Yabancı Güzetelerde Okuduklarımız. Fransa mı Almanya mı BPosy grerenesnda, bir hat tadan beri, fransız müdafaa kuv- vetleri hakkında devam etmekte üzakerelerde Fransa bava nazırı Pi- yer Kot, hayret u- yandıran — sözler öyledi. Bu müzakerelerin başlangıcında Dr. Körilla almanların, bizlm Vinston Çure gil'den dinlemeğe alışık olduğumuz şe- Kilde, hava küvvetlerinin mikdarmı < Bildirmiş. bütün alman — tayyareleri yepyeni modeller olduğu halde fransız #ayyarelerinin çoğunun eskimiş ve gü- ü geçmiş makincler olduğunu söyle - mişti. Bu sözlere karşı mesul vaziyette bulunan hava nazırı Kot, Pransanın bi inci senıf tayyarelerinin - hazirandan bugüne kadar yüzde 37 artmış olduğu: u, bomba tayyarelerinin / önümüzdeki Alkbaharda iki misline, 1939 senesi “ munda ise beş misline — çıkarılacağını #öylemiş, buna, Fransız tayyarelerinin #ürat bakımından alman tayyareleriyle Mukayese edilmesinin büyük bir zırhlı. n bir torpido ile mukayesesine ben - ziyeceği / mütalcasını ilâve etmiştir. Nazır, yalnız bir memleketin — havada Fransadan daha küvvetli bulunduğu - u ve bunun da Sovyet Rusya olduğunu #öylemiştir. Muhabirimizin bildirdiği - e göre eğer hava kuvvetleri hakkında verilen rakamlar, tamamiyle güvenile bilir rakamlar olsaydı, bu beyanat, tabii. kestirme olarak, meseleyi — halledecek- ti. Kot, kendisi, Fransa'nın 1500 tane birinci sınıf tayyaresi - olduğu —halde 4000 tayyareyi seferber edebileceğini göylemek süretiyle hesabr karıştırmış. tr. üzakerelerin umumiyeti, Avrupa kıtasındaki son hâdiseler üzeri - 'ne Fransa hükümetinin büyük bir hız. Ja hava müdafaa vasıtalarını arttırma. Â giriştiğini göstermektedir. Fransa « a askeri tenkidler yapmakta olan Ge - meral Veygand, geçenlerde Fransa'nın hava küvveti orta balli olduğunu ve i- cabında cepheye binden fazla - tayyare Gönderemiyeceğini söylemişti. Ona gö- Te fransız bahriyesi de gerilemiştir ve yapılan yeni inşaat göz önüne getirile- Cek olursa, İtalya ve Almanyadan pek z yüksektir. General, dün Bay Dalad- ye tarafından - söylenilmiş olan - silâh fabrikalarının millileştirilmesi kararına da tatmin edici bir tedbir. olmadığın - Gan dolayı itiraz etmiştir. Bununla be- #Faber, ordunun her hususta iyi bir va. ziyette olduğunu — söylemiş, cephane bususundaki cüzi geriliğin ve mühim- at imalindeki ağırlığın da askeri le - vazım için mesul bir nazırlık - vücude getirilmesi — suretiyle — halledileceğini Söylemiştir. Bu sözler, parlamento — müzakere « sinde muhtelif hatibler tarafından bi zer birer ortaya atılmıştır. Bu itirazla. a muhtelif nazırlar tarafından verilen cevabların fransız milletini tatmin et nesi lâzımdır. B. Blum, kendini sulha 'vermiş bir adam olmakla beraber, fran Havada daha kuvvetli? Fransız hava nazırının sözleri G. Veygand'ın sözlerine asla uymıyor "e DEYLi TELGRAF GAZETESİNDEN gız barutunun kuru kalması hususunda alınması gerekli hiç bir tedbiri de ih- mal etmediğini beyan etmiştir. ransız Bahriye Nazırı G. Duparc, bügünkü fransız — donanmasının 420000 ton ve bahriye — askerlerinin 807,000 kişi olduğunu, bu suretle - do- 'nanmanın fransız ve alman donanmala- tt mecmuuna faik bulunduğunu ve al- “man donanması 450,000 tona çıkarılmığı Cenub kutbunda Yeni arazi Keşfedildi Oslo, 9 (AA.) — Censbt Kutub de dolaşan Thorehavn izminde 'ze, bu gemi ile birlikte araştırmalarda bulunan norveçli tayyareci Vinggo Vi deroe 35 ve 40 derece şarkt tul dairele- Ti arasında yeni bir kara parçası keşfet- mişlerdir. Norveç bayağı tayyare ile bu topağın Üstüne atılmıştır. Keşfedilen bu kara parçası, en yüksek noktası 1.500 metre olduğu tahmin edilen bir dağ silsilesinden ibarettir. ——— Ulus'un yeni Rotatif gazete baskı makinesinin nakli işi ULUS'un yeni rotatif gazete maki- nesiyle teferrüatı Hamburgtan KJTA- RE vapuru ile yola / çıkmıştır. Vapur gubatın son haftasında İstanbul lima. nında bulunacaktır. (63) ton ağırlığın. daki makine ve teferrüatınım İstanbul limanından supalanı alınarak Ankaraya nakli ve gümrüklenmesi münakasaya konulmuştur. Şartnamesinin müessese mizde görülmesi zaman fransızdonanmasının 850,000 to- na baliğ olacağını söylemiştir. Hem B. Daladye, hem de B. Kot, silâh imalât - hanelerinin millileştirilmesi - suretiyle imalâtın bu. sene yüzde 30, önüü- müzdeki sene de altmış — artacağı noktasında israr etmişlerdir. Bu görünüş- lerde Maginst is. tihkâmlarınıa em- niyet hususunda bir takım kaygı- dar ve endişeler ileri sürülmüştür. Daladye, - bunla; rındaima kâfi do recede askerle dolu olduğunu ve Bel - gika'nın bitaraflığını ilân etmesi üzeri. ne bu istihkâmların denize doğru uza- tılması işinin de memnuniyet verici #urette terakki ettiğini bildirmiştiz Bay Blum ile mesai arkadaşları, ne pahasına olursa olsun, milli emniyetin korunması için gerekli bütün tedbirleri 'almak azim ve kararında bulundukla - Tını göstermişlerdir. Bu hususta ufak ir ihmal Fransada herbangi bir kabine felâketli olacaktır. Fakat bu h susta alınmış olan karar ve bunun tehir ve ihmalinin imkânsızlığı, Fransada bir gok kabinelerin başını yemiş olan bir hâdiseye, mali ve ekonomik bir takım tedbirlerin tehir ve talikine yol aça- caktır. Troçkinin Radyoda Vereceği nutuk Nevyork, 9 (A.A.) — Bu akşam Troçkinin Meksikoda saat 21 de radyo İle söyliyeceği nutuk münasebetiyle burada tertib olunan mitingde asayişi muhafaza için bütün zabıta kuvvetleri seferber edilmiştir. Polisler koşu ma - hallinde yapılacak olan bu toplantıya giden herkesin üzerlerini araştırmakta- dırlar. Bu endişelere sebeb Troçkinin Meksikaya muvasalatını müteakib, ko- münistlerin Troçkinin de iştirük ede- ceği her türlü tezahüre kuvvetle mu- halefet edeceklerini İlân etmiş olmaları ve bu tehdidin bazt talebenin Troçkiye üniversitede rus inkılâbr profesörlüğü- 'nün verilmesi hakkında yaptıkları tek- £ münasebetiyle tekrar edilmiş olma- idir. 20.000 kilometrelik uçuş Moskova, 9 (A.A.) — Kutub tayya- yarecisi Farik ile yedi arkadaşı bugün gimal taraflarında 20 bin kilometrelik bir uçuş yapmak üzere Moskovadan ha- zeket etmiştir. Uçuş yolu - gudür: İre kutsk - Vollen - Tikal - Diskon - Ar - kanjel - Moskova. 10-2.1937 —— Balkanlarda birliğin zaferi Osmanlı imparatorluğundan ayrılarak, istiklâllerine vuştukları gündenberi, bu iki devlet yalnız bir defa, politil da birleşebildiler. Bu da, osmanlı devletine karşı harba giriş mek maksadiyle, diğer Balkan devletlerinin de - katıldıkları 1921 saldırış andlaşmasiyle meydana gelmişti; fakat, iki safha- &t olan muhasamalar biter bitmez, sanırları içine sokuldu. En büyük yarayı, Sırbistan'a terkedilmiş olan Makedonya teşkil ediyordu. Bulgairstanı merkezi Avrupa arasına sokan cihan harbı bu iki memleketi yeniden çok çe- tin çarpışmalara sevketti. Bu harbta da Bulgaristan büyük fe- dakârlıklarda bulunmak mecburiyetinde kaldı. O, kaybettik - lerini tekrar kazanmak istiyordu; fakat bu isteği, onu Yuna nistan ve Romanya ile de anlaşmazlığa sürükledi. Bulgaristan, son senelere kadar bu teri kaldı ve bütün kuvvetini memleket içindeki kalkınmaya has- retti. Revizion yapılması hususunda gösterdiği arzular, gök taraflarda sempati ile karşılandı. Ancak, karşı birer kale halinde kurulmuş olan küçük anlaşma ve Balkan Antantı, arazi veya diğer münazaalı meselelerin doğe ayordu. Bu tibarla, türlü düzeltilmemiş olan Makedonya meselesi, bazan fevkalâ- rudan doğruya hallini imkânsız b de gerğinlikleri mucib olmaktan geri kalmıyor, politik ve ekonomik müna - sebetlerin canlı bir şekilde tesisine en- &el oluyordu. Gerek Belgratta gerekse - Solyadaki #alâhiyetli kimseler, bu vaziyetin böyle irüp gidemiyeceğini görüyorlardı. Ne gare ki, devlet makinesi, bu milletlerin hisst bazı büyük aykırılıklarını ortadan kakdırmak zaruretinde idi. . Bulgaristan, ayrıca başka meseleleri 'de düşünmek mecburiyetindedir. Onun İtalya ile tesis ettiği ve hanedan arasın- daki izdivaçla da takviye edilmiş oldu- Şunu gösteren iyi münasebeti bir müd- et itimatsız havasını esdirdi. Fakat, her iki memleket başında - bulunanlarının, Ahtimam ve itinalı temasları sayesinde pratik bir şekilde ekonomik - andlaşma- Jarın gerçekleşdiği devreye- geçilebildi. Şimdi bu. işleri, siyast temizlik takip ediyor. Bu inkişafın ne mertebeye - varacağı malum değildir. ihtimal ki, küçük anlaş- manın hükümet merkezlerinde, Bulga- ristanı, bugüne kadar inkişaf etmiş ol- duğu bir şekilde tekmil Balkan - politi- kası içine almak derpiş ediliyor. Fakat, asıl ehemmiyetli olan şey, ezici bir mazi ortadan kaldırılarak, Yugoslavya ile bir Gostluk tesis edilmiş olmasıdır. Bu ha- dise, doğu cenubundaki Avrupa- sulhu- 'nun menlcatları bakımından - alkışlan mıya değer bir hadisedir. Ne varki bu paktın, Avrupanın büyük meselelerinde bir taraflı vaziyet alınmasını hedef itti. haz etmiş olduğu bir parça güç kabul edilebilecek bir. keyfiyettir. Bu pakt, sükün telkin ettiği müddetce, içinden bir değeri haiz olabilir. Tarihi hatıralar ve milli münazaalar yüzünden birbirinden ayrılmış olan iki millet arasındaki itimat basma kalıp bir müttefikler biribirlerine girdiler. Bulgaristan, yapılan sulh andlaşmasında zararlı çık- tığını iddia ediyordu. Bunun üzerine, diğer Balkan devletle- rinin Sırbistan ile ittifak akdetmeleri neticesinde çabucak ni- hayete erdirilen bir sırb - bulgar harbının tehlikesi baş gös- Bu harbın sonunda, Bulgaristan, evelce zabtetmiş olduğu toprakların büyük bir kısmını kaybederek, ka- Frankfürter Saytung gaze - Balkanlar- da birliğin za - feri — serlevha - siyle bir - baş- makale neşret - mitşir. Bu ma Bulga - kalede ristan'la bugünkü imzalanmış olan dostluk paktı ele alın muş ve iki mem: deket — arasında çok uzun süren bir anlaşmazlık devresine — işar zet edildikten sonra — bugünkü anlaşma hakkın: da çok şayanı dikkat bir yazı yazılmıştır. Bu yazıyı — sütunla: Tamıza alıyoruz. devletlerinin edil iş vaziyette Revizionizm'e bir Bir Felemenk mekteb gemisi İstanbulda İstanbul, (Telefonla) — Bir Felee menk mekteb gemisi kumandanı ve tas lebesi bugün merasimle Taksim Zafer Abidesine çelenk koydular. Bu akşam gemide bir çay verilecektir. Yeni yaptırılacak vapurlar İstanbul, (Telefonla) — Yeni yape fırılacak gemilerin projeleri hazırlana düu İktisad vekili Celâl Bayar İstane bula gelince anlaşma imzalanacaktır. Liman tesisatı için ingiliz mühene isleri Kuru çeşme etrafında tetkikler ze başladılar, Sanayi birliği toplantısı Tstanbul, (Telefonla) — Sanayi bire diği umum? heyeti toplandı. Bilânço- yu tetkik ve tasdik ederek dağıldı, gekilde tesis edilemez. Böyle bir itima- dan tesisi için, her iki tarafın da olgun bir görüşe, ları lâzamdır. Belgratta imzalanmış olan dostluk andlaşması bu gibi insiyatiflerin ilk öre neği değildir. Fakat bu meselede asıl tebarüz ettirilmesi içap eden cihet, bu paktın, iki komşunun / karşılıklı olan dostca duyguları da inzimam etmiş ole makla beraber, asıl iki tarafın doğrudan doğruya faaliyetleriyle meydana - gel- miş olmasıdır. rir niyete sahib olma İKİNCİ :ıucııGıiıısı Yazat Çeviret — Peki oraya gideriz. Şimdiye kadar hiç beyaz başlı Kobra görmedim. Hem onu, hem de öteki görülecek şeyleri görürüz. O göre- ceğimiz şeyleri kldürmüş mü? — Onların hepsi ölü şeyler. O, bütün bunları kendi sakladığını söylüyor. — Ha! bir kurtun mağarasına getirdiği etleri beklediği gibi. Movgli, sahile doğru yüzdü; - çayırların Üzerine yatarak kurunmak için yuvarlandı. Ondan sonra ikisi de, belki de işitmiş oldu- ğunuz ıssız beldeye, soğuk inlere doğru yo- Ja çıktılar. O günlerde Movgli maymun mil- letinden korkmuyor değildi. Yalnız şu var ki mavmunlar, Movgli'yi dehşte düşüren en canlr mahlüklardı. Bunların kabilesi, Cen - gel içinde çapulculuğa çıktıkları için, ay ışı- ğında soğuk inler bomboş ve sessiz kalırdı. Kaa önde, harabeler üzerinden geçerek tarasanın üzerindeki kıraliçe pavyonuna laştı; oradan süpürüntüler üzerinden süzü- lerek yarı yıkılmış merdivenlerden geçip Pavyonun ortasından yerin altına girdi. Mov- Eli, bir yılan haykırışiyle bağırdı: Siz ve ben, hepimiz aynı kandanız! bu- 'nun üzerine onlar, tekrar tekrar kıvrrlıp top- lanarak büyük bir ağacın köküne ve duvara doğru sıkıştılar. Movgli ile Kaa, bir delik- ten içeri girdiler. Burada bir boşluk vardı ki üzerindeki kubbeye ağaç kökleri işlemiş- ti ve yer yer açılan çatlaklardan içeriye gi- ren işık karanlıkların üzerine damlayordu. — Emniyetli bit in dedi. Movgli, yalnız her gün ziyaret edilemiyecek kadar uzak. Peki şimdi burada ne göreceğiz? Oradaki boşluğun ortasından bir ses gel- di: — Ben bir şey değilmiyim? Movgli, beyaz bir şeyin gittikçe yüksel- mekte olduğunu görüyordu. Bu, Kobraların en büyüğü ve sekiz ayak uzunluğunda bir mahlüktu. Karanlık içinde bu Kobranın be- yazlığı fil dişi rengi gibi görünüyordu. Baş- lığının rengi bile açık sarı bir renkte idi. Gözleri yakut renginde kırmızı idi; hay- vanın bütünlük görünüşü harikulade idi. Movgli, elinden hiç ayırmadığı bıçağı ile selâm verir gibi yaparak: — Uğurlu avlar! dedi. Beyaz Kobra, verilen selâma cevab ver- miyerek sordu: — Şehirden ne haber? büyük, etrafı du- varlarla çevrilmiş, yüz filin, yirmi bin atın, sayısız davarların ve yirmi kıral üzerine kı- ral olanın şehrinden ne haber? ben, bura- da sağır oldum; uzun zamanlardan beri onla- Tın savaş davullarının sesini duymıyorum. — Cengel, bizim başımızın üzerindedir, dedi Movgli, ben fil olarak yalnız Hati ile o- Fallarını tanıyorum. Baghira, bir köyde bi Tunan bütün atları öldürdü. Kıral dediği nedir? — Şehir kapıları kıralım kuleleri tarafın- dan korunan ve kapılarında geçilmiyen şehir. Onlar, benim babamın babası daha yu- murtadan çıkmadan yapılmışlardı ve benim oğlumun oğulları benim kadar ağarıncaya kadar da oldukları gibi kalacaklardır. Yegasure'nin oğlu Viyejanın oğlu Çan- drabija'nın oğlu Salomdi bunu Bappa Raval zamanında yapmışlardır. Siz hangi davar sürüsündensiniz? Movgli, bu suale: — Kayıp bir soydan! diye cevab verdik- ten sonra Kaa'ya döndü: — Ben bu türlü konuşmadan hiç bir şey anlamıyorum. dedi. — Ben de. Kendisi pek yaşlıdır. Kobra- ların babası, başlangıçtan beri olduğu gibi burada bir tek Cengel vardır. Kobra dedi ki: — O halde korkmadan benim önümde o- turan kıralın adını bilmiyen ve bizim söz- lerimizi bir insan dudağından konuşan kim- dir? Buna verilen cevab şu oldu: — — Bana Movgli derler; Cengeldenim. Be. nim milletim kurdlardır ve Ka9 kardeşimdir. Kobraların babası, sen kimsin? (Sonu var), #