24 Haziran 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

24 Haziran 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. d - Ruştur. — ekonomik çalışma devri başlıyor. Japon- — Yaponya parası altından istenilerek ay- — giliyor ve değerinin Te 40 ına düşürülü- SAYIFA 4 Ekonomi bahisleri: Japonyanın endüstrileşme hareketine kısa bir bakış Japonya bugün endüstrisinin çabuk ' ve üsnomal derecede ilerletilmesi so. nucunda Doğu ve Uza"doğu'dan avru- palı ve amerikalı tecim uluslarını birer birer urzaklaştırmaktadır. Parasını Dirkaç yıl önce düşürmek ve öze) bDir takım Üretim şartları mey- dana getirmekle japon tecimi — bugün güclü bir saldırışa girişmiş bulunuyor. Şu son biz iki yılda japon çıkatları Felemenk Hindistanında Hollanda te- Gimine; Uzak Şark'ta amerikan pamuk- lu satışlatına; ve hele ingiliz çıkacına büyük zararlar vermiştir. Bundan başka Hind Okanı ve Akde. nizde de japon endüstri ürünleri bötün diğer devletlerinkine başarıyla önürdeş- Hik etmektedir. Japonya bununla da kalmamakta ve Avrupanın en endüstriel ülkelerine Bile ucuz mallarını sokmak yolunu bul- maktadır. Mesela: Amsterdam'da japan elektrik lamba darı 28 santime; Japon kumaşları metrosu 80 santime yerilmektedir ; Almsayada, japonlar elman kumaşla- sından ©e S0 daha ucuz ve aybır kalitede Mal satmaktadır. Birçok yerlerde japonlar piyasaya bi- zim parasile YA lira fiatla bisiklet çı- karmaktadır. Bu birkeç misalden de görülüyor ki üsnomal bir dertcede — endüstrileşmiş Dir Ölke karşısında bulunayoruz. He- men şunu söyliyelim ki bu hal ilk ba- duşta sanılabileceği gibi japon çıkatçı- Jarrarn başvurdukları bir damping so- nucu değildir. Tamtetsi, bu ekonomik #lerleme 67 milyon nüfuslu ve üstelik her yıl bir milyon artan ve natürce kötü bir toprak üzerinde yaşayan fa- pon tlusu için hayatiğ bir zozağdır. Daha 60 yıl önce tarımcı bir ulus olan Japonyanın ne sebeblerle endüytri- Teşt'gine kıssca bir göz atalım: -4) Toprağın fakirliği ve ulusun ka- Tabalıklığı Japonyada 379400 Kın2 de buşün 67 milyonluk bir ulus yaşıyor. Fakat toprakların çokluğu dağlık ve volkanik olduğundan ancak Ye 15 i e- kilmeğe elverişlidir. Bundan dolayı bir Kın2 deki nüfus sıklığı 875 oluyor. 2) Japon ulusunun çabuk üremesi: 1879 da 35 Hlilyon olan nüfus 1909 da $0 milyona ve 1933 de 67 milyona çık- maşter, Ortalama çoğalış yılda 1 milyon- dur. Böyle tabilğ zenginlikleri sayılı ve Hakat müfusu yılda bir milyon artan bir ülkencin ahbalisini besliyemiyeceği ve bir hayatiğ zorağ sonucunda endüstrileş- meğe başvuracağı kolaylıkla anlaşılır bir şeydir. Japonyanın endüstrileşmesi birkaç devrede olmuştur: 1) 1867-1895: bu ilk devrede her şey- den önce dokuma endüstrisi — İlerletil- miştir. 2) 1895.1914: Bu ikinci devrede de- mir endüstrisinin temelleri atılmıştır. 3) 1915-1921: Avrupa uluslarının biribitlerile boğuştukları bu devrede Japouya bağlaşıklariyle savaş gereçle- Ti yetiştirmek için endüstrisini son de- rece büyütmüştür. — 4) 1922-1924. bu devrede Japonya faz- Ja endüstrileşmiş olmanın cezasını çek- miştir, Savaşla işini bitiren Avrupa ve Amerika devletleri Japonyaya ekono- mik alanda önürdeşlik yapmağa başla- mışlardır. 5) 1925-1930 Japonya Avrupa ve AMmeriks bu önürdeşliklerine karşı koyabilmek için endüstrisini tasyona- dize etmiştir. Böylelikle çatıp gelen a- can Bukranı Japonyayı hazırlıklı bul- 6) 1931 denberi ise yeni Bir üsnamal ya gittikçe zayıflayan arsrulusal tecim. ge birinci derecede yer almak için en güstrisini bir kat daha tükelleştiriyor.. yor. Japon çıkatları bundan — sonra / önemli suretle artıyor. Japonyanın, böyle az bir zaman için de, endüstri alanında kazandığı bu ba garıların sebebleri ise şunlardır 4) Japonyanın bir takun adalardan katınç oluşu; bammbaddelerin — ülkeye getirilmesi, ve endüstri şarıya taşmması için deniz en değerli bir yardımcıdır. Japonya başlangıçtanberi — kendisine bir tecim filosu yapmıağa koyulmuştur. Bugün 4.250.000.000 tonla bu filo scun- da üçüncü geliyor. Japonyayı çevreleyen denizden de- gerile faydalanılabilmesi için ona ege- men olmak gerekiyordu. Japonya bu- gün acımda üçüncü olan bir savaş filo- sı kurmakla bu şartı da yerine getir- miştir, 2) Japonların ilerleyiş alanına — geç atrılmaları da bayırlı olmuştur. Başka ulusların e zamana kadar yapmış olduk. di rleyişler japonlar için güzel bi. rer örnek olrmmuştur. 3) Japon endüstrisinin ilerletilmesi- ne en çok yarayan sebeb ise ülkede iş- çiliğin bol ve ucuz olarak” bulunması olmuştur. Yaşamak düzeyinin alçak o- Tuşu işçilik ve dolayısiyle endüstrici öretim fiatlarınım Avrupa ve Amerika- dakinden aşağı olmasına on Büyük «e Beb olmuştur. Bu saydığımız avantajlara karşı ja- pon endüstrisinin uğraştığı —bazı zör- luklar da yok değildir. Mesela: endüs- triye gereken — hammaddelerin azlığı (1925 de japon giretinin ©ç 70 ini bun- Tar meydana getiriyorda.) Sonuç olarak şunu söyliyebiliriz: Japonyanın gördüğümüz şekilde en. düstrileşmesi yılda bir milyon artan nüfusunu beslemek — için başvurulmuş bir çaredir. Bu devletin ekonomik - ve esefle gördüğümüz süel çalışmalarının ve saldırışlarının tek gayesi şudur: Japonya endüstrisine yeni çıkıtlar bulmak ve böylelikle bu endüstri ile geçinen japon ulusuna yaşamak imkâ- alarım vermektir. Dr. ORHAN CONKER —. Yurd Postası Uzunyaylada atçılık Kayseri, (Özel aytarımızdan) — İ- Hmizde kurulan ve bütün dikkati üze- vine çeken büyük bez dokuma fabrika- S1 ne kadar önemli ise gene ilimizin bir de her gün bir parça daha hedefine yak- laşmak için çalışan canir bir fabrikası var; Uzunyayla at yetiştirmek bölgesi.. Yetiştirme bölgesinin bilgi merkezi ilimizin çok şirin bir ilçesi olan Prmnar- başıdır. Yetiştirme bölgesine Sıvasın Şarkışla, Kangal, Gürün ilçeleri de girmiştir- Bölgede bulunan iki bine ya- kın Uzunyayla ırkından kısraklar için hükümet otuz kadar en iyi vasıfta No- nius aygırı vermiştir. Bu aygırlar böl- gedeki on aşım durağına dağıtılmış ve ber durakta baytar ve baytar sıhhat iş- yarları çalışmaktadır. Bu durakların bir kısmı fenniğ şartlarla yetiştiriciler hükümetin bugüne kadar kendilerine yaptığı büyük özveriliğe ufak bir ö deme karşılığı olmak üzere bilgili e- tüdler yapılarak ayırd edilerek damga- lanmıştır. Bazı kısımlarda görülen ku- surların önce arab aygırları ile düsel- tildikten sonra Nonius aygırına veril- mek üzere arab aygırına ayrılmıştır. Sekiz yıldanberi çalışan bu bölgede şimdiye kadar işe yarar (1500) kadar tay yetiştirilerek orduya ve çiftçilere satılmıştır. Bölgede aygır' ve erkek - tayların tümü enenmiştir. Bundaki erekdöl te- mizliğini yetiştiriciler elindeki işe ya- ramıyan bu gibi erkek hayvanlarla boz- mamak ve karıştırmamaktır. Yetiştiri- Ten bayvan sayısı yalnız geçen ve bü yıl içinde bini bulmuştur. Yetiştiricilefr hükümetin gösterdiği ve güddüğü yoldan çok sevinç duymak- ta ve fayda görmektedirler. Uzunyayla da yetiştiriciliğin ilerlemesi — için het Bir kıyaslama Münşoet Noyeste Nahrişten gaze- tesine Londra'dan yazılan ve "Sianley Baldvin,, başlıj deniliyor ki: Durmadan altı yıl iş başında kalan 68 lik Ramsey Makdonald Britanya Başbakanlığını 67 yaşındaki — Stanley Baldvin'e bıraktı. Altı yıl bir — parla- menter bir hükümetin başında kalmak ir. Ancak, epice uzun bir zamatı demek Makdonald'ın iş başına geçişindekt du rumlarda Üsnomallik Hükü - meti 1929 da eline aldığı zaman bir s0s- yalist partisi kabinesinin önderi olarak İşe başladı: iki yıl sonra — kendisinden önce gelen hükümetin — yaptıkları ile Büsbütün bir karşıtlık olan — ve altüst ettiği şeyleri yeniden düzeltmek zarun. da kafan bir koalisiyon — hükümetinin başsında kalarak işlere devam etti. Bu yabancr değişmeye yalnız aşırı salcu Yarla aşırı sağcılar Çüttrlar: pürlamen to ve lülkenin büyük çoğunluğu. vardı: onu ulusal bir zorağı kavramış olması do layısiyle sonsuz derecesle övdüler. Parlamentonun beşte dört çoğunlu ğunu elinde tutan ea kuvvetli koalis- yon partisinin Önderi olduğu halde u Tusal bükümette ikinci plünda kalmaya kanağat getirmiş olması — dolayısiyle Stanley Baldvin'i de Makdonald'dan 1x övmediler, İngilterenin bu ileri gelen iki adamının ayrı ayrı karakterde kimse- ler olmaları da Baldvin'in bu alçak gö nüllülüğüne ayrıca bir kıymet verdiri- yordu. Makdonald, hayatının büyük — bir kısmını arsıulusal fikirlere vermiş bir adamdır. İlk önceleri kendisini işçi ha reketlerine vermiş, ondan sorra barış- Çıllığa bırakmış ve en sonra da çığırın dan çıkmış olan dünyayı arsrulusal kon- feranslarla düzeltmenin imkânlı oldu- ğu hakkında Vitson'dan doğmuş — olan inanla yaşamıştır. Makdonald, yüksek tribüne çıkarak her ülkeden geleh in- sanlara ne yapmaları veya neyi bırak maları lâzmmgeldiğini söylediği Cenev redeki kadar hiç bir yerde haz duyma- mıştır; yahut da Amerika — cumurbaş- kanı ile birlikte A!ıglo-ııkıaı ulusla- tını biribirine perçinlemek için büyük Jevlet yıl kurulan ve yalnız Uzunyayla atla- rının olan at yetiştirme sergisi yurdun en büyük panayırlarındandır. Sergiyi, bölgede yetiştirilen Uzunyayla - Noni we kısrak ve tayları süslemektedir. Sergide her yıl yetiştiricilere 1500 lira kadar öden dağıtılarak yetiştirici- önem verilmektedir. Çok yakın bir gelecekte Uzunyayla- nın at yetiştirmek bakımından Maca- rittan'a benziyeceğinden şüphe edile- mez: Bu arada üserinde durulan önemli bir iş de bayvanların bakım işidir. Yeni Göl tayların vasıflarını kaybetmemek we beklenen sonuca varabilmek için de çok sihhiğ çalışmalar yapılmaktadır. At yetiştiricileri ata bakmak — için harcadıkları paranın hiç bir vakit boşa 12 inciasırda türklerde gaz savaşı Pravda: Taşkent: Orta Asyada eski top | çüluk ve savaş tarihini inceleyen ar keoloğ Bay Moson, on ikinci ve on Ü- çüncü asırlarda kullanılan sehirli gaz recetelerini — bulmuştur. Bu zebirli suyukların bazılarını hazırlayabilmek İçin yetmiş gün kadar uğraşmak ge retiyormuş. OÖ zaman bu zehirli ilâçlar paçav- ralara bulanarak özel bakır kaplara e- kı sıkıya doldurulurdu. Bundan son- ra bu kaplar uzaktan sanki asker gibi görünen bir takım vyapma şekiller içi- ne saklanırdı. - Bu şekillerin içinde - kilerden tam zamanında arkadan ateş- lendiği zaman şekiller — parçalanır ve içindeki zehirli suyuk, koyu siyah bir duman halinde etrafı sarardı, Gaz salımlarında bir çok usüller vardı. Hattâ& barı terre zehirli pe - çavraları taşıyan kaplar bir sıra Üze- rinde dizilerek özel bataryalar yapı - lırdı. Gaz dalgalarını düşmana karşı yapmacık üsüllerle göndermek şekil - leri de denenmiştir. Bü İlke gaz savaşı yalnrzca savas ramarilartnda ve kısa süreler için kul- kanılmıştır ——— suları aştığı duymuştur zamanlarda da — çok haz Bedenindeki ağrılar onu yormadan önce, en iyi zamanlarında ateşli hir ay- taç. halk için parlak bir hareketçi ve davasına içten ve cazıdan bağlı bir » damdı. Stanley Baldvin ise, sade, pa tırdilt gürültülü hayatı sevmez, kaba ayakkabı taşıyan babacan bir halk ço- cuğu ve başka bir çare kalmayınca pi- posunu ağzından bırakan bir adamdır. Öyle bir adam ki, ne pozu sever, ne parlak ilgilerden hoşlanır; soğuk kanlı ve doğru düşünür, ne para ve ne de şe- vef ile satın almabilir. Yabanerlar ker - disini yakından tanıdıkları zaman, na- sıl oluyor da, böyle tade bir adam © koskocaman “muhafazakâr,, partisinin önderi olabildiği sorusunu kendilerine soruyorlar. Bu sorunun cevabı şudur: İngilir ulusu göz kamaştırıcılardan ar- trk yorulduğu ve böyle nammıslu ve sa- de bir adam aradığı için önder olabil- miştir. gitmiyeceğine artık inanmış — oldukla- rından birkaç yıl sonra — (Urzunyayla) irkı yurdun heç yönünde pek çok iste- kle aranacakır. Gerek durak — yerleri- Bin yapılması ve gerekse bakım işleri- nin yoluna konulması için ilçebay Ce- &İ ile bölgenin baytar direktörü B. Pe- rit'i kutlarız. Yozgat öğretmenleri . Atatürk ülküsünün aydın hedefine ulaştırılmasını başarmak alanında ge- reken işleri belitmek için il köylerinde gçalışan öğretmenler bu hafta içinde toplantılar yapmışlardır. İlk toplantı cumuriyet okulunda kül tür direktörü B. Vasıf Aktan tarafın- dan açılmıştır. B. Vasıf Aktan köy o- Yozgad öğretmenleri toplantr halinde 24 HAZİRAN 1935 PAZARTESİ Sıyasal ufuklara bir bakış Fransız Sonasınız diş işler komla- yonu asbaşkanı Hasri Lemeri ile bir görlüşmeden. Orada burada bazı gerginlikler aor« tadan kalkınış olmakla beraber, #ıyasal Bök yüzünün büyük bir kısmı bulut- lardan temizlenmiştir sanmak, — kendi kendini aldatmak demektir. Uzak doğuda yeniden iki büyük sarı ulus arasında ateş baş göslermiş — ve Çin ile Japocya arasındaki karşıtlıkla- rın büyümüş olması bir anlaşmazlığı yeniden imkân içine sokmuştur. ÂAvru- pada ise, Hitler'in töylevi, bazı kimde- lerin bekledikleri kolaylıkları — ortaya Çıkarmamıştır. Bu töylevde birçok kim- selerce, ararulusal çalışma birliği için bir güven ve alman ulusunun öbür v- luslar çevenine girmesi anlamını çıkar- dıkları alman devletinin yeniden — Ce- nevreye dönmesinden hiç bahis geçme- di. Buna karşı alman başbakanı, alman ordu ve deniz kuvvetleri gibi bazı ö- nereli meseleler hakkındaki isteklerini Wzerinde görüşülemiyecek ve hiç de- #işmeez bir biçimde ileri sürdü. Bu ba- kımdan daha şimdiden önümüzdeki gönler için silahlı bir barış durumu ortaya konmuş olduğunu kestirilebilir ki, bana kalırsa, bu durum, gerginli- in azalacağı duygusunu vermeğe hiç de elverişli değildir. Bundan başka batının üç devleti ara- sındaki ilgilerde de bulanıklık - belir miştir. Paris'te, frantız - rus yaklaşma- sanın Londra ve Roma'ca da istenilen bir yey olduğu tanılıyordu. Her ne ka- dar dostça bir onam hesaba — katılmış idise de, bu umud başa çıktı. Haboeşla- tan meselesi de İtalya ile İngiltere &- rasında bazı yabancılıklar doğurdü. Buna, bir de italyanların Malta adası- na kargı eskidenberi besledikleri ve şimdi yeniden canlanan hırs ve umay- ları katmak lâzımdır. Fransa, aracı rto- lünü bilerek ingiliz dış bakanlığı ile lar güven altına alımmak suretiyle is- tekleri yerine getirilmiş olabilecektir. Noye Fraye Presse'den kullarının ulusal, soysal, kültürel, e- konomik alanlarda istenilen verimleri alabilmeleri için gereken yolları çok önemli konferanslarla anlatmıştır. Direktörümüzün, değerli denemele- rine dayanan konferansları Üç saat süir- müş, ilgi ile dinlenmiş ve alkışlanmıştır N öğretmenleriyle ispekterlerinin katıldığı kongre pazartesi günü İlbay B. Baran'ın başkanlığında — açılmıştır. B. Baran (Atatürk devrimi ve türk öğretmenleri) konulu konferanslarında ulusal alanlarda öğretmenlerden bek- lenen İşleyişlerle köy kanununun ye- ritilmesinde ve köycülük işlerinde öğ- retmenlerin rolleri hakkında uzun boy- hu izahlarda bulunmuştur. Toplantıda köy kanununun kültür, sağlık, bayındırlık alanlarındaki yeriti! meleri hakkında yeni programlar — ka

Bu sayıdan diğer sayfalar: