Acıklı bir ölüm Yüzbaşı Ahmed öldü Ankaralıların pek iyi/ tanıdıkları Tüzbaşt Ahmed dün ölmüştür. İstiklâl savaşında İstanbulda kal tak oradaki depolardan aldığı harb mal- zemesi, bin tehlikeye rağmen, Anado. Yuya kaçırmak süretiyle türk ordusuna Yüzbaşı Ahmed büyük hizmetler etmiş olan yüzbaşı Ahmedi silâh arkadaşları ve herkes gök sayarlardı. Kamutay da bu değerli subayın hizmetlerini takdir ederek ken- disini taltif için hususi kararlar almış- ' Cenazesi bugün saat 11 de Cebeci- deki askeri hastaneden kaldırılarak öğ- İ zamanı Hacıbayram. camiinde —na mazı kılındıktan sonra Cebeci mezar- dığına gömülecektir. Yüzbaşt Ahmedin bütün yakınları ni acılarını paylaşırız. el ellanez e a tözlü kule hafriyatı dinde ae merikalı bir heyet tarafından iki yıldan beri yapılan bu yıla ait fazliyet devresi Heyet azâst hafriyatta meydana karılan eserleri yapıştırıp temizledikten| sonra Amerikaya dönecekler ve şubatta tekrar gelerek hafriyatı tamamlayacak- Hükim neticeler alınmıştır -Bu meyan- da Tarsusun tunç devrini — yaşayan bir gebir olduğu ve muhtelif zamanlarda medeniyetlere mefkezlik yaptığı anlaşıl- mıştır. Burada bulunan Hitit hükümdarı Tahsu - İspue ait mühürle Kilikyanın merkeri olan Tarsusun eski adının Kız« vatna olduğu da öğrenilmiştir. Mübürün| urta kısmı Hitit hiyeroğlifi, kenarı da H tit çivi yazısiyle yazılmıştır. Hafriyatın aşağı kısımlarında da Hitit yapısı ker- piç ev enkazlarına ve Hititlerin Mülâd. dan üç bin sene eveline ait eserlerine rastlanmıştır. Önümüzdeki yıl “devam edilecek hafriyatla tarihin bir çok karanlık saf- haları aydınlanacak ve cenup Anadolu- 'da mühtelif zamanlarda yaşayan insan- farın kimler olduğu öğrenilecektir Boçka, DÜNKÜ SPOR HAREKETLERİ , Ankaragücünü ve Galatasaray - Güneş muhteliti Fenerbahçeyi 3-2 yendiler. Bisiklet koşuları- Atletizm müsabakaları. (Başı 1. inci sayfada) çekti. Osman topu yakaladı ve iade et ti. Top, ayaktan ayağa Hamdiye kadar geldi. Hamdi, üzerine çıkış yapan ka- decinin boş bıraktığr kaleye topu, bir burun vürüşü ile attı. “Gol!..,, Sesleri ve alkış etrafı sardı. Bu sırada Hamdi de kalecinin hatâ'ı bir vuruşu ile yere yuvarlandı. Bir dakikalık bir gecikme- den sonra, top ortaya geldi. Maç, çok heyecanlı bir safhaya gir- mişti. Güçlüler durmadan koşuyorlar, atılıyorlar, canlı bir oyun çıkarıyorlar- di Boçkay takımı ise, buna mukabil, sakin, gene eskisi gibi, kısa paslı oyun- larına devam ediyordu. 41 inci dakikada idi. Markuş sağdan hizasına kadar indi. A- yağındaki top, sağ içten orta akıncıya kadar geldi, o da temiz bir vuruşla be- raberlik sayısını yaptı. körner Biraz sonra, gene sağdan gelen bir pasla macarlar, ikinci gollerini de kay- dettiler. İki takım da çok güzel oyna- mağa başladı. İyi bir maç seyrediyoruz. Ankara güçlüler, iki gol yemelerine rağmen ümidsir görünmüyorlardı. Nite- kim son dakikada macarlar aleyhine o- lan bir korneri, Abdi çekti. Yaşar gü- zel bir kafa vuruşu ile tonu ağlara taktı. 'Top ortaya geldi ve hakem de dev. renin bittiğini ilâin eden düdüğünü çal. d Ankara gücü ikinci devreye daha i- yi başladı. Macarlar, gayet soğuk kanlı oynuyorlardı. Hemen her yerde Jarma çıkan güçlülerle uğraşmak miyormuş gibi, topu derhal arkadaşları. 'na veriyorlardı. Güç forved hattı dur. madan akınlar yapıyordu. 12 inci daki- kada Bilâlin çok nefis bir şütünü gör- dük. Ölçüsüz atılmasaydı galibiyet go- Tü olacaktı. Fakat, bu gelişi güzel atış- Jardan karşı taraf istifade ediyor, ka- İelerini daha iyi koruyorlardı. Artık herkese bu maçın berabelikle biteceği kanaati gelmişti. Fakat 43 ün- Boçkay - Ankaragülcü maçında tribünlere bir bakiş gene Markuş sağdan ilerledi, aynt tak- tik ile, ortaya pasını verdi. Orta akıncı da üçüncü golü sıkıntısızca yaptı. Ankara Gücü son bir gayret göster- di. Bir iki iyi akın daha gördük. Fakat netice değişmedi Maç, 2-3 Boçkayın ga- Tibiyeti ile Dünkü maçta, iki tarafa olan, ofsayd, korner, ve saireyi not ettik. Mukayese- ye yatamak için aşağıya koyuyoruz. Ankara gücü takımına Bockay takımma Olsayd 3 s Korner 8 4 Avüt 10 H Favul 1is u Taç 16 14 Hendbot — 2 * Boçkay takımı dün akşana 19.45 tre- niyle İstanbula hareket etmiştir. İstan- buldan Bükreş yoluyla Macaristana gi- decektir. Galatasaray - Fener maçı| bul, $ ÇALA.) — Fenerbahçe sünün kuruluşunun 28 inci yıl dö- nümü bugün Fenerbahçe stadında par- Jak törenle kutlandı. Havanın yağışlr olmasına rağmen 3000 kişiye varan bir kalabalık stadda hazır bulunuyordu. Törene sant 16 da başlandı. Fenere bahçenin bütün spor şubelerinin iştirak ettiği geçid resmi çok parlak oldu ve şiddetle alkışlandı. Bunu İstiklâl marşı ve bayrak töreni takib etti. Atatürk büstüne kulübün “renklerinden yapıl- muş güzel bir çelenk konuldu. Ve kulü- bün ikinci başkânı Hayri Celâl güzel bir söylevle Fenerbahçenin ve Fener- bahçelilerin hedeflerini anlattı. En küçük takımlar arasında yapıları bir gösleriş Maçından sönra Fenerbah- çe takımı ile Galatasaray - Güneş muh- teliti karşılaştılar. Fenerbahçe değerli oyuncusu Fik- retten mahrumdü; şu kadro ile saha- ya çıktı: şad, Niyazi, Şaban, Esad, Naci, Angeli- dis Galatasaray - Güneş muhteliti de şu gekilde teşekkül etmişti Avni, Faruk, Lütfi, Kadri, Rıza, İb- rahim, Necdet, Bülend, Gündüz, Ha- . Danyal. Hakem Ahmed Adem. Oyun muühte- litin bir hücumiyle başladı. Sarı kır- ile oynu- 'yor. Fenerbahçeliler bu gayreti berta- “Necdet » Yaşar, Fazıl - Cevad An- gelidis, Reşad - Niyazi, Namık, Ali Ri- —— za, Esad, Naci, Mühtelit” takımda da Geğişiklikler olmuş, — Bülendin - yerine Necdet, Kadrinin yerine Salim ve Avni- min yerine de Şafa girmişti. Bu devre, hemen ekseriyetle Fenere bahçenin hâkimiyeti altında - geçti Sarr Jacivertliler talisiz bir oyun oynadılar ve kale direğine çarparak giden iki gol ka» çırdılar. Maamafih, 14 üncü dakikada E- « sadın firikikten, 31 inci dakikada Naci- nin kafa ile attıkları gölle vaziyetlerini düzelttiler. Bundan sonra bir çok fır- satlar elde ettiler ise de gol yapmaya muvaffak olamıyarak 3-2 yenildiler. Bisikletçilerimiz Roman- yaya gidiyorlar Berlin olimpiyadlarına hazırlanmak Üzere kurulan kampta eyepce zaman. danberi çalışmakta bulunan bisikletçi- derimizin önümüzdeki hafta Bükreşte romanyalı bisikletçilerle bir maç yapa- Olimpiyada bazırlık bisiklet yarışlarından başka bir görünüş. sürüklediği ilk hücum, Galatasaray kalesi önünde kornerle neticelendi. Muvazeneli bir oyun oynanıyor. Sa- Tekırmızı takımın hücum hattı, rabıta- sız oynayan Fenerbahçeye nisbetle da- ha düzgün bir oyun çıkarıyor. $ inci dakika: Sağdan bir Galatasa- ray hücumu, Necdet topu ortaladı. Be- düi topu bloke edemedi yumrukladı. 'Top Danyalda yerden bir pas ve Bü- dendin plase bir şutu ve ilk sayr Fener- bahçenin ağlarma takıldı. Bu gol iki tarafı da hızlandırdı. e — yaptıkları hücum ya müdafaaya takılıyor yahut da elinde kalıyor. 14 üncü daki- kada mubtelitin soldan bir hücumu, Danyal Cevad ve Yaşarı — geçerek sıkı bir burun şutu ile takımına ikinci golü kazandırdı. İki dakika sonra İbrahimin kırk metreden attığı bir şandel Gündü- zün kafası ile üçüncü defa olarak Fe- nerbahçenin kalesine girdi. 3-0 mağlüp bir vaziyette — olmasına Tağmen fenerliler canla başla ve üstün bir oyun oynuyorlar. Şaban ve Naci bir. çok gol fırsatları elde ettiler ve kaçır- dılar. Avni 3 metreye kadar sokulan Rı- zanm ayağından nefis bir plonjonla mu- hakkak bir golü kurtardı. Bu suretle birinci devre 3-0 Galatasaray - Güneşin lehine bitti. İkinel devrede Fenerbahçe şu deği- Şik kadro ile sahaya çıkmıştı Avnini caklarını, ilk olarak geçen hafta biz ha-- ber vermiştik. Dün sabah / muvaffaki- yetli ve uzun bir koşu daha yapan bi sikletçilerimiz bu akşam İstanbula gi- decekler ve oradan da Romanyaya ha- reket edeceklerdir. Adana'da Türkkuşu şalışmaları Adanadaki Türkkuşu kursları hara. retle devam etmektedir. Talebeler her gün sabah saat ,30 dan 7,30 a kadar öğ- leden sonraları da 16,30 dan 18, 30 aka- dar asfalt cadde üzerindeki sahada çalışı 'Tak güzel uçuşlar yapıyorlar. İlk günlei de alel de bir #por zannedilen bu işin an 'tık çok mühim manası herkes tarafındat anlaşılmıştır. Her gün bilhassa akşam- Jarı talim sahasr yüzlerce seyirci İle dolmakta ve balk talebelerin uçuşlarını merak ve zevkle seyretmektedirler. Birkaç gün sonra İnönüne gidecek talebelerin seçimi bitmiştir. Talebeler ayın & inci günü Adana - dan doğruca İnönüne hareket edecek. terdir. Adana'da ziraat işçisi gündelik fiatları Geçen hafta çok yüksek ve hararet- li giden amele işleri bu hafta bir dere- ceye kadar mütedile doğru inmiştir. Bu hafta ot için amele haftalığı 6.5 * 25 lira arasında kararlaştırılmıştır. Tefrika: No: 101 Arabayı Bert'in evi önünde durdurmak ğ b için atın dizginlerini çekerken sordu: Evlilik ve Ötesi ““Söylerin:hakkım yokmız — Bilmem. Bildiğim şu ki siz anarşist ol- Yazan. JAK ŞARDON — muşsunüz, Türkçeye çeviren: Nasuhi BAYDAR — İnsan biraz etrafına bakınca acayip geyler görüyor, dedi. Şu Dükroke'lere dik- kat ediniz: anasr küçük Abel'i şımartıyor; babası, gürültüden hoşianmadığı için, her dakika azarlıyor; büyük anası bütün nazla- rını çekiyor. Sonra Matild: yeni okumuş ol- duğu Spenser'in nazariyelerini tatbika kal- kışıyor. İşte bir takrm insanlar ki çocuğa karşı hepsi ayrr mütaleada... Fakat hiç biri ona yapılması icab eden muamelenin ne ol- duğunu bilmiyor. Kızlar çocuk - kalıyorlar. ailelerinin manasız istibdadlarıdan kurtu. lur kurtulmaz kocalarının inader istibdadla- riyle karşılaşıyorlar, Herkes kendini - düşü- Nüyor. Şu sersem Dükroke'yi zengin eden cemiyet, zekânın mümessili olan arkadaşım Tetiş'i, parasız bir genç olduğu için, sü dürüyor. Fakat, hele biraz daha zaman geç- #in: göreceksiniz ki bunlar hiç de tabii sa- YilMryacak... — Cumartesi gelip sizi alacağız. Dükro- ke'lerin akşam yemeğinde bulunup bulunmu- yacağınızı Esner de soruyordu. Bert, herkesin ters ve kendini beğenmiş bildiği Esner'in kendisine karşı çok iltifat göstermekte olduğunu ve sanki bütün fikir- lerini yalnız kendisine saklayıp ondan başka kimse ile konuşmadığını görüyordu. Fond- bo'da buluştukları zamanlar, etrafındakilere ehemiyet bile vermeden uzun uzun görüşü- yorlardı. Bert Esner'i kibar ve sevimli bulu- yordu. Bundan bahsettikçe Andre: — Dikkat ediniz; âşıklık onun ruhunda- diyordu. dir Bert, şezlongu ay ışığı içinde yıkanan çayırlığa götürttü. Arkasısıra annesi de gel- di. Biraz sonra, bir kanapeyi - sürükliyerek, Emma göründü. Bahçe, karanlıkta daha incelmiş şe- killerini kaybetmiş görünen ağaçlar arasım- da daha geniş görünüyordu. Fakat Bert' içi içine sığmıyordu; yüreğinin üzerine a$ır bir yük gibi basan sonsuz bir kederi vardı. Yanağını avcuna dayamış, düşünüyor ve z man zaman bir yaşı silmek için öteki elini gözlerine götürüyordu. Kendinden memnun değildi: bir akşam önce Dükroke'lerdeki ziyafeti ve orada Es- ner'e göstermiş olduğu muameleyi düşünü- yordu; “Hafifmeşreblik ettim... insanı sor- güya çeker gibi, bekler gibi bakan gözleri; le bu adam benden ne istiyordu? İstiye isti- ye, bile bile onu kendime cezbettim... bunlar 'ne kolay ve ne boş şeyler... fakat nihayet, ne de iğrenç şeyler! ben buraya dinlenmeğe geldim... bu insanlara ihtiyacım mı var?...” Madam Dögui, birdenbire bağırdı —A, Andre geldi! Sonra, delikanlının elini sıkarken ettir — Siz hayalet gibi ortaya çıkıverirsiniz. Andre bağdaş kurarak çayırlığa oturdu, şapkasını da yanma bıraktı. O sabah Esner'in gönderdiği münasebet- sizce yazılmış, bir takım manasız imalarla dolu mektubunda gelmeğe söz vermiş oldu- ğunu hatırlattığı için gitmediği bir gezinti hakkında haber almak istiven Bert, o gezin- ilave tide kimlerin bulunduğunu, eğlenip eğlen mediklerini Andre'den sordu. Andre davet lilerden bazılarının karikatürlerini çizerce sine onlarla alay etti, konuşulanları anlattı Bert sesini çıkarmadan, yanağı avucun da, mahzun, dinliyordu. Hizmetçi kız, bir tepsi ile soğuk su, bar: daklar ve bir şişe şurup getirip bir iskemle üzerine bıraktı. Andre'nin Bert'e gösterdiği alâka Em: ma'nın canmr sikiyordü. Onün kadınlara karşı olan muamelesini kocasının beğenme. çini hatırlıyordu. Sıra Bert'e gelince, Andre: — Sizin tabiatinizi bilirim. Şurup az, su çok olacak... böyle değil mi? Fakat önce şez- Tongunuzun arkalığını biraz kaldırayım. Şim di daha rahat içersiniz. Andre'nin Bert'e gösterdiği alâka canını sıkıyordu. Kadınlara karşı onun / gösterdiği musmeleyi kocasının beğenmediğini hatırlı yordu. Kalktı, evde işi olduğunu gitti. süyliyerek (Sonu var)