Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ON YEDİNCİ YIL. NO: 532? '22 MAYIS 1936 CUMA Son haberler üçüncü , sayfamızdadır KHY Her yerde 5 kuruş Belcika kıralı İngiltere ile İtalyanın arasını bulabilecek mi? ——— İngiltereye giden kıral Kent kontlu_ğunda meçhul bir yere hareket eitti Londra, 21 (A.A.) — Dün akşam Limpn tayyace meydantına gelmiş ve he- men otomobille Kent kontluğunda bi- ee Belçika Kıralı Leopold I. tnmeyen bir tarafa doğru hareket et- miş olan Belçika kıralr Leopoldun bu esrarengiz ziyareti kendisinin ingiliz - italyan münasebetlerindeki gerginliği gidermek için ingiliz devlet adamları ile görüşeceği şeklindeki şayiaları tek- var canlandırmıştır. Bu şayialara Belçika Kıralı ile İtal- Cündelik YENİ MALİYE KADROSU Kamutayın, birinci görüşmesi- ni bitirdiği, Maliye teşkilât kanu- nunun ana çizğileriyle prensiple- vinden, bundan önceki iki yazr mızda, kısaca bahsetmiştik. Yeni Maliye kadrosu da teşki- iât kanununun tetkik edilmeğe çok değeri olan bir kısımdır. Merkezde, vekilin yardımcısı >lan bir müsteşarla iki muavinin- den başka on beş daire vardır ki, mahiyetlerine göre, bütün mali işle- rimizi görmek vazifesini üzerleri- ne almışlardır. Kanun projesinde- ki sıraya uyarak bu dairelerin va: zifelerini şöyle hülâsa edebiliriz: Hususi kalem — müdürlüğü: Benzerlerinin yapmakta oldukları işlerden başka bütün neşriyatı ta- kip edecek ve Maliye mecmuası.- nın çıkmasına bakacaktır. Evrak ve seferberlik müdürlükleriyle ev- rak hazinesi bu müdürlüğe bağ- lıdır. Mali tetkik heyeti: Bu heyetin yapacağı kıymetli tenvir vazifesi üzerinde imkân nisbetinde dur- muştuk. Teftiş heyeti: Umumi, mülhak ve hususi büdçelerle idare olunan dairelerden başka bazı kayıdlarla imtiyazlı şirketlerin, sermayesine devletin iştirak ettiği müesseseleri ve devletten para yardımı görenler başta olmak üzere bütün cemiyet- leri teftiş edecektir. Hukuk müşavirliği: Merkez ve vilâyetlerde Maliye Vekâletine ve Muvazenei umumiyeye dahil dairelerin bütün dava ve hukuk iş- lerini görecektir. Eskiden, Muhasebat umum müdürlüğü, varidat işleri dışında vekâletin büdçeye ve devlet he- sablarına taalluk eden hemen bütün işlerini görürdü. Yeni teş- kil olunan “Büdçe ve Mali kont- Tol umum müdürlüğü” ne, büdçe Projelerini hazırlamak, Kamutay- ( Yazısı 6. mcı sayfada) ya kırallığı dinastisi arasındaki hısım- lrk. vücud vermiştir. İngiltere kıralı Beşinci Jorj'un hayatı- Belçika kıralının İngiltereye yapmış olduğu son yolcu- Emmanuel ta- nın son günlerinde hık, knedisinin Viktor - rafından bir iş görmek için tavzif edile- rek gönr!erilmiq olduğu şayialarına yal açmış idi Londrada ve yabancı memleketlerde dolaşan bir takım şayialara göre B. Grandiye İtalyanın Habeşistanın öte- sinde gözü olmadığına dair İngiltere hükiümetine izahlar ve inanca vermesi süretinde talimat gönderilmiştir. İtalyan büyük elçiliği bu şayiaları teyid etmemektedir. Bununla beraber Londranın sıyasal mahfilleri. İtalyanır şimdıki gerginliğe nihayet vermek icir eninde sonunda böyle bir hattı hareket kabul edeceğini söylemektedirler. Aynı sıyasal mahfiller, vaziyetin in- kişaflarını büyük bir alâka ile takib et- mektedir. Hatırlardadır ki, Başbakanımızın evelk: bu resimlerden bir kaçını koyuyoruz. gün yaptığı tayyare gesintisinde yanında Dulunan fotoğrafçı arka- daşrmız Cemal Işık Ankaranın kuşbakışı man- zaralarından bir kaçını tespit etmiştir. Bugün Yukarda, soldaki enstantane Ulus meydanı ve Başbakanlık çevresini; yukarda, sağdaki Enstantane Kamutay ve Evkaf apartımanı civarını, aşağıdaki de Güvenlik anıtı taraflarını göstetriyor. İtalya Adisababadaki fransız ve ingiliz — askerlerinin çekilmesini istedi.. » FAKAT İNGİLTERE'NİN BU TALEBİ ŞİMDİLİK KABUL ETMİYECEĞİ SANILIYOR Londra, 21 (A.A.) — Royter ajan- sının öğrendiğine göre, Paris ve Lond- ra'daki italyan büyük elçileri ile Fran sa ve İngiltere dış işleri bakanlıkları a- rasında yapılan müutad görüş teatileri sırasında Adisababa'daki ingiliz ve fran. sız tebaasını koruyan fransız ve ingiliz kuvvetlerinin geri çekilmesi İtalya tara- fından şifahi surette iltirhas edilmiştir. İtalya,nın bu kuvvetlerin geri çekil- mesini istemek için kat'i ve resmi teşeb- büslerde bulunmak istememiş olması, esasen nazik olan vaziyeti büsbütün va- himleştirmemek arzusunda bulunduğu. nu göstermektedir. Londra'daki italyan Hüyük elçiliği erkânından biri, Royter ajansının muha- birine beyanatta bulunarak İtalya'nın bu müracaatlarda bulunmasının sebebi, italyan kuvvetlerinin Habeşistan'da in- tizam ve asayişi temin etmiş ve artık (Sonu 6. ıncı sayfada) Endüstri mamulatını kontrol Endüstri mamülâtının nıîiyet ve sa. tış fiatlarının kontrolü hakkındaki ka- Ç Türkiyç sınat mamulatı maliyet ve fiatlarını dünyanın en müsait mali yeti seviyesine indirmek refah ve medeniyet olamaz. Bu mülâhaza ile bir taraftan devlet nun projesi, Kar y ine alın- mıştır. Hükümet kanunun gerekli sebebler lâyihasında şunları söylemektedir : Türkiyenin esas karakteri sanayici mi, ziraatçi mi olmaldır sualinin ceva. bını inkilâbımız filen vermiş bulunmak- tadır. Çekiç ve çelik olmıyan yerde hakiki düstri programlariyle bu istikamette- ki ana mesaiye koyulurken, diğer taraf- tan da gümrük tarifesi, ticaret mukave- lesi politikası, kontenjan ve kliring yol. lariyle yurd içinde umumi ve hakiki bir endüstri hayatı havası tesis etmiş bulun- maktadır. Teessüsünü arzu ettiğimiz sanayi bu (Sonu 5. inci sayfada) Yananannar MANALAL” «Ules un Dil Yazıları Birçok dillerde rüzgâr, soluk, koku ve can anlamları ya ayni söz- lerle ve yahut biribirine çok yakın — gea — Türkkuşu plânörlerinin bir muvaffakıyeti BB. Anohin ve Nurettin ucuştan önce (Yazısı 2. inci sayfada) Türk Dili İle Yunanca arasında münasebetler I. (*1 kelimelerle ifade edilmiştir. Arap- ça (ruh) ile (rayiha) ve (rih) ara- sındaki ses ilgisi açıktır. Yunanca (pnevma) can, rüz- gâr ve soluk, (pneo) koku neşret- mek, esmek ve solumak manaları- na kullanılır. Lâtince (spiritus) nefha, (spira- re) esmek ve üflemek demektir. Fransızcada bu kökten teşkil edi- len (esprit) sözüne ruh manası da verilmiştir. Türlü dillerdeki bu şehadetler- den can, rüzgâr, soluk ve koku an- lamları arasında semantik bir mü- nasebetin mevcut olduğu tahak- kuk ediyor Şu halde bunların - içlerinde en objektif bir durumda bulunan - rüzgâr mefhumundan üremiş ol- duklarına hükmedilebilir. Bu so- nuca vardıktan sonra rüzgâr mef- humiyle ilgili diğer medlülleri de ara*_tırmak mecburiyeti hasıl olur. Tıirkçeda; (bora), (boragan) Cefirti), (üfürük), (boru), (börök. (Sonu 5. inci sayfada) () Bu etüdün baş tarafı dünkü sayımızdadır. Fıkra Kırım ve Süveyş İngiliz mantığı basittir: “— Biz. de, meselâ Danimarka gibi, Mil- letler Cemiyeti azasıyız. Etyopi meselesinde biz de, meselâ onun arayalım ve gelecek için birlikte tedbir bulalım.” Fakat Milletler — Cemiyetinin -Mançuri davasında Japonya'ya karşı zecri tedbirler almak ihtima- li ortaya atıldığı zaman gene İn- giltere diyordu ki: “— Bu yüzden bir tehlike çıkarsa, güvendiğiniz kuvvet nedir? Eğer ingiliz donan- ması ise, onun sizlerin ve Kovö- nan'ın hatırı için harekete geçe ceğini zannetmeyiniz!,, İtalya'ya karşı tatbik olunan zecri tedbirler yüzünden bir teh- like olursa, Milletler Cemiyeti aza larının güvenci gene bu donanma değil miydi? İstediğiniz kadar tahlil ediniz. Hakikat odur ki İtalya'nın impa- ratorluk sancağı Hind yolu, Suda ve Mısır, ve bütün ingiliz Afrika- sı üzerine hâkim bir noktaya di- kilmiştir. Nilin kaynakları bu san- cağın gölgesi altındadır ve İtalya, orada, sekiz milyon nufusun ve- rebileceği orduyu, her türlü maki. nalarla ve modern vasıtalarla do- natarak, istediği tarafa sevkede- bilir. — Sen bana Akdenizi zından (Savfavı ceviriniz) ” Bugün Üçüncü sayfamızda okuyunuz , B Rlrm fransız devlet adam- larivle dış sıyasa hakkında ko- nustu. A A, B. Baldvin son kozunu oyna- yacak, çL Mf İngiliz faşistleri sulhçulara ve yahudilere karşı savaş açtılar Arab dok işçileri yahudi mal larının Tel - Ayviv'e çıkarılması- nı protesto ettiler. SAĞRE ; ğ *