Fransanın Akdenizdeki emniyeti hiçbir dostluğu ihmal |vürkiye ile etmemeği emreder “Ere Nouvelle”, gazetesi San- cak meselesi hakkında diyor ki Mülletler Cemiyeti Konseyinin de tasvibi ile Fransa ve Türkiye arasın - da başlamış olan müzakerelerin samimt bir anlaşmamazlıkla neticelenmiş bu - Tunmaları son derece esef edilecek bir şeydir. İtiraf edilmeli ki her iki taraf da karşılıklı bir uzlaşma yolu bulmak için arzu izhar etmekten geri durma - mışlar ve müzakerelere nihayet ve- rirken de ileride bir anlaşmaya ulaşmak fikrini terketmemişleri Türkler, 1921 senesir le — Sancağa dair yapılmış olan anlaşmaya ve geçen. lerde yapılan Fransa - Suriye, Fransa —— iyeniden halledilmesini icab ettirdikle- — gini ileri sürüyorlar. ,, Birim tarafımızda ise, Fransız tezi, — Türkiyeyi realite sahasından ayrılma. F; maya davet etmektedir. Ve realite şu - dur ki bu gibi anlaşmamazlıklarda he- “men hemen daima emrivakiler karşı - — ginda kalınır, bundan başka sürprizle- rin tesirini de hesaba katmak lâzımdır. Evvelâ Ankara sürpriz — karşısında “ kaldı, çünkü - Fransa Süriye muahi — esinin bu kadar çabuk neticeleneceği tahmin edilmiyordu. Ankara — bundan #onra alacağı vaziyeti tesbit için belki biraz fazla bekledi. Sonra, manda davasının yeniden a- gılmasında türkler tarafından gösteril. miş olan bu ısrarı beklememekte bulu. “nan bizler sürpriz karşısında — kalmış kuk. Türklere istedikleri şey — soruldu; rklerin buna karşı yaptıkları teklif izabul edilmesine imkân görülme- çünkü bu teklifler Suriye birliğini 'tehlikeye koyacak veya — koyabilecek iyı istiyordu. Diğer bir teklif ise - Sanca - ğin, teşekkül edecek bir Suriye konfe- Gerasyonuna üçüncü ve yeni bir devlet ' elarak girmesi şeklinde Bu iki fikir, mandater devletin vazi- “fe ve mecburiyetlerine tamamiyle mu- gayir düşmekte ve uzlaşma esası olarak “bunların kabul edilmesi Fransanın sa- “ühiyeti haricinde kalmakta idi. )m kânunda Milletler Cemiyeti, o /zamana kadar bir anlaşma yapılmış ol- olmasın, bu mesele hakkındaki son bildirecektir. Belki de Türki- İskenderen demek, Külkya ve Kü - “gük Asya demektir ki bu da Türkiye İçin hayati bir mesele teşkil eder. Türk “Biz kendimiri Fransaya çok yakın diyoruz. Fransızca - çocuklarımız için ikinci bir ana dildir... biz, yabancr milletler arasında evvelâ Fransadan bi zi anlamasını, Türkiyenin - dostluğuna “ne derece güvenilebileceğini takdir et- mesini bekliyoruz.” Yeni Türkiyenin kendisini Fransa ilinin bir kızr gibi telâkki etmesi bir şey değildir, Türkiyedel in fransız düşünüşünün eserir /makta olmaları da boşuna değildir. İse ylerden iba olduğu ve umumt politikaya bir te- İ olmadığı zannedilmekle şüphesiz “hataya düşülmüştür. — Akdenizdeki ve Suriyedeki emniye- üz, hiç bir dostluğu reddetmememi zi emreder, ğ LOUİS BRESSE Toros etegımte bir Eti heykeli Bir ingiliz arkeoloji heyeti - nin, Adana Müze Müdürü- müzün yardımı ile Serkeli'- de bulduğu kabartma bir heykel, Eti tarihinin yeni bir safhasını aydınlatıyor. 5 sonkânun 1937 tarihli mis gazetesi yazıyor : Adanada bulunan husust bir muha - bitin verdiği habere göre, Liverpul üniversitesine mensup Neilson heyeti, yaktiyle Asürilerle Etiler arasında zab- tı için mücadeleler vukua gel likya ovasında bu kış arkeoloji Jar yapmıştır. Sahildeki kuşak, Kilikya Torusla- rının zengin ormanlariyle burasını ele geçirmek için ya değecek bir zenginliktı bütün bunların üstünde bu Suriye'ye, Küçük Asya'ya ve - Fıratın Üst kısmına açılan üç geçit veya kapıyı ihtiva etmesi dolayısiyle stratejik bir kıymeti haiz olması bu mücadelelere se- beb olmuştu. Serkeli'de bulunan eser- der arasında tabii cesamette ve Anado. Ju Eti imparatorluğu bükümdarı kıya- fetinde bir heykel bulunmuştur. Torus'ların cenubunda ilk defa bu- Tay bulüş- madenleri bölgenin Tunan bu heykel, Eti imparatorluğunun nerelere kadar uzandığı ve idare/ sis temlerinin ne olduğu hakkında fikir edinmek isteyen tarıhçilere yeni malü- at verecek değerdedir. Burada büyük bir şehir harabesi de bulunmuştur ki profesör Garstang, bu- nun cenubi Eti imparatorluğunun mer- kezi olup ismi bir takım” kitabelerde geçen ve şimdiye kadar yeri tayin edi. lemiyen Arzava olduğunu zannetmekte- dir. Bu keşif, halk arasında mevcud bir takım garib telakkileri de izah edebi.. decek bir mahiyettedir. Serkeli köylü- deri arasında bu Eti kıralı, “fenalık ya pan bir cadı” gibi telakki / olunmakta idi. Fakat bu havaliye son - zamanlara kadar Yarsuvat ismi veriliyordu - ki bu kelime Arzavanin bozulmuş bir telaf - fuzu olabileceği gibi, klasik Anazarba gehrinin adına de gene bu havalide bu- Junan Anavarza köyünde tesadüf edil. mektedi Kilikyada birçok istilâlar ve fetih - der yapılmış ve birçok insanlar buralar. dan gelib geçmiş olmasına rağmen eski derin silinmediği görül yukarıya tercüme ettiği- miz makalesinde bahsolunan ve Ada- ma'dan söylenilen haber de şudür “Adana - 30 ilkkânun - bu kış mev e iminde Kilikya ovasında kazılar yap- ik heyeti - taşımakta 'olan Ceyhan nehrinin şark sahilinde ve Mi aç mil uzakta bulunan Serkeli'de bir takım Eti kabartmaları 've mahkükâtı bulunduğu haber veril - miş ve yardım vadedilmiştir. Bu kabart ma heykele yerliler tarafından “kötü - lük yapan cadı” nazariyle bakılmakta- dır. Bu heykel, nehrin dirsek vı noktada bulunan bir kayalık üzerine —— İ|anlaşmak lâzımdır M. Raoul de Nolva San- cak meselesi hakkında Liberte gazelesinde yazdığı bir mara- lele diyor hi : “Kullanılmakta - olan mübale- galt lisan, ve ihtirasın sebebiyet verdiği hâdiseterin çoğalması, bu süretile hüsüre gelmiş bulunan va- ziyetin bizim için fena olduğunu meydana koymaktadır. Akdeni deki mevkilerimizi muhafaza et herkesle sulh halinde bu Tunmamıza bağlıdır. Türkiyenin dostluğu bugün bi zim için büyük bir kaymeti haiz- dir. Demek ki Türkiye ile anlaş- mamız lâzımdır. Yarın yapmaya bunu bekle- lagilterenin sevketmesi dunan bu rahib - hükümdar Eti heykeli cenupta bulunan ilk Eti eseridir. Bu heykel sakallıdır; sırtında To - ga şeklinde bir elbise vardır; ayakla - rında uçları kıvrık pabuçlar - bulunü - yor. Elinde kend? mukaddes mesleğinin Aalâmeti olmak üzere litmus'a benzer bir işaret tutmaktadır. Yüzü cenuba dönük- tür, bir adak adar ve yahut ibadet eder gibi bir eli yukarıya kalkmış bulunuyor. Fakat önündeki kayalar üzerinde hiç bir ilâhi tasvir yoktur. Lâkin, arka - sında ana mabudenin içinde ışık saçan bir güneş de bulunan işaretleri ilâhi bir el ile tutulmaktadır. Bundan başka üze- rinde kanadir bir güneş başlığı bulu - 'man bir takım retimli eski hiyeroğlif - ler de bulunuyor ki'bunlar kıralın adı ile hüviyetini anlatmaktadır. Bunların deşifre edilmesi merakla beklenmekte- dir. Bu havalide yapılan — araştırmalar neticesinde Etilerin ilk devirlerine aid büyük bir şehrin izine tesadüf edilmiş- tir. Prof, Garstang, burasının - bir za « kezi olup Anadolu Etileri Je halinde bulunmuş ve yeri şimdiye kadar tayin edilememiş olan Arzava olduğunu tahmin ediyor. — Buradaki mahkükâtın mahiyeti ise bir istilâ ve - yahud ittifak sırasında yapılmış olduk- Tarınt göstermektedir. Bu. keşiflerin yapıldığı havaliye 'sön zamanlara kadar Yarsuvat adı ve - riliyordu. Şimdi yerinde Anavarza kö- yünün bulunduğu klasik Anazarba ha- rabelerinin bulunduğu yerde - buranın Aayakla bir günde gidilecek kadar uza- #ında ve şimalindedir. Bundan başka Feke üzerinden ge - gerek Toroslardan Kayseri ve Eti Paytahtına giden eski bir araba yolu da mevcud bulunmaktadır. Bu keşif sayesinde Etilerin mısır- Yılarla Suriyeyi ele geçirmek için yap- tıkları ne gibi bir askeri ve siyasi or - ganizasyon vücude getirdikleri de aydın Tanmaktadır. Şark ovasında yapılacak olan kazı. dar, kış ayları dolayısiyle tehir edil » miştir. Bu müddet içinde heyet, Tar - susun eski limanı olan Anchiale'de ça Tışacaktıt. ... Çevirenin notu — Hatay toprakla- rının tarih bakımından kimlere aid ol- duğu ,orada asırlar ve asırlarca önce kimlerin oturduğu bahse mevzu oldu - ğu şu günlerde bir ingiliz arkeoloji he yetinin yapmış olduğu bu keşif üzeri - 'ne dikkati çekmek isteriz. Buralarda hüküm — süren Eti'lerin Mısırlılarla harbederek zabtetmeğe ça lıştıklarrı Suriyenin Hatayla ne alâke & olduğunu, bize bu yeni kabartma ve arkasındaki hiyeroglifler de, yeni bir hâkkolunmuştur. Tabif cesamette bu » delil halinde anlatır. ANKARA Ğ ÖĞLE NEŞRİYATI aat : 1230 Plâk: Türk musikisi ve halk garkılar Dahili ve harici haberler. Müuhtelif plâk neşriyatı. AKŞAM NEŞRİYATI 1250 13.00 Saat 19.00. Türk musikisi ve halk şarkıları (Ferid Tan ve arkadaşları) 19.30 - Arapça neşriyat. 1945 Türk musikisi ve halk şarkıları (Makbule ve arkadaşları) 20.1$ Konlerans: Münip Hayri Ürgüp- Tü (Kapitülâsyonlar neydi ?) 2030 Plük: Dans musikisi 2045 Gazete hülâsaları ve ajans ha berleri. 2100 Stüdyo salon orkestrası, 1 — Rossini — Cüvertyre — Le Barbier de Seville. 2 — Leoncovallo —— Fantaisie Pailase 3— C, Morena — Valse — la Gitenalla 4 — Cribulka — Serenade A, TToi. S — Fetras — Potpourri — Mi- 'nüten Spiele. 2200 Yarınki program ve - İstiklâl Marşı, İSTANBUL ÖĞLE NEŞRİYATI Saat 1230 Plâkla türk musil 1250 Hâvadis. 1305 Plâkla hafif müzik. 1325 — 1400 — Muhtelif plâk neşriyatr AKŞAM NEŞRİYATI Saat : 1830 Plâkla dans musikisi. 19.30 Konferans: Suat Derviş tarafın- dan. Nezihe ve arkadaşları tarafından türk musikisi ve halk şarkıları Türk musiki heyeti. Saat ayarı: Orkestra, Ajans ve borsa haberleri ve er- tesi günün programı, Plâkla sololar. Son 2000 2030 2100 2200 2230 2300 Avrupa İstasyonlarında BU AKŞAM DİNLENEBİLECEK SEÇME PROGRAM Radyo Paris (Lirik tiyatrosunun 'nun tarihi — Konferans) Prag (Dini şarkılar). Milâno (Pietri — Primerose) Roma (Senfonik konser) Berlin (Cemile — Bizet'in bir perdelik operası). Droitvich (Boch festivali) Strasburg (Senfonik konser). Paris P.T.T. (La reine des abcil- 1es). Babasını yaralayan kız Babası hamal Mustafanın sokaklar. da çok gezmemesi için verdiği nasihat- lere içerliyen Nimet arkadaşı Permbe i- le birleşerek babasının yolunu beklemiş ve taşla başmdan yaralamıştır. Yaralı tedavi edilmiş ve küstah kız yakalana- Tak cümhuriyet müddei umumiliğine teslim olunmuştur. KUMARCILAR YAKALANDI Tabakhane mahallesinde İsmetin kahvesinde tavla ile kumar oynamakta olan Abdullah ve Hasan suç üstü yaka- Janmışlardır. Garson Mücahidin de bü vaziyetten haberi olduğu anlaşıldığın. dan her üçü hakıkında tahkikata girişik miştir. SEBEBSİZ YERE TAHKİR İrfan oğlu Tevfik adında bir adam polise müracaat ederek Konyalı Kemal tarafından münasebetsiz sözlerle tahkir edildiğini iddia etmiş polis işe vaziyet ederek suçluyu cümhuriyet müddei w mumiliğine götürmüştür. BUDA ÖYLE Hükümet caddesinde Asri kahvede oturmakta olan Muazzami tahkir eden Fevzi ve Abdülkadir hakkmda müddei umumilik tahkikat yapmaktadır. ZAVALLIBİR KADIN Cebecide oturan Raufun karısı Fet- hiye odasından mutbaha geçmek istemiş ve gözleri görmediğinden merdivenden düşerek başından yaralanmış'-r. Yara- İt Nümune hastanesine kaldırılarak te davi altına alınmıştır. KARISINI YARALADI Karısı Zeynebi geçimsizlik yüzün. 'den makasla yüzünden yaralıyan Pulat hakkında Cumhuriyet müddei umumili. ğince takibata başlanmıştır. GARSONU DÖVDÜ Garson Kadri polise baş vurarak Şa- hin adında bir adam tarafından sebeb- sız yere dövüldüğünü bildirmesi üzeri. 'ne suçlu yakalanarak cümhuriyet müd- 'OTOMOBİL KAZASI Şoför Mustafa idare ettii bille Yenişehirde Müdafaa caddesinden geçmekte olan Fatmaya çarparak aya- ından yaralanmasına sebebiyet verdi inden belediye zabrtası memurları ta- rafından yakalanarak tahkikata başlanı mnıştır. SARHOŞUN TAARRUZU Sarhoş olduğu halde Nazımbey ma- hallesinde Celâl ve Şevketin evlerine NUN 1937 ÇARŞAMBA