17 Ocak 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

17 Ocak 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

y ; j E j İğ' j N . : SAYIFA 4 Roma anlaşmaları ve acun gazeteleri Frahsız — İtalyan anlaşmasını fran- dır gazeteleri bir diplomatik zafer te- Takki etmişlerdi. Bu iş üzerinde Tsn ve Entrasijan gibi büyük gazetelerin düşüncelerini tercüme edip yazmıştık. Bugün de başka ülkelerdeki gazereler- de, anlaşma dolayısile çıkan yazıları alıyoruz: Barışın korunması yolunda yeni bir adım Roma anlaşmasının Avrupa'nın bü- tün durumunu eyileştirdiğini, Akdeniz havrasındaki sıyasa havasını bir düze- »e doğru götürdüğünü ve şimdiye ka- dar halledilemiyecek — gibi görünen Frantız — İtalyan deniz eilahları işi min heallini umdurduğunu söylemek, mübalagalr olmaz. Savaştanberi, ulus- lar derneğinin mevcudiyeti için gerek- W olan iş birliği zihniyeti, Fransa ile İtalya'nın arasını açan ve Fransa dışa- mişler bakanının KRoma'ya gitmesini mrzun müddet İmkânsızlaştıran anlaş- msazlıklar yüzünden bir türlü ortaya gaıkamıyordu. İki ülkeden biri tarafın.- dan ileri sürülen herhangi bir sıyasa, Gteki ülkece otomatik bir şekilde red olunuyordu. Bu esef verici anlaşmaz- hık, kendini en fazla Balkan işlerinde belli ediyordu. İngiltere, Avrupa işlerinden yana Laval — Musolini konuşmasının 80- muclarını tamamen tasvib etmektedir. Bu iki hükümet adamının imzaladık- Jarı anlaşmada hiç bir şey barışr tehdid #ümemektedir. Tayms — WLondra Mübalagalı bir betbinliğe kapılmıyalım. » Bununla beraber, mübalagalr bir Betbinlikten doğan tehlikeden de sa- kmmalıyız. Her gün, sebatla tarihi yap- mak mecburiyetindeyiz, Anlaşma, u- — gun bir merhaleye varış demektir, fa- kat umumil surette ahenkli bir iş birli- Bine varmak için yolumuz daha epey prundur, Sıyasal anlaşmalar, mumyalaşmış we donmuş olarak devletlerin evrak Mmahzenlerinde kalamazlar. Sıyasal ese- ve muvazi olarak, ulusların yaşayışla- Kını, menfaatlerini ve duygularını da Wöz önünde tutmalıdır. Popolo d'İtalia — Milano Bütün bu fedakârlıklar neden? Fransa, İtalya'yı kendi tarafıma al- mak için neden bu kadar uğraşıyor? aslını ararsak bu, Fransa'nın - tefevvu- kunu muhafaza etmek ve Avrupa'nın genub doğusundaki nüfuzunu korumak Açin bulduğu yeni bir çaredir. Sovyet Rusya'ya kargı güdülecek sıyasanın gizgisi tesbit edildiği için, Fransa, İtalya anlaşmasile, kendi ittifaklar du- varını sön taşı koymuş oluyor. Bu da, Avrupayı ne daha barışık, ne de dahâ Mmesud etmiş olan bir sıyasanın deva- mından başka bir şey değildir. Lokar- no andlaşması yapılırken, o zaman he- nüz yeni iş başına gelmiş olan Musoli- ni bu gibi andlaşmalar, paktlar, proto- kollar ve anlaşmalar hakkında en doğ- Ku sözü söylemişti: “Barışı yapacak olan, andlaşmaların maddeleri değil, barışçr bir zihniyettir.,, Lokalal Anzayger — Berlin Macarlar memnun görünü- yorlar ama... Şimdiye kadar barışçılıktan başka bir dilek güdmemiş ve şiddetle hare- ket edip başka bir devlet içinde dü- zensizlik doğurmağa hiç bir zaman — galişmamış olan Macaristan'ın, Roma — anlaşmasından çekinmesi için hiç bir #ebeb yoktur. Macaristan, Fransız — İtalyan ya- kınlaşması düşüncesini gelamlar, Ro- gaa konuşmalarının, bugüne kadar ma- Bar sıyasasımı idare eden düşünceler — Bizerinde hiç bir nüfuz yapamıyacağını * Macaristan biliyor. Budapeşti Hislap — Budapeşte Roma anlaşması İsviçre'nin bitaraflığını tehlikeye mi koyuyor? Münhner Noyeste Nıhnh(en gaze- K Ti sürmektedir: Bu Ülkenin güveni, şimdiye kadar onun etrafını çeviren büyük ülkeler arasındaki rakiblik sa- yesinde — korunabiliyordu. — Almanya 1919 da aradan çıktığına göre, bu güve- nin son garantisi, Fransız — İtalyan anlaşması idi. Roma anlaşmasındanbe- Ti de Avusturya, Fransa ile İtalyaya tâbi olduğundan gimdi İsviçre tam ma- nasile bir çember içinde kalmıştır. İs- viçre için tehlike iki hiçimde baş gös- terebilir; Birincisi, Tesen kantonun- da faşist entrikalarının artmas: sureti- Je, ikincisi ise, savaş halinde büyük devletlerin ordularını, ihtilal ve Na- polyon'un zamanında görüldüğü üzerc, İsviçre topraklarından geçirmeleri su- retile. Bulgarlar ne diyorlar? Bulgar gazeteleri Roma anlaşma- sırıdan büyük bir ihtiyatla bahsetmekte iseler de, bazı gazeteler muahedelerin tadili aleyhindeki öereyanın bir zaferi demek olan bu anlaşmadan ötürü duy- dukları acıyı girliyememektedirler. Bu arada Slovo gazetesi, alaylı bir lisanla, B. Musolini'nin, B. Titülesko gibi bir tadilcilik düşmanının imzasının da an- laşmada bulunmasını neden - gerekli gördüğünü sormaktadır. Mir gazetesi isc, tadilcilik bakımaın- gdan fransız ve italyan sıyasalarının bire Teşmeleri imkânı hakkında şüphesini yazdıktan sonra diyor ki: *“ Devletlerin yaşayışlarının başlıca prensipi olan hotbinlik, her şeye yol a- gabilir. Böylece, kuvvetlilerin, zayıf- ların zararına olarak birleştiklerini de görebiliriz. Bu ise tarihte yeni bir şey değildir. Fakat bu gibi anlaşmalar, bak ve adaleti tanımamazlıktan doğa- cak olan bir savaşı geciktirmekten baş- ka bir şeye yaramazlar.,, İzvestiya ne diyor? Moskava, 9. sankânun “İzvestiyaşnın yazdığı bir baş ya- gıdan apaçık anlaşılıyor ki, Sovyetler birliği, Fransız — İtalyan anlaşmasın- dan pek de boşnud görünmemektedir. Burada yalnız herkesin bildiği Avuz- turya'nın korunması meselesile iktifa edileceği sanılıyordu. İzvestiya diyor ki: Avusturyanın istiklalini muhafaza etmesi etrafında İtalya ile Pransa arasında daha önce- leri de düşünce birliği yok mu idi? bu iki devlet daha Avusturya faşistle- rinin hükümeti devirmeğe kalkıştık- ları zamandanberi görüşmelerde bulun- muyorlar mr idi? meselenin Tuhu şu- dur: Bir tehlike çıkacak olurta İtalya Wle Fransa birlikte hareket etmek için anlaştılar mı? Sovyet gazetesi böyle bir şeyin bahse mevzu olmadığı, Avusturya mese- lesine gelince, bu ülke haklcında da ya- pılan anlaşmada resimi tebliğde — yazı» lanlardan fazla bir şey bulunmadığını sanmaktadır. İzvesiya baş yazısında, Roma görüş- melerinde dörtler misakının yeniden diriltilmesine ve hattâ Almanya'ya yak- Taşılmağa doğru gidilmekte olduğu so- nucunu çıkarmakta ve şu sorguyu sor- maktadır: Fransız — İtalyan beyanatı S ilkkânun Fransız — Sovyet protoko- lana uygun mudur? Roma anlaşması ve Eden Londra, 9. sonkânun Eden, tah günü Edinburg'da söyle- diği bir nutukta Fransız — İtalyan anlaşmasını Avrupa durumunun — güc- lendirilmesi bakrmından mühim bir unsur olarak telakki ettiğini söylemiş- tir. Eden bu nutkunda demiştir ki; “— Bu anlaşmanın bütün Avrupa ufuklarında bâriz eyileşmeler yarata- — gağını sanıyorum. Bu hâdise, yapılacak daha birçok işleri olan yeni yıl için eyi bir başlangıc olacaktır.,, Büyük Britanya'nın dış sıyasasına gelince, Avrupa denkleşmesinin artık Büyük Britanya sryasası olmadığını söylemiş ve sözlerine gunları katıştır. mıştır: “Dış sıyasamızın - temellerini, uluslar derneğl ve barışı birlikte kos iruma sistemi teşkil etmektedir. 1t sonkânun 1935 tarihl? Fölkişer Beobahter'den İtalyan gazeteleri memnun 1 tarihli Taymis gazetesinin Ro- ma muhabiri bildiriyor: Bay Laval'in burada bırakmış oldu- Gu eyi tesir günden güne artmaktadır. Bunun yabancı gazeteler, hele ingiliz gazeteleri tarafından takdir edilmesine büyük bir değer ve ehemmiyet veril- mektedir. Bu anlaşmada en fazla tefsirlere uğrıyan taraf, fransızlarla italyanların silahsızlanma meselesine dair olan be- yanatlarıdır. Gazetcler, başka başka tefsirlere yol açmasından korkarak bu beyanat üzerinde uzun neşriyat yapmıyorlar. Bu husustaki cümlelerin yazılışın- dan bazı diplomat müşahidlerin çıkar- dığı mana, bunun, silahsızlanma — yo- lunda yeni ve genel bir yaklaşma ve anlaşmaya yol açacağı şeklindedir. İtalyan gazeteleri, Afrikadaki yer- Teşme işlerinin İtalya'nın umduğu ve beklediği şekilde bir karara bağlandığı- nr söylemektedirler, Trablusgarbın cenubunda İtalya'ya bırakrlacak sahanın, her ne kadar, kü- Çükse de sıyasal bir ehemmiyet ve de- ğeri olduğu söylenmektedir, Bu suretle en geniş İtalyan — müs- temlekesine lazım gelen hinterland te- min edilmiş olmaktadır. İtalyanlar E- titre'deki arazi şeridinde Babülmen- deb, boğazında kendilerine temin edi- len stratejik vaziyete de memnundurlar. Tunus taraflarındaki meselelerin hal sureti italyan emellerini tamamile temin etmemiş olmakla beraber, gene oldukça eyi bir hal tarzı diye telakki olunmaktadır. Bu suretle hiç olmazsa Tüunus'taki italyanların vaziyetini bu- günden görüp kestirmek imkânı ele girmiştir, Roma beyannamesi ve _silahsızlanma meselesi 10 sonkânun tarihli Taymis gaze- tesi Roma anlaşması hakkında yazdığı bir yazıda diyor ki: * İngiliz kabinesi dünkü toplanışın- da silahsrzlanma müzakere mevzuların- dan birisini teşkil etmiş ve İngiltere'. nin bu hususta kararını bir an evel ver- mesi görüşülmüştür. Bununla beraber benüz bir karar verilmemiş ve karar, bugünlerde Ce- nevre'ye gidecek olan dışarıişler baka- nr Sir Con Saymen'in geri dönmesine bırakılmıştır. Fransız bakanları Bay Flanden ile Bay Laval'in Londra'yı 20 sonkânun- da ziyaret etmeleri beklenmektedir. İtatyan — Fransız anlaşmasından sonra Roma'da neşredilen resmi beyan- namede silahsızlanıma meselesine tazl. luk eden madde, ingiliz sıyasal mahdel- lerinde bayret uyandırmıştır. Fakat bunun da, ingiliz noktai nazarına uy- gun olarak, hiç bir ulusun esasen tecs- Büs cetmiş olan silahsızlanma mecburi- yetlerinden kendi başına kendini ayıra- mıyacağı esasından büsbütün ayrı ol- madığı düşünülmektedir. Roma beyannamesinde işaret edilen 11 ilkkânun 1932 boyanatında Alman- ya'nın genel olarak bir emniyet siste- mi kurmakta hukuk müsavatından isti- fade edeceği bildirilmekte idi. Pransız ve İtalyan hükümetlerinin geçen sene sonkânunda silahsızlanrıma hususundaki anlaşmaların tatbikat sa- hasına geçirilmesi hakkında kendileri tarafından ileriye sürülen teklifte ayak diredikleri anlaşılmaktadır. İtalyanlar, 31 sonkânun 1934 te ver- dikleri bir muhtırada alman silahsız. Janmasının bugünkü şartlardan doğdu« ğunu kabul etmekte ve Avrupa devlet- Jerinin bugün malik oldukları askeri kuvvetler üzerinden tahdide tâbi tutul- malarını istemekte idiler. Hemen aynı tarihlerde fransızlar verdikleri bir muhtırada italyanlar ka- dar ileri gitmemişler ve ingiliz noktai nazarma yakın olarak fransız ve al- man ordularının müdafaa vaziyetinde kalmalarından dem yurmuşlardı. Bunda bomba tayyarelerinin, askeri ha- va kuvvetlerinin kaldırılmast ve tahdi- di gibi bazr teklifler de bulunuyordu. Taymis'in Viyana mu- habiri bildiriyor Taymis gazetesinin Viyana mühâ- biri NH sonkânun tatihile gazetesine bildiriyor: Bu akşam, birçok yabancr davetli- lerin önünde Avusturya başbakanı Dr. Şuşnig Avusturya'nın dışarı sıyasası hakkında uzun boylu sözler söylemiş- tir. Başbakan, son zamanlarda kendi kendisini çekinceye kadar Berlin'in A- vusturya ile aynı sıyasa sınıfında bu- lunduğunu, şimdi Roma — Paris an- laşmasından sonra bir de Paris — Ber- lin anlaşması yapılarak Almanya'nın yeniden Avrupa eryasası dairesine gire- ceği umulduğunu, bu guretle gene al- man ve Avusturya sryâsalarınm aynı hizaya geleceğini söylemiştir. Avusturya dışarıişler bakanı Fon Berger Valdeneg'de vaki olan beyana- tında Rama anlaşmasının Belgrad — Roma, hattâ Budapeşte — Roma arasın- daki gerginliği biraz gevgettiğini söy- lemiş ve demiştir ki: — Benim Roma anlaşmalarında en fazla kıymet verdiğim taraf, bu anlaş- maların karşısına başka bir blok çıka- racak yeni bir blok yaratmamış olmanı- dır. Hattâ bu görüşmelerde bütün Av- rupa devletlerini biribirine —yaklaştır- mak yolunda bir teşebbüs bile yapıl- mıştır. Ben umuyorum ki bundan son- ra Avrupa barışının muhkem - bir hale getirilmesi ve berkesin biribirile daha eyi anlaşmalarını temin için “Viyana konferansı, biçiminde bir genel top- Tantıya devletler çağrılacaktır. Benim de dileğim budur. Bazıları bu teşebhlslin bir “Avru- pa birliği, demek olduğuna hükmet- mekte İseler de hen henliz bunun ger- çekleşeceği zamanım yakım olduğuna kani değilim., Avusturya dış bakanı, sözlerinla sonunda şubat ayında başbakanla bir. likte Paris ve Londrayı ziyaret edece- ğgini umduğunu söylemiştir. Roma anlaşması ve macarlar Taymis'in Bulapeşte muhabiri Tİ sonkânun tarihile gazetesine bildiri- yor: Bugün çıkan Peştl Hirlap gazetesi, Roma'da Fransa ile İtalya'nın anlaş- ması üzerine Macaristan'ın ziyadesile memnun olduğunu, eğer bu yeni kuru- luşa Almanya da katılacak olursa o za- man bu memnuniyetin daha ziyade ar- tacağını ya dıktan sonra diyor ki: “Eğer tıacar hükümeti böyle bir yaklaşma ve anlaşma konuşmalarına çağrılacak ulursa en ziyade üç noktayı göz önünde bulunduracaktır. Bunlar da şunlardır: 1) Sınırların yeniden gözden geçi- Tilmesi, 2) Silahlanma hususu da dahil oldu- ğu halde bütün sryasal sahalarda tam bir müsavat. 3) Ekalliyetlerin müessir bir suret- te korunması. Bu Üç maddede gösterilen esaslar, macar iddialarınım asgarisidir. Söyle- meğe lüzum yoktur ki bu asgari iddia- Yar yerin getirilmediği takdirde bizim bir anlaşmaya katılmamıza imkân yok- YUT Yeni Adam Çocuk hikâyeleri Yeni adamın çıkardığı çocuk hikâ. yelerinin 8 inci sayısı “Öksüz,, adını taşıyor. Bu hikâyeyi birçok güzel re- simler süslüyor. Öz türkçe ile yazılan bu kitablar ulusluk ve terbiyelik mev- zulârı taşımaktadır. Bütün ana baba ve muallimlerin çocuklara okutmaların: isteriz. Her perşembe çıkar. 32 sayıfa 5 kuruştur. Kültür İzmir'de çıkan bu değerli fikit Mmecmuasının 1 sonkânun 1938 - tarihli 29 uncu sayısında Dr. Sol Adher'in *Sihirbaz değneği., , Rahmi Balaban'ın *“Tarihin amentüsü,, , Dr. Bilginer'in —a Yabancı gazetelerde okuduklarımız 17 SONKANUN 1935 PERÇEMBE Libye ve Eritre ile , Fransanın toprakla - rı arasındaki yeni sınırlar 8 sonkânunda Roma'da imzalanan Fransız — İtalyan anlaşması, Fransa'. nın Afrika'daki topraklarile italyanla- ra nit olan Libye ve Eritre arasındaki snarları da tadil etmiştir. Fransızların İtalyanlara bıraktıkları bu toprakların en büyük kısımları çöl olmasına ve de- gerleri büyük — olmamasına rağmen, mevki bakımından değerleri mühimdir, Batı Trablus'u 1911 de İtalya tara- fından işgal, sonra da ilhak edildi; 1919 da batı tarafında Gadames ve 'Turmmo arasında fransızların, doğu ta- rafında da ingilizlerin italyanlara bı- raktıkları topraklarla genişledi. Cenuh sınırı belli olmamıştı, italyan müstem. lekeci mahfelleri, Çad ve Gine görfe« zine doğru ilerlenmesini muvafik görü: yorlardı. Bu ilerleyiş sayesinde de Tibye'yi baştan başa geçecek bir de« miryolunun İnşası çareleri hazırlanmış olacaktı. Kufra vahaları şubat 1931 de işgal edildi. 30 temmuz 1934 te, İngil- tere fransız Tibesti'si, Libye'nin Cebes Tuenat kısmı ve Sarra vahası arasında olan müselles biçimindeki toprak par« çösı üzerinde İtalya'nın hâkimiyetini tanıdı. Böylece, Libye ile fransız Afris kası arasındaki sınır, sstıva Afrikasın- daki fransız topraklarını Misir Sudas nından ayıran sıntra kadar uzanmış o- Tuyordu. Roma anlaşması bu yeni sınırı, ea« ki gırura aşağı yukarı muvazi olan bir şizgi ile, daha cenuba nakletmiştir. Bu gizgi o şekildedir ki, Barday ve Tekru Fransa tarafında, Aozu ve Gezenti ise İtalya tarafında kalmaktadır. Buna Kgöre, Libye topraklarına 114.000 kilos metre murabbar yeni toprak daha ek« Tenmiş olmaktadır. Uzun müddet frana sızlar tarafından İşgal edilip onlar tas rafından idare edilerek medenileştiril.. miş olan Tibesti'nin Pransa'da kalması, tibildir. — Tibesti, doğuda ve batıda başlıca Iki dağ yığınından -ııq-ıım-ı dir. Bunların arasındaki boğarda dı., Modrunga nehrinin yatağı vardır, Bus rası, Libye'nin strva taraflarına olan tabif yoludur. Bu geçide Libye tarafın; dan Aozu adIr küçük dağ yığını bâkim« dir, Bunun cenubunda da, aynı adlar taşıyan ve İtalya'ya bırakılan knçlli' köy vardır. Yolun doğu tarafında, gene' Htalya'ya brrakılan Gerenti bulunmak.! tadır. Etitre'de yeni sınır, İtalyan ıqnı- Tarını Fransa'ya ait olan Somali kı,ı-ı ları Üüzerine doğru ilerletmektedir. Ese kiden bu iki toprak arasındaki sınız! vazifesini, Daadato'dan itibaren denize' kadar uzanan Vayma adlı küçük nehir. görülüyordu. Yeni sınır, Daadato'nun doğu tara. fından başlıyarak düz bir çizgi halin-« de çölden geçip kırmızı deniz üzerin- deki Deralua'ya vacacaktır. Buna göre, Fransa tarafından İtalya'ya verilen topraklar bir müselles biçimindedir.' Bunun bir dıl'ı yeni sınır, ötekisi eskâ gınır olan Vayma nehri, Üçüncüsü de deniz kıyısıdır. Bundan başka Fransa, İtalya'nın Dümeyra adlı küçük ada Ü zerindeki hâkimiyetini de m dır. Libye taraflarında olduğu gibi, Eritre kısmında da İtalya'ya verilen topraklar pek değerli değildir. Fakat böylece, vaktile cenubta en ileri nokta« at Asab'ta olan İtalya, bundan sonra Babülmendeb boğazı üzerinde de bir toprağa malik olmaktadır. Anlaşmanın bir fıkrası mucibi İtalya'ya Cibuti'den Adis-Ababha'ya giden demiryolu üzerin« de hisse verildiğine göre, İtalya'nın Eritre'deki bu yeni topraklardan isti- fade edip buralarını Habeşistan için bir deniz mahreci yapıp yapmıyacağı hakkımda şimdiden bir şey söylenemez. Habeş hükümetinin ise, İtalya'ya bu bistenin verilmesi ileri sürüldüğü 2a- man endişelerini gösterdiği malümdar, Lö Tan, Paris — 12135 *“İnkelâb ve adam,, , Asım Kültür'ün “Cumurecu — Deveci Ömer, , Stefan Zvayg'ın “Eski alılakın iç yüzü, , Aytekin Kültür'ün “Almanyada maarii, Kolein Varkozen'in “Sovyetlerde ço- €uk ve tiyatro, , İrfan Hazar'ın “Ya- banın öküzü,, adir makale ve hikâyele- * ri vardir. Tavsiye *deriz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: