25 Eylül 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

25 Eylül 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BAAT 25 EYLÜL 1935 (;'AİŞAHBA Tarihiğ anıtlarımızı koruyalım STT PŞ T T Mimariğ anıtlar nelerdir ? Tarihiğ anıtlar içinde anı eserlerin. Gen sonra mimariğ eserler gelmekie. dir. Mimariğ eserler de ar bakımından ve bir ulusun'kültür hayatmın aynasmı olmak dolayısiyle çok önemlidir. Mimariğ cserler, tarihiğ anıtlar için. de en gösterişlileri ve büyük olanları. dır, tarihte yaşamış eski ulusların ha- yatlarını iyice araştırmak — ve onların yaşadıkları yerleri aynen görmek, her dnsan için en meraklı bir zevktir. Bu. nun için birçok gezmenler, mimariğ e. serlerini yerlerinde görmek, o hayatı hayallerinde yaşatabilmek — hevesiyle mimariğ eserlerinin bulundukları yurd- dara gelirler. Gezmenleri bir memlekete €n çok çeben şeyler, mimariğ anıtları. dır. , Mimariğ müzeleri hakkında avrupa- h âlimler iki grupu ayrılmışlardır: A — Merkeziyetçiler, B — Merke. ziyetçi olmuyanlar. Merkeziyetçi ülimler diyorlar ki: — Mimariğ cserleri, asırlardanberi muhitin tesirlerine karşı kalıyorlar. Za. manla bu eserler rüzgârların, yağmur- darın, depremlerin ve insan elinin değ. mesiyle eskiyorlar ve — yıpranıyorlar. Bu eserler yerlerinden, kaldırılıp bir merkezde toplanmalıdır. Bu mimariğ eserler arkeoloji müzelerine götürül- memehi, bunlar için ayrıca birer “mi. mariğ müzesi,, yapılmalıdır. Netekim almanlar Bergamadaki mezbahayı oldu. ğu gibi Berlin'e götürdüler. Bu muh- teşem mabed için bir müze binası yapa- rak, aynını orada kurdülar. Merkeziyetçi olmıyan âlimler de, turizm noktasından düşünerek: “Her ererin kıymeti; evelce yapılmış oldu- u muhittedir. Onu yerinden kaldıa. rak başka bir yere götürmek o eserin kıymetini azaltmak demektir,, diyerek mimariğ eserlerini yerlerinden söküp, ayrıca müzelere konmasına razı olma. maktadırlar. En doğru düşünce ikincisidir. Bü- yük mimariğ eserlerini yerlerinden kal. dırmak masraflıdır ve bu eserleri ya- bancı bir yerde teşhir etmek doğru de. ğildir. Her eser, yapıldığı mubitte gü zeldir. Her eser kendi tarihini de o muhitte saklıyabilir. Tarihçilere, an- cak bu eserler, yerlerinde bir ilham kaynağı ve araştırma fırsatı vermekte. dir. Bundan dolayıdır ki, mimariğ ese rini yerinden sökerek ve bazen tahrib ederek merkeze göndermek yanlış bir yoldur. Mümkün olduğu kadar onu bu. hlunduğu yerde açık müze halinde sak. lamalı ve buraya bir de bekçi brrakma- hdır. Ancak tek kalmış olan ve çalın. masımdan veya kırılmasır * arkulan eserler müzelere gönder " . Mimariğ anıtlar nelera.... 1 — Bazilikalar 2 — Anfiteatrlar 3 — Agoralar 4 — Hippedromlar 5 — Tiyatrolar 6 — Mabed, kilise, cami, mescid ve medreseler ? — Hastane, darüşşifa, timarha - neler 8 — Eski şehir harebeleri 9 — Kale ve surlar, su kemerleri 10 — Şatolar, manastırlar, kuleler 11 — Stadyumlar, dini merbahalar 12 — Hamam, han; imaret, kümbet, evler 13 — Sebil, geşme ve köprüler 14 — Saat kulesi ve kışlalar 15 — Türbeler, chramlar, Mimari eserleri içinde Bazilikalar, eski kırallara, imparatorlara veya dik. tatörlere aid saraylardır. Bu ad Roma mâhkemeleri salonlarına da - vecilmiş- ti. Orta çağda bütün katolik kiliseleri. ne Bazilika denilmek âdet oldu. Anfitcatrlar, vahşi bayvan güreşie rini, gladiyatör güzeşlerini seyretmek için yapılan, yüksek duvarlı yarış yer. leridir. Romalılar buralarda esirleri aslanlara ve kaplanlara parçalatarak. seyrederlerdi. Ağgoralar, yunanlılar ve romalıların pazar yerlerine verilen addır. Anadolu. da bu agoralardan pek çok vardır. Re- malılar pazar yerlerine Forum adını vermişlerdir. Hippodromplar, beyzi olup, at yarış yerleridir. İstanbulda — Sultanahmed meydarı: bir hippodromdu. Bizanslılar burada at yarışları, gladiyatörler güreş. irirlerdi. Tiyatrolar harabeleri ise, Anadolu- da ve Yunanistanda vardır. Diyanizos ayınlarının yapıldığı ilk tiyatro bina. sı Yunanistandadır. Burada ilk komedi ve trajedi oynanmıştır. Mabed, kilise, cami, mescid, medre. Be mimariğ eserleri ise, dünyanın en yüksek sanat eserleridir. Eski mahed- ler, mermer sütunlarla ve heykellerle süslü idiler. Ege havzası lidyalılara, yunanlılara, romalılara ve bergamalıla. ra aid mabedlerle dolüdür. — Bunlarla beraber, kiliseler bizanslılardan kalan Ayasofya, Kariye camileri ve Anado - lu'da selçukilerden kalma türk camile. ri, yeryüzünün bulunmaz — şaheserleri. dir. Osmanlılar zamanından kalma oü tün dünyayı hayrete düşüren camileri. miz ise, şanat âleminin yıkılmaz abi - deleridir. Bu eserler arasında medreselerimiz. atalarımızın yaptıkları hastahaneler darlüşşifalar, tümarhaneler de güzel mimariğ eserleridir. Bunları yerlerinde korumak bize düşen en büyük ödevler- den biridir. Eski şehirlerin harabeleri de yerle. rinde birer açık müze ve canlı birer ta. tih sayıfasıdır. Bunları da harab et- memek İüzımdır. Anadolu kadar, eski şehirlerin , harabeleri dolu bir yurd yoktur. Bunların taşlarını ve eserleri. ni yerlerinden alıp, başka yerlere gö- türmemelidir. Bunlar oldukları yerde güzeldir. Ve birçok gezmenler de bun. ları görmeğe gelerek, memlekete bir kazanç temin ederler. Kaleler ve bute. POLİSTE; Taş ocağındaki kaza Dün Yenidoğan mahallesin- deki taş ocağında çalışan erzin- canlı Mehmed oğlu Hüseyin ateş almayan lâğım deliğini temizle- mekte iken barut ateş alarak sol elinin üç parmağının yaralanma- sına sebeb olduğu anlaşılmış ve gerçinliğe başlanmıştır. Yakalanan sarhoş Dün akşam Vasfi adında biri çok sarhoş olduğu halde Saman- pazarında nokta polis işyarı B. Mehmedin ödevine karışarak söv- düğü anlaşılmış ve savamanlıkça yapılan gerçinlemede hapsedil- mesine karar verilmiştir. Nişanlısının yazı makinesini çalmış Dün Mukaddem mahallesin- de oturan Mustafa kızı Senihanın evde bulunmadığı bir sırada ni- şanlısı Veli Şahin evine girerek 80 lira değerinde Erika markalı yazı makinesini çaldığı iddia et- mesi üzerine suçlu nişanlı yaka- Tanmış ve tüzeye ı.ödhülmiqtii Bir çocuk yaralandı. Dün eskişehirli İhrahim adın- da biri yanına aldığı beş yaşında Umran adlı kızı ile beraber İtfaiye meydanında Nedimin hanındaki hayvanlarına bakmak üzere ahıra girdiği bir sırada hayvanlardan bi- rinin yanındaki çocuğa tekme vur- mak suretile karnından yaralan- masına sebeb olduğu anlaşılmıs ve çocuk hastaneye kaldırılmıştır. Bu da bir başkası Dün orta okul talebelerinden Vedad bisikletle Samanpazarın- dan Hamamönüne gitmekte iken sağ yaya <xaldırımdan sol yaya kaldırıma geçmek istiyen Met- med Nuri adımda bir küçük çocu- ğa çarpmak suretile başından ya- raladığı anlaşılmış ve yakalana rak tüzeye verilmiştir. lar, yuvarlak veya mikâb şeklinde olur- lar. Surlar ise bir şehrin etrafını kaptı. yan kuvvetli duvarlardır. Kaleler ve burelar. surlarda bulunan — parçalardır Su kemerleri de birer mimariğ eseridir İstanbuldaki Bozdoğan kemerleri gioi Sebiller, çeşmeler ise birer sanat hasnesidir, türk ulusu kadar güzel çeş me ve sebil yapmış Bir ulus yoktur. Eski türk evleri, hamamları, hanları, imaretleri. kümbetleri de ayrıca biret tarihiğ anıtlardır. Türbelerimiz de mi. mariğ noktasından yüksek - eserlerdir. Bunlardan maada şatolar, ehramlar, ma- mastırlar, kuleler de kıymetli eserler- dendir. İşte bu saydığım mimariğ eserleri, sanat ve tarih bakrmından çok değerli, haznedirler. Bunları her türkün — canla başla koruması bir vazifedir. Enver Behnan ŞAPOLYO SAYIFA 5 YURD HABERLERİ MERSİN'DE: $ İ özel muhascbesi, bir hasta yur. du yapılması için büdceye on bin lira koymuştur. Evelte bu para ile hasta yurdu pavyonlarının üzerlerine — birer kat ilavesi kararlaştırrlmış ise de son- radan, temellerin başka bir katı kaldı . ramıyacağı göz önünde tutularak, yeni bir hasta yurdu yapılması daha uygun görülmüştür. Bu cihet sağlık bakanlı. ğına yazılacak ve uygun bir cevab ge lirse ona göre hazırlık yapılarak gele. cek yıl bu binanın tamamlanması için büdceden tahsisat istenecektir. $ Mersin hapisevinde — beş dizante- ri vakası görüldüğü için bapisevindeki akar suyun içilmesi yasak edilmiş, ha. pislere tulumba suyu sağlanmıştır. $ Bu yıl yabancı illerden Mersin iline beş öğretmen verilmiştir. Mersin. de bulunan iki öğretmen de başka (- lere atanacaktır. BURSA'DA. $ 26 eylülde kutlanacak olan ati bayramı için Bursa'da tören bazırlık. ları yaprlmaktadır. Ankarada yapılacak törenin radyo ile dinlenmesi — sağlan- mış olup Bursa halkevinde de bir tören yapılacaktır. $ Banyo için Bursaya gidenler her yıl çoğalmaktadır. Bu yıl son aylar içinde Bursaya gidenlerin sayısının. geçen yıl aynı aylara göre daha fazla oldukları anlaşılmıştır. $ Yaylaya çıkarılmış olan Karaca. bey harasının merines koyunları, mev. simin ilerlemiş olması dolayısiyle dağdan indirilmişlerdir. ADANA'DA: $ Adana ili tarım direktörlüğü ta. rafından, timon ve portakallıklarda kri- zönfalle hastalığına kargr açılan sava. şa devam olunmaktadır. Bu ayın başın. danberi 1560€ ağaç İlaçlarımış ve ilaç- tan beklenen tesirler görülmüştür. Fa. kat, sıcakla çarpışarak — ödevlerini ba- şarmağa auğraşan işyarlara — bazı bahçe sahibleri güçlük göstermektedirler. Bu gibilerin bahçelerinde çıkan bastalrkla. v başka bahçelerdeki ağaçlara da bu. taşmaması icin güçlük çıkaran bahçe sahiblerinin hakyerine verileceği soy. lenmektedir. İZMİR'DE: $ İncir bölgelerinde ve hele Ödemiş. tire ve Kuşadası bölgelerinde — bu yıl yapılan incir kurdu — savaşından — çok iyi sonuçlar elde edilmiştir. lun üÜzerinde yaptırılacak olan kız sa. nat enstitüsü binası için saptanan “ram $ İzmirde. erkek Hisesine giden yo- küçük olduğundan, bu arsaya yapılacak ilave için bir komisyon yangın yerinde incelemeler yapmıştır. İhtiyaca gore, eski arsaya geniş bir arsa daha ilave edilerek az bir para ile Kültür Bakan. lığına satılacak ve bu yil enstitü bina. sının yapılmasına başlanacaktır. SIVAS'TA, $ Sümer Bank tarafından Sıvasta bir çimento fabrikası kurulması karar- laştırılmıştır. Hazırlıklara — başlanmak Üzeredir. $ Beypınarında köylü — tarafından çok güzel bir okul yaptırılmış ve üzc. rine çinko kaplanması için özel muha. sebeden 500 liralık yardım da elde edil. miştir. Okulun yanıbaşında bir pavyo- mun yapılmasına da başlanmıştır. Bey. pınarı çevresinde bulunan köylerin ilk tahsil çağındaki çocukları, ders yılı süresince yiyecekleriyle beraber gelip okulda okuyacak ve pavyonda kalacak. lardır. Bunlarım getirecekleri yiyecek. ler her gün pişirilerek kendilerine dağıtılacaktır. Bulunan bu usulün öte- BOLU'DA: ülrektörü bir söylev vermiş — ve ilbay kısa bir diyevden sonra alkışlar ara. ve sigara sunularak kendileri ağırlan. miştır. $ Maraş urayının yaptırdığı çocuk parkı bu ayın 18 inden itibaren açıl. — mıştır. Park şehrin en güzel ve yol uğ- — rağı bir yerindedir ve güzel bir şekil- — de yapılmıştır. Memlekette büyük bir boşluğu doldurarak akşamları çok ka. Jabalık olan bu park, Maraş halkevi —— tarafından yönetilmektedir. $ Maraş'taki trahomla savaş hasta. yurdu ve dispanserinde baziran, tem. muz ve ağastos aylarında 1438 hastaya — bakılmış, bunlardan 596 B1 trabomly, 842 si trahomsuz çıkınış, 64 ü hasta yur duna yatırılmıs. 90 operasyon yapılmış ve 37.499 kişi de İlâçlanmıştır. —- ——— ——— BU GECE NÖBETCİ RCZA EVİ Koyunpazarında M EGE ECZA EVİDİR. ——— — Levis'in dizlerinde, kendisine hükmeden İren kendini tutamıyordu: hinde geçen adların boş sokaklarda tekrar: — ULUS'un romanı: Levis ve İren Yazan : Pol MORAN Türkçeye çeviren: Nasuhi BAYDAR yok. Kendini şaşırma. Sen, hislerinin orta- sında, sallana sallana ve “her şeyi biribirine karıştırıyorum!,, diye bağıra bağıra dolaşan bir rus değilsin. Hakikate arkanı dönme, İnsanlığın dövizi: “Hakikat geliyor, canmı kurtaran kurtulur!,, sözleri olmalı idi. Biz neyiz? Gündüz iki düşman. Gece... gece de Öyle, fakat © zaman silahları seçmek hak- kımız değil. Böylece yaşıyabilir miyiz? Levis cevab vermedi. Bu çocuğun yeri kalbinin derinlerinde idi. Onu kollarının arasına aldı, elini rubasiyle vücudunun ara- sına soktu. — İren, adın “barış,, demektir, değil mi? İren, bütün kuvvetini kaybetmiş, başı Tefrika- 5 müstebidin kıyacılığı ile başı dönmüş küçük bir yunan şehrine benziyordu. XIT Levis böylelikle anladı ki Iren, bütün gururuna karşın, ona -karşı koyamıyordu. Düşünüyordu: “Diyorlar ki zamanımızda kadınlar erkek bulamıyorlarmış; kadınlar sevilmek için, her vakit, istedikleri kadar erkek bulabilirler ancak onların bulamıya- cakları yanlarına oturup kollarmı boyunla- rına dolayacak ve “neden kederlisiniz?. di- yecek olan erkektir.,, Asıl onu hayrete düşüren şey, bu keder- li konuşma ile bu ayaklanma başlangıcının, İren şüphe etmeksizin, tam ondan ilk defa uzaklaştığı saatte olmuş olması idi. Biz bir insanın çok yakmında yaşarsak, vicdanımız- dan daha ince duygulu bir şey, ondan hize haberler getirir ve anlaşılmaz gibi görünen hareketlerimiz kaynağı belirsiz bir lojiğin sonuçlarıdır. İren ve Levis her zamenki yaşayışlarına devam ettilerse de ruhlarında ateşli bir an- laşmazlık, farkında bulunmadıkları halde, genişleyip ilerliyordu. , — Bana öyle geliyor ki hiç bahtiyar o- lamıyacağız. Levis sinirleniyordu: — Ben de sizin kadar açık yürekli ol. saydım çoktandır bahtiyarlığı unutacaktık. Bahtiyar olacağız, çünkü lâzım olan odur. Sonra İren'in ellerini ellerine alarak avu- tuyordu: — Sabrediniz. Sinirlerinizin değerli ka- Pitali ile yaşamayınız. Kedersiz hayat çok kötü bir şey olurdu. Dostlarla görüşmek is- temiyor musunuz? Sizi sosyete hayatma sokmamı arzular mısınız? Orada yepyeni, lünç veya çok güzel şeyler göreceksiniz. lar toptan sıkıcıdırlar, fakat teker te- ker böyle değildirler. Eğlence âlemine gir- mek hoşunuza gider mi? Levis, o vakte kadar hiç bir kadınla bu derece ilgilenmemiş bulunduğunu, hiçbir ka- dın için kendini bu kadar zahmete sokmamış olduğunu farkediyordu. Halbuki bunlar, o- nun içten gelme hamleler sandığı zihnin kücük dikkatleri idi. Sen nehrinin sol kıyısında kara evlere, sağ kıyısında beyaz evlere, otellere, tiyatro- lara, könserlere girip çıktılar, Fransız tari- landığı saatlerde balolardan döndüler. İren — ve Levis, evlendikleri zamandanberi, ilk de- — fa olarak, kış başlangıcında, sayın sosyetede dolaştılar. İren çok bağşarılara erişti. Paris'te iş ka- dını yok değildi, fakat bunların hepsi ya is- tidadlı terziler, talili şantozlar, kurnaz ka- — pıcılar, ilancılık tellalları idi; hepsi de ka- — hıcı.çıhşıyor, aşçı kadınlarımızın bize be- — ğgendirdikleri yemekleri hangi tariflere gö- — re yapıyorlarsa 4 biçimde iş görüyor, yal- nız kârlarını, yalnız ev ve ad sahibi olmağı, salonlara kabul edilmeği, ünlü adamlarla — tanişmağı düşünüyor ve böylece hırslarının sınırlarını belirtiyorlardı. ? de vardı. Fakat o sırada italyan - yunan an- laşmazlığı hükmünü sürmekte olduğundan — İren ona arkasını çeviriverdi, 4 (Sonu var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: