A' N ySAYIFA 4 b y ULUŞ İ Dünya “leri Habeş sınırından — mektublar Bir başka gün de acemi yerlilerin askere alınması işini nasıl başarabildik. kerimi subaylardan sordum. — Şu cevabı aldım ; — Askere ithiyacımız olunca — ilan ediyoruz. Nereletrde ne kadar asker is- tediğimizi bildiriyoruz. Her defa, iste- diğimizden fazla aeker başvuruyor. Ö kadar gönüllü olmak istiyen oluyor ki Birçoklarını geri çevirmek yükümünde Balıyoruz. Güneş batarken kampa gittim. Yer- H askerler iki keçeli dizilmişlerdi. Yan- farına gittim, otutdum — ve kendilerine * eigara ikram ettim. Bordum: — Askerlikten hoşlanıyor musunuz ? Siyah yüzler parıldadı. Sırıtarak beyaz dişlerini gösterdiler. İri kıyam bir asker, yakasını — olşa- di — Bd birçok para eder, dedi, hem dahası da var. Bize yalmız elbise ver- meckle kalmayorlar; para da veriyorlar. Sonra bel kayışmı bir kedi okşar gi- bi okşayarak sözüne devam etti: — On yıldanberi ordudayım. Trab- hus harbında çarpıştım, dokuz kardeşim oradadır. Ben aylemin son ferdiyim; fakat burada bir harb çıkacak — olursa #avasa ilk giren ben olacağım. — Niçin? — Çünkü harb olursa adama birçok tüfek, yahut mitralyöz fiseği verirler. Sonra aylık da iki misli artar. Ben, sözünü kestim: — Fakat ya ölecek olursan? Bu söz, adamın üzerinde hiç bir et- ki yapmadı. Bunlar, bizden büsbütün bayşka türlü düşünüyorlar. HAN cebine girecek paranın ve eline geçecek mo- dern silahın rüyasını gören adam, sörü- me devam etti: — Habeşler kıptidir; ben müslüma. mım. Önün için ben onları gebertmek #sterim. Başka tipte bir zenciye döndüm. Bu, bir kıpti idi, Ona habeşlerle harb etmeyi isteyip istemediğini sordum, — Taterim, dedi, çünkü —orası çok sengin bir memlekettir. Buğdayı bol, altın madenleri zengindir. Herhalde böyle bir memleketi ele geçirmek lüzım- dır. Gerçekten Habeşistan — zengin bir Glkedir. Topraklarının altında ve ırmak yataklarında çıkarılmamış birçok altın yatıp durmaktadır. Geçen yıl Beni Şan- kul'a yaptığım bir gezide bunu kendi gözlerimle görmüştüm. Eritre'de değerli taşlar ardır; altın kıt, maden seyrektir. —- Otel çok kalabalıktı. Biz, bu yüz- den bunalıyorduk. Zenci gartonlar, ma- saların arasında güçlükle gidip gelebi- liyorlardı. Yanılıp birinin yemeğini bir başkasının masasına koydukları olü- yordu. Tuhaf bir siviül adam, beni şampan- ya içmeğe çağırıyordu. Ben, kendisine yanıma gelip oturmasını rica ettim ve sordüm - — Burada ne yapıyorsunuz? — Ben mi Harbr örgütlendiriyo- Yum., — Fakat niçin ve nasıl? — Niçin, herkes niçin para yapıyor? Nasri? komiserlikte bulunarak. Burada her şeyi satan pek az adam wetdir. Reçel, tatlı, pekmez, teneke için- de yiyecekler, garab, elbise, müzik, sö- zün kısası ne isterseniz... Burada italyan mağaralariyle orta- Hız. Böylece dilediğimiz malları içeri sokabiliyoruz. İçimiz yolundadır. Birkaç ay önce cebinde meteliği olmrıyarak buraya ge- Ten bir arkadaşım kısa bir süre içinde yüz bin frank kazandı. Ben oraya verdığım zaâman Asmara'. da İtalya komutası altında 40 bin asker vardı. 10 bin âasker de Assab limanındı karaya çıkmış bulunuyordu. Sınırı muhafara için de tepeden ter- nağa kadar silahir 60 bin kişilik yerli bir ordu vardır. Bp sömüryede general Balba'nım ” 1 AĞUSTOS 1935 PER | Yazan: Marsel Prat pek yakında $00 uçakla buralara ge ceği söylehiyor. a Benim elde ettiğim kanağat şudur ki burada harb eritreli, somalili, trab- huslu renkli âskerlerin habeşlere kârşı yapacakları çete harblariyle başlayacak- tır. Bundan sonra beyaz askerler savaş alanına gireceklerdir. Budurum ve bu düşün — karşısında herhalde bir yolunu bulup Tigre'ye geç- meyi kararlaştırdım. Buras: kırallar kı- ralmın Ülkesinin anahtart gibidir. Fakat önce sınınrın italyan tarafın: güzelce gezmeli idim. Burada sık &ık kaleler ve sonsuz dikenli teller vardı. Bütün bunlar, herhangi bir habes hü. cumunun önüne geçmek için yapılmış ve konulmuş bulunuyordu. İleri gittikçe karmakarışıklık göze çarpıyordu. Dizanteri ve malaryadan yatan hastaların sayısı binleri geçiyor du. Yağan yağmurlar manevra ve tâlim yapmayı imkânsız bir hale getiriyordu. Artık benimle dost olmuş olan bir- goök italyanlar, benim sınıra kadar git- memi pek doğru bulmıyorlardı. Fakat general de Bono'nun yolladığı otomobil geldi ve biz korkunç uçurumlar, kaya- lıklarla dolu olan bir yokuşu tırman- mağa başladık. Müdhiş yarlara tırmanıyorduk. Bir aralık şoföre bunun çok sürüp #ürmi- yeceğini sordum. Daha yeni başladığını söyledi ve: — Fazla hızlı gidebileceğimizi de ummayınız. Çünkü yollar birçok tâağrt vasıtalarile doludur. Gerçekten yollar, yerli askerleri, yi- yecek, silah ve cephane taşıyan araba- lar, kamyonlar, katırlar, develerle dolu idi. sak görürüz ki bu hateket 1920 da aynt Önümüzden sıra sırâ giden eşekle- | aylar içindeki hareketin ancak üçte bi rin damarı tutunca pek ağır gidiyor- |- rini buluyor: halbu ki kapitalist mem- lar; biz de o yüzden geciktikçe geciki- | leketlerde üretim, tarım ve maden en- yorduk. i düstrileri de beraber olmak Üzere kriz- Gittikçe virajlar daralıyor, uçurum- den evelki dereceye hemen hemen ye- lar derinleşiyordu. Böylece 10,000 ayak | tiğmiş vaziyettedir. kadar yükseldik. , Onun için bu ölçüler pazarı bulun- Ni Addi Kuel'e vardık. Beni | Teyan üretimin günden güne artmakta ıılıhlıh:l’;:ıı ağkerler; karargâha kadar olduğunu göıxuişoı, Bu hareketle be- götürdüler. Orada siyah gömlekli üç taber yürüyen İki usu! daha vardır ki Htalyan genci benin görüştüler. bunlardan biri parayı düşüzmek, (ki düm: Z LA bundan gaye malların fiatmı düşürmek suretiyle önürdeşe üstün gelmek gayre- tidir) diğeri de mallarmı düşük fiat- Yarla çıkaran tecimerlere özel pirimler vermektir. Mesela Almanya, mallarını düşük Fiatlarla satan çıkatçılara veril- mek üzere bir milyar mark ayırmıştır. Bundan başka her memleket kendi iç pazarını, yalnız yüksek tacifelerle de- ğil, aynı zamanda ectebi mallarının be- delini altın para ile ödemeği yasak e- Yazan: Colombia üniversitesi sıyasal ilimler akademisi üyelerin- den sovyet ekönomisti Dr. M. Spectator. Dünyanın yeniden paylaşılması me- #elesi hiç bir zaman bugünkü kadar cid- diğ bir şekil almamıştır. Almanyanın tecimi 1900 ile 1913 yılları arasında iki kat artmış olmasıma rağmen bu mesele- yi ilk defa olarak genel savaştan önce ortaya atan gene Almarzya olmuştur. Buğün büsbütün başka bir görey kar- şısındayız: Japonya ve uzak — şarktaki japon kınavı; Avrupada Almanya; ve Afrikada da İtalya. Bu devletlerin her üçü de, dış tecimlerinin gelişemediğin- den ve pazarlarını kaybetmekte olduk- larından sızlanarak dünyanın yeniden paylaşılmasını istiyorlar. 1929 da Almanyanın çıkatı, endüs- erlel üretiminin toptan kıymetinin yüz- de 37 sini, ve 1931 de ise yüzde 40 ını buluyordu. Halbuki bu miktar 1934 yı- Tmda yüzde 13 & düşmüştür. Britanya endüstrisi 1934 de, 1928 & göre yüzde 4.7 nisbetinde daha fazla üretimde bu- lunmuş, halbuki 1928 de yaptığı çıka- tın ancak yüzde 60 unu gönderebilmiş- tir, Hele ingiliz lirasının eski altın kıy- Mmeti üzerinden hesablanacak olursa bu miktar 1028 deki çıkatın ancak üçte bi- rini tutar. Fransanın endüstrisi — 1928 deki derecesinin yüzde 78 ine kadar yükselmiş ise de dış tecimi 1932 den- beri ancak 1928 deki derecesinin yüzde $? sini tutabilmektedir. 1935 yılmın ilk üç ayındaki dünya tecim hareketini gözden geçirecek olur- — Çöktanberi burada mamınız! — Üç aydanberi. — Memnun musunuz? Gözlerinde tuhaf bir parıltı Birisi dedi ki: — Bizim hayatımız, kendimizin de- Şildir. Biz ordudan bir parçayır. Ne zaman B. Musolini bir emir — verecek olursa biz her şeyi brrakır, o emri yeri- oldu. ne getiririz. den İthalat kanunlariyle ve bazı malla- Yurdumuzun asığları birim özel » rın ithalatını kantenjana — tâbi tutmak sığlarımızdan daha büyük ve üstündür. | suretiyle korumaktadır. Buraya gelirken ertiklerimizi bırak- Başlıca memleketler arasında düm- tık; yönettiğimiz değirmenleri kapattık. | ya teciminin nasıl paylaştldığını göste- ren atağıdaki tablo pazar savaşındaki Fakat Duçe'nin dilediği her şey bi başarılarla bozgunları kolayca gösteri- zim de dileklerimizdir. Bu gencleri tuhaf bir ülgi ile din- | Yo ledim, Bana başka bir asırların fonatik YÜZDE HESABİYLE DÜNYA insanlarını dinleyormuşum gibi geldi. ÇIKATI Kolları göğsü Üzerine kavuşturul- o 19209 1932 1934 muş, kalbleri hızlr hızli atmakta olan Birleşik Amerika 156 122 110 bu adamlar, bir serüvene atılıp yeni bir Britanya 107 99 105 ülke açmak için Roma'dan gelecek buy- Almanya 97 106 86 ruğu bekliyorlardı. Fransa $0 60 61 İçlerinden bir tanesi “harb, keli- Jaopnya 29 28 33 mesini kullanmak cesaretini gösterdi. Ttalya 24 28 23 Sordum: Altı memleket için - yekün 472 443 418 HÇ SÖÜ Ce Diğer altr endüstri mem- li W7oumııi İkök yaza. | Jeteti (Belçika, Holunda, — ” ne diktiler. Dediler ki: AĞ A anydir A DS ğ K T veç, Çekoslovakyay — 108 108 114 — Biz, şimdi allahın takdir. ettiği | Ayrupadaki zirsat mem- bir mayna süresi geçirmekteyia. Şimdi | yeketleri «& « 6 yağmurlu bir mevsimdir; bu mevsimde Diğer ziraöt mem- hiç bir şoy yapılamaz. “Meketleri 942 362 382 — Fakat bu iş korkunç ve güç bir Avrupa dışmdaki tarım memleketle- girgi olmıyacak me? Ti ürünlerini maliyet fiatlarından daha — Yeter kadar askerle herşey im- | aşağıya satmak suretiyle dünya çıka kân içine girer, Musolini bize parlak | tında durumlarını daha iyi bir şekle ve şerefli bir gelecek vadetmiştir. Ona | sokmuşlardır. Bu işte etkisi olan “bir bağlı ölan bisler fse ülkümüze varmak | hutut da eücl amaçlâr — için geriken yolünda hec türlü Grveriyi gösteririz. — | hammadidleler ihtiyacının günden t (Sonu vür) artmiş olmasıdır. — . : Endüstrie! memleketler arasında Ja- ponyanın epf ilerlediği görülüyor. Br tanya ancak krizden önceki derecesini bulabilmiştir. Amerikan ve alman çıka- *t da birdenbire düşmüştür. Almanyanın A k antbüli Aarmdı Baskı ile çıkarılmasma çalışılıyor. Al- manyanın Avrupa memleketlerine yap- tığı çıkat da ayn şekilde düşmektedir. (Bu çkat 1932 de bütün alman çıkat ye- künunun yüzde 81.5 ini tutarken 1934 de buü miktar yüzde 77.8 e düşmüştür.) 1932 de Almanyanın Avrupaya çıkatı 4,646 milyon mark iken 1034 de 3,188 milyon marka inmiştir. Britanyanın Av- YTupa memleketlerine çıkatı da 1932 de ki yüzde 41.0 derecsinden 1034 de yüzde 38.7 ye düşmüştür. Amerika için de du- rüm aynıdır. Japonya ile İtalyaya gelince durum bunun tam tersinedir. Mesela 1029 da Çıkat tutarınım antak yüzde yedisini ve 1082 de ancak yüzde 9.5 ini Avrupa- ya yapan Japonya 1934 de bu dereceyi yüzde 10.5 & çıkarabilmiştir. Astl savaş sahnesini Asya pazarları teşkil ediyor. Britanyanm 1932-34 yıl- Tarında Asyaya çıkatı t0 milyon altın dolar ve Birleşik Arberikanın İse 4? milyon âltın dolar eksilmesine karşı Japonyanın Asyadaki tecimi krizden önceki zamanlara göre çok daha önem- H bir dereceyi bulmuştur. Japonya bu- gün çıkat tutarınm yüzde 538 ini Ak yaya yapmaktadır. Bu çıkatın çoğu ta- bilg Mançurya'ya yapılmaktadır. Buna İlave olarak ingiliz Hindistanına ve Hollanda Hdinstanma yaptığı çıkat da artmıştır. (Japonya 1932 de öngiliz Hin- distanmma 192.$ milyon (yen) lik çıkat yaparken 1984 de be miktar 238.2 mik yon (yen) i bulmuştur. Hollanda Hin- distanına da 1932 de yaptığı çıkat 100 milyon (yen) iken 1934 de bu miktar 158 mifyon (yen) İi bulmuştur. Asya memleketleriyle tecim, Britan- yanın ve Birleşik Amerikanın genel te- ciminde önemli bir parçadır. Çıkatın hakikiğ kıymeti bakımından — Birleşik #ametika 1934 yılı içinde Asya memle- ketlerine gerek Britanyadan ve gerek- se Japonya'dan daha fazla çıkat yapmış- tır, Amerikanın Asyaya çıkatı 234 mik yon dolar, Britanyanın 214 milyon do- Tar ve Japonyanın da 200 milyon dolar tutmaktadır. Bu çıkatın Amerika ve Britanya için genel yeküna göre nisbiğ derecesi hemen bemen aynıdır; yani A- merika için yüzde 18.7 ve Britanya için yüzde 18 dir. 1935 yılmın ilk Üç ayı içinde Çin'in Japonyadan yaptığı giritin 6.6 milyon Meksika doları kadar artması ve Birle- şik Amerikadan yaptığı giritin SI mil- yon ve Britanyadan yaptığı giritin 0.7 milyon Meksika doları kadar azalması üzerine durum baştan aşağı değişti. Almanya Asya parzarlarına — karşı bağlılığını sıkı sıkı - tutmaktadır. Al manyanın 1935 yılının ilk Üç ayı içinde Asyaya yaptığı çıkat 1934 yılır nın aynı aylarına göre yüzde 16 nisbe- tinde yükselmiştir. Almanyanın Çin'e yaptığı çıkat 2.5 milyon Meksika dola- rr kadar artmıştır. Afrika pazarlarında (lgisi otan başlı- ca memleketler Fransa, İngiltere ve İ- talyadır. Fransanın Afrikaya çıkatı ge nel çıkat tutarının yüzde 28 ini tutar. Britanyanın Afrikaya çıkatı yüzde 14.2 ye yükselmiş ve İtalyanın ise 1932 de yüzde BA çıkat nisbeti 1034 de yürde 9A ü bulmuştur. Afrikanın japon malları için pazar bakımından önemi son rzamanlarda çok artmıştır. Japonyanın Afrikaya çıkatı 1929 daki yüzde 28 nisbetinden 1934 de yüzde 8.4 e kadar yükselmiştir. 1084 yı- lr içinde İtatyanın Afrikaya 25 mityon dolarlık çıkatma karşı aymı yıl içinde Japonyanın Afrikaya çıkatı 32.5 milyon doları bulmuştur. Mısırın genel giriti 1934 yılının itk Üç ayında yüzde 77 nlübetinde bir yük- seliş göstermekle beraber Japonyadan yaptığı girit yüsde 32 bir vükselir pöz- ü Büyük devletler arsmlusal pazarlar savaşında , “.m Japonya, Almanya ve İtalya, dış tecimlerinin gelişemedi ğinden ve pazarlarını kay- betmekte olmalarından sızlanarak dünyanın yeniden yaplaşıl masını istiyorlar...,, Çünkü, büyük harbten önceki durum, hele ekonomik bulrandan sonra, baştan aşağı de- gişmiştir. Aşağıdaki yazı, bu durumun ne olduğunu, türlü ulusların dış pazarları ele ge- çirmek için yaptıkları önürdeşliği anlatmaktadır: tgermiştir. Mısıra yapılan girit Japonya İngiltereden memlekettir. Bu işte de Japonya İm- giltere ile İtalyayı geride bırakmıştı! Güney Amerikası da birçok'memle- ketlerin harb alanıdır. Bu kıtada Bir- leşik Amerika ile Britanya en önemli rölleri oynamaktadır. Japonyanın gö ney Amerikasına çıkatı bugün için het ne kadar nisbeten az iste de büyük bif sürat ve tehlike ile artmaktadır. Japotr yanın güney Amerikasına çıkatı 1937 de 4.8 milyon dolar iken 1984 de 18 mil- yonu bulmuştur. Bu pazarlarda japon önürdeşliği ç- kat fiatları Üzerinde önemli etkiler yap maş ve Âmerikan ve İngilir çıkatçılarır nı, fapon mallarımın ucuz fiatlarına gö- Te İlat saptamak zorunda bırakmıştır. Japonya, parasını yüzde 644 nisbetinde düşürdü ve buna Mukabil çıkat maltar rıtdaki fiatları 1928 c göre ancak yür de 26 indirdi ; halbuki amerikan fiatlar! 1928 & göre yürzde 43 ve ingiliz Hiatlari — da yüzde 48.5 derecesine inmiştir. Japon — önürdeşliği en çok dokuma pazarlarında göze çarpryor. —Pamuklii dokuma ve ipekli mallar çıkatımda j ponya başka memleketleri çok geride brrakmaktadır. Aşağıdaki tablo pamalt- lu ve yapıma ipekli dokumaların 1934 yılı içindeki çıkatın milyon yarda met rabbar olarak göstermektedir: j Pamuklu — Yapma ipoktefi dokumalar — yapılmış mallar —— Japonya 2,571 u7 * Britanya 1,904 33 Almanya n " Birleşik Amerika (l ay). n 3 Fransa 346 DU İtalya 226 y $ İsviçre 28 4 Holarıda 90 1 Cekoslovakva &2 1 Japonyanın dokuma çıkatı buzlüt bütün dünya pamuklu dokuma çrkatı: nn yüzde 45 ini ve yapma — ipekli kur maş çıkatının da yüzde 69 unu teskil etmektedir. Krizden evel bu dereceleri aynı sıra ile yüzde 16 ve yüzde 14 ket> telerinde idi. € Japon dokuma malları İngilterenit. Almanyanın ve başka memleketlerinkir derle kıyaslanamıyacak kadar aşağı i8€ de, çok düsük olan fiatlarla sömürge V€ yahut yarı sömürge olan mermleketlef” de bu malların — sürümünü sağlıyot! cünkü bu gibi memleketlerin ğ ma kapasiteleri esasen aşağı bir düzef' dedir. Kapitalist memleketlerde dekir ma endüstrisinin çektiği — aorluklarıt başlıca sebebi japon önürdeşliğidir. AY nı zamanda hiç şüphe yoktur ki ufku tehlikeli bulutlarla karârtan ct kerlerin de en önemlisi Japonyanın BU ve başka alanlardaki yıkter öntürdi dir a Moscow Daily Nenes, 18.T —— Nafra fen mektebi m© zunları birliği başkar ğındın: 4 Esas nizamnamemizin (26 ve 28) İW ci maddeleri mucibince yıllık kurultâ” yımız 4 ağustos 935 pezar günü saat İ7 de Ankara Şarbaylığı salonunda yap"' gağından üÜye arkadaşlarımızın .biz?' veya vekil tayin ederek iştirak etmett | ilan olumüz. —— — yar b