23 MAYIS 1935 PERŞEMBE ——— Bay Hitlerin Rayşiagdaki ;liyevî B. Hitlerin söylediği söylevin baştarafını dünkü sayımıza koy- muştuk. Ge“iye kalanını da bagün basıyoruz. Alman önderi, söyle - vine şöyle devam etmiştir: “ — Karışmamazlık paktları - nn yapılması bizim için yardım paktlarının yapılması kadar im - kânsızdır. Çünkü her şeyden önce karışmamazlığın ne demek oldu ğunu açıkça anlatmak gerektir. Almanya, Avusturya'nın iç iş- lerine karışmak veya bu memle - keti kendi sınırları içine katmak gibi bir niyet beslemiyor ve böyle bir dileği yoktur. Bununla beraber alman ulusu ve hükümet ortak bir kaynaktan esin alan ulusal daya nışma duygularına — dayanı kendi taliğlerini kendi kendileri belitmek hakkının yalnız öteki u - luslara değil alman ulusuna ve o ulus soyundan olanlara da veril- mesini ister. Almanya ile nüfusunun çoğu alman olan İsviçre arasında böyle güçlükler yoksa bunun sebebi İs - viçrenin erkinliğinin gerçek olma- sında ve hiç kimsenin İsviçre hü - kümetinin, İsviçre ulusunun haki - İ(.iğ dölen ve irdesini benimseme- :ne itiraz etmemesinde aramalı - lar, Alman hükümeti, Avusturya ile olan gerginlik dolayısiyle üzül- mekte ve eseflenmektedir. Çünkü bu gerginlik bizim İtalya ile olan iyi ilgilerimizi bozmuştur. Halbu- ki İtalya ile aramızda hiç bir asığ önürdeşmemiz yoktur., B. Hitler bundan sonra aşağı- daki programı izah etmiştir. 1 — Alman hükümeti, uluslar sosyetesi konseyinin 17 mart ta - rikli kararını kabul etmez. Versay andlaşmasını bir taraflı olarak bo- zan Almanya değildir. Zorla ka - bu! ettirilmiş olan bu andlaşma - nin hükümleri öteki devletler tarafından bozulmuştur. ü bu devletler silâhlarını bırakması için Almanya'ya zorla kabul etti- rilmiş olan madde- hükümlerine uygun olarak kendi silâhlarımı bi rakmaya veya azaltmaya yanaş - mamışlardır. Uluslar sosyetesinin bu kararı ile Almanyaya yeniden ayrıtlı el - yem yapılmak istenilmesi Alman - ya'nın uluslar sosyetesine girmiş bulunan bütün uluslara aynı hak - lar verilmedikçe bu sosyeteye dön- mesine engel olan bir etkedir. Bundan dolayı alman hükü - meti, yenen uluslarla; yenik ulus- lar arasında ayırt gözeten Versay andlaşması ile bütün üyelerin bir İyem görmesi ve aynı haklara sa- bib olması gereken uluslar sosye tesinin biribirinden ayırd edilmesi gerektiği düşüncesindedir. Bu eşitliğin arsrulusal bütün iş- lere ve mülkiyet haklarına kap - sal olması gerektir. 2 — Alman hükümeti öteki devletlerin silâhlarını bırakmak yükenini yerine gelirmemiş olduk larını görerek alman ulusu hak kında aşırı derecede ayrıtlı bir el- yem yapılmasını bildiren ve bir taraflı andlaşmalara uygun olme yan maddelerin hükümlerini boz - muştur. Bununla beraber, bütün bu ted- birlerin yalnızca yukarıda söyle - diğim ve alman ulusu için gerek tinel, gerek maddiğ bıkım:.lıuî a- yırtlı elyem yapılmasını bildiren maddelere hasretmiş olduğunu ?l- man hükümeti açıkça ıöyle_nıııuı-. Alman ulusu, toprak için ol_ın hükümlerle beraber ulusların bir - ge hayatına ilgili olan İlük.ümlcnn hiç bir devlet tarafmdan bir urı_l- h olarak bozulmryacağına kanığ - dır Almanya bu yükenlere baş e- gecek ve zaman geçtikçe yeniden gözden geçirilmesi zoraglı ol'ıcık olan hükümlerin yeni baştan ince- lenmesine ancak barışçı bir anlaş- ma yolu ile baş vuracaktır. 3 — Almanya yürütülmez san- dığı hiç bir andlaşmaya imzasını koymuyacaktır. Bununla benlı_ır özgür olarak kabul etmiş olduğu bütün andlaşmalar hükümlerini yerine getirmekten gıçmıyu_a_lmr. Hattâ bu andlaşmalar şimdiki hü- kümetin iş başına gelmesinden ön- ce yapılmış olsa bile, alman hü - kümeti, Lokarno paktına imzaları- nı koymuş olan öteki devletler ta- rafındn bu pakt hükümlerini sayma ya ve bu hükümlerin gerekleri ye- ritilmiye egilim gösterildikçe bu hükümleri kesin olarak sayacak ve bu pakt ile girişmiş olduğu bü- tün yükenlerini yerine getirecek - tir. Alman hükümeti, askerlikten ayırtılmış olan bülgeyi ilgiliyen hükümleri saymanın egemenlik haklarma sahib bir devlet için Avrupanın barışına yardım ala - pında son derece ağır bir yük ol . duğu düşüncesindedir. Bununla beraber alman hükü - meti alman sınırlarının öte tafa - fındaki süel kuvvetlerin durma - dan pekiştirilmesini bu eğilimleri tamamlıyan bir hareket olarak görmemektedir. 4 — Alman hükümeti, her za- man Âvrupa bınşmm'lıonı.nmı- sr için birge bir çalışmaya girme- ye hazır bulunmuştur. Bununla ı—q_g_g—?e——ec#—se En sağda görünen bina: Atatürk köşkü, çai mliğın sağında ve yeniden bu'varının denize yaklaşcığı yapılmakta olan bina CH, yerde ve salda park için yapılmış gezinn görülmekted ir N LN KDE beraber öncesiz ve sürel evrim ka- , nununa göre andlaşmaların ve - niden gözden geçirilmesinin bir zorağ olduğuna inanmaktadır. Alman hükümeti, andlaşmala- yın ekit çevresi içerisinde değiş - tirilmesinin barışı berkiten bir unsur olduğuna ve zorağ haline gelen değiştirmelere engel olma - nın ileride birçok kötü hadseleri hazırlıyacağına kanığdır. $ — Alman hükümeti Aavrupa dev- letleri arasında işbirliğinin zorla kabul ettirilmiş olan şimdiki arsıulusal şartlar içinde yapılmasının imkânlı olmadığı ve uluslar arasımdaki bu anlaşmanın büyük bir amacı gözettiği ve yavaş yavaş ger- gekleneceği kanağatındadır. 6 — Alman hükümeti, prentip bakı mından komşulariyle iki taraflr Baldır- mamak andlaşmaları yapmaya ve bu paktları savaşçıları ayırtmıya yarıyacak hükümlerle bütünlemeğe bazırdır. Al man hüklümeti; böyle paktların kendine yüktiyeceği bütün yükümleri yerine ge- tirmeğe ve gerek barış, gerek savaş da- marımda silah ve cebe teslimiyle - ilgili bulunan bütün maddeler hükümlerini « bunları paktı imzalamış bütün dev- letlerin saymaları şartile - saymaya ha- zırdır. 7 — Almaz hükümeti, Lokarno pak- tını tamamlıyacak olan bir hava paktı- mnın yapılmasını ve bunun İçin konuşma- ların başlamasını istemektedir. 8 — Alman hükümeti, yeni alman or- dusunuün sayısını bildirmiştir. Bu sayı ne olursa olsun artrılmıyacaktır. Al- manya, kendisinin hava, denir ve kara programının yecitilme ve yürütülmesi- nin herhangi bir ulusa karşı bir höt- lem olmadığı düşüncesindedir. Bununla beraber, öteki devletlerin de kendi si- lahları için kabul etmeleri şartiyle, silah- darını azaltmağa hazırdır. Alman hükümeti: tasarlamakta oldu gu bazı silah buçlamalarını önceden bil- dirmiştir. Alman hükümeti böyletikle sonu gölmez bir silah yarışmasının önü- ne geçmek yolunda beslediği eyi niyet- leri göstermiştir. Alman hava kuvetlerinin öteki büyük batı devletleri hava kuvvetleri derecesin. de bulundürulması yüzde hesabile azami bir nisbet belitine daima eiverişlidir. Ve Almanya bu nisbetj her zaman sayacak- tir. Alman donaaması, ingiliz donanması- —— ——— Antalya mektubu Antalya; — Akdeniz kıyısında- ki kendi nomal güzelliğini, bayın- dırlığın ölçü ve düzeni içinde gün- den güne artırıyor. Pek yakında oraya Ankara'dan demiryoluyla gideceğiz. Bir akşam yayla Ana- dolu'dan kalkanlar ertesi gün An- şalya koyunda ılık denize kavuşa: gaklardır. Antalya bugünlerin yaklaştığını duyarak hazırlanıyor. Güzel parklara —ulaşan — geniş -addeler açıyor. Buraları sıcak memleketlerin bol gölge veren ge- niş yapraklı ağaçlarile süslüyor. Antalya koyunda emekle yapıl.- mış bir sed gibi yükselen bü park; kıyılarında düşer suları, ö- nünde bir havuzu andıran parlak denizi, uzaklarda günün her saa- tinde ayrı bir renk alan dağlariyle dünyanın eşsiz bir yeridir. Hususi idarenin ince bir üslübla yaptırdığı gazino, tabiatin l_ıütüıı güzelliğini verdiği parkta bir süs olduğu kadar bir konfor unsuru- dur. Yapılmakta olan parti binası da park çevresindeki dekoru ta- mamlamak üzeredir. tin yüzde otuz beşi olarak saptanmış- Hır ve fransız donanması sıygi bakımın- dan alman donanmasından yüzde on beş fasladır. Birçok gazeteler, Almanyanın bu isteklerinin bir başlangıçtan başka hir gey olmadığırı ve bumun arkttından başka isteklerin geleceğini ve Almanya- nın yeniden sömürgeler istiyeceğini ya- zıyorlar. Alman hükümeti, bu isteğin Almanya içle kesin ve süel olduğunu resmiğ olarak bildirir... Almanyanın yeniden bir denir savaşı- na girişmeğe ne niyeti vardır, ne ihti- yacı, ne de kuvveti... Nasıl ki; kara Av- rupasında varlık ve özgürlüğümüzü sav- gamak için elimizden gelen her yeyi yap- maya yükümlü isek; İngilterenin de Bri- tanya imparatorluğunu korumak — için denizlerde egemen bir duruma sahib ol- masınm hayatiğ bir mesele ve bundan ötürü törümlü bir bak olduğunu da ka- bul ederiz. 9 — Alman hükümeti, silahları azalt- mak için yapılacak gayretlere katışma- ya hazırdır. Bu sonuca varmak İçin bazı silahlarla ve bazı harb usüllerini yasak eden Cenevre "Kızılbaç, andlaşmasının örnek tutulması gerekir, 10 — Alman hükümeti harb bölgeleri dışmda hava bombardımanının yasak €- dilmesini ister. Ağır hücum silhâlarının we bu arada toplarıa ortadan kaldırılara» * için yapılacak bir uzlaşmaya imza - koymaya hazırdır. Bu süretle çok kuvet- Hi istihkâmları olan Fransa'ya tam bir güvenlik veritmiş olacaktır 11 — Almanya hükümeti, gırhlıların kruvazörlerin ve torpidoların tonilatola- rırt ve kullanacakları top kalibrelerini buclayacak bir andlaşma imzasına hazır- dır. Bundan başka harb gemilerinin to- ailatoları hakkırıda yapddacak bütün ar- sulusal anlaşmaları kabul etmeye, deniz- altı gemilerini azaltacak veya büsbütün ortadan kaldıracak anlaşmaları — benim- semeye hazırdır. 12 — Alman hükümeti, arsıulusal ka moyün sözlerle, yazılarla, filmlerle ve ti- piyesleriyle zehirlenmesinin önüne yatro geçilmezse, arsculusal durumdaki — ger- gll aldırmak için arsıulusa! andlaş- malarla yapılacak her türlü girişimlerin bir fayda vermiyeceğine inanmaktadır, 18 — Alman hükümeti herhangi — bir devletin başka bir devletin İç işlerine karışmasını yasak edecek olatn bir and- Taşma yapılmasını daim istemektedir... B. Hitler, sözüne devamla demiştir ki: * —. Bana kalırsa, Almanyanın savga kuvetlerinin yeniden kurulması barışı koruyan bit unsur olacaktır. Bu kuvet teblikeli bir boşluğu doldurmaktadır. Kuvetlerimizi durmadan artıracak de- Riliz. On binlerce bombardıman uçağı- müa yoktur. Ve yapacak da değiliz. Kurulmasını İstediğimiz birge bir gü- P. ve Halkevi binasıdır. Or tada fidanlıklar içinde Ziraat Bakanlığına buğlı ipekçitik melttebi vardır. Atetürk SAYIFA 3 venlikle; imsanlığı ve soysallığı yok edes araçlalta yapılmasına harcanacak emb ğin daha faydalı şeylere — kullanıklığım görerek bahtiyar olacağız. Yeni anasal kanunlarımaza bütün se- vaş peşinde koşan — proj ları ve bütün arsıulusal karışıklıklara sebep ©- lanlarr cezalandırmak kuvvetini vermelir tedir. Dilerim ki, öteki uluslar da kendile- rinin içlerinden kopan isteklerini daha enerjk ve daha açıkça söyliyebilsinler..» B. Hitlerin birçok kere alkışlarla ke- silmiş olan söylevi iki saat kadar slir- müştür. Söylevden sontra Rayştağ Baş kanı General Göring; Rayştag tarafın- dan oybirliği ile kabul edilmiş olan e- şağıdaki kararı okumuştur: Rayştag kurulu, Führer ve Başba- kan Hitletin diyevini oy birliği İle e- naylar ve Almanyanın şerefini ve bak birliğini savgadıklarından dolayı devlet başkanına ve bütün hükümet büşmam Tarına minnet ve saygısını sunar,, B. Hitler'in diyevi ve ingiliz kabinesi Londra, 21 (ALA.) — Dün akşam, Bakanlar kurulu toplanmamış, fakat Hitlerin söylevi etrafında görtşmeler yapılmışlır. Bu söylev, çarşamba gün- kü toplantıda konuşulacaktır. Kabine B. Baldvinin Avam kamarasında yapacağı diyevi anptayacaktır. B. Rosenberg'in bir yazısı Berlin, 21 (A.LA.) — Bütün gazete- lec, Hitlerin Rayştagdaki söylevi etra- fında usun yazılar yazmaktadır. Alfrod Rosenberg, Völkişer Beobahterde diyor ki: “— Bu tarihi dakikaları görenlerin hepsinin, başka partilerden olsun, söy- denen hakikatler karşısında düşüncele- rinden geri dönmüş olduklarına inanı- yoruz, Bu demir gibi kuvvetli lojik karğı- sında Almanyanın gerçek bir barış kur- mak uğrunda iş birliği yapmak için e- lan çalışmasını hiç bir devlet yadısaya- maz. Almanyanın kurucu bir programı olduğuna ve barış iktimalleri hakkında açık bir görüşü bulunduğunu hiç kimse yeddedemez. Dün Almanya bütün devlet adamla- rına zamanımızın en önemli sorusunu sordu, Buna cevap verecek olan adamlar gerek bugünkü, gerek yarmki nesillere karşı; Üzerlerine vermiş oldukları ce- vabın soravını alacaklardır. Hitlerin söylediği gibi başka türlü hareket etmeye imkân olmadığına ina- nan alman ulusu, sorumu bir vicdan ra- hatile beklemektedir.., (Sonu 5, inci sayıfada) “> n GÜ idin — *« bae ada İ < SAi aa GA a