“8EYLÜL 1935 PAZAR ULUS OSAYHA Yar: - sıyasal. Niçin kızır orlar M dar gazetelerinden El-Be- lağ ile El-Mukattam - (1), bizim devrimimiz ve koruşumuz İ- ran'ın devrimi ile çok acaip bir sürette uğraşmaya başlamışlar- dır, Bu iki gazete, bizdeki şapka, yeni yazı ve dil devrimlerini ve i- ranlı. dostlarımızın da aynı dev- rimleri yapmalarını araplığa karşı düşmanlık diye vasıflandırıyorlar, Ve bunu yaparken hem tarih - ya- lTamışlık hem de politika - okumuş- luğu gösteriyorlar. Yani, hem a- rapların ve arablığın bizim yüzü- müzden geri kalmış olduklarını i- leriye sürüyorlar hem de İran ile Türkiye arasındaki arab devleti yani Irak'a karşı bir takım - tehli- kelerden demvuruyorlar, Bundan başka het iki gazete- nin de bizim yukarda adları geçen devrimlerimizden bir bahsedişleri var ki, insanın bu kadar anlayış- sızlık karşısında şaşmaktan biraz da acımaktan ağzı açık kalıyor. Sağdan sola yazmak ile soldan sağa yazmak arasında ne fark o- Tabilirmiş.. Kafanın dışını değiş- tirmekle içi — değiştirilmezmiş.. Türk ve İran dillerinden arabca sözlerin çıkarılması bu dilleri fu- kara ve kuru bırakmaktan başka bir işe yaramazmış.. Bu gibi mütalealara cevap ve- rilmese de olur. Yalnız, biz kendi devrimimizin dışına çıkmıyarak mısırlı gazetelere sorarız: 1 Ya kapitülasyonların kaldı- cılmasına ne dersiniz? 2.Ya Türkiyenin bir ulusal krediye dayanarak sanayileşmesi- ne ve kendi pamuğundan tutunuz da kendi çocuklarının kafasına ka- dar (dıştan ve içten) toprağında- ki her şeyi kendisinin işlemesine ne buyuruyorsunuz? 3. Ya Sövres'den Lozan'a geçi- .. 4. Ya kadının kafesin arkaşına tünemiş bir hayvan olmaktan kur- tarılarak hayatın her alanında a- zad dolaştırılmasına 5. Ya “Babıali” nin pespaye po- ltikası yerine Ankara'nın sesi.. Fakat bütün bunları saymak veye yarar? Her iki gazetenin her ikisinde de, gölgesi önce Irak fakat daha sonra da bütün arablık üzerine dü- şen uydurma bir tehlikeden bah-. sedildikten sonra, Irak için Hicaz ingiliz dostluğu bütün arablık i- n de birlik tavsiye edilmektedir. Bundan da anlaşılyor ki yapılan yın sistemlidir ve onları karala- 1 kalemlere mürekkep şeklinde içirilmiştir. Böyle olunca, mantı- ğm ve dostca konuşmanın bacak- ları kısa gelir. Düşmanca konuş- makta ise bizim hiç bir asığımız o- lamıyacağı gibi şimdilik bir kül- ftettir de.. İki yazının altında iki arab ay- dınının imzası duruyor. Arka ar- kaya ve biribirine eklediği üevrim- lerle Atatürk'ün şu yurd için yap- tıklarını tezyil edecek olanlar her halde bu imzalar olmamalıydı. E- ğer bu imzalarıu arcında bit ulu- sal uyanıklık olsaydi, bir. memle- ket baştan aşağı, kendi emeği, kendi alımeri, kendi parası ile, kimseye tanışmadan, kimseye bo- yun eğmeden ve City'nin hiç bir bankasına avuç açmadan bayındır- lığa kavuşuyor. Eşsiz bir şerete zaten kavuşımuş. Öyle ki, mezarın da Lord Curzon bile bu İşlere şa- şıyor ve ikinci üçüncü, dördüncü ecel terlerini döküyor. Çünkü Lau- sanne'da fırlattığı eldiveni türk devlet adamları yerden kaldırmış- lar ve kılıcın ucunda olarak geriye vermişlerdir. Buna bütün dünya böyle olarak biliyot ve tarih dur- maksızın detterine geçiriyor da, i- ki mısırlı gazeteci bütün bu İşler- den arablığa karşı kokular ve kor- kular çıkarıyorlar. Ve sonra, Iraka ingiliz dostlu- gu, arablığa da birlik tavsiye edi- yorlar. Bizimle çok dost olan ırak- İrlar üzerinde bu gibi tavsiyeler (1) ELBelağ, 26 ağustos 1935 sayısı Bl-Mulattam, 29 0 u ŞİÇ HABERLER Balıkesir kurtuluşunun yıldönümü Balıkesir, 7 (A.A.) — Dün Ba- lıkesir'in kurtuluşunun on üçün- cü yıldönümü candan gösterilerle kutlandı. Şehir baştan başa bay- raklarla süslenmiş, halk erkenden caddelere dökülmüştü. Törene saat 11 de başlandı. Şehir dışından cumuriyet alanına alkışlar arasında giren süvari tü- meni komutanı subay, bayrağımı zı heyecanlı alkışlarla direğe çek- ti. Yaya, atlı kıtalariyle jandarma, polis müfrezelerinin, okullarım, sporcuların, kurumların ve kala- balık bir halkın katılması ile bü- yük bir geçid töreni yapıldı. Cumuriyet alanında, parti, u- ray, kolordu, hükümet ve halkevi önünde söylevler verildi. Balıkesirin bu sevinçli günün- de Ulu Önder Atatürke karşı duy- duğu sevgi ve inanç bir kere daha açığa vuruldu, ordu minnetle se- lâmlandı. Gece büyük bir fener alayı ya- pudı, halkevi tarafından bu günün şerefine bir müsarhere verildi. Bu ulusal günde bütün Balıke- sir bayanları çarşafı bir daha al- mamak üzere atmışlardır. Selânik sergisi bugün açılıyor Yunanlılarla tecim ve kliring anlaşması yapmak üzere Atinada bulunan salkurumuz bugün açıla- cak olan Selânik sergisinin açılış töreninde bulunmak üzere Selâni- ğe gitmişlerdir. Yarın Atinaya dö- necekler ve konuşmalara devam edeceklerdir. Mısır elçisi gitti İstanbul, 7 (A.A.) — Mısır el- çisi Hamza Bey izin alarak mem- leketine gitmiştir. İzmni süresince elçilik işleri danışman ve baş sek- reter Ahmed Remzi Bey tarafın- dan görülecektir,. B. Abidin Ege Kaleciğe gitti Tarım bakanlığı tarım genel direktörü B. Abidin Ege yanında Ankara tarım direktörü B. Hamdi o!duğu halde öteygün Kaleciğe gitmiştir. B, A, Ege Kalecikte ü- züm ve şarapçılık üzerine incele- meler yapacaktır, Buğday komisyonu toplandı Buğday koruma kanununa gö- re kurulan komisyon dün toplana- rak günlük işlerini elden çıkarmış- tır, Buğday fiatları nomal gittiğin- den bugünlerde piyasadan çok az mal alınmaktadır. Fiatların bu- günkü değerini koruyacağı umul- maktadır. : Konyada halka parasız gösterilen filmler Sağlık Bakanlığından — ilimiz halkına parasız gösterilecek film- lerin geldiğini yazmıştık. Filmlerin 2 kısım sıhhi su ve bir kısım nezle, | kısım ihmalin ce- zası, | kısım sağlık ve korunmağa alışmak, 6 kısım sıtma, | kısım si- nek tehlikesi, 8 kısım çocük bakı- mı, 7 kısım firengi, 1 kısrm, vere- min teşhisi, 1 kısım uzun afiyette yaşamanın çaresi, 1 kısım anne sö zünün ehemmiyeti, 1 kısım “Villi niçin yıkanmak istiyor?,, (hıfzıs- gıhhaya ait bir filimdir) 1 kısım sıtma mücadelesinde yeni bir usul hakkındadır. Gelen filimler halka ve talebelere uray sinemasında ili- miz namına sağlık direktörlüğü tarafmdan gösterilecektir. ——— — nasıl bir etki bırakır bunu bilmiyo- ruz ama, birlik meselesinde (ki a- rab aydınına şunu deriz: — Önce mandalarınızı birleş- #İirseniz,.. Burhan BELGE Kıral Piyerin do- ğum yılı dolayısile verişilen teleraflar Yugoslavya Kıralı İkinci Piyere doğum yıldönümü do- £ layısile Cumur başkanı Atatürk , tarafından çekilen telgrafla buna Rejan Prems Pol tarafın- ğ dan verilen cevap aşağı “Doğumlarının yıldönümü münasebetiyle Majestelerine en hararetli tebriklerimi bildi- rir, gerek şahsi saadetleri ve gerek asil ve dost yugoslav u- Tusunun refahı hakkındaki sa- mimi temennilerimin kabulü- nü rica ederim. Kamâl Atatürk “Kırala, doğumunun yıldö- nümü münasebetiyle yolladığı- nız tebriklerinize samimi su- rette teşekkür eder ve Ekse lansınızın şahsi saadetlerile Tı“ırkiyeniıı refahı hakkımdaki en eyi temennilerimi sunârım, Prens Pol AAAARARARARRARAMAARARARARADA İstanbul gazetele rvinin başyazıları . ter “Bir İsviçre Cumhuriyet ,.-ccesinin — küs- tahlığı,, başlığı altında yazdığı yazıda B. Abidin Daver diyor ki: “Jurnal d8 Jönev de, herkca bilmelidir. ki, Türkiye bugünkü sınırları içindi lerden bir karış — toprağa &l uzatmak, derakab, çok kanlı bir harba sebebiyet verir. Dünyayı barış içinde yaşatmak için kurulmuş olan Milletler Cemiyeti- nin bulunduğu şehirde çıkan “Jurnal dö Jönev,, bunu mu İstiyor? Gazete, habeş meselesinin halli için, —Avrupa sulhu bakımından çok daha tehlikeli bir yol tavsiye ettiğinin farkında değil galiba... İsviçre gazetesinin tegafül ettiği bu hakikati, faşist İtalyanın yarı res- miğ organı olan Ciornale d'İtalya'nın anlamış ve isviçreli komşusunun sura- tına bağırmış olması takdire değer bir kavrayıştır. Ttalyan gazetesinin bu yazısı arasıra bazı manaste sözlerde bulunan türk « italyan münasebetleri Üzerinde pek iyi bir tesir husule getirecek mahiyettedir. Türkiye ile dost olmak için Ciorngle d'italya gibi düşünen bir eryasa tatbik etmek kâfidir. “— Türkiyenin bütün haklarına, ege- menliğine ve toprak tamamlığına hür- met eden her devlet bizim — dostumuz- gibi eumuriyetinin e bulunan yer- dur. da “İ; ZAMAN ti mekieb, a ve Zaman imzalı yazıda: * . Üniversiteye - Mmülhak bir lisan mektehinden bahşetmektedir. TARNMNS.. 4, yazdığı yuzsda ise, B. Ali Naci Karacan şöyle diyor: “— Nazillide ilçebaydan, okuyamı- yanların ne olduklarını sordum, Sustu, durakladı ve sonra muayyen seheblerin muayyen netireler doğurdu- u gibi gayet sade bir bakikati haber veren tabliğ bir sesle! — Çoban oluyorlar.. ecvabını verdi. Bu sefer ben Buüstüm. Sir memlekette köülkinma — harcketi x bütün sabaların aynı kuvvetle ve mutlaka birden kalkınmasiyte olabilir. Büyük tarım ve sânayi kalkınmamızın tam verimli olabilmesi için, tarlaları ve fabrikaları kuşatan ve dolduran halkın seviyesini yüceltmekten başka çare ol madığına bir misal verilebilir. Çünkü her şeyden çok makinaya dayanır gibi görünen fabrika bile makinaya değil, bilgiye kültüre dü; Fakat bilgiyi kültürü nasıl temin edeceğiz? Yalnız mekteble mi? Bu da ayrıca tetkik edilecek meseledir.,. ür P. da “Çoban olüyör« ” .qğ'. M ; Yakalanan kaçakçılar Geçen iki hafta içinde gümrük koruma örgütü biri ölü yetmiş dört kaçakçı, 1969 kilo gümrük kaçağı, 466 kilo tekitler kaçağı, dört tüfek, bir tabanca, 15736 muh- hükümetlere aid dö çakçı hayvanı ele ger Muğlada yol yapımı Muğla, 7 ÇA.A.) — İl yolların- da çalışmalar devam ediyor. Milâs bölgesinde parasız amele bu yo- Jun en sarp yeri olan Boğa yoku- şunda çalışmaktadır. Marmaris i! cileri işçisi çifti Beli-Fetiye isçi- leri Tefenni sınırı yanlarında ça- lışmaktadır. Bir aydanberi Tavas yolundaki çalışma 35 inci kilomet- reye gelmiştir. Şimdi bu yolun en çetin ve sarp yerlerinde çalışıyor- lar. Buraları kayalık olmakla be- raber Anadolunün görey bakımın- dan en zengin yerlerindendir. Da- laman köprüsünün şimdiye kadar bir ayağı tamamiyle yapılmış di- ğer kenar ayakla orta ayak üze rinde çalışılmaktadır. Bunlar da yakında bitecektir. Yapılış çabuk ilerlemektedir. 140 kişiden 14 ü kazandı Geçenlerde Türkofisteki açık işyarlıklar için bir smaç açılmıştı. Bu sınaca giren 140 kişiden 14 ü kazanmış ve işe başlamaları için kendilerine yazılmıstır. Bombay ve Hayfa tecim sekreterlikleri Türkofis dar ışmantarından B. Neçmeddin B »x ropartörler- den B. Mustafa Nuri Hayia te cim sekreterliklerine ataamışlar- dır. NITLARIMIZI Anıtlarımız, rürk sanatının da en değerli, en güzel ve heckesi şa- şırtacak kadar ince örnekleridir. Biz bunlarda özdedelerimizin zevk- lerini, inceliklerini de görürüz. Bunları onlardan kalmış en yüce varlıklar olarak korudukça sevinç h Çânkaya dokuz yaşınz girdi | Bugün 1934 yılının Ankara ve Orta Anadolu grup - birincisi, bu yılın bölge ikincisi Çankaya spor kulübünün dokuzuncu yıldönümü- dür. 1926 da kurulan bu değerli kulübün, adı son yıllarda canlılı- ğın bir örneği olarak bütün Türki yede anılmaktadır. Kuruluşundakı temfiz gayeye ulaşınak yolunda o- lan Çankaya bugünkü duruma e rişmek için cok çetin şartlar altm- da çalışmıstır. Çankaya spor kulübü bu gece yıldönümünü Bomnonti baliçesinde vereceği bir törenle kutlayacaltır. Gecenin hoş ve zevkli geçmesi i çin birçok hazırlıklar yapılmıştır. Şampiyonumuz Gencler Birliği i le yapılacak güreş kupası maçınmı bugüne rastlaması da çok iyi ol- muştur. Bu suretle bir spor kulübü yıldönümü günü yapacağı yarış mada geçen yıllara göre futbol- da ne derece yükselmiş olduğunu göstermeğe fırsat bulmaktadır Üzüm haftası hazırlıkları Türkofisin iç piyasada üzüm satışını artırmak üzere yapmak dü şüncesinde bulunduğu üzüm haf- tası hazırlıkları devam — etmekte- dir. Bunun için en güzel üzümler den örnekler toplanmaktadır. Kastamonuda kendir etüdleri Kastamonu, 7 (A.A.) — Ken- dir uzmanı Prof. Tobler, Taşköprü ve yöresindeki kendir yerleriyle tek usul ıslatma havuzları üzerin de incelemelerine devam etmiş ve birçok teknik noktalarda - ilimiz- den yana özellikler görmüştür Uzman, bugün göl vadisi üzerin- den Adaya pitmiştir, “KORUYALIM duyarız, Bunlar arasında Selçuk- lular zamanından kalma öyle gü- zelleri ,öyle yüceleri vardır ki, bu gün değil onları yaptırmak, mak- talarını çıkartmak bile uzman bir kurumun aylarca çalışmaşına bağ- lıdır. Selçuk eserlerinin, bütün dünya sanat — tarihinde ayrıca el şilear ça $ GPEİİD ü grşrm ĞĞ ĞĞT e eai İRgeinE NİN İĞÜR aa ünnaeyeesarekarreğma ni lünüği K o y duğumuz tesimler- Aksa- rayda (Sultan- hanı) adındakı Selçuklular za- manında yapıl- mısş (kârvansa -ay) dır. Bunda inin bölmele ini, odalarını, Yemerlerini ve diş — kapısının wmce ve zarif iş- ;yıpmılxyıı e. AA T ŞAT ç .A 4 E