&-| ULU ON YEDİNCİ YIL. No. 5265 Buasşbetke NEREYE DOĞRU? İsmet İnönü, Türkiye Cumuriye- tinin barış ve güvenlik politikasin- dan bahsederken demiştir ki: “Şimdi, türk milletinin iradesi- ni bir daha söylemek için bu top- lantıdan istifade etmek isterim. Milletler arasında emniyet, her millet için ve umumi sulh için Müşlerek ve ameli olmalıdır. Müm- kün olduğu kadar geniş ölçüde've mümkün olduğu kadar geniş saha için barış ve güvenlik - tedbirleri bulmağa çalışalım. Yoksa, büyük Bir sahayı yangına maruz bırakıp AÇILIŞ Başbakanımızm reisliği ADIMIZ, ANDIMIZDIR TÖRENİNDEN . * 27 MART 1936 CUMA SONRA altındaki heyet dün gece şgehrimize döndü Yeni yapılmış olan Afyon . Karaku- yu ve Bozanönü - Isparta hatlariyle Af. yon'da Atatürk zafer anıtımı açmak üze. ve Başbakanımızın rei iki hususi trenle gitmiş olan heyet dün ge- €e şehrimize dönmüştür. İlk twen saat 20,55 de, Başbakanımızla Ekonomi, Fi - nans ve Bayındırlık Bakanlarını ve Ka - fakat etmiş bulunan örgeneral Cemil Cahid ve Mustafa ile vali ve öteki zetlar, Afyonda kendilerinden izin a- larak ayrılmışlar ve tren saat 12 de Eskişehire hareket etmiştir. Eskişehirde: Başbakanımızın bindiği tren Sabun- disini karşılamaya gelehnlere iltifat et- mişler ve kıtaları teftiş ettikten son- ra demiryollar idaresinin atölyesini gezmişlerdir. İsmet İnönü, gelişlerinde clduğu gibi, halkın samimi tezabhürleri ara- sında, sant 16 da Eskişehirden ayrıl- mışlardır. Son haberler üçüncü sayfamızdadır Heryerde 5 kuruş Tesbit edemediğim dakikalar Alyon, 24 Mart 1936 Ressam olmadığıma acındığım çok oldu; fakat bugün, Afyon ka: lesinin dibinde, çeşid çeşid düş- — manları ezip kahreden türk azmi- — nin turnçlaşmış ifadesi karşısında, İnönünün bütün cihanı sulha çağı- ran ve türk barışına el uzatılacak olursa “Onu korumağa hazır mısı- nız?” sualini sorarken alacağı ce- j vabtan emin bakışları önünde duy- duklarımı canlandıracak bir Fır- çam olmadığına yandım. bir kaç parça evi kurtarmağa ça- lışmak boş bir hulyadır. Her hangi bir devletin her hangi bir taarvuz politikası ve plântı olma- dıkça, yani devletler kendi güvenle- Soldu: Bozanönü - İsparta hattında ilk tren takın altından geçerek İspartı yonuna girerken - Ortada: Başbakan: İsmet İnönü Afyonkarakisarda, Zafer anı- Fini umumi güvenlikte aradıkça, İs- met İnönü'nün söylediğinden gayri bir sisteme bel bağlamalarında biç bir mâna yoktur. Silâhlanma yarışı ve milli müdafaa kaygusundan do- ğan bütüa cehtler ve masraflar, hep tek tek milletlerin veya bir kaç dev- letlik bölgelerin, harb ve taarruz teh- Kkesi görmelerinden, bu tehlikeyi önliyecek esaslı tedbirler almmadığı- nı bilmelerinden ileri geliyor. Mös- yö Musolini'nin bir nutkunda söyle- diği doğrudur: Bütün bu geniş ha- zırlıklar, ancak bir harb içindir. Öyle bir zamanda bulunuyoruz ki, eğer müsbet bir güvenlik esası bu- lunmaz ve arsrulusal bir barış teşlci- Tâtlanması olmazsa, milletler olanca kudretleri ve hızları ile milli müda- faa yasıtalarımı artırmaktan gayvri hiç bir şey düşünmiyeceklerdir. Bu hal milletler arasırkdaki birı cihetli bü- tün münasebetlere tesir edecek, Av- rupa, ihtilâl ve harb tehdidi altında, karanlık bir mukadderle karşılaşa- caktır. 1936 baharı, baharlarda beklenen bütün hislerin zıtları ile geliyor: Her tarafta heyecan, endişe, hiddet, hat- tâ Üümitsizlik vardır. 1918 denberi sayısız memleketlerle inşasına çalışı- Tan arsıulusal güvenlik yapısı, temel- lerinden sarsılmaktadır. Mes'ulü bulmak için, mesuliyeti tarif etmek lâzım geliyor. Şu ânda, bu tarif herkes için kendi menfaali bakımından yapılmaktadır. Ve her- kes için mesul, karşısmdakidir. Fa- kat, eğer her kese bu mesuliyet taka- zası yerine, yüksek bir vazife hissi hâkim olursa, o zaman mesele kolay- laşacaktır: Münferit emniyetler ne kadar karışık, dolambaçlı ve tehlike- Ki yollarda aranıyorsa, müşterek em- niyetin yolu o kadar basittir; tedbir- leri o kadar sadedir. F.R. ATAY mütay reislerini taşryan ikinci tren saat 21330 da Aakara durağına gelmiştir. Başbakanımızla bakanlar — darakta Ankarada bulunan bakan ai kadayları, mebuslar, hükümet ve C.H.P. erkânı ve valiyle kalabal.k bir ha'k - tarafından karşılanmışlardır. C, H. P, Genel Sekreteri B. Receb Peker Eskişehir'de husasi trenden ine - vek İstanbula hareket etmiştir. Yolda: Başbakanımızla yanmdaki bakan- ları ve diğer zâtları taşımakta olan ve dün sabah İspartadan hareket eden tren, saat 10.30 da Afyona varmış, durakta Afyon halkı ile mektepliler, izciler ve askeri kıtalar tarafından $e- Tamlanmıştır. Başbakan kendisini selamlayan kı- taları ve mekteplileri teftiş ettikten sonra, trenin Afyon istasyonunda ya- rım saat kadar dürüşü esnasındı bayla öteki alökahı memurlardan ilin maarif — vaziyeti, zirai hali etrafın. da malümat almış, değerli tavsiye ve dileklerde bulunmuşlardır. Başbakanımıza İsparta ve Kara- kuyuya kadar olan yolculuklarına re- İş Bankasının hissedarlar genel heyeti dün toplandı Banka bu sene 726 bin liralık bir kâr temin etmiştir. Hissedarlara 99 bir kazanç hissesi dağıtılacaktır Türkiye İş Bankasınım 12 inci iş senesi alelâde umumi heyeti dün, 16,30 da banka merkezinde toplan- dı. İdare meclisi reis vekili B. Fund Bulca toplantıyı açtıktan so: ni- zamname mucibince rey tasni en çok hissesi olanlardan iki zatın ve bir sekrelerin seçilmesini teklif etti. Başbakanlık yönetgeri B. Ke- mal ve Finans bakan! yönetgeri B. Faik Baysal rey tasnifi ve banka genel sekreteri B. Baki Sedes sekre- terlik için seçildiler. Bundan'sonra murakipler ve ban- ka idare meclisi raporları ile 1935 y h bilânçosu okundu. İdare meclisi ibra ve bilânço tasdik edildi. 1935 yılı içinde, Kamutay reis ve- killiğine seçilen B. Nuri Cönker'den açılan idare meclisi azalığma, statü hükümlerine tevfikan, Edirne sayla- vı B. Mustafa Mecdi Baysan'ın aza- lığı tasdik edildi. 1935 yılı kârınm, idare meclisinin raporunda gösteril şekilde 15 ni- sandan itibaren, dağıtılması kabul o- hunduktan — sonra — murakipliklere, Tekirdağ saylavı B. Şakir Kesebir ve Trabzon saylavı B. Hasan Saka ye- niden seçildiler. Umumi heyet, murakiplerin üc- retlerini de tayin etlikten sonra içti- maa nihayet verildi. Bu seneki bilanço memleketi- mizin en kuvvetli müesseşelerin- (Sonu 2. inci sayfada) tının açılış töreninde nutkunu verirken - capmar ve sında mülça, dan karşılanmıştar, Tren Ch s 15.20 de varmış durakta kara ve hava küvvetlerimizin kumanda he- yetleri, subaylar, vali ve vilayet ileri gelenleri, askeri kıtalar, mektepliler ve kalabalık bir halk tarafından se- lamlanmıştır. Başbakanımız trenden inerek, ken- ——— —- . Ka . Bir Mısır gazetesi Atalürkü övüyor Kahire, 26 C(AA.) — Almokattam gözetesi, "Doğu devlet reisleri ve hükü- metlerinin başkanları” başlığı altında yazdığı bir başmakalede mart ayı için . de üç doğu memleketi hüküimdarı olan, Misir Kıralı Fuat, İran Şah: Riza Peh - levi ve Irak Kıralı Gazi'nin yıldönümle. ri katlanması dolayısiyle bu hükümdar - ların meziyet, nüfuz ve icraatlarını öv. dükten sonra bu vesile ile Türkiye — ve onun Büyük Şefi Kamâl — Atatürk'ten bahsetmekte Ve Şu satırları yazmakta- dert * Kamil Atatürk'ün, —memleketini kemiren ve ayıran hastalıktan ve bilhas. sa büyük harbın sonlarına doğru "hasta adam" ismini verdikleri bu memleket için garplıların hın:-.ııı.ı.n akibetten kur- tarmak suretiyle ulusuna yaptığı büyük hizmeti inkâr edebilecek d:ı:y:ıdı :iııı vardır ? Yeni Türkiye hakkında bir fikir edin. mek için, kuvvetli, saygı gören, ıslahat yolurda dürmadan ilerliyen, kendisine topraklarını taksime, membalarını istis- mara ve arzularını kendisine zorla kabul ettirmeğe çalışan başka ulusların ihtiras. larının kurbanı eski osmanldar - memle. ketini kıyaslamak yeter” BUGÜN B. Eden'in Avam kamarasındaki mühim beyanatı Sovyet - Mançu smırında yeni bir hadise Almanya müsaadekâr davranmıyacak (3 üncü sayfada) İtalya harbı çabuk bitirmiyo hazırlanıyor B. Hitlerin Fridrigshafendeki nutku (4 üncü sayfada) i dolayısiyle ancak dün tamıas layıcı haberle- koyuyorüz. Başbakanımızın nutku İsparta, 26 (A.A.) — Başbakan İnönü, Afyon - Antalya hattmın Af- yön - Karakuya kisminin açılışında şu nutku söylemiştir: “ — Arkadaşlar; Uzunluk itibariyle kısa olan bir hattı acıyoruz. Fakat bunun ehemi- yetini ifade etmek için arkadaşları- mız pek güzel sözler söylediler. Et- rafında bulunan vilâyetlerimizin gü- zide hevetleri bu merasime iştirâk ettiler. Bilhassa Büyük Millet Mecli- sinin yakın alâka göstererek muhte- rem reislerini ve ayrıca seçilmiş he- yetlerini gö Tütfunda bu- hunması, bu hatta memleketin ver- diği ehemiyeti ifade etmektedir. Ak- denize yeni bir istikamette çıkmak (Sonu 5. inci sayfada) “Ulus,, un Dil Yazıları Güneş -Dil teorisi ile kelime tarihi ve tarihi tetkik yapmak tecrübeleri W Sakar Sak kelimesinin gerek Türkçe- de gerek Sümerce ve Arapçada aynı zamanda parlaklık ifade et- tiği böylece anlaşılınca hayvanla- rın alnındaki sakar ile bacakların- daki sekil kelimelerine önem ver- memek doğru olmaz. Sakar bilhassa sığır hayvanları- nın alnındaki beyaz lekedir. Ve galiba öküz ve ineğe kutlu bakışla bakılmasının sebebi bu beyaz le- kenin ziguratların tepesinde g len ilk ışık parçasını temsil et dir. Eskiler mukaddes öküzün dağ başından — indiğine inanırlardı. Fotograflar belki bu manzara- — yı tesbit etmişlerdir. Yarın, gaze- — te sayfalarında, topraktan sipsivri fırlayıveren Afyon kalesini, kale- ye doğru yükselen geniş taş mer- divenleri, bu merdivenler arasnı- da dolup Bboşalan sert fiskiyeli mermer havuzları, havuzların üst tarafındaki düzlükte, bütün hid- — detini sıktığı sol avucunda topla. yarak ötekisini ayaklarının altına serili düşmanına kaldıran türk heykelini ve bu dekor içinde hay- naşan binlerce vatandası g seyredeceksiniz. Fakat İnönünün kısa ve çok mânalı nulkunu din- — lerken bu vatandaşların hissettik- leri temiz heyecanı siz de tatmak — isterseniz bu fotografları yanyana getiriniz; masmavi bir gökle pare lak bir güneş ve ılık bir bahar ha- vası düşününüz; evlerin pençere- Terini ve damlarını dolduran ka- dın, erkek, genç, ihtiyar afyonlu: lar yerine kendinizi koyunuz. Ve sonra... İnönünün sesini hatırlıya- — rak o kısa ryztkunu okuyunuz. 26 — ağustos 1931 sabahı aklınızdadır. Atatürkün Kocatepeden uluklara bakar- "" düşünen silaeti gözleri- nizin önündedir. O vakit, İnönüs — nün: “Kocatepeden Afyon ovasız — na indiğimiz zaman....” sözleriyle neyi andığını ve bunları onun ağ- — zından ve orada dinlerken ressam — olmadığırsa neden bu kadar acın- — dığımı anlarsınız. bi On beş sene evel buraya as'ser — kılığıyla gelip kurtuluş zaferini ta- mamlamak için ilerilere giden genç kumandan bugün, saçları bı yazlanmış, sivil bir hükümet rei: olarak tekrar dönüyor ve kurtıdı şun başka bir safhasını tamamla- mak için gene ilerlere gidiyor. İ Gene halkevlinin dediği gihi: — “Savas kuruculuk sahasında de- — vam ediyor.” $ ı Kurtararların kımandasında yapıcılık ordusunun neferi olmak ne zevkli gurur. ü Nasuhi BAYDAR —— H.R. TANKUT “Kırgızlarda babaların ruhu için — kurban edilen hayvan mutlaka — (kaska) yani sakar olmak gerek- — ti. Nezirlerde Bozkaska yani boz — renkte sakarlı hayvan kesecekle- — rini adarlardı.” (1). ğ F. Lenormant da sak kelimesi- — nin şu müştaklarını ve manalarını — kaydeder: Sak — uçta olmak, önde olmak, baş, şef, dağın tpesi, birinci, yaş-. ça büyük Sak - us — başın teposi * Sayfayı çeviriniz « — (E) Çokan Velihan — oğlu: mecmuayı asarı s. I7