23 SONKÂNUN 1936 PERŞEMBE M r kabine İngiltere ile anlaşabilmek için bir ULUS istifa etti Aydında Bayındırlık işleri gün geçtikçe Bir fransız kitabıma göre, — | SAYIFAS Antakyadaki türkler neden ans atanda — temerküz kabinesi kurulacak ea okuyorlar? a Ğ e ada A "ı?ş.îm.yx mde Güme | — İekenderon maarif müsteşarı Paris | 1i senç Türkiyeye yerlemişlerdir ve be bir andlaşına imzalamak arzusun- ımu teyid eylemiştir. sırın süallerine ceval n ingilir hükümetinin görüşmeleri yarıda ka- msıra karşı olan vaziyetini de- #iştirmek mecburiyetinde kalacağını Vafd ve milli le Sir Miles Lampso- hususunda bütün yur: dun duydüğü arzudur. M bundan / böyle tayine medar olacak Nahas Paşanın kararı bugün öğleyin belli olacaktır. Kahire, 22 (A.A.) — Royter a; day dün Halkevi köycülük şubesi baş. kanı E: Balta, hayıt, Dalama, Alanlı köylerini daşmışlardır. Bu gezide örnek köyü, Karahayıt, Dalama ve Alanlı'da ya- pılacak okula yapı yerleri. üzerinde inceleme yapmışlar ve köylerin in Arkayın mizliğiyle ilgilenmişlerdir. İlgenelkurul sürel komisyonu dün- üniversitesi doktorlarından B. iyer Bozante İskenderon'un maarif hare bahseden bir eser çıkar. bendilerini vasiyeileri addetmektedirler. tül vaktinde talebe caktaki aylelerini a geliş Bunların mevcudiyetleri, Omex yetleri, konuşmaları gençlerin gözl Kemalist müteceddidlerinin anladığı şekildeki türk kültürüne çevir etmektedir. itarafane kabul etmek Yalnız ü e- kı bu türk müteceddidlerinin gö 'nun bu görüşmelerinden sonra milli | sından: Nesim Paşa, kabinenin istifa. | kü toplantısında 936 il büdcesinin ge ü ceddidi öster cephe toplanmış ve İngilterenin dile- | sını takdim etmek üzere kıral Fuad- | lir bölümünü saptamıştır. Gelir büd. 'aikleri gayret büyüklükten — hali de- dan bir mülâkat talebinde bulunmuş- | cesi 935 büdcesinden 25 bin lira artı 'Ayle parçalarından bir kısmının | gildir. Zira Suriyede, intidabın t bir konlisyon hükümetinin kurulmasını görüşmüştür. Kıral Fuad dün akşam başbakan Nesim Paşayı kabul etmiştir. Umur yetle sanıldığına / göre kıral, Nesi Paşanın çekilmesini ve bunun yerine, İngiltere ile andlaşmayı imza edebi- Öğrenildiğine göre, fayı kabul edecektir. Çünkü kendisi, İngiltere ile Mısır arasında yapılacak bir andlaşma başlangıcı teşkil ede- cek olan askeri bir anlaşma yapılma- sını arzu etmektedir. kural, bu isti. Bu mesele bir andlaşma - akdi için iryle 892,580 lira olarak saptanmış. Bina ve arazi vergileri özel yöne tim kurula devrolunmasından il büd- cesinde 60 bin lira kadar bir ek: sil olmuşsa da - bu husustal gereğince bu para Maliye Bakanlığın- kanun 83,78 nakdi, 7e 49.89 bedeni ve nak- sabıkadan da 96 246 tahsilat yı Bu nisbet geçen yılın bu a; lardı latına nazaran ©6 30 fa: dadır. İlimizin eski yıllardan gelen Anadoluda yerleşmiş bulunmağı ve iaari kadrolarını gencleşt elde kede zibesi her yıl, Tür tahsil müesseseli ri sürüklemektedir. Bu gencler kalmış diplomalıların çok olduğu Su- vivede ye“lesip kalmaktan ve arabça drlar. İşte bunun içindir ki 1934 yı- 'unda Türkiyedeki lise, tâli ve mekteblere sancak halkından, en az, 34 genc kaydolmuştur. 16 gene de âli mekteblere girmiştir. Bunlardan altı- 'sü sırasında maarif teşkilatında hü- küm süren intizamsızlık osmanlı im- paratorluğunun bütün vilayetlerinde, ihassa Anadoluda aynı- va t Lakin 1923 den itibaren Kema- | lizm, genc cumuriyetin kültür seviye- seltmek için tedrisatı tanzime — gayret gösterdi. Bu; evvela, türk res " LA | ae yürlem LAŞ lll ktan ve ara evvela, ee saa a |e e y n Di dereccde bümemeleri d | mölekemünmlerine iünme e e eee M e ( maerme müsaki. mey- | kalman, eckeki makteblerimin l G mesini istemektedir. 935 büdcesinden bugüne kadar | dan bulamamalarından korkmakta- | lu, medreselerin ilgası, yüksek mektebleri tesisi, türk dilini yazmak için latin harflerinin mecburiyeti, lü- gat uslahi, kütüphaneler, müzeler, halk mektebleri, izci teşkilatı ile baş ladı. bir kabine Kahire, 22 (ALA.) — Kıral, müt- | 120 * tıb, üçü hukuk, dördü ziraat, üçü | — Bunların neticesi şimdiden kendi- yanadır. Filhakika, abul etmiş ve | ne konulan 60 bi mühendis fakültelerine yazılmışlar. elerdi ve yeni bür mesli öülretini 'yön kabine tarafından üzerlerinde hiç bir tesir yapmamakla | denmiştir. dar. belki de fazla bir süratle yetişmeğe beraber, bir temerküz. kabinesi ka- |— y aN L D z gökesi hima: | — Birçeğe için'bu gidiş, dönüşümidi | başindı” rulması hakkında düşüncelerini ken- dilerinden istemiştir. uvcılar emeiyeti yıllık kong- resi evelki gün doktor Nafiz yazgı şında toplandı, çok sıcak olmıyan gidişlerdendir. Zira tahsille- rini bitirdikten sonra, evelce, bir hay- Gene y Miaba eÜi tMe ) daki 341 memurdan 164 ü türktür. Sinop halkevinin Edirnede yaban domuzu Vekâlet emrine alınanlar Nobeıçı eczaneler Görülen küzum üzerine Kartal kay - j İanteanmları savaşı se e Gele LA 22 (ALA) —Her haft sa- | — Edirne, 22 (AA) — Viliyetimiz zi- | BLRNE aai Serin vekâlet erarine alınımışlardır. — eet söşülüki yekasi dünsnlireyle serar- | Sözeel DeD k Çarşamba / Ege Eczanesi —— maya başlamıştır. Zirast memurlarınn | Rifet sekretrliğe Fasd ve öyelikler | — Gümrüklerde tayinler —| — Persembe — Sebat - Yenişehir — her biri kendilerine ayrılan bölgelere gi | ve öğretmen Halil, mütemet Halil ve ğ yleden | derek köykünün içikrülüyle " sürek eet A SK nn ci ll Bezik aet mevrulu * “yapataktadırlar, On bep gün içinde yak. | YST d clmiderdi. O . ea dam senra halkevi orkestrasmda bir- | iurt öldürülmüştür. Savaş yubat sonuna | yom kazası olmuştur. Aydız Pazar —— Yeni .< Ve şan öylenmiştir. “ | kadar devam edecektir. yazılı aksekili Mehmet Emin'in şoför Pizrümi A Mahmat Zaki idarasindaki” 60'numaz Sah (i ç Nn SA MoğbAZKYE iyi KONFERANS YalLkamyonu terh köyden köyke ge 11.2936 tarihinden itiberen iki ay ir iniştem düz. müddetle, şehrimiz n gidiyor Muğla, 22 (A.A.) — Havalar üde- a bahar gibi gitmektedir. Bu yıl faz- İa yağmur olmakla beraber ekime el- yağmursuz günler de oluyor. tadır. Kışlık ekim birçok yerlerde lir. Yayla alanlarında eki Halkevi başkanlığından : Bugün saat 17,30 da Konya saylavı B. Dr. Şevki Uludağ tara- fından beden terbiyesi hakkında ken tekerlekleri patinaja, tutluyor ve dört taklak atarak dere- ye yuvarlanırken çok güzel bir tesa- kamyon çalılara takılarak yor, İçerdeki dokuz yolcudan be- kurtuluyor. Köşk parti. sekreteri Naci, tüze mübaşiri Rahmi ağır, şoför muavini halidle Aydın Hava Kurumu işyarlarından Halil hafif surette ya- Birinci umumi müfettiş- likte yeni tayinler Birinci Umumi — Müfettişlik yabancı işler direktörlüğüne ayni umumi müfet. daki cedvele göre nöbetçi lardır. Acıklı bir Eski- teşrifatçılardan B. Muhtar'ın bir. İzmir ralanıyorlar. tişlik istihbarat direktörü Cem'i, emni Ye Aydın memleket hasta- İ yet müşavirliğine asayiş — direktörü ö * nesine getirildiler zabıta/ tahkikata | Nuri tayin edilmişlerdir. Muğlada sürek avları veşlldir Ka Güledağii Ven İ0 e e Muğla, 22 (A.A.) — Bu ay içinde | beşte Ankara belediye salonunda | den çıkarılmasma imkân olmadı 5 ilmizin muhtelif yerlerinde sürek av- | toplanacaktır. Bu liseden yetişmiş | dan parçalanarak çıkarılacak tekrar Çağrı darı yapılmıştır. Bir partide elli d- | olanların gelmeleri genel sekre- | kurulacaktır. *Kamutay arzuhal encümeni muz öldürüldü. terlikçe rica edilmektedir. ©. BECERİK bugün saat 14 de toplanacaktır. S ULUS'un romanı: Tefrika: 94 — — Sizi unutmağa çalıştım. Olup biten- yun yatarak, kendi kendime: “Bilemedim, yemem. Kaç kere kendimi denize atmak is- lerden sonra bu pek tabil bir şeydi, değil mi? ah, yeniden başlamak kabil olsaydı der- tedim. Atmadım. Dini prensiplerimden do- Bu maksadla her ne mümkünse yaptım. Si- zi büsbütün unutmak daha doğru olurdu. Fakat yapamadım. O zaman bir gemi satıı aldım. Ve altı ay denizlerde gezdim. " Belki biliyorsunuz? Terez bildiğini bir baş işareti ile anlattı. Lö Menil devam etti: — Adı Rozbut'tu, seksen tonilatoluk bir gemi idi. Altı tayfam vardı. Ben de onlarla birlikte çalışıyordum. Avunmak için... Sustu. Terez kederli, daha çok canı sıkı- larak, yürüyordu. Bu yabancı sözleri dinle- dim. Düşüne ıstırab çeke anladım; anladım ki kâfi derecede zevklerinize ve düşüncele- rinize nüfuz edememiştim. Siz yüksek. bir kadınsınız. Bunu farkedememiştim, çünkü sizi bunun için sevmiyordum. Aklıma - bile getirmeksizin sizi sıkıyor, kırıyordum. Terez, bunları reddediyormuşçasına - ba- şını salladı. Öteki ısrar etti. — Öylet öyle! sizi sık sık kırdım. İnce hislerinize kâfi derecede saygı göstermedim. Aramızda anlaşmazlıklar oldu. Bu da, ikimi- layı mı, ayle duygularım yüzünden mi, sa cesaretsizliğimden mi? bilmem. Belki zaklarda bulunduğunuz halde beni bağlıyordunuz. Şimdi şurada bulundı göre, demek ki, sizin cazibeniz tesiri alt idim. İki gündenberi sizi gözetliyordum. | Tekrar evinizde görünmek istemedim. Sizi yalnız bulamıyacak, sizinle konuşamıyacak- 'tım. Bundan başka, beni zoraki kabul olacaktınız. Sizinle sokakta görüşmeyı daha doğru buldum. Bu da gemide aklıma gelen | bir düşüncedir. Kendi kendime dedim ki: Kırmızı Zanbak Yazan: Anatol FRANS Türkçeye çeviren: Nasubi BAYDAR Etuval meydanını geçti; adımları arzusu- 'nun mesud sabırsızlığını takib ediyordu. Çıp- lak ve hiddetli mermer veya tunç - şekiller arasında, merdiven başında kendisini bekli- yen Jakın kolları arasına alınca öpüşmelerle titreyip hafiflemiş olarak ta o, gölgeler ve zevklerle dolu, yaşamak hazzının hayatı yatıklafı e SAÇ ĞALM e- mek, onlun için, son derece manasız ve stı- — zin aynı tabiatte olmayışımızdandı. Bundan - “Sokakta eğer isterse beni dinler... Dört yıl Fakat Mak - Mahon cadölükda rab verici bir şeydi. başka, sizi avutmağı da bilemedim. Size lâ- * önce, Juvanvil parkmdaki gibi... hatırınızda- içinde, Galile sokağında şöylece gözüne iliş- miş olan gölge yaklaştı, alelâde verici bir vuzuhla karşısına dikildi Terez, Biyyi rrhtımında peşine düşüp en sakin ve en emin yerde kendisine olan Rober Lö Menil'i tanıdı. Hali, tavrı vaktiyle Terez' hoşuna git- miş olan ruh sükünetini gösteriyordu. Tabil ıssızlığı Rober gene başladı. 'e ıstirab maktan utanırım. Terez bu sözlerin doğru oldı derek başını öte tarafa çevirdi. — Oht sizi affediyorum. Yal yetişmiş uzanarak orada günler ve geceli — Bu gemide çektiğim azabı size anlat- uğunu hisse- lnız başıma kalınca çok düşündüm. Kamaradaki sedire ler geçirirken zım olan eğlenceleri bulamadım; sizin gibi zeki bir kadına uygun zevkleri temin ede- medim. Eseflerinde ve ıstırabında bu kadar sade ve bu kadar doğru olan Rober'i Terez, her şeye rağmen cana yakın buluyordu. Tatlr bir şive ile: — Dostüm, sizden şikâyet edecek bir şe- yok, dedi. dırya, hani heykellerin altında, Tac'ın ya- nında...” İçini çekerek: — Evet, Juvanvil'deki gibi, mademki ye- 'niden başlanacaktır... İki gündenberi sizi gö zetliyorum. Dün yağmur yağıyordu: aral ile çıktınız. Peşinize düşüp nereye gittiği zi anlıyabilirdim. Bunu çok istiyordum Van: madım. Hoşunuza gitmiyecek şeyleri yap olarak sert olan yüzü, rüzgârlar ve sislerden kararıp biraz çukurlaşarak, sakinliği içinde, derin bir ıstırabr saklıyor ve meydana vuru- hep aynı fikirleri kafamın içinde döndürüp durdum. Bu altı ay içinde, bütün ömrümde düşündüğümden fazla düşündüm. Gülm mak istemiyorun Terez Rober'e elini uzattı. Rober gene sözlerine devam etti: — Bütün bu dediklerim doğrudur. Bunu, yordu niz. Zihni ıstırab kadar hiç bir şey genişle- enginlerde, gemimde yalnız başıma kaldr — — Teçekkür ederim. Size güveg — Size söyliyeceklerim var. temez. Anladım ki sizi kaybetmek hatasıbe- ğım zamanlar anladım. Öyla saatler den dolayı esef etmiyeceğimişraten Biliy Terez yavaşladı. Lö Menil de yanında nimdi. Sizi alıkoymağı bilmek lâzımdı. Roz- geçirdim ki bana en büyük kötülüğü etmiş — dum. yebir vürümeğe başladı. but denizde kayıp sekerken ben de, yüzüko- — olan adam için bile © derece acı saatler dile (Sonu var) 4