TUT SAYIFA 4 Yabancı postası İngiltere Almanya'ya dostluk elini uzatıyor... Ergeç bir savaşın patlak vermesi bütün acunca kabul edilmiş gibi görü- düyor. Bunun beraber dan barışın bugünkü kadar şiddetli ve engin bir surette öze lendiği bir çağ da görülmemiştir. Savasın en başlıca sebebi korkudur. bütüm acua vlusları taraf Hiç bir ulus, komşularının — bazışaever bir niy inanamiyor Ulusl, rmeğinin, Kelleg andinş- maesının, Lokarne müahedesinin, ma - balli anlaşmaların uluslar arası emni - yet ve güveni temin için hiç bir şey yapmadığı meydandıdır. Her ulus 8x Yablacını artı feransının bir e çalışma ile si - Sitâhsızlarıma hkon- naması, her ulü n allâh kuvveti sayesinde emniyeti imkân altında görmelerinden, bınra inam malarından ileri gelmektedir. Fazla mikdürda silahın elde bulun - ması, barışı koruma yolunda bir garan- ti değil, savaş için bit meydan — oluma meticesini getirir. Uluslararası durumun tuhaf - tarafı şuradadır: her ulhus, bir taraftan barış için kuvvetli bir dilek beslerken diğer taraftan bütün gayretimi harb ihtimali. nin Kökümü kasımağa değil de, silahla- Tınr artırmağa harcamaktadır. Savaşa hazırlanmak sıyasasını gü- dem Avrupa uhusları bir taraftan aske- ri birleşmeler yoluna girmişlerdir. ki bu de savaş tehlikesini artırmaktadır. Eski fransız dış işler bakanı B. Bar- tu, ölünciye kadar Avrupa'da Almangya aleyhine kuvvetli bir blok yapmak için çalıştı. B. Bartır Rusyayr da bu hlaka sok mağa muvaffak olmuşta. Her halde bel- şevik Rusya. ile kapitalist Fransa'nın birleşmesinden daha garip bir şey tas- savvur olunamaz. Rusya'nın amacı, gene uluslararası bir komünist ibtilâli yapmaktır; bu- gün bir taktik olarak bu maksad, geti> de bırakılmaktadır. Pransa ile Rusya'nın birleşmesinde- ki maksadı, savaş bütçesi mazbata mu- harriri Ray Arşamha gu sözleriyle ge- yet iyi anlatmmıştı: * Rusya'nta, Pransa ile Almanya ara sında bir ihtilâf çıktığı takdirde bizim yardımımıza koşacak kuwvetli ve mü kemmel bir ordusu vardır.. Bu hayret verici itiraf, tabii, hemen resmi kayımaklar tarafından tekzib edil di. Fakat bu tekzib, Rusya ile B. Baztu. arasında neler geçtiğimi bilenleri aldar tamar. Radikal sosyalistlerin önderi alam B, Heryo, bu vus - fransaz anlaşmasan- da büyük bir ol oymamıştır. Fransız sıyasaar, bundan: başka ağır sürette si- Yâhlanmış bir ingiliz - fransız hirleşme- sini de arzu etmektedir. Bütün izamsı bakanlarının ve diplomatlarının söylem Terinde zaten İngiltere ile Pransa ara- sında bir birlik bulunduğunu, Alman - ya ile Feraaaa hit savaşa girişecek olur- larsa Taziltere'nin yardım — edeceğine güvemdiklerini söylemektedirler, Eğer bu sryasa kazanacak olursa biz, hiç bir ingilöz memfaatinim bulunma dığr bir alarıdin savaşa katışmağa — sül - Tüklenecziir drmektir. Eğer böyür bir felâketten srycılmak gey yapıllımadı. Cün gçeçtilçe alman ulusunun yüreğini tata bürüdü. Şimdi ise öyle bir wesit büyümüştür ki savae şın ne demek olduğunu aslâ bilmemek- tedir. Bu nesif, ultustarın arasında Al- manya'ya bir paryarımamelesir yapıl - masına tehanımili eömrmekte, Benu kel diterine yerdEme metredirler. Mutedil alınan diplematlarının — bu- tün müracaatları reddolundu. Dr., Şt- resman'ın gayretiyle uluslar derneğine gizem Almanya, otada kendi derdine derman bulacağını tendu; fakat bu da bağa çıktı. San hayal sukutu da silahsızlanına kon/eransında olmuştur. Burada altı ay süren komuşmalarda Ahnanya silahta müsavilik tezini mü dafaa etmiş, ve sonra öteki uluşların ileri sürdüğü tahdidleri Almanya ka - bullenmiş, sonza birden konferanstan çekildiği görülmüştür. Bürkaç ay sonra birinci sumf uluş lar silâhları alınmeş. devletlerin bukuk ta müsaviliklerini kabul eden bir an - laşma imzaladılar ama bu, çok geç kal- mıştı. Nerdiği wvaid üzerime bir daba kon - feransa dönen Almanya,. orada uluşla rın sözlerini yerlerine getirmedikleri- ni gördü. Almanya silahsızlanmsak hususunda ingiliz plânını kabul etmişti; fakat 1933 ilk teşrinde Baziciye bakanı Sir Con Saymen, maalesef, söylediği diğer bir nutukta, bazt uluştarın ısrarı üzeri ne bu plânda tadiller yapıldığını söyüe- di ve alman müzaviliği beş seneden se- kiz sene sonraya bırakıldı. Bu son hareketti. Bunun üzerime alman hükümeti, izzeti nefsini koru - maya her hangi bir hükümet gibi dav- randı, Konferanstan çekildi ve uluklar derneğimden çekilmek dileğimi ortaya koydu. Kontcranstan çekilirken Almanya, eğer öteki uhuşlar da yapacak olurlar. sa som neferini terhis edeceğimi ve son silâhım da ortadan kaldıracağını söy Tüyordu . Ön altı yıldır Almanya'ya ma- dun bir ulus muamelesi yapılryor. Bü- tün uluslar, onu böyle aşağı bir dumum da tutmak için karar vermiş oldukla- Tını adarmakılı belit etmişlerdir. Almanya'nın dört tarafr — toplarını ona çevirmiş kuvvetli uluşlarla çevril- miştir. Bütün bu uluşlar, onu silahsız. lanmağa zorlamak için habire silâhları- B artırıyorlar. Almanya, kendisini kuşatmak şek- Hndeki ecski sıyasanın hâlâ güdülmek- te olduğunu görmektedir. Biz, kendimizi onun yerine koya- ham, Almanya silâhlanıyor. Eğer öteki uluslar ona müsavilik hakkını vermi - yecek olurlarsa o, bu Hakkı kendi alnı- mın teriyle alacaktır. Almanya savaş istemiyor. Pakat eğer onun ulhuslararasında hakkı olan yeri almasr ancak savaş sayecinde öla- gaksa savaşa girecektir, Son savaşta almanlar, yöüksek bir ar kerf ulus olduklarını isbat ettiler. Al. manya dört yıl, bütüm dünya kwvvetle- zine karşı çarpıştı; onum yenilmesi öko- Bömik sebeblerle olmuştur. Bu durumun anahtarr İngiltere'nin elimdedir. Sıyasamızı değiştirmeliyir. Almanya'ya dasthuk elini azatmalıyız. Onun kederlerimi kaldızmak dileğinde olduğumuzu göstermetiyiz. Eğer İngil- tgere'ye karşı dostça dawranır, kendisimi Almanyı aleyhindeki birleşik kütleden ayımran savaş olmaz. Köimseye taraftar olmamak, fakat herkese dost olmak. İngiliz sıyasasının özü bu olmalıdır. (Vikaat Sawvden — B ilkkâsun 934 Deyli Meyi) Cuma günkü ayaktopu maçları Ankara betbal heyetindez : ZL 12 9ÖM cuma günü yapılacak fik maçlarır © — Çanlklaya — Güvenç kulübü 1 inci takamfarı. Sant 9 da, hakem Halfim 2 — Muhafır Gütü — Altın Ordu 2 imci talmaları. Saat 1030 da. hakemı Hüseyin (A.G.) 3 — Çankaya — Güvenç kulübü 1 im- €© takımları. Saat 11,46 de, hakem; Bur. han. 4 — Muhafız Gücü — Altım Ordu 1 önci takımları. Saat K3,30 da, hakcım İb- yahim Turget. ciddi bir muahazeye ma bilâkis herkes bunların ğ ğ teslim etmeğe mecbur oldu: Öte yan- dan, Bulgaristanın dürüstçe ve açıkça koyduğu ihtiraz kayıtları hiç kimseye bir zarar vermemekte ve hu memleketin diğer Balkan devletleri ile münasebet- leri daima daha kalbi, daima daha ga- mimi bir hale getirmek istemesine ma- ni olmaktadır. Bulgaristan böyle bir Sryasal yolün bilvasıta Balkan andlaş- ması tarafından takib olunan aymı ne- ticelere varacağına kanığdu. Samimi ULUS Balkan Pastası. Birmuamma La Bulgazie gazetesi yozıyor: Türk matbuatının birkaç zamandan- beri ülkemiz aleyhine takındığı tahkir rdicl durum, biz bulgarlar için bir mu ammaa, hir iSifham sektam teşkil n mektedir kibar türklere bas terbiy2 ve nezaketten hiç İçinde bir eser hu « lunmıyan bü ifade insanı şaşırtıyar. komşu cümhuriyet arkadaşlarımızın bu tan sıkıntıları acaba nereden - geliyor ve şikâyetleri ne gibi şeylerdir? Ora - daki dostlarımız buniları bildirmek lüt- funda bulunurlarsa bizi minnettar et - miş olurlar; çünkü, banlara nüfuz et- meği ziyadesiyle istememize buna muvaffak olamıyeruz. Bununla beraber muhakkak alan hir şey varsa, © da, bizim aleyhimize söylemek için yerin altında bile her türlü vesile aray tızdıkları ve bunun için, kabil olduğu takdirde öteki balkan komşularımızı aleyhimize çevirmek için hattâ küçük manevralardan bile çekinmedikleridir. Meselâ, birkaç kaçak pomakla bulgar — elen sınarlarında alagelen son hadi- se bunlardan biridiz. Türk dostlarımız bu hadiseye aşağı yakarı evrensel bir hadise mahiyetimi vermek ve bulgarlar aleyhine, balkanları olduğu gibi bütün Avrupa'yı de silahlandırmak istediler. Bulgariztan şimdiye kadar eline ge çen farsatlardan hiç bir zaman böyle itsifade temân etmek istemedi. Nitekim Türkiye'nin eski metkezindeki yunan küçük sanat erbalr aleyhine alınan ted birler neticesinde İstenbul'daki elenle- rim daşarı çıkartılmamı üzerine ve niha- yet son zamamlarda her şeyden fazla ve bilhassa Elem papaslarını alâkadar eden ruhani kılık giyilmesi yasağı do - layısiyle iki Ülke gazeteleri arasında acılan münakaşaları ele alarak böyle bir maksad için kullanmadık. Bazıları, komsu ülke gazetelerinin andlaşmasına, katılmamasına vremekte. dirler. Böyle bir izah müdafaa edile - mez, Bulgar hükümetleri, zamanların- da, b katalmayışın sebeplerimi söyle - diler ve bu sebttpler Hiç bir yerde kalmadı, rağmen, maruz doğruluğunu bislerimizin ve iyi niyetlerimizin kom- gu üÜlkelerde kıymetiyle denk bir şekil de kazşılandığını müşahede - etmekle memnunuz ve umud etmek isteriz ki bu bal Türkiye Cümhuriyetinde de böyledir. © halde, bu ülke matbuatının açıkça aleyhtar vaziyetini meye hamletmeli Ve, kendileriyle aramızda şimdiye kadar dostluk ve ademi t—ıvh.ı and - dost bir memlekete lâyık muamele ya. parken kendisiyle dostluk, saldırışma - mak andlaşması yaptığımız hiricik ül- ke matbuatının bize karşı açıkça husu- met göstermesi şaşılmaya Şayan değil midir? Bulgar gazetelerinin türk gazetelerine hücümları Solya'da çıkan Mir gazetesi Elen - Bulgar xzaer hadizesi iücerime türk ga zetelerimin yazılarına cevab olarak di- yer ki: “Bulgar geneleyu türk - gazeteleri. in bücumlarına şaşmaktadır. Türk ga- zetelerimin kullandığı dil o kadar ağır dar ki, bilhasaa bu devletle aramızda bir destluk muahedesi bulunması do - dayısiyle, gözlerimize inanamıyoruz. 'Türk gazetelerimin ba hücüm için ba. hane yaptıkları mesele, yakınlarda bul gar - elen sanırlarında vukua gelen mü essif hadisedir, Pomaklar, bulgar top- raklırmda koyun hirszirir yaptıktan sanra kaçmak İstemişler, sınırı geçmiş I.nn_ıhulgu—r_—kq şe silab kullanmışlardır. Bulgar asker leri de aymı surette mukabele eylemiş- lerdir. Fakat bütün mesele Elen zabit- leri ile hallolunmuş ve bunlar bulgarla- rın bu işte biç bir suçları olmadığını onamışlardır. Bu yette türk proteş- toları yerinde değildir. Ru mesele hiç bör suretle türk ulusunu alâkadar et- türk - bul . gar sınırlarında değil fakat elen - bul mer; çünkü silah ateşleri gar sınırlarında olmuştur. Türk genel yumun pomakların âkibeti ile alâkadar olmak için kiç bir hakkı yoktur. Her- pomaklar, islâm dinine mensup bulgarlardır. ve kesçe malüm olduğ Üzere bulgar tebasardırlar. Din meselelrini kendi dahili hayatında ikinci plâna at kiye'nin bu için dini hislerden istifade etmek iste maksatları mesi gariptir. Türk gazetelerinin dini hislere dokunulduğu hakkındaki pro- testoları samimi değildir. Bu hücumlar pomaklarım hiczet etmeleri için yapı - lan prapagandaları kuüvvetlendirmek niyetiyle yapılmaktadır. Bazı Ajanlar, Pomaklar arasıma gelmekte we — onları ocaklarını terkederek Türkiye'ye git - meğe teşvik eylemektedir. Umud et - mek isteriz ki yeni bulgar hükümeti, Pomaklar arasındaki bu türk propa- gandasmı akim bırakmağa ve pomakla- ti bulgar yurduna bağlamağa muvaffak olsun. © zaman, pomakların göçmesi için yapılacak bütüm gayretler boşa gi decek ve müslüman bulgarlar, yurdun sadık oğulları hisleriyle, yabancı ajan- larma artık kulak asmıyacaklardır. Gene Sofya'da çıkan Slove gavetesi de şöyle mütalea yürütüyor: Türk gazetelerinin bu yakışmaz hü cumlarının bahanesi, Elen - bulgar sımı rı hadisesidir. Mesele malümdur ve bulgar askerleri, yanlarında bulgar arazisinde çalınmış koyunlarla müsa- adesiz sınırı geçmek istiyem hazı po - mak aileleri üzerine ateş açmak mecbu riyetinde kaldığıdır. Türk gazeteleri - nin kullandıkları Yisan çek gayri tahi- tdir Z Buna karşı verilecek bir tek cevabıi- mız vardır ve o da şudür: Müuhtclif devletlerin sınırlarında, askerlerin ve- zilesi müsaadesiz sınıtı geçmek - iati - yenlerin üzerine ateş açmaktır. Bu, Avrupa'da da, Asya'da da böyledir. Başka delil getirmeğe hacet yoktur. Esasen bu kadar basit ve iptidal mese- leler üzerinde münakaşa ctmek bile ma nasızdır. Eğer türkler, pomaklara karşı bir sevgi duyuyortarsa bu zavalir ahali ara sında yaptıkları propagandalara — ve Anadolu'ya geçmek için teşviklere bir son vermeleri gerekir. Bunlarım arasım- dan bir propagandaya kanarak Anadolu ya geçmiş olanların bir çoğu geriye dönmektedir. Türk gazeteleri, bugün- kü zamana hiç uymuyan bu yakışmaz hücumtarıma hir son vermelidirler Balkan ökonomik konseyi L'endepandans Romen gazetesinde okunduğuna göre, Balkan andlaşması- 29 İLKAN v ; *a34 PERŞEMBE - ————— Matbuat Umum Müdür- lüğünün kıvanc veren bir işi Yurdumuzun tabiatça ve ta - rihçe güzelliklerini ve türlü yön yap anlatmak için, Matbuat U. Müdürlüğü bir fotoğraf kolleksi- yonu anıklamaktadır. Matbuat U. Müdürlüğünün gi- iştiği, bu övülecek kadar değerli bir gün önce bütünliyebilme -« si için yurddaşların yardımı is - tenmektedir. Bunun için aşağıdaki ana bil- gileri yazıyoruz: 1 — Ellerinde güzel görünüş (manzara), dürlü eski eser (âsa- rı atika), bayındırlık işleri, spor ve okullu grupları fotografileri bulunan yurddaşlarımızım bunlar dan birer tane Ma'buat Umum Müdürlüğüne göndermeleri is- tenmektedir. 2 — Umum Müdürlüğe gön derilecek fotoğrafilerle beraber bunların negatiflerinin - cam, pe- kilül - elde bulunup bulunmadığı da bildirilmelidir. 3 — Fotografilerin her birinin yanın yazılması gerektir. Arka - sımda parası yazılmamış — olur sa fotoğrafiler için para istenme- diği anlasılacaktır. — Gönderilmesi güç sayıla- cak kadar bol ve güzel foatağrafili bir — kolleksiyonları bulunanlar Umum Müdürlüğe yazmalıdırlar. 7 — Matbuat Umum Müdürlü ğüne para karsılığı ile de olsa gön derecek yurddaşların üstün değer de ulusal bir işin başarılmasıma yardım etmekte olduklarını sez meleri gerektir. (Ulus) Matbyat Umum Müdürlüğünü gitiş tiği bu işten ötürü kutlar ve iyi başar rımlar dileriz. —— ——— ——— --- na dahil dört devlet murahhaslarındaf müzekkeb olarak teşekkül edecek wt dört memleket arasındaki ökonamik münasebetleri daha ziyade — sıkılaştır * mak için en iyi çareleri arayıp konse” ye bildirecek olan Balkan anlaşması* mın Ükonomik konseyi murahhas heyet leri teşekkül etmiş ve dört devlet mur rabhaslarının isimleri biribirlerine bilr dirilmiştir. Ökenomik konseyinin ilk defa Ati” na'da toplanması da kararlaştırılmıştır” Konseyin hangi tarihte toplanacağı düP tamamer tesbit olunmamış ise de bumfi 1935 ilkia. ” mun başlanğıçlarında Gi Si çok mühtemeldir. ÇAnadakı Ağansının 18 - 12 - 9st tarihli Bakkan servisinden) Para, saadetin anahtarıdır. Meıuıolmıkiunw“" k şarttır.. I—ı__bü" vııızolıılıı.ııl.nııklâım'd*r