7 Aralık 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 İLKKÂNUN 1936 PAZARTESİ — Politika bahisleri: Bir güzel ses Çok karışık, çok ihtiraslı ve türlü ta- assub dalgalariyle sükünetinden olmuş olan dünyamızın kulağına uzaklardan bir güzel ses çalındı. Avrupa'daki Milletler Cemiyeti'nin hastalığı ve yüksek nöbetleri devam et- tiği bir sırada, Cenub Amerikasında, bütün amerikalr milletlerin yeni bir cemiyeti kurmağa doğru adımlar atıl - maktadır. Birleşik devletlerin sevimli Cumur Reisi, Roosevelt, Buenos - Ayres'te top- lanan “panameriken konferans” a biz- zat katılmakla Hoover zamanındanberi devam etmekte ölan bir politik arzuya etten ve kemikten bir şekil vermek za- Mmanının geldiğini müjdelemiştir. O sıralarda, yani ekonomik krizin taşarak bütün ticaretleri beraberinde Sürüklediği ve bütün politikaları bir çıkmaza soktuğu sıralarda “panameri- ka” sözü, “panavrupa” sözü gibi, niha - yet bir sözden ibaretti. O gündenberi, ekonomik krize her memleket elinden geldiği kadar intibak etmeğe çalıştığından bu kriz bir tabii hal olmuş fakat buna mukabil, “politik kriz” bütün dünyanın ufuklarını sar - mıştır. Bu böyle olmakla beraber, bah- tiyar Amerika kıtası, bu bakımdan, çok daha elverişli bir vaziyette bulunmuş ve, eğer Şako harbını bir kenara bıra - kırsak, Avrupa Uzak Şark'a — nazaran çok daha sakin bir hayat geçirmiştir. Bugün, Amerika kıtasının bu sakin hali, diğer kıtalar için, gerçekten, ör- nektir. Ve gerçekten, Amerika kıtasın- da bulunan memleketler, başka kıtalar- daki keskin politik ayrılıkları ve bun- lardan doğan harb ihtimallerini — göz Önüne getirerek, “panamerika,, parola- srna bağlanabilirler. Bu tabir, artık bir Söz olmaktan çıkmıştır. Barış egoyizmi, Amerika memleketlerini, pek güzel, avrupalıların başaramadıkları bir karar Olgunluğuna sevkedebilir. , Roosevelt'in şu sözleri doğrudan doğruya amerikalı milletlerin barış ego- yizmi namına söylenmiştir * .. Roosevelt, Buenos.Ayres konfe- ransının ne ittifaklar yapılması, ne bir harb ganimetinin paylaşılması, ne bir memleketin parçalanması, ne de sivil ahalinin bendedilmesi maksadlarından hiç birine matuf olmadığını söylemiş ve demiştir ki: “— Bu konferansın maksadı sulh bereketinin idamesidir. Dünyanın öte - ki kısımlarında gerçi harb tehlikesi mevcuttur. Buna rağmen şuna tamami- le kaniim ki bütün dünya memleketle - rinin vatandaşları biribirleriyle barış halinde geçinmekten başka bir arzu beslemiyor. Halbuki hükümetler harba müracaat etmekten kaçınmamaktadır - lar. Koskoca kıtalar asırdide bir kin ve yeni bir taassub tesiri ile biribirlerini yıpratmaktadır. Biz şunu ilân etmek is- teriz ki, yeni istilâlarla- ticarete yeni piyasalar açmak mümkün değildir.” Son cümle gösteriyor ki, Roosevelt ne politikayı ek iye ne de eki iyi politikaya tercih etmektedir. Anglo Sakson dehasının pragmatik vuzuhu ile bu iki büyük kuvvet arasında sade- ce ayniyet, tesir ve aksi tesir ve “inter- dependance” görmektedir. Roosevelt, bütün Amerika milletleri namına dünyayı bu tarzda gözden ge - çirdikten sonra, rejimler bakırmından da fikrini söylemekten çekinmemiş ve her mühim nutkunda yaptığı gibi, bu sefer de, demokrasi namına vaziyet almıştır: “.. Otarşi temayüllerini en fazla göstermiş olan milletlerin sıyasal âlet olarak harba muhtaç olduklarını yük - sek sesle ilân etmeleri hir tesadüf ese- ri değildir. ğ Kendi kendini idare etmek teşeb - büslerinin milletlerin hayat seviyesinin düşmesi, demokratik hürriyetlerin git- gide azalması ve çılgınca bir silâhlan- ma yarışı ile neticelenmesi bir tesadüf eseri değildir...” Onun bu sözlerini okuduktan sönra neden bu seferki seçimin geçen sefer- İTALYA'DA: Papanım hastalığı ağırlaşıyor Roma, 6 (A. A.)y — Umumi- yetle iyi haber a- ian mahfillerden söylendiğine gö- re Papanın sihatı evvelce — sanıldı- ğından çok daha vahimdir. Sol diz- dekişişkinlik kan — cevelanında Papa Pi XI, bir arızadan husul bulmakta ve ayrıca filibit arazida gö- zükmektedir. Organizm de halen mev- cud gayri tabiiliklerin tehlikeli bir buhran tevlit etmesi hiç de gayri müm. kün değildir . BELÇİKA'DA: B. Degrel'e bir suikast yapılmış Brüksel, 6 (A- A.) — Reks faşist teşkilâtı is. tihbarat bülteni- ne göre Treksist şef Degrel'e bir suikast yapılmış- tır. Haldeki miting- den çıkıp otomo- biline binerken B. Degrel'e — doğru bir kurşun atıl- B. Degrel mış ve kurşun otomobilin içine, ön ta- rafa saplanmıştır. Bu mesele hakkında resmi hiç bir teyid mevcud değildir. kinden daha büyük bir zaferle çıktığı- nı anlamak kolaydır. BURHAN BELGE Çocuk Esirgeme Kurumunun Balosu " Çocuk Esirgeme Kurumunun Baş- vekil İsmet İnönü'nün himayelerinde hazırladığı balo cumartesi günü akşamı Vverildi. Ulu Önder Atatürk'ün de huzurla- Tiyle şeref verdikleri balo, samimi bir hava içinde, heyecanlı, coşkun ve neşe- li geçti. Başta İsmet İnönü ve muhterem eş. leri olduğu halde, vekillerimiz, mebus- larımız, kor diplomatik ve daha bir çok tanınmış zatlar baloda idiler, Ankara Palas salonu çok iyi hazır- lanmıştı, Şehir Lokantasının cazı mü- kemmeldi. Büfenin ucuzluğu, güzel hedi- yeler veren piyango kişesi, fotograf kısmı. millft oyunlar bu balonun husu. siyetlerini teşkil ediyordu. Bayanlarımızın hemen hepsi eski ve yeni milli kıyafetlerimizden seçtikleri elbiselerle cidden zarif idiler. Bunlar arasında bir müsabaka yapıldı. Netice- si şudur : Cebelbereket mebusu general Naci Çocuk Esirgeme Kurumunun evelki geceki mu- vaffak balosundan birkaç intiba: Yükarda Başbakatırmız ve refikaları — Solda Bayan İsmet İnönü ve Bayan Kâzım Özalp — Aşağıda sağda Başbakanımızla Fransa Büyük Elçisi Bay Ponso, Solda kıyafet müsabakasının birinci ve ikincisi, sağda Eldenizin kızı Bn. Perihan Eldeniz, bi- rinci; Çekoslovakya elçisinin kızı Bn. Ha- la, Bursa mebusu B. Fatin Güvendire- nin kızı Bn. Leman Güvendiren, Emniyet — Müfettişi B. Kemal Güçsav'ın kızı Bn. Nadide Güç- sav, Merkez Bankası idare meclisi a- zasından B. Nusret Meray'ın kızı Bn. Nermin Meray, Hariciye Vekâleti mü- dürlerinden B. Kudret Erbeyin kızı Z ikinci : Bn. Afife Erbey üçüncü olarak seçildi- ler. Jüri heyetini teşkil eden fransız bü. yük elçisi B. Ponso ve İsveç elçisi B. Vinterin muhterem eşlerinin de ifade ettikleri gibi hemen bütün kostümler, tarif edilemiyecek kadar güzel idiler. î z Sekizinci Sovyetler fevkalâde kongresi anayasayı alkışlar arasında ittifakla kabul Moskova, 6 (A.A.) — Tas bildiriyor: Sekizinci Sovyetler fevkalâde kon- gresinin kapanış celsesi, Sovyetler Bir- liği ana yasasının kati metnini kabul i- çin dün saat 16 da Kremlin sarayında toplandı. Kongrenin binlerce azası ve davetli- ler yeni ana yasanın banisini alkış tu- fanı arasında karşıladı. B. Stalin raporunda diyor ki: “— Tahrir komisyonu çalışmasını bitirmiştir. Ana yasanın, bu çalışma ne- ticesinde elde edilen kati metni bütün azaya dağıtılmıştır. Bu metinde görül- düğü üzere komisyon 32 maddeye aid olarak 43 tadil yapmıştır; Diğer 114 madde — değişmemiştir. Bu 43 tadilden 6 veya 7 si çok mühim- dir. Bu mühim tadillerden birincisi 8 in- ci maddeye aiddir. Bu madde ana yasa projesinde şu suretle yazılı idi: “Kol- hoz tarafından işgal edilen toprak, o- nun muayyen olmıyan bir müddet için yani ebedi olarak istifadesine verilmiş- tir., Yeni şekli şudur: “Kolhoz tarafın- dan işgal edilen toprak onun parasız olarak muayyen olmıyan bir müddet için yani ebedi olarak istifadesine ve- rilmiştir.,, Bu tadilin izaha lüzum göstermiye- cek kadar açık olduğunu zannederim. İkinci tadil 10 uncu maddeye aiddir. Bu maddenin eski şekli şu idi: “Va- tandaşların gelirlerine, çalışmalarından mütevellid tasarruflarına, evlerine, yar« dımcı ev ekonomilerine, gündelik ev eşyalarına ve zati eşyalarına şamil olan mülkiyet hakları kanunun himayesi al- tındadır.,, Maddenin yeni şekli ise şudur: “WVatandaşların gelirlerine, çalışma- larından mütevellit tasarruflarına, ika- mtegâhlarrna, yardımcı ev ekonomileri- ne, gündelik ev eşyalarmma, zati eşya- larına ve şahsi mülkiyetlerinin tevarüs hukukuna şamil olan mülkiyet hakları kanunun himayesi altındadır.,, Üçüncü tadil, 35 inci maddeye aittir. Bu maddenin projedeki eski şekli şöy- le idi: “Milletler konseyi, federal ve oto- nom cümhuriyetlerin yüksek konseyle- ri ile otonom bölgelerin işçi mebusları- nın sovyetleri tarafından beher federal cümhuriyet başına on, beher — otonom cümhuriyet başına 5 ve beher otonom bölge başına iki mebus itibariyle göste- rilen mebuslardan teşekkül eder.,, Maddenin yeni şekli ise şudur: “Sovyetler birliği vatandaşları milli- yetler konseyini, beher otonom cumuri- yet için 25, beher otonom bölge için 5 ve beher milli vilâyet için 1 mebus ol- mak üzere her federe ve otonom cumu- riyet için seçerler.” Ajansı ederek kapandı Yani bu madde ile, meclisteki müsa- vat gerek aded ve gerek demokratik te- şekkül itibariyle tamamen temin edilmi: iş bulunmaktadır. Dördüncü tadil 40 ıncı maddeye aid- dir. Bu maddenin eski şekli şudur: “Sovyetler birliği yüksek meclisi ta- rafından kabul edilen kanunlar bu mec- lisin başkanının ve divân kâtibinin imza- sı altında neşredilir..,, Yeni şekilde şöyle denilmektedir: “Sovyetler birliğğ yüksek meclisi ta- rafından kabul edilen kanunlar, bu mec- lisin başkanının, divân kâtibinin imzası altında federe cumuriyetlerin lisanında yazılı olarak neşredilir.” Beşinci tadil, 48 inci madde hakkın- dadır. Bu maddenin eski şeklinde, yüksek meclis için 4 ikinci reis derpiş edildiği halde yeni şeklinde her federe cumuri- yet için bir tane olmak üzere 11 ikinci reis derpiş edilmektedir. Altıncı tadil, 77 inci maddeye aiddir. Bu tadile göre, mevcud federal halk komiserlerinden fazla olarak bir de mü- dafaa endüstrisi halk komiserliği kurul- ması tasavvur edilmektedir. Nihayet yedinci tadil, 49 uncu mad- deye aiddir. Bu maddenin eski şekli şu idi: “Sovyetler birliği yüksek meclisinin iki toplanma devresi arasında, başkanlık divânı, Sovyetler birliğine karşı bir ta- arruz halinde harb ilân eder.,, Tadilât şudur: “Sovyetler birliği yüksek meclisinin iki toplanma devresi arasnıda, başkan- lık divânı, Sovyetler birliğine karşı as. keri bir taarruz halinde ve yahud taarruza karşı karşılıklı müdafaa hakkındaki mil- letlerarası mukavele teahhüdlerinin tat- biki icabından olarak hali harb ilân e- der.” Diğer tadillere gelince, yalnız yazılış şekline taallük eden bu tadillerin hususi bir tetkiki istilzam etmediğini zannede- rim.” B. Stalinin raporundan sonr B. And- ref yeni anayasayı madde madde oku- muş ve bütün maddeler ittifakla kabul edilmiştir. Bundan sonra kongre Stalin'i ve di- vân azasını ayakta alkışlamıştır. Kongre, yeni anayasaya göre, seçim nizamnamesinin ve Sovyetler birliği yük- sek konseyinin seçim tarihlerinin tesbi- tini Sovyetler birliği merkez icra komi- tesine bırakmıştır. Keza kongre, yeni anayasanım ka- bul hatırası olarak 5 ilkkânun gününün bütün millet için bayram günü ilânına karar vermiştir. Fransız parlamentosunda komünist grupunun son kararı ve akisleri Paris, 6 (A.A.) — B. Torez'in, İs- panya ablukasının kaldırılmasını isti- yen ve B. Delbos'la İngiltereyi bu ab- lukayı kuvvetlendirdiklerinden dolayı tenkid eden ve “işçi sınıfına düş- man olarıların tasvibine mazhar olan bir dış siyasa lehinde rey vermek bizim için imkânsızdır.” diyen nutkundan son- ra B. Blum kürsüye gelerek demiştir ki: “— Bir kaç dakika sonra, şubat ka- raraı hakkında reyinizi vereceksiniz. Te- menni ederim ki, bu rey bütün meclisin reyi olsun. Fakat ben bilhassa ekseriye- te hitab ediyorum. Fransanın en büyük menfaati barıştadır. Avrupa barışı, ken- di barışına bağlı bulunmaktadır. Fran- sa da herkes ayni samimiyet ve ayni su- retle barışı istiyor. Bundan şüphe e- demem. Herkes anlıyor ki, artık top ses. leri yalnız bir tek memleket hududların- da patlayamaz.” B. Blum itimad teyi istemiş ve mec- listen vereceği kararın dışarda yapacağı tesiri ölçmesini ve birbirine çözülmez bir surette bağlı bulunan cumuriyetçi Fransa ile barış davalarını düşünmesini istemiştir. Meclis 171 reye karşı 350 reyle hü« kümete itimad etmiştir. Komünistler müstenkif kalmışlardır. Paris, 6 (A.A.) — Dış siyasete aid görüşmelerden sonra hükümete itimad iczladi ioimünlatlörin münteükif kal maları, bütün gazeteleri meşgul etmek- tedir . . Fransız kabinesi * .. çekilmiyor Paris, 6 (A. A.) — B. Blum mat« buata beyanatında şimdi bahis mevzuu olan mesele, komünistlerin istinkâfı ü- zerine, hükümetin istifade edip etmi- yeceği meselesi olâduğunu bildirdikten sonra: “— Kabine, sosyal barışın nefine O« larak işine devama müttefikan karar verdi.” demiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: