SAYIFA 4 ünüşler Küçük dilenciler Zaman zaman, bir kahvede, lokant Ma veya gaziDdoda, yanınıza, içinde beş on tane şeker bulunan küçücük bir ku Yu ile küçücük bir çocuk yaklaşır, hiç Dir şey söylemeden, minimini elleriyle İkutusunu size doğru kaldırır ve ürkek, :mrı gözleriyle — gözlerinizin içine derin bir hüzünle bakarak sizden mer- Bamet dilenir. Bu çocuklar satrcr değillerdir. El- lerindeki zavallı seyyar dükkânları ken dilerini belediyenin dlenciliği yasak e. — gen nizamlarına karşı keruyan bir kal- ikan fakat yufka yürekli insanların mer- Bametini daha fazla tabrik eden bir Gilenme vasıtasından başka bir şey de- Bildir, Kaldı ki, yaptıklarını sokak sa. tıcılığı sıymak kabil cisa bile, ilkmek- teb tahsilini alacak yaşta bulanan bu Biniminilerin işe gönderilmesini bile doğru bulamazdık Geçenlerde bu küçüklerden bir tane- #ini söyletmeye çalıştım. Babası ve a- “Dasr olduğunu fakat çalışmadıklarımı, kendisini dilenmeye onların gönderdik lerini söylüyordu. Bu ne acıklı bir hi- İkâyedir. Daeahs filiz halindeyken rublarına sa kat ve kötü meyiller veren bu fidanları yarın hangi kuvvet doğru ve dürüst in- kişaflarına inde edecek? En küçük yaş. *ta alman bu kötü itiyatlarIz, başka şart- Jar altında yurda pek faydalı birer ferd baline gelebilecek bu çocuklar, bizim kayıdsız gözlerimizin önünde kötü bir İstikbale doğru, ağır ağır yol almakta değil midirler? Karlı ve buzlu günlerde, sokak kal- dırımlarında dolaşmak, her önüne çı- kan adama avuç açmakla başlıyan bu ha- yatlar kim bilir hangi bapishane köşe- sinde son bulacaktır. Fakat bu kay- Bedilmiş değerlerin mesuliyeti - bizim, bepimizindir. Onları ellerinden tutup Babersiz yürüdükleri kötü yoldan çevir- için ne yaptık, kutularına attığı- Mız nikel kuruşlarla bugün soysaj yazi- Pelerimizin tamamlsndığına kani olan — Dizler? Çocukları kötü itiyatlara karşı, hat- tâ ana ve babalarına rağınen koruyacak Bir teşekkülümüzün mevcud olmadığını #anryorum. Aksi takdirde, herhalde bu küçük dilencilerin — böyle apaşikâr Bgözlerimizin önünde dolaşmasına im- kân kalmazdı. Halbuki böyle bir te. gekkül ne büyük bir ihtiyacı karşılardı. Bir teşekkül ki onları sokaklardan top- dasın, mekteblere — yazdırsın ve sonra, — tü kendi kendilerini idare edecek yaşa gelinceye kadar bütün hareketlerini ta- İtib etsin, onlara gerçek bir ana baba — vazifesini görsün. Yaşar Nabi NAYIR Bibli yogmi';a t Bu güzel edebiyat ve fikir mecmur Asının son çıkan 15 mart tarihli 41 im sayısı tereddüdsüz denilebilir ki şimdi- — ye kadar çıkmeş olan sayılarının en dol- — gün münderecatlısıdır. Hasan Âli'nin o- kumanın büyük faydaları hakkında öz türkçeyle güzel bir mutahabesi, Abdül. — Bak Şinasinin “Ahmed Haşim'in son zamanları,, başlıklı şimdiye kadar yazdı- ı yazıların en nefisi, Yaşar Nabi'nin âki kuvvetli polemiği, Rıdvan — Nafiz'in İhtilalci bir Çek şairinden tercüme et- /— tiği bür şilir, doktor İzzeddin Şdan'ın “Pesikanelize göre kadın üpleri,, başlık- — İt makalesi, Sadri Etem'in sanatın ko- Tunması hakkında düşünceleri, Samed Ağaoğlu'nun bir hikâyesi, Cevdet Kud- /— zetin bir piyesi, Lenormand'dan tercüme dilen bir piyes tefrikası, Nahid Sırrı'nın n beş günün vakalarını tahlil eden ya- zışı, Ahmed Kudsi, Ziya Osman, Ertuğ- Tul Şevket, Faruk Mümtaz ve İlisan Ay- gnn güzel sürleri bu nüshanın yazıla — rimı teşkil ediyor. Vatlığı bütün okuma Bevenlere tavsiye ederiz. Tanesi 15 ku- Tus. altı aylık abonesi 130 kuruştur. Almanyanın havs kuvveti General Göring neler söylüyor? Weyii Meyl gazetesiniz meşhur bil- dirmeni B, Vard Prays, 11 mart tarihli gazetesine bildiriyor: Nisannı birinci gününden itibaren bütün alman hava teşkilatına mensub olanlar, askeri üniforma giyecek ve as- keri rütbeler alacaklardır. Dün akşam bütün sryasal mahfil- lerde yukarki haber söylendiğin rak bütün elçiliklerin hava ataşelerinc de bildirilmişti Bu suretle bütün Avrupa ülkelerin- tetkik edi- len esrarengiz alman hava kuvvetinin dolaşmış ve bana göre bu haber, resmi ola- de sayısı ve gücü merakla varlığına bir tesemilik verilmektedir. Bunun üzerine Prusy başbakanı ve alman hava bakanı olan General Göring ile konuştum ve kendisine şu sorguyu sordum — Bu şayia doğru mudur? General şu cevabı verdi: — Hava bakanlığına tâbi bütün za- bitlerin rütbe alacakları ve alâmet ta- şıycakları doğru değildir. Size mese- lenin esasını söyliyeyim. Birçok defa bütün dünyaya söylemiştik ki ulusal emniyetini korumak istiyen Almanya'- mın müdafaa silahını düşünmemesine im kün yoktu. Biz, bunu yaparken ancak saruretin hududlarile kendimzi tahdid ettik. Ben, bu işi yaparken hiç bir zaman başka ülkeleri tehdid edecek ve kuşku- landıracak bir hücum hava - filosu vü- cude getirmeği koruyacak ve dışardan — yapılacak her- hangi bir hava baskınıma karşı koya- cak bir hava kuvveti yapmağı düşün- düm, Biz, bu suretle çalıştık. Bütün ha- değil, alman ülkesini va kuvvetlerimizde çalışanlara asker ve sivil ayırd edilmeksizin “havacı,, diyo- ruz. Son zamanlarda İngiltere ile yak- laştık ve öteki devletlerle birlikte her- hangi bir hava hücumuna karşı cl bir- liğile karşı koyacak bir hava andlaşma- ema girmeğe çağtıldık. Bu hava andlaşması, ona giren her devlete kendi hava kuvvetlerii vüze uğreyan bir devletin emrine ama- de bir hale koymak zaruretini yükle- mektedir. İngilterenin bize yaptığı teklif bu- duür. Almanya, barışı gerçekleştirmek ve korumak için her şekilde ve her sa- hada hazırlanmış bulunmaktadır. İngil- tereye gönderdiğimiz cevab notaı bunu tamamile isbat etmekteyiz. Bu cevabta Almanya, İngiltereye hücuma uğrıyan bir ülkeye yardım için hava kuvvetlerini olduğunu bildirmiştir. teca- göndermeğe hazır Bunun üzerine alman havacıların- dan hangilerinin ticaret ve spor saha- sında çalışacağı ve hangilerinin askeri sahaya ayrılacağının tesbiti lüzumlu bir bale geliyordu.. Bu böyle olunca, tabil, alman savaş tayyacelerinde çalışanla- rin asker olması, başlarındakilerin de zabit rütbesi taşıması lazim geliya: Tekrar söyliyeyim ti mevcud pi- lotlarımızla tayyarecilerimizden bir kıs- mı askeri tayyarelere ayrrlacak rütbe ve alâmet taşıyacaktır, bu suretle siviller- den bunları ayırmak mümkün olacaktır Bir hava andlaşmasına çağrıldığımı- za göre böyle davranmağa lüzum oldu- rim, eğ de uğrıyan gerçekten den ibaret bulu General G dirmene sivil ve asker bütün tayyareci- TJerin bava bakanlığı Ömtinde bulunaca- ğını, henüz kaç tane tayyarenin askeri- leştirileceği belli olmadığını söylemiş, dan ve B. Hitleri öğerek sözlelini bitirmiştir. günün sıyasası bahsetmiş Fransa'da askerlik müddetinin uzatıl- ması meselesi Savaşım önüne silahlarm azaltılma- sile geçilebileceği yolundaki düşünce. nin boşluğu bütün acnuca anlaşılmış bulunmaktadır. Londradaki silahsızlar- ma konferansının kapanmasından sonra Japonyanm Vaşington deniz silahları andlaşmasını bozması; Çekoslovakya'- am ve İsviçrenin askerlik müddetini uzatmaları; İngilterenin ulusal korum büdcesini arttırmak için “beyaz ki. tab,ı neşretmesi; Fransanın askerlik müddetini iki yıla çıkarmak için yap- tığı gayretler, hep bu anlayışın sonu- cudur. Son günlerde bütün fransız ga. zeteleri, askerliğin uzatılması İşile mep bu uzatılışın ge- rekliği hakkında salahiyettar askerler tarafından yazılmış yazılar çıkmakta. dır. Bunlardan marceşal Peten'in bir yazısını geçenlerde tercüme ederek o- kurlarımıza sunmuştuk. Bugün de de- Kişik fransız gazetclerinin düşüncele. rini aşağıya yazıyorur: Jurnal des Debate bu işin fırka me- seleleri ve doktrin tercihlerinin üs. tünde tutulması gerektiğini söyledikten sonra diyor ki: Bizim 300.000 kişilik ordumuza mukabil Almanyanın — 600.000 kişilik bir ordusu vardır. Az doğumlu yılların çağrılınca bu sa- yıyı da doldurmak kabil olamıyacaktır. Bizim guldür.»Gazetelerde, sınıfları silah altına asker sayımız bu yüzden niha- yet 125 bine düşerken, Almanya az de- in şimdiden tedbir bile almıştır. Bundan da anlaşılacağı üzere, iki yıllık hizmet kanunu çok gerekli olduktan başka, mütehassıslar ve gö- nüllüler de bulmak gerektir.. Mareşal Peten'in, gerçeklere ve sayılara daya- narak, histe kapılmaksızın yaptığı etü- dün reddi imkânsızdır. ğumlu yıllar ( L'Ordre gazeteri de, Flanden kabi. nesinin iki yıllık hizmete aleyhtar ol- Inız bu değişikliği mak için zaman bekledi şim bunun sırası geldiğini yazarak şöyle devam ediyor: Tabil ulustan istenilecek olan fe. dakârlık büyüktür. Fakat ulus bunu kabul etmezse kendizi tehlikeye maruz Bize göre, iki yıllık hizmet hü- <cek ve şimdi uyuklamakta o. düygüyü uyandıracaktır, L”Ere Nouvelie, Fransa'nın ulusal korum sıyasasının dış styasaya uyması gerektiğini; onun için hükümetin, pro- jeyi katiyetle kararlaştırmak Üzete B. Laval'in & diften sonr esini beklediğini söyle- & — Bu da açıkça isbat eder ki, diyor, arımızı korumak için gerekli o. lan bütün tedbirleri almakla, dış sıya- sa bakımından kendimize çizdiğimiz yoldan ayrılmak ve barışın kurumlan- güvenlik için etlerden dırılmasile uluslararası yaptığımız sürekli — ga geçmek niyetinde de Eski bakan B. Gecorges Bönnet, La Republigue gazetesinde, parlamentonun Üülkenin kotumu vaz n kendisinden iste. nilen tahsisatr fazlasile verdiğini ha- tırlatıyor ve şöyle diyor: Parlamentoyu tenkid etmek gerek- &e bu omun, verilen tahsisatın ne yolda kullanıldığı kâfi meşgul olmamasından dolayı yapılabi. hususile derecede dir. birim askert kuv- vetlerimize müsavi ,hattâ bizimkinden yüksek askeri kuvvetlere malik komşu - Bize ekseriya, lardan bahsolunuyor. Bu komşuların, bizim bu yolda har. cadığımız paralardan daha az — para sarfettiği görülünce, bu sözlerden bir- az hayret duyulmaktadır. Eğer salâhi. yettar parlamento komisyonları, vazi- felerinin esası olan kontrolu icra eder- lerse ulusa büyük - bir hizmet olacaklardır. Öcuvre gazetesi de “muvazza nilen ordunun mevcudlarının iki mis- line çıkarılması kuv- dirmek mi demek olacağını soru. yapmış de. ulusal korumu Bizi korkutan, 1917 — 1918 yılla- Tının verdiği derslere —aldırış etmiye- rek 1914 teki hatalara avdet olunmak üzere olduğunu görmektir. Doğudaki müstahkem yerleri tutmak için çok mevcudlu taburlar değil, mütehassıslar Tazımdır. Bu mütehatsısları bulmak için lazım gelen şey yapılmış mıdır? her şey bundadır. ve biz. bu sorguya şimdiden “hayır,, diyebiliriz. Tayyare. ciliğin başlıca roliyle meşgul olunmuş mudur? biz hâlâ “düşmanı insan eti ve adalesile tokmaklamak,, yolundaki eski ve budalaca taktikte kalmadık mı? Komünist ve sosyalist gazeteler ise kanunun kabul edilmemesini istemek- te ve bu yolda çalışmalar yapmaktadır. Jar. Komünist partiti “umumf — kâtibi, sosyalist partisine bir mektub gönde. terek komünist ve sosyalist fırkaları. nn İki yıllık hizmet kanununa karşı İvining Standard'tan Ball and bit fransız gazetesi ne diyor? La Repüblik gaze* Dominik şö 10 mart taribli tesinde Pi; e diyor: Balkan andlaşmasınım şimdiki bağr t olan B. Titulesko, Bükreş'teki ulgar elçisi B. Robef'e: “Balkan andt Romartyaş hükümetler statükos nun korunmasına değil, birleşik dörü laşmasının (yani Yugoslavya, Ti) — yalnız Türkiye, Yunanistan Balkanlardaki doşte devletle Bulgaristan arasındaki luk münasebetlerini de katiyen' ka tir. inkişaf ettirmeğe verdi söylemişe Çünkü Bulgaristan Balkan masına girmiş değildir. Niçin? bazı vaidle- rin tutulmadığı kanaatindedir (Make- donyadaki bulgarlar meselesi, Dededa ğac meselesi, ki Bul bu 1919 da kendisine yap: üzerinde baki kalk buranın kendisine Ege kullan- mak Üzere verilmesini e denizinde bir mahrec olarak Bulgaristanın sert bir infirad için- de kalması için başka sebebler de var« dır. O şimdiye kâdar silahir komşular ortasında silahsız olarak bulunuyordu. Ve netice itibarile hukuk berabe: malik değildi, Fakat birkaç zamandanberi değişmiştir. Dün Jurnat ga Saint . Brice şu “8 piyade alayı yerine 8 piyade fırka« sı; 3 süvari alayı yerine 11 süvari ala« sayıları veriyordu! yı; 15 top bataryası yerine 58 bataryaj askeri tayyarecilik yasak olduğu halde 100 kadar tayyarr... Şu halde Bulgaristan da, Almanya; Avusturya ve Macaristan gibi hakikat, te silahlıdır. Bundan telaş duyulabilir ve belki de bazı türk, romen, yunan ve- ya yugoslav mahfillerimde telaş duyul- muştuür da. Fakat bu yüzden, yani silahe lanmış olmasından dolayı, Bulgaristan öyle bir vaziyete girmiştir ki, Balkan andlaşmasına karşı ileri sürdüğü aske« vi ve tıyasal deliller suya düşmektedir. Nasıl ki Almanyanın silahlanışı — eğer Avusturya veya Rusya üzerinde bazı istekleri yoksa — onun hemen Tu. na ve doğu andlaşmalarıni imzalaması. na imkân veriyorsa, Bulgaristanın si« Tahlanmış olması da onun Balkan ande laşmasına girmesine müsaidtir. Son duyuklardan — Bulgaristanla Türkiye arasındaki gerginliğin kalktı. ğr anlaşılmaktadır. Kıral Boris bir İtalyan prensesile evlenmiş olduğu için bu işte İtalyanm parmağı olduğuna keşfeden bazı gazeteler, kurdukları hül yalarla kalacaklardır. — İtalya, Tür« kiyenin kuvvetli olduğunu, 1918 den önce hasta “Türkiye'likten,, çıkarak y& ni payitahtına ve şefine uygun gene bir Türkiye olduğunu çek eyi biliyor. İtalya doğuda faal bir sıyasa gütmek isterse her şeyden önce ökonomik bir sıyasa gütmelidir. İtalyanların Afrikas daki azimkâr, fakat barışçı tavırları da bu söylediğimizin doğruluğunu göste- tir. Şu halde, bilinmesi gereken bir nok. ta vardır. O da Fransa'nın, yapılmas #ma kuvetle yardım ettiği büyük yapı olan Balkan andlaşmasının — yıkılacağı mı, yoksa genişliyeceği midir? Unutmieyalım ki bu andlaşma barıs şın direklerinden biridir ve başka bir direk olan küçük anlaşma ile birlikte, bir bütünün parçasıdır. Eğer Balkan andlaşması sarsılırsa bu bütün de sar. sılmış olur. Fransa ile İtalyanın, başka işlerde olduğu gibi bunda da mutabık olduklar rına İnanalım. ——i koym;,—lııil;!ırdı ölen yüzlerce aske- ri korumak, fransız emperyalizminin boyunduruğu altındaki şimsli Afrikâ yerlilerine yardım etmek ve fabrika. larla şehirlerde ihtilali — hazırlryacali komiteler kurmak için müştereken ça« lışmağı teklif etmiştir. Bu haberleri veren Entransijan gan zetesi “komünistler bir ülkenin kuvve. tinin, onun müdafaa kudretinde oldu« Şunu prensip olarak kabul etmişlerdir. Fakat galiba, Sovyetler Birliğinde doğ' —| tü olan bir şey Fransa'da yanlış olsa gerek.., diyor.