—011-2-1937 Sanayıı kontrol kanun projesi hazırlandı (Başı 1. inci sayfada) zaruridir ve bunun zamanı — gelmiştir. Teknik ve iktısadi kontrol ile - temin edilecek modern, ilmi işletme ve milit ekonomi esaslarına — dayanarak — israf membalarını bulup ifna etmek, maliyet fiatlarını düşürmek, kapasiteleri ve ka- hiteleri yükseltmek, istihsal ile sarfiya- tını tevazüin ettirmek, müteşebbis, tüc- derini tevazün ettirmek şeklinde hulâ- Büyük sanayi memleketlerinin tec- rübeleri bize teknik ve iktrsadi 1 rasyonalizasyon bakımından elde edilen büyük faydaları / göstermekte - dir. Yalnız Almanya'da devlet teşkilâ- t ve hususi teşkilâtla beraber bine ya- kın rasyonalizasyon enstitüsü — işlet - mektedir. Bundan başka, rasyonalizas. yonu beynelmilel bir cereyan haline ge- tirmek ve bu süretle dünya iktısadiya- tını rasyonalize etmek maksadiyle 1927 de Cenevrede beynelmilel bir enstitü kurulmuştur. Sanayi şartları ileri memleketlerin duyduğu teknik ve iktisadi kontrol ihti- yacı memleketimiz — için daha şiddetli hissedilmektedir. Prensip olarak kontrol neticesinde alınmasının gerekli olduğuna hükme: decek islâhat tedbirlerinin bütün sana- yie tatbik edilmesi icab eder... İlk adım olmak üzere devletin ser- alâkalı olduğu fabrikaları maden ve deniz. işleriyle yani sanayi sğraşan bilumum mücsseseleri ele Mmak ve bu süretle bir an evel yapılma. sında milli menfaat görülen sanayii ge- ne bir an evehen rasyonel bir hale ge- ——etizmekle bu işin başlangıcını ve büyük Sanaylimizin normal işletme şartlarını Hususi sanı e tavsiyeler ; Projede bususi müesseselere yapıl- ması lüzimgelen islâhatın devletçe tav- siyesiyle iktifa edilmiştir, Yalnız onun bu tavsiyesini nazarı dikkate alarak it- 'tihaz edeceği fiat nisbeti gibi iktısa tedbirlerin bilvasıta bu suretle bu mü- esseseleri ıslaha sevkedeceği - gibi, bu kanunla ıslah edilmiş devlet fabrika- larının elde edeceği rasyonel tecrübe- Jerden istifadelerini de temin etmiş o- Tacaklardır. Ulus'un yeni Rotatif gazete baskı makinesinin nakli işi ULUS'un yeni rotatif gazete mal nesiyle teferruatı Hamburgtan KJTA- RE vapuru ile yola çıkmıştır. -Vapur Şubatın son haftasında İstanbul lima- 'nında bulunacaktır. (63) ton ağırlığı daki makine ve teferruatının İstanbul Timanından supalan alınarak Ankaraya makli ve gümrüklenmesi münakasaya Sanayiin — kontrolüne dair proje Madde 1 — İktisad vekâleti, mil- endüstri sanayünin rasyonel vesiyle gerek hu- #usi sermayeli olan, gerek ser- mayesinde kısmen veya tama- men devlet iştiraki bulunup bütün müesseselerin, idare ve işletme şartlarını ve ekonomik aslâhi iktisad vekâletine bil- veya bilâvasıta bağlı o- Tan sanayi müesseselerine ik- tisad vekâleti tarafından em- redilebilir. Iktisad vekâleti, yapıl- ması lâzım gelen islahatı hü- susi mücsseselere tavsiye e- der. Madde 3 — İktisad vekâletince her hangi bir sanayi şubesin- de teklifi lüzumlu görülen 1s- lâhat projeleri bu sanayi ile alâkadar mücssese ve kimse- lerin mütalcası alındıktan son- ra hazırlanır. Madde 4 — Bu kanunun tatbiki için birinci maddede yazılı mücsseselerden lüzum görül- dükçe istenecek her dümatı mezkür müesseseler, iktisad vekâletince tayin o- Tunacak şekil ve müddetler dahilinde görmeğe mecbur- durlar İstenilen malümatı mazeretsiz muayyen müddet içinde ver- miyen veya noksan veya yan. hıp bildiren şahıs, şirket ve mü- selerin müdür veya mü- illeri beş liradan 25 lira- para cezasiyle Tekerrürü ha- ya kadar h: cezalandırılır. linde bu ceza Madde 5 — Bih yasıta iktisad vekâletine mer- but bulunan müesseselerin bi- Tünçolarının bu. teşekküller merkez idarelerince teferrüz t tetkiki ıktisad vekili veya tayin edeceği kimselerin hu- zuriyle yapılır. Madde 6 — Bu kanunun tatbiki için aktisad vekâletinin tayin eylediği memurlar 3003 nu- anaralı endüstriyel mamülatın maliyet ve satış ” fiatlarının kontrol ve tesbitine mütenllik kanun ile 3008 numaralı iş kanununun sanayi müessese- lerinde yapılan teftişler hak. Ve mesüliyetleri takdirinde o kanunlar hüküml Bayramda yabancı bir takım getirtilmesine çalışılıyor Ankara gücü kulübümüz, bayram günleri için bize güzel bir sürpriz ha- zırlamaktadır. Haber aldığımıza göre, iki üç gün evel Atinanın Pakas Felikos, Selâniğin Silokos kulüblerine ve Türki yede yaptığı maçlarla sporcular tarafın dan iyi tanınan Bulgaristanın Leviski, slavya takımlarına birer telgraf çekerek Ankaraya davet etmiştir. En müsaid cevab veren takım getir- tilecek ve bayramın birinci, üçüncü gün- leri olmak üzere iki maç yapılacaktır. Maçlardan birisini Ankara gücü yapa- caktır. Diğerinin Gençler birliği ile ol- ması ihtimali kuvvetlidir. Futbol ajanlığından: Futbol federasyonundan beklenen ce- vab gelmiş ve federasyon Muhafız gü- cünün itirazını gayri varit görmüş oldu- #undan lik müsabakalarında sayı İtiba- riyle berabere kalmış olan Ankara gücü- ve Gençler birliği takımlarımızın bir de- fa daha çarpışmaları ve bu suretle şam- piyonluğun tesbiti icabetmektedir. Lik şampiyonluğunu tesbit edecek olan bu maçın 14-2-937 pazar günü saat 14 de Ankara gücü alanında yapılacağı bildi- Cemiyetler kanunu projesi hazırlanacak Adliye vekâleti, cemiyetler kanunu- 'nun diğer kanunlarımızla tearuz teş- kil eden bazı maddelerini değiştirmek için tetkiklere başlamıştır. Yeni kanun projesinin hazırlanma- sında, bazı Avrupa hükümetlerinin bu yoldaki mevzuâtından istifade edilmek- tedir. İlk olarak fransız - kanunların. dan tercümeler yapılmaktadı a— —IA Halkevinde Sosyal Yardım Şubesi men- e Temsil Şubesir iştirak ve yardımiyle Sanatkâr Şadi ve Raşit Rıza tarafından 11/2/1937 - perşembe akşamı saat Zi de Zevcem olunuz Komedi 4 perde Biletler Halkevi gişesinde satılmaktadır. Kamutay Müzakereleri Meteoroloji kanun projesi kabul edildi (Başı 1. inci sayfada) eser meydana getirmiş olmak kaydının kanuna değil, hattâ bu husustaki tali- matnameye bile girmesinin muvafık ol- anadığını söyledi, ve bu fıkranın kaldırıl- masını istiyerek bir takrir verdi. Türk olmak ve eser yazmış bulunmak meseli Ziraat encümeni mazbata muharriri B. Yaşar Özey (Manisa) bu fıkranın mühim olduğunu diğer vasıflar ancak bu. eser meydana geldikten sonra tamamlan- miş olacağını, o itibarla bu fıkranın bu- Tunması tâzım geldiğini söyledi. Raif Karadeniz (Trabzon) memurin kanununda memurların hepsinin türk ol- ması tasrih edildiği için buraya ayrıda tavziha lüzum olmadığı mütalcasında bulundu. Yaşar Özey (Manisa) bu teşkilâtın başında evvelce bir ecnebi bulunduğı u, o gittikten sonra gelen türkün bu derühte ederek çok muvaffak olduğunu bu itibarla bu kayıdın konulduğu ceva- bını verdi. Tahsin San ÇAydın) maddedeki u- mum müdürün türk olma kaydının çok yerinde olduğuna işaret etti. Milli Müdafaa ve proje General Zeki Soydemir (Erzurum) milli müdafaayı da alâkadar eden bu proje üzerinde tam bir dikkat ve hassa- siyetle çalışıldığını ve bütün ihtimallerin göz önünde bulundurulduğunu söyledi. Remzi Güres (Anteb) eser istemek kaydı konulursa ileride buna benzer bir idarenin müdürü hakkında da ayni şeyin aranmasının tabii olacağını, eserin tetkik mahsulü olduğunuz tetkik ve tetebbuun idari vazifeler içinde tamamiyeti teşkil eden bir vasıf olduğunu, fakat ana vasıf olmadığını, birinci derecede idari vasıf arandığını söyledi. Ziraat encümeni mazbata muharriri B. Yaşar Özey bu mülcssesenin teknik bir teşekkül olduğunu ve umum müdür- de teknik vasıfların daha ziyade aranıla- cağı cevabını verdi. Ve reye konan mad- de aynen kabul edildi. Maddelerin müzakeresi — bittikten sonra reis projeyi açık reye koydu ve kabul edildi. Kamutay bugün de toplanacak Kamutay; bazı müstacel - maddeleri Börüşmek Üzere bugün 15 de toplana- caktır. Kamutayın, devlet meteoroloji işle- nel direktörlüğü kurulması hak- dün kabul etmiş olduğu kantın Kavası, sü- si İle alâkalı işler üzerinde çalışan ve bu yolda çalışmak üzere teşekkül bi de bulunan bütün kurumları da - içine almak ve Türkiyenin bu sahadaki ae keri ve sivil her türlü hizmetlerini yape mak Üzere “Devlet Meteoroloji işleri Umum Müdürlüğü” kurulmaktadır. Bu teşekkül Başvekâlete bağlı olacaktı Teşekkülün vazifeleri: Bu umum müdürlük şu işleri göree cektir: A — Türkiyenin hava ve deniz yol- Jarında askeri ve siviller seferleri korus mak üzere rasad. ve hava istidlâlleri yapmak ve uluslar arasr rasad emisyon- Jarı almak ve vermek. B — Memleketin sağlık ve sosyal, ziraat, endüstri, ekonomi, finans, adli ye, kültür, bayındırlık ve şehir İşleriye le alâkalr i karacak sürette büyük ve küçük illim mıntakalarının karakterlerini elde ete mek üzere hava, su ve iklim rasadlarile Tüzumu olan yerlerde deniz seviyele- Ti ve miknatis inhirafları rasadları yap» mak. € — Brogür, grafikler, —bültenler, haritalar, yapmak, memleketin me. teoroloji işleriyle alâkalı olan enter- nasyonal çalışmalara iştirak etmek, Şubeler: Devlet meteoroloji umum müdürlü. ü altısı teknik ikisi idart olmak üzere sekiz şubeli bir merkezle — memleket içinde — kurülmüş ve kurülacak olan muhtelif derece ve amıflardaki istası yonlar şebekesinden mürekkeb bir tes gekkül olacaktır. Bu şubelerin vazifeleri şunlar ola caktır: Teknik şubeler : Hava hizmetleri şubesi: Bu şube- nin vazifesi, milli ve yabancı meteoro. doji istasyonlarından alacağı rasadlara — göre Türkiyede hava ve deniz seferler — Fini korumak ve memleketin hava hi şeleriyle alâkalı diğer işlerine lüzumu lu olan haberleri vermektir. Bu şube, gece ve gündür. ve. bütün tetillerde ae Fasız çalışacaktır. Klimatoloji şabesi: Bu şubenin va- zifesi, bütün kara ve deniz meteorolo ji katasyonlarının rasatlarını tetkik e- derek ihtiyaçları karşılayacak şekilde edveller tertib ve işler hazırlamak ve enternasyonal meteoroloji — işlerinde bu gübeye alökalı faaliyeti yapmak. Töroneteoroloji şubesi? Bu şube- nin vazifesi istasyonlar tarafından ya pilan yağış rasadlariyle su rasatlarını tetkik ederek ihtisaslar — bakımından eedveller ve bültenler hazırlamak. Bu şubelerden başka Mikroklima. toloji, tetkik ve yayım, âletlerin kont tolü ve âyarlama şubeleri vardır. Mintaka istasyonları, memleket İ çinde hava ve deniz seferlerini koru. mma bakımından lâzım - olan rasatlarla her tirlü rasat işlerini yapacak ve mım taka içinde bulunan diğer sınıf ve de-> recelerdeki rasatlarını taz ua e e cezalandırılırlar. Tefnk 1 No: Maça Kızı Yazan: PUŞKİN bir kuvvet çekiyordu. Kürk pelerinler ve mantolar resmi kılıklı bir kapıcının önünden acele ile geçiyorlardı. Herman durdu. Bir belediye çavuşuna sordu : — Bu ev kimindir? — Kontes xxx ın. Herman titredi. Acaib hikâye gene hatı- rına geldi, Kontesi ve kontesin esrarlı kudre» tini düşünerek evin önünde aşağı yukarı do- laşmağa başladı. Geç vakit mütevazi evine döndükten son Ta, uzun zaman uyuyamadı, ve, uyuduktan sonra da rüyasında iskambiller, yeşil örtü- lü masalar, paket paket banknotlar ve dizi dizi düka altınları gördü. Kâğıt üzerine ki ğid oynuyor, koymuş olduğu parayı emniy doğru uyanınca hayali servetinin uçub git- miş olduğundan dolayı mütcessir oldu, ve ge- ne şehirde serseri gibi dolaşmağa başladı. Biraz sonra gene kendisini kontes xxx in evi önünde buldu. Sanki onu oraya bilinmez Durup pencerelere bakmağa başladı. Bir camın ardında şüphe- siz bir kitab veya bir el işi üzerine iğilmiş, kara saçlı bir genç kız başı gözüne ilişti. Baş doğruldu ve taze bir. çehre ve iki kara göz gördü. İşte o an alnının yazısını tayin etti. H Bana meleğim, okuyabileceğimden — daha çabuk dörder sayfalık mektublar yazıyorsunuz , “Muhabere" Lizaveta İvanowna mantosu ile şapkası- t ki kontes onu tekrar a. kıştırdıktan sonra ortadan kaybolmuştu. Li- zaveta mektubu eldiveninin içinde sakladı ve bütün yol uzunluğunca ne bir şey göre- bildi ve ne de bir şey işitebildi. Kontes, arabada, durmadan sual sormak itiyadında idi: “Kim geçti? Bu köprünün a- dı nedir? Bu levhada ne yazılı?” Bu sefer İzaveta İvanovna hep ters cevablar verdi, bu da kontesi hiddetlendirdi. — Bugün nen var, yavrum? Aklını mr kaybettin? İşitmiyor musun, yoksa söyle- diklerimi anlamıyor musun? Allaha şükür ne pelteğim, ne de çıldırdım! İzaveta İvanovna onu dinlemiyordu. E- ve dönünce odasına koştu. Mektubu eldive- ninden çekti, çıkardı; mektub mühürlü de- gildi. İzaveta İvanovna bunu okudu. Mek- tubta'bir aşk ilanı vardı; mektub şafkatli, hürmetli ve kelime kelime bir alman roma- ân tercüme olunmuştu; fakat Lizaveta almanca bilmiyordu. Çok mem- KA kebülüğis olduğu bu derece şaşırtmıştı. Ömrün- anlı İle gizli koparıyordu. Tedbirsizce hareketinden do- layı kendi kendisine tazir ediyor ve ne yapacağını bilemiyordu. Artık pençerede durmak ve canlı bir kayıdsızlıkla zabitin ta- kib cesaretini kırmak mı, mektubunu geri göndermek mi, sarih ve soğuk bir cevab ver- mek mi lâzımdı? Nasihat isteyecek ne akra- bası ve ne de dostu vardı. Lizaveta İvanovna cevab vermeği karar- laştırdı. Masasının başına geçti, eline bir kalem aldı, ve düşünmeğe başladı. Mektubuna baş- ladı, biraktı, tekrar başladı, yırttı... Kullan- dığı kelimeler ona bazan fazla nazik, bazan fazla sert geliyordu. Nihayet, yazdığı şu bir kaç satır onu tatmin etti: “Niyetlerinizin namuslu biç adamın ni- yetleri olduğuna, ve düşüncesizce bir hare- ketle bana hakaret etmek istemiyeceğinize eminim. Bununla beraber, aramızdaki mü- nasebetler bu suretle başlamamak gerektir. Bu sebeble mektubunuzu iade ediyor ve is- tihkak etmemiş olduğum bir itibar noksa- nundan dolayı da bir daha Şikâyette bulun- mak vesilesini bana vermiyeceğinizi umuyo Tum. (Sonu var) K