24 Ocak 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

24 Ocak 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— Üüy1/1937 ULÜS | SPOR PEDAGOJİiSİ ADALE HAFIZASI Adalenin de di- mağ gibi bir hatı- aSt olabileceğini düşünmek bir az garib görünü Çünkü son zaman- Jara kadar terbiye ülemâsı bize böy- de bir şeyin vücu- dundan bahsetme | Calışmak ve devamlı çalışmak. mnişlerdi. Herhangi bir sporda birinci olmanın Garare) e | parolası şudür: (R. Liguier) nin : lti n Adale hafızasını terbiye ediniz!... yazdıkları — pedar Selim Sırrt TARCAN Boji kitabında akıl melekelerinden — bahsederken hafızayı göyle tarif ediyorlar: —« “Hafıza geçmişi — hatırlamak mele- kesidir. Fikre aid mesaiyi unutmama- #a ve lâzım olduğu vakit ortaya koy- mağa yardım eden hafızadır. Hafıza- n iki şekli vardır: biri (Memoire in- tellectuelle) fikri hafıza, okuduğumuz bir kitabın içindeki yazıları veya ver. iğimiz bir sözü unutmamak şeklinde tezahür eder, öbürü de (Memoire sen- #itive) hissi hafızadır ki gözümüze ili Şen, kulağımıza çarpan şeyleri bize ha- tırlatır. Benim okuduğum pedagoji kitabla- rında (Memoire musculaire) adale ha- fızası diye gözüme bir yazı ilişmemiş- 'ti. Bunu bana son zamanlarda spor pe- dagojisi ile uğraşan / Profesör- (Dr. Philippe Tissit) öğretti. Bundan bah: seden bir yazısında: “Eğer adale - tekerrürler - sayesin. de kazandığı melekeleri kaybedeydi, o zaman hafızadan bahse bile lüzum kal- mazdı. Halbuki idmanla elde edilen sı hat, kuvvet ve çeviklikten bedende da- ima bir eser kalıyor. Hayatın her şe- kilde savaşında zaferi elde etmek için edindiğimiz melekeler ve öğrendiğimiz kaideler bizi hem kendine güvenir, hem de becerikli yapıyor, Yalnız, bedene 'aid mümareseleri muhafaza etmek, on- Jarı elde etmekten daha zordur., Bu çek doğrudur; bazı adamlar var- dır ki gençliklerindeki - kuvvet ve çe vikliklerini, yana yakıla anlatırlar: bundan yirmi yıl önce saatlerce güle- Hir, koşar veya kürek çeker.. Yorul- mak nedir bilmezdik.. Şimdi ise çabu. cak kesiliyoruz, detler. Bunu bir misalle daha iyi anlıyabi- diriz; bir genç iki sene muntazaman bisiklete binse, sonra bundan hevesini Alsa ve on yıl hiç binmese, tesadüfen, günün birinde tekrar binecek olsa el- betteki yeni heves eden bir acemi ka- dar güçlük çekmez, Çünkü o iki teker- deği yürüten adaleler eski vazife. derini — hatırlarlar. — Bunu piyano ça- danlarda da görürüz. İlk bu alete heves edenlerin parmakları klavyeler üstün. de bir türlü yürümez. Bu çekilen zor- Juk küvvetsizlikten değil, meharetsiz. Tiktendir. Çünkü parmaklar vazifeleri- mi henüz iyi bellemediklerinden işleri- ni doğr'ı görmezler ve sarfettikleri ce bid çabuk yorgunluğu mucib olur. Ni- hayet muntazam ekzersizler sayesinde eller şuurun müdahalesine füzum kal. alışır. Piyanoya el sürmeden beş yıl geçse ve gene bir gün piyano galmak lâzım gelse, el ve parmak ada- deleri vaktiyle gördükleri işe pek ya- bancr kalmazlar ve yeni başlayan cemi kadar güçlük çekmezler. Onlarda eksik olan idmandır, Vaktiyle klavye- ler üzerinde dolaşan parmaklar kıs- inen olsun gördükleri işi hatırlarlar. Adalelerimiz hüsnü niyet sahibi bizmetkârlara benzerler; dimağdan ge- len emirleri güçlerinin yettiği kadar “yapmağa çalışırlar, muntazam ve şuurlu Mümareseler sayesinde vazifelerini i- 'yi yapmayı öğrenirler. Nasıl asabi muharrike —merkerleri terbiye € ve bir iş bölümü tes deler de görecekleri ni bellerler. En küvvetli bir adale yalnız başma bir if göremez, onu mütavata alıştır- mak, ona vazifesini belletmek, icabın- da göreceği işi onun hafızasına yerleş. tirmek lâzımdır. Sporun her şubesinde bu lâzımdır. Adaleye yalnız bir şey öğretilmez: bidat ve teşebbüs. Adale bellediği şeyi tekrar eder durur. Kendiliğinden bir ı Adalenin de dimağ gibi bir hâfızası ola- bileceğini düşünmek biraz garib görünür. Herhangi bir sporda muvaffakiyet elde etmek için adale hâfızasının mükemmel bir terbiye almış olması şarttır. Bunun için de iki şey lâzımdır: usul ile gey bulup çıkaramaz. Onun terbiyesi #sarf bir hafıza işinden ibarettir. Yalnız akla gelen bir şey vardır. A- caba o da dimağ hafızası gibi tezekkür deri uzun müddet saklıyabilir mi Bun- da şüphe yoktur, hattâ çok müddet mu- hafaza eder. Meselâ dimağ hafızasında çabuk bellenen şeyler az hatırda kalı adaleler de böyledir. Az zaman idman edilen sporların mehareti pek çabuk unutulur. Dimağa nasıl lüzumsuz - ve rastgele malümat sunularak onun hat za kabiliyeti bozulursa, adale hafızası da usulsüz, mevsimsiz, ölçüsüz yaş lan sporlarla körleşir ve fena belledi; şeyleri icabında fena şekilde yapar. kemmel bir terbiye almış olması şart- tır. Bunun için de iki şey lâzımdır: usul tahtında çalışmak ve devamlı çalışmak. Bu yalnız bedene değil fikre aid mmesai için de böyledir. Bir piyanist her gün muntazam ve dikkatli ekzersiz yap- /mazsa hiç bir vakit bir vertüoz olamaz. Bir musikişinas için olduğu gibi bir koşucu, bir atlayıcı. bir disk- atıcı, tenisçi, bir bisikletçi, bir futbolcu, bir iskrimci, bir boksör ve saire için de ay- n düşünce varittir. Avrupada bütün konkurlarda, yarışlarda birinciler sıra- #ında olanlar muvaffakıyetlerini hep adale hafızasına borçludurlar. Yani de- vamir ve muntazam çalışmak! Yumur. 'ta kapıya geldikten sonra sarfedilen tehd kuru BİF yorgmuntuktarı İbaret olur ki neticesi husrandır. Edirnede Türkkuşu açılıyor Bdirne, 23 (A.A.) — Türkkuşunun Edirnede bir gube açması kararlaştırıl. aniş ve derhal faaliyete geçilmiştir. Ha Fırlıklar şabat sonuna kadar - sürecek ve mart ayı içinde Türkkuşu şubesi bü- Yük törenle açılacaktır. Bu teşebbüs Edirne gençliği tara fından büyük bir alâka ve sevinçle kar- gılanmıştır. İÇ HABERLERİ M Iş Kanunu tatbikine hazırlık Alakalı makamlar, bir yolsuzluğa meydan vermemek içintedbir alıyorlar Umumi müfettişlerin raporlarının — tatbik İç bakanlığı umumi müfettişlerin ha- zırlayıp başbakanlığa verdikleri rapor- dar muhteviyatının tatbikine geçmek Ü- zere icab eden tedbirleri şimdiden al- maktadır. İlk hamlede iktisadi ve siyasi vazi- yetleri müsaid olan bazı nahiyeler kaza haline konulacaktır. Birinci umumi mü- fettişlik mıntakasında 8, ikinci umum! müfettişlik mntakasında 4, üçüncü v- mumi müfettişlik mıntakasında 7, dör- düncü umumi müfettişlik mıntakasında 3 olmak üzere ceman 22 nahiye kaza o- dacaktır. Bundan başka sosyal ve kültürel kal- kınmayı temin etmek üzere $0 den faz- Ja yeni nahiye teşkil olunacaktır. Kurulacak bu yeni nahiye ve kazalar hakkındaki kanun projesi iç bakanlığı tarafından hazırlanmıştır. - Bugünlerde başbakanlığa sunulacaktır. HAVA Meteoroloji enstitüsünden — verilen malümata göre dün şehrimizde en dü- Şük suhünet sıfırın — altında 7, en yük- sek suhünet de gene sıfırm altında 2 derece idi. Dün yurdun orta ve şarki Anadolu mıntakalariyle Karadeniz sa- hillerine yeryer kar yağmış ve en çok yağış Rizede olmuştur. Dün hava evelki güne nazaran umumiyetle yurdun her tarafında 2-6 derece arasında soğumuş- tur. Dün en düşük suhunetler sıfırın altında olmak üzere Kütahyada 7, E- dirne'de &, Konya'da 9, Erzurumda 11, Karsta 13, Diyarbekirde 14 derecedir. Yurdda en suhünetin srfırın üs- tünde olmak #ğere Adanada Ji, Anlat. 'ya ve Silifkede 13 derecedir. “Yurdun '€en çok karla örtülü mıntakaları Sıvas ve Muştur. Sıvasta kar. 75 santimetre Muşta ise 74 santimetredir. Yakalanan kaçakçılar Göçea bir'halta içinde güzcük me- hafaza örgütü, 3 ölü, 1 yaralı S6 kaçak ç 1000 kilo gümrük kaçağı, 103 kilo aa KA Ü7 GhE bçn ar 15 alim, 69 türk irasi, 37 kesim bayvar ni ile 16 kaçakçı hayvanı ele geçirmiş. tir. İş kanunu hükümlerinden kaçınmak is- teyen bazı müesseselerin bilhassa sigor- ta şirketlerinin memurlarının mesaisini “fikri” sayarak beyaname vermek ve di- ier mecburiyetlerden kurtulmak istedik- leri duyulmakta idi. Bu hususta alâkalr dairenin verdiği malümata göre; iş ka- nunu, bir aifenin kendi efradı atasında ve dışardan başka işçi almayarak e çinde yaptığı işler ve bir de ziraat işleri müstesna olmak üzere sınai, bilüumum iş yerlerine şamildir. Kanu- mun 9 uncü teşkilât faslı muci icari, mali ince ku- rulmuş olan iş dairesinin memleketimi- zin muhtelif mıntakalarında faaliyete ge- çen salâhiyetli memurları 15 haziran 937 tarihinde meriyete girecek olan iş kanunu tatbikatına hazırlık yapmakla meşgüldür. Bu hazırlıkların esası iş kanununun tatbik edileceği bütün iş yer lerinin hazirandan evel tesbit edilmiş bulunması ve buralardaki işçi vaziyetle- rinin öğrenilmiş olmasıdır. Bu bakımdan mıntakalardaki iş dairesi teşkilâtı smaf, ticari her türlü iş yerlerine beyanname. der dağıtmakta ve bunlardaki sorgulara cevab istenilmektedir. İş yeri beyanna- mesi vermekten hiç bir müessese kendi- sini müstağni sayamaz. Çünkü iş kanu- 'nunun iş hayatını teftiş ve murakabeye aid olan hükümleri kanunun neşri tari- hinden itibaren meriyete girmiştir. Bu hükümler mucibince salâhiyetli memurlar tarafından sorulacak suallere cevab vermemek yahud beyannameleri doldurmamak müayyen cezalarla karşı- danmaktadır. Kaldı ki bugün her hangi bir mücssesenin iş yeri beyannamesini doldurup salâhieyttar memurlara verme- #i o müessesenin hazirandan itibaren be- hemehal iş kanununa tâbi tutulacağına bir delil sayılamaz. Çünkü bu beyanna- melerdeki malümata göre o iş yerinin © İş yerlerinde calışanlardan hanigiteri: nin kanuna tâbi tutulup tutulmaması keyfiyeti bilâhare tesbit edilecek ve alâ- kalılara tebliğatta bulunulacakır. Bu e sas kanunun ikinci maddesinin A fıkra- snıda bulunmaktadır. Bir müessesenin sınaf olmaması do- Jayısiyle iş kanununun tatbik sahasın. dan hariç kalacağını zannetmesi kanu- nun üçüncü maddesinde sanayiden sayı- dan işlerin tasrih edilmiş olmasından galattır. Fakat bu suretle sanayi işlerinin kanunda sayılması kanunun bunlara in- bisarı demek değil ancak sınai mücsse- selerle snai olmıyan müesseselerin gene bu kanun mucibince tâbi tutlacakları ah- Madrid'de Toyluk mu? ver YA k AA A W aa a ai mes - Dispatch yıl oldu. Büyük, gazetesi, İspanyada harb eden mil- letlere mensub asker ve zabitlerden mürekkeb orduyu şöyle tarif ediyor: “Madrid'de bir. kumandan, asker- lerine vatanın müdafaası vazifesinin anlatmak için on beş dakika söz söyledikten sonra karşısnda is- panyolca bilen hiç kimse bulunmadı- n anlamıştır!, Gangsterizm! Film sessizken halk sinemaların- da görür ve ıstırab duyacak, bayret edecek, beğenmiyecek yerde kahkı halarla gülerdik; çünkü, Cenub A- merikası baydudları ile pioniyenleri farasmdaki tabanca düelloları, o aca- ip kalıklır adamların avuçlarmdan fır- larcasına çıkan bir parça barut du- manma inhisar ederdi. ve nihayet, haydudlara da pioniyeler galebe ça- larlardı. Ellerinde tabancalarla şuraya bu- raya taarruz eden haydudlar sinema perdesinden - hayata / intikal ettiler. Başka memleketlerde eşleri türedi. Bugün gelen İstanbul gazeteleri, altı tane tabancalınm - Beyoğlunda bir köfteci dükkânma hücum ettik- lerini ve arbedenin Beyoğlu sokakla- .rında devam ettiğini haber veriyor- dar. Gangsterlerden sonra — bunların faaliyeti acaba gangsterizm halinde bütün dünyaya mr sirayete başladı? Profesyonel futbol Arada sırada çıkan bir şayia var- cek alâkalılar pek nadir olmak ge- rektir. Profesyonelliğe gelince: en az üç takım mevcud olmadıkça profes- yönellerin oyunları alâka uyandırmı- ı ve bu takdirde, elli kadar futbolcunun bütün taayyüş ve istik- bal ümidlerini profesyonelliğe bağla- maları lâzım geleceğini kabul etme- iyiz. Yılda 240.000 lira temin edebilir- seniz hiç durmayın, üç kulüp kurun. Ancak, birkaç ay sonra kulüplerini- zi büsbütün kapatacağınızı da hesa- ba katmayı unctmayın. küçük, zengin ve yoksul milletlerden hemen hepsi, henüz harb borçlarını ödeyip işin içinden çıkmış değillerdir. Bunun bir tek istisnası var: Fin- landiya. Omaha World Herald gaze- tesi, bu hâdiseden şöyle bahsediyor: “Finlandiya, bütün harb borçla- rını temizledi ve aynı zamanda istik- lâlinin on altıncı yıldönümünü kut- İadı. Borcunu temizlemekte gösterdi- #i bu acele, acaba gençliğinden, toy- luğundan ve — tecrübesizliğinden mi ileri gelmiştir, ne dersiniz?,, Mevsim karikatörü — Haydi canım, farkında değilmi- sin? Boylu görünmek için ayağına u- zun topuklu kayak takmışl. kâm farkına esas olmak için konulmuş bir hüküm demektir. Bedenen ve fikren çalışmak meselesi- negelince; her müessesenin beyanname- sinde yazacağı beden veya fikir ve yahud hem beden hem fikir işçilerinin mahi- yetlerine göre'sonradan o mücssese ve o işçiler hakkında kanuna - dahil tutulup tutulmamak hükmü verilecektir. Teknik işçi yetiştirmek — için bir kanun projesi hazırlandı Iktısad Vekâleti sanaylin — inkişafı ile beraber teknik elemanları ve bilhas sa usta ve kalifiye amelelerin yetişti- rilmesini temin maksadiyle bir kanun projesi hazırlamıştır. Kanun, sanayide muayyen — şartlar dahilinde çalışan işçilerin teknik yetiş- tirilmelerine sanayicilere bazı mükel lefiyetler yüklemektedir. Kanunun mucib sebeblerinde denili. yor ki; “Sanayileşme, Türkiyedeki bü- *tün vatandaşların beraberce çalışmasını icabeden bir hedeftir. Bu hedelim her meselesi yalnız hükümet işi değil bür 'tün vatandaşların müşterek işidir. Bu- / 'nun içindir ki, memleket sanayicileri- nin de kendi müesseselerinde çalışam işçileri yetiştirmesi ve sanayüin kalifi- ye elemanları haline getirilmesi icab eder.” Bu kanun projesi icra vekilleri he- yetine verilmiyete ——— Seyrüsefer için yeni bir kanun proji İç bakanlığı nafta bakanlığı ile bera- berce şehir ve kasabalarda - ve buzların dişındaki bötün yollarda insan, hayvan ve nakil vasıtalarımın seyrüseferine ve yolların korunmasına dair bif. kanun projesi bazırlamaktadır. Bu projeyi ha zirlamak için burla komisyona diğer bar kanlıkların mümessilleri de iştirak et mektedirler. Projede, nakil vasıtalarının geliş, g- diş ve durüşları, kullanışları, kullananlar Tn tibi olacakları şartlar, bu kanıma müsteniden yapılacak talimatname ve nizamnamelere aykırı hareketlerde veri- lecek cezalar, bu işleri başaracak komis- yonlar hakkında bükümler bulunmakta- d Bu kanuna aid nizamname projesi dar ha evekce hazırlanmış bulunmaktadır. Nizamname projesi hazırlanırken Viya- 'nada sırf bu işi tetkik vazifesi verilen a- Tkakların raporları mazarı dikate alın Bundan başka ileri/ milletlerin muştır. seyeyselere mütcallik bütün —mevzuatı gözden geçirilmiştir. İzmir Mebusu Profesör Mahmud Esad Bozkurt| Sıyasal Bilgiler Okulu Konferans İ salonunda cektir. Bu değerli konferansa herkes gelebilecektir. Çağrı Arzuhal encümeni 25/1/1937 pazanı tesi günü saat onda toplanacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: