SAYFA 2 LENGİSTİK BiR SEYAHAT Güneş - Dil Teorisine göre: « Elbistan * adının tetkiki Barı kitaplar bu ismi Albistan biçi- minde yazarlar. Şehrin okumuş / kısmr Elbistan şeklinde söylemeğe - çalışırsa da bu zoraki/ telâffaz halk tabaksema inmiş ve köylere yayılmış değildir. A- zabların “Tblistan' 6 ü 'ma gelince asla yer heman her yerde çok eski devirlerde ya- gamış oldüğu gibi Atbistan'dır. Öğret - men Ziya Güner bu isim — üzerindeki yerli telâkkiyi şu suretle hulâsa cdi yör: “Elbistan adr üzerinde epice vardır. Arab tarih ve coğrafyaları bah- geye benremesinden Elbustan, bazı ki- taplarında şeyten anlamına gelen İblis. 'tin şeklinde yazmaktadırlar. Halk ara- sında Elbistan denilmekte ve bunun as- İt da (Alpstan — Yiğitler yatağı) sa- anılmaktadır. Bugün genelleşen kelime Elbistan'dır. Bunun islâmi bir kelime olduğu islâmdan evvel başka bir ad ta- Şidığı küvvetle sanılmaktadır. (1) “Kiye metli öğretmen Ziya Güner'in bulâsa- sındaki bu şekilleri tetkikimde etas tu- tacağım. Elbistan gerçekte Albistan'dı. Bir zarıan İlbistan veya İlbistin biçi - minde de anılmış olabilir. Fakat ne şe- kilde kullanılmış olur #se olsun hiç bi- Fi islâmi ve islâm sosyolojisinin mmah- sulü değildir. Bu kelimeleri türk His- torya ve filolojiyasının içinde aramak 've manalarmı; © çok ceki; çok kültürlü ve işıklr büyük âlemden çıkarmak ilmi bir vazifedir. Kelimenin islâmi devre ait ve” yeni olmdaığını anlamak için bugünkü Al- bistan'ın yanı başındaki eski Albistanı görmek ve adına dikkat etmek yeter. Eski Albistan'ın adı Kara Albistandır. İslâm müstevli olduğu yerdeki natu - rizm merkezlerini kökünden yıkar ve yyanı başlarına yenisini yaptırırdı. Eski- lere küfür ve dalalet işareti olmak üze- ve bir kara sıfatı takardı. Eski Albista- nan Kara Albistan ve eski Maraş'ın Ka- va Maraş olması gibi. Şu halde tetkike, önce Albistan'dan başlamak ve sırasiyle Elbustan ve İl bistin'e varmak doğru olur. Not. — Arabların İblistin biçimin - deki yazıları analoji yapmak hevesi 'den doğmuş bir mugalatadan başka bir yey değildir. İleride öğreneceğiz. Albistan veya Alpıstan tek bir keli- me olmakla beraber önce; yerlilerin te- dâkkisi gibi Alplar memleketi mana: a olarak Alp veya Alb ile sitan gibi iki parçaya ayıralım. Türkçede Alp (b) n Belli başlı manaları şunlardır: Alp: Orhon, Uygur, Çağatay, Garp Lehçelerinde Cesur, cesaretli, — kahra- man, muharip, şecaatli / manasmadır. (B. T. L.; Divanı Lügat-it-Türk; Rad- lof, Pavet de Gourteille, İbni Mühenna, Alp - İık: Uygur, Garp Lehçelerin. de cesaret, kahramanlık, şecaat. (B. T. rçekte bu anlamı veriş vermediğini bir de Güneş - Dil Teorisi bakımından tetkik edelim. Kelimenin etimolojik analizi şudur: (©) () &) Alp:ağ Hal H ap (1) Ağ: Ana köktür. Kuvvet, kud - ret, yükseklik, parlaklık, sahiplik — ve esas manalarını ifade eder. (2) Al: Sonsuz bir genişlik- ve çok- Tuk bildiren bir elemandır. İki unsur bir araya gelince (ağal) ve ton morfolojik şekli ile (al) olur ki gü- meşte olan bütün ana manaların uçsuz, bucaksızlığını, son derecede bolluğunu gösteren mücerret, gayri şahsi bir mef- bumdur. Âlem kelimesindeki S” da ol - Guğu gibi. (3) Ap: İşte bu mücerret manayı ü- zerine alan ve temsil eden süje veya ob. jedir. Böylece alap ve bazı devirlerde aldığı morfolojik şekliyle alp kelimesi hudutsuz ve çok kuvvet, kudret, yücee lik ve ışık temsil eden bir varlık olur. Kelime bu hali ile tamamlanmış değil- dir. Onu tayin etmek ve isimlendirmek için bir unsura daha ihtiyaç vardır. O unsur labyal (p) nin fonetiğinde mev- €ut olan ve söylenişte çatlayan fonem- (1) Ziya Güner “Elbistan,, İstanbul 16 8. 5. ıt H. Reşit Tankut dir ki Güneş - Dil Teorisi onu da (V. * Ğ) ile ifade eder. © zaman kelimenin hakiki alap 4 (V. *ğ) olur. Şu halde kelimenin hakiki morfolo- jisi (alpağ) olur ki kuvvet ve kudretin yücelik ve parlaklığın, asıl ve esaslığın muayyen ve şahsi bir varlığı demektir. “Türkçenin Kazan Lehçesinde bu keli - me zadegân manasına olarak alpağ-ut ve alpavut şeklinde yaşıyor (T. D., Rad-| lof e.T) Kelimelerin semantik — bakrmından nüanslanması (Psiko - Sosyol. şekli #imiz ruhi ve içtimai tâbidir. Kazan havalisindeki — türkler yüksek itibar ettikleri içtimat sınıfta bir aralık bütün bu meziyet ve kudrete leri toplanmış telâkki ettikleri için ke- Time bu manaya delâlet ediyordu. Alp kelimesinin eski yunan dilinde ejderha ve kahraman manasına gel- şini öğreniyoruz. 'Onlar Neptün'ün Herkül tarafından öldürülen cessur oğluna Albion adını veriyorlardı (2). de di Fakat biz kelimenin; bu kırsımda yal- 'nız (Halk etimol Şu halde (alp * stan) Alplar yani yiğitler ve kahramanlar memleketi de - mek olur. Nitekim : Altay - Aladağ Tehçesinde — Alı dev, bahadır, yiğit, kuvvetli demektir. (Verbitaki, “Altay - Aladağ Lehçeler Lügati. s. 17) Yakut lehçesinde de alıp aynı ma - 1 veriyor. Alıp Hara Buhatır efsane- vi bir kahramanın adıdır. — (Pekarel £. 88). Selçuk tarihini dolduran bir — çok kahramanların adında bu alp kelimesini okumaktayız. Alparslan gibi. Albistanlılar husust ve maşeri ha - yatlarında; sözünde durmak, — zayıfın imdadıma koşmak, tabiat çetinlikleriyle boğuşmak gibi hep kahramanlık ve Alp- lık ifade eden yüksek karakter tezahür- leriyle zaten bu adın sahibi bulunuyor- lar. (2) Birinci Türk Dil Kurultayı za- bitları s. 95) ULUS 7 SONKANUN 1937 PENŞEMBE İÇ HABERLERİMİZ Orman kanunu üzerinde enc çalışmaları Büyük Millet Meclisi orman kanu- Nu muhtelit encümeni orman kanun pro-| jesinin ceza leki müzake- relerini bitirmiş ve projenin ceza mında bazı ufak değişiklikler yapmış- tır, Encümenin dünkü toplantısında ad- liye ve ziraat vekillerinin de iştirakiy- le projenin mütcakib faslr üzerinde gö- Tüşmelere başlanmıştır. Encümen - her gün muntazam surette toplanarak pro- jenin müzakeresini kısa bir zamanda bitirecek ve meclisin - bu toplantısında görüşülmek üzere umumi heyete vere. cektir. imen Meyvacılık kursu açıldı Yüksek Ziraat Fakültesinin meyva- cılık enstitüsünde meyvacılık için 1â- zım olan nazari ve ameli bilgileri ver- mek üzere bir kurs açılmıştır. Poliste Çamaşır hırsızları Devlet demiryollarının memurin ev- lerinde oturan bir kaç ailenin bahçede asılı bulunan çamaşırlarını çaldıkları gö- | rülen İsmail ve Halid yakalanarak Cüm- huriyet Müddei Umumüiğine teslim e- dilmişlerdir. Kamutay Çağrıları Kamutay Ziraat Encümeni her gün saat 15 de toplanacaktır. *kk Arzuhal Encümeni bugün saat 15 de toplanacaktır. ** Hariciye Encümeni bugün saat 16 da toplanacaktır. & Memurin kanunu min kkat şeyet içi 1ndan sonra toplanacaktır. **& Mülli “Müdafaa Encümeni bugün toplanacaktır. Anadolu tahvilleri hamilleriyle yaprlacak müzakere İeviçre frangınn fransız - frangını takiben düşürülmesi yüzünden hasıl Jan vaziyet üzerinde hükümetle temas etmek için Anadolu tahvilleri hamille- gi bir heyet seçmişlerdir. Heyet bir haf- taya kadar Maliye Vekâletiyle müzake- Te ve temaslara başlıyacaktır. Kaymakamlar tayin kararnamesi Dahiliye Vekâleti kaymakamlar a- rasında yeni bir tayin kararnamesi ha- zırlamaktadır. Ziraat mektebleri müdürlerinin toplantıları Zirak kalkınma için lâzım olan cle manları süratle yetiştirmek ve mekteb- lerin ıslâhı, programların tanzimi etra- fında icabeden tedbirleri müzakere et- mek üzere, Adana, İzmir, İstanbul, Bursa, orta ziraat mektebleri müdür leriyle muallimleri arasında seçilen bi rer mümessilden mürekkeb sekiz kişilik| bir komisyon dünden beri Ziraat Ve- kâletinde içtima etmektedir. İçtimai muavenet umum müdürlüğü Devlet şürası azalığına seçilen B. Faruktan açık bulunan Sıhat Bakanlı #i içtimal muavenet umum müdürlüğü: DA Y ee Büyeti eelal De. Ku Tok teyizi müle miş ve işine başlamıştır. Sayım neticelerini gösteren eserler deki çalışmı di Hazırlanan 11 cilt kitab matbaalarda basılmaktadır. Bu cildlerin mali yıl so- 'nuna kadar otuz beşi bulacağı tahmin edilmektedir. Yeni bir din Büyük harbta Atatürk- rus cep- hesinde — kuman- /dan ve İsmet İnönü onun kurmay reisi iken, bir gün, ikisi beraber, at üstün- de; geniş, wsız ve çıplak topraklardan Diyarbekire gidiyorlardı. -Atatürk, söz açmak için sordu: — İsmet, çabuk yeni bür din bul! İnönü, hemen cevab verdi: — Aöaç dinil Ve ilâve ettir — Yani ibadeti ağaç dikmek! Thermia Palace!. Picstany Çekoslovakyanın küçük bir vu şehridir. 1917 de, Almanyanın denizaltı harbı- 'na karar vermesi arifesinde bu küçük su şehrinin Thermin Palace ismindeki ote linde üç kişi buluşmuşlardı: İkinci 'yom masaya vuruyor, imparator Ş suyor ve çar Ferdinand “Olmaz!” diyor. dü. Son gelen gazeteler haber veriyorlar ü geçen hafta, beyaz sakallı, krvrık bu- runlu bir adam, kendisini askerce selâm- YaVvrkıtbıa'r Ü aa ee Yeni bir zabıta romanı Acaba zabita romanları şekil değiş- tirerek, yeniden halkın rağbetini mi ka- zanacak? Londrada, Hutehinson kütüphanesi, “Miami açıklarında bir cinayet” adiyle bir roman neşretmiştir. Eser, bildiğimiz. tahkiye tarziyle yazılmamış, bütün hâ- diseler, hakikatte cereyan ediyormuşca- sir zabıta dosyası haline getirilmiş- işler, raporlar, parmak izleri, tel- graflar, mektublar, velhasıl esrarlı hi cinayetin etrafında yazılıp makledilen her vakaya nid çeşidli vesikalar ve en so- ismi ve hüviyeti vardır. Bu yeni şekil roman Londrada bü- yük bir muvaffakiyet kazanmıştır. arasında şu farka bakını fırdan aşağı 29, Antalyada sıfırdan yu- karı 141 Eğer tren olsa, bir gecede Ankara- dan Kotdazüre ineceğiz, demektir. Step soğuklarında titreyenler, ertesi sabah, Antalya şelülelerinin sesleri arasında, pardesüsüz, belki do beyaz pantalonlar. İn terase - yollarda dolaşabilecekler. Be 'yaz pantalon sözüne gülmeyiniz: Nis"- de ci derecesi sıfıra yaklaştığı vakit bile halk beyaz giymeği tercih eder: Nis'in kış şehri olmak şöhretini bozmamak i- çint e 100 amerikan diplomatı olmak için Ruzvelt, Amerika diplomatlarına ya- bancılarla evlenmeği yasak etmeden ön- ce, biliyor musunz, dış bakanlık memur- darmın ne kadarı amerikali olmıyan ka- Anılarla evli idi? 9 18. İSTANBUL TELEFONLARI : Gazi köprüsünü yapacak grupun mukavelesi bozulacak mı? Tstanbul, 6 — Son vaziyete göre Ga- zi köprüsü inşaatmı geçikeceği anla- şılmaktadır. Geçikmenin sebebi, köprü. yü yapmayı üstüne alan grupla İstan- bul belediyesi ve Nafia Vekâleti arasın. da çıkan anlaşmazlıklardır. Anlaşmazlıkların başında — çimento meselesi gelmektedir. Eldeki mukave- leye göre, grup, köprünün yapılmasn. da — kullanacağı çimentonun — evsa- fi — tayin etmiştir. — Halbuki son- ra da bu çimentonun çok — pahalı ve — tedariki güç — olduğunu — ileri sürerek bu maddenin değiştirilmesini istemiş fakat bu arzusunu Nafia Vekâ- letine kabul ettirememiştir. Bundan baş. ka grupun İstanbul. belediyesiyle de bir çok ihtilâflı işleri vardır. Zannedildiğine göre müteahhidlerin yaptırdıkları ilk teminat parası hazinee ye irad. kayıd edilerek mukavele feshe- dilecek ve yeniden ihale yapılacaktır. Kalbi ve sol tarafında bulunması gerekli uzuvları sağda olan bir hasta Tstanbul, 6 — Bahriye hastmesinde Karib yazatılışlr bir hastaya - rastlamı mıştır. Hastanın adı Hüseyindir. Yapı lan tedavi neticesinde, Hüseyinin kal. binin sağ tarafta olduğu görülmüş ve bu bir garibe olarak kaydedilmiştir. Pakat Hüseyinin vücudündeki - fevkalâdelik rin de sağda olduğu Hüseyinin bu hali tıb tarihinin pek seyrek kaydettiği hadiselerdendir, Has- 'tanm sihatı yerindedir. ALMANYA BİR BUÇUK MİLYON KİLO SOĞAN ALACAK İstanbul, 6 — Almanya 1.5 milyon Ki 1o kuru soğan satın almak için tüccar. Jarımıza müracaat etmiştir. ÜNİVERSİTEDE İstanbul, 6 — Üniversitede yeni kur rulan iktisad fakültesi şubatın beşinde derslere başlıyacaktır. FIÇLFABRİKALARI ÇALIŞMAMAK KARARINDA İstanbul, 6 — İstanbuldaki üç fiçt fabrikası işsizlikten dolayı işlerini ta, til etmeye karar vermiştir. Bunun se bebi, Avrupadan gelen fıçıların yann- da yerlilerine itibar edilmemesidir, İLK MEKTEBLERDE MÜZAKERE ODALARI İstanbul, 6 —Maarif müdürlüğünün verdiği yeni bir karara göre ilk mek- teblerde birer müzakere odası açılacak ve burada küçük veya velileri işe erm ken giden talebeler, mekteb kapandık. tan sonra, derelerine çalışacaklardır. HAYDARPAŞA'DA TREN BİR MAKASÇIYI ÇİĞNEDİ Istanbul, 6 — Bugün Haydarpaşa is. tasyonunda makascı Ahmedin — ölümü ile neticelenen bir tren kazası olmuşı kur, Kazaya, makinist Nurinin ideresin. deki lokomatifin yanlış manevra yapman ı sebebiyet vermiştir. Hüdise hakkın. da tahkikat yapılmaktadır.