; , E : k 4 Yabancı Gazeielerde Okuduklarımız Büyük Britanya silâhlanmasının masrafları I Vinston Çurçil YAZAN J B BÜYÜK BRİTANYA'NIN ESKİ HAZİNE VE MİLLİ MÜDAFAA NAZIRI dda mümkün olduğu kadar fazla para harcamak azmiyle hareket ettiğine şüphe yoktur. Ancak, bu husustaki ka- rarını pek geç vermiş olduğu gibi, icab eden tedbirleri de alma- mışti. Bu itibarla, gönlün istediği ve hakikaten lüzumlu - olduğu kadar fazla para harcanmasına imkân yoktu. . Geçen mali yılın büdcesinde silâh - danma faslı 160 milyon sterling olarak tesbit ve bunun kırk - milyonu ha- 'va müdafaasına tahsis edilmişti. Bel- ki bu mikdar bazı munzam — tahsisatla bir parça daha yükselmiş olacaktır; an- cak, bunun, 31 marta kadar 180 milyo- Na varacağını pek sanmıyorum. Bu pa- Fa, 120 milyonu hava - silâhına - tahsis edilmiş olan 800 ilâ 1000 milyon - ingi- diz lizasını bulan alman - silâhlanma masrafı ile karşı karşıya - getirilerek mukayese edilsin? üyük Britanya'nın silâhlanma masrafı, cumhur reisi Ruzvel- tiği 200 milyon ingiliz Hirasından çok daha azdır. Buna mukabil bu bahtiyır memleket, her iki taraftan da binlerce mil genişliğindeki — Okyanoslarla ko- Tunmuş bir vaziyettedir! Fakat ne de olsa, ingiliz silâhlanma programı, zamanla büyüyecek ve bu hususta harcanacak olan para, 1937 sürette ziyadeleşe » Hazırlık devresi sona ermek ürcre- dir; kendilerine siparişler verilmiş o « Jan firmalar, alacakları taksitlerin git tikçe yükseleceğini hesablarına katabi dirler. Bu taksitlerin tutarı ne olacağı u tayin edemem. Her halde bunun bü- yük bir kısmı, süratli bir surette silâh. Tanmak maksadiyle, hükümetin, normal endüstriel iştihsale baş vurmasına bağ- İt bulunacaktır. ıya deniz bakanlığının do çinde nanma programı, bu yal yüksek bir tazyikle — faali geçilecek olan ehemiyetli ve yeni inşaatı derpiş etmektedir. İki ta- 'ne büyük dritnotun inşaat — masrafları İngilterede kara, deniz ve hava silâhları için büdçede me geecek — yılm kadar para / SiTürm ayrıldı ? de ayrıca iki ve- ya üç tane bü- yük zırhir ilâve edilecektir. Yeni kru- “vazör ve destroyer filosunun inşaatı bü- Yük tutarda paraya mal olacaktır. Ay - At zamanda donanma için yapılacak o- dan ağır topların, torpido ve sair mal- zemenin inşaatı süratle - çoğaltılacak tir. Önceden kaydettiğim gibi, deniz bakanlığı bütün harb sonrası devresine e teçhizat fabrikalarını işe âmade bur Tundurduğu için silâhlanma temposu: A, ordu, ve hava kuvvetlerinden - çok daha kolay olarak kendini uydurabi Bakanlığının önümüzdeki günlerde barcıyacağı - paranın mikdarı daha güç tahmin edi - debilmektedir. Ancak bu hu - Susta yapılacak olan sarfiyat ne kadar büyük olursa, o kadar daha iyi olacak- tır; çünkü, bu takdirde, sulhun korun- Ması için büyük Britanyanın oynuyacağı mutlak rolün imkânları da 6 nisbette büyüyecektir. “Ordunun da bu masraflarda - büyük bir payı bulunacaktır; ordu ve — hava müdafaasının topları, mühimmatı ve her türlü silahlanma vasıtaları ve ayrı- Ca tanklarr yeniden temin edilecektir. İngiltere, silâhlanma — programında 1937 de de geride kalmış ve hakiki ne- ticesi kendilerini ancak 938 de göstermiş olacaksa da, önümüzdeki masraflar, her halde çok muazzam bir tutara — varmış olacaktır! hayet bunları işitilmemiş bir devrin devam etmesi tasavvur - edile - vrupa'nın, silâhli kuvvetleri - ni durmadan çoğalttığı ve ni- ULUS Bulgaristan ve Sancak işi La Parole Bulgare gazetesinin başyazısı (F vareez ve türk hükümetlerinin me- #cle için bulmuş oldukları hal şekli birçok bakımlardan enteresandır. Fransz ve Türkiyenin, güçlükleri izale edebi. lecek bir hal şekline varmak hususun- daki samimi arzuları sayesinde iki tez arasında muvaffak bir şekil olan anlaş- ma gerçekleşmiştir. Milletler cemiye- ti tarafından Pransaya verilmiş - olan mandanın hududları dahilinde kalmak- Ja beraber, İskenderun sancağı haki bir dahilr otonomi kazanmaktadır; San- cak, Suriye devletinin çerçevesine da- bil olmağan ayrı bir ünite teşkil et mektedir; çünkü iç işlerde tam istiklâl- den istifade etmesi kati surette temin riştir. Fakat bu istiklâl yalnız iç işlere münhasırdır. Enternasyonal — sa- hada Sancak istiklâline sahib değildir. Harici işlerinin idaresi Suriye devleti vasıtasiyle olacaktır. Aynr zamanda Suriye ile Sancak arasında müşterek bir gümrük ve para sistemi mevcud o- Jacaktır. Görülüyor ki, yapılan anlaş- ma, türk hükümetinin isteğini yerine getirmekle beraber, Fransaya verilmiş 'olan manda ile yaratılmış olan hukuki iyeti de gözden — kaçırmamaktadır. iğer taraftan, şurasını da tebarüz et- tirmek lâzımdır ki, konsey tarafından 'temsil edilen Milletler Cemiyeti, yeni Sancak statüsünün tatbiki - hususunda Gevamlı bir kontrol ifa edecektir. An- Taşmanın lerine göre, türk hal- kının hakları da garanti edilmiştir; on- ların selâmeti - Milletler cemiyetinin kontrolu altına konulmuştur. ve türk dili Sancağın resmi dili olarak ilân e- dilmiştir. ŞS rsak meselesi münasebetiyle fran. sız « türk münasebetlerinin seyrir tetkik ederken, bu mesud neticenin bu. davâda kabul edilmiş olan usul sayesin. de kolaylaştırılmış olduğunu — kaydet. mek lâzımdır. Müleyer cemiyetine mü- racaat etmek ve paktın hükümlerine is- tinad etmekle Türkiye Sancak meselesi hakkında Fransa ile doğrudan doğruya müzakerelere girişmekte tereddüd et- medi. Bu usul, iki devlete, ortaya ko- nulmuş olan problemin muhtelif safha- mez. Bu inkişaf daha ziyade kati ne - ticeye doğru yürümektedir. Vaziyet hangi zaviyeden muhakeme edilirse e- dilsin, Almanya mali - kabiliyetlerinin #ınırlarına dayanmıştır. İki üç yıl için de belki de daha yakın bir. zamanda, silâhlanma masraflarını geniş - ölçüde tahdid etmek mecburiyetinde kalacak, “yahud da şaşkınca bir sergüzeşte giriş mek süretiyle başının çaresini aramak tecrübesinde bulunacaktır . Eğer Almanya yeni bir harba karar verecek olursa, hepimizin mukaddera » t ne hal olacağını kimse bilemez. An - cak mutlak olan bir şey varsa o da şu- dur ki, böyle bir harb, Avrupanın, kur- mak ve muhafaza etmek mevki ve kud- retinde olduğu medeniyetin yıkılma: demek olacaktır. 11-2.1937 —a Puşkin'in yıldönümü Bu akşam Sovye! radyoları türkçe neşriyat yapacaktır Puşkinin ölümünün yüzüncü yıldö- nümü dolayisile evvelce de bildirdiği. miz gibi, Sovyet radyoları başlıca mem- leketler için hususi bir gece tertib et mişlerdir. Bu gece Ankara saatile 22 den 23 e kadar tükrçe neşriyat yapa- caktır. 17144 metrede RWI, S0 metrede RNE, 40 metrede RWG, 3i, 25 metrede RAN radyo istasyonları, büyük rus Şairi Aleksandr. Puşkin'in ölümünün Yüzüncü yıldönümü münasebetiyle ve- rilecek bir radyo - konseri neşredecek- lerdir. Programı, Puşkin'in şitirleri ü- zerine muhtelif. kompozitörlerin bes- teledikleri eserlerden terekküb eyliye- cek olan bu konser esnasında, izahat türkçe olarak verilecektir. Konserin programı şuduz Glinka; “Ruslan ve Liudmila” ope- rası uvertürü (Senfonik orkestra) Rubinştayn: — “Muganni” — romansı Ka a LA D larınt inceden inceye tetkik imkânını vermiştir; iki alâkalı tarafın tatmin e- dici bir hal şekline varmak emelleri karşısında esasen anlaşmanın - hüsüle gelmesi gecikemezdi. Bu netice, enter nasyonal mahiyette bir. masa sevketmek lüzumunu bir kere da- ha göstermiştir. Ve işte Fransa ile Tür- kiyeye, görüşlerini kazşılaştırmak, mi nakaşa etmek ve bir anlaşma — zemir bulmak hususunda / verilmiş olan im- kânlar sayesindedir ki itilaf tahakkuk edebilmiştir. B sesnla beraber, bu meselede, Mil- detler cemiyetinin oynamış olduğu bayırlı ve ehemiyetli rolün kıymetini kimse azaltamaz. Esasen, anlaşma bir ke- Te tahakkuk ettikten sonra, milletler cemi- yetinin vazifesi tamamlanmış değildie. Bu anlaşmanın Cenevre “müessesesine tahmil ettiği birçok ve bazı pek nazik vazifeler, konseyin istikbalde Sancağın Siyasi hayatının inkişafı hususunda da gok ehemiyetli bir rol oynuyacağını is- Pat etmektedir. Bu suretle, milletler cemiyetinin nezareti asla eksik olmr. facaktır, ki bu da, Sancağın siya- Si hayatının normal inkişafına büyük bizmetlerde bulunacak mahiyettedir. Yeni Sancak statüsünün şümulünü kısaca gözden geçirirken, türk halkı. 'nın haklarını korumak için konulmuş olan hükümleri tebarüz ettirmek lâzem. dr. Milletler cemiyetinin kontrolu al- 'tına konulmuş olan garantiler, birinci derecede bir ehemiyet arzetmektedir. Filhakika, Suriyedeki türk halkının hakları yeni Sancak statüsünde tanıl- mıştır. Türk dilinin Sancağın resmi di- Ji ilân edilmesi keyfiyeti, ve umumi- yetle Sancak meselesinin hal şekli, Ce- nevre müessesesinin, enternasyonal mü- nasebetlerde hak ve adâlet prensipleri- ni daima itibara alacağına delil - teşkil eder. (Moskova büyük operasında tenor Les meşev) Cui: “Kafkas mahbusu" operasından arya (ayni artist) Çaykovaki: “İvgen Öniegin” opera. sından Lenski aryası (ayni artist) Glinka; “Kanımda arzu - kaynıyor" (Yüksek artist Nejdanova) Hazunov: “Kanımda arzu kaynıe (Soprano) Golovanov : (aynı artist) Dargomijeki: Romans (aynı artist) Gürilev; “Aşk çeşmesi” romans (a) ni artist) Verstovski: “İhtiyar koca” Romans (Yüksek artist Mezzo Obukova) Şeremetiyev; “Sizi seviyorum,, (ay- n artist) yör 'Genç erkek ve kuz” Dragomijeki: artist), Laura aryası (aynı Greçanikov: Romans (aynı artist) Meçbul: Romans (Yüksek artist Basso Rayzen) Dragomijski: “Gece rüzgürr, — ro- mans (aynı artist), Rimski - Korsakov “Peygamber,, roe t) tomans (aynı artist), 'Boris Godunov,, opee rasından Boris aryası (aynır artist). Rimski - Korsakov “Çar saltan,, oe perasından suite (Senfonik orkestra) Şehrimizde yapılacak - olanlar, Puşkin'in ölümünün yüzüncü yıldör 'nümü dolayısiyle Halkevinde blr Puçe kin gecesi yapılacak, Musiki Muallimi mektebinde bir konser verilecek ve rade 'yoda neşriyat yapılacaktır. Halkevinde Puşkin gecesi eyın 19 sindedir. Puşkin'in. eserlerindeirMenr— — Tofaki'nin rus sanarkârları : tarafındağı alınmış filminin de gösterilmesi mulir temeldir. Cumhur Başkanlığı flarmonik oe kesirası bu ay içinde Puşkinin eserlek rinden rus kompozitörleri tarafındag bestelenmiş olanlarından mürekkeb bif konser, hazırlamaktadır. Bu ay içinde verilecek olan bu konser dolayısiyle İzmir Mebusu B. Hasan Âli Yücel bi de konferans verecektir. Bu konser ve konferans radyo İle de yayılacaktır. Puşkin adı Moskova, 10 (A. A.) — Sovyetler merkezi icra komitesi, Puşkine in ölümünün yüzüncü yıldönümü hatı rası olarak, Moskovadaki Plastik sanat. lar müzesiyle Leningrad'daki dram ti yatrosuna Puşkin'in ismini vermiştir. Keza icra komitesi, detako-selo şeh- Fi isminin Puşkin ismiyle değştirilme- sine ve Moskova ve Leningrad'da bazı sokak ve meydanlara Puşkin isminin Tefrika. No: 64 İKİNCİ IENGELGKİMBI Yazı Çeviren: Rudyard Kipling Nurettin ARTAM — Ben, kıralın hazinesinin muhafızıyım. Daha benim derimin rengi siyah olduğu za- manlarda, bunları çalmağa - gelenlere öl müm ne olduğunu öğreteyim diye, üzerim - deki taşı Kurrun Raca yaptırmıştı. Ondan sonra, hazineyi taştan aşağı bıraktılar ve © zaman ben, üstadlarım olan Brahmen'le - rin şarkılarını duydum. Movgli kendi kendine: — Hımmt dedi, bir insan sürüsü içinde bir tek brahmen tanıdım, ama iyi - tanıdım. Çok geçmeden buraya bir fenalık olur. — Ben buraya geldim geleli, bu taş kal- dırılmıştır. Fakat daima daha iyi yarleşti - rilmek için, alınıp götürülmek için? değil, Bu yüz kıralın hazinesi kadar düğfyanın hiç bir tarafında, hiç bir servet yoktur. Fakat bu taşın son kaldırılmasından sonra o kadar zZaman geçmiştir ki, şehrin bunu hepten u- nuttuğunu sanırım. Kaa ısrar etti : — Ortada şehir mehir yok. Yukarıya bak. Şurada yer yer dıvarları delip geçen ağaç kökleri var. İnsanlarla ağaçlar bir arada bü- yümezler. Beyaz kobra, vahşi bir sesle cevab verdi: — İki defa, yahud üç defa insanlar, yolu- nu bulup buraya geldiler. Fakat onlar, ka - ranlıkta ben yanlarına gelinceye kadar hiç konuşmadılar, Ondan sonra da pek az fer - yadları duyulabildi. Şimdi siz bir insanla bir yılan yanyana buraya gelip ortada şehir me- hir bulunmadığı hakkında yalanlar uyduru- yorsunuz; böylece benim muhafızlığımın sı 'a erdiğini anlatmağa yelteniyorsunuz. İn sanları, yıllar pek az değiştirir. Fakat ben aslâ değişmem! 3 Taş yeniden' yerinden kaldırılmcayi brahmenler tekrar gelip pek iyi bildiğim ş; kılarını söyleyinceye ve beni ışığa çıkari sıcaksütle karnımı doyuruncaya kadar bu kıral hazinesinin.bekcisiyim! a..... ve den başka kimse burayı bekliyemez! Siz, şehrin öldüğünü ve burada ancak ağaç kökleri bulunduğunu söylüyorsunuz, öyle mi? Öyleyse eğilin ve gönlünüz ne di- lerse alın bari, Toprakta bunun eşi olabile- cek hiç bir hazine yoktur. Yılan diliyle konuşan insan, eğer sen içe- riye girdiğin yerden diri olarak çıkabilirsen aşağıki kırallar, uşakların olsun! Movgli, soğuk kanlılıkla: — Gene yol kayboldu, dedi; hiç bir çakal toprağı bu kadar derin oyup bu beyaz külâh- Jıyı ışırabilir mi? Her halde bu. delirmiş. Kobraların babası, burada almıp götürüle - cek hiç bir şey yok. Kobra, hısladı: — Güneş ve ay tanrıları üzerine yemin ederim ki bu oğlanın üzerinde bugün bir ölüm çılgılığı dolaşıyor. Gözlerin kapan - madan önce sana bu iyiliği yapacağım. Bak da, senden önce hiç bir insanm görmediğini gör! ğlan, dişlerinin arasından gelen bir sesle dedi ki : — Bu Cengel'de Movgli'ye iyilik etmek istiyenlere iyi gözle bakılmaz. Fakat biliyo- şuna gidiyorsa, bakıvereyim. Bunun üzerine her tarafa göz gezdirme- ğe başladr ve yerden parıl parıl parlayan bir avuç nesne kaldırdı. — Ha, dedi, bu insan sürüsünde gördü ğüm nesnelerden; yalnız onlar, kahverengi idi; bunlar sarı. '“Atlmn parçalarını yere bıraktı ve ilerledi. Yerde, evvelce içine konmuş oldukları tor: baların köşelerinden dışarıya uğramış bir « çok gümüş ve altın paralar gömülüydü. Üze- rinden birçok yıllar geçtiği için bütün bunlar tozla, toprakla karışmışlardı. Öte taraf- larda toprağın altında ve üstünde altın üze- rine işlenmiş mücevherler, fil başlıkları bu- Tunuyordu. Beri yanda Kıraliçe arabalarına takmağa mahsus süsler, altından perde halkaları, birçok zümrüdler, yakutlar, unu- tulmuş tanrıların altın ve gümüş tasvirleri vardı ki göz yerine zümrüt takılmıştı. Tane tane zümrüd taneleri göze çarpıyordu. Bir takım başlıklar vardı ki üzerinde güvercin kanı renginde lâller takılı idi. Hulâsa, bir ta> kım değerli kutular, bir hazinede bulunacak kiymetli eşyaların çeşidi vardı. — Sonu vat)