21 Kasım 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

21 Kasım 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ON ALTINCI YIL. No: 5145 Adımız, andamızdor 21 SONTEŞRİN, 1933 Son haberler PERŞLABN ikinci sayfada Heryerde 5 kuruş ŞimaliÇin işi kaygılar uyandırıyor İtalya'da zecri tedbirlerin tesiri başladı Habeşistanda çarpışmalar devam ediyor Gündelik ÇİN F.R.ATAY Geçenlerde japon gazeleleri Şaaghay şehrinin imtiyazlı bölge- sindeki ingiliz kontroluna yeni - den hücum etmeğe başladılar. Bu münasebetle Manchester Guar - dian diyordu ki: “Hücum, Cenev- re'de münakaşalar bütün şiddeti- ni bulduğu zamana rastlamıştır. Maksat, şehrin enternasyonal yö- netgesinde japon nüfuzunu kuv vetlendirmek olduğu meydanda - dır. Japon gazetelerinden biriain yazısındaki p. — cümleye dikkat ediniz: Şanghay — Asya'nın bir parçasıdır. İmtiyazlı bölgede da - ha az irigiliz ve daha çok asyalı kullanılmak mantikiğ olur.,, Japon istekleri ©. dardı. İmti- yazlı bölgede japon terbiyesine daha çok yer verilmelidir. Beledi- ye meclisi tarafından güdülen ter- biye tipi, pek fazla ingilizdir. Son- ra seçim sisteminde değişiklikler lâzımgelir; öyle ki imtiyazlı böl- gede yaşayan japonlar daha çok miktarda rey verebilsinler. Be- lediye yönetgesinde çalışan in- gilizler daha çok maaş almamalı - dırlar. Şanghay'da umüumi - fikir odur ki eğer japonların istedikleri kabul edilmiyecek olursa, onlar, ya imtiyazlı bölge dışındaki Çin toprağını alacaklar, yahud, imti- yazlı bölgenin, nüfus ve endüs.- tri kurumlarının çokluğundan do- layı en çok gelir veren Kang- Kö- ou parçasına yerleşeceklerdir: “İmtiyazlı bölge yanında Çinlile- rin başlamış oldukları inşa ve ba- yındırlık işlerine japonlar tarafın- | İtalyada halktan iane toplanıyo.. dan itiraz olunmasına sebeb, bu işler biter bitmez, orayı tamamiy- le hazır bir japon bölgesi olarak alıvermek arzusundandır.,, Biraz da Çin şimaline doğru çıkalım. Gene aynı günlerde bir jiapon gazetesi diyor ki: “Japon- ya'nın yarım asırlık — politikası, şarkta, Çin - Japon elbirliği üstü- ne dayanan bir barış ve genlik nizamı kurmaktır. Japonların bu husustaki sıyasa plânının esas nok- taları şunlardır: 1 - Nankin hükü- metini, japonlar aleyhindeki ha - reketin önüne geçmeğe ve Çin'i Avrupa ve Amerika'nın kucağına atan — politikadan vazgeçmeğe mecbur etmek, 2 - Çin'i, dış Mon- golya'nın bolşevikleşmesine — ket vurmak için, japonların Savyet düşmanlığı politikasını kabul et- meğe ve tutmağa davet etmek. “Eğer Çin gidişini buna uy - durmazsa, şimal - Çin'de yeni bir vaziyet vücude getirilecektir.,, Şimal - Çin'de ne yapılmak is- tendiğini dünkü telgraflar okur- larımıza öğretmişti. Ordularını Çin seddi önünde toplıyan japon- lar, yüz milyonluk küçücük bir parçanın Japonya kontrolu ve ja- pon uzmanlarının idaresi altında, bir federasyon haline sokulması - n istemektedirler. Bu federasyo- nun, ekonomi ve sıyasa bakımın- dan Çinle hiç bir münasebeti ol - mıyacaktır. Yalnız Japonya ve (q"ımı 4. cü sayıfada) ŞARARARADA UYRARARARARDARI Edebı hatıraiar ğ Halid Ziya ş F.R. Alayım Düt yazısmı ya- rınki sayımızda okuyunuz. TARMAAARARAARARARRRARAARALAN ÇAYA YAAARARAAA Milletler Cemiyeti Çin - jupon işine karışmıyacak mı? Cenevre, 20 (A.A.) — İyi ma- lâmat almakta olan muhitler, bir uzlaşma ümidi mevcud oldukça ve şimali Çin istilâya uğramadık- ça Çin'in şimdiki Çin - japon an- Taşmazlığını Milletler cemiyetine vermekten istinkâf edeceğini be- yan etmektedir. Bundan başka Milletler cemiyeti, Mançuri mese- lesindeki — muvaffakiyetsizlikten sonra böyle bir mesele ile uğraş- maktan nefret duymaktadır. (Çin'e aid haberler 2. nci sayıfadadır.) e- a « Şımali Çin meselesi — Geners. Şang - Kay - Şek Zecri tedbırlere karşı İtalya I)ııtıııı ı.ırlıfml(— karşı gelmeğe çnlı;ı) or Torino, 20 (A-A) — İltalya veli « ahdı, Rakoniçideki kıral sarayının ça yırlarının, zecri tedbirler dolayısiyle buğday tarlasına tahvilinde hazır bu Tunmuştur. Roma, 20 (A.A) — Halk tarafın- dan hükümete hususiyle altın ve gü- müş eşya şöklinde bir çok ianeler verilmiştir. Hemen hemen her taraf- ta iane teşkilatı vücuda getirilmiştir. Çiftçiler, ekinleri artırmağa ka « rar vermişlerdir. htalyada kâğıd sıkınlısı ve bir karar Roma, 20 (A.A) — Hükümet, en- düstri tarafından kullanılmak üzere, eski kâğıdların mi dairelere bildirmiş'ir, Iç bakanlığı şimdiye kadar 20 ton kâğıd gönder « gönderilmesini ves. miştir. Habeş baberlerine göre İtalyanların ileri hareketi tamamen durmuşlur Adisababa, 20 (A.A.) — Ge- râalta, Tembien ve Sicire mıntaka- larında mücadele gittikçe mühim- leşmetkedir. Makallenin cenubun- da italyanların ileri hareketi ta- mamen durmuştur. Sözüne itimad edilir kaynaklardan öğrenildiğine göre, küçük müfrezelere ayrılmış 10 bin kadar habeşli bu mıntaka- larda çete harbı vapmaktadır. İ- talyanlar, Vebeşebeli nehri boyun- ca ilerilemek için birçok teşebbüs- lerde bulunmuşlarsa da her defa sında geriye püskürtülmüşlerdir. Büyük tayyare kuvvetleri dün ve bugün Makallenin cenubunda, daha tahşidi tamamen bitmemiş o- lan habeş kuvvetlerini dağıtmak üzere birçok hareketlerde bulun- muşlardır. "(.Ilus,, un dil yazlarrı Tanrı - Rab &T “Tanrı, tan, lanyeri, .soı.lerınııı etimoloji , ralı yarab, yarabbi , moı'fololı , fonetik bakımından analizi Evelisi gün ve dün “Allah, ilâh, ilâhe, hudağ, çalap” — sözleri- nin analizini yazmaştık. Yine bu anlamları gösteren “Tanri” ve “Rab” sözlerini de bagün analiz ederek bu bahsi tamamldı- yoruz. TANRI Etimolojik şekli şudur: () (2) (3) (4) (5) (6) (ağ J at P an L ağ 4 ar * iğ) Görüldüğü gibi kelimede kök olan (ağ) ve (4) üncü parça olan “ağ” ile (2) inci parçanın ve son ekin konsonları düşmüş bulunu- yor. (1) Ağ: Köktür. Mefhumu, (Al- Salı) ve (Çalap) taki kökün aynı- ar. (2) At: (. 4 1), ektir. Umumi- yetle “yapıcılık, yaptırıcılık, ya- pılmiş olmaklık,, — gösterir,. yani kökün mefhumunun anlamına ta- mamiyet vererek onun müspet ol- duğunu ifade eder. Buruda yap- tığı işi, kelimenin (4) üncü par- Çadindü göreceiiz. (3) An: Ektir. Bilindiği gibi bir obje veya süjenin bitişiğimde.ber, hangi bir varlığı, oluşu, hareketi işaret eder. Burada o obje veya süje, (4) üncü parça olan (ağ) - dır. Bunun bitişiğinde olmuş ol duğu anlaşılan şey de yukarda işaret ettiğimiz (€) ekinin yaptığı iştir. Yani (ağ) kökünün mefhum- ları, öbjeyi gösteren (4) üncü (ağ) parçasının bitişiğinde teçel. Ni etmiştir. Not: — Kök olan (ağ) a doğ- rud_ııı doğruya güneş anlamını verirsek: Ağ * at an - ağ ağala- nağ — atanağ tanağ — tan sözü, güneşin kendi yakınına gel- mesiyle hasıl olan “parlaklık, be- yazlık” me/humunun ifadesi olur. Burada son (ağ), sözdeki parlak- lık mefhumunu tayin eder bir işa rettir. Kullanışta kelimenin, bizim ağzımızda aldığı en son morfolo- jik ve fonetik şekli “TAN” dır. Meselâ “tan yeri” dediğimiz 2a- man, işte bu parlaklığın geleceği bilinen yer demektir. Pırlnklık bu yere gcldıku—n sonradır ki: “lan yeri ağardı” deriz. Demek ki “tan” kelimesi “mücerret beyaz arANANA 3 Güneş - Dıl YARARDARAIRA NĞN Teorisi üzerine Naim ( yarınki sayın bir yazısı lır, ç' AAA AARARAÂARARRARARDRRAKDRAY lek, parlaklık” manasımadır. kat “tanrı” kelimesinde yürüyen anlamı bu değildir. Onu izah için kelimenin etimolojik parçalarının tetkikine devam edelim. (4) Ağ: Obje veya süje işaret eder. Bu objenin bitişiğinde (tan- rı) kelimesinin ana kökündeki an- lamların, (. 4 * cki vasıtasiyle vücut bulduğunu yukarda izah et- miştik. (5) Ar: (. — v), ektir. Herhan- gi süje veya pansenin belli, kesin bir nokta veya sahada takarrür ve temerküz ederek oluşunu, bu- lunuşunu fark ve temyiz ettirme- ye yarar. Bu işaret, düşünülen şe- yin olduğunu da ifade eder. Bu- rada belli olan süje, kendindea ev- vel gelen (4) üncü parça, yani (ağ) dır. Olduğu ifade edilen panse de kökün (. — r) vasıtasiy- le yapışık sahada takarrür ve le- merküz ettirilen mefhumlardır. (6) Iğ: (. — ğ), ektir. Bilindi- - Sayıfayı çeviriniz - Dil hakkında Etimolojik ve Morfolojik VI inci AÂnket I| — Şark:, doğu 2 — Simal, nord 3 — Gurp. batı 4 — Cenup, sud Yukardaki kelimelerin ilk ve asıl kökleri nelerdir? Bu kelimeler nasıl teşekkül etmişlerdir? Bu kelimeleri teşkil etmek için köke ilâve olunan ekler nelerdir ve eklerin her biri- nin mana ve farkları bakı- mından rolleri ne olmuştru? Bu araştırma neticesinde: A - Türkdili kökleri ve, B - Türk dili ekleri, ve, C - Türk sözlerinin teşekkü-' lü hakkında bir kaide çı- karmak mümkün müdür? Yukardaki altıncı dil antı ze okurlarımızın vablar, gaezte D D HD) ıv) tetimi- verecekleri ce- iz yazı işleri di- rektörlüğüne göndermelerini rica ederiz. Şimdiye kadar aldığımız cevabları arasiyle koyduğumuz — gibi bmd—“ylelıkqıocğrs vE

Bu sayıdan diğer sayfalar: