$..YIFA 4« Fransa ile ökonomik durumumuz Fransa ile aramızda - bir kliring anlaşması mevcud bulunduğu ve Türkiyeden yüz ihracata mukabil Fransadan memleketimize ancak i yüzde 33 daha nok - san — itlahat yapılabileceği ma- lâmdur. Fransada, gittikçe geniş- liyen yerli ziraati himaye politi- kası, Türkiyenin ihracat imkânla- rını mütemadiyen — kıstığı için Fransanın memleketimize — fazla sattığı mallar bedeli olan bir ye- kün da Cümhuriyet Merkez Ban- kamızda birikmiştir. Fransa bu para ile memleketimizden mal al- mak mecburiyetindedir. Fransa- mın devamlı olarak türk ihracatı- na imkân vermemek politikası bilmukabele bizim de takib etti . Şimiz karşılık politikasına naza « ran kendisinin memleketimize sa- taş imkânlarını azaltmaktadır. Bu waziyet karşısında Fransa iktısad bakanının görüşünü 4 şubat 1935 tarihli Pariste çıkan Ajans Öko- nomik ve Finansiyerden naklen a şağıya alıyoruz: * Türkiye ile ticari münasebet- Ter üzerine dikkat bakışını çekmiş olan B. Kadans'a yazdığı mektub- ta, fransız iktısad bakanı B. Mar- şando şöyle demiştir: “ — Dışartişler bakanlığı bu (e için Parise gelmiş olan fransız Hearet ataşesiyle fransız ihracatı- nm Türkiyede uğradığı müşküla. ta çare arıyorum. Maamafih 1935 senesinde Fransada, Türkiyenin Fransaya ithalatımı artırmak im - ::'ıu göremiyorum. Bu şartlar için de, vaziyete ve birikmiş paralara bir çare bulmak son dere güç 0 - lacaktır. Bu vaziyetin fransız ih- racatçılarını — sipariş almamaya sevke dayanacağından endişe edi- kebilir.,, Türkiyenin — bugünkü dünya buhramı — ve konjonktürü içinde hiç ayrılmıyacağı politika ise, ma- İkmızı alanın malmı almaktır.,, ——— sanlandırılmasıdır. Klasik devirler bu alâkayı, cihan edebiyat ve sanatmın en yüksek eserlerile fade etmişlerdir; beşer tarihi bugüno kadar ikinci bir. Homer, bir Sofokles, bir Fidyos bir Eflâtun kaydetmemiştir. İkincisi, sübjektif olanı beyecanlar dünyasıdır: Yaşama hazzı ve bu hayalın mücadelelerine girişereki zevklerini ka- na kana tatmak İştiyakı, güzellikleri takdir, deruni müşahedelere ve tahlille- »e karşı dini olmaktan ziyade bedii ve İnsani bir alâkadır... Böyle bir âleme gi- diş yolu etrafımızdaki hayat faaliyetleri. me tam bir iştirak yoludur; İnsanın ken- di kendisini kültive etmesi ve yetiştirme #i yoludur. Böyle bir yetişmenin netice- #i güzel sanatların yüksek bir inkişafı - dir. Hümanizmanın üçüncü safhası, etı fımızdaki tabiat âlemine karşı alâkadır. Bu alâka, orta çağlarda İnsan için hay. siyet kırıcı bir asaletsizlik sayılırdı. Bütün bunlar eski yunan edebiyatı - mın temsil ettiği eşsiz ruha karşı ateşli ve teshir edici bir ihtiras uyandırmış ve Avrupa mekteplerini ve kütüphanelerini faze bir. hayatla canlandırmıştır. Bu klâsik yunan edebiyat ve felsefesi İiçin de, tahliline çalıştığımız Hümanizma ru. bu bütün canlılığı ve asilliğiyle temsil edilmektedir, ve muasır medeniyetin ye- #i ahlâkı bu kaynaklardan — türemiştir. Buradan alınan ilham ile fert kendi için- dekileri serbestçe inkişaf ettirmek kud- yetini kazanıyor, kendi kendisini tanıyıp yükseltmeği öğreniyor. Yunan edebiyat ve felsefesinin tel - kinleri, tabiat hadiseleri üzerinde müşa- hede ve tecrübe zevkini de uyandırmak- la, on beş ve ön altmeş yüzyılların coğ- rafi ve astronomik büyük keşifleri, tabi- at ilimlerinin inkişafı ve muasır hayatın bir karakteti olan ilim zihniyeti meyda- na gelmiştir. Hasılu boşer tarihinde eski yunan edebiyat ve felsefesinin kaynakları ka - dar insan ruh ve zekismı yükseltici ve geliştirici bir terbiyevi kuvvet görülme- miştir. Bizim de kendi okullarımıza bütün < tir. Yeni hazırlanmakta olan . edebiyat Programlarında buna son derece ehem- miyet verilcerdi süp'ne:'z görülmyektedir. Bizhinet Saffet ENGİN T oğüm L KP Yabancı gazetelerde okuduklarımız Avrupanın mukad deratını belli edecek hafta I $ şubat 93S tarihli Deyli Meyl ga- zetesinde B. Vard Prays, (Bu yıl, ge- lecek yıl, herhangi bir zamanda..) baş- lığı altında şu yazıyı yazıyor: Avrupa bir dört yol ağzına geldi. İngiliz — Fransız konuşmaları hakkın. da pazar günü Almanyaya bildirilen hulasa ayaı zamanda iki istikimeti gös. termektedir: barış ve savaş. Bunun en hayati ve değer rafı, koruyucu bir hava anı yapmak ve buna Almanyayı da çağır - mak teklifidir. Bu, genel bir korunma andlaşması- na müsevidir. Çünkü bugünkü günde tayyare her Ülkenin en belli başiı si- Iâhr haline gelmiştir. Onun batı Avrupasındaki — devlet. ker, bütün hava kuvvetlerini, tecavüz e. decek olanın aleyhine harır bulundur- mak dileğindedirler. Eğer böyle bir sadlaşma tatbikat alanına girecek olur- #a o zaman İngiltere, Franss, İtalya, Almanya ve Belçikanın hava kuvvetle- ri sadece kendi Ülkelerinin korunma si- Tahı olmaktan çıkacaktır. O zaman bun. lar, uluslararası bir emniyet vasıtası o. lacaklar ve bu beş devletten herhangi birisi tarafından yapılacak bir tecavü- ge karşı el birliği İle harekete geçecek- lerdir. Fransa ile İngiltere arasında karar- laştırılan, Belçikanın iştiraki de kuv- vetle muhtemel olan böyle bir andlaş. mıya Almanya da girecek olursa o za. man Avrupanın barış durumu emniyet altına almmış olacaktır. Eğer Almanya bunu yapacak olur » #a © zaman başımızın ucunda yıllardan beri birikmekte olan siyah savaş bulut- larını barışın kuvvetli güneşi parçala- mış, dağıtmış olacaktır. Eğer yapmıyacak olursa o zaman durum, eskisinden çok fazla kötüleşe- vok, her tarafta müthiş bir savaş hazır. Tağı başlıyacak ve yeni bir acun savaşı. naa çıkması artık bir zaman meselesi o- lacaktır. Mukadderatımız bugün bir tek ada- mnın elindedir; Adolf Hitler' Onun pazar günü kendisine gönde- İngilizlerin savaş başvekili B, Loyd Corc, son yıllarda hatıralarını bastırdı. Bu hatıralar, diplomatlar, bütün ingiliz sıntfları arasında türlü tesirler uyandırdı. İhtiyar diplomat, bu hatıraları y. mak için geri durduğfu faal sıyasa âla. duna son günlerde yeniden girmiş ve askerler ve rilen daveti kabul evmesi Avrupa ihti- lafını Avrupa el birliğine çevirecektir. B. Hitler ne yapacaktır? bunu he. men kestirivermek kolay bir iş değil. dir. Almanyanın sayılan lideri, verece- ği bu kararda kendi ulusunu kendisile beraber bulundurmak dir. Alman hadiselerite yakından alâka- dar bir adam sıfatile söyliyebilirim ki B. Hitler, yeniden büyük bir hızla kuv- vetini artıran genc alman ulusunun el. lerini bağlamak istemiyecektir. Onun birçok müşavirleri kendisine Versay muahedesini bir başka kılığa sokup ka. bul ettirmek demek olan bu teklifi ka- bul etmemesini tevsiye edeceklerdir. Başkaları da Almanyanın bulunma- dığı biz toplantıda İngiltere ile Fra sa'nın kararlaştırdığı bu teklifin kabu- lü Almanyanın müsavi hukuklara sa. hib olması ileri süreceklerdir. prensibine uymıyacağını Raysver Generalleri, Almanyanın za. ten lüzumu kadar silahlandığı tek başma müstakil bir vaziyette dura- cihetle bileceğini söyliyereklerdir. 400.000 Rayhsver ve — 180.000 askeri polisten ibaret olan tamamile silahlı al- man askeri kuvveti bugünkü kuvvetinden fazladır. Öeçen hafta so- fransız nunda fransız bakanları, ingilizlere al- mariların ağır top, tank, tayyare ve sa. ir savaş vasıtalarında pek üstün olduk. larınt söylemiş ve onları telaşa vermiş- lerdir. Bütün bunlara rağmen biz B. Hit- harış için büyük bir dilek besle- diğine inanırız. Alman başkanı, bu di- leği Lehistanla on yıllık paktı yaptığı ve ona almanların büyük toprak dertle. rinden birisi olan koridoru da bağıı dığı strada göstermiştir. Aynı dilek, B. Hitler'i lesi halledildikten sonra Almanya ile Fransa arasında hiç bir toprak ka Sar mesge- &1 kalmadığını söylediği zaman da tek- rarlanmıştır. Bütün bu duygı man ulusu da ke: le müşterektir. Bütün avrupalıların ümidi, B. Hit. arda al- Vi <7 İngiltere için "yeni kalkınma piânı,, hazırlamıştır. Gazetemizde bu plânın esaslarından Uzun uzadıya bahsetmiştik. Gerek hatıraları, gerekse yeni plâ. mr dolayısile B. Loyd Core'tan bugün- lerde pek çok bahsedilmekte, hattâ in « giliz kabinesine gireceği bile söylen- mektedir. mecburiyetinde- W ler'in bütün ulusu ile birlikte Meri tü. rülen teklifi kabule yanaşacağı merke- zindedir. Bu bildiride vazıh ve açık olmıyan birkaç taraf vardır ki bunlar hakkında Almanyanın bir takım izahat istiye sorgular sorup İngiliz ve etleri Alman. yayı bir hava andlaşmasına çağırmak- la resmen önün bava küvvetleri bulun- durmasını istediklerini gösteriyorlar demektir. Bununla beraber, bildirinin Al. manya'nın doğu andlaşmasına girmesi, Versay muahedesinin silahlanma mere. Tesince dair - olan kısımları - buralarını tutmamaktadır. Bu doğu Avrupasına ait olan kayıtları kabul edeceğini um- mayız. Çünkü geçen ay bana — söylediğine göte B. Hitler böyle uluslararası yar- dim andlarına büyük bit kıymet ver- memekte ve ne fransız atkerlerinin Al. manya ile birlikte Rusyaya; ne de rus aakerlerinin, alman ordusile birlikte fransızlara karşı savaşabileceğine inan. mamaktadır. Fakat meseleyi bir yüzünden mü- talea edelim. Almanya zengin kaynak- ları olan hava küvvetlerini böyle bir korunma işinde bizimle beraber kullan- mağı kabul edecek olursa o saman ve- vaş tehlikesinin önüne geçmiş olacağız. Pazar günü kendisile görüştüğüm franttz dışarrişler bakanı B. Laval, do. gu andlaşmasını kendisinin pek gerek. Hi bulduğunu, zira doğu Avrupasında patlıyacak bir savaşın muhakkak, batı Avrupasına da dal budak salması mu- hakkak olduğunu söyledi. Fakat bunun © kadar verit olacağımı sanmıyorum. Teter daha fenaya, ister daha eyiye doğru olaun, bu hafta Avrupa tarihin- de anılacak, hatırlanacak bir hafta ola- taktır. Eğer Almanya Fransa ve İngiltere İle birleşecek olursa o zaman yıllardan beri çekmekte olduğumuz halecan ve korku ortadan kalkacaktır. Eğer bu gerçekleşmiyecek olursa © zaman savaş tehlikesi giddetin! daha farla hissettirecektir. P- “a alanı Ü YA İhtiyar diplomat hakkındaki akis- derden bir örnek olarak yukarki ameri. kan karikatürünü koyuyoruz. Karika. türün lejandı şudur: Eski Loyd Corc yeni Loyd Corca: — Söz aramızda; ben senin1919 da söylediğimi söylediğin sözleri sahiden söylemiş miydim? 13 ŞUBAT 1935 ÇARŞA! Ankara radyosu Dün akşam Ankara radyosu çaculk, Tara masal anlatarak işe girişti. Türül Boyl masalı gibi Biberuhi masalını dj küçükler kadar büyükler de dinledi ve eğlendiler. Masallar bitince Edib Se» zen'le, Ulvi Cemal bir sıra İyi parçalat çaldılar.. Serenad Rahmaninol'ta göse terdikleri muvaffakiyetin çok yüksek olduğunu bilhassa söylemeliyiz. Bunum la beraber serenad'taki bu muvaffaki « yeti kaydederken ötekilerin kusurlu geçtikleri kanaatini vermiş olmaktan bilhassa çekinmek isterim. Hepsi de güzeldi.. İyi ve neşe ile dinlendi Maliye Bakanlığı saatında Bay Müm taz Tarhan, radyoya iyi gelen vesi ile; güzel konferanslarından birini daha verdi. Mümtaz Tarbanın üzerine aldığt işe gereken değeri vermekte olduğunu daima görmekteyiz.. Devletin —ulusun iyiliği ve refabı için elden geleni yap- mayı en özlü bir vazife edinmiş ve e- dinmekte olduğunu iyi ve açık bir şe» kilde anlatmanın, bol eserlerden dola» yı kolay olduğnu bilmekle beraber, bu. nun berhalde ince bir iş Bulunduğunu da takdir ederiz. Alaka ile dinlenen bu kanferansın ardından Ankara triyosu, Bah'ın Triyd Ansol'unu çaldı.. Necdet Remzi, UNY Cemal ve Edib Sezen Bah'ın şaheserini hakkile canlandırmışlardır. Sözün kısası, dün akşam, Ankarğ radyosunda her şey güzel, eksiksiz vil kıvanç verecek gibi geçmiştir. Bugnükü radyo programı şudur! 19.30 — Tayyarecinin saati 1940 — Musiki: Son $00 senede keman: Örnekli keı nuşma, Viotti ve çağı Keman: Necdet Remzl Piyanoı Ulvi Cemal 2000 — Kâzım Naml konusuyor 20.10 — Dans musikisi 2025 — Musiki: Sebubert — Serenad Lake — Rubato Goureviteh — Habanera Hager — Dana bhongroise Saksofon: Nihad Esengin Piyano; Ulvi Cemal 2045 — Haberler, DEĞİŞİK DUYUKLAR” Kayakla 8700 kilometreln Moskova, 12 (A.A) — Uzali Doğu ordusu — kumandanlrındam' beş sporcu kayakla Kabarovsktarj Moskovaya gelmişlerdir. Bu me« safe 8700 kilometredir. Kayakçı«, lar 1 ilkteşrinde — Kabarovsktan çıkmışlar ve Tayga kayalıklarını kar tipileri altında aşmışlardımn Hepsinin sıhhatleri iyidir. Lehistanın azlıkları için avani kamarasında bir sorum Londra, 12 (A.A.) — Sir Con Says men, Avam — kamarasında, — Lehistanıfı azlıklara karşı aldığı duruma dair soru» lan bir sorguya cevab olarak, azlık mei selelerinin tanziminde ancak uluslar deli neği konseyinin salâhiyetli bulunduğund beyan etmiş ve şu sözleri eklemiştir: ” — Bu meselede gerek bizim ve gee rek diğer hükümetlerin durumu tama men hakkaniyete müsteniddir. Şimdilğ| bulunan usul, bir tek hükümetin başli başına hareketiyle değiştirilemer.,, İspanyada ilk nhuriyet ilânmın yıldönümü Madrid, 12 (A.A.) — İlk — ispanyel, cümhuriyetinin ilânının 62 inci yıldönüğ, mü başbakan ve bakanların huzuriyle' kutlanmış ve bir çok gazetecilerle bir « likte muhtelif şahsiyetlere rejime yap tıkları hizmetten dolayı alşanlar veril # miştir. Ğ Güneş ışıklarının enerjisin! ölçecek heyet Potsdam, 12 (AA.) — Güneştem acuna gelen enerjinin mikdarını tayine memur bulunan uluslararası âlimler kos mitesi bugün ve yarın burada alman pr$ fesörü Sueringin başkanlığında toplanda caktır, Komitede üye olarak isvecli âlim Angstroem, fransız âlim Volloşen, ve isviçreli âlim Mochrighofer vardır.