9 ŞUBAT 1936 PAZAR Almanyaya giden sporcular Her yerde da Neticeler mera h. 4 1086 senesi Almanya kış olim “yet oyunlarına iştirak için, Yüyak fe- (Hususi)— derasyonu genel / sekreteri B. İlyas Süal'in başkanlığı altında Garmisch'e gelmiş olan türk ekipi idmanlı 'a hararetle devam ediyor. İlk defa böyle bir müsabakaya airecek olan türk aporcuları mumi tasnifte kazanmaları düşünüle- mezse de, diğer Balkan milletleri a vasında ne netice alacakları merak- İmekte idi. Fakat son günlerde yunanlılı 'a girmiyecekleri duyuldu. Romenler ise sade (Bop) denilen yarışa bulgarların müsabakala- cekler. Bizim — sporcularımız, mu- kavemet ve bayrak yarışlarına ha lanıyorlar. Bu ayın altısında yarışların açıl. maa töreni yapılacak. Fakat yerde çok ax kar bulunması ve bu aralık y makta olan yağmurlar sporcuların 've por erkânının neşesini kaçırı Eğer müsabakalar başlayıncaya kadar kar yağmazı tepe- lerden vağonlarla kar taşımak icap edecek. Türk sporcular yüksek hazır. bulunduk- İarı her. yerde sempati ile - karşı. danmaktadırlar, ve müsabakalarda salar dahi Türkiyeye kazanama: HAMMADD ça karşılandılar - kla bikleniyor çok dost ve takdirkâr darı muhakkaktır. kazandırdık- F. N. Hokey maçları Garmiş - Portenkirhen, 8 (A.A.) — Kış olimpiyad oyunlarının üçüncü ıda sekiz derecei ha- .k bir havada Lehistan - Letonya arasındaki hokey maçı ile başlamıştır. Bu maçta Lehistan sıfıra karşı 2 sayı ile Letonyayı yenmi Amerika ile İtalya arasında çok çetin geçen hokey maçındı heyecanlı anlardan sonra italyanlar galip gelmişlerdir. birçok Japon takımı, ingiliz takımına ye. milmiştir. Avusturya, dünya şampiyonu olan kanadalı ir mukavemetten sonra beş sayı Alman ve arasında akşam üzeri yapılan maç- tan, almanlar 0-3 galip çıkmışlardır. Bir alman kadın şampiyonunun muvaffakiyeti Garmiş - Portenkirhen, 8 (A.A.) — Kadınlar arasında Salalan ile Kam- bine iniş yarışını, eskiden talebe kız- lar arasında dünya şampiyonu - olar yirmi yaşmda Bayan Kristil - Kranz kazanmıştır. Bu muvaffakiyetten dolayı ken- disine altın — madalya — verilen Bayan Kranz'ı B. Hitler telgrafla kutlamış- tr. ULUS Yunan kabinesi çekildi Atina, 8 ÇAA) — Başbakan B. Demiscis, basma verdiği bey: natta, seçimden sonra vazifesi ni- hayet bulduğu için istifasını verdi- #ini ve hükümeti devr için parla- mento hükümetinin kuruluşunu beklediğini, bununla - beraber kı ralın baş danışmanı sıfatiyle, kıra- la hükümet buhranının halli için görüşünü bildireceğini - söylemiş- ve demiştir ki — Şimdiki hükümet bilhassa iç ve harici muallak durumda bel- lisiz bir müddet iktidar mevkünde kalamaz. Bunun için kırala “mec- lisin hemen toplanılmasını teklif edeceğim. Meclis memlekete bir parlamento hükümeti verecektir.” Sıyasal mahfiller, hükümetin, kıralın yeni bir salahiyet olmadık- ça askeri meselenin halli için hiç bir teşebbüste bulunmıyacağını, aksi takdirde B. Demircisin şim- üezere meclisin derhal toplanmı- ya çağırılmasmı tavsiye edeceğini zannediyorlar. Atina, 8 (A-A.) — Kıral B. Kafandarisi kabul etmiştir. B. tavsiye etmiştir. Kıral öğleden sonra B. Papa- nastasyoyu, pazartesi günü de sih- hati çok iyileşmiş olan B. Metak- yası kabul edecektir. E MESELESİ —kliç-bir devlet kendi toprağından vazgeçemez Londra, 8 (ALA.) — 11 eylâl 935 tarihinde Cenevrede söylenen nutuk üzerine iptidai maddeler piyasası me- #elesinin tetkiki, dış — bakanlı perlerinden mürekkep bir heyete ha- e olunmuştur. Hava lıki eke Jansnın ay- neticeleri tar eksperlerin var yu yolda gösteriyor: güçlükler İtalya ve Al- manya gibi ilk maddelerden mahrum memleketlerin finansal durumundan ileri gelmektedir. Almanya, İtalyaya veyahud memleketlerden, hiç müstemlekesi ol- yan veya müstemlekeleri — yetmi- yenlere arazi bahşetmeye - gelince, Başlıca eksperler şuna işaret etmişler 1. — Bu kabil tibarlarını artırmak kaygusunda bu- Tunan diktatörlüklerin işidir. 2. — Bugünkü vaziyet ( hiç bir devlet dahilde şiddetli bir mu- halefete uğramaksızın kendi toprak- başka bir dev. Netekim, geçen yaz, B. Musoliniyi ziyareti esnasında B. Eden ingiliz Somalisinin içinden geçid bağışlamayı teklif ettiği va- kler nüfuz ve i- larından bir parçı lete ferağ edemez. kât Hagilterdde muhalefete uğramış- Londrada ne diyorlar? Londra, 8 (A.A.) — Bazı devlet- lerin müstemleke istemeleri mevzuu ile bunun etrafında mütalea yürüten salâhiyettar mahafil bugünkü gün. de ingiliz kabinesinin bunları naza- itibara alacağını pek zannetmiyor- Filhakika efkârı umumiye ya. bancı bir devlete herhangi bir man- danın levredilmesine şiddetle muha- bu takdirde bazı ırkların inden korkmaktadır. Bununla beraber sıyasal / mahfiller, altındaki ülkelerin milletler yerlerde arsulüsal / kontrol altında imtiyazlı sosyeteler teşkiline imkân verilmesine taraftardırlar. İtalyanın tediği ilk maddeleri temin için bu 'son çare hepsinden uygun görülmek- tedir. Halbuki finansal eksperler bu fikre itiraz ederek İtalyanın bu gibi mtiyazlı şirketlere iştirakin istilzam edeceği ağır masrafların yüküne ta. hammül edemiyeceğini - söylemekte Uzak;ark ta barışı bozan hangi kuvvettir ? va, 8 ÇALA) — Tanaj . Radek İzvesitin gazetesinde diriyor yazıyı General Minami, Sovyet topraklar 'na tecavüz artık inkâr etme- mekte, yalnız bu. hudüd. tecavüzünü 1838 de Kanada isyanı sırasnda ingi- liz kataları tarafından yapıları ingiliz te- cavüzünü hatırlatmak süretiyle haklı gör- termektedir. B. Radek, 1838 hüdiresi - hakaında tafsilât verdikten ve bu izahatın 1837-38 eeei hiç bir mukayese yapılmasına imkân ol- madığını ispat etmekte / olduğunu bil. dirdikten sonra diyor ki: 'olan hududumuzda japon turistlerinin Sövyet topraklarında mitralyözle çe zilerine mani olmak için bütün bir ordu muhafazasına mecbur bukunuyoruz. Mil- detlerarası hukukta, yabancı bir ordun n sulh halinde diğer bir devlet toprakları- 'a girmiş olan kimseleri takib etmesine imkân veren hiç bir kanun yoktur. Hu- dudün müsellâh kuvvetlerle - geçilmesi beynelmilel hukukun ihlâli ve yaba toprağa hal General Minami sovyet - hududünün te çaf etti ve cihan ka moyu da bu süretle “Uzak doğuda ateş. de oyuayarak barışı bozan kimdir? iki sürette tecavüz demektir dirler. aline açık bir cevab almış oldu. Bıl;lî)ııg;ra_f)î' ULKU, ile üçüncü yalını | dolduran Ülkünün bu nüshasın. 36 sacı «a) Dergiler KULTUR HAFTASI — Bir aydan: beri İstanbulda çıkarılmakta bulunan | | daki yazılarcan birkaçı; bu dergi, sayısı bir ikiyi” geçmiyen Yeni fakültemiz. ciddi ve ağır başlı dergilerimize bir Güvanş “ürkleri f yenisini ilâve etmiştir. Şimdiye — ka- Türkiyenin endüstrilcsme da- | dar çıkmış olan dört sayısı, - Kültür $ aftasının, memlekette fikir ve sanat hareketlerini canlandırmak hususun da çok faydalı bi inde ça ıştığını göstermiştir. ezeri olmalı, Morkovada türk resim sergisi | Ai hikâye ve daha / başka İ unsur hi Derginin elimizde - bulunan 5 şu bat tarihli 4 üncü sayısı birkaç yazar arasında yapılmış olan romana dair | - bir hikâyesiyle başla | devam ediyor. Ayrıca bu sayının ya- maktadır. Bu görüşmeye Yahya Ke ü mal, Ahmed Ağaoğlu, Mustafa Şe Heryerde 25 kurusa satılmaktadır. görüşmenin Sabri Esad Ander Ahmed Ağaoğlu sonra” başlıklı yazış hatıralarını anıyor; fa Şekib Tunç rubiyatın yeni verim- deri isimli makale silsilesine devam © diyor, Peyami Safa makaşalarına bir bakış' 'nın ikinci kısmını neşrediyor. Fikret Adilin “Ronen Rolan” n yetmişinci yılı münasebetiyle ve Me- sud Cemilin konservatuvarın beşinci konseri / münasebetiyle — yazdıkları kroniklerden sonra Münür Serim'in Ekonomi, klasik ekonomi” e- diyor, Mazhar in “hayat sitilleri ve felsefe” başlık- 'Vasfi Mahirin şürleri' bir tenkidi, Vedad Nedim'in fikri yedi” piyesinin son tefrika- Si vardır. Fuat Ömer, Vasfi Mahir, ALTI OK — Edirne halkevi tara- fından neşredilen bu aylık dergi küçük kıtada iki formalıktır ve on- kuruş fiatla satılmaktadır. Yeni çı. kan ikinci kânun sayısında E. Ruhi Galib'in “Ulusal / birlik, — “Matla —- — mak”, “Halkçı edebiyat”, Trakyanın — kalkınması”, “Edirne klavuzu” — gi bi muhtelif mevzular üzerinde yedi. yazısiyle Esat Serezli'nin — “Edirne- mezarlıkları” hakklafdaki bir yazısı ve diğer gençierin gür ve hikâyeleri — vardır. Kitan Ve kitapçılık — Vakit kitap —— yurdu farafından neşredilen bu on- — beş'günlük derginin 1 şubat tarihli | üğüncü sayısında Doktor Süheyl En- Yerle Sabahaddin Ağlarcmın yaz. dıkları “İstanbul / kütüphi eski tıp kitapları”, İbnilemin mud kemal'in kitaphanesinde bir yaziyle, Türkçe ve yabancı de çıkan bir çok kitaplar i, Ragıb Şevki'nin “Naima başlıklı tetkiki, Mesud Ke- Vin “romanda milli vasıf” mal Yetkir yazı len “Venedikte ölüm” romanının tef- haberler bu sayıyı tamamlamaktadır. YENİ ADAM — 6 şubat tarihli 110 uncü / sayısında İsmail - hakkı n “Aşk üzerinde dü- İskandinavya yarım adak, 1” hakkında çevirme bir yazısımın devamı, cami'nin haftanın — sıyasal hareketlerini tahlil eden yazısı, »- | merikan gençliği hakkında bir a: ket, Doktor İzzeddin Şadan'ın “Aşk”ı bir mevhume ad eden ve bu hastalı- #a karşı mücadele açılmasını tavsiye 'eden bir yazısı, Anatole France'nin bir bikâyesi ve diğer küçük notlar ve kronikler vardır. VARLIK — 1 şubat tarihli 62 in- ci sayısında az zaman önce ölümünün yirmi beşinci yılı bütün dünyaca ha- tırasnın anılmasma vesile olmuş o- lan büyük rus romancı ve filezofu Tolstoy'ın hayatına ve ölümüne dair - A. Gaffar ve Muammer Necip tarafın-| dan dilimize / çevrilmiş iki - yaziyl Tolstoy'ın bir yazısının — tercümesiz tahlili yazılar vardır. < İspanyada Faşistlerle Sendikalistler SŞendkalelar Hui y le biraz sonra ölmüştür. — Bir çok sendikalist, ellerinde — rovelverler olduğu halde binaya — neşretmektedir. Gene bu sayıda, ge- | girmişler faşistleri ellerini havaya- çen ay ölmüş olan büyük fransız ro- | kaldırtarak duvara - sıralamışlar mancısı Paul Bourget hakkında Ab- | sonra aydımlıkları söndürerek rast dülhalik gele silâh sıkmışlar ve - faşistler bir etüdünü okuyoruz. Nahid Sırrı, bir türizm ofisinin teşkil hazırlayıcı çalışmı layisiyle latlandırılması (ü ediyor, Yaşar N ce başlamış olan dük mukabeleye başlayınca kacmışlar- hususunda | dir. Muhafızlar kaçanları tevkif et- — mişlerdir. u Zabita binada bir araştırma yapmış bir çok rovelver ve parla- yıcı mayilerle dolu bir kaç şişe mü- — sadere etmislerdir. j mevzulu etüdü bu sayıda da ' Tefril Tomanı: Kırmızı Zanbak (Sonu var) Yazan: Anatol FRANS Türkçeye çeviren Beçmişi, tamir kabul etmez geçmi: gözleri önünde canlandırıyordu. J: işkence halinde o geçmişin hayalle: rüyordu. — Size inanmıyorum, dedi. Hâve etti: — İnanmış bile olsam, sizin bu a: olmuş bulunduğunuzu düşünmek yüzünüze bakamamam için kâfidir. İedim, hatırlarsınız ki Dinar'a yazdım, bu- Nasuhi BAYDAR Hakikat bundan ibaretti. Fakat yavaş ya- vaş Jak'ın kalbinde toplanmış olan eski ze- hir şimdi onu yakıyordu. Terez, itiraflariyle 108 danberi... Durdu. Terez: mızda hiç bir şey geçmedi. Jak, sonsuz bir hiddetli Uzun zaman sustular. saşkın ve sızlanıcı M — Fakat dostum, düşün ak, birer NiM gibi bir kadın, benim rini gö Kadın. ki âşıklarına benimkinden bir geçmişle geliyor ve gen diriyorlar. Ah! benim mazimi ve onun ne za- 'nun o adam olmasını istemiyorum. O zaman- — Biliyorsunuz ki o zamand; — O zamandanberi onu gördüm. Her gün bircok kadınlar görülüyor gibiyim. — Hayır, siz başkaları Sizin hiç bir şeyiniz affedilemez. Jak. dudakları kısık, dişleri kinden ıslık çalar gibi konuşuyordu. Gi tatlı alevlerle dolu ve simdi kuru, sert, kı sık &A7 kanakları arasına sıkısmış olan göz- Nihayet Terez, Jardı nmeli idiniz ki be- gibi evlenmiş bir — tp, gü çok daha yüklü —lamağa hasladı ne kendilerini sev. — Sizi neden idama aid - valir bir sey olduğunu bir bilseydiniz! bir daha — — Sizin ne verdiğinizi biliyorum. Bir Size söy- baska kadını bağıslanabilecek olan şey si- — yorum. Bu y ze höğrelar miyorum. Ben s: — Fakat dostum Ben de başka kadınlar leri Tereze simdi veni hir hokısla bakı Ru hakıslar önn Terez odanm öteki kösesine iskemleve oturdu ve orada, kalhi acı ile do- Ari saskır, uzmn zaman, hir cocuk gi bi tiriltiri! titriyerek, » Jak içini çekti: Terez, göz yaşları arasında cevab verdi — Ben sizi tanımış olmama esef irden öldüğüm halde esef et- Jak, kötü yüreklilik ederek Terez'e ıstı- rab vermekte inad etti. Yaptığı şeyin iğrenç- liğini hissediyor, fakat devamdan kandııı[k ğ alıkoyamıyordu. — Olabilir ya, her şeye rağmen beni de — sevmiş olabilirsiniz. " Terez, sakin bir hiddetle: — Fakat ben yalmız sizi sevdim, sizi lü- zumundan fazla sevdim. Ve şimdi beni bun- dan dolayı cezalandırıyorsunuz... Sizinle olduğum gibi bir başkası ile de olabileceğim aklınıza gelir mi? — Neden gelmesin? Terez, kuvvetsiz ve cesaretsiz bir bakı la gibi değilsiniz. i7leri, öyle büyi vor- rkuttu. gidip bir kırdı ve sonra — Bana inanmadığınız doğru mu? diye > orduktan sonra ilâve etti: — Eğer kendimi öldürürsem inanır mı> - sınız? — Hayır. İnanmam. etmi dim. (Sonu vari KU —— /Ç0 — O