— TÜRKDİLİ 00,_00 | Akşam her tarafta derin bir Ge! sevgilim gel, seni iş- liyakla bekliyorum. Ufukta dağlar güneşi saklıyalı hayli | oldu! Nerede ise bu güzel va- dide süküt, karanlıkla ku- taklaşacak, artık sev- gilim!' Ge' sevgilim gel le yo ! Ku şların cıvıltıları arasında bu selerimiz bizi birleştirsin! O tenha hayabanda birbirimize can ve dilden sarılarak gü zel kokularla dolu bu gece için — kendimize bir yuva | arıvalım!.. sen lumuz koru'uğa dü: Gel sevgilim. aşkın, gece nin kanatları altında eğlen- | diği ve âşıkların gönüjlerine sandet akıttığı şu ülvi saat- te mukaddes imanımızla bi- rbirimize yeminler edelim!.. bütün tüphelerden uzak — kalarak, ağaç'arın gittikçe koyulaşan gölgelerinde kollarım beşik olsun ve dudaklarım, Gel sevgilim, gel, sana serhoş ve mest gönlümü du- daklarına sunsunlar'.. Ona Mademki sana hiç bir şe- yi >çıkca söylemiyor, senin hakkındaki takdir ve preş- tişlerimin büyüklüğünü an latamıyor, bütün meftuniye timi bir bakışa ve bü dil tiz aşkımı gizli bir tebessü me sığdıramıyorum! Mademki en küçük bir kinayede, ve sana her şeyi | bir anda an'atacak bir ha- rtekette bulunmağa veya bir kelime bile sarfetteğe cesa ret edemiyor, senin bir ser- tliğine maruz kalacağımdan çekinerek veya alay edece ğinden şöphe ederek tatlı için | hü'yalarımı — gizlemek tüsüuyorum!.. O ha'de müsaade et de buselerimi. yakıcı - nüvaziş- lerimi, hülyalarımı, arzula- ümitsizliğimi çu kalplerine taklıyayım; kokla- Mak için, beyaz ve müşfik Timı, acı 8ü'en güllerin onları, ellerinin arasına aldığın za- Man senden, benim için ta Ür ve sonsuz bir ümit iste sinler!. Müştak Baykal Bir Kez !çmmış: Bir daha tekrarlanmıyor. Artlık - tekrarlanmıyacak!. . Çünkü, bir kez içinmiş o. . Bana Inan!. “O., sonrasız “cennet,,ten | Sikmış bir altın işik gibi baş Üzerine doğdu Ve ben, gök len inen bir güneş kadar Barlak olan bu “ilâhe, ön- Ünde diz çöktüm. Ona tapın düm. Hergünkü tapıncım “O, Bldu. | Lâkin.. Bir kez içinmiş o, Geri dönmiyecek artık Bu acaba. sadece bir rü gü dÜnNAn daünaca öndnNd dünüNd TONNNO DÖNDEANNNNDODO GÜDÜND GND1TD C1COMUD GOCUNU GüNTÜN d0dNd TNNdücGONNNNADNCNA Genç YazılarSayfası.. Tab:atla Baş - Başa sükün | İnliyor sahiller, çıkıyor sesler Tabiat bir süküt içinde mes- kün | Açılıyor şimdi yorgun nefesler Dalmıştım ben ufka, çok u- zaklara Rüzgârlar çarpıyor renksiz yüzüme, Açmıştım kalbimi, paslı dağ İara Birikmişti yaşlar nemli gö züme. Tabiattan bekler iken teselli | Heyhat ağlıyor da çırpına rak Onun da hüznü var, yüzünden belli bir yaprak Düştü ellerime so'gun benim, elbet Mademki bu keder hiç din- miyecek Tutacağım artık ebedi matem Mademki sevgilim geri dön- miyecek Ağlıyacak — benim, Dertlerimizle biz, çıktık sa vaşa Ağlaştık bu akşam ikimiz baş başa! H. Süha Çağlayan Deli Gönül eri sanar Deli gönül yine coşmuş yaylalarda küheylan, dağ larda ceylan olmak istiyor Deli gönül kur bakışlı | bir şahin olmak istiyor Gönül tüyleri boz, gözleri a' bir kartal olmak istiyor. Deli gönül yatağına sığ mıyan bir su, çılgınca akan bir sel olmak istiyor .. Dertli başını asırlar gör müş kaya'ara çarpmak isliyor Deli gönül bir yel, bir po- yraz olmak istiyor. Kovuk lardan kavuklara dolup ba şalmak - istiyor Deli gönül bir Marti o! mak istiyor. Kâh bulutlar arasında uçmak kâh dertli başını engin denizlerin tuz lu sularında mak iştiyor sokup çıkar Deli gönül acı istirapdan şerboş olmuş, ona şifa suna- cak bir derman istiyor Deli gönül bir. pervane olmuş, yarin etrafında, dön- mek. dönmek istiyor. Deli gönül vurulmuş göz leri yosun renkli bLir dilbere. Hep gözellerle oturup - kal | mak istiyor | Deli gönül yarinden, di. yarinden ayrılmıya ölüm, ke- fen istiyor. | H..SÖHA ya değil miydi? Acaba?. Hayat, bunu insana - yal nız bir kez için verir Bugün bir için rüya.. — Yarın hayat bir saadettir Evet, kez için verir bunu insana Çünkü baharın Mayısı vardır Fe. Faşman o BZi % OLUVER Kül ettiğin gönlü al, rüzgârla — savurda Gözüme dolup boşan hemen hayâl oluver Geceleri yatağımın baş ucuna geç durda, Beni gölgelendiren zümrüt bir dal oluver * Geçen günlere yas tut, geleceklere gülde, Beni yaşat her zaman, gel gönlüme dökülde, Dikende vardır vefa, onu arama gülde Geleceği bekleme, bana bir hal oluver .. * Kara saçın bağladı . Beni de bir telile Seni yaratmış Tanrı, özenerek eli'e Sen de yoldaş oluver, es, bir gece yeli'e Beni okşa biraz da, bir ihtimâl oluver! * Beni örten toprağı yıkamadan şu güneş Kara gözlerin gibi. gece olsun bana eş Sevg'ni görmek için, gelde şu kalbi bir deş Beni bakışlarla ört, bana bir şal oluver.. Exber İnanç GÖLGEME Aramızda ne fark var? Sen sim siyah, ben yaslı.. Ne benden bir sex çıkar, ne senden bir nefes, Yokluğa çıkacaktır bu yolumuzun aslı Ve bu yolda akacak ikimiz gibi herkes * Siyahlara bürünmüş derlli rehberler gibi Sen yerlere serildin, benim gözüm topraktı Yürüyoruz bu yolda sehpaya gider gibi Senin kalbin nasıl katı, benim hislerim hasta. Nerdeyse biraz sonra akşam bizi silecek Gönlümüzü yırtan bu hayat tahtasından.. Ölüm'erin önünde başımız eğilecek Bir yudum içmek için Azratlin tasından.. AYDAL ANKARA YOLUNDA Harca hızını bu yolda, bu yolda tüket hıncını! Böyle gidilir. görmeğe; acunun tek kılıncını Haydi tren; dinlenmeden gönencini güçle haykır!. Yoluna duranları kır! Önüne gelen'eri kır!.. Kıracaksın elbetde yal. Yorulmadan varamazımn!. Varsın koca evren seni bir tamu şimşeği sansin! Sen aldırma! ki gürültün; kahkaha yağmuru sankı Hangi bulut yaratır, bu sevinci söyleyin hangi!. Dönsün bütün tekerlekler; Lütün demirler dönsün! Dönemezlerse söyle ki: hepsi bu uğurda ölsün! Kara, uzun saçlarını; yay! Rüzgâr'arın bağrına. Haber versinler; göklerin, en mutlu yıldızlarına: Ve hepsi de birer birer, işık saçsın yollarına! Kavuşulur. işte böyle Ankaranın kollarına!. Fethiye Orbey İSTIRAP Kaibimin acıları düğümlendi içimde Güzel bahar kokusu hep tükendi içimde Karanlıklar gönlüme öbek, öbek çöktüler * Su berrak, sema berrak, ay ve yıldızlar berrak Çırpındı kalbim ağlıyarak, aya bakarak Karanlıklar gönlüme öbek, öbek çöktüler, Necdet Erdem | Bir cevap Ruhundan | .. . gözlü şaire | Geçen günlerin — birinde sert adım'arla kaldırımları bozuk bir sokaktan — geçi- | yordum. Bir kaç — gün evel | yağan yağmurun armaganı olarak çukur yerlerde kü- çük gölcükler dalgalanıyor, | Füzgâr Ççamur ve su biri kintilerini yalıyarak sokak tan sokağa bir Kovboy gibi at koşturuyordu. - Pir den nasıl oldu bi'mem rüz gârin önüne katılmış kaç | maklta — olan çamurlu bıı—W kâğıt parçası paltomun ete- ğine: — Şap Diye “lerek kâğıt olıp atmak - istedim, fakat bir- | den çamuür ile sıvanmış bu kâğıtta (Yakamoz) gibi bir imzanın parladığını ( ! ) gör- düm. Yayık » K VAS n Dötlüm. Bo taösa' çamlurlar. da ha,... yapıştı. — Eği- | parçasını Sokakta kaldırımlar ara- sında bulduğum bu kâğıt parçası nasılsa altın kalem- H () Bir şairin cebinden düş- | müş. Bir çatışma mektubu . . Kime?.. Bana yazılmış. Acıdım . İğrenerek acıdım. Benim için kaldırımların arasına şairin altın kale- mine acıdım. Bu şlirinde Fiziki ilim'erden de anladığı | düşmüş ileri sürüyor ( Üflemekle — daha çok parlar korlu bir ateş Sen o hâdiseyi hiç dene | medin mi kardeş (?!) Evet anladık fakat bak ben ne diyorum: 4 Yanan bir meşaleyi söndürmeğe kal kıştın nefesinle a gafil . . Merak etme dostum. Se- nin Manyas gö'ünde yelken. | ler şişiren o nelesin yanan bu heyecan, gençlik meş- alesini titretmedi bile. Galiba ruhundan gözlü bu şair, her şeyi pek eyi görmüyor, diyor ki: (Meğer sen bir nefesle sö- nec k ölümüşsün Saçma ile yıkılacak asılsız bir devmişsin.) | Anladınız ini bir şey? Pen anlamadım, şairin anlatma kabiliyeti bir az | (1 ) Ö ünün yanan bir şeyi faz'aca Oyarmı ki sönsün? Sonra ben yüşyorum — ae daba, 'yaşar mağa niyetim — var. Amaân dostum bana çifte çevirme ona dayanamam Zira çifte atan, her tarafı pek bolca saçmalarmış. Şair ne çabuk caydın, ne | söylüyorsun? ( Yazık bana çok yaptığıma pişmanım) | — Sakın ha ... . Neden yap- yazık SAYFA 3 -...%0_ oogıll__: & Tnf NESİR . .. İki Gözyaşı İki gözyaşı gereğinde he- rşeyi anlatır. Gözyaşlarında bazan “Saadet,, bile saklı dır.. Sevgiyi gerçekten öğre- nea ve böylece “seven,, ad- am, size her güzel ve genç kadının “zayıf, — o'duğunu söyliyebilir. Yalnız bunu, bu zayıf yönü görmek gerektir. Sadakatın birdenbire uçup gider .. Ve sen Sonra uzaktan — yalvarıcı bir sesle “Bağışla!, diye in lediğin zaman onun gözleri nde iki yaş damlası görürsen bu “Zafer, alâmetidir; kut | lamalısın! gereğinde herşeyi a iki göz yaşile anlatır. Belkide bu iki gözyaşında “Saadet, bile saklıdır. Hat- tâ gözyaşları. hafifçe: * — Seni seviyorum, gel!, | der.. Gözyaş'arı bazan, — sözler gibi konuşur İki gözyaşı çok senin cennetinin zaman, kapılarını açabilir. Ah, o gözyaşları! Ki sana, artık yakınlaşmakta olduğunu da söylerler . Evet, kadın gereğinde iki gözyaşiyle bherşeyi anlatır. Ve belki de, bu gözyaşları: nı da adet, bile saklı. dır. » “Son, un Bir Rüya Çocuk!. Sevgin, tat'ı bir rüya Idi benim için. Biraz korkulu . İztiraplı, fakat tat h bir rüya . Neye — yarar” Böy'e, bir gün içinde gelip geçtikten.. Bir gün içinde doğup uç tuktan sonra.. Şimdi yalnızım Yalvarıcı kollarım karan. hklara açılıyor. — Karanlık- larda bomboş kapanıyor, Senin gön'ünü — oralarda ariyorum. Nerdesin Çocuk!. Aşkımı unuttun mu?. Bir tatlı rüya idi için sevgin. . Fakat, neden bu çabuk uçtu?. Neden?. Fe. Faşman benim kadar tığına pişmansın?. — Senin çiftenle ben ölmedim, merak etme - . Katil olmadın Sonra ben bir cengâver değilim ki ata bineyim. Şu sözünü siliver: (Bir daha ses çıkarmam sen — şahlandır atını) Eğer sen elinde mızrak, ok ve yay beni bekliyorsan: (Hız aldığın yollardan dön- dürmek istemişim) Yine ayni terane dudakla- rında ise haber ver de sana yoncadan yapılımnış bir çiçek demeti getireyim , Kâzım Feyzi Ozan Not: Sokakta bulduğum şilrini neşrettirmekten çe- kinmezsin tabii?..