Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Ha ĞK 7 ” ”KAMNIM 1936 PAZARTESİ ULUS SAYFA 5 Fenerbahçe -Çeki Karlin maçı Çekler 2- vener İ Fenerbahçe daha iyi, fakat çekler de tesirli bir oyun oynadılar. (Başı 1. inci sayfada) la ile fenerliler, halkın şiddetli alkış- ları arasında gözüktüler. Merasim kısa sürdü. İki takım karşılaştığı zaman Fe- nerbahçeyi şu kadro ile görüyoruz, Hüsameddin, Yaşar, Fazıl, Cevad, Aytan, Reşad, Niyazi, Muzaffer, Ali Rıza, Esad, Fikred. Hakem Şazi Tezcan, Oyuna fenerbahçeliler başladılar. Oyun asabi ve heyecanlı bir sürette ilerliyor. Top en ziyade iki tarafın mu- avin hatlarında dolaşıyor. | Fenerliler de, çekler de vaziyete ken- di tarzlarını hâkim kılmağa uğraşıyor- lar, Çeklerin kısa müsellesli paslarına karşılık fenerlilerin yerden ve — derin Paslarla inmek istedikleri gözüküyor. Fakat iki tarafın gayreti beyhude olu- yor. İlk on dakika bir mücadele içinde, dikkate değer hâdise olmadan geçti. Onuncu dakikadan itibaren çekler, gittikçe süratleşen bir oyunla vaziyele hâkim olmağa başladılar. Hakem, hata- ları cezalandırmak için mütemadiyen oyunu durdurmağa mecbur kalıyor. Ve Oyun bu yüzden zevksiz bir cereyan alıyordu. Hüsameddin, üst üste bir kaç tehlikeli vaziyeti kurtardı. Çeklerin sert oyunu, bilhassa müda. faada tebarüz ediyor. Her fener akını, hemen hemen daima, favulla kesiliyor. bilhassa sol muavin, fenerin sağ içi ile Sağ açığını, göre göre tekme ile durdu- Tuyor. Hakemin ceza kararları bu vazi- Yet üzerinde esaslı bir tesir yapmıyor. Fenerliler, bu faul sağnağına rağ- Men çek kalesini sıkıştırmak imkânları- nı buluyorlar. Bilhassa Fikret, çek mü. dafaasını arkasına takarak indirdiği topu en müsaid vaziyetlerde arkadaşla- Tına veriyor. Fakat Fikretin, karşısında #ciz kalan çek müdafaası, icabettiği za- Man profesyonel hilelerine de müracaat ederek, fener muhacimlerine sayı fir- Satı vermiyorlar, Devrenin ikinci nısfından sonra Oyun gözle takib edilmesi müşkül ola- Cak derecede süratlendi. Bu sıralarda fenerlilerin hücum faikiyetini ele aldık. ları ve çek kalesini sıkı bir çemberle sevirdiklerini görüyoruz. Bu tazyik bir türlü semere vermedi. : Âli Riza, Muzaffer, Niyazi ve Esad Üsüste birer gol kaçırdılar. Bilhassa E- Ssad, oyunun 43 ünçü dakikasında, güzel bir diriblingle çek müdafiini atlatarak kaleciyle karşı karşıya kaldığı halde to- Pu havalandırdı ve avuta attı. Birinci devre golsuz beraberlikle bit- Mişti. Fakat Fenerbahçelilefin vaziyete hâkim oluşları ikinci devre için ümid ve- Tiyordu. İkinci devre gene büyük bir süratle başladı. Çeklerin sert oyun tecrübesi fe- herlileri yıldırmadı. Ve sarı lâciverdli da görüyoruz. Çek müdafaası enerji ile çalışarak, birbirini takib eden Fener hü- Cumlarına karşı koyuyorlar. ne indiler. Sağ iç orta muhacime güiel bir pas verdi. Orta muhacim, sıkı bir plase ile takımına ilk sayıyı kazandırdı. Çekler sahada birbirlerine sarılıyor. lar. Oyun yeniden bütün hıziyle başla- dı. Fenerbahçeliler yeniden çek kalesini sardılar. Üstüste kornerler oluyor. 14 üncü dakika: Fikretin bir akışımı çekler kornerle durdurabildiler. Güzel bir köşe vuruşu. Niyazi, kıpırdamak imkânını vermiye- cek kadar sıkı bir şekilde kaleciyi marke ediyor. Ali Rıza fırsattan istifade ede- rek Fenerin beraberlik sayısın çıkardı. Fenerin hâkim oyunu devam ediyor. Çekler vaziyeti kurtarmak için çok favl yapıyorlar. Hakemin ceza kararları te- sirsiz kalıyor. F 26 ınct dakika: Çeklerin seyrek hücumlarından biri. Sol açığın ortalayışını, gene orta muha- cim, bir kafa vuruşu ile sayıya çevirdi. Fenerbahçe, hâkim oynamasına rağ- men magğıub vaziyete düşmesinin acısiy- le çok güzel bir oyun çıkarıyor. Fakat çezler mudataada birikerek sayı imkânı vermiyorlar, Bu arada üstüste favullez yapıyorlar. Dakıka 34: Fıkret kaleye akıyor. Ona hatalı bir şarj yaptılar. Hakat bikret bunu atlattı ve kaleye doğru gidiyor. Kaleci ve mü- dafi, ayni zamandaFikretin üstüne yük- lendiler. Fakat top Naciyi bulmuştu. Naci sıkı bir şütle topu boş kaleye tev- cih etti. Muhakkak golü müdafi eliyle çeviriyor. Bu kati bir penaltı, fakat ha- kem görmedi. Oyun Fenerlilerin hâki. miyeti altında sonuna doğru geliyor. Son dakıkalarda çeklerin gene Fener kalesi- ni sıkıştırdıklarını görüyoruz. Hakem, Yaşarın sert bir hareketini, onu oyun- dan çıkarmakla tecziye etti. İki dakika sonra oyun, daha üstün oyniyan Fener- lilerin 2 - 1 mağlubiyetiyle bitti. Bu mağ- lubiyet, her şeyden evvel, futbolu iste- dikleri kadar sert oynayan, oynamak im- kânını bulan çeklerin, bu suretle Fenerin üstünlüğünü bertaraf etmek imkânını elde etmelerinin neticesidir. Hakem sert ve üstüste hatalı hareketleri cezalandır- mak için nizami salâhiyetini kullansay- dı, profesyonel hileleriyle vaziyete za- man zaman hâkim olan çeklerin, futbol tekniğinden ziyade profesyonel trükleri- ne istinad eden galibiyetlerine imkân kalmıyacaktı. Fenerbahçe stadında: Vefa hâkim bir oyunla Eyübe 3.1 galib gelmiştir. Beykoz ve Topkapı ta- kımları 2 - 2 berabere kalmışlardır. Şeref stadında: İstanbulsopr Süleymaniye takımları 1- 1 beraber kalmış ve Anadolu sahayı Onuncu dakika: terkeden Hilâle hükmen galib addedil- Çekler düzgün paslarla Fener kalesi- miştir. e. GÜNLÜK TAKVİM Londradan gelen haberler , ve akisleri — (Başı 1. inci sayfada) kırala karşı hiç bir zaman ileri sürülme- miştir. Kıral, hiç bir halde burada beş ayda dahi tahakkuk edemiyecek bir ar- zu izhar etmiştir. İngiliz kanunu esasi. sinde, böyle bir farazi esas üzerine kıral- dan, saltanattan vaz geçmek ve muhte- melen memletketten çekilmek gibi fevka- lâde fedakârlığı istilzam ettirecek hiç bir kayıd mevcud değildir. Hiç bir nazır kıra- la istifa tavsiye etmek salâhiyetini haiz de- ğildir. Kabine, hiç olmazsa parlâmento- nun muvafakatini evvelden istihsal et. meden böyle bir mesele hakkında hüküm vermek hakkına hiç bir suretle malik de- ğildir. Bugünkü vaziyet içinde derhal is- tifa, kanunu esasi vaziyetine çok mühim zarar verebilecek ve bizzat esas teşkilât için muzır olabilecektir. Eğer ima edil- diği gibi, ktral nazırlarına onların tekli- fe mütemayil olmadıkları bir kanuni ted- dir teklif etmiş ise, nazırların cevabı bir red cevabı olmaldırı. Kıral bu hususta nazırların istediği şekli kabul etmedik- leri takdirde ise, nazırlar istifada ser. best bulunmaktadırlar, fakat, muhalefet liderinin icabında bir kabine teşkil etmi- yeceği hakkında teminat istiyerek kıral üzerinde bir tazyik yapmak hakkına ma- lik değildirler. Bu noktada da, meselenin diğer cephelerinde olduğu gibi, zaman ve sabır lâzımdır..,, * Londra, 6 (A.A.) — İstişare dün ge- ce geç vakte kadar devam etmiştir. Şimal İrlandası başbakanı Karigna- Türk Mühendisler Birliği dün Yenişeh miştir. Resmimiz birliğin irdeki binasında yıllık kongresini mış ve akşam Şehir lokantasında koöngre şerefine birlik azalarına bir yemek ver- yap- kongresini göstermektedir. İSPANYA İSYANI Dün Madrid önünde ve bütün cephelerde mühim harb hareketi olmadı (Başı 1. inci sayfada) Dün bütün sabah cephede' tam bir sü- kün hüküm sürmüştür. Öğleden sonra âsilerin topçu kuvvetleri faaliyete geç- miş ve atışlarını payitahtın şimal ma- hallerine çevirmişlerdir. Hükümetçiler, hiç bir mukabelede bulunmamışlardır. Âsilerin mahfilleri, hükümetçilerin pa- yitahtın muhasarasını kaldırmak için sarfetmiş oldukları fazla gayret yüzün- den dermansız bir hale gelmiş oldukla- TI da bulunmaktadır. Bununla von B. Baldvin ile yaptığı görüş sonra demiştir ki: “— Hiç bir şey söyliyemem. Fakat Baldvin'e itimad ediniz.,, Sir Jon Saymen dün akşam B. Bald- vinle tekrar görüşmüştür. Buhranm ya. rm halledileceği sanılmaktadır. * Londra, 6 (A. A.) — B. Baldvin, sabahleyin valide kıraliçe Mariyi ziya- ret etmiştir. * Londra, 6 (A.A.) — Bu sabah topla- nan mahdut azalr bakanlar toplantısı- nın hükümete iştirak etmekte olan ü;ş partinin mümessillerini ihtiva etmesi Wti-mingüh 'sıyasal mahfillerinde oldukça manalı görülmektedir. Bu ma2 filler bundan, B. Baldvin'in katt bir hareket tarzı ittihazından evel hüküme te iştirak eden üç partiden hiç birinin kendisine muhalif olmıyacağını temin etmek istediği neticesini çıkarıyorlar. Bu sabahki müzakereler kabine top- lantısmı bu istikamette hazırlamakta idi. Kabine azast yarın bildirilecek o- lan kararın mesüliyetini bu kabine top- lantısında deruhte edeceklerdir. Bu ka- rar henüz meçhüldür. Fakat vaziyeti tenvir eden şu birkaç vakıayı kaydet- mek faydalı olacaktır: B. Çörçil'in beyannamesi beklenen aksi hasıl etmemiştir. Sonra bakanların kırala aid bulunan Kornuay dükalığı- nım genel müddeiumumisi ile sık sık istişareleri, kıralın maddi vaziyetini, Monarşinin halen kendisine verdiği hu- kukatn büsbütün müstakil olarak hal ve tanzim etmek ar da bulunduğu in- tibamrı hasıl etmektedir. Nihayet, B. Baldvin'in hareket tar- zını tenkit eden gazete ve sahsiyetlerin bu hareket tarzlarından vaz geçmekte oldukları kaydediliyor. SWt Bütün bu vakıalar, krralın her türlü ihtimale hazırlandığı ve B. Baldvin'in 7 İLKKÂNUN 1936 PAZARTESİ $ ortaya attığı kanunuesasi meselesinde fikirlerin ekseriyetini kendisine müza- 22 Ramazan — 1355 DĞ hir bulacağını zannetirmektedir, 24 Sonteşıiıı 1352 | — Kilisin kurtuluş bayramı j * Kasım , 30 | — Yenişehirde mühendisler birliğinin açılışı 934 Londra, 16) şıîâ: îv:;_hlî ı;a;"ğakâ Zei e RacaE Li buhrandan bahs ing Standarı Güneşin doğ 7,11 Sinob'ta büyük bir yangın oldu 30 ev yandı 935 gazetesi, B. Baldvin'in ve kabinenin kı- batması 16,39 | — Peniz yolları idaresi İskenderiye vapur - sefer- ralr ya evlenmekten vaz geçmeğe ve 1 ” d lerini kaldırdı. 935 ilmeğe sevk için olan gayret- ( yahut çekilmeğ ç gay beraber tekrar mukabil taarruza geçmek için yapılan hazırlıkları örtmek maksa- diyle kasden atalet gösterilmesi ihtima- li de derpiş edilmektedir. Havalar güzel gitmekle beral celeri buz gibi bir soğuk hüküm sür- mekte ve soğuk gün geçtikçe şiddetini arttırmaktadır. Asturi cephesinde sükün Madrid, 6 (A.A.) — Asturi cephe- sinde sükün hüküm sürmektedir. Hü- kümetçilerin bataryaları, Oviedo'yu bombardıman etmiştir. Âsiler, Burgos civarında hükümetçilerin sığınmış ol- dukları müstahkem hatlara şiddetle ta- arruz etmişlerdir. Âsilerin birçok kam- yonların refakat etmekte olduğu bir kafilesi, top ateşiyle imha edilmiştir. Düşman, kaçmış, otomobiller, yiyecek- ler ve mühimmat bırakılmıştır. Madrid, 6 (A.A.) — Dün Madrid cephesinde sükün hüküm sürmüştür, Sabahleyin âsilerin tayyareleri payitah- tı bombardıman etmiştir. Birçok yara« Ix vardır. Öğleden sonra şehrin merkes« zine obüsler düşmüştür. Zarar mühim- dir. Birkaç kişi ölmüştür. » Cümhuriyetçiler, âsilerin Madrid'in ı,i garbinde yapmış oldukları bir taarruzu k onlara ağır zayiat verdirmek suretiyle tardetmişlerdir. YGuadalajara mıntakasında cümhuri- — yetçiler, birçok kasabaları işgal etmiş- — lerdir. Madrid'deki Finlandiya elçili- ginde bir araştırma j Madrid, 6 (A.A.) — Finlandiya els çiliğinin idaresi altında bulunan bir bi« nada yapılan araştırma neticesinde 600 — kişi tevkif edilmiştir. Bunların arasın- da yüksek tabakaya mensub insanlar da — vardır. Profesör Nimbus'un maceraları: Profesörün sinek mevsiminde başına neler gelmişti? (Deyli Meyl'den) lerine devam ettiklerini kayıt ve kara- rın herhalde istifa şeklinde olmaması lâzım geleceğini ilâve ediyor. Star gazetesi de ingiliz milletinin kıralı çok sevdiğini kaydetmektedir. * Londra, 6 (A.A.) — Sunday Dispaç, bugün saat 16,30 da neşrettiği hususi tabında şu satırları yazmaktadır: Krral, hükümetin talebini kabul e- demiyeceğini bildirmektedir, Başbaka- nın, valide kıraliçeyi ziyaret etmesi bir karar ittihaz edilmiş olduğu zannını vermektedir. Kıralın kendisini, hususf hayatını kendisine yapılan tavsiyelere göre tanzim edecek mevkide görmediği ve fakat şimdiki hükümetten başka tür- lü fikirde bulunacak bir hükümet teş- kil edecek vaziyette olmadığı takdirde vuku bulacak bir felâketle imparator- luğu tehlikeye düşürmek de istemediği bildiriliyor. * Londra, 6 (A. A.) — Kanterburi Başpeskoposu öğleden sonra B. Bald- vin'i ziyaret etmiştir. Başpeskopos baş- bakanlığa geldiği zaman halk kendisini “kıral Edvard'ı istiyoruz” nidasiyle karşilamıştır. * Londra, 6 (A. A.) — Kabine saat 17,30 da başbakanlıkta topl * 7 Londra, 6 (A.A.) — Graven, Sunday— Öbserver gazetesine, evlenme ile salta- nattan birinin seçilmesi lüzhmunun, her türlü mutavassıt tarzı hal meselesi- ni imkânsız kılmakta olduğunu bildire- rek: “Kıralın kararı her ne şekilde olursa olsun, derin bir heyecan ve ebedi bir hürmetle karşılanacaktır.” diyor. Sunday Taymiş gazetesi de kabine- nin bütün partilerin kahir bir müzaha- retine mazhar olduğunu yazıyor. | Amerika Sulh konferansında (Başı 1. inci sayfada) Hatib, konferanstaki murahhaslara bir program tevdi etmiştir. Bu program Amerika sulhu ile dünya sulhunun mu- hafazasını temine matuftur. Hatib, si« lâhların tahdidi, mühimmat ticaretinin kontrolü, harb menfaatlerinin ortadan kaldırılması, normal iktisad münasebet- leri tesisi suretiyle sulhun muhafazasını istihdaf eden gayretlere Amerikanın, ne suretle Iiştirık eylemiş olduğnu anlat- mıştır. B. Hull, şunları ilâve etmiştir: — Biz milletlerarası ihtilâfların hal ve faslında harbın bir usul olarak kullanıl- masına muarızız. Uzlaştırma ve hakem konferansları gibi bu işi görecek başka usuller de mevcuddür. B. Hull'un sulh programı Buenos - Ayres, 6 (A.A.) — B. Huli, Amerikada ve bütün dünyada sulhun mu« hafazası ile alâkalr olan programını şu suretle izah ve teşrih etmiştir.., “— Sulh doktrininin bütün hü« kümetlerce — milletlere — talim — 04 lunmasr, milletlerin karşılıklı anlaşmala« rını, beraber çalışmalarmî inkişaf ettir« mek maksadiyle bütün milletler mümes« sillerinin muntazam bir- konferans ak«s detmeleri, Amerika hükümetlerini harbe başvurmaktan korumak için hükümetler, kabul etmiş oldukları sulh ihtilâfları hü- kümlerini icra etmelidirler, Amerikada müşterek bir bitaraflık siyaseti ve Hibe« ral bir ticaret siyaseti vücuda getirilme« si, beynelmilel işbirliği esas prensibinin tatbiki, hukuku düvel kaidelerinin yeni baştan tesisi ve takviyesi, milletlerarası ihtilâflar, misak ve muahedenamelere ri. ayet.”