SAYIFA 4 Garbta fikir hareketleri Avrupa buhranı: yirminci asır Âvrupası Geçenlerde “Cihan içinde Avrupa buhramı,, isimli y iki mühim bölümünü bastığımız M. Andr& Sieg- deried, “Revue de Paris, mecmuasının Ykinci kânun sayısında aymı mevzu ü- gerinde yazmağa devam ediyor. Bu kı- gımıdan da şu dikkate değer sayıfaları dilimize çeviriyoruz Avrupanın, yirminci kadar münakaşa bile edilmiyen cihan Hzerindeki Üstünlüğü, bugün artık iti- gaalara uğramaktadır. — Bu, zın en mühim hadisesi olup beyaz 1ır- kın itibarı dahi tehlikeye girmektedir, Bu —buhranın hususiyetlerinden biri de pek ansızın başlamış olmasıdır. Bir taraftan avrupa ile öte kıt'alar #rasındaki münasebetlerde dan da beyaz ırkla öteki rklar arasın- Geki münasebetlerde derin değişiklik- ler oluyor. Hattâ ceki “garb” mefhumu bile değişti; çünki Avrupa medeni- yeti ile garpmedeniyeti artık birbirine uymamakta ve hatta avrupa ananesine tabi olmaktan çıkmaktadır. Son yirmi yıl içinde inanılmaya- Gak derecede hızlı bir yürüyüş takib e- den dünyanın bu değişmesinde savaş, büyük 'bir rol oynadı. Fakat bu rolün e- bemmiyeti fazla büyütülmüştü. Filha kika aradan epey zaman geçtikten son- ra görüyoruz ki kıtalar arasımdaki mu- wazenenin bozulmasına — hakiki sebeb, savaş değildir. O yalnız işe hız ver- miş ve tehlikeyi artırmıştır. Fakat bah ran, nasıl olsa doğacaktı. Avrupa inhi- sarının sarsılması daha on atrın son rubunda tesirlerini gösterme- ğe başlayan hadiselerin neticesidir. Uluslararası ticaret sahasında sava- gn yaptığı ilk tesir, savaşa iştirak ©- den devletler üzerinde görüldü. Onlar birdenbire, vakit — geçirmeksizin tat- mini lazım gelen bu yolda ihtiyaçlar karşısında kaldılar. Bu ihtiyaçlar hem yiyecek maddeleri, hem de bir taraftan ilk maddeler, diğer taraftan yapılmış eşyadan ibaretti. Avrupanın bu mod- deleri temin — için Avrupa dışındaki memleketlere muhtaç — olması, o mem- leketlerde kocaman bir ihracat hareketi wücuda getirdi. Buna mukabil kendi ih- tacatı kesildiği için ticaret muvazenesi tamamile bozuldu. içinde ticart muameleler hacmi o kadar büyü- izTErDIN asır başlarına zamanımı- öte taraf- dokuzuncu Bu şartlar memiş olmakla beraber asıl borclar ye- künu korkunc bir şekilde kabarmıştır. Fransanın bu bakımdan arzettiği misal dikkate değer, 1913 ile 1917 se- meleri arasında Fransa'nın ithalatı 8421 franktan ve 372 milyon kentaldan 27554 milyon frank — ve 348 milyon kentale gıkmış, buna mukabil ihracat 6314 mil- yon #rank ve 220 milyon — kentalden 5676 milyon frank ve 29 milyon kentale Güşmüştür. Bitaraf memleketlerle Avrupa dışm- daki müttefik memleketlerde bu vazi- yet başka türlü neticeler verdi. İstenil- Giği finta ve istenildiği mikdarda mal ibraç etmek, kaçırılmaz bir fırsattı. Bu sayededir ki Birleşik devletler et, buğ- day, petrol ve madenlerini; Kanada hu- bubat, reçel, yağ, et, kereste gibi mah- sullerini; cenubi Amerika kahvesini, derisini, mısırını, yününü bol bol, iste- diği kadar ihraç etti. Öyle ki 1915 » 1020 de Birleşik Devletler ihracatı 2448 milyon dolardan 6417 milyon dolara, diğer memleketler ihracatı da o nishet te çıktı. Dış ticaretleri bu derece gelişen Av- yupa dışı memleketlerinin satın alma gücü aynı mikyasta büyüdü. Bunun nc- ticesi, başka kıtaların süratle sanayi- keşmesi oldu. Pabrikaların çıkardığı malların hepsi o gün satılmağa başla- dı her gün yeni yeni sanayi kuruldu. Sanayii en çabuk inkişaf etmiş olan bu memleketler, tabiatiyle diğer mem- Jeketlere de mal satmağa başladılar. Bu turetle Av - -ya ihtiyaç kalmaksızın yenl ticari | —nasebetler — teessüs etti ve Avrupanın bu münasebetlerdeki hise | Yabancı gazetelerde okuduklarımı Çok gıızcl bir gün Entransijan - Paris, 9. 1. 3S 6 sonkânun akşamı, Entransij n ri B. Musolini'yi selamlamış ve nda da muk “güzel gün,, kelimele. B. Musolini, meler üzerinde durarak: söz rini söylemişti bu kelik — Çok güzel bir gün, demiştir. Hakikaten 6 sonkânun günü çok güzel bir gündür ve tarihi bir chemmi- yet alacak mahiyettedir. Avrupa tari- rinde ilk defa olarak iki devlet adamı yalnız kendi uluslarının münasebetle- için değil, kendi hususi menfaatlerinden başka, genel bir barışm kurallarını araştırmak için toplanmışlardır. B. Musolini de bu noktaya bilhassa işaret etmiştir: “Biz yalnız iki ülkeyi alâkalandıran husust rini tanzim etmek meselelerin halli için değil, menşedeki bir sa muhtaç bulundukları ideal değerle- rin tesbit ve tasdiki için çalıştık...., imizden gelen ve ulusların bilhas- Bundan da görüleceği üzere, Roma konuşmalarının — üstünde yüksek ahlakı bulunmaktadır. Bazı ak- insaalığın si adamların, cümleleri parçalayıp, ke- limeleri tartarak. B. Musolini'n ülkeden hiç birinin yeni anlaşmalar yüzünden eski dostluklarından vaz ge- çemiyeceği,. de durmaları hakkındaki sözleri üzerin. Ek bette öyle olacak ! biz, her beş dakikada da hoşuma - gidiyor. bir iğreti bir arkadaşı bırakıp da onun )ıvıımhkın atddan vals oyuncuları mı- n4? Gerekli olan, ları üzerine, kabilse bütün Av. herkesin şimdiki dmıî- k rupayı içine almağa kadar varacak ©- Bu, şimdiye kadar çok boş görünen ve bi- lan yeni dostluklar kurmasıdır. rinci defa olarak vücudlanacak gibi gö- bülyadır. cevabta: beliğ herkesin gözü bu- verdiği “barış ülküsü güd gün Roma'ya demişti. Evet, Bgözü Romada idi B. Musolini sıcak dilekleri: çevrilmiştir.,, bilhassa Dün, Con ile bizim bakanımıza telgraflamıştı. herke ingilizlerin Saymen, en Kılt kulak asmı- fakat kırk yaranların sözlerine yalım, Barış yolu çok uzundur, biz bu yola sesi günden kamlar, bu vaziyeti idek göze çarpar bir surette ifade ederleri Avrupaadan get $ maller (yüzde Amerikadan » ” Asya ve Okyanosyadan galzlin mabar Avrupadan getirilen mallar (yüzde) Amerikadan » . » Asyadan getirilen mallar (yüzde) Bu rakamlar da, kıtalar arasındaki ticari münasebetlerin harbtanberi yeni bir muvazeneye tâbi olduklarını göste- riyor. Avrupa'nın, elden kaçırdığı mev« kiin bazı noktalarını yeniden ele geçir- miş olmasına rağmen 1914 şartları are tık kati surette maziye geçmiş sayılır, Avrupa kaybettiği piyasaların bazıları- na belki yeniden girebilir; fakat diğer kıtalar, istisnaf şartlar sayesinde — ele geçirdikleri vaziyeti kolay kolay elden bırakmıyacaklardır. Yeni vaziyetten is- tifade edenler bunun günden güne daha kuvvetli olmasını isterler. Hattâ onu korumak için silaha sarılmağa bile ha- sırdırlar, Bunun içindir ki cihanım va nayileşmesi işi « ökonomik “hikmet,, € uygun olmasa bile - devam edecektir. Avrupa, kaybettiği piyasaları yeniden kazanmağa davrandıkça karşısında, Av- rTupa, dışında otuz memleketin çalış- kâan ve canlı ulusçuluğunu — buluyor. Savaş, bu değişmenin hakiki scbebi ol- madıysa bile kati sebeblerinden biri ol muştur. vt Böyle şümullü bir buhranın doğur- duğu vaziyet, eski Avrepa hegemon- yasının bozulmasına sebeb olur. Bütün dünyada kullanılan ökonomik ve tek- nik vsuller “yeknasaklıktan,, uzaklapı Bir dokmrun ıfları adlı bir duğu kadını B9 At? J Baloğ yolu memuru, âşık o adlı bir doktoru, diplo- yap- ginden, suçlu aşağıda- maca ven Lui Perga & ması olmadığı halde kla itbam etti doktorluk eri söylemiştir: kâyetçi benim doktor olduğumu pek eyi bilir. Ben 1920 de çok eyi bir derece ile diploma aldım ve hemen bir kat boşu boşuna hasta- ların gelmesini bekledim. Yalnız - ber- i ve kunduracı gibi esnaf lip muayene oluyorlar ve mukabilinde de beni tıraş ediyor, elbise dikiyor ve- ya kundura yapıyorlardı. Güçlükler ber biraz daha artmağa başladığı için kabinemi kapamak mecburiyetin- de kaldım. O gündenberi de çok şakkatli bir hayat gccırmrgc başladım. 1930 da geceleri me- fakirlere yatıyor ara da sokak ve en güç sÜp cuz yerlerd görerek, bir güç bela hayatımı kazanıyordum, Daha sonra zayıf hastalara kan vererek ayda 150 den 180 franga kadar bir kazane temin ettim. Fakat bu para da bana yetmiyordu. Bunun derek bir köyde olduğumu g zerine taşraya gi- doktor k et yerleştim v erek mütetabbibli meğe başladım. İlaçlarım eyi vaffakiyet kazanmı ast etmeğe ettim. o #ırada hükümet bu yaptıklarımdan kuşkulandı. Ben de hapisten kurtulmak için doktor diplo- mamı göstermeğe meebur kaldım. An- €ak, bu benim için çok kötü oldu. Bir iki gün içinde halk beni bir şarlatan addetti. Ve-hiç bir hasta muayene — ol- mağa gelmedi. Bunun üzerine de o kö- yü terkettim ve gene mütetabbibli derek bir köyden bir köye dolaşmağa başladım. “Bu sayede hayatımı başka aileme de yardım ecebiliyordum. hastahanenin n,;ı için m ğa, ma- abul devam benim kazandıktan Ancak son zamanlarda birinde bir iş bularak hakiki doktorluk yapmağa başladım., Bu acıklı sözler halk üzerinde çok surette büyük bir tesir yapmış ve şikâye davasından vaz geçmeğe sevk etmiştir. Doktor da beraet etmiştir. Pıngcı rageblatt — İlkkânun değildirler. ve ırkların mak amacını gütmekte Bilakis: yetle durmaksizin ıvıxWbıımc medeniy karışmaları sa- BİRLEŞİK DEVLETLER İTHALATI 1930 297 39 — 29,1 1921 30,5 41,9 26 — (Ç JAPONYA İTHALATI 18— 832 — #Ü— 11 9N d — 30 — 17 — 46 — yesinde dünyanın, her tarafı aynı man- zarayı göstermeğe başlryor. Her yerde aynı otomobile, a) rastge- liyoruz. Hiç bir güzelliğe saygı duy- mayan “terakki, nin her şeyi tesviye eden tekerleği altında ezilen insanlık, hiç bir zaman yeknasaklığa bu derece Boyun eğmemişti. Fakat değişik hayat da. ha uzün zaman mevcut olacağı için A- merika ile Avrupa, Avrupa ile Asya arasında henüz büyük farklar — vardır. Fakat yeni olan hâdise şudur: Avrupa, eskisi gibi bir “hitrarchie,, kabul ettir. mek ve bütün dünyada bir çalışma bir- Jiği temin etmek kudret ve kuvvetini haiz olmaktan çıkmıştır. Birçoklarımı- zın hatırladığı bu nüfuz ve tesir birli « Ü yerine şimdi, Arzı paylaşan birçok “nüfuz daireleri, vardır. Avrupa ken- dine aid ve hâlâ ehemmiyetlice — olan “daire,, yi henüz muhafaza etmektedir; fakat Avrupa kıyılarından ayrılan her« hangi bir yolcu birleşik devletlerin “da. ire,, sine girmekte gecikmez; Asya'da ise ne Amerika'ya ne de Avrupa'ya bağ- hx olmıyan birkaç mıntaka kurulmakta- dır. Bugün, Avrupa'nın eski hâkimiye- ti zamanımı *“jilham ve faaliyet bire aynı radyoya seviyeleri arasındaki basamaklar z J y Laval ve Papa Tan ve Laval ara- laşmanın — ma- izah & sonkânun tarihli gözetesi ; Mnsolini ru"*'l'k n ölen ana çin rupa tesanüi şını gözeten ay- ve İtalya: acak Laval'in Roma te- t zihniyet içinde Fransa sevinebi atindeki son hareketi, acunda bıra- k:ı:—nıı manevi tesirler itibarile, daha değildir. Dışartişler ba kım P!ıw tarafından kabul edilmiş ve sonra müsteşar kardinalla görüşmüştü bütün katolik âleminin snevi reisi olan Papaya karşı yüksek fazla bir u harekette, L— nezaket jestinden daha şey vardır ve bu hareketin sıyasal şü- mulü hadiselere karşı dikkatli olan hiç kimsenin — gözünden — kaçmıyacaktır. Sar plebisitinin arifesinde ve sarlı kato- likler baştan başa Hitlerizmin bükmü Almanyaya dönlüş Bay hadiseler- altında bulunan bir ihtimalinden endişede balunurken, Laval'in Vatikan'ı ziyareti, alı- den dolayı husus? bir ehemmiyet yor, çünkü bu ziyaret Fransa'nın barış ve uzlaşma sıyasasının Vatikan'da an- ve bu hattâ dini endişelerden uzak olanların laşılmış - olduğuna sıyasanın, gözlerinde bile medeniyetimizin kay. nağı olan hrristiyanlık etaslr prensip- lerine uygun bulunduğuna delâlet eder. Bir mliddet önce Noel münasebetile söylediği ananevi nutuk- Papa'nın, ta, alman ülkelerinde hıristiyan ahlakı imkânsız olan ıtkçı bir doktri- asırlarca müddet ile teli nin, hıristiyanlığın mücadele sayesinde yıkmış olduğu ve eseki zamanları tekrar yaşatmak istiyen bir nevi N doğru yü- rüyen hareki paganizmin'e Lerdi ri çok tesirli bir Cid et taşıyan lerle etmişti. Fransız ulusu, tabi- ati ve karakteri icahı o böyle ha- talardan masandur, ve sadece insanlık e gadık kalması, ken- Avrupada medeniyet dava- rılamıyacak — olan biristiyan- yet için ona kâfi gel- Hiği,, m tezatlar teş kı! eden üç dört muhtelif istikamet belirdiğini gö- rüyoruz. Bu manzaranın karşısında Ro- ma âleminin inh memek kabil de; Buy şartlar Avrupa'yı ne bakrm- dan alâkadar lal ettiği devri düşün- ? Diğer kıtalarda i kişaf eden sanayi Avrupa'nın, muv zenesi için gerek olan ihracatını âzalt- maktadır; diğer taraftan Avrupa için, buhran zamanlarmda kolaylıkla temin edilen ilk madde tedariki meselesi gü- nün birinde, müstabsillerin bu madde- leri yerinde işlemeleri yüzünden, güç- leşmeğe yüz tutacak. Ticari mübadele- lerde görülen engeller, bütün dünya- nın komisyoncusu, nakliyecisi ve arzi- yesi vazifesini gören Avrupa'nın men- faatlerine dokunuyor. Uluslararası mü- badelelerin uzun zaman — duraklaması Avrupa üzerinde — nihayet bir amboli nevinden tesir yapabilir. Bu suretledir ki yirminci asra ald olmak üzere ve top- hu bir halde birçok meseleler — ortaya çıkmış bulunuyor. Gerçekten âlem, ma- ziye aid kaide ve ananeleri kabul etmi- yen yeni ve büsbütün başka bir muva- zeneye doğru ilerliyor. Buna alışmalı- yız. Ticaret, eski serbestisini yeniden bulacağa benzemiyor; — sıyasa, ökono- mik işlere günden güne daha çok ka- rışıyor. Onun için mübadeleler, — etki mahiyetini muhafaza edemez; — hattâ hacim itibariyle bile değişir. nn kabul etmek — zarüretinde kaldığı intibak ameliyesi, !ycabında bir bünye değişmesine kadar ileri götürülebilir. Bu meseleler, Avrupa'nın — yaşamakta devam etmesi imkâniyle alâkadardır. Avrupa- * 4335 PAZAR 1934 - 1935 * sonkünun t ihli Mançester G 1934 — 1935., başlığı ğ tında yazdığı bir başmakalede dÜ ki: “ Her ne kadar 1934 yılı sef edilecek hadise ile kaps 1935 yılı ümidsiz bir memektedir. ir iki &€ mışsa GÜŞ manzara göstel r bu bitca yıl içinde miş bazı münferid had c olursak bunu olup Vi bakacalk genel savaştanberi £ miş yılların en korkuncu olarak görü . Meselâ bu arada Avusturyadaklı Viyana sosyalistlerinl almani ran Avusturyaya bücümları, Dol öldürülmesi, Tapanı Aleksandı ile Bartu'nun Rusyada muhal vahşice ortadan kaldırılması, rülmesii re karşı alınan ted arkâ sayıla birler, haziranda nazilerin haz. daşlarını silahla tasfiye etmesi bilir. Bütün bu hadiecler tek şetli geyler olmakla ber: uluslararası büyük manalar taşımamak tadırlar; meselâ 1034 teki bu rin hiç birisi Hitlerin iktidar mevkdit ne gelmesi, yahut Amerikadaki yenl tecrübeye kalkışılması kabilinden bif geyler değildirler. 1934 yılında olan bit ten işlerden hiç birisi ulutlararası sist temi bozacak mahiyette değildir. Bunüun iki sebebi vardır: Ya ulusl bütün bu hadiselerdeli Müteessir olmak hassasiyetini kaybet” arası sistem, miştir; yabut durumdaki duruluğul yerinde kalmasını temin edecek — Xkuvt vetler fazladır. İhtimal ki her iki nat zariye de doğrudur..., ! Gazete, burada uluslar derneğindenme onun meziyet ve kusurlarından bahü ettikten sonra diyor ki; * Japonyanın ve Almanyanın ue Taslar derneğini bırakmaları, Amerikat nın ise hiç girmemesi uluslararası sise teminin az çok zayıf olduğuna işarel edebilir. i Bu zayıflığı ortadan kaldırmak vE uluslar derneğine her ülkenin gereğl gibi yardım etmesi İstikbaltr bektediği vazifelerdendi. 1934 yılında Rusya'nın derni tılması, derneğin Macaristan — Yuş göslavya ihtilafını halletmesi ve Sar'& daki ihtilaflı mıntakaya asayişi korut yacak polis kuvvetleri gönderilmesi. uluslar derneğinin itibarını bir hayli kseltmiştir. Herhalde hu dernell © ıfı.N yılının başında sonunda olduğunt dan daha zayıftı. Herhalde bu zayrifâ hik, bir takım memleketleri telaşa verk miştir. Son aylarda İngilterenin takınmı olduğu vaziyet bu hususta yardımlı ol4 muştur. iyade ökül uğraştı... | önünü Acun, 1934 yılında dah: nomik bunaltı mücadele Gazete burada geçmek için ingi Üa tedbirlerden bahsettikten sonta ya* zısinı — yöni yal için geniş dileke lerle bitirmektedir. KÜÇ Maks Linder'in serveti Ölümü vaktile çok gürültüler yap* mış olan ünlü komik Maks Linder, bü* tün servetini şimdi küçük bir çocuk O lan kızma birakmıştı. Maks'ın akrabü* sından olan iki sile, bu kızı ele geçirt mek için uğraşıyorlar. Bunlardan birie si, Maks'ın vasiyetnamesini — yazarkeif deli olduğunu, onun için vasiyetnamc* nin muteber olmadığını, diğeri 06 Maks'ın akir başmda olduğunu — iddili etmektedir. Netice belli oluncıya kadülf hükümet Maks'ın servetini haciz altei O na âlmıştır. Kızcağızın olan bitenden haberi yolt tur. B. Pol Bonkur, haczin kaldırılmât &ı için teşebbüste bulunacaktır. İK DUYUMLAR Avrupa'nın en eski kırali 31 yaşında iken, 1900 yılında itake ya tahtına çıkmış olan üçüncü Vikti Emanutl Avrupanın en uzün zamâ danteri hüküm süren kıralıdır. Yüksek bir kültür sahibi olan ıırı:' K aynı samanda madalye ve posta pul na çok meraklıdır.. Malik-olduğu İ kolleksiyon her tarafta çok tanı! Ki