22 Eylül 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

22 Eylül 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Avrupa konseri - uluslar sosyetesi Ön dokuzuncu yüzyıl içinde büyük meselelerin büyük devlet- !" taratından kotarılması âdet olmuş ve büyük devletlerin teş- kil ettikleri “manzume,, ye “Av- tupa konseri,, denmişti. Bizde bu- fun karşılığı “yedi düvel,, idi. Gene geçen yüzyıl içinde, Av- cupanın başlıca büyük devletleri iki aytı karargâha ayrılmışlardı ki genel savaşı yapan, “üçüz itti- fak,, ve “üçüz itilâf,, adları altın- da bu iki karargâh olmuştur. Keza bilinen gerçeklikler sıra- sına geçmiştir ki, önce bu iki ka rargâh arasında fakat ondan daha evel de büyük devletlerin hepsi- nin birden kendi aralarında aşıla- maz aytılıklar olmuş ve bu aşıla- maz ayrılıklar biriktikçe savaş teb- likesi durmaksızın büyümüştür. Yıllarca büyük devletletin biri- birlerile bir silâhlanma yarışı yaptıkları görülmüş ve bütün savaşöncesi devresine “silâhlı ha- tış, Adı verilmiştir. Genel savaş kanlı bir surette bittikten sonra, bir yandan Wil- son Ülki>ülüğüne uyularak fakat Bir yandan da kumandanın nasıl olsa ve uzun yıllar, kazanan dev- letlere kalacağı umudu ile Avru- panın ve hattâ dünyanın sıyasal, ekonomik ve sosyal işlerini bir “uluslar sosyetesi,, ne brrakmak fikri doğmuştur. İdeal bir uluslar sosyetesinin nazari temeli ve en büyük gerçek- Teşme şartı, hiç şüphe götürmez ki, ulusların denk baklarla ve denk ödevlerle denk genel şartlar içinde karşılaşmasıdır. Cenevrede kurulan korumun - ise böyle bir balin gerçek bir ifadesi olamıva- cağı daha ilk gününden - belli idi. Çünkü, sömürgeciliği henüz tastiye edememiş bir dün- yada, ulusların hepsine birden şahsiyet tanıyan bir arsıulusal ni- zam kurulmasına imkân olamaz- dı. Uluslar sosyetesi, bu noktalar bilinerek kuruldu. Bu kuruma sa- dece azad uluslar alınsaydı, gene uygunca görüşler hâkim olurdu denilebilirse de, Japonya'nın işle- rini yürütmek için sosyeteden çık- madıktan başka bir çare bulama- ması göstermiştir ki emperyalizm, sağken emperyalistlerden ibaret bir kurum dahi imkânsızdır. Nite kim Japonya örneğinden başka, sösyetenin çerçevesi içinde düşü- nülen dörtler plânı yahud Stresa'daki üçler anlaşması da yaşayamamış emperyalistçe anlaşmalardır. Böyle yapılmadı ve uluslar sos- yetesine, hole Amerika ve bazı cenup Amerikası devletleri çekil- dikten sonra het türlü ulus alın- mağa başlandı. Bütün bu yeni ü- ye getirmelerin sıyasal şartları incelenirse görülür ki, her büyük devlet kendi adamlarını konsey ve asamblede çoğaltmak taktiğini gütmüştür . ..» Fakat uluslar sosyetesi, Amme- tika çekilir çekilmez evrenselliği- ni kaybetmiş ve Japonyanın da gçıkıp gitmesinden sonra artık sa- dece Avrupa işlerini o da Fransa ve İngilterenin asığları cephe- sinden kotarmağa çalışır bir ku- cum olmuştur. Mançuko işinin, Şako savaşının önüne geçememe- si, sösyetenin prestijini sarsmış ve yeni bir âdete yol açmıştır. Bu â- det de işini sosyetede kotaramı- yan devletin, sosyetenin dışına çı- karak bildiğini yapmasıdır. Almanyanın çekilmesi, sosye- tenin Avrupa işlerinde de sözünü dinletememesinin bir örneğidir. İkinci örneği ise, İtalya - hahcş anlaşmazlığı teşkil etmek istida- dındadır. Demek oluyor ki, “Avrupa kon- seri,, nin yerini daha liberal bir anlamda ve lddl.!h bir başlangıç- la hattâ dünya ölçüsünde almak istemiş olan sosyetenin bugünkü durumu Avrupa işleri bakımından dahi çok çekişmeler götürecek gi- bidir. Kaldı ki, bugün Avrupada, ba- 21 devletler arasında geçen yüzyı- lın gizli anlaşmalarını hatırlatır anlaşmalar olmuştur. Doğu Avru- pasını bulutlandıran bu gibi an laşmalardan başka, sosyetenin dayandığı muahedeler bazını da sarsan anlaşmalar olmuştur. Bun- lardan birisi, kollektit barış tor- mülü üzerinde görülmemiş bir 1s- rarın taze şevkini gösteren İngil- terenin Almanya ile geçenlerde yaptığı deniz anlaşmasıdır. Bun- dar gösteriyor ki, sosyetenin pres- tiji ve etkileti gerek üye olma- yan deniz aşıtı devletler gerekse üye olan kıta devletleri -tarafın- dan tırsat düştükçe sistemli bir surette sabote edilmiştir. Öyle ki şu günlerin en büyük meselesi, artık İtalya - habeş nn laşmazlığı değildir. İtalya - İn giltere anlaşmazlığı da değildır. Hün büyük mesele, uluslar sosye- tesinin yaşayıp yaşamıyacağı ve arsıulusal büyük sıyasa işlerinde dünkü kadar olsun bir tol oyna- yıp oynamıyacağıdır. En büyük meselenin bu olduğu şundan an- Taşılmaktadır ki, yukarda da söy- Tediğimiz gibi, Amerikanın ayııl- masından sonra en çok — ingiliz fransız sıyasal kollaborasyonuna dayanan bu kurumun tehlikeye girtmiş olması zaten bu kollaho- rasyonun çoktanberi gevşemede başlamış olmasındandı. Ve bugün habeş işi de dahil olmak üzere, hü- tün meseleler bir yanda ve ingılir » fransız dostluğu bit yanda dur: maktadır. Ve tehlikeyi görmüs o- lan bu iki büyük devlet, şimdi İ talya - babeş işini sadece bir ve sile bilerek asıl genel durum Üze rindeki görüş birliğini ve bu birli- Pin açık şartlarını madde madde elde etmeğe calışıyorlar. Cenev redeki gürültüler bir yana atılır- sa, görülür ki, asıl dava, Londra ile Paris arasında budur. “Her ne bahasına olursa olsun, iki eski dost, eski dostluğu taze- lemek yolları peşinde - olduğuna göre eğer bunda utku elde eder Terse, Cenevredeki kurumu taşı yan başlıca iki direk gene eski rollerini alıyorlar demektir. Uluslar sosyetesini - sadece İransız - ingiliz menlaatlerinin bir kucaklasma veri gibi göstermek dofru olmaz, Sünhe yok ki sosyve- tede daha birçok önemli üyeler bulunmakta ve bunlar da kendi iş- Terini yürütmektedirter. Meselâ yeni üveler arasında Türkive ve Sovyet Rusva, sosyeteye arsrulu- sal barışın disiplinini getirmisler- dir. Bunların hele bu toplantıda harış uğruna yaptıkları çıkışları. tarih, uluslar sosyetesinin ayrı bir bölümünde inceliyecektir. Şu var ki bu ülkücü müdahaleler, sosve tenin asli yapısını değiştiremez. ler, Aslı yapı derken anladığımız. sosyete işlerini ilk günündenber! tanzim etmiş olan ingiliz - tran- sız. kollaborasyonudur. Bu bahsi kaparken son müta lTea olarak şunu söyliyelim ki, eğer İngiltere ile Fransa - şu habeş işi yüzünden büyük politika cephele- rini eskisi gibi biribirine uygun düşürebilirlerse, sosyete, İta'ya çekildikten sonra dahi ayakta du- racaktır. Şu var ki, cepheleri yeni- den uygun düsürmek işi çok güç leşrniştir. 1918 de çıkış noktası ta zecik muahedelerdi. Bugün ise bu muahedelerden birçoğunun bü- kümleri farazileşmiştir. Fakat bu moktaları esasen ileriki yazıları- mızda gözden geçireceğiz. Burhan BELGE ULUS SAYIFA 3 IÇ HABERLER Genel nüfus sayı - mana hazırlık İstatistik genel direktör yar- dımcısı B. Selim Aykut, Bursa, Balıkesir, Manisa, Bilecik, Afyot ve Çanakkalede genel nüfus sayımı hakkında konferanslar verdikten sonra merkeze dönmüştür, Genel direktörü B. Celâl Ayba: da yabancı sayım danışmanı ile bazı ilbaylık merkezlerindeki ha- zırlıkları görmek üzere Ankara- dan ayrılmıştır. Nüfus sayımı ile birlikte yir- mi iki ilbaylık ve ilçede ve aşağı yukarı bir milyon nüfus üzerinde bir ölüm, doğum anketi yapıla- caktır. Otomobil kazalarını önlemek için Güvenlik ditektörlüğü son gün- lerde şehrimizde çoğaldığı görü- len otomobil kazalarına karşı şid- detli tedbirler almağa karar ver- miştir. Bundan sonrta caddelerde nomal hızdan çok yol alan otomo- bil şöförlerinin -ehliyetnameleri almacak ve ayrıca otomobil sa- hiplerine de para cezası verilecelk- tir. İspençiyari müstahzarlar tüzüğü Finans bakanlığınca hazırla- nan ispenciyari; tıbbi müstahzar- lar tüzü: ün yürürlüğe konul- ması Bakanlar kurulunca — anay- lanmıştır. Yakalanan kacakcılar Geçen bir hafta içinde gümrük müuhafaza örgütü kırk üç kaçakçı, 390 kilo gümrük kaçağı, 73 kilo inhisar kaçağı, 4 tüfek, 2 tabanca, 437 mermi ile her cinsten 1908 hayvan ele geçirmiştir. İstanbul rasathanesinin kaydettiği teprem İstanbul, 20 (A-A.) — İstanbul rasathanesi 20.9.935 saat üçü bir dakika, beş saniye geçe merke- zi İstanbuldan 11200 kilometra mesafede çok şiddetli bir teprem kaydetmistir. Lisede olgunluk —| P. T. T, işyarlarının sınaçları Liselerde yapılmakta olan ol- gunluk sınaçları pazartesi günü bitmiş olacaktır. Dün fen bölüm- lerinin sınaçları sona ermiştir. Şehrimiz bölgesinde bu sınaçlara giren talebelerin çoğu kazanmış- tır, Müsiki öğretmen okulunda konserler Musiki öğretmen okulunda her yıl verilmekte olan konserlere ö- nümüzdeki ayın 15 inci günü baş- Tanacaktır. Bu yılki orkestra takı- mının kadrosu geçen yılki kadro- nun aynıdır. Bundan başka ayrı- ca Avrupadan getirilecek olan musiki uzmanları da orkestraya katışacaklardır. Gelecek uzman.- ların sayısı 12 kadar olup bunlara tanmmış alman kompozitörlerin- den B. Hindemit'in başkanlık ede- ceği söylenmektedir. Uzmanlar aynı zamanda musiki öğretmen o- kulunda fahri profesörlük de ya- pacaklardır. Gelecek yıl yeniden yapılacak olan orkestra kadrosuna girmek için Kültür bakanlığı eli- le bir musiki öğretmenleri arasın- da bir yarış yapılacağı da söylen- mektedir. Geçen yıl orkestra ay- damlığını ivi bir başarı ile yapan B. Cemal Adnanın bu yıl da ay- dam olarak kalacağı umulmakta- dır. Avrupaya gönde - rilecek talebe Bu yıl İstanbul ve Ankara tü- re fakülteleri Avrupaya üç talebe gönderecektir. Sınaçlar Ankara türe fakültesinde yapılacaktır. Bu yıl bu sınaçlara girecek talebe sa- yısı her yılkinden daha çok oldu- ğu söylenmektedir. Bayındırlık direktörleri arasında Erzurum (li bayındırlık direk- törlüğüne işlerinin önemi dolayı- siyle İzmir bayındırlık işleri di- tektörü B. Mehmed Nuri ve onun yerine de Canakkale bayındırlık » işleri direktörü B. Asım atanmış- lardır. yardım sandığı Posta, telgraf ve telefon gener direktörlüğünün hazırladığı birik- tİrme ve yardım sandığının örgü- tü önümüzdeki ay içinde yapılar caktır. Sandığa üye yazılacak » lan işyarlar aylıklarından yüzde ikisini vereceklerdir. Sandık açıl- dığı gün 35 bin lira kapitali bulu- nacaktır. Bu 35 bin lira şimdiye kadar posta teletfon ve telgraf ge nel direktöflüğünde harcanan K zılay ve Çocuk esirgeme kurur..u- nun pullarından birikmiş olan sa- tış tutarıdır. Yardım sandığına ü- yesi olan işlarlara iki aylık nisbes yesi"olan işyarlara iki aylık nisbe- tinde avans verecektir, Bu şekilde pata alanlar da san dığa bu aldıkları borçları 16 ay i- çinde ödiyeceklerdir. B. Ahmed Ziya dostları - nın göz yaşları arasında gömüldü Dün öldüğünü büyük - bir acı ile yazdığımız Yargutay tecim dayresi üyelerinden B. Ahmed Ziyanın cenaze töreni yapılmıştır. 'Törende Tüze Bakanı, ve bakan- lık yönetkeri ve Yargutay başkan ve asbaşkanları ve genel savaman ve yargutay Üüyeleri ve Ankaca tüzesi cumuriyet genel sava- manı ve başkanlarr ve baro orun- takları bulunmuşlardır. Cebecide temyiz encümeni başkanı B. Ha- san Lütfi ölünün iyiliklerini ve değerini anlatan bir söylev miştirf. Bolu ormanları vanıyor (Başı 1. inci sayıfada) beklenmektedir. Seben ormanı Bolu'nun en değerli ve önemli or- mealarındandır. Yangın söndürüldü Bolu, 21 (A.A.) — Bolunun Seben Köroğlu ve Aladağdaki yangınları köylülerin gösterdik- leri fazla gayret ve ilgi ve orman yönetgesinin önemli olarak aldığı tedbirlerle tamamen söndürül- müştür. Zarar ve ziyan yangın ye- rindeki fen işyarlarınca saptana- caktır. v—eerera — — e — — — —— e — — — İstanbul gazetelerinin başyazıları da; Zaman imzalı ZAMAN yazıda İtalya du. rumu gözden geçirilmekte ve denil. mektedit ki: “Fransız gazetelerinin son günler. deki yazıları çok ibretle okunacak bir mahiyet aldı. Başda meşbur Temps ol- mak Üzere hemen bütün gazeteler İtal, yaya itidal ve sükünet tavsiye ediyor. lar. Habeşistan üzerine yürümekten e; akvam cemiyetinin teklif ettiği iktisa. di menfaatler ile iktifa etmesinin İtal- ya için daha muvafık olacağını söylü. yorlar. Fransızlar gazetelerinin lisanların. da aynı süretle hasıl olan bu değişikli. ğin başlıca sebebi, İngilterenin kati ka rarını vermiş olmasıdır. Anlaşılan İn. gilterenin kapı komşuları olmak itiba. riyle onları herhalde bizden daha ıyi tanımaları iktiza eden fransızlar, İn. gilterenin bu işte nastl vaziyet alacafı vu uzaktan, yakından sön günlere kadar takdir edememişlerdir. Fransızları şimdi telâşa düşüren di. ğer bir seseb de İtalya Habeşistanla harba girerse bundan Almanyanın v tifadeye kalkışmak ihtimalidir. Hattâ bazı fransıt gazeteleri İtalyaya —adeta yalvarıyorlar. Ve B. Musolini düşünsün kendisinin itil fgirizliği yüzünden Av. rupa karışırsa bandan münhasıran Al. manya istifade edecektir. M. Hitler, pusu kurmuş, fırsattan istifade günle. rini bekliyor, deyip duruyorlar, Vakra Musolininin garetelere gene beyanatta bulunduğunu okuyunca biz hayretler içinde kalmadık değil. Çünkü daha dün bu sutünlarda kendisinin çok söylediğinden bahsetmiştik. Bir başve. kilin, böyle bir gün bir yabancı gazete. ye beyanatta bulunmasının, sözlerinin kıymetini azaltmamasına imkân yoktur Zaten çok söyliyenlerin, çok iş görme. diği malüm bir hakikattir. Azimkâr 0. lanlar ve kararlarımı behemehal tatbik etmek istiyenler ingilizler gibi susat. lar. ç Vaziyeti bir de bu noktadan muha. keme edince daha harbın kati olarak zuhur edeceğine hükmetmekte insan te. reddütte kalıyor. Maamafih yalnız | - talya - habeş vaziyetinin değil, bütüm dünya vaziyetinin çok karışık olduğuna ve &n beklemediğimiz hadisatın - bile her an çıkması İhtimali bulunduğuna Şüphe yoktur.. daki başyazısında r A N B. $. Esmet iral. yan . habeş anlaşmazlığının e!mrş oldu. ğu son durum için şöyle diyor: *Harb olacak mı, olmuyacak mi? Bi suale kesin cevab vermek mümkün de KH Şu muhakkak ki, Müusolini de dahi* olduğu halde kimse harb istemiyor. Fı kat bir takım vaziyetler meydara zele bilir ki, bir barbın önüne geçilmez. İtalya . habeş davası şeklinde başta- “yan mesele İngiltere . İtalyan ihtilâfı şeklini aldıktan sonra şimdi de Fraanm İngiltere arasında bir diplomasi müca. delesi halini almıştır. Fransar geçen kl- nunusanide İtalya ile anlaşmıştır. İtatya dostluğu Fransaya fayda temin ediyoe Şimdi Tangiltere . habeş meselesi —vü. zünden Fransadan bu dostluğu feda et. mesini istiyor. İşte İtalya — habeş dava. sının bugünkü manzarası İngiltere ile. Fransa arasında Avrupadaki — statlika, - nun' muhafazası için alınacak- tedbirler etrafında bir mücadeleden — ibarettir. Vaziyetin yarın alacağı şekil de bu mil cadelenin neticesine bağlıdır... ti a te de B. Yunus eeei Nadi diyor ki: “Şimdiki ve gelecek zorlukları kö. taracak biricik kesin yol adlı yazısm- da B. Yunus Nadi uluslar sosyetesinin kuvvetlendirilmesini gerektiren seheh leri sayarak diyor ki: Tutulacak yol tektir ve kexindir Milletler cemiyetini ve onun pakt'm vat kuvvetle tutmak ve elbirliği ile yök. seltmak, Şimdi. sonra ve dalma, Heb hâvırlı bir iş olarak bir kere buna ka rar verildi. artık bo kararın teredttitetiz tatbiki gerektir — İtalyanın bile asığı bundadır. Savaştan ancak fenalıklar çe kalilie..

Bu sayıdan diğer sayfalar: