SAVVAZ —— DIŞARDAN GELEN SON DUYUKLAR Almanyanın silahlanma kararından sora (Başı 1. ci sayrfada) Ingiliz kabinesinin son toplantısı Londra, 18 (A.A.) — Kabine, #İmanyanın son bildirisi hakkın - da tetkikatta bulunmak ve dün akşam Almanyaya gönderilmek için Sir Con Saymen tarafından hazırlanmış olan nota üzerinde ko- muşmalarda bulunmak üzere saat 10.30 da toplanmıştır. Bütün bakanların önünde, muh- telif hükümetlerin Londradaki el. gilerinin vermiş oldukları raporlar vwardır, Bu raporlarda elçiler, al - man bildirisinin kendi ülkelerinde gdoğurduğu intibadan ve yarattığı #durumdan bahsetmektedirler. .B. Saymen'in notasında neler var? Londra, 18 (A.A.) — Deyli Tel. graf'ın verdiği duyuğa göre, Sir Con Saymen dün, İngilterenin Berlin elçisi tarafından alman hü- kümetine verilmek üzere bir nota hazırlamıştır. Bu notada, İngiltere ile Fran- #a arasında tam bir uygunluk bu - handuğu ve bu devletlerin, alman Oordusunun artırmak istenilen mik» darını kabul etmiyecekleri yazı « hdır. İngiltere hükümeti hiçbir za » man alman ordu mevcudunun 300 bin 'kişiden fazla olmasını derpiş etmemiştir. Avusturya'da mecburi askerlik Viyana, 18 (A.A,) — Beledi - ye başkanı B. Şimitz, yurdsever genclik üyeleri karşısında söyle - diği söylevde demiştir ki: “Bizde henüz mecburi askerlik hizmeti yoktur. Fakat gelecektir. O za - man herbirimiz, üniformayı sevinc ve gururla giyeceğiz. Ve kinci düşmanlarımız Avsuturyaya el kaldırmak sevdasından vaz geçe - ceklerdir.., İzvestia'nın dikkate değer bir baş yazısı 18 (AA.) — Al. manyada genel ve mecburi askeri —< —— Moskova, hile mevzuu bahis değildir. Yalnız bu kuvvetlerin - 1936 senetinden — itibaren ve doğrudan doğruya harbın. neticesi olarak kura efradı miktarının 240 bin - den 118 bine inmesi, yani, hafif miktar- da mufından az olması keyfiyeti nazarı dikkate alımarak bu kuvvetlerin muhafa- za edilmesi hususu nazarı itibara alın « maştır. Diğer taraftan efradı itibariyle boş- kuk gösteren sınıfların boşluklarını dol- dunnaya matuf olan bu çok normal ted- bir 1929 senesindenberi Cenevrede «i - lâhların tahdidine mütcallik umumi bir mukavelenamenin ihzarında derpiş edil- mmiş ve kabul ve testlim olunmuş madde - ler meyanına konulmuştur. Almanyanın iddiasındaki kuvvetsiz - Mk şununla da zahirdir ki, Fransada itti- kaz edilmiş olan tedbirlerin 1936 ilkba- harından evel bir güna tesiri olmıyacak- 'tar. Halbuki Almanya daha şimdiden ken- disini azade kılmak iddiasındadır ve bu- mun için 3 şubat tarihinde aktedilmiş olan ve Almanyanın yeni bir askori sta- tü armasını, emniyetinin umumi zaman- Tarının beynelmile| teşriki mesai çerçeve- Bi içinde inkişaf etmesine bağlı tutan fran hunan müzakerelerin ecaslarını tamamile tahrib etmektodir. Şurası meydandadır ki, Almanya, açılı- tan açığa muahedeleri ihlâl etmekten iba. vet olun ve Bir kaç seneden beri başla » mtş bulunan işi açığa vurmak istemiştir. Sebebi de askeri küvvetlerini yeniden tensik etmektedir. (AA) hizmetin yeniden tesisi meselesi üzerindeki bir baş yazısında İz - diyor ki: 'Sövyetler birliği, Versay an - laşmasını imza etmemiştir. Bu se- bebten dolayı bu mühim vakıayı diplomasi ve hukuk bakımlarından nazarı itibara almak bize aid bir mesele değildir. Biz yalnızca bu hareketin sryasal ehemmiyeli ile alâkadarız. Almanyanım silâhlan - ması karşısında Versay andlaşma- smın yırtılmış olmasının yalnız şekli ve tezahüri bir ehemmiyeti olduğuna inanmak tamamiyle ha- talı olur. Almanya, mecburt aske- ri hizmeti tesis etmekle tamamiy- le sıyasal bir takım gayeler takib etmektedir. Almanya, her türlü an- laşmaları reddetmekte ve son iki yıl içinde ihdas edilmiş olan savaş tekniğinin çabuk ilerleyişini te - messül edebilmek için silâhlanma hususunda serbest olduğunu ilân eylemektedir. Bu suretle ve bilfi « il Almanyanın savaşa hazırlanma- yı tacil etmekte olduğunu görüyo- ruz. Böyle bir tedbir, bittabi muay- yen bir takım sıyasal gayeleri ta - kib eder. Fransa, İngiltere ve | . talya, Almanyanın bir saldırma sıyasası takib etmesi imkânlarını tahdid edecek siyasal teahhütler mukabilinde onun silâhlanmasını tahdid eden teahhütleri tasfiye et. meye hazır bulunuyorlardı. Bu ül. keler ,ayni zamanda Almanyanın teslihatının nisbetleri hakkında o- nunla mutabık kalmak İstiyorlar- dı. Fakat Almanya, mecburi as « keri hizmeti ilân etmek - suretile bu nisbetleri bizzat kendisi tayin etmiştir. Bu bakımdan Almanya - nn almış olduğu tedbirlerin ül « küsü, Almanyanın güven alanın - daki bütün teahhütlerde serbesti - yeti korumak oluyor. Almanyanın zırhlı pençesi, al- man militarizminin seçeceği kur - banı vurabilmek için hudutsuz bir imkâna malik olmalıdır. Böyle bir sıyasa ise ancak büyük devletlerin ve herşeyden önce Almanya ile ayni teraneyi tutturmuş olan ve şefleirne herşeyin caiz ve mübah olması için her şeye cesaret etmek gerektir fikrini telkin ve ilham e - den İngilterenin güdmekte olduk- ları sıyasa sayesinde kabil olabi- lir. Bu şartlar altında her şey, bu sıyasa kendi aleyhlerine tevcih e- dilmiş olan devletlerin hattı ha - reketine bağlıdır. Acaba bu dev - letler, Almanya saldırdığı takdir- de de süratle mukabil bir yardım sistemi vücuda getirebilecekler mi? Eğer Berlin, böyle bir sis - temin - istediği halde Almanya -« nın da iştirâikyle aksi takdirde onsuz olarak - tatbik edileceğini bilecek olursa kendisinin barışı koruma arzusunda bulunan dev - letler grubundan daha zayıf oldu- ğunu anlıyacaktır. Bu an, barışın kuvvetlenmesini arzeden devletlerin süratle is - tişarede bulunmalaırnı ve ayni za- manda çabuk karar almalarını â- mirdir. Fon Blombergin bir söylevi Berlin, 18 (A.A.) — Havas « tan: Harbiye bakanı Fon Blom - berg Prusya operasında savaşta ölen askerler için yapılan mera - sim — sırasında verdiği bir söylev- de mecburi askerlik hizmeti tesis eden kanunun alman güveninin temelini kurduğunu söyledikten sonra tazimle eski alman prusya- sı ordusunun eski ananesini koru- muş olan orduyu ve ulusal sosya - list fırkasının coşkun ve yenileş - tirici dalgasını da ilâve etmiştir. B. Fon Blomberg “büyük ulus- lar arasındaki mevkini tekrar alan,, Almanyanın barışcı ülküle- rini bilhassa kaydeylemiştir. Kararın İııgillere- deki akisleri Londra, 18 (A.A.) — Ingilte- ve kabinesi, dün sabah ve dün ak- şamki toplantısında, Almanyanın Versay anlaşmasının askeri hü - kümlerini feshedişine dair hiç bir karar verilmiştir. Bu toplantılarda hazır bulunan bakanlar, İngilterenin bu mese - lede güdeceği yol hakkında fikir teati etmişlerdir. Bugün, bütün bakanların hu- zuriyle bir karar alımması muh - temeldir. Diplomatik mehafil, Sir Con Saymen'in münhasıran İngiltere ile Almanyayı alâkadar eden Ber- Hin ziyaretiyle, Versay anlaşma - sımın bütün imza edenlerini ve ezcümle Fransa ile İtalya'yı alâ « kadar eyliyen, beşinci maddenin feshi keyfiyeti arasında bir fark gözetmek istidadı mevcud olduğu kanaatindedir. Birinci noktada, ingiliz kabi - nesinin bir bildiri ile Almanyanın son kararımım, İngiltere - Alman: ya konuşmaları esasını hiçe indir- diğini, çünkü B. Hitler bundan böyle Almanyanın kendi güveni » ni temin için ancak kendi ken « dine güvendiğini söylediğini ve halbuki konuşmalar sırasında ge - nel bir güven sisteminin tanzimi keyfiyeti olduğunu bildirmesi mu- vafık olacaktır. Aynı zamanda, uluslar derne - ğinin idaresi altında genel bir gü- ven sisteminin tanzimine iştirak e- dip etmiyeceğinin sarih ve kaça - maksız bir tarzda beyanı alman hükümetinden sorulacaktır. İngi- Hiz bakanlarının Berlin yolculu « #u o zaman, Almanya'nın vere « ceği cevaba bağlı bulunacaktır. Londra siyasal mehafili, kabi- nenin bu görüşü pek de kabul et- miyeceği düşüncesindedir. Diğer taraftan Lord Eden'in YVarşova ve Moskova'ya yolculuğu muayyen olan tarihlerde olacak - tır. Versay anlaşmasıma vuku bu- lan tecavüz, Londra, Paris ve Ro « ma arasında bir görüş uygunluğu- nutemin için, bu hükümetlerce diplomatik konuşmalara zemin it- tihaz olunacaktır. Son alman kararı avam kamarasında Londra, 18 (A.A.) — Avam kamarasında B. Lansbury, harici- ye bakanından Almanyanın mec « buri askeri hizmet hakkında al - mış olduğu karar hakkında beya « natta bulunmasını istemiş ve Sir Con Saymen şöyle demiştir: “— İngiltere hükümeti, daha şimdiden bu mesele hakkında fransız ve italyan hükümetlerile temasa girmiştir. Hükümet, Ber - lindeki ingiliz sefirine alman hü - kümetine bir nota vermesi için ge- reken talimatı vermiştir. Zanne - dersem bu nota, bu gün öğleden sonra verilmiş bulunacaktır. Bit - tabi nota alman hariciye bakanı - na verilmeden önce onun muhte - viyatını açığa vuramam. Ancak ve- rildiğini sefirden öğrenir öğren - mez notanın neşredilmesi için ge- reken tedbirler alınmıştır. B. Lansbury, hükümetin vazi - yeti Amerika hükümeti ile ve sulh andlaşmasını imza etmiş bulunan diğer devletlerle müzakere etmek ve uluslar kurumu büyük meclisi- nin toplanmasını istemek niye - tinde olup olmadığını sorması ü - zerine Sir Cen Saymen şöyle de - miştir: Bu iki meselenin tetkik edil - mekte olduğuna sizi temin edebi - Lirim. Diğer bir mebus fransız ve | . talya hükümetlerinin de nota gön- derip göndermiyeceği şeklindeki sualine B. Con Saymen şu cevabı vermiştir: Bu hususta beyanatta bulunamam. General Morgan 914 yılı- na dönülmüştür diyor Londra, 18 (A.A.) — Mütte - fiklerin kontrol komisyonundaki ingiliz heyetinin başkanı olan li- va general Morgan, Deyli Telgraf gazetesinde diyor ki: “Heyet üyesinden hiç biri, Al- manyanın vermiş olduğu karardan dolayı hayrete düşmüş değildir. Çünkü bu üyeler kura ile asker al- mak usulünün Almanyada tama - mile ilga edilmesi sonucunu hiç bir zaman elde edememişlerdir. Daha 1921 yılından başlıyarak General fon Sekt, askeri sınıflar kadorlarını - askeri talimleri ten - sik etmek suretile - yeniden vücu- da getirmiş ve kontrol komisyo - nunun bütün çalışmasına rağmen eski ordunun bünyesi mhuafaza e- dilmiştir. General Morgan, müttefik hü - kümetlerin muahedenin tasdikin- den sonar Almanyanın asla imza- sına riayet etmek tasavvurunda bulunmamış olduğunu öğrenmiş olduklarını ilâve etmiş ve demiş - tir ki: “Şuna kaniim ki Almanya ö - nümüzdeki aylar içinde Avrupa - nın boğazına atılmak hçobüıünlı tecdid edecektir. Bu da gösteriyor ki eski dışarıişler bakanı mütevef- fa B. Rathenau'ın hulyasını koat « lar ve nitrojen sanayil erbabı ta- hakkuk ettirmiştir ve Almanya kâ- fi mikdarda pilot yetiştirmiş ve hazırlanmıştır. B. Morgan, netice olarak de - miştir kiı “Hiçbir şey ihmal edilmemiş - tir. Yıllar, meşam devresini ikmal etmiştir. Şimdi tekrar 1914 yılma dönmüş bulunuyoruz. Fransaya göre durum Paris, 18 (A.A.) — Alâkadar devletlerin, Almanya'nm yeniden silâhlanması hakkında ne gibi bir karar alacaklarını bilmek için İn- ltere kabine toplantısımım sonuc- İarını ve italyan noktal nazarı » nn resmi ifadesini beklemek ge - rekiyor. Umumiyetle sanıldığma göre, Fransa, İngiltere ve İtalya elçilerinin Berlin hükümeti nez - dinde müştereken protestoda bu- hunmaları ve bilâhare gene bu üç devlet arasında bir şıtîıındcn sonra, alınacak karara göre ulus - Jar derneği konseyine müracaat olunması derpiş edilecektir. B. Hitlerin rahasızlığı toplantıyı geri bıraktı Berlin, 18 (A.A.) — B. Hitler, kararlaşmış olduğu gibi 21 ve 22 martta, hücum kıtaatı emektarla- rını kabul edemiyecektir. Führer- in rahatsızlığının devam etmekte olduğu, resmi bir bildiride bildi - rilmektedir. Bu sebebten - dolayı, Hitler, Almanya'nın her tarafın- dan gelecek olan emektarlarını kendisi görmeden geriye dönmek tesirini vermek istememiştir. İhti- yar muhafızların toplantısı, böyle- ce geri kalmış oluyor. B. Saymen'in seyahati notanın vereceği sonuca bağlı Londra, 18 (A.A.) — Bakan - lar meclisinin Berlin hükümeline bir nota vereceği ve Sir Con Say - menin Berlin seyahatinin bu no - taya bağlı olacağı haber verilmek- tedir. Bu notada Almanya hükü - metinden ulsular kurumuna avdet etmeye ve müşterek bir emniyet sistemi kabul eylemeye hazır olup olmadığı sorulacaktır. Diğer ta - raftan ingiliz kabinesi, Almanya - nın son kararının Versay muahe - denamesini ihlâl! demek olduğunu kabul etmiştir. B. Hitlerin bir ingiliz gazetecisine söyledikleri Londra, 18 (A.A.) — “Alman- ya savaş aramıyor,, bu sözleri, dün:Münih'te kendisiyle görüşel Deyli Meyl bildirmenine söyliyen Bay Hitler, bu söylediklerinde, bilhassa, Almanyanın mecburi as- kerlik hizmetini ihdas etmekle, hiç kimseye karşı saldırmak ülkü- sünü gülmediğini töyiletmiş ve demiştir ki: “ — Almanya barış içerisinde ve mutlu yaşamak ve herkesin saygısını kazanmak arzusunda « dır. Versay anlaşmasındaki mec- burü kayidlerin almanlar üzerin - de doğurduğu haysiyet kırıcı yeis içerisinde yaşamak istemiyor. Al- man ulusu, kendisini bu kayidler- den kurtardığım için bana karşı sonsuz minnet besliyecektir. Bu - günkü günde halkımızın içine do- İan sevinç ve guürür duüygüları, hiçbir zaman başka bir devlete karşı saldırma isteği olarak te - lâkki edilmemelidir. Savaş tehli- kesinin bu suretle artmış olduğu iddiasında bulunmak dahi hata - dır. Silâhlanma hususundaki ulu- sal hâkimiyet haklarının iadesi, büyük bir devletin, çiğnenmiş olan hükümrani haklarma karşı gereken bir tavizden başka bir şey değildir.,, Gazete bildirmeni, kend's'ne 15 şubattaki gibi, Fransa ve İngilte - re ile hâlâ konuşmıya amade olup olmadığını sorunca, Bay Hitler şu cevabı vermiştir: “ — Hükümrani haklarına ta - mamiyle sahib bulunan bir dev - let mahdut haklar sahibi bir dev - letten çok daha ziyade konuşmı - ya girişmeye mütemayildir.., B. Hitler söylediklerini şu söz- lerle bitirmiştir: *— Ben, Almanyanın askeri hâkimiyetini, barış davasını tam ve azimkârane bir tarzda koru - mak için iade ettim. Uluslar ara - sında İiyi geçinmeyi lemin için yar- dımımızı teklif ediyorum. Alman ulusu savaş aramıyor. Onun ara - dığı herkes arasında hak birliği - dir. İşte bu kadar.,, Alman gazeteleri kararı alkışlıyor Berlin, 18 (A.A.) — Angriff gazetesi yazıyor: B. Hitler, ulus - lar arası görüşmelere girişmeden önce acunu açık bir durum önüne koymak istedi. Konuşmalar hu - kuk birliği esasına dayanmalıdır. Londra bildirisinde gösterilmiş o- lan konuşma esası tamamen de - Diğer taraftan B. Alfred Ro, zenberg, Fölkişer Beobahter ga - zetesinde yazdığı bir yazıda diyor ki: *“66 milyon adam, Almanya a. leyhinde yapılması muhtemel mü- cadeleden katiyen fütur getirmek« sizin, Almanyanın barış emrinde diğer uluslar hukuk birliğini ko - ruma yolundaki sarsılmaz iradesi- le B. Hitlerin arkasındadır. Alman matbuatı, umumiyet | - tibarile, B. Hitler'in kararını Av « rupa silâhlanması önünde zaru - ri olarak telâkki etmekte ve hal - kın şevk ve heyecanmı bilhassa kaydetmektedir. Alman geney oyu kararı onu yor ve fakat sıyasal mehafil, B. Hitlerin bu kararı vermek için B. Saymenin seyahatini beklememiş olmasına hayret eylemektedir. Bu: namt il yarı resmi mehafil bu kararı:. savaşçı ülkülerden değil, Almanyanm güveni — fikrinden mülhem olduğunu bildirmektedir. (Dayukların sonu 6. cı sayıfada)