer resim ve teklifler iti- bariyle kayıtsız olması 2 - İthal rejimi itibariyle: ka- yatlr olmaz Tll) Türkiye mali teahhüdleri te- diyelerini ve serbest döviz ihtiyaçları- nt karşılamak ve Türkiye ihracatının halen umumiyetle iptidaf - gıdaf mad- delerden, ithalâtının mamül maddeler- den ibaret bulunmasından mütevellit, nakliyat navlunu ve bu gruplar üzerin. de buhranın ayrı ayrı olan tesirlerini denkleştirmek için, her ” uzlaşmanın, Türkiyenin o memleketten ithal edec ği mallar kıymetinden daha fazla nis- edilecek bu serbest dö- viz olarak alabileceği kaydını ihtiva et. Bu prensipler bu günün dünya şe- Talti içinde, Türkiyeyi kliring - anlaş- ması sistemine sevketmiştir. Halen Türkiye, ithalât ve ihracatının, yuvar- lak rakam yüzde — 90 anını, kliring li memleketlerden - yapmaktadır. — Bu anlaşmalar son şekilleriyle, cirosu ka- bil hususi takas imkânını tevsi — bakı- mından, tüccar için son derecede prz tik ve serbest ticarete en yakın, en e- Jâstiki bir şekle - girmişlerdir. Şayet kliring haricinde aynı maksadı temin edecek bir şekil bulursak veya bugün- kü dünya konjonktürü değişir, yeni bir şekle imkân verirse o şekle geçmek- te tereddüd etmeyiz. Tabiri diğerle bu- günkü şekil, ana prensiplerimizden bir cüz değil, bu prensipleri muhafaza için bugün zaruri gibi gördüğümüz bir yol dur. Uzun vadeli büyük işler için, türk - ingiliz son anlaşmasının protokol kıs- mında görüleceği üzere, finans cephesi mukaveleler de nazara alınmış husust yapılmaktadır. b. — Türk ithalât rejimi, şu iki esa- St ihtiva eder; 1 — Uzlaşmalara — bağlı listelerle, mikdar tayin edilerek veya serbestçe ithale müsaade edilmiş maddeler. Yukarda işaret edildiği üzere, itha- dât rejiminde en ziayde müsaadeye maghar millet muamelesi esasını kabul etmiyoruz. Her memlekete specifigue, mallarına, bizden bilmukabele - ferme' şekilde almayı teahhüd ettiği speci figue, mallarımız mikdarına, bize yap- Ğt tenzilâtına, milli istihsal ve istih- lâk vaziyetimize nazaran hesaplanmış, ithal hakkı veriyor: 1T — Umumi ithalât rejimimizin ta- yin ettiği ithalât imkânı, Bu rejim “genel ithal rejimi kara- #in adı altında neştolunan — kararname ile tayin ve ilân olunur. 1 kânunu sani 1937 senesinde meriyete - girecek olan yeni karar daha liberal zetmektedir Bu karar aşağıdaki listelerden mü- teşekkildirz 1 - (S) listesi: herhangi memleket- 'ten ithali kabil malları ihtiva eder. 2- (KL) listesi: sadece kliring ben- zeri anlaşması movzut memleketlerden sokulabilecek, maj 3 - (V) listes adei mütekaddimesine bağlı maddeleri gösterir. Bu müsaade ancak muayyen ticaret muvazene vaziyetinde — memleketlerle, klirinkli memleketlere verilir. Devlet belediyeler, imtiyazlı şirketler, umumi menfaate hadim müesseseler, hususi kararname alınmadıkça, kliring anlaş. ması olmayan memjekciten — mübayaat yapamaz. 4 - (A) kliring veya benzeri anlaş- malarla Türkiye mallarına hususi pri- vilege veya imtiyazlar verecek memle- ketlerden ithaline müsaade edilecektir. $ — (5) Genel ithal rejimimizde ithali tamamen —memnu olan malları muhtevidir. (Sonu yarın) —— Birleşik Amerikada adli ıslahat Parlamento Ruzvelt projesini kabul etti Varineton, 10 (A.A.) — Parlâmente İ aB n u çe üaze ada Feüş aei tan mznla tekad olabilecekleri hakkındaki kapır bu 25 minbelife karşz'3i5 reyle Tabul Hirir. Tekağd yayiaık 95 olması Hakkında G üK hir AMEYEİE Gökinecaytarı Bu münasebetle hükümet partisinden ska y tü Kazmllla Glinine Hinüeda M GRİpla. ve Di at PT D AF R el Giktatörlük hükümetine müncer olabi. leceğisi söylemişlerdi. Boğazlar mukavelesi Japon meclisi tarafın- dan tasdik olundu Tokyo, 10 (A.A.) — Meclisi hâs bugün boğazlar mukavelesini tasvib et- miştir. Binaenaleyh bu mukavele ya - kında imparator taarfından da - tasdik edilecektir. Dokuz gün fasılasız uyuyan adam Stokholm, 10 (A.A.) — Kalskorona alayından bundan dokuz. gün önce cs. türengiz bir sürette ortadan kaybolan bir topçu neferi bugün bir ot ambarın. da uyüyor bulunmuştur. Bu asker birkaç dakika istirahat et- mek üzere girdiği ot ambarında uyuya kalmış ve 9 gün bilâ fasıla uyumuştur. Troçkinin nutku Meksiko, 10 (A.A.) — Sebebi he- 'nüz tayyün etmiyen bir arıza Troçki tarafından radyoda söylenen nutkun Nevyork hipodromundan duyulmasına mani olmuştur. Nutuk altı bin kişinin önünde okunmuştur. —a Mevlüd İzmirde vazife uğrunda şehit dü- şen kıymetli tayyarecilerimizden yüz- başı Eşref Gökelin ruhu için şubatın 14 üncü pazar günü öğle namazından sonra Hacıbayram camiinde mevlüd o- kutturulacağından kederli annesi, mes- lekdaşlariyle diğer bütün arkadaşları. 'nın ve arzu eden dindaşlarının teşrif- lerini diler, l—Fılıstinde y A. Kudüs'te arablarla yahudiler Kudüs, 10 ÇA.A.) — Filistinde ted- hişçiler tekrar faaliyete — geçmişlerdiz Yahudiliğin yayılmasına ve siyonist po- litika güdülmesine engel olmak için A- kâ'da müsliman ve hıristiyanlardan mü- rekkeb bir cemiyet kurulmuştur. Yük- Sek komiser Likce Adifa ismindeki arabe ça gazeteyi kapatmıştır. Öte taraftan, kanunsuz bir şekilde hicret ettikleri için| 11-2.1937 —a B arasında çıkan hüdiseler şimal sınırında on iki yahudi tevkif edik miştir. Protesto hareketleri gittikçe bü. yümektedir. Siyasi suçluların serbest bırakılması: için avukatlardan mürekkeb bir heyet, Hayfa valisine bir istidaf ile müracaat etmişlerdir. Arab hareketinin gittikçe büyümekte olduğu görülmektedi Almanya tamirat bedellerin gerimi istiyecek ? Paris, 10 ÇA.A.) — Birçok gazete- Jer, şu suali soruyor : '“Almanya, harb tamiratı olarak tedi ye etmiş olduğu paraların iadesini isti- yecek mi? B. Hitler, versay muahedenamesinin harb mesuliyetine müteallik olan mad- desinin mefsuhiyetini ilân etmiş oldu. #undan Almanya harb tami le tediyelerde - bulunmağa mecbur addetmemekle kalmıyacak, ma- kable şamil bir takım metalibatta- bu- lunmağa da kıyam eyliyecektir. Bunun- Ja beraber B. Fon Ribbentrop'un Lord Halifax ile görüşürken bu mescleye te- mas etmesine ihtimal verilmemektedir. Övr gazetesinde Madam Tabouis Almanyanın esas davasının şu olacağı- ni yazmaktadı “Ya zararımızı İspanya ve müstem- dekelerinden çıkaralım ve yahut eski alman müstemlekelerini bize iade edi- Japonya ve Almanya'nın sömürge isteği Tokyo, 10 (A. A.) — Almanyanın japon mandası altındakiler de dahil ol. mak üzere eski sömürgelerinin hepsini istemekte olduğuna dair haberler hak- kında, japonya hariciye nezaretinin sa- manyadan kendisine böyle bir talebte bulunacağını beklemediğini bildirmişti Zira, Japonya da, kendisine kifayet e- decek derecede sömürgesi olmıyan bir memlekettir. Aynı zat, şarki Afrikadaki — italyan müstemlekeleri hakkında bir japon - italyan ticaret muahedesinin pek ya kında imzalanacağı — haberlerinin de mevsimsiz olduğunu söylemiştir. Ribbentrop'un nazi usulü selâmı Londra, 10 (A.A.) — İngiliz sara - yında yapılan kabul — resmine iştirak Ribben - trop ile diğer elçilik erkânının avuç - edenler alman elçisi B. Fon Jarı kırala müteveccih olarak sağ kolla» Tınt uzatmak süretiyle kıralı faşist u - sulü selâmladıklarını bildirmektedir. der. Alman elçisinin takdim ettiği zaman da kıralı bu surete le selâmladığı hatırlatılmaktadır. Bazı Cey- Ms sarayının adabına muhalif olduğu- hareketini gazeteler bu selâm tarzının Sen - nu ileri sürerek elçinin bu tenkid etmektedirler. Fon Nöyrat Viyanaya gidiyor| Berlin, 10 (A.A.) — B. Fon Nöy- zatı bu ayın yirmi birinde Viyanaya giderek B. Guide Sehmidtin Berlinde kendisine yaptığı ziyareti iade etmek için orada iki gün kalacaktır. Fransadaki büdçe açığı Maliye nazırı Oriol Senaloda izahat verdi Fransız Finans Bakanı B. Oriol Paris, 10 (A.A.) — Senato, muvak- kat sonkânun büdcesini 67 reye karşı 220 reyle kabul etmiştir. Büdcenin ko- nuşulması esnasında maliye nazırı, B. O- tiol büdce açığından bahsederek bundan önceki hükümetlerin de mali güçlüklerle karşılaşarak fransız bankasının - yardı. mını istemek ve geçen şubatta Londrada bir istikraz aktetmek mecburiyetinde kalmış olduklarını hatırlatmıştır. 1935 senesinde mutedil bakanlar ” zamanında takayyüdata müstenid. bir politika gü- düldüğü bir sırada fransız bankasının kasasından birkaç milyar frank çıkmış- tır. Yalnız nisan ayında on iki buçuk milyar harcanmıştır. Bakan, bundan sonra tahminatının doğru çıktığını ” söylemişe tir. Fevkalâde büdce masraflariyle milli müdafaaya aid masraflardan tevakki e- dilemiyeceğini bildiren B. Oriol, paranın yeniden kıymetten düşürüleceği ve kam- biyonun kontrola tâbi tutulacağı hakkın da dolaşan şayiaları şiddetle tekzib et- miştir. Ondan sonra söz alan B. Kayyo, pe- rakende fiatların durmadan yükselmesi para kıymetinin düşürülmesinden umu- dan faideyi temin etmediğini beyan vi bu vaziyetten kamoyun kaygıya düştü Hünü ilâve etmiştir. 1937 büdeesi