21 Mayıs 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

21 Mayıs 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Te -21 MAYIS 1936 PERŞEMBE SAYFA 5 habere neticesinde 9 mayıs cumartesi günü Adana Türkkuşunun açılma günü olarak kararlaştırılmıştı. Bunun üzeri- ne bu açılış gününü ve törenini şehri- mizin şeref ve durumu ile u!g"f"_h' e kilde kutlamak için elden geldiği kadar çalışılmış ve bilhassa haberin ilk çıktığı günden son güne kadar Şehfî“f;'&f"_'r'; buatı bu i ehemiyet vermiştir. *0 ren günı:şe ç:;;kı“ ve mlği”ıf_m(_h' . Türkkusunun açılması Seyhan | bir bayram oldu lunmuştur. Bundan sonra parti namına Nevzat Güven milletlerin bu işe verdi- ği diğeri, tayyarelerin harb ve sulh ba- kımından gördüğü vazifeleri canlandır- ınıştır.Nutuklıthitinee.Erkek Hisesi we muallim okulundan birer talebe Türk kuşu için güzel şiirler okumuşlardır. 'Törenin bu kasmı gene bandonun çldığılm'klilmıqiylehiâtilmiıveA- dana Türkkuşu'nun açılma töreni yapıl- mıştır. Önce ilbayımız 'Tevfik Hadi Bıyulııhıdııiâbuhnınylinüder. Salih Avğin ve diğer plânörün kordelâ. —. liklerinden bayrakları $ muayyen suttyefn çok evel tören sahası binlerce halk tarafından do!duru?muş- tu. Saat 16.30 da herşey yerinde idi. A:- keri bandonun çaldığı istiklâl marşı ile körene başlanmış, önce T. H. K. Ens- pektörü B. Halil kürsüye çıkarak nut- kunu okumuştur. Sonra program muci- bince T. H. K. başkanı Sabri Gül, hava- cılığın bugünkü ehemiyetinden, bu W Zurda yapacağımız wazifelerden ve ÂA- dana Türkkuşunun açılışının esasl.ı â- millerinden, adanalrların hava tehlike- sine karşı aldığı mühim kararlardan Yahsederek heyecanlı bir hitabede bu- uçurulmuş ve bu uçuşu bütün halk şid- detle alkışlamıştır. 'Törene Ceyhan ve Mersin'den getiri- | len bir çelenk gene törenle ATATÜRK parkma götürülmüştür. Tören; başlan- gıcından sonuna kadar filime almmıştır. Adana Türkkuşu şehir ve civarda çok iyi bir tarzda benimsenmiştir. Açı- lış töreni Adana'mızın şerefiyle uygun bir şekild we törendeki mu- vaffakiyetimiz takdirlere mazhar olmuş- tur. Törende tahminen 15 - 20.000 kişi bulunmuştur. Ekonomi Bakanlığı (Başı 1.inci sayfada) triyle salâhiyetli şahıslar, bir ıydn bir seıqehdarhıphvebeşyüıhn— dan hqbiııiı-ıyıhdll'ığırpıııeeıa- Siyle cezalandırılacaklardır. Maliyet ve coptan satış fiatlarının kontrol ve te:- biti için yapılan tetkik neticesinde Öğ- şenecekleri sırları makbul sebebe da- yanmaksızın açığa vuran memurların bir aydan bir seneye kadar hapislerine ve üç sene müddetle devlet hizmetinde kullanılmamalarına — hükmolunacaktır. Bu kanunun tatbik şekli Ekonomi ba- kanlığınca hazırlanacak bir nizamname ile tesbit olunacaktır. " Hükümet yardım yapmadığı için Kale'de 4.000 işçiye yol verildi. |, Paris, 20 (A.A.) — Popüler gazete- sinin yazdığına göre Kale şehri daimler endüstrisi patronlar sendikası bugün bir hafta müddetle bütün işçilerine yol ver- meğe karar vermiştir. Bu işçilerin mik- darı 4 bin kadardır. Evvelce işlerinden çıkartılmış beş bin kadar işçi daha var- dır. Bu suretle bu endüstrideki işsiz a- dedi 9 bine varmıştır. Patronların aldık- ları bu kararın sebebi, hükümetin dain. ler endüstrisine yardım olarak vermeği vadettiği 20 milyon franklık krediyi ha. Tahranda İki elçilik binası yapılacak Tahranda yaptırılacak yazlık ve kış- lık iki elçilik binası inşaat ve tefrişatı için bedeli 936 ve 937 yılları büdceleri- ne * a. k ÇA -A A üıe' te dış bakanın 200 bin liraya kadar te- ahhüd icra edebilmesine mezuniyet ve- ren bir kanun projesini hükümet dün Kamutaya vermiştir. General Klaçko Dün memleketine döndü Dost Sovyet Rusyaenim üç seneden- beri Ankarada ataşemiliterliğini yap- makta olan general Klaçko memleketin- de tayin edildiği yeni vazifesi başına gitmek üzere bu akşam Ankaradan ha- reket etmiş ve istasyonda başta büyük elçi Karahatı olduğu halde elçilik ileri gelenleri ve bütün sovyet kolonisi tara- fından hararetle selâmlanmıştır. — » e— Yeni kanun projeleri Konya ovası sulama idaresi, yüksik mühendis — mektebi, Ankara şehri imar direktörlüğü ve Ankara yük. sek ziraat enstitüsünün umumi muvaze- neye alınmasına dair olan kanun lâyiha- st alâkalı encümenlerden geçerek Ka- müutay ruznamesine alınmıştır. istasyonlarından lecek seçme program (Ankara saatile) Konserler. 19.30 — Drotwich (Bach) 1930 — Kolonya (Orkestra) 19.50 Budapeşte (Beethoven) 20.55 Hilversum II (IV. üncü sen- foni - Beethoven) 2i— — Münih (Serenad) 2l— — Berlin (Orkestra) 21.20 Normandi (Havayen Gitar) 2145 Radio - Paris (Senfonik) 22.30 — Londra (Orkestra) 23.05 — Kopenhag (yaylı sazlar) 23.20 — Leipzig (Senfonik) 23.30 — Prag (Orkestra) Hafif müzik ,oda müziği lö.— — Berlin (Fantezi) 20.— — Berlin (operet havaları) 20— — Radio - Paris (Şarkılar) 20.10 Bükreş (Halk şarkılan) 20.38 Paris P. T. T. (Çocuk şar- kıları) 2li— — Radio - Paris (Melodi) 2i.— Kolonya (Müzik bilmecele- ri.) 23.50 Hilversum II. (Hafif müzik) Z24.— Budapeşte (Tsigan müzik) 24.15 Radio - Paris (Hafif müzik) Tiyatro, opera, operet: 18— — Radio - Paris (Jules Cösar - Shakeespeer) 21.30 — Paris P.;T.T. (L'oiseau bleu - Maeterlinck) 21.30 Strasburg (L'homme gui as- asosina - Claude Farröre) 2140 — Roma (Moise - Lirik dram) 21.50 — Milano (Komedi) 2155 — Post Parizyen (Mon pöre a- vait raison) 2315 — Tuluz, 23.30 — Berlin, Poreslav 23.45 — Radio - Paris, 23.45 Paris P.T.T. 23.30 Londra 23.50 Hilversum I. $ Kopenhag 24.— Lüksemburg 24.15 Droitwich 24.30 Varşova Ankara radyosü - ; 12.30 Plak yayımı ve ajans haberleri 19.30 Sporcu konuşuyor 19.50 Plak yayımı 20.10 Karpiç Şehir İlokantasından nakil 20.30 Ajans haberleri 2040 — Karpiç Şehir lokantasından nakil İstanbul radyosu 18.— — Dans musikisi (plâk) 10.— — Haberler 19.15 Muhtelif plâklar 19.30 — Sıhhi konferans: Dr. İbrahim Zati (İçtimat hastalıklar 20— — Halk musikisi: Sıvaslı Veysel ve İbrahım 20.30 Stüdyo orkestraları 21.30 — Son haberler Saat 22 den sonra Anadolu ajansı- nın gazetelere mahsus havadis servisi verilecektir. Ankara belğd Türlü binalarla, Ankara beledeyesi- nin hazineden borç aldığı 5,650,000 li- ranın tahakkuk etmiş ve edecek faiz- lerinin aranılmaması ve Yenişehirdeki &x bakkanda hükü K a bir di yiha vermiştir. Lâyihanın esaslarına göre mühtelif tarihlerde Ankara bele- diyesinin istikraz eylediği 5,650,000 li- ranın faizleri aranılmıyacak ve beledi- iyesinin hazineden aldığı paradan faiz alınmıyacak hakkuk ettirilmiyecektir. Bu tarihe ka- dar tahakkuk eden faizlerle beraber borçların tediye i başlı dan itibaren 15 sene yerine 20 seneye çıkarılacaktır. Bugüne kadar tahakkuk etmiş olan geçmiş günler faizleri ana borçtan indirilecektir. Borçlularla be- lediye arasında bu esaslar düiresinde e| çoğunu görüp imzalamak mecbu- riyetinde olan bir müsteşarın ne kadar meşgul olacağı kolayca he- sap edilebilir. İhdas olunan iki muavinliğin temin edeceği ilk bü- yük fayda bu yüksek memura, ve- kâletin ehemiyetli işlerile uğraş- mak zaman ve imkânının verilmiş olmasıdır. Buna ikinci misal olarak Ma- liye vekâletinin bakmak zaruretin- de bulunduğu ve ecri misil mese- leleriyle birlikte 150 bini bulan nişletilip iş bölümü yapılmadıkça bunların intacı için ne kadar za- man geçmek iktiza ederdi,. Bunu Kontrol işine gelince: Eskiden maliyede bütün devlete aid ve pa- raya müteallik işleri Maliye teftiş heyeti, dar kadrosu ile, mürakabe etmek mecburiyetinde idi ve bun- dan dolayı da teftişin tabit sayıla- mıyacak derecede geciktiği sıksık vâkiydi. Yeni teşkilâtta devamlı kon- trol, konulan esas prensiplerden- dir. Bundan sonra her vilâyet mali- yesi, ihdas olunan kontrol memur- ları vasıtasile, her yıl, hiç olmazsa bir kere mürakabe olunacak ve teftiş heyeti de kendine terettüp e- den vazifeyi ayrıca yapacaktır. Maliyemizde bu usulün hayırlı te- sirlerini görmekte gecikmiyeceğiz. Yeni konulan usullerden biri de “teşkil olunan tetkik heyeti va- sıtasile,, vergi kanunları ve sair mali kanunların tatbikattaki seyir ve tesirleri ve yabancı memleket- lerdeki mali mevzuat ve hareket- ler takib edilerek mali ıslahatı te- min edecek tetkiklerde bulunmak ve poriesler hazırlamak” imkânı - nın verilmis bulunmasıdır. Vekâleti, bir laboratuar gibi, tatbiki ve ilmi bütün değişiklikler hakkında daima aydınlatacak o - lan bu heyetin, ancak “güzel,, sözüyle tavsif edebileceğimiz va- yenin Yenişehirde yaptırdığı evlerd y Kİ le yapılacak ve Bi dolayı belediyeye henüz borçlu olanla- | vele yapmıyanlar hakkında eski muka- rın bu borçları için bu lâyihanm kanu- | vele hükümleri yürüyecektir. Gündelik Fıkra l YENİ MALİYE TEŞKİLATINDA Banİledİz a Karacqa_hmed (Başı 1. inci sayfada) Ş C ğışı I;;ı :;;fıd-ı) ÜZ Eğer yanılmıyorsak Maliye ve- | #ranın iğri ve taşlarını oldu- kâletinden her ay 30000 kadar | &6 gibi takviye etmek lâzum. Her evrak çıkmaktadır. Bunlardan bir şehrimizde bu kıymette eserlere hiç kimseyi dokundurmamak lü- zım. » hattâ, Ankara'nın ve İstanbul'un bazı parçalarını, olanca hasusiyet- leriile koruyup, oldukları hali rinde yapıldığı gibi! Sienna şehri ile modern İtalya kasabaları ara- sında, hemen bizim Ankara'mızın eski ve yeni kısımları kadar geri- lik ve ilerilik farkı vardır. Fakat bu günkü İtalya Sienna şehri ile değil, kendi eserleri ile ölçülür. Mazide bizim için vaziyet ak- si idi: Yeni ne varsa frenk ve hi- ristiyana, eski ve geri ne varsa, bize aiddi. İsyanımız, belki biraz tahribkârlığımız bu yüzdendi. Prost İstanbul plânını yapaca ğı zaman, ona bu değişikliği hatır- latmak, ve kendisine bizim görü- şümüzle Piyer Loti görüşü arasın- daki farkı göstererek, sanatını ce- saretle kullanmasını teşvik etmek doğru olur : İmarcı belediye adamlarımıza da, asıl hizmetin rastgele yıkmak değil, fakat sanatın muhafazasını emrettiği eser ve manzarayı koru- yarak, onun yanında Kamâlist me- deniyetinin eser ve manzarası vü- cüde getirmek olduğunu da bu mü: nasebetle hatırlatırız. — Fa- Tay zifesi hakkında ileri sürülecek hiç bir hususi mütalea olamaz Yalnız, bu kısa yazıyı bitirir- ken ilâve edeceğimiz söz, modern bir devlet olan Türkiye cumuriye- tinin maliyesini cihazladığı bütün bu usullerle, bünyesinde eksik ve geri hiç bir unsur bırakmamak ka- rarını tutmakta ne kadar ısrar et- tiğini bir kerre daha tebarüz ettir- miş olmasıdır. Tefrika: No: 60 Evlilik ve Ötesi Yazan: JAK ŞARDON Türkçeye çeviren: Nasuhı BAYDAR — Bakınız Mösyö Jantiyyo, dedi. Hâkim- ler iyi niyet sahibi, visdanlı insanlardır. Ne pek zeki ve ne de fazla acelecidirler... onla- rın zekâsımı da, vakitlerini de kullanmak lâ- zımdır... rolümüz nedir? Bin meseleyi hallet- mek zorunda bulunan bu adamlara karar ve- rebilmeleri için bir bahane, sade ve vüsuklu bir sebeb, değil mi? İş bütün silahlarımızı kul lanıp, bütün vesikalarımızı gösterip itiraz- lara, münakaşalara ve nihayet muarızımızın gözden saklanacağı bir bulanıklığa imkân vermek değildir... _Üzerimdeki telefonun çalıp durmakta ol- duğu masasına oturan Alber: — Müsaadenizle, dedi. Mikrofonu kulağına dayayarak dikkatli ve dalgın bir tavurla bir iskemleye baktı. Sarahatli ve derin, güzel sesi ile”evet, ben- Alber telefonda konuşurken Jantiyyo ye- rinde durup oturamıyor ve geç kalacağım! düşünüyordu. Saatine baktı ve kapıya “do£- ru gitti. Fakat Alber görüşmesini bitirir bi- tirmez ona doğru acele acele yürüdü. Sanki Alber hep onun işini düşünüyor- muş gibi: — Verilecek tazminatın mikdarını Tan gazetesinin kolleksiyonlarında bulurum, de- di. Gazeteyi size getireceğim. Mayıs ayı Sa- yılarından birinde olacak... Alber, dosyayı kaparken cevab verdi: — Pek güzel, bunu kaybetmeyiniz. Ya- rın gene getirirsiniz. — İsterseniz sizi arabamla götüreyim. — Memnwniyetle. Zaten GCrantogüsten sokağında bir dostu da görmem lâzım. Jantiyyo, otomobilinde, davasından ba- histen çekindi. Gözlerini şoföründen ayırmaksızın: — Bu kadar isi başarabildiğinizden dola- yı size hayran oluyorum. — Umduğunuzdan daha sadedir bunlar... biraz usul ile hareket etmek yeter. Jantiyyo oturduğu yerde zıplıyarak ce- vab verdi: — Şüphesi3 İleri doğru iğilmiş, yoldan otomobilin üzerine doğru geldiği sanılan engelleri gö- zetliyordu. — Bu işte muvaffakıyet imkânları görü- yor musunuz? Bir karanfil buketinin üst tarafına asıl- mış dar bir aynada kendine bakan ve araba- nın sarsıntılarına vücudunun salınışlarını uyduran Alber: — Ciddi imkânlar bulunduğunu zanned: yorum. Otomobil birdenbire durdu. Hemen yerinden fırlıyan Jantiyyo sordu: — Ne var? — Hiç, tramvaylardan biri durmuş. Bir kaza olmuşa benziyor. İzin verirseniz ben burada ineyim. Gideceğim sokak iki adım ileride... < Kapıyı kapadı, pencerenirn ötesinden Jan- tiyyo'yu tekrar selamladı ve boş bir tram- vay arabasının etrafına birikmiş bir kalaba- lığa yakalşstı. Alber ilk gördüğü adamdan sordu: ğ Bir kadın mı? Ölmüş mü? sırada ÂAnsena'yı gö ada a yı görerek koluna do- Ansena, ıstırablı bir ifade ve yarı sesle — Korkunç bir şey! zavallı n yoldan geçiyormus u kadıncağız şünüyordu. Onun eve dönmemiş olduğunu hatırladı, onun varlığına ne kadar kuvyetle bağlı olduğunu hissetti. — Sana geliyordum, dedi. Bana bir diye- ceğin mi vardı? Ansena, gözleri hâlâ ölümün hayali ile dolu, cevab verdi: — Evet, dün sabah Kastanye'ye tesadüf ettim. _Bana şaşılacak bir şey söyledi: Bir metresi varmış... Alber Ansena'ya yaklaşarak bağındı: — EKastanye mi? Kastanye ha! — Sana da bahsedecek, Karısı haber al- mış... kötü bir facia, — Kastanye!... — Belki kadını da tanırsın. Madam dö Buvatel... Kamkas'lara çok gider. Madam Lamoprlet'in evinde tanışmışlar. ki'— Gördünmü hayvanı! işte öyle bir iş Kendilerine sürünerek geçmekte olan bir — otomobilden korumak için Ansena'yı kolun: dan çekti. , — Fvinde neden sıkılmakta olduğunu şimdi anladım. Fazla mükemmel bir kadın- la evlenmişti i (Sorfu var) ç-

Bu sayıdan diğer sayfalar: