SAYIFA 4 Balkan Postası. Yugoslavya hükümet fırkası İ konferansı Yuğoslavya'da — Hükümet Fırkası Merkez İcra Komitesi, Başbakan M. Uzunoviç'in başkanlığında toplanarak görüşmelerde bulunmuş ve dört gün süren bu konusmalarda bugünkü bütün sıyasal mescleler inceden inceye tetkik olunmuştur. Gazetelere verilen resmi tebliğe na- zaran, Kıral Aleksandr'ın ölümünden Tetin ve milletin birliği hak- kındaki fırka prensiblerinin muhafaza edilmesine ve din ve Ülke ayrılığı üze- rine kurulacak her türlü cemiyetlere müsaade olunmryacağı kararlaştırılmış tır. Mebusan meclisinin (aaliyetine ge - lince, resmi tebliğ umumf valiliklerin muhtariyetleri hakkında derhal bir ka- man çıkarılması ve ökonomik Curumun inceden inceye gözden geçirilmesi I- zuümunda ısrar eylemektedir. Romanya ile Sovyet Rusya ara- sında şimendifer nakliyatı Sovyet Rusya ile Romanya arasın - da tıyasal münasebetlerin yeniden baş- laması Üzerine iki memleket arasında şimendifer nakliyatının yeniden kurul. ması meselesi — düşünülmek: Her iki memleket şimendifer idareleri mu- rahhasları bu iş için bir hafta evel Ti- raspol'de bir toplantı yapmışlardır. Dniester nehri üstündeki Tiraspol — Tigina köprüsünün barab bir halde bulunduğu ve bunun tamirinin çok za- mana mütcvakkıf olduğu anlaşı!dığın - dan, şinrdilik nehir üstünde gemilerden mürekkeb bir köprü kurulması ve de- miryolunun bu köprüden geçirilmesi kararlaştırılmıştır. Tuna üstünde kurulacak yeni köprüler Romanya ve Yugoslavya hükümetle- Ti, Tuna üzerinde yeni köprüler yap- tırmak suretiyle iki memleketin gi.. diferle biribirine birleştirilmesi Için görüşmelere başlamışlardır. İlkönce Romanya'da Turnu - Sever in ile Yugoslavya'da Kladovc arasın- da bir köprü yapılması işi gelmektedir. Bu köprü 400 milyon leye malolacak ve masrafların yarısı Romanya yarısı da Yugoslavya tarafından verilecektir. Ge ne Yugoslavya ile Romanya arasın- da ikinci bir köprü de Peznevo yakı- nında kurulacak ve gazetelerin yazdık- larına göre bunun — yapılmasına 1935 mayremnda başlanacaktır. Bulgatistan ile Romanya'yı biribiri ne birleştirecek Rusçuk Yerköy — Feri- bot nakliyatr için de Bükreş'te görüş- melere devam olunmaktadır. Bulgaristan'ın iİstekleri Neviliy muahedesinin senei devri < yesi münasebetiyle neşrettiği bir ma- kalede Sofya'da çıkan İakıra gazete- si diyor ki; “ 27 teşrinisani 1919 tarihi Bulgat- Istan için en kara gün olarak kalacak - tır. Mütarekenin Imzasından sonra on gündür ki bizden bir sürü araz! alındı. Balkanlarda sulh muahedelerinin ve bastaten Nevilly muahedesinin haksız- Lığını tamamen hissediyoruz. Reis Vi! son'un - programının hiç bir kısmr tat- bik olunmamıştır. Milifci veya beynel- milelci olsun, harbı sevsin veya sevme- sin her bulgar, ırkımızdan bir kısmını esarete atan ve milli inkişafı için lâzım en iptidaf haklarından mahrum bırakan bu haksızlığın acısını içinde duymuş - tur. Bugünkü vaziyeti nazarı dikkate almak âzımgeldiğini biliyoruz. Fakat gene inanıyoruz ki bu vaziyet ebedi ola maz. Biz diş sıyasasında sergüzeştçi değiliz ve her türlü mütearrız tadilcili- ğin aleyhindeyiz. Fakat harbtan on beş sene sonra bulgar meselesini hal için bir çare bulunması da lâzımdır. Bal- kan milletleri arasında anlaşma bu esas dahilinde kabildir. ,, Adaletsiz barış olmaz Belgrad'ta fransrzca olarak çıkan L'Eko de Belgrad 28 son teşrin tarihli sayısında Yugoslavya'nın — Cnevre'ye verdiği ve uluslar dezneğinde büyük bir heyecan uyandıran muhtıradan bah- sederek diyor ki: 9 ilk teşrin faclasından sonra tah- kikat hneticeleri tedhişçiliğin macar topraklarında ve bilhassa Marsilya su- ikastının. hazırlanması bususunda yar- dımlarını meydana çıkardı. Yugoslav muhtrrası iddiaları belgelerle tevsik et mek suretiyle uluslar derneğine yapı - lan müracaatı tamamlamaktadır. Yuguslav ulusu yas içinde soğuk- kanlılığını elden bırakmadıysa, uluslar arası düzeninin koruyucusu olan ulus- lar derzeğine güvenini henüz muha- faza ettiği için benu yapmıştır. Mesu- liyetlerini bilen yugoslav hükümeti adaleti kendisi yerine getirmek ve ce- zaları kendisi vermek istememiştir. Ulutlar cemiyetine meseleyi aydınlat- mast ve hükmünü vermesi için baş vu- Tuyor. Müracaat, Belgrad hükümetinin ha reketini andlaşmanın 11 inci maddesi- nin ikinci cümlesine istinad ettiriyor ve Pransa'da yapılmış fakat Macaristan da anıklanmış otan sui kastın Macar - yugoslav münasebetlerini ve ulusların anlaşmalarını bozduğunu ileri sürüyor. Çünkü bütün devletler, bütün uluslar madküm ve takib edilmedikleri takdir- de bu çizkin hareketlerin tehlikesine maruz bulunacaktır. ÇÇ lay Beyin eseri sonra da Rıza Nur Be- yin türk tarihi adlı kitabının 12 inci ci dündeki izahatı gelir. Vürk adlarını Hon tema'da toplamıştır. Bu zatın Glostar . nmn pek mühim adlara rast gelinmekte- dir. Profesör Nömcth de bazı eski türk adlarını »>ee—ken bu münasebetle türk adları hazkında çok krymetli ma - Yugoslavya'nın müttefiki olan dev- Jetler, ve bilhassa Fransa, Belgrad'ca verilmiş olan kararın birçok yollar ara sından en “ehveni şer, i olduğunu tas- dik etmişlerdir. Oylar (efkârı umumi- yeler) ancak teşebbüsü yapma şekilleri ve davayı müdafaa ediş tarzı üzerinde ayrılabilirlerdi. Esasta anlaşma mut - Taktı. Macaristan, cevâbında, acele müza- kere istedi. Fakat M. Tibor Ekhard, anlaşmada mevcud ve tavsiye edilmiş olan barışer bir usulü uluslararası ted- hişcilik diye tavsif ederek uluslar ce - miyetin! tahkir etmek İçin bunu bekle- medi bile, Yugoslavya en erkenin en iyi oldu- guna kanığ olarak, konseyin muvafık göreceği zamanda meseleyi münakaşa etmeye anıktır. Merasim çalıkları için de davayı oyalryacak olan o değildir. Fakat bir defa dosya açılınca, vari- fesini yapmıya çağrılmış olan uluslar derneği münakaşaların - yolundan çık- masına müsaade ederek davayı çıkmaza sokmıyacaktır. Yugoslavya'nın şikliye. tinin müdafaası için zikrettiği sarih vakıalar sorgular meydana çıkıyor ve cevablar istiyor. Bu sorgular mesuli« yetler meselesidir. Bu cevablar cezalar- der. Barış sevgisiyle, Yugoslavya, ma - car topraklarında maddi cezalar tatbik edecek yerde, manevi cezalarla iktifa ediyorsa, biç olmazsa bu cezalarşın ve- rilmesi gerektir. Anketin Macaristan'a aid olan kıs mı bitmiş sayrlabilecek kadar İlerlemiş tir. Yalnız meticeyi çıkarmak, yani komplo'nun suçlularını ortaya koymak kaliyor. Bu uluslararası komplo bir mevi savaş, ancak bayancı canileri ve yurdsuzları beslemekten ibaret kaldığı için en ucuza maf olan, ve yabancr ci- nayet silahlarına müracaat ettiği için en çirkini olan bir kötü savaş şeklidir. Uluslar derneği Usraşi'nin aylıklı hay- dudları önünde geri çekilirse insanlık için ne utanç! 6İLKKÂNUN 1934 Peışmu Millet Meclisinin tarihi toplantısı (Beaşı I inti sayıfada) mına anlayışlarımızın yeni bir belgesi olarak gösterip öğünebiliriz. Ancak arkadaşlar, yeni teklifimizle, türk kadınına bu hakkı bir lütuf olarak veriyoruz. Kkanaatinde asla değiliz ve kimse bu kanaatte olamaz. Bizim kana- atimiz, annamımız, türk kadını için böy- le vazifelere girmek, esasen hakkı oldu- GBu,ve yanlış olarak, zulüm olarak çok- tanberi geri bırakıldığı merkoezindedir. Diğer bir çok memleketlerde nasıl olduğunu şimdi izah etmek — istemem. Fakat bir memlekette ki, yurdun her ta- rafı istilaya uğradığı zaman, kadınlar ateş altında erkeklerle beraber omuz ©- muza çalışırlar, mamleketin geri kalan kısmını korumak ve beslemek için tar- fanın kara toprağından yiyecek çıkarma- ğa uğraşırlar, elbette bu mevcudiyetle- rin yurdun her köşesinde ve her taba- (Sürekli alkışlar..) I-l-lıııi bir ülkede, h&ılı bu ka- lerinde, akıllarında ve yüreklerinde kuv- vet olduğunu isbat etmiş - olmalarıdır. (Okay sesleri) Yüce arkadaşlar; türk inkılabımı ta - rih anlatırken bunun bir kurtuluş oldu- ğunu en başta söylüyecektir. Bu kurtu- kaşun muhtelif safhaları içinde de bil - Millet Moclisinde kaden saylavlarla bera. ber çalışmak; Büyük Millet Meclisinin, kuruluşundanberi, bu memlekete getir- diği feyizlerin daha çok genişlemesini, daha ilerj verimlerde bulunmasını temin edecektir, kanaatindeyiz. Temiz, duru kanaatimiz budur. (Okay sesleri). Arkadaşlar, bizim inkılabımızı, gezek ona önderlik etmekte, gerek onu feyizli ve verimli kılmakta, Atatürk, en anlatı cı bir surette temsil etmektedir. Kadın. larr hakkından mahrum edilmekle, yarı yarıya kötürüm bir hale gelen ulusumu- zun üstünden bu baskıyı kaldırması, Atatürk'ün başlıca hizmetleri arasında sayılacaktır (Alkışlar...). Yüksek heyetinizin şimdi gösterdiği tezahürü, türk ulusunun — ilerlemesi ve yülüükmeni içlü Yüce Önderidil Atatürk'ün gayretlerini sevgi ve saygı - larla karçıladığımızın esaslı ve yeni bir delili olarak alıyoruz. Arkadaşlar, fevkalâde iyi işler başa- rini, bugün, teşkilatı esasiye kanununun tadili ile yapmış olacaksınız. Gelecek ne- sil, dördüncü Büyük Millet Meclisinin büyük işlerini anarken, türk kadınıma kendilerini karanlıkta bırakan usullerin- rar edecektir. Türk kadınının memleke- te hizmetlerini, onun kurtuluşunu ta - mamlamakla taclamış oluyorsunuz, Arkadaşlar, heyeti umumiyesini yük- sek onaymıza layık görürseniz türk alu- su içinde yeni bir devre açacak olan ka. nunun müzakeresine geçilecektir. Bu ka. nunun müzakeresi ile, türk kadınma, memleketin şurasında burasamda layık olduğu mevküi vermek için gösterilen tereddütleri zibinlerden silmiş olacaksı - nız. Türk kadımı da, Büyük Millet Mec- lisinde, memleketin mukadderatı hak - kında söz söylemek, kanunların ve alı- nan tedbirlerin aile ve yurd için ameli ve faydalı olması hakkında kıymetli fi- kirlerini millete karşı ifade etmek fır. satını baklı olarak bulmuş - olacaktır. (Alkışlar...). İsmet İnönü'nden sonra sıra ile Refik (Konya), Sadri Maksudi (Şebin- karahisar), Temail Mehmed (Sıvas) ve Refik Şevket (Manisa) söz aldılar. Bay Refik kadınlarımıza verilen bu yeni haktan bahsederker : — Dün bir evin pırtısı gibi değeri küçü!tülen türk kadını durmadan — yü- rüyen, olgunlaşan büyük inkılâbın bu atıma girmesile yepyeni bir acuna gi- riyor. Türk kadınını acun tanır. Er- kekten hiç bir savaşta geri kalmamış, onunla omuüz omuza yürümüş, onunla tarlada beraber çalışmıştır. Ekin kal- dırırken, ineğini sağarken, yavrusuna ninni söylerken dahi erkekten ayrılmı- yan türk kadını ulus işlerinde de yük- sek varlığını göstermiştir. Baylar, bu kanunla türk kadını de- deri olan yeri alıyor.., demiş ve sözünü “Baylar, sevinelim, öğünclim. Çünkü Atatürk'ümüz vardır. (şiddetli alkışlar) ulus varolsun. Atatlirk sağolsun,, diye bitirmiştir. Bay Sadri Maksudi kadınların — si- yasf hakları hakkında bugün hukuk ta- rihinde tebellür etmiş fikirleri hulasa etmiştir. Temail Mehmed (Sıvas) — Seneler. denberi hizmet ettiğimiz padişahlardan biz bu hakkr İsteseydik türk köylüsü, türk kadımnı mebusluk hakkr leteseydi mükâfat olarak bizi ya ipe çekerdi ya denize atardı. Şunu cümleye söylemek isterim ki türk kadınları, türk köylüleri sizin saadet yollarınız açıktır. ve açılmıştır. Çünkü başmızda Atatürk'ümüz, Başba- kanımız vardır,, demiş ve alkışlanmış- tır. Refik Şevket İnce (Manisa) — ratılışı yaşayışı, mevcudiyeti kendi millettaşları arasında, vatandaşlar ara- sında hak birliği esaama dayanan türk teşkilâtı esasiyesinde bir gedik vardı. Bugün esasını kabul ettiğimiz birliğin yalaız gedik olan bir noktasını ikmal etmiş olmakla milletin işlerine seneler- denberi muvaffakiyetle ve - katiyetle ve dalma yürüyerek anadetle muvaffak olan Halk Fırkası bu vazifeyi dahi te- min etmek faziletini göstermiz olmak- Ja tarihin en parlak sayıfalarına bir yaprak daha ifave etmiş oluyor, de- miş ve İlâve etmiştir: “— Amme hukukuna taallük eden bir hakkısı şimdiye kadar açık kalmiş olan bir gediğini kapatmak yolunda bize verilen ve dalma arkasından git- mekle bütün milletin rebâ ve saadet bulduğu Atatürk'ün büyük direktifi ve onları tarif edenlerin çalışma!'acı, keli- dilerine karşı gösterilen saygıları artıs makla beraber kadınlara karşı zatem mevcud saygi ve sevgimizi artırmıştıra (Olcıy sesleri, alkışlar) Bunun Üzerine kanunlar teye konür larak ittifakla kabul edilmiştir. Buna göre teşkilâtı esasiye kanumu- nun onuccu ve ön birinci maddeleti aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir: 22 yaşını bitiren kadın, erkek hef türk mebus seçmek hakkınr haizdir. 30 yaşını bitiren kadın, erkek ber türk mebus seçilebilir. İntihabı mebusan kacununda da ge değişiklikler yapılmıştır: İntihabı mebusan kanununun muad- del ikinci maddesi aşağıda olduğu yi bi değiştirilmiştir: 'Türkiye Büyük Millet Meçtisinin üyeleri Türkiye devleti halkından hef 40 bin nüfusta bir kişi olmak üzere se- çilir. Bir intihab dairesinin nüfusu 40 binden aşağı olsa dahi her halde bir mebuş seçmeğe hakkı olacağı gibi nü- fusun 40 binden yukarısı için aşağıda- ki gibi muamele yapılır: 5S bine kadar bir, $$ binden 95 bint kadar iki, 95 bin birden 135 bine kadat tiç, 135 bin birden 175 bine kadar döf mebus seçitecek ve bu miktardan ziyar desi bu yolda artırılacaktır. İntihabr mebusan kanununun 5, 1i, 16, 23, $8 inci maddelerindeki 18 yaşı- ı bitirenler kaydı 22 yaşını bitirenler şeklinde değiştirilmiş ve bu maddeler- deki “zükür,, kaydı kaldırrlarak - yeri- ne kadın, erkek konukmuştur. Rey verenlerden, tey verirken — bik viyet ve şahsiyetleri belli olmryanların reyi kabal olunmaz. Meclis yarın saat 15 te toplanacalır — tır. ——— Soyadları Türk Dili Araştırma Kurumu- nun soyadları üzerindeki yazısı - nn E.F.G.H. harflerinin listesi şudur: v Ece — Esendemir — Edebali Edebalı — Edemen — üdgü Tog- rul — Efrasiyap — Eftekin — Ege- bigi (ka) — Ekinci — Eksik —El aldı — El almış — El Arslan — Elban — Ellıın Elçı — Elçi kara — Eren Sayın — I'.nn Uluğ Ergene (ka) Enuştekin — Esen ğa - Esenboğa — Ertonga — Ez- gütekin — Ersarı — Eşkara — Ertargın — Ertem — Ertokuş — Erlııhıl—Eyıme. Frengis (ka) — Fregar — Fu Göçüncü — Gök — Gökalp — Gökbörü — Gökçe — Gursançti Gurthan — Guyıldar — Guyuk Guzhan — Gücü — Güç — Güçin Güçtekin — Güçtimur — Gülbe- denbegüm — Günsili (ka) — yük — Görhan — Gözkaman — Guda — Gunabeyüm (ka) Gurs — han — Gayrrinal — Gök kıyas — —— Gerboğa — Gerehan — Gergöy Gerguz — Gergüy — Gerksar — Gersiyuz — Güçüm — Günhan Gü'tekin — Gür — Gümüş Arığ (ka) Gürdegir — Gümüştekin Çandar — Gürü — Günce oğlar — Güncü (ka) — Gündü — Gü- müş (ka) — Gürdap — Gümüşt* tekin — Gürtekin — Gün ana — — Cıhel(h)—cüı;e—cw Hakan — İlçi — Hazar ” Hıtay-- Kıtay — Hülakü — Ha” nay — Hansu - kansu — Hatı S#” ru - Katı Saru — Homan — Bâ* hadır — Hasar — Hışan KaaP Hulin Süni. x Vakıf icare ve mukataalar? Hük'imet vakıf icare ve makatesİt Bakayasının tasfiyesi hakkında bir kansa layibası vermiştir. Bu İrrf0” ya göret Cümahuriyetin ilan editdiği/1339 F Hi yak nihayetine kadar efrad zimm ı.ııııı.ı—ı.m..--v—k'* vı_—ı—_hyıd-ı“'“' ı..ou'ı.ıwı-—'-a—ımı—:: h sonuna kadar efrad zimmetinde H_—iı-ıve-w * ıiılııl—ı-l“-“'*"',* """'""""'"'"“'ı.ıı" sonuna kadar ödeyenlerin kaları KTi mukataa borcları terkin olunu”