TÜRKDİLİ 20 İKİNCİTEŞRİN Milletler | Uıl!i|| :İl!li:l lllılîîçısı I Yakın komşularımızda: Bulgar Politikası. Bulgaristan Atina misasına girmiyor. Çü>kü bugünkü takip Sınist harekâtında fırkalar Gemiyeti konseyinin top- aralidekilEZ aü iaee BENG inkişafı yolunda dönüm nok- Portakal.. EP" zamandır. hastayım, İ't'hl:llığ m var, Doktor bol I bol Meyya yazıyor. Bugün de hasto bakıcı birkaç portakal Ğf'İMi. Birisini bana uzattı. , Diğerlerini de «canın istedi. | kçe yersin» — diye dolaba | koydu, | / El'ndeki portakal büyücek, | düz, yuvarlak, dalından he- Men şimdi koparılmış dene- tek kadar tazo... Biraz oy- Dayıp koklalıktan sonra av- tcumda dünyanın küçük bir örneği olduğunu düşündüm. Bvet bütün coğrafya muall- inleri dünyayı portakalla Vadilari, dağları da üzerinde- İ pürüzlerle izaha çalışrlar Derhal karar verdim; bu po- Ptakalın üzerine kıtaları işa- Tet edeceğim, Evvelâ ağaca bitiştiği yerle, — bunun tam Mükabilindeki — noktayı iki, olarak seçtim. Hattı üstüva- Yi arz ve tul dairelerini iş- tret, sonrada kıtaları resm. #ttim, Yanımda yatan arka- daşında gözü bendeymiş Gül- dü. Bazı yerlerini tenkit etti. Haklı bulduğum — kısımları düzelttim, Yalnız birşey var; burada bülün - pürüzler he- men hemen aynı şekilde Halbuki dünya üzerinde en Böze çarpan arızaların, mes elâ: Himalâyaların, Andların, Kilomançoranın, Gorhgfresi. nin ba gümune üzerinde de diğorlerinden biraz — farklı Plımııı Tâzım,.. Bunun için — portakalın ka - buğunu - coğrafya malümat- lin jcap ettirdiği şekilde speyco işlelim. Şimdi elimde daha mükemmel bir dünya örneği var.. Farkında olmadan yorulm- Uşum. — Yatağıma — girdim. Portakalı tetkikle meşgulüm, 'aşım dönüyor gibi. — Hafıf 'ir baygınlığım var.. Şimdi bu nümuneyi bü- Yütmiye uğraşıyorum. Büyüttüm, büyüttüm, — bü- Yüttüm.. — Portakal deminki büyüklüğünün yüz bin misli Oldu. Ağırlığı da okadar art- & ki kendimi bu yükün altında eyiliyor sanıyorum. “Ühayet hacım büyüdükçe ağirlik ta dayanılmaz ir — hale geldi. Bu k““ cismin altından zorlu- kı.. kan ter içinde — sıyrılıp Urtulabildim. Şimdi karşı- Fındayım, Gözümde gittikçe n!"ljor. Üzerinde Himalâ- Yalar, Andlar biribirini takip unırok uzüyor. Derin, kork- ğ ? çukurlar, sabik sarı valar, yaylalar hasil olu- î:"* şir taraftan da mü. B:'d'!% büyüyor. a"“dücı korkunçlaşıp, m_"_'!“r Nihayet ilk nüm- “*Nin milyarlarca misli, ya: ni .ıı,;_"l dünyanın cesametini îh“'“ sola, soldan sağa ç.î:'l'" başladı esmiye... Çite bucaksız denizlerin Nde kudürmüş, — azgın ü dalgalar koşuşuyor. Yüz! “_İllklırdn bulutlar liyor. y'"!lhlı, kat kat yığı- — Kasın,, “ardağlar fışkıriyor. lör koşup, kabarıyı Tü; TEY aei S0? Çatır, b BU çi ' bir parça azaldı. Boz renk. Bu esnada sathının bir ta - rafında ansızın hasıl olan bir kıvılcım bu korkunç ka- rgaşalık içinde sağa sola ko- şuyor, fırlıyor, zıpıyor, da- | hp çıkıyor... Kıvilcim dolaşmıya başla- | yınca dünyanın biçimi bird- | enbire değişti. Korkunçluğu Hi solak çöl gibi ovalar şi- mdi yemyeşil., Çıplak dağlar, korkunç, derin çukurları ar- tık ormanlar kaplıyor.. İşte bu kıvılerm hayat ol- acak. Bundan kopan diğer bir parça büyük bir kıtanın ortasına doğru ilerliyor. Or- alarda zümrüt ovalar, engin meralar — yanyana — di - zilmiş .. Derin ormanlar dik yamaçlı, yüksek doru- günün — üzeri aklı karalı bulutlarla kapalı dağlarla, kucak kucağa.. Yamaçlardan süzülüp inen köpüklü sular, yeşil otlu boz kırlarda dur- gunlaşıyor; Kıvrıla, kıvrıla ortadaki denize dökülüyor.. Burası Orta Asyadır. Kıvılcm — purçası - oraya yaklaştıkça parlıyor, parlad- ıkça yaklaşıyor. Tam orta yere geldiği — zaman öyle parlayıp, öyle büyüyor ki birdenbire parlıyor. Burası sayısız kıyılcımlardan teşek- kül eden bir insan denizi şeklini alıyor. Nihayet bunlar grup grup ber — istikame- tte dünyanın her tarafına dağılıyorlar. — Oralara işik taşıyorlar. Bütün bu küm- elerin arasından daha kala- balik, daha parlak ve daha iri kıvılcımlardun bir grup beliriyor. Bir müddet Ana vatanda kalıyor. Sonra batı- ya doğru ilerliyenin ark.ııı. ndan gidiyor. — Niha- yet — bir noktada K du!— uyor, örasını kendisine öz vatan ediniyor. Bu ana kü me daima diğerlerine öncü- lük ve başbuğluk ediyor. On- ların hareketlerini düzeltmiye momur... İşığ: bitenlere ışık, kıvılcımının ziyası azalanlara kıvileim gönderiyor. Buzun kendisinden kopan parçalar- in ziyasının şiddetini dene- mek yahut ta kendilerini İd. are edebilecekler mi - diye onları sınamak için muva kkaten sönüyor. Bunu gören diğer kümeler ana kıyılsım söndü sonıyorlar. Onün ye- nak için başlıyorlur, tütü ;ı:vıgıyn. gürültüye . Eı*ı ta- bif görütüye, kıyametlerin iç- r de insan harıltısı ka dıyor.. Ana kıvilcim gör ın:'ıy:ı bu dünyada l(-ı;diıım: ihtiyaç var. Gene parlom:ya ıbhı':lyı;ı;)r Üz vatan 'aılınıiıği yurdun, üstünde caki ziyesı m, oski hüyıillüğiınü alıyor. Öbür kümeler de bu |;nıla- ışa şaşarak tekrar yerlerime :::ili.pşiqleriıo bakıyorlar... Kondime gelir gibi oldum. Vücudümde bir ürpsrme, yü- zümde yakıcı bir sıcaklık hissediyorum... Gözümü açt. tımo; kan ter içinde kalmışim. Yönüm kapının öbür taral- ndaki köşeye doğru. Doktor _bışıuuııdı, elinde kşılışı kâ- at .> POTİNED... . CA ine bi | zansı anmasına doğru. —£ Cenevre, 18 (A.A.) — Kon- sey toplantısının. üç dört gün gerilemesine rağmen Cenevrede sıyasal — voziyot azalacak — dağildir. bahi — silâhsızlanma bürosu M. sonun başkanlığına topla- nacak ve öğleden sonra Sako harbile meşgul ola. cak assamble açılacaktır —— mamare — Salı sa konfe. Hender- Yumurta ve fındık sâtışı Trabzon, 18 (A.A.) — Yu- murta ve fındık piyasası yükselmektedir. İç Tındığın kilosu 44, yumurtanın san- dığı 789 kuruştur. Muğla halkevinin çalışması Muğla, !9 (A.A.) — Halk- evi folklor heyeli tarafından ve bütün vilâyet içindeki halkçılığa ait şeyleri masal, deyiş ve bunlara benzer ay- gitların toplanmasına — söz kesmiştir. Yanıbaşımda hasta bakıcı kadın, şaşkın şaşkın söyle- nip duruyor: — Oğlum (....) efendi top- lanınız. Kalkınız rica ede rim...Kalkınız... Doktor: — Birşey değil çocuğum. Nöbet. . Hafıf bir nöbet ge- çirdiniz. Korkmayınız. Yata- ğınıza giriniz,.. Doğruldum. Etrafıma bak- tum. Bütün hasta arkadaşlar kimi ayakta, kimisi yata- ğinda oturmuş alık, alık ba- na bakıyorlar. Zavallı portakal da vücudü çizikler içinde, o yaralı ha- lile köşeye büzülmüş, kor- kusundan ürkek ürkek du. ruyor,.. #t Bir aralık öpsyce uyumu. şum. Sonra hemşire geldi. Yatağımın kenarına oturdu: —Oğlum (.. )efendi ne ol- du size? Bizi korkuttunuz .. — Ben bilmiyorum; ne ol- du hemşire hanım? — Hani size sabahleyin portakal vermiştim ya. On- unla epeyce oynamışsınız. So" nra birdenbire |Portakalın bulunduğu tarafı göstererek)| şt köşeye atmışsınız. Başla. mışsiniz hıçkırıklarla bağır- mıya... Bana haber verdiler. Geldim. Sizi bir türlü yeri- nize oturtamadık. Nöbetçi muallimi geldi. Doktoru ça- gırdık. Onlar da birşey diy- emediler; söz geçiremediler, Hattâ korktular. Siz bu sef- er de kendinizi yere attınız. Hep portakala bakıyordunuz Hıçkırıyor, bağıriyor; ağlıy- ordunuz... — Neler söylüyordum he- mşire hanım? — Biz de hayret ettik. | «Medeniyeti biz yarattık... .— bizdedir. | Onun — kaynağı Onu zirv sine biz çıkaraca- Biz, biz çıkaracağız... Çünkü dünyaya ilk yazan - biziz...» Diye bağırıyordunuz... M.M. Kü SK zse ü Dasında sulhperver anlaşmıl- | suçlarla ittiham — etmek kü- | | sim ve tezyini resim dersi- tası teşkil odeceği ümit edi len anlaşmt. haberi alınmış- tır. Verilen haberde — Sionist icra heyeti namına M. Ben Gurjon ve Rovizyonist ittiha di namına M V. Jabotinsky tarafından Londruda bir on laşma mükavelenamesi ini zalanmış, olduğu bildiriliyor. Kudüsteki yahudi ajanlığı icra komitasına dün Lond- radan tolgrafla — bildirilen mukavele muhteviyatına nazaran bu anla « şına — esasları — içinde Bi- yast muhalefet halinde büt - ün Siyonist fırkaları arasın* da mütekabil bir hürmet ib- rozı şart olarak gösterilmiş- tir. Münakaşa ve tonkit bürri. yeti tahdil edilmemekle ber- aber bütün fırkalar Siyonist düsturlarına olduğu kadar medeniyet teamüllerine de uymıyan siyasi silâhlar kul lanmak — metodundan içtinap etmeği taahhüt — etmişler. dir. Her hangi — bir şekilde cebir ve şiddet istimali me- nedilmiştir. Fırkalar — vaki olacak şiddet ve Terörism teşebbüslerini derhal bastı- rmayı üzerlerine almışlardır. Rakip işçi teşkilâtları ar- ar ve muntazam münosebet. ler tesisi hnsusunda mutab ık kalınmıştır. Bu itilâfın te- ferrüatı alâkadar — grupların meselâ Histadrat ile Rövizy- onist işçi cemiyetlerinin mü- zakorolorinden sonra halled- ilecoktir. Maamafih bu tefer- rust arasında iş tevzji ve — iş şeraitinde hakkaniyet gibi esaslı maddeler görüşülecek- tir. İ Ayrıca bir maddede umumi münakaşalarda tecavüz. kür lisan kullanılma. ması ve her — fırkanın mü- hafık fırkaların sembollerini bayraklarını ve üniformala. rını hoş - görmesi tasrih edilmiştir. Fırkalar muha- liflerini mühbirlik - ve sair çüklüğünü — göstermiyecek. | lerdir Asamblenin — serbestisine azami riayet gösterilecek ve da hiç bir zaman ğe müsasdd - edi- İmiyecektir. Bu — nizamala karşı gösterilecek riayetsiz- likler ihtar, para cezası, azalıktan muvakkat lart ve mensnp olduğu fırkadan ve- yahut siyonist teşkilâtından tart gibi müeyyidelerle ce- zalandırılacaktır. Diğer — ta> raf.an bir fırkanın müteca. viz bir azaya kargı bu ce- | zaların tatbikinden göstere. coği taallül veyahat — hafıf bir ceza vermesi, müahtelif momleketlerdekj sırf bü iş için teşkil edilecek hususi bir siyonist mahkemesi ta- 4 rafından tetkik edilecek ve | lâzımgelen hüküm verilece- ktir. Halkevi Reisliğinden: Halkovimiz güzel sanatlar şubesi tarafından — açılan re- | ne devam etmek arzusunda / Bulgaristan ve komşul | stan iştirak etmekle daima | n Halkevino müraca- İ y Hları ri elliği gayeler dünkü Bulgurca «Zaria» gazetesi «Bulgar poletikasın başlı- gile yazdğı bir — maş- mekalede diyor ki: « Bujlgaristan harici siya- setindo çok mütoyakkız davranmaktadır. Bunun da sebebi Bulgaristanın birçok defa acele verilmiş karar. lara kurban gitmiş olma sıdır. Bugünkü Bulgar hü- kümeti macoralara — ve zu- rar — ihtimallerine atılmak- tan çekinmektedir ve bun- dan dolayı Bülgar siya- setine hiçbir. yeni vazi- yet vermiyeçektir. Make- donya — ihtilâl — komitesine karşı alınmış olan - tedb- | irler ise dahili — siyaset noktai nazarından — bir me- eburiyet — teşkil etmekte idi. Sağlam ve dürüat bir dahili siyaset, her halde | harici siyasetüzerinde de aki- sler — tevlit etmekten hâli kalmıyacaktır. Bulgaristan Atina — misakına iştirakten imtina ediyor, çü - nkü bugün takip ettiği ge- yeler dünkü gayelerin aynı- dır. Daha evel komşu devle- tlerle olan müteaddit mese- lelerle — halletmek — lüzim | geliyor, bu ise yavaş yavaş | ilerilemektedir. Bulgarista- pın harici — siyasetinin ana hattı Bulgar — milletine ve devletine refah verebilmek için her türlü ihtimallerden istifade — eylemektir. Gazete, makalesini bitiri- rkon M. Titüleskonun, Bul- garistanı ziyaretinden — aldı- g! intibaların — Yugoslavya ricalinin intibalarına müşa- bih olacağı ümidini izhar eylemekte ve itilâf eserinin mevkij - file konabilmesi için M. Titüloskonun, her halde bir şeyler yapacağına kani bulunduğunu söylemektir. Atinada intişar eden Libe- ral fırkasına mensup gazet- elerden Atinaika Nea gazet- esi, M. Titüleskonun Softayı ziyaretini ve bu ziyaret es- nasında yaptığı teşebbüsleri mevzuu bahseyledikten ve Ankarada toplanan Balkan itilâfı konseyinin Bulgaristan lehine feragatkâr mukarre- ratını tebarüz ettirdikten so. nra diyor ki: «Bununla beraber Bulgar matbuatı Balkan itilâfına işt- irake ziyadesile teşne görün- momektedir. Çünkü Bulgari- göz önünde tuttuğu muahe delerin tadili ümidinden tam- le foragat etmiş bulu- & nacaktır. Bu vaziyette acaba diğer Balkan — devlet- lerinin Bulgaristan lehine bu kadar feragat gö. sterip göstermiyecekleri caysualdir. Tabiri diğerle acaba Yunanistan Garbi Tra- kyayı, Türkiye Şarki Traky- ayı, Yugoslavya Makedonya. daki, hisaesini ve Roman- | ya, Dobriçeyi — verecek mi- dlsRor c" g Eğer vermiyeceklerse iti raf etmeliyiz ki Bulgaristana iklısadi ve ticari mesoleler- de verilecek tavizler ne gibi gayelerin aynıdır. bir mana bulunduğunu anl- iyamıyoruz. Zira bunlar Bul- garistanın, daha fazla iste- mek için iştihasını arttır- maktan başka bir şeye yara. miıyacaktır. — Bulgaristanın, * Balkan — itilâfına iştirakinin * kendi menfaati dahilinde old- uğuna kani olabilmesi, di- ğer Balkan devletlerinin ier- arlarda ve fedakârlıklarda bu- lunmaktan — feragat etme- lerine mütevakkıftır. Halb- uki bugünkü hattı harek- etine bakılacak — olursa Bu.> Igaristanın kendi - menfaati- ni yeni vedaha kıymetli bir takım tavizat elde etmek için, Balkan misakına — iştirak için vaki davetleri reddet- mekte görmektedir. Tuna üstünde Faribot hakliyatı Bulgar gazeteleri Bulga- ristan ile Romanya arası- nda Tuna üzerinde Faribot nakliyatı meselesi hakkında şu — malümatı vermektedir: «M. Titülesko Sofyada iken Russe ile Gior Gievo arasın- da bir faribot nakliyatı tes- isi için Romen ve Bulgar mütehassıslarından mürekkep bir komisyonu çok yakında Bükreşte içtimaa davet ede. ceğini vadeylemiştir. Bu faribot teşkilâtı ile Ro- manya jile Bulgaristan ara- sında işliyen yüklü / vago. nlar - hiçbir tahmil ve tahl- iyeye içtinap göstermeksizin bir taraftan diğer tarafa ge- çocek vebu — suretle gerek nakliye masarıfından ve ge- rek zamandan mühim mik- tarda tasarruf edilecektir. Bulgar şimendifer idaresi bu hi ) mal etmiş vaziyette bulun- maktadır. Bulgar şimendifer idaresi Umumi Müdürü bu mesele etrafında gazetecilere vordi- ği izahatta yeni Bulgar-Rum- n itilâfı muoibince yapılac- ak bu faripot teşkitâtının te- forruatı ile meşğul olmak üz- re yakında muhtelit bir ko- misyonun toplanacağını bild- irmiş ve projenin bu kış ez- nanında mevkij tatbika kon- ularak ilkbahar kadar taş. kilâtın işlemoğe başlıyacağı. nı söylemiştir. halkevi - reisliğinden: Halkevimizin Ali Şuuri Me- ktebinde açtığı halk için pa. rasız okuma yazma dersler- isin gördüğü rağbet ve ist. ek üzerine 29 Teşrinisaniden başlamak üzere pazertesi ve perşembe günleri — öğleden sonra okuma ve yazma bil- miyen hanımlarımız için de bir dershane açılmıştır. Arzu eden hanımlarin Ali * Şuuri mekteline müracaatla kayıt olunmaları rica olunur. Halkevimiz Ali Şuuri Mek- tebinde Fronsızca öğrenmek isteyenler için bir dershane açacaktır. Arza — edenlerin mektebe — müracaatla kayıt olunmaları rica olur B mssi