YENİ DÜNYA B VII KRİTİK VE KONTROL Savaşöncesi'nde bir cemiyetin sıya- | —— Gerçekten İngilterede, kritik ve — aal kritik işini bir yandan parlamen- | kontrol Gtedenberi, sınıf davası millet davasının arkasına almıştır. Yalnız, İngiltere © memlekettir. ki, bir yandan kendi. imparatorluğun dan bir yandan da dünyanın memleketlerinden kârlar çekmek su- retiyle yaşamaktadır. Bu vasıfta bir memleketi dünyanın diğer - hiç bir noktasında bulmağa imkân yoktur. Adada oturan ingilizin hangi fır - kaya mensup olursa olsun memleke- 'tın menfaati icab ettirince fırkacılık ile nasyonalizmi telif etmesi bun - dandır. Böyle — bir nasyonalizm, — af kuvvetle “dördüncü kuvvet,, adı n basının karşılaşmaları ve bi “gibirlerini kontrol etmeleri mekaniz- | — ması, kâfi derece malümdur. Bunun “için, bunun üzerinde durmağa İü - “zum görmüyoruz. Şunu yalnız. işa - — et edelim ki, savaşöncesi'nin cemi - “yetleri çokluk Kberal oldukları için, — bunlarda, gerek icrai kuvvet — yani ite gerek ise teşrii kuvvet ve ba- “#ın yani kritik ve kontrol sınıfçı bir , karakter taşırlardı. Çar Rusyası gibi leketlerde ise, otorite'nin türlü alıklarına mukabil / kritik ya — yoktü yahud ziyadesiyle kaydışart- “tâ kendisi olduğuna göre, bunun çok Ki ti ve millet menfaatinin ta- gı bakımırden dağınık kalma- Bo eit yapısını hiç bir öye düşlkmemintir. Çinkü bütün — bugibi cemiyetlerde, mutedil olan memleketlerinde, ve liberal bir inkişafa uy - n geliyordu. mutedil ortalar ister İngilte - olduğu gibi bir tek İiberal fır- rkaç fırkada toplanmış bulunsun- temsil ettikleri liberal - kapitalist am, ileri formüller istedikça sola, âr formüller iıhuilw—u- arlardı. böylece otorite ile kantrol ara- 'nde, âhenk- vin ilerlememesi ortayı o ka- den kalmış naktan çekinmiştir. f ontro! vı—lnh'khılmınî;:;ııh. y—...u.oı...ıum ü li ataklarına â dcgökteriyor ki, Bberal bir bünyesi itibariyle sınıfçıdır. bu gibi fırsatlarda, dai - eri sürülen bir itiraza cevab ve- Bu da, kritik ve kontrolun İn- e'de millet menfaatlarının ta - körfezinde, Terma trüskler devrinde - İtalyada, — Bu sonuncu şehri kuranın u “Tarkuma” idi. (Ve Etrüak hü- idi). garb sahillerinde ve üm. “üstünde — “Wester a Welt Atlas” “Tyr ve tarihin birinci cildin- 20 numaralı haritada Tirhen yazılmış. olan / Terhen İ.ıııı'ıdı İberus ağzında kon”, Portekizde Dor ırma- şehri. ... 1 — Vezonun yanında : Tor della anunz ir ka- 2 — Tesalyada bir kasaba: Doris Sudanım şimalinde bir ka- D linde bir — Vezo yanında bir kasaba: | grece — Afganistanda bir dağ sil ğ bir dağ sil- 've Afrikanın bütün sa. da ister Frafsa'da olduğu gibi sessiz ve diskret bir varlık olarak ya- şar gider. Ve bunun zaman - zaman her patlak vermesini, - tarih, ancak uzun - zaman . mesafeleri / dahilinde kaydeder ki, bu patlak verme anları, her defasında, imparatorluğun tehli: kritik ve kontrol bahsin- de de, firkacılık nasyonalizmin pe- şinde, nasyonalizm ise enternasyo - nalizmin yanında yürür. Savaşsonrası'nda, İiberal rejimler tasfiyeye uğradıkça, kritik'in yerini otokritik almıştır. Tek fırkalr ve otoriteli vejimli memleketlerin hepsinde, otokritiğin inkişaf etmiş bir şekline raslamasa - 'mız bile otokritikten sık sık bahsedil diğini görürsünüz. Şüphe yok ki, otokritik, kberal kritik'e göre, daha toplu ve daha objektiftir. Fakat bu- 'na mukabil kâh daha doktriner, kâh “daha çekingendir. Ve henüz her ta - fafta, çok gençtir. Liberal kritik gibi, leleri Sre imtihan: değer. Tek fırkalı Rııml:ı. otoriteyi “ihayet hayat namma almış buhun - Gukları için, 9ç 100 bir doktrinciliğe gidemezler yahud bunda / saplanıp inde “Dor” ve “Tor” lu isim- Mit Ba vaden. bu. tek ha içinde de bir sağ ve bir solun klla aN Bikera yardır. Öyle ki K lâ Almanya'da, sağ ve sol zadi- | keegi parlamentoya hâs olan bu avdmca tasnif tarzı, tek fırkalar icin Jtmiştir ki, bu orta, zaman geee ae Y kenirl kaybedeceğin; | Natıl ki, perlamentolu liberal re - Tn fakalamada d, böyle bir 'ya parlamento faaliyetini | yhanzaraya şahid olabiliriz. Bunun ya yeni seçim | son ve en güzel örneğini fransız Ra- dikal - Sosyalistlerinde gördük. Bu seçim devresinin başında kendi mu tedil ortasının ve kendi sağının tesi- rinde kalmış olan Radikal - Sosyalist fırkası, devrenin sonunda tamamiyle sola kayarak Daladier'nin idaresine geçmiştir. Bu değişmeyi, fırkanım içindeki otokritik ve otokritik kabi eti yaratmıştır. Tek fırkalı rejimlerdeki otokritik kritik ve kontool, mahiyeti | böyle bir hareketliliğe ulaştığı gün, kendi olgunluğunu kaydedecektir. Gerçi, tek fırkaların yüklendil Ti mesuliyet, Fransa'daki en büyük de olsa fırkalardan birisinin mesı yetinden daha büyüktür. Otokritik- gözden kaçırmaması mese- | lerindeki katılık, bundan ileri gelse gerektir. BURHAN BELGE lere rastgeliriz. Romanya'yı zap- teden Romalı kumandanın adı (Tarayan) (Torli) olduğu gibi Türk ırkının en şerefli merkezle- inden birinin adı da “Turfan” Bütün bu kelimelerde öğrendi- #imiz mana büyüklük, asillik, yü- celik, kuvvet, kudret, ışık ve esas olmaktır. G. Hempele göre Eticede dahi (Tur - ri . ia -an - za) kelimesi bariz; hâkim, sivrilmiş ileri atı- mış yüksekte duran.. - manalarını veriyordu. Yine “Hempele” göre bu kelimenin Turyanzos ve Tu- rannos şekilleri de aynı anlamlar- Ja beraber hükümdar ve diktatör in Güneş - Dil teorisine göre nna- lizini yaparak aynı manayı elde e- deriz. Turannos — () (2) (3) (4) (5) (6) YE Hüt F ur H ağ b an 4 06 Y — Uğ -ana köktür. Burada ULUS DA İÇ HABERLER Hâkimlerin terfi Liste resmi gazetede çıktı sonuna — kadar terfi eceklerin; sicil n numarası itibarile isimlerini gösterir li ayrı hazırlanmışt Kendilerini terfie şayan leri halde bu mıyanlar hâkimler kanununun 29 un- €u maddesinin 2 inci fıkrasına tevfi. kan neşri tarihinden itibaren 1 a) çinde ayırma moclisine yazılı “olarak tiraz edebileceklerdir. Liste dünkü resmi gazetede intişar etmiştir. Arazinin acele yazımı Arainin acele yazımına dair olan tbiline geçik leceğinden Finans bakanlığı vilâyet- lere şimdiden tebligat yaş Hıklara başlamaları lüzumunu bildir- mişti kanunnu 1 haziranda rak hazıre HALKÇI DEVLET (Başı 1. ( nci sayfada) bünyeyi / küvvetlendirmek — içi halk lehine hiç bir fedakârlıktan çekinmemekle beraber, iyi bir e- konomi politikası ile, büyük inşa hareketini sekteye uğramaktan korumak tedbirlerini de bulmak- tadır. halkı düşünmiyen ifratından uzaklaştı; » büdcenin - vazifelerini di şünmiyen demasoji havasma ka: Pılmaktan da kendini barımakta- dır. Part kın yüreğinden geliyordu: Hi met ve kamutayın bu dilekleri az zamanda gerçekleştirmek husu- sımdaki azmi de, şüphesiz, halkın gönlünde kendine değer olan ak- bulacaktır. » dülekleri hab F.R-ATAY büyüklük ve kudret ifade eder. 2 — Ut - ektir. Ana kök anla- mının bir süje veya obje üzerinde yapıldığını anlatır. 3 — Ür - anlamın bir süje ve- ya objede istikrarını gösteren ek- tir. Böylece (uğ * ut * ur) “var” meydana çıkar. 4—Ağbu hali ektir. 5 — An- tekarrür etmiş ve il de edilmiş manayı süje veya obje- muhitine ve yakın biti iren ektir 6—05- (4 8) yerine ge lerek manayı tamamlandıran ve isimlendiren ektir. yani ifade eden Böylece (uğ 4 ut & ur H ağ * an * 08) “turannos”. Yükseklik, yücelik ve baş olmanın| bir süje veya obje tam ve mükeni- mel olarak tezahur ve tekarrürü- vün ifadesi demek olur. dır. Onun içindir ki eskiler büyük milletin dolaştığı yerlere çeşitli manalarda olarak “Turan” adını veriyorlardı. Adriyatik kıyıların- da yaşıyan ve Arnavud kavmi a- dını alan sosyal camianın Türk milletine verdiği eski ad (1) Tu- dırılınca “Turi” / ve hakiki” şekli ile “Turiğ” ve “Turik” meydana gelmiş olur. Ve onun içindir ki Akdeniz kıyıları hep “Tur" lu has isimlerle doludur. H. Reşit TANKUT W) İbrahim Gırantay. «Türk işçi huk Hukük ilmini yayma “curumunun tertib ettiği konferanslardan dokuzun- cusunu dün Ankara halkevinde İstan- bul üniversitesi hukuk fakültesi ve sı- yasal bilgiler okulu - profesörlerinden B. Ali Fund Bölükbaşı vermiştir Konferansta bir çok profesörler, me- buslar, ikti d vekâleti müsteşarı ve mev zuun mahiyeti hasebiyle iş bürosu şef leri ve ilttisad alemine mensub bir çok kimseler bulunmuşlardır. Profesör, Büyük Millet Meclisi en- cümenlerinde “İş kanunu layihas incelenmekte olduğunu ve bu, henüz ka nun balini almadığından kararlaşan mev- zudan ayrılarak giriş tabiri altında lâyi- ha üzerinde konferansımı vereceğini söy- lemiştir. “lâyiha kanunlaşınca memleke- timizde yeni bi ü ni kurulacağını, rin yeni etaslara bağlanacağını ve yurt da yepyeni bir bukuk doğacağını” söy- liyerek mevzuun ehemiyetini — tebarüz B. Ali Fuad, bizde, idare ve ticaret hukuku gibi bir işçi hukuku da doğaca- ini, bunün hareket — noktası itibariy" diğerlerinden ayrılacı ımı ve bunda mü- amelenin mahiyeti, şahsın menlaati ye- çinin şahtının ve işçi menfaatler dolayisiyle sosyal menfaatlerin himaye Kinin cs93” olacağını söylemiş, konfe- ransmın ana hatlarını göyle taksim et- miştir: V— İşçi bukukunan kasa tarihi ve memleketin, bugünkü — sanayi faaliyeti de bir iş nizamına olan ihtiyacı. 2— Yapılacak bir j kanununun he dekleri ve bağlanması lazım. gelen huk kke sörtemi » erinde bi z1 düşünüşler. Profesör, konferansının birinci kıs- mında bir çok memleketlerin iş hukuku üzerinde son asırda yaptıklarını geçirilen | tecrübeleri ve kanunların bazı yerlerde gecikmesinin - doğurduğu — mahzurları söyledikten sonra söylemiştir. B. Ali Fuad, borçlar” kanunundaki “hizmet akdi,, tabirinin mecelleden kz ma bir zihaiyet ile Contrat de trav | karşılığı olarak alındığını, balbuki b » “5yakdi, denilmesinin modern telâkkiye daha uygün olacağını söyledikten sonca borçlar kanunundaki iş ile, üzerinde * usi bir kanun yapılacak olan iş'in * kı üzerinde bukuki ve sosyal farkalrı te barüz ettirmiştir. “Borçlar kanunundaki. hizmet akdi Faslı, geniş bir sosyal ruh- 'tan hareket etmekle beraber bugün gi hayatının bütün ihtiyaçlarına kâfi gel- memekte, işçilerimizin emniyet ve sıha: iş evlerinin lâzam şartları ve iş sigort ları gibi meseleleri ihtiva etmemektedir., Sayın profesör memlekette yeni bir iş mizamı kuracak olan kanunun hedefle- rini şöyle tesbit etmiş ve her biri de genis ve etraflr mütalâalarda bulun- muştur. 1— Yarının sosyal süküsunun evas- kallanışmı ve binaenaleyh milli bünyenin 3— Hakkaniyet ve içtimai adâleti ye- vine getirmek. B. Alı Fuad; / kemalizm rejiminin devlteçilik ve halkçılık vasıflarına göre de yurtda bir iş nizamı kurulmasının za- ruriliği ve bu vasıflara göre nizamın ih- 'tiva edeceği hükümler - üzerinde uzun izahlarda bulunduktan sonra iş kanunu- mun bağlanacağı hukuk sistemi üzerinde dürmüştür. hukuk sistemlerini A — Ferdçi bukuk ukuna giriş » . Ali Fuad Bölükbaşı, hukuk ilmini yayma kurumu- nun 9 uncu kon feransını verdi. hareketleri içinde tez ve anti tez halinde çarpıştıktan sonra sentez halinde üçün- iteminin doğduğunu ve adı verildiğini, m, millet fikrinden hareket etmekte ve adâlet mefhumunu ulusal tesanüd fikrine bağlamaktadır. Yeni türk rejiminin cü bir hukuk sosyal hul mine bağlandığını ve iş kanununun hedefinin ise sosyal olduğunu uzun ; zahlarla tebarüz ettirdikten sonra pro- fesör, tâyiha üzerindeki — mütalânlarına geçmiştir. Sayın profesöre göre “lay.. 'on kışiden fazla işçi ile çalışan orta ve rin hususiyle kü- gülderin, kadınların — hayatını, sihatını e menfaatını - korudüğunu, - balkçılık işleme istirahat zaman — ve müddetleri iş mukayelesinin ! sandaki ihtilâfları devlet namına halle- decek uzla,tırma mahiyetleri hakkında geniş hükümler vardır., asebetin kira akdi fikrine bağlandığını denilerek hem kanunnu hem de bu münasebe. tin yeni bir âlemin yeni bir nizamı ve münasebeti olduğuna işaret edilme- #sinin,, yerinde olacağını söylemiştir. Tı'ıko!a) eşyası Tenzilât payı ilâve edildi 1935 finans yılı için hazırlanan ilk maddeler tenzilât cedevlinin türlü dokuma endüstrisi grupuna trikotaj sanayünin geçirilmediği dan bu grupa, listeye geçmeyen yün, pamuk veya — iplikten yapılmış saix trikotaj eşyası için yüzde 40 tenzilât payı ilâve edilmiştir. Bugünkü konser Cumur başkarlığı - filâarmenik or- kestrası, bagün saat 15 de muzik öğ- retmen okulunda, bu kış mevsimini 11 inci halk konserini, şef Praeteri * » idaresi altında verecektir. Program şu- düre 1 — Mendelssoha: Üvertür z den Hebriden 2 — Mendelesohn: Keman konser- tosur kemanda B. Vinkler 3 — Beethoven: Sinci senfoni Bugünkü maçlar Futbol kurulundan: 1 — Kırıkkale gücü - Altınordu bi rinci takımlar saat 13.30 2 — Demir spor - Çankaya birinci takımlar saat 15.15 v Yeni tefrikamız Topyekün Harb GENERAL LUDENDORF Dünya harbında, alman or- duları Genel Kurmay Başkanı olan General Ludendorff'un bütün dünya kamoyunı ilgi- lendiren bu yeni esorini, bir kaç gün kadar bitecek olan göre biş iş kanununun kurulamıyacağını ve bu iki doktrinin ve “19 uncu asrın ekonomik ve teknik inkılâpları ve sosyal “Çemberleyn'in hatıra'ar:,, n- dan sonra neşze başlıyarazız. varerrnescnrn a v mran