SAYIFA 2 Yarı - Sıyasal Fransız sıyasa havasinı aylardan- beri bulandıran sual şudur. — Laval düşecek mi> Briand'danberi Fransa dış politi- kasını idare edenler arasında hiç bi- politikalarma bu kadar sembol olamamışlardı. Briand ile Laval arasında, “Siz diş sıyasasına küvvetli bir hare ketlilik ve istikamet vermiş olmak üzere bir Barthou'yu gördük. Fakat © bile, Fransa ile Sovyet Rusya'yı birbirine yaklaştırmak gibi — âdeta radoxal., görünen bir eserin ba- © basr olmakla beraber, Fransaya La- val kadar ve Laval politikası kadar dramatik anlar yaşatmamıştı. Şüphesiz ki, Laval dış ayı çok daha inkişaf etmiş bir. halde bulmuştur. Bir kere, Afrikadaki sa- — yaşın, Fransaya Sovyet Rusya—İn- giltere — İtalya dostluklarından bi- örinden birini / tercih etmesini şart a yeter. Fakat Laval, kendi tika gemisini, yalnız böyle dış litika denizinin kocaman kayala- Tma çarptırmamağa değil, onu iç politika denizinin — üzüntülerinden korumağa da mecbur kalmıştır. İşte bütün bunlar Laval'i, içerde ve dışarda. birbiriyle telif kabul et- miyen bir sıyasanın semboli yap- Laval, sağa doğru Tardicu'yü so- ha doğru da Herriot'yu kullanarak /— genişçe bir “orta,, ya dayanarak işe başlıyor. Şu var ki sağda/ faşist te- gekküller ile solun sosyalist - komü- nist cephesi arasındaki mücadele, bu Şorta.ı ya daha ilk gününden kemir. “meğe başlıyor. Faşizme karşı cüm- huriyetçi cepheyi nitekim, bugün — Herriot'nun şahsına kadar genişle- B bt muvafakat etti. Onun bu ikayı gütmesinde - bir gaye büdcenin zorla muvazenelendi- Vesi yani finans muhitlerinin en n ıünduulldım ay (2) (ağ $ ay * al) Yıl) kelimesinin * etimolojik ile bunun arasında vokalle- (a) ve (1) olmasından başka inünde- ) — Türk lehçelerinde ( Yıl) kelime- d, Ce gl ci çu)) gekillerinde de .—ıh Bil tutça (sıl) ve Çovaşça (sul) sözleri, Farsça deni- len (sâl) in aymıdır (1). ile yazın bir yıl, sonbahar bir yıl sayıldığın da kay- liyor ki bu da “yıl” ın beheme- — Mal 365 günlük bir devreye mün- )lmadığını gösterir 12). Sene, Annde Not: 3. — Arapçada bu anlama kullanılan (sene) ve Fransızca 've (ann&e) kelimelerinin ma- maları ( yıl) ve (sâl) e nispetle da- — ha dar görünüyor. Bu sözlerin etimolojik şekilleri- ni arayalım: | İlk bakışta bunlar şu şekilde gi bi yörünüyorlar: () (2) (3) (4) An cAğjanı < 4 Annde: Ağ H an t an 4 eğ Sene :Eğ 4 es Hen 4 eğ Halbuki, ikinci kelimede yan- .yana iki (n) var. Türk fonetiğin- — U) Pekarski: Yakut dili tügati: Radlof: Türk lehçeleri lügati de- Merzeni Zalorniraki; Çovaş aati 'ekarski: Vakue dili lügari, 7410 . ee Fransada küvvetli taleblerinden birini yerine getirmek idi. Bu uğurda, içerdeki fa- gizmi feda etmekten / çekinmedi ise de, kendi eseri olan Roma anlaşma: #mnı bir türlü feda etmek istemedi ve bunda türlü oyunlar ve manevralar la muvaffak oldu. Dışarda, Barthou'nun mirasında en değer- hi parça Sovyet Rusya ile olan anlaş- ma idi. Bundaki maksad, İngiltere- 'nin Almanya — Polonya oyununu almaktı. Gerçi büyük politi plânmda, İtalyanile Küçük Antant'ın arasını bulmakı'da vardı. Fakat buna başlamadan: daha, Mar- silya'da — atılan kurşun onu sıyasa- sından uzaklaştırmışt Laval, Sovyet Rusya ile olan an- laşmayı meclislerden geçirmeye ça- lışmazdan önce, fransız dış sryasası: na İtalya kanadımı takmayı te: ti. Bu suretle, diş sıyasada da, yasanın tezadları ile karşılaştı: Sağ ve sol; faşizm ve sosyalizm; emper- yalizm ve pasi Laval'in son aylar içinde Almanya ile anlaşmağa çalıştığı, na- Beek'in Polonya dış bakanı kal- masını tasvib evlediği ve nasıl Ce- nevre'deki sanksiyon kavgalarında asrarla italyan menfaatlerini tuttuğu lüşünülürse, onun sol'dan ziyade sağ'ın kuvvetlenmesine çalıştığı ve sola karşı yaptığı tavizleri - sadece taktik bakımından — yaptığı derhal anlaşılır. Laval'in dış sıyasası, eğer İngilte- renin müdahalesi, Cenevre'nin has- sasiyeti ve radikal sosyalist partisi- genç kanadı olmasaydı. faşist re jimlerin birleşmesine kadar gidebi- dürdi. Bugün bu eser, bir. torso'dan ibarettir. Laval, içerde ve dışarda, böyle bir politikaya başlamış fakat bitireme- miştir. Muvaffak olduğu iki nokta Yardır İçerde, finans mahfillerinin arzu- larmı yerine getirerek büdceyi zorla teyzin etmek; Dişarda, İtalyanın üzerinden am- Kargo tehlikesini çelmiş olmak. ğı:;: Halara'yukabi. , solların birliğine yol açmış Ve faşist teşekkülleri kendi eliyle da- Gitmıştır; Dışarda ise Çekoslovakya ve Ro- manyayı, Sovyet Rusya ve Balkan Birliğine yaklaştırmıştır. Burhan BELGE de aynı konson yanyana gelemez. Morfolojik şeklinde böyle -gör 'nen kelimelerde bu konsonlardan biri uzatma roliyle () olarak alı- ur. Bu halde bunda ilk (an) ye- rine (ağ) koymalıdır. Üçüncü kelimede de saha anla- tan iki vardır. Bunlardan biri (es), I teri (en) dir. Bir kelime- ji analizinde her ikisi de iki ek bulunup ta bunlardan birinin ayrıca bir vazi- fe lmazsa bunun bir. (ğ) den değişme olduğuna hükmolunur, Bunun için burada (es) i doğru- dan doğruya (eğ) diye almak da.- ha doğru olur. Bu şartlar altında başta (eğ) ve (ağ) tekerrürlerini de kaldırarak kelimelerin tam etimolojik şekil- lerini şöyl egösteriri: ()() () An şAğ an | Annde: Ağ 4 an 4 eğ Sene :Eğ * en * eğ (1) Ağ, eğ: İmtidat ve zaman gösteren ana köklerdir. yakın muhitine taşmış bir zaman mefhumunu (Yul) ve (sâl)de (. terdiği gel sözlerde (. | n) ile ifada edilen en yakın muhite nüfuz manası - var- dir. Demek olur ki bu kelimeler dar ve iptidai sözlerdir. Türkçenin (y4) kelimesi bunlardan çok da- ha mütekâmildir. İSTANBUL TEl İspanya ile İstanbul, 21 parasına tamaan) dında bir kadın den devredilen 1: ber 557 davaya Köpek eti İstanbul, 21 lojik- şekill İleri Avrupa, Not: 4. — (Yıl) mancada (Yahr) (year) kelimeleri Bunların — etimi şöyledir: Hüş hati anlamına birinci köktür. (2) Ah, ığ: Kök| hi ve tecessüm ettir objeyi gösterir. lece bu iki mefhumu üzerin; süje veya objeye bunlar da (yıl) a malı sözlerdir. Bu sözlerin (ear) da, zaten, yi yılın bir kısmı olar demektir m—Y Kelimenin etim dür; () Gy 4 (2) l4 dır (3) (2) ll (. 4 D ma şümul, um yaygınlık, uzaklık| 191 Yakutçada dediğimiz — kamel (Peharski, Yakur ni yakanlar ay yirmi güne, Ü |0 güne mahküm davaları Geçen sene As- ik mahkemesine 'ası için müraca- lan 1533 ü kara- i yeni yıla dev. küt etmişt nanlar olmuş ve bu günün her ba - kımdan çok güzel olması için gere - ken tedbirler alınmıştır. — Bu arada Halkevinde / vitrinler yapılması ve Bursanın milli oyunları için Bur- salıların örnek bir gecesi olacağı an- laşılmaktadır. Bu ayın 25 inci cumartesi günü saat yirmi buçukta Ankara Halker yinde yapılacak olan Uludağ gecesi için parlak bir program hazırlanmış- tır. Uludağ gecesi Ankaradaki bü - tün bursalıları ve Bursadan yetişen- leri bir araya toplıyacaktır. Bursalı büyükler de Uludağ ge- cesiyle yakından alakadar olmakta - dırlar. Yapak satışında canlılık Son günlerde Sovyetlerle, almanlar memleketimizden yapak almağa başla - mışlardır. Bu sakin geçmekte olan piya- saya canlılık vermiştir. Randıman itiba. riyle yüksek olan yapaklarımızın dün. fiatlarından fazlaya — satılmasına — rağ - men, idareli olduğu kanaatinde bulunan firmaların — siparişlerini arttıracakları umulmaktadır. 160,000 kutuluk kereste Yugoslavyadan getirtilen hazırlan - maş 160000 kutuluk kerestenin musakı | —çılar cemi eti seisi-ümAhmed- Merderre— —— kat muafiyet usulü ile “sokulması İzmir gümrül #üne bildirilmiştir. yar direkötrlüğü Ekonomi Bakanlığı teftiş heyeti re- isi B. Recai Turol kendi. arzusiyle, türk şeker fabrikaları anonim şirketi yardirektörlüğüne tayin edilmiştir. B. Turol ikinci beş senelik sanayi programı için toplanan kongre içtimalarından son 'va Alpullu'ya gidecektir. Teftiş heyeti reir veki müfettişlerden B. Hüs- ü Yaman yapacaktır. B. Yaman teftiş. te bulunduğu Mersin'den davet üzerine, Ankara'ya gelmiştir Balıkçılığın ıslâhi yolun- da atılan adımlar Birkaç sayı önce, İstanbulda — Balı Timanında bulunan, balıkçılık enstitüsü mütehassıslarının, Marmara ümanların. da bir etüd gezisine çıktıklarını haber vermiştik. Mütehassıslar tetkiklerini bi- tirerek İstanbul'a dönmüşler ve seyahat. lerinin neticeleri hakkında, Ekonomi Ba. kanlığına uzun bir rapor — vermişlerdi göre “balık, gemisi dan Ba: siştir. Mütehassız lar dönüşte Bandırmaya uğrayarak, ora- dan otemobillerle Manyas ve APolyond #öllerini de görmüşlerdir. Ekonomi Bakanlığı, türk balıkçılığı- men inkişafını temin için esaslı tedbirler almaktadır. İkinci beş senelik sanayi programı içinde balıkçılık ve deniz mah- sülleri ve deniz sanayüi bir. yer almaktadır. Öteyözün İstanbul balık - azalardan BB. Yusul Yakub ve Sabili Dalyancıgil de toplantılarda - bulunmak üzere Ankaraya gelmişlerdir. manasına AL ©ve İngilizcede ullanılır. n süje veya çede aslı olan demek dej delmanasını sahip tecessüm etti. irdür. iğılıd): Çok y) bizim (ay) anlamınadır. ili Iügati). Us uzaklardan gelen gösterir. (4) İz: Yukardaki (11) elemanı, kök mefhumunu en geniş sahaya kadar yaymıştır. Bu halde yeniden geniş bir saha manasına gelen (. 4 z) ekire lüzum yoktur. Buna binaen, buradaki ((z) n (ığ) veya (1y) (3) dan değişme ol- duğuna hükmederiz. (Söz) ve (söy), (yaz) ve (yay) sözlerinde halde busoneki (ığ) şeklinde mefhumu tamamlıyan, tayin ve ifade eden, isimlendiren eleman o- larak almalıdı Bu analize göre (yıldız) : ışığı çok uzaklardan gelen bir obje de- mek oli Not: 1. — Bu anlam arapçada (necm) ve Çkevkep), Farsçada Ç(ahter) ve (sitare), Fransızcada (astre) ve (&toile), Lâtincede (stella) sözleriyle anlatılır. Bun- aşık sahibini ların etimolojik - şekillerini (yıl dız)ın etimolojik şekli ile altalta yazarak karşılaştıralım. () () 6) (4 () () Yıldız ziy Hal Hd tağ t . * Necim Eğ *t en t cctima .4 Kevkep :Ek t ev Hek t ep t . * Aâer SAh4 . Vat t eri <4 Astrt < AR Y a tat tar t ğ * Beoile >Eğ * . Yet Huğ talteğ Stelle ) Bğ * . Yet teğ t a Hağı Bu tablonun önümüze serdiği dil manzarası şöyle hulâsa edilebilir: (): İlkunsur kök veya onun yer 1 kök olarak birdir unsur saha / gösteren V'T Bu kelimede baştaki amanasına olamaz. Çünkü saha ileride (1) ile gösterilmiştir. Bu halde baştaki (5), “yerine () konulur. Dördüncü unsurda. ki (ü)'de - kendinden sonra - yine (1) olarak 11 milyon in / edilmekte- gelmesine nazaran - ($) e gösterilir. Uludağ gecesi Ankarada bulunan bursalılarla Bursadan yetişenlerin, — hemşerileri B. Celal Bayarın - himayesinde bir Uludağ gecesi yapmağa b diklerini yazmıştık Öğrendiğimize göre bursalılar, dün akşam Halkevinde — büyük bir hazırlık — toplantısı. — yapmışlardır. Tonkenlida e SLARL A G Türkçesinde bu saha en geniş ve engin - i olarak - görü- 'Astre” da oldukça geniş olan (5) sahası, (ne- cim) de en yakın muhiti gös- teren (m) sahası alınmıştır. (Kevkep) te saha yerine kök mefhumunu tecelli — ettiren (ev) unsuru gelmiştir. Burada umumiyetle kök mel- humunu temsil eden eleman- lar vardır. Türkçe, Farsça. Fransızca ve Lâtincede bu eleman sahip — manasiyle (d-t) konsonunu almaktadır. Arapçaların (ec) ve (ek) şe- killeri işe sadece süje veya obje anlatmaktadır. İlk üç kelimede burada sözü (3): (4): kelimelerde bu tamamlama takarrür ve te- merküz manasiyle- birli ir. Son iki kelimede bu sı- radaki unsurlar süje veya obieyi göstermekte ve ta- mamlama rolü 6 ncı gelen eklerde görülmektedir. Görülüyor ki “Güneş - Dil” ana- lizleri, ayrı anlama / gelen ve bu- gün baska başka dillere maledil. miş bulunan sözlerin hep Türk kö- künden kaynadığını pek açık yol- da ortava çıkarmaktadır. Not: 2. — Bir takım Türk leh- çelerinde görülen (ıldız) sözünün etimolojik sekli de şudur: (© (2) (3) () İğ 4 al L 1d 4 ağ (2) (Yıldız) dan ayrımı, başa pren- ıipıl kök kökün gelmesinden ve mor- Toliik ve Bmalik iprlerle İ G 1L N. DİLMEN 22 SONKANUN 1936 CARSAMBA HABERLER Ekonomi Bakanlığı müsteşarı geldi Bir aydanberi “Avrupada — bulunan Ekonomi Bakanlığı müsteşarı B. Faik Kurdoğlu dün Ankara'ya gelmiş ve öi leden sonra, Bakan B. Celâl Bayz yahati trafında uzun malümat vermiştir. Türk şeker fabrikaları