LNİSAN 1155 Türk ) Kurultay Dün Yeni garif Sosyete:s Kurultayı Çevrim Kurulunu Seçti, Yasada Değişkeler Yapıldı Türk Maarif Sosyetesinin lürk Maarif sosyetesinin üs- uomal kurultayı dün Halkevinde toplanmıştır. Kurultay Başkanlı- ğına Kamutay Başkanı Bay Ab- dülhalik Renda, Başkan oruntak- lığına Bursa saylavı Esad, kâtip- liklere Faik Reşid ve Hasib Ah- Med seçilmişlerdir. Kurultayda ilk olarak s08- Yete yasasının bazı maddelerinin değiştirilmesi ve ulamalar yapıl- Ması sorumu görüşülmüş, ve bu- Nun için beş kişilik bir komisyon Ayrılmıştır. Bu komisyonun hazır- ladığı değişiklik ve ulamalar ge- Nel kurula sunulmuş ve onanmış- tır, Bundan sonra yeniden genel Mmerkez kurulu üyeleriyle yedekle- rinin seçimine başlanmış ve seçim sonunda aşağıda adları yazılı - lanlar ayrılmıştır. Bay Nafi Atuf Kansu (Erzu- rum saylavı), Refet Ülgen (Urfa saylavı), Halit Bayrak (Bayazıt saylavı), Kemal Başbakanlık yö- no'ragi, Ali Haydar Talim terbiye dünkü kurultayında oulunanlar Foto Hilâl üyelerinden, Nevzat Tandoğan İlbayı, İhsan Talim terbiye başka- nı, Rahmi Köken İzmir saylavı, Şefik Şürayı devlet üyelerinden, General İhsan Sökmen (Giresun saylavı), Hüseyin Avni Hususi Bizim okula direktörü, Bayan Hilmiye riyaziye okutmanı, Bay Fasan Ali Yücel (İzmir saylavı), Kâzım Nami Duru (Manisa sayla- vı), Muhiddin Baha (Ordu sayla- vı) Yedeklere de: Bay Faik Reşid Kültür bakan- lığı neşriyat direktörü, Bayan Fa- kihe Öymen (İstanbul saylavı), İzzet Ulvi (Afyon saylavı), Bayan Nimet okutman, Bay Dr. Ragıp İlk okullar sıhhat müfettişi. Bundan sonra kurulun sevgi ve saygılarının #osyetenin yüksek koruyucusu Atatürke, Kamtuay baskanı B. Abdülhalik Rendaya, t genel başkanı General İsmet İnönüye, ve genel kurmay başkanı Mareşal Fevziye, C.H. Partisine bildirmesi birlikle onan- mıştır. sosyeteni: ü |A — Adana, Tarsus ve Mersinin plânları Prof. YANSEN'İN SÖZLERİ Tarsus, 18 (Özel bildirmenimizden) uzmanı profesör Yansen dün Tarsırs'a geldi, Profesör, Adana ve Mer Sin'in az bir zamanda gelişecek kabili Yette olduklarını, fakat Tarsus'ü bu iki Sehir yanyana konunca daha karakteris. Mitat solda Saşdan: Tor, Mersin betediye Tei ortada profesör Yansen, Tarsus belediye reisi Muvaffak Uğur tik bulduğunu söyledi. Profesörün dü. Hüncesine göre, Tarsus daha kolaylıkla Pitorcek bir şehir haline gelebilecek gü #&İFkleri çevresinde toplamıştır. Profesör, genel bakımdan belediyele- Fin büdcelerini fazla sarsmamak için hü- Yük istimlöklere yol açmamağı, lürum Süz şokakların kapatılmasını, fazla ge- :"'» zaddelerin yaya kaldırımlarını geniş- ı:'j'*'c düzgünletilmesini ve araba yol- Kriyle, ırmak kenarında yayaların yü Hüyeceği yeşil yolların yapılmasına sağ- vermiştir. Abide, meydanlar, parklar, ı'_'l'f'wm. yüzme havuzu gibi en lüz4m- İğ işleri ve yeni yapılacak binaların bu- e:?"ğl kısımları ayırarak ikinci dere- k le plânlarını yapmağı ve ağaçların bi _q""ıf_ımu ve çeşidlerini iklime göre Smeği öne sürmektedir. ha Psenin görünü çekmiyen bazı bi- N"“ görerek bunların türk sanatını ta- ve Bt için yıktırılmıyarak saklarmasın! hele Mersin'de Merkez Bankasının Yerine yeni bir bina yaptırmak için sa- Tn aldığı bir evin yıkılmasını hiç doğru Ulmadığını söylemiştir. Profesör, üç belediye birleştiği tak- Gündelik —— ANKARANIN YERL SI ( Başı 1 inci sayıfada) bir hayal olarak kalmasından kor- kuyoruz. Bu ihtiyacı karşılamak için devlet elinde şunlar var: Yenişe- hirde kendi malı olan geniş arsa- lar, ve büdceden işyarlara kira yardımı olarak ödemekte _uldı.ığ.u yarım milyonu çok aşan bir kapi- ! Ç Ankarada 3000 atru birden ya- | pılarak, yerleşme davasının top- tan kotarılmasını istemiyenler, ev ve ıpırmııınlınndnn yüksek kira almakta olanlar, kayılsız olanlar i yaptırmış oldukları i- da evlerini ı çin kira yardımı kendilerine kal- makta olanlardır. Halbuki asıl sıkıntı içindeki- ler, adam başına az, toplu olarak büdce yardımının en büyük par- çasını almakta olanlardır. ' Biz devletin uzun boylu kredf mc yükleri altına girmesini de istemiyoruz. Devlet yılda kira yardımı olarak ne ödüyorsa, her yıl için o kadar ev, ya apartıman ) çabilir, ve her yerleştirdiği iş- .yırlırdıııı yardımı keserek, yedi sekiz yılda bütün davayı başara- bilir. ç Ankarada ucuz oturulduğu, ucuza ısınıldığı, ucuz ışıklanıldı- ğı vakit, şimdi birçokları İstanbul- da, şurada burada bırakılmış olı_n nileler de buraya gelecek, şehir kılıbılıklıqulk— lyllkllrlıı.yır!- sını yiyip kemirmekte olan şimdi- ki kiraların artan kısmı çarşıya, pazara dökülerek, alış veriş haya- dıracaktır. tını canlan hei dirde bepsinin plânlarını yapabileceğini fakat ayrı ayrı bunlarla uğraşamıyacağır nt söylemiştir. Adana 20-25 bin, Mersin 15 bin; Tarsus da 12 bin İira verdiği takdirde her üç şehrin de plânlarını ya- pabileceğini bildirmiştir. ve ö ULUS ——— —— ——— Sovyet artistleri dün gece ordu Şehrimizde bulunan Sovyet artist- leri beşinci konserlerini dün gece An- kara Halkevi salonunda yalnız ordu mensupları için vermiştir. İstiklâl ve enternasyonal marşları ayakta dinlen. miştir. Konuklar grupunun başkanı ve Mosko. ya akademik tiyatrosu direktör oruntağı B. Arkanov sahneye gelerek kırıl ordu için birçok konserlet — vermiş olmakla öğünen sovyet artistlerinin döst ülke Viyolonist Oystran nin büyük ve kardeş ordusu mensup ları karşısında bir konser — vermek fır- satını buldukları için çok sevinç ve ö- vünç duyduklarını söylemiş ve bu çok nazikçe sözler sürckli alkışlarla karşı- lanmıştır. Halkevi namına”bir genç ar- tistleri dinleyicilere birer birer takdim etmiş ve kısaca hayatlarını ve'çalışma- larını anlatmıştır. Konsere filârmonik orkestramızın Maystro Ştenberg idaresinde çaldıkları Lirtin Prelüdü İle Almast operası marşı ile başlamıştır. Son iki konser- de de büyük bir canlılık göstermiş o- lan örkestramız dün akşam da kusur- suz bir şekilde ve aksamayan bir be- raberlikle çaldılar. Bariton Nortsof Rimeski - Kocsa- kof'un Venedik aryası ile Çaykofaki'. nin Yolanta operasından Rober aryası- ni söyledi. Mezosoprano Maksakova, Ben Sans'ın Dalila operasından Dalila aryasını ve Çaykofakinin "Kar kızı,, o- perasnıdan Lel aryasını her zamanki za- rifliği ve teknik kabiliyetiyle söyliye- tek çok alkışlandı. 'Tenor Jadan çok lirik ve tatir sesi ile bize bu defa da Kafkas esiri optra- sından bir arya İpolitov İvonod ün Ro- manserosunu dinletti. Bu kadar yumu- şak ve tatlı bir sesin böyle en yüksek perdelere kolaylıklâ çıkabilmesi ve u- zun müddet tutunabilmesi seyrek bir istidad ve teknik kabiliyete kanıttır. Şehrimizde en çok sevilen artistler. den biri olan bas Pirogov, Meyerberin “Üğno,, operasından savaşçı aryasını ve Rossininin Sevil Berlieri opterasından “İftira, aryasını gür, Enerjik — sesi ve kuvvetli aktör mimiklerile söyledi. Mu- vaffakiyet çok büyük oldu, ve seyirci- lerin israrı kendisine program dışı bir parça daha söyletti. Soptano Barsova, göğüs sesi oyunla- yına çok müsait olan istidadına uygun bir repertuar seçmişti. Glinkanın “Tarla kuşu,, nu Günönün Romes ve Jüliget operasından valsi, bir bülbül gibi öterek dinleyicilerini yüksek sanatına hayran etti. Ve program harici söylediği kuş şarkısı da çok beğenilerek alkışlandı. Piyanoda Oborin bu defa bize Glu- kun Melodisini ve Litzin 12, ci rapso- disini dinletti. Arnda hakikt bir usta olan bu genç piyanist muhakkak ki ilerisi için dünyanım en yüksek şöhret- lerinden birini vâdediyor. Dün şehrimize gelen ve dün akşam Jik defa sanatini dinlediğimiz viyolo- nist Oystrah ise, 27 yaşından umulanı- yacak bir teknik mükemmelliği ile çok hükim bir yay sahibi olduğunu bize ta- Ayrıca bir solo konser vereceği- ni işittiğimiz ba yüksek virtüozu daha uzun boylu dinlemek, Ankara için şüp- hesiz ki büyük bir kazanç olacaktır. Bale artsitleri Dudinskaya ve Mes- verer ikisi birlikte olarak evelce de seycetmiş olduğumuz Donkişot opera- sının “pas de deux,, ile bu defa yeni gördüğümüz Piyero ve Piyeret dansla- rını oynadılar. Ayrıca Dudinskayanın "Yılanlı rak- &a t ve Messererin Futbolcu dansı bu iki vücud virtüorunun klâsik ve mo- dern rakslardaki yüksok kabiliyetlerini bi kere daha alkışlattı. Sovyet artistleri altıncı konserleri- için konser verdiler ni bugün saat 12 de Musiki — Muallim inde vereceklerdir. İST OYSTRAH KİMDİR? Dün şehrimize gelerek daha önce gel miş olan arkadaşlarına katılmış ve dün m Halkevinde Sovyet mekte VİYOL( artistlerinin könserde çaldığı parçalarla din- atın yük Öystrah ozlarının en Ünlülerin seğenilmiş olan genc sövyet vir h den biridir. Henüz 27 yaşında olan Oystrah yol- daş dün kendisiyle görüşen bir arkada- € karyerini kısaca şöy- mıştır 1908 de Odeza'da doğdüm. ör Stalerski'den ke- Küçükleri mek işinde en eyi pedagoglardan yılan bu profesör istidadımın ilerleme. sinde çok iz borakmıştır. İlk defa yedi yaşındayken okuduğum mektebin öden dağıtma tören'inde sahneye - çıktım. 17 yaşında Odesa konservatuvarlarını bitir- dim ve 1927 den sonra bütün Sovyetler birliğinde dolaşarak könserler vermek işiyle meşgul olmaya başladım. 1930 da Ukranya'da yapılan bir keman müsaba- kasında birinciliği aldım. 1929 danberi Moskova'da bulunuyorum - ve 1933 de Moskova könservatuvarına keman dersi döçenti olarak kabul edildim. Bu yılın şubatında yapılan Sovyetler Birliği mü- zik icracılar konkorunda birinci ve mart- ta Varşovada yapılan arsıulusal konkur- da da ikli: yaşında iken pr 1 oldum. Ççok sevdiğiniz ve izerlerini çal. dığınız kompozitörler hangileridir. Her eyi izeri sever, beğenir ve ça- larım. Bir ekola bağlı kalmamakla bera- ber Şu! Şopen, Şuman gibi kompo- zitörlerin rornantik sanatına karşı züfem vardır. — Geniş halk tabakalarına - müzik kültürünün yayılması İçin memleketi. Boyyet opera ve bale sergisi nizdeki çalışmalar üzerinde bize birar malümat verirmisiniz, — Her şeyden önce bizde elit için müzik prensipi büsbütün kaldırılmıştır. Konserler konservatuvar muhitleri için- de çevrili kalmaz. Ordu, fabrika, talebe kulüblerinde en geniş halk yığınlarına her vakit konserler verilir, ve halkta müzik sevgisinin ve ilgisinin genişleme. vi işine çok önem verilir. Bu çalışmala- rın kısa zamanda verdiği sonuclar gör önündedir. Genel müzik seviyesinin gitgide yükseldiği duyulmaktadır. Halk gitgide daha derin ve yüksek eserlerden zevk almakta ve programlara böyle eserlerin konulmasını istemektedirler, Halkta bu istek ve ilgi uyandıktan sonra ona en ağır izerler bile dinletile bilir. Okumuş ancak filotofiyle yakın dan uğraşmamış bir adamın, pek eyi an- lamasa bile füozofi konularına karşı gös- terdiği ilgi ve dikkat neyse, halk da iş te böyle belki, eyice anlamadığı fakat büyüklüğünü sezdiği şeylere karşı sev- gi ve bağlılrk duymaktadır. Sovyet opera ve bale sergisi Şehrimizde bulunan Moskova akade- mik devlet tiyatrosu artistlerinin bera- berlerinde getirdikleri ve tiyatrolarının çalışmalarından safhalar gösteren 300 fotoğrafiden mürekkeb bulunan - sergi Halkevi salonunda gösterilmektedir SAYIFA 3 .ürkkuşu uzmanla- rı çalışmağa başladılar Türkkuşu kurumu için Tay- yare Cemiyetine Sovyet Rusyadan gelen uzmanlar işlerine başlamış- lardır. Uzmanlar derslere ve u- çuşlara başlamazdan önce Anka- ra ve civarının uçuşlara en elve- rişli bir yerini bulup orada hemen küçük bir meydan kurulmasını doğru bulmuşlardır. Bunun için öteygün C.H.P. İdare Kurulu ü- yelerinden Tekirdağ saylavı Bay Rahmi Apak'la Tayyare Cemiye- ti Başkan Muavini Bay Feridun Dirimtekin, uzmanlarla Dikmen sırtları ile Orman çiftliği, Çimen- to fabrikası, tayyare meydanı ve civarını gezmişlerdir. — Uçuşlar için rüzgârların etkisi önemlidir. Bunun için Ziraat Bakanlığı Me- teoroloji Enstitüsü direktörü Bay Ahmed Tevfik, kendilerine Anka- ra ve Türkiye iklimini ve rüzgâr- ların esişini anlatmıştır. Ankarae- da ilkyaz ve sonyaz aylarında rüz- gârlar çok değişik, Fakat yazım motörsüz uçuşa çok yarar bir şe- kilde esmektedir. Uzmanlar An- kara sırtlarının bir köşesinde ses- siz sadasız çalışan, fakat her gün kulağını yurdumuzun her tarafına weren ve gözlerini başımızın üs- tünden geçip giden rüzgür ve bu- kutlara kadar diken bu kurumua çalışmasından — çok faydalana - gaklarını Bay Tevfik'e sevinç. le — söylemişlerdir. Meteorolojl enstitilmüzde en son bir bilgi olan bulutların hızı bile hesaplanarak ölçülmektedir. İstanbul gazetelerinin hemen çoğunda gelen uzmanların Anka- rada açılan sivil uçku okulasına getirildikleri yazılmıştır. Bu yan- lıştır. Ankarada bir sivil uçku ©- kulası değil, Tayyare Cemiyetine bağlı bir Türkkuşu kurumu açık mıştır. Bu kurumun şimdiden yüz- den fazla üyesi vardır. Cemiyet merkezine hergün 18 yaşını biti- ren erkek ve kadın her yurddaş giderek uçucu üye yazılmaktadır. — Tayinler Ceyhan malmüdürü Hulüsi Eğ- irdir malmüdürlüğüne, Urfa mu- hasebe kâtibi Kâzım Gümüş Hacı- köy malmüdürlüğüne tayin edik mişlerdir. ANKARA RADYOSU Pazar, 21 nisan 1935 radyo programı şudüri 19.30 — Ziraat vekâleti saati 19.40 — Musiki: Liszt — Sonate Piyano: Ferhunda Ulvi 20.10 — Çocuk bayramı saati 20.30 — Dans musikisi 20.50 — Haberler Tiftikçilerin toplantısı Tiftikçiler bil 14 de genel yapısında toplantısını yapacaktır. ——HMBR——— Akademik tiyatronun en Ünlü artist- lerini en beğenilen rollerinde gösteren, ayrıca muvaffak olmuş opera sahne ve mizansenlerini ve yıldönümlerinde ya- pılan festivalleri gösteren bu fotoğrafi. ler artistlerinden küçük bir kımunı geh rimizde alkışlamak fırsatını bulduğumuz büyük tiyatro hakkında küçük bir fikir vermek bakımından görülmeye değer. Rsesimlerimiz bu sergiden bir iki görü- nüştür.