Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Hdi SO K HaT MİR LT TT FUN KTT Z 4 | tarzımızla ölçmeliyiz.. Her şey- SAYIFA 2 YA S AY aneı ÇAM 28 TEMMUZ 1935 P PHavacılık bahisleri Hava tehlikesini öğrenelim Değerli Başbakanımız Hava Kurumunun kurultayını açarken. dünyayı saran silahlanma yarışı- nn pek tabiiğ bir sonucu olan ha- | va tehlikesinin korkunç bir durum aldığımı, hava tehlikesine karşı u- husun elbirliği ederek tedbir al- ması gerektiğini söyledi. Bugün Türkiyenin her şar ve kasabasım- da, bütün köylerinde hava tehli kesini durduracak biricik silahı o- lan uçakların arttırılması için ça- lışılmaktadır. Yurddaş, tehlikeyi görüş ve kavrayış nisbetinde bu, ulusal davanın kotarılmasına uğ- raşıyor.. Bununla beraber, hava tehlikesini önlemek ve havacılı- ğa yardım hareketinin gönül dol- durmaz, yavaş bir hızla ilerlediği- ni söylemek, bana hiç de yanlış örünmiyor. Karşısında bulundu- üz çok büyük, çok korkunç hava tehlikesini gerektiği gibi, iyice öğrenemediğimize, iyice an- İatı»p halkta davaya inan yarata- madığımıza bundan daha iyi ve kuvvetli bir örnek gösterilemez. Bu hal, bana kalırsa, elbirliğine, birlikte çalışmalara alışkın olan köylü ve şarlı bütün türk ulusuna meseleyi hakkiyle anlatmadığı- mızdamndır. Tehlikenin ne olduğu- nu bilenlerin üzerlerine düşen işe değer verememelerindendir. Havacılığa yardım hareketin- den alacağımız sonuçları her vakit söylediğim gibi, tehlikeyi anlatış den önce istediğimiz yardımın ö- Nergi gibi, askerlik gibi... Ulusal bir borç mudur?.. Eğer istenen, vergi ve askerlik gibi.. yardımın üstüne çıkan bir iş ise bunun ne- den böyle olduğunu açıkça anlat- mamız lâzımdır. Yurdun tehlikede ve harb için- de olduğu çağlarda, kurtuluş sa- vaşında kışlık zahiresini, hattâ tohumluğunu el değirmeninde ö- ğütüp ekmek yaparak askere da- ğıtan köylüyü böyle bir harekete zorlayan, yurdun, gerçekten bir tehlike karşısında bulunması idi. Demek oluyor ki, bugün kar- şısında bulunduğumuz tehlikenin, kava tehlikesinin, hava ordusu eksikliğinin yurddaşı gönül iste- ği ile harb edenlere yardıma zor- İayan dünkü muharebelerden da- ha korkunç olduğunu anlatabildi- ğimiz gün, ulus, dün olduğu gibi bugün de, elinden geleni fazlasiy- le yapacaktır.. Kaldı ki hava teh- Hkesinin, bir harbın başladığı ha- beri alınmadan halkı öldürmek gayesiyle birdenbire patlayacağı- nı olduğu gibi, ulusa haber ver- mek, şimdiden tedbir alması, ba- şının çaresine bakması için bütün bunları söylemek meseleyi bilen- lerin borcudur.. — | Yardımı bir yana bırakalım, bütün bir şarı, içindekilerin hepsi ile birlikte yoketmek kapasitesin- de olan hava tehlikesini, halkın türlü incelikleriyle öğrenmesinin, yemek ve içmek gibi iyice bilme- sinin bir ulusal savga işi olduğu kadar kendi faydasına olar bir iş olduğu meydanda bir hakikattir. Bir memleketin orduları ister- se bütün dünyaya karşı durabilir bir durumda olsun, eğer o memle-. ketin halkı havadan gelen tehlike- ye karşı açık ve tedbirsiz kalmış- larsa, o orduların eriyip gideceği ve ulusun da ezilip yok olacağını öğretmek lâzımdır.. Çünkü ordu- larm ihtiyatını uluslar meydana: getirir- orduların yiyeceğini, içe- ceğini, cephanesini, silahını cephe gerisinde çalışan halk hazırlayıp yapar.. Eğer halk, mahvolmak tehli- kesi karşısında ise, cepheden ve kuvvetli ordulardan, sınırların. a- şılmazlığından söz açmak ve bun- lara güvenmek boş lafla zaman öldürmek olmaz mı?, Bir gelecek savaşınmnm eskisi #ibi yapılabileceğini sanmak boş- , 1928 İtalya - habeş andlaşmasındaki an- durürken sarp dağlam aşmağa kalkmaz.. Gelecekte bir harb patlarsa, bunun bütün hıziyle ve hava or- dusu eliyle sivil hak üzerinde etki göstereceğini bilmek — gerekiyor. Çünircü bu tarz, harbın kısa zaman- da ve az para ile bitirilmesi sonu- cuamt kolayca verecektir. Halka, muharebe sanatındaki bu devrimi anlatmak ve karşısın- da bulunduğu tehlikeyi, üzerine düşen işleri süel bir hizmet olarak iyice belletmek lâzımdır... Bu ha- kikatin iyice anlatıldığı gün, hava ordusu maddeleşecek ve hava teh- likesi de ortadan kalkacaktır. h Şakır Hazim GÖKMEN Italya Habeşistan (Başır birinci sayfada) Gene bu aytarın söylediğine göre, im- paratorum çağırısına, 10.000.000 nüfusun içetisinden ,olsa olsa 5-6 yüz bin ve bel- ki de 1.000.000 erkek, kadın ve çocuk koşacaktır. Aytar diyor ki: “Habeş ülkesi ya- mandır. Fransanın iki kat büyüklüğün- İedir. Onu koruyan yakıcı bir iklimi ve dağlık bir toprağı vardır. Yiğitçesine ve yılmadan savgaya elverişlidir. Şim- diki halde 120.000 kişili kolan italyan kuvvetleri yakında bütün seferber edi- len asker buraya gelince, 150.000 i bü- lacaktır. Bu kuvvetlerin, kesin. saldı- rıma geçileceği sırada daha ziyade art- tırılmaları ihtimali vardır. İtalyan ordusunun cihazr bol ve ek- siksizdir. Hele tank, zırhlı, otomobil, u- çak ve mitralyöz hususunda çok zen- gindır. Keşif ve bombardıman hava filo- lırı için 40 dan fazla iniş alanı hazır « ır, B la beraber, yalnız bu hava kuwetlenle bu işin nasıl başarı- İacağına henüz akıl ermemektedir. Adisababa şehri, italyan uçak alan- larından ancak 750 kilometre ötededir. Demek olur ki ,bir ton bomba taşıyarak 2000 kilometre uçan 3 motörlü uçaklar, burasını bombardıman edebileceklerdir. Ancak Adisababa 100.000 nüfuslu ve vu- rulacak da bir tarafr olmayan bir şe- hirdir. Ve bu şehir, 1812 harbinde Mos- kovanın yandığı gibi, yanar ve bunun da hiçbir etkisi olmaz,, Uluslar sosyetesi ne yapacak? Londra, 27 (A.A.) — B. Eden Lon- İyadan uluslar sosyetesi toplantısından bir gün önce hareket edecektir. Pariste kalıp kalmıyacağı belli değildir, Kon- seyin ilk önce beşinci yargıçı belitil- mesine karar vermesi temenni edilmek- tedir. Uzlaşma tarzı hakkında bir anlaş- maya varılamazsa koönseyin, anlaşmazlı- ğin genel kurul kararını vermesi gere- keceği bildirilmekte ve bir uzlaşma esa- sı bulunacağı umud edilmektedir. İtalya isteklerinde israr ediyor Roma, 27 (A.A.) — Tribune gazete- si İtalyanın uluslar sosyetesine habeş meselesi hakkında verdiği notadan bah- sederek diyor ki: “Bu nota, Ualual hadisesi komisyo- nunun işlerine devam etmesinden ya- navır, Bu şu demektir ki, 25 d laşamazlıkların kotarılması hakkında olan hükümlerden henü zvazgeçilmiş de- ğildir. İtalya bunların yerine başka bir usul ve girişit konulmasını kabul ede- mez. İsalya koenseye çağrıldı Roma, 27 (A.A.) — İtalya hüküme- ti uluslar kurumu konseyinde bulunma- ya çağırılmıştır. Hİtalya konseyde bulunmak için Habeşistanın vereceği cevabı or Roma, 27 (A.A.) — İtalyan hükü- meti, uluslar sosyetesi konseyinin top- Jantısında hazır bulunmak hususundaki kararının 14 ve 23 temmuz tarihli nota- larmma, Habeşitsan tarafından verilecek cevaba bağlı bulunduğunu, uluslar sos- yetesine bildirmiştiri. Konsey çarşamba günü toplanıyor. Paris, 27 (A.A.) — Uluslar myeze— DİIŞ HABERLER ALMANYADA NELER OLUYOR ? (Başı 1. ci sayıfada) Naziler bu yazıda, çelik miğferlere karşı olan durumları hakkında bir tarix görmüş olacaklardır. ».. Berlin, 27 (A.A) — Havas: Alman- ya gizli polis kurumu başkanı B. Him- ler, gençliğin dinsel kurumlarınm kı- navını daraltan bir karar almıştır. Bu karar, geçenlerde Prusya için B. Göring, Almanya için de iç bakanı B. Frik taraflarından verilen emirleri tamamlamaktadır. Bu kurumlar üyelerinin üniforma ve özel beldek taşımaları, geçit töreni yapmaları, kamp kurmaları, — örkestra sahibi olmaları ve göz önünde bayrak taşımaları yasaktır. Yalnız, usulden o- lan dinsel alaylarla göretlerde, dinsel bayramlarda ve ölü törenlerinde ayrı - lık gözetilmiştir. |— BALAL “Berlin, 27 (A.A) — Havas: Yaâhudi düşmanlığı hüküm sürmekte devâm e- diyor. Silezyada, Şarlotenburg kaplıca ları direktörü, — oradaki yahudi kompozitörlerinin çalmayı yasak etmiştir. Hesse'de, Merkenfriç şar kurulu yahu- dilerle alışveriş eden, evinde yahudi otu- ran, yahudilere kâş gözle işaret. eden kadın, erkek her almanın, alman ulu - suna karşı hayın sayılarak, kendisine uray tarafından hiç bir iş verilmiyece- gini karar altına almıştır. orkestralara eserlerini Eski Bavyera veliahtı ve üç * renkli bayrak Berlin, 27 (A.A) — Havas: Bavyera iç bakanı B. Adolf Vagner, dün söy- lediği bir söylevde, Bavyera veliahdı, prens Rüpprehte karşı şiddetle hücum ederek, onun Münihdeki şatosunun ü- zerine hiç bir vakit gamalı haçlı bay- rak çekmemiş olduğundan sızlanmıştır. B. Vagner, demiştir ki:; « — Vittelsbah dinastisinin bu &on çocuğu, eski, kırmızı - siyah - beyaz Bavyara bayrağını çekmekle kanaat e- diyor. Bana öyle geliyor ki, Bavyerada gene bir temizlik yapmak gerekiyor.» Veliahd Rupprehte 66 yaşındadır ve Bavyerada çekilmiş oturmaktadır. Nevyorkta alman bayrağını yırttılar Nevyork, 27 (A.A.) — Dün, Bre- men vapuru limandan ayrılacağı sıra- da, nasyonal sosyalistliğe karşı, bir gös- teri yapılmıştır. Bundan sonra çıkan kargaşalığa 1.000 kadar komünist karış- mıştır. Gösterişçilerden Üüç kişi, Bre- mene çıkmağa muvaffak olarak; gemi- nin provasındaki alman bayrağını, rıh- tım üzerinde yığılı bulunan halkın al- kışları arasında koparmışlar ve Hudson nehrine atmışlardır. — , Bu üç kişi yakalanmıştır. 200 resmiğ ve 100 kadar sivil polis, gösterişçileri güç bela dağıtabilmişler- dir. Kargaşalık sırasırda birkaç el silâh atcimış, bir kişi yaralanmıştır. Bremen vapurunun üçüncü sınıf yol. cularından bir takımı yakalanmıştır, Bu gösterişin önceden hazırlandığı anlaşılmaktadır. Zira, başlamazdan ön- ce “entermasyonal,, marşı okunmuş ve “Kahrolsun Hitler,, diye bıgmlmxştrr Alman gemicileri hemen d bir fil'ka in(hıîp, akıntının sürüklemekte olduğu bayrağı kurtarmışlardır. Bremen- deki gemicilerle alman yolcular bayrağı gönderine tekrar çekip selâmlamışlardır. bunun arkasından da hep bir ağızdan, yurd türküleri çağırmışlardır. Gemrainin limandan ayrılması, bu yüz- den, pekaz gecikmiştir. İki ağır, birçok hafif yaralı Nevyork, 27 (A.A.) — Bu sabah gü- neş doğarken, nasyonal - sosyalistliğe karşı yapılan gösteriler esnasındaki kar- gaşalıkta iki polis ağır, birçok siviller de hafif surette yaralanmışlardır. FRANSA'DA: Türk - sovyet dostluğu (Başı I. ci sayıfada) B. Rosengoltz, türk ulusunun büyük şefi Kamâl Atatürk'ün ve türk hükü- metinin sövyet - türk sıyasal ve ekono- mik yaklaşmasında göstermiş oldukları büyük korumanın ve İsmet İnönü ile Tevfik Rüştü Arasın Sovyet Rusyayı ve B. Voroşsilof haşkanlığındaki sovyet salgıtının Türkiyeyi gezmelerinin öne- minden bahsetmiş ve bu geziler sırasın- da iki ulus arasındaki sempatinin ken- dini göstermiş olduğunu ilâve eylemiş- tir. B. Rösengoltz, B. Celâl Bayarın Sov- yet Rusyayı gezerek orada incelemeler Yyapmasının ve sovyet devlet adamlariyle konuşmasının ekonomik alanda oynıya- cağı rolün önemini anlattıktan sonra bardağını Türkiye cumurluğunun büyük şefi Kamâl Atatürkün türk hükümetinin ğine kaldırarak içmişitr . B. Celâl Bayar, bu söyleve cevap ve- rerek kendisine karşı gösterilen çek iyi karşrlamadan dolayı teşekkür etmiş, ya- kından görmek fırsatını elde etmiş ol- duğu büyük ve göze çarpan ilerlemeler- den bahsetmiş ve bu ilerlemelerin rusla- rın hakikiğ dostları olan türklerin gö- nitllerini sevinçle doldurmakta olduğu- nu söylemiştir. B. Celal Bayar, Sovyet - türk dost- Tuğunun sağlamlığı ve iki tarafın ta- mamiyle anlaşmış olduğunu önemle kay- dettikten sonra Türkiyenin endüstri- leştirilmesi alanındaki beraber çalışma- nın ve sovyetlerin dostçasına yapmakta oldukları ilmiğ ve teknik yardımın ve kredinin Herde de eksilmiyeceği umn- dunda olduğunu bildirmiştir. B. Celâl Bayar söylevinin sonunda şöyle demiştir. “— Büyük şefiniz Stalinin adını saygı ile anar ve bardağımı Sovyet Rus- yanm genliğine kaldırarak sağlığınıza ve memleketlerimiz arasındaki sağlam dostluk adına içerim..,, Paris borsası Paris, 27 (A.A.) — 26 tarihli borsa durumudur: Esham borsası, hâlâ canlanamamış - tır. Gidişinde bir yavaşlık görülmekte - dir. Fiat ayrımları çok azdır. Florinin oy türlü Fel k eshamı ve bu arada royal dutch üzerine dikkati çek- mektedir Hicaz velihatının şöleni Paris, 27 (A.A) — Hicaz veliahdı Emir Suud, dış bakanı B. Fuad Ham - za ile birlikte oturmakta olduğu otel - de, dün bir çay şöleni vermiştir. Şölende eski Fas sultanı Mevlay Ha- fız, Fransa komiseri B. Dö Martel, Suriye başbakanı Şeyh Taceddin, ingi- liz büyük elçisi Sir Corc Klerk, dış bakanlığı Afrika işleri direktörü B. dö Senkanten, Irak, Habeşistan ve İran elçileri ve daha bir takım diplomatlar- la islam ileri gelenleri bulunmuşlardır. götüren polislerin arkasından gitmiş, ve dağıtılma emri verildiği halde, polis ka- rakolunu kuşatarak mevkufların özgür bırakılmasını istemiştir. Bunun üzerine polislerle halk arasında göğüş göğüse boğuşmalar olmuştur. Gürültüden uya- nan oradaki evler halkı, pencerelerden, kavgacılar üzerine, fırça, kundura ve kovalarla su atmak suretile kargaşalığın artmasına sebeb olmuşlardır. Bunun üzerine hadise yerine gelen yeni kuvvetler, sopalarla hücum ederek kalabalığı dağıtabilmişlerdir. Amerikanın karışmasını istiyenler - Vaşington, 27 (A.A.) — Amerika yahudi kurumlarına bağlı bir delegas- yon, Almanyada yahudilere karşı ya- Bremen vapurunun hareketind sonra, Doklar civarındaki sokaklarda boğuşmalar yeniden başlamıştır. si konseyi, çarşamba günü top - tue.. Fiç bimse kolay ve düz yol tır. “giderek protestoda bulunmuştur. almakt P olan zülümden başkanlığına Delegasyon, hükümetin insanlık adı ve B. Celâl Bayarın gönenç ve genlı— YUNANİSTAN'DA: Yunan kıralı, ulusu kararını bekliyece Atina, 27 (A.A.) — Partrasa gelir mez, Atina şarbayı B. Kotzias, LondIi eski kıral Jorj ile neler görüştüğü bâ kında gazetecilere şu diyevde b muştur: “— Eski kıral, her geyden önce; Y N dun genel asığlarını ve ancak bundâ sonra gerek kendisinin, gerek dina$ sinin asığlarını düşünmektedir. Onl fikrince, kırallığın yeniden kurulmas! zaman uygun değildir. Bununla bt ber, bu hususta tek hakim yunan olduğunu söylemektedir.,, BİRLESİK DEVLETLER'DE: Amerika, kasanıkları sı dışarı ediyor Vaşington, 27 (A.A.) — Yakında $ bancı Kkasanıklardan 151 kişi, ülke -dışmma çıkarılacaklar ve böylece Am rika hükümeti yılda 52.000 dolar kaf nacaktır. ” Birçok devletler ve bu arada İtal! bu yüzden zarar - göreceklerdir. Zif yalnız italyanlardan 62 kasanık v Kasanyıklar, ülke dışarısına çıkar! mazdan önce, ilgili devletlerin M almacaktır. İTALYA'DA Tuna konferansına hazırlık Roma, 27 (A.A.) — Dolaşan ıdıy tilere göre, Stresada tasarlanmış © Roma konferansına esas olacak bir na andlaşması ta&lağı kuramk hedefiy!' ilgili hükümetler arasında görüşmelt ölmuştur. Söylentiler resmiğ olarak P kiştirilmiş değildir. gee Paris, 27 (A.A.) — Yabancı memlt ketlerde çıkan haberler üzerine yetki çevenler Tuna paktı hakkındaki görüf' lere diplomasi yolu ile devam edilmekt! olduğunu tasrih etmektedirler , İlgi! hükümetler türlü oydamlarda buluf muşlardır. Fakat henüiz açık hiç proje hazırlanmamıştır. DAĞINIK HABERLER: B. Litvâünof Marienbad kaplsealarında 4 Prag, 27 (A.A.) — B. Litvinof, höf yıl olduğu gibi, bu yıl da Marienböl kaplıcalarında, resmiğ sıfatını gizli © tarak, kür yapmaktadır. Beraberindi Paris büyük elçisi B. Potemkin ile b takım Sovyet ileri gelenleri bulunma, tadır. Yeni Anibal yaluna devam ed Kaluso, 27 ÇA.A.) — Amcikalı yâ' zar Halibürton, Dolly adındaki - filinl sırtında Pon - Sen .. Maren'e doğm luna devam etmiştir. Peşi sıra kalab bir halk yığınr olduğu halde İvea'ya gif miştir. Filin bacakları ağndxğmdan. zar buradan sonra yaya yürüyecekti! Yarın İskenderiye'ye gidiyor. Danziğ finansının tecimel durumu : Varşova, 27 (A.A.) — Danziğ gatt teleri, Lehistan genel komiserinin gür şehir senaya 25 temmuz tarih vermiş olduğu mnotadan bahse Danziğ işyarlarımın Lehistan fi: kanınınm emrini yerine getirme! sebeb olarak bu işyarların özgür ekonomik asığlarını düşünmüş ©o rını göstermektedir. İlgili çevenle hadiselere bakılınca durumun hiç € böyle olmadığının ınlı;ıluığmı yorlar, Bu çevenlere göre leh fiş)lll kanlığının buyrultusu hükümetleri? e yeritilmesi tek bir sonuç verecekti. *”| ni Danziğden Lehistana gönderilen W lar özgür şehir toprakları yerine tan topraklarında gümrükten çıki caktı. Bu ise Dı-iğlimamynlnil' z pılan giret üzerinde hiç bir ctkî yal yacak ve sonunda limanın teci: Kalabalık bir halk yığını, mevkufları na sesini duyurmasını dilemiştir. rinde hiç bir etkisi olmıyacaktı. " Li gM