Sındırgıdan bir vazifeyi sülistimal ihbarı mdirgida öğretmenlik eden İlyas Faruk Uluğ isminde bir okuyucumdan bir mektup aldım. Okuyucumun — derdi bü- Yük her çareye başvurduklan sonra nevmi! olarak kaleme sarılıyor diyor ki: «Smdırgı icra dairesinden satın aldığım bir tarlaya ait tapu tescil işimi üç yıldır yapama dım, bu tescil muamelesini yap- miyan tapu memurunu bir kere 14 Nisanda, bir kere de 11 H ziranda iki kere şiküyet ettim. Bugüne kadar müzbet menfi bir cevzp alamadırı, işim de yapılmadı. Ne yapayım? Nereye, kime ve masıl müracaat edeyim?» Benden husesi surette cevap istiyen muhterem — okuyucur mun şikâyetini kendisinden müsaade almadan gazete sütunlare Da geçirmekliğimin sebebi, kırlasiye diye içimize işliyen İnce hastalığa temas etmek fırsatım kaybetmek istemediği Beraat zimmet asıl olduğu için derili karümir yüzde yüz inanasak diyorum ki: Bir memur ki, bir tescil muame- lesini üç senede yapamaz, o memur ümme bütçesinden de maaş alamaz. Ve yine bir vatandaş ki, İcra dairesi gibi tesmi bir adli cihazdan bir mal alır, ve ona üc saatte değil, üç günde değil, üç haftada değil üç ayda değil, tamı üç senede yüni 3 kere 365 de sahip olamazıa nevmid olacak, menfileşecek, — muhelifş olan bu vatandaşa, biz ağrımızı açıp bir şey söyliyemeyiz. mur rejimin mümesil'dir. Bu temsil daha fazla fenalık etmesine meydan verilmez, ve vazifesinden mahkemeye verilmek süretile yürütülür gider, — * Bir vazifeyi sulst'mal ihbarı karşısında yalmız, mülkün te- minal allına alınması vaziferile muvazzaf olan tapu, kadasiro umum müdürlüğünün isi tahkik ederek — vzila: yapacağından eminiz. Cihad BABAN Tefrika:40 — Yazan: KANDEMİR Hal'l Paşanın otomobili Görafa geldi ve döndü gitti. Arkasından ne çıkacak ? Yolu açmak İlerliyor. Haltl kada alarak, General Dura- Hun ihmal etmiş olduğu kısa bir y dan Nahcıvyana döğrn yürüy güN süvari — fırkası ünkü vatan — elden gitn ştir. eli ir e e yapal neye dayanıp, be l t düşün rkla. yevikt runun Bal ne düşmandır, hakiki & (Ben Ruzl değilim, Ermenistaca taa Benik müdafasya — meci diyor. Halli Paşa Nahc madan evvel, bir konak yer lenirlerken hana Nİ süavrisi geliyor oruda bulünecağını a tireme: bAğıTıyor — Haberiniz. olen Di otamı git Bakalım çak? Halil Naim ee eküsen t var tona gitn re, höm yerlilere fayda' bir şeyler yapmak ve sanra... Pirsa el verirse o günkü müşterek di na saldırmak, onu her tarafta mek Fakat bu harkete geçmeden evvel, Enver Poşa bir daha nde — olduğunu rpten gelen — Bahaddin , döktor Nütim, eski polla mü- heylar de Finver ediyorlar ada Halli Paşa yine Ciçerin baş v Bir projemn var, Hen akal 16 bin tüfek, yedi al kalk- | çerebilir. mixtntr? Ermeni | sunlarla no ll ve | siniz Paşat Çaresiz | ında viklere ür. iyet Görefa ge ü |dürü umumüst Bad arkasından Paşanın ey — Bu kötü bir haberdir yola çıkalım... diyor. Derk yorlar, atlarına biniyorlar. mintakasını geçebilmek için Gi saât at kaşturmak lüzum gee de gidiyorlar ve Nahevanı tü tuyorlar. Fakat Paşa geçtikten son- YA bir mühim geçidi ( Dürü, arkadan #leş açıyor. Heyet bu vaziyet karti- | — Sonra? gında geri kaçıyor. Altın yüklü Düi ği kiz ökür arabasını da orada bir Er- | geh bekrar Feterek, Dodi bölrer meni köyünde brrakmıya mesbur ka- | mepeğini b hiyorlar. diyor, bana Ti ü ya - apmak niyetinde. — Kafkasyaya, oradı riye gidecetim: Kırgızlardı kırlardan, — Kufkas 4 olan | gençleri Rus heyetin ılurından &ım Bunlardan seç ğim. der van alaylar yüpac, | Bllardla kazbıpa pbsnşk - Jolanlarla çarpışkentım, Bövlece hem a yariyeti | agıl tatanım ulan Türkiyeye, hem de dize hizmetim Gokun: — Piyadeniz! nürün, yolu açın! Bu n"l'v'.“'ı'l'ııu .wı——ı:?ık, vin göldüy- Büvari, Duru tarafından atılmış (la, birkae defa da ana İltihak eden elduğu için başka çare yoktur. İleri | » zamanki Müllyeller komaam Bi #irülen — piyade Duruyu — yeniyor. / Jin ve Karahan yaldaşlarla vetn v Böylece Ruk heyeti de, altılar da | 4a müzakereler cereran pdiy Nl;:l"llhrlrlvul. ae Hattül bir defa da Lenin yoldaşla pü- Şaşılır, bir meni köyünde, hâ- yöşüyarlar. nlı hali uşanın Mİsle, müdafnasız kalar bu sekiz &- | ba' farinl mü ei Un yaba altına kimse — dokunatnanuştı. Harbiye komiseri olan Troçki 'ı'ı(;_ Yalmız iylce müayene — nelicesinde Ptket: şaniai görüyorlar ki koca külcelerden biri. | e Bin bir kenarı bıçakla kazınmış, işte | f da Traşbi M ö'kadar. eimiyor. Hatta Trogkieta Artık, yol emindir. —Heyel İrana | mütasddik Gelaler (aeeA geçiyor. O zamamın meşhür. MüXu | ven Bnlil Pasaya, Banına misafir oluyor. Sonra hudu- F türirek “fuyanta d | (Karakilise (2) ) ye toprağında ik m Küzim leriyor: Troçkirin folamaz, olamaz, ayaA, sırf Papa old oradan öi öT ve | cephesi l.vıvl Karabekie. Paşanın | çi da kolağına #ldiyor Bu sıtada, araya başkaları da ç- Hai Paşanın Bu iş içİn biçil. ç kaftan olduğunu ileri sitrüyn: lar. Umuml İrakta, bilh Kuta'fir binden — Fotla — Artık benim vazifem y dir, diyor ve heyetl de, altı im ödere Meskovaya çi Malil Paşa, bu yolda, de iken, Enver Paşanın rk ll Tetleri kongresi) ne İştirak etmek Gzere Baküya geldiğini haber alıyor. Fakat, 0 Baküya varmcıya kadar Envor Paşa Moskovaya dönmüş ol hc için, ancak Moskovada bel iyorlar. İ Enver — Paşa, Moskovada — Halil | Paşa İle kucaklaşır kucaklaşmaz: — Nertlerde olduğunu, neler yap tüm öğrendim. Paşa amca... Emin , ben de senin yerinde olsaydım, NL şekilde hareket ederdim.. diyor. |— — Salınumuzun — müdavimlerine “ Raver Paga, Moskavada Sofiskaya | Beniş bir hürriyet verdiğini bilirsi. Nabrajnayoda 15 numarada — otür- | "iz-.. dedi. Onu temin etmek İhtiya- maktadır. Har gün — Halil Paşa ile Simi düyüyordüm, — İşlorimden, sanilerle başbaşa kalmakta ve de. / S*erimi Halkevinden — bahset Teden tepoden, Bülkasan Büyük Harzp |O müstehzi parıltılar kıpırdayan #onunun doğurduğu her bakımdan | güzlerini bana çevirdi Müthiş vaziyetten — bahsetmektedir- | der Em Paşa, henüz kendisine halemı olm ği halde, dastlarımı te. bir yol — seçebilmiş değildir. | minat vermiye mecbur kalmış bunu yapmıya da imkün yok- | mektir, dedi. Bir mektup ki & Şimir Törünbusdediki | zaman mektup gönderemeyizimin se- DaM bebi iye başlar. Onu — okummya (8) Kayaköseş | tahammül edemeden kâğıt sepati rış bil. i, oralarda herkesce — tanin: mühim bir şahsiyet, sonra da verdi. #i sözü tutan bir ğüdu şöyleyip (Rarakillse) kumandan © Troçki uyorlar, Edebi roman: 28 D yeni ti — Beni en ziyade üten yey, müda- gör. cuzan ETRAFIMIZDAKI f VAR — TASVİRİFFKÂR ! Damga matbaasında | yapılan pul suiistimali Suçluların muhakemesine dün ikinci ağırcezada başlandı | Damga — matbaasında, — pull: Suçlular Bu pullari Pandeli üzerinde yapılan mühim bir sah- |Baki ve Nazmi adında üç pul ba tekârlik davasının muhakemesine İyü vastasile piyasaya sürmüsler 'dün ikinci ağır cezada başlan- İdir. mıştir. Hilmi, - Mahmat — ve Ethe Tahkikat evrakından —anlaşık- | mevkufen, diğerlesinin de — gayı gına göre, Damga mathaası mevkuf olarak görülen dünkü tabı işleri müdürü Hilmi makinist | Muhakemelerinde suçluların hep- Mahmut ve zamk ustası Ethemle |ai de inkâr etmişlerdir. birleşecek, bir zanba makines | — Pul bayilerinden Nazır almışlar ve anhte pul basarak ve Pandeli de asker olduğundan 10 bin küsur lizalık ihtilâs yap- | muhakeme - bu: celbi. - içi mışlardır. İbaşka bir güne bırakılmıştır. arın 'Vali Lütfi ( ö camie terkos suyü akıtılmıştı mücssese ve fabrikn K arayın. Kırdar izahat vırivııf zahifeden deva cp « ceği bu mit neticenine T ar suyu ba bilir. Bicaenaleyh Kıri Gağımız öç beş bin mu ÇİR ayrıca milyonlar Takdlın ve Halkalı sulan de vaziyet ayridir. Bu her iki ceman Karkçeşme kadar şu ve- rebilecek bir. kubiliyettedir. tün bü Bi bühassa bu suların te ıslalından Belediye tama- çenlş bulun: Eskiden İstanbulun her bi Ballesinda, her köşe me bulundu, varmıştır bol v D ko üer esasen Lerkos suları mevcu: ç da, posta, emanli — sen Müoesecelerin resmn ala- mikâp v düş Darphanede sarfını içir terzca suyı maktadır. Son ve & re ve gehrin üekenesine bi ur. Nitekim şimdiye kadar ulunduğa h hiçbir. yerden hargi bir şikâyet çe v halde yazıcınlar; koc şirketinin tabribatı, ilhmal va lâkaydisi ile bunlar birer birer kuru- muş, suları kaybolmuştur. Banların hiç değilse kanalisasyon yapılmış e- lan yerlerdekinin slahı için hiçbir vey düşünülüyor mu? — Eskiden İstanbulun herbir ma- hallesinde, herbir küşe başında bir çeçme varmış, doğru. O günün ihti- yacı öyle imiş. Yukarıda da arzetti- #im çibi bütün Tatanbulun su verimi © zaman nihayet günde & bin metre mikkbı imiş. Şimdi İstanbula yalmız tarkoa, bunun yedi mislini vermek. tedir. Yine kâfi görmüyorüz. Guye- miz günde 160 bin mı a su Her türzlü ihtiyacımızdan baş- ka har gün bdtün şehri yıkıyabilmek #ti Ve yine istiyoruz ki ma hali gebaş melerini tama- men. kaldıralım. Su, bütün evlerimi xin Bütün katlarında e âma. de olsun. Kirli ve bulaşık kaplarda küşebaşı çeşmelerindin nak k tarihe bırakmak Hiçin İstanbulda merele nin suyu kesilmiş, bu kaç yeni çe Folduğunu bilmek faydasız olmaz. | — Yukanda verdiğim irahat kim senin susuz kalınıyacağını ve kalma relerde Parı deyince hatıra İstanbulun ter- kostan gayri bütün suları geliyor ki bu yanlıştır. Bu suyun mombar Bel grad ormanlarındadır ve İstanbul ta- İrafına axar, Taksim suları bendler. den gelir ve Beyoğlu cihetine akar |Bir de Halkah suları var. Kesilen İyalnız Kırkçeşme sularıdır. Bu sula- rın İstanbul tarafında enmller, mü gasasiler, hamamlar vesaireden baş- ka balk için 219 çeşmesi vardı. Bu 219 çeşmeye mukabil sular İdaresi ta rafından kısmen meccanen ve kis -| men paramı Belediye tarafından ö- denmek süretile halka meccanen 140 çeşme açılmıştır. Yalnız ba rakamı stisgar etmemek lâzımdır. 9 Kirkçeşme süyü — çeşmesinin günde verdiği su miktarı bin metre mikâbıydı. 140 terkos — çeşmesinin halka verdiği su 1600 metre mikâbı. dır. Diğerlerinin suyu arasıra ha- | tifler ve kururkan terkaz tazyikli ve İgür bir sudur. Hamamlara verilen Pstr d İki sene evvel kesilmiştir. Yal. nız halk suyun metre mikâbırı 15 kuruştan alirken hamamları ver İsayun 73 kuruşunu Betodiye Öde |mektedir. Bu suretle de hamam ta- rifelerinin yükselmalne meydan bır kılman Maahaza yapılan ba e- | Yaat İki gee övvele ait olup izhar © dilen endişenin çok daha evvel Bele. diye tarafından abnan tedbirlerle bertaraf ediktiğini gösterir. — Kesilen suların harap yolları İnihayet ne samana kadar temir edi- | Yönlüri ya Hip tekrar bu sulardan istifade im- | mamlanması için ön, on beş midi kânı hasıl olacaktır? bir külfet ve masrafa — İhtiyaemmz Kesilen suların harap yolları- | vardır. Demek bir. Gülhane parkını Bın tamiri hiçbir saman mevmuba- | YAPabilmek için daha yüz sene bek- hi değildir. Bu yollar eeki sistem | lemek lâzımgelecekti. Bin veya yüz ve bügünün fenni şartlarına uygur | bİN rakamlar içinda meydana gele değildir. Islahı dört müyon Tiraya | bilecek eserler vardır. Ki onun için mütevakkıftır. Buna mukabili Kırk- | bir asır beklemiye lözüm yoktar. Su İseşme sularınm bütün verim kabili.| kin dört milyon lira sarfettiğimizi yeti günde 5000 metre mikâbıdır. Bu | yokarıda söyledim. Daha 31 milyon su, yollarda verdiği zaylattan somı voağiz. Fakat bu arada gehrin İsehre günde 3000 metre mikâbı » e medenif çelireaine, tomiz- verir. Şehrin ihtiyacma nazaran bir | İik ve güzelliğine kizmet edocek eser- kemmiyet değildir. Bunu tebarüz et-| İrTi gehre kazandırmak İçin — küçük irmek üzere size gu izahalı vereyim. | Meblâğlar sarfetmekte devam #deco- Terkot o soları girket —zamanında | Biz. ehre 20000 matre mikâhı an verebi. Kirdi. Yalmız en san sena Senga e mikâbı ae verdi. Şirket Relediyo- e devralindiktan gönra şebeke fne rinde slahat başladı. Şimdiye kadar Aört mi'yon Hra sarfettik ve buzün şehre ve İ istyoruz. Sn meselesi, aşağı yukanı ha yat meselesi olduğuna göre gazino vesaireye sarfediler puralarla seye tereihan bu su yolları yapıla - maz mi Zira su yöollarını hariçten gelecek demir. vesairaye di bakmamaktadır. — Bu sualinize cevap vermek için size Cemil Paşadan dinlediğim bir h atacağım: Paşa bundan uz sene evvel Gülhane parkına baş Tira sarfetmiş. Hemen hör taraftan itirazlar yükselmiş, kanali. gibi şehrin en sıhhi ve mübe Tem blr ibtiyacı dururken park yı mak revamı, diye, Filhakika 30 sa- nedenberi sekiz o0 mll fedilerek şehrin bir kısım kanalians- Ama banua ta. Bölge San'at | okuluna alınacak talebe e DÖLGRE SANAT OKULUNA ALINACAK TALRPE — Bölge Sa hat Okulu elektrik şubel mektep mezunlar | . ekâleki | Bifla Kü ) kamixyan şehrin İtiyaet bel da haran eti bin metre mikâbı olarak dü rilen eu miktarı günde le liz dan çıkan talcboler leyli ernİ olarak alınacak: LEYLİ YITLARI blerin V İnkikafları | VÜİ moceani olurak (glri | DA $i Si T Mefliek e İstant | gianmıştır. nadından vazeecin'yor, Nuh d | yoç da bir türiü dadır. Şimdiden bep- kiyetli ma pek . gine muvafi (Devamı var) erdi. Biraz da Bursa kaplıcala. 'a kalacakları Sonra — Muzafferle, — sinirlendiğim F... Bey arasında geçe bir mönaköşeyı anlattı. da — balgnmalıydınız, tında ktınız, kıskıvruk yakaladı ki heplniz hayret ettik, Hakat siza daha çok hayret iniz bir şey söyliyeyim mi? harrir A, Kemal Bilbaşar dedi. ni Jatarım. llen ede: setmeyim | bab Küçüldüğümü hismeriyordum. J ynlan.. Bani — ingafsızca - torket | Beraber asfalta — doğra İmiyor | Rümukabele ben de annasini sordüm. | Sonra salondakilerden — haber dim, Küçük bir #ibirar dahi hizseditm |Yen bir tabillikle anlatıyordu. Annı sloin yine romatizmalar) başlarnıştı. (B yi düha erken — Bdrunttç gide- Bana bunlardan bah Medihanın sahhafından veriniz. İyi midirler? idi ki Muzafferin imdadına miş: yetişti, Neye şaştınız. Bvet ntşanlızı Hayviye... — Bir kabkaha — tutturda. Öyle garip, mevsimsiz, çıldırlacı bir |kahkaba Ki hep şaşırdık ve dik. Hey rlen. iste. t& tavrını bozduğuna, eminim ki yüz bin kene pişi olmuştur. — Mantık ve müvare kaybeden romaneı müpakaşadın mazlüp, kaçtı. Biraz tereddüt eder gibi durduk. İtan sonra gülerek devam öttir inşaatı | ü | du: 'Gramer terimleri DS eaş erimde geçen morfologi, m, slstem gi . sarf kitaplarımıza kadar | den daydüğu acıyı bana bir | bildirl. Kendist böyle düşünmekte hiç te İyalmz olmadığı. i- ekette bile, gramer terimleri, İlerde Lütinzeden ve Yunancadan »- Plnmadır. Ok ve ertaokullarda, henüz Lâtince ve Yunanca dersleri olma- dığı için, bir çok terimlerin yeni Al- ca Karşılıkları kullamlıyor; fa- Peyami Safa öğnnen eranee 1e girince gramer te rammanmnA Te Lütince ve oğ! lt maka- | yabancı & a rimleri amı Yü Bit makalelerimde ek- | gik braktığım terirm bahsine germe- Üyi tüzünlü buldumi. memleket DİYA — Bu memleket K çi bir görünü; Bütün ıstılab slste ei müna- İkaşalarda olduğu gibi gramer terim leri bahilnde de ye idila gruplarile Y ıYan te tem kulfanmaktadır w.. Kurşalaşıyaruz. 1. Ananecile İtida Benim yalnız bütün tor grumere ait değli, Yenisre teraterii « bahsindeki kanaslim şu | bir tasnifimle ikl n terimli kçe taraftarları, | &, Telifçile tam ... «Kavaldi Osmani- anvanları altında ede — ökütü imdeki Arai pka edilmesini 1 yer, #«Sarf-ü.n: Ananı hem İslm, ellar, Yarım terimler hem hayat, ilim dilinde kullanılanlardır: âhenk, mazi, istikbal, & hul... gibi. (Diğe ruh, cemiyet, tecr Tam - terimler kullanılanlardır Üf), n (süje) apla rin a | Yalnız bunlardaki terkiplerin — karıln Arapça, ruhiyat epsika. tecrtibi. cümlesi> şeklin- melidir. — cEdevatı hika edatlarır denebi muhafaza hükar ya « | Yarım terimlera Türkçe karşılık- a, yakışıklıaı - buluna- Hasa, şindilik, Arapçalarının kul lanılmasına taraftarım. Meneld izim <ad> olabilir; mazi egeçmişm, istik. bal <gelecek> olabilir; «âhenk, ma- Tüm, meçhub muhafnsa - edilebilir. Dil Kuramunun yaptığı gibi âhenge zuyum> denmesina taraftar değilim. Dünyanın hiçbir Hsant Di Kurumu- nun btediği k: f olamamıştır. Saf dilere safdillerde ve pek iptidat kavimlerde rustlıyoruz. Tara terimlere gelince, bunların mutlak sunette -ber, har, bür mede- vi memlekette olduğu gibi - Lütince. den ve Yunancadan alınmasına ta - raftarım. Çünkü ilmin mefhumları, onun tekâmül tarihine sımsıkı bağlı k sahiptirler, Me- £ İtidakiler, <ühenks, <atf>, ha. ber>, «malüm>, <meçhul> gibi Türk- çenin hayatına girmiş A keli: meleri değiştirmek stemezler; fakat | «mra O sayıların demek <Â'dadı rü eyapı> demek dü- rürken «bina>, «sesli> demek durur- ken <aalt> denmesine taraftar deği! irler, «Morfem>, «semantam>, efo- nemi> gibi ananevi sarf kitaplarımız. da kargılıkları değil kendileri bile ol- İmayan yeni ve beynelmilek mefhum- ların Yunanca asillarile, fakat Türk irlâslle kullanılmasına razıdırlar. 3. Lâtince ve Yunanca taraftarla- sim, sıfat... gibi Türkçeleşmiş A- | yapça kelimeleri kabul ettikten sonra <mef'ulün ileyh> gibi yağlı ve ağır kokulu / astılahlar yerine edatit», | <mef'alün bih> yerine dokatif> ( denmesini isterler, «Süje> yi «Mü: | nedünileyh> kelimesine tercik ede ler. 4 Öztürkçe taraftarları da islm fat... gibi Türkçenin benimsediği kelimeleri kabul ettikten sonra, bi: ü sevemeditimiz ve alışamadığı Arapça ar yerine Lâtin- gelerini ve Yunancalarım değil, türkçelerini k Mes £'ulü » yerine — isterler Müşehhas> — yerinc esömüt>, <müsbet> yerine <olumlur nida» yerine #çağr> İlü... diyelim | &. Bir de, ananeeller müstesr daletlerin, Lâtince, Yunanca ve Öz- türkçe taraftarlarının fikirlerini ba- raştarmak istiyen bir telifçiler grupu vardır Gramer Komisyonunda Maarif Ve kületi, göadilik, itideletlerin «istemi. | ne taraftar olduğunu bildirmişti; fa- | kat biz İstanbula xelip te okul grı Ümerlerini — kamrtamya — Başlayını Maarif Vekâleti tarafından günderi- | len terim listesinde ve talimatta Dil | Kurumanun (Öztürkçe Din) tezmi evas almak öğrendik. (Büns çok şaştığımı da ilâ- ve edeyim.) aranması) durürken Ümasr kabil değildir. t bu mefhum, kadar ideslist dü- un Bütün merhalelerini çine alır. İdenla kelimezi Yunanca aslı ve bütün iltm dünyasında kulla- mrlan bu şeklile © merhalelerin hey inl todaf ettrmedikçe tam teş etmiş bir ilim mefhemmn elaman k todal kâfi değldir. M cmefkürecilik» s6 sterler dej ü bise efikir> kö fakat tdealizm hakkında hiçbir. tarihi a - nez. Nitekim mefkürcellik denince yüksek bir gayeye İhtirasla bağlanmak münasım anlarız da bir efe sistemi batırımza gelmez. Dikkat ediniz: — Bütün dü madern İlim dillerinde <hayat, tabint, teerübe, miktar ilâ, ildi...> gi bi yarım terimler, her memleketin kendi hayat dilinden alınmıştır; yi- ne bütün dönyanın Tlim dillerinde cbiylloji, natüralizm, sosyallam, pal- kanalla, isagoci ilâ, #İâ...> gibi tam den “alınmıştar. Müstesnalar yok. di #ildir. Bunların azar azar millüleşti rilmesine doğru cereyanlar da Vai dir. Fakat her ilmi mefhum, millet- ler arssında müşterek bir tarihi te- kâmül mahsulü alduğu İçin kangre ve cemiyet kararlarilş ne yaratıla- bilir, ne yaşatılabilir. Tarihi zaru v terimleri millileştirdikçe ona Çabocak iskbak edilmelide. Bumun dı gında br Arapça, bir Türkçe davası Yok, başlı başına bir eilimeç> davası Peyami Safa Ticaret Vekili bugün şehrimize geliyor Ticaret Vekili — Mümtar Ökmenin wgün Ankaradan yi imize geleceği Şrenilmiştir. Veklin, Hmarıcızdan İyazar sabahı hareket edecek — olan Tırhan vapürile Bandırmaya g Si ve oradan da / Fuarin açılışmda bulunmak tzerer İzmire hureket et- hesi muhtemeldir. Maliye ve Ziraat Vekilileri şehrimizde Maliye Vekili Fuat Agralı ve Zi- yöRlü yant Vekili Muhlis Erkmen dün An- ALMANA — Bütün gs1p kültürü-| kara ekapresile şehrimiza gelmişler Tn cermen küklere bağlıyan bu mem. | dir. ... amer terlinleri bahainde ne dü- | şündükümü — yazmadan evvel — gurp | memleketlerinde bu meselenin nazıl hallediimiş olduğunu da ihsaca İzah edeyim FRANSA — Bu memlekette bütün dar Lâtinceden ve ga kadar ki veti alınmadır; ancadan Pran n olduğu için Yunanca | Lütines azmanı bir Ih | #kullarda — Lütince İaerslerine hülâ bir dere ıvlw montyet verildiği için bu teri li | tva bir İçek kel içir |bu gramer terimler | İba İTALYA — Son samsı da böyle imiş. Faşlamin gra> terimleri meselesini nasıl hallet. mek h İt n Yunanca teriniler hakkını ön L olursa ©l mühnfara etmek iste — Rüsbütün hayret edeceğiniz bir | tey daha söyliyeyim. — P.., Bey bir| müddet evvel Hayriye Hanıma talip | olmuş, fakat nedense kendisine mu- | vafık cevap verilmemiş. | — Demek perhizi bozup münaka- gayn atilmam — sebepsiz — değllmiş .. | m... diye göldüm. O bunları söylerken yüzüme bir Sert bir mart akşamı — olmasıma | meaklığın dolduğunu hirsatlim. Yü rağmen kal semek için — karyı mürebbiyelerin araba içindi geçem Vir diğer çocuk ştırdikları tombül çocuklara &: gul gözünerek orduk, Naran hanım bunlar birisini mürebbiyenin müsnade. Muzafferle beyin münakaşa sna vesile olan bakiki —sebabi öğ. rerdiğim zaman — bu ihtiyacı — duy. müştüm. Düşününüz: O masal dün- yazının temizliğini ve şimdiki bu ko- medyalar, faclalar dolu — hayatımı- kenar rımlarda beyat | sümü ona | kaldırımdan Bgöztü — Maral aldatabi ayelmaz Küç şey de K Başkalarına kabul ettirdiğimli Jere kendimi? de inanabilsek,. Hayir bayir, diyo sözümü kos- ti. O dünyada aldanı aldatmak dedi, bülmem arada sırada koskundi- | yoktar. Orüda her şey imkân dabi- z olur mu? y Hndedir. Pir sepet içinde güğe yük- k.:" 'm-'-; =r="ır nr:n;ıklıeıe»ıvnınıı. Ay gizin — bizmetinlze ar sevimli bulduğumuz e günlere | bakabilir. Ağnçlar; kuşlar, İnsan yi- dcmgıo_ıı u hğıxîwrlıs. bi — (Devamı var dimi. dun bizden ü almadan okşadı. Kurü #uralana asümün anla uğramadığı serilen ebbiye, bu Bareketten Biç mem- Jaun olmıyarak, arkamadan homür- rken, 6 | — Çocuk olmak — battiyartığını, kedter terimler Yunanca ve Lâtince kökler- | 16 AĞUSTOS v—mea “SİVASİ VAZİV Fransada milli inkılâp ve sulh şartları C ihaa politikasının iki büyük hâüdisesi biribirini takip tiğinlden bütün dünya her ikisi Tayni zamanda meşgul bulunmak- tadır. Bu bâdiselerden - birincisi Framsanın — devlet şefi Mareşal Peta'nin elindeki gayri mahdut salâhiyetle bir seneden fazla bir zaman düşünerek ve etrafını yoklıyarak vermiş bulunduğu ka- t karardır. Bu karar bütün büyük Fransız müstemleke im- paratorluğunda milli inkılâp olar rak karşılarımış ve 14 Temimut gibi bir milli bayram olarak kut- lanmıştır. Bilhassa deniz aşın PFransız müstemlekelerindeki halklar te - reddüt ve korarsızlıklan kurtul * muşturlar, Çünkü anavatan Fran- Jsa dahili ve harici siyasetini kati olarak tayin etmiştii Mareşal Petain bir defa kara- rını verdikten sonza — tatbikinde bir gün bile vakit kaybelmemiş ve hemen işe başlamıştır. Birinci tedbir Farmason teşkilâtına men. sup bulunan belli başlı adamlı rın Hstesini neşretmek olmuştur. Gayet urun olan bu. İsitede | s|sabık Başvekil ve Halk cephesi müessisi Levi Blumdan başla- yarak birçok Başvekiller, Nazıre İar, Başmuharrirler, meşbur. pâir Kitikacılar, hesapsız âyan ve müök buslar vardır. Fakat listedeki bu gibi sivillerden ziyade askerlerin isimleri Fransada ayni dikkati cel Çünkü Fransız ordu- sanun bir hayli General ve kıs mandanının bu gizli — teşkilâta mensup — bulundukları meydana İkinci tedbir bütün Fransada komünist partisinin gayri meşru olduğu ilân edilerek — dağıtılmış olmasıdır. Mareşal Petain Far- masonlukla komünistliği kökün - den imha etmekle milli inkılâbı tatbik mevküne koymuş oluyor Amerika Cümhurreisi — olup Başvekil salâhiyetini de elinde bulunduran Franklen Roosevelit ile İngillere Başvekili Vinston Churcbill arasında denizde ya- pılan mülâkat ve burada karar- Taşlırılan müşterek beyanname bütün dünyada derin bir alâka uyandırmıştır. Şu kadar var ki Rooseveltin yeni ve daha iyi bir dünya ya- ratmak için İngiliz Başvekili kararlaştırımış olduğu sekiz mad- de seleli Vilsonun geçen büyi harbin sonuna doğru orlaya tığı son dört umde ile bilâ ihti- yar mukayese edilmiştir. Vilsonun prensipleri haddi z8- tında iyi olmakla beraber sulh akdi esnasında tatbik edilmemiş- tir. Şimdiki harbi doğuran ilk te- bum Amerika Cümhurreisinin ar- zusu hilâfına —olarak — Vilsonun prensiplerile ekilmişli. Bu fena misal dünyada şüphe ve tered- düt uyandırmıştır. Bunun için sa- Tâhiyetar makamlar bir. daha dünyanın böyle ameli tatbik ka- biliyetinden mahrum nazari um- delerle iş görmiyeceklerini ileri sürdüler. İpanya ve Portekiz gibi Av- ruapnın karasındaki —memleket- lerin matbuatı da Amerika Cüm- hurreicinin teklillerini tereddütle karşılamışlardır. Anglo-Sakson — devletlerinin ileri sürdükleri şartları daha müz- bet ve kuvvetli tekliflerin takip edeceği tahmin edilmektedir. Muharrem Feyzi TOGAY İsveç Setiri veltalyan Konsolosu Valiyi ziyaret ettiler İsveç hükümetinin Elnar Gülse ve Bel | Biçisi Ankara diye Retst Dokt da *i | e Li î Vecizelerin Şerhi l Kaybedilen her şey bulunabilir. Fırsatlar müstesnadır ! .e Kaybedilen her şey, hiç güp- beslz ki, kolay kolay bulunmüz. Banların içinde hiç bulunmuya- çak olanlar pek çoktur. — Firsat da bunların bişidir, Fır: n aradığı ve bulduğu gaflcti yözünden ele geçirimed #i şeydir. Pırsat belki de başka bir zamanda ele geçebilir. F kat fırsatla berabir daha başka i şeraitin —ele köçmeni — Tüzmmdir. |P Şornit ise duima değişir va kay. |) bedilen bir fırsat da o yüzden hir daha ele geçmez. Fırşalı asmandan veya ga tü geraltten fazla — insanın — kendisi kazırlar, İnsanım bazırladığı dr- satı kaçirmazı ise en acı şeydir Kaçırılan firsata fazfa — hasvet çekmenin sebebi de bizrat nın kendi eseri olduğu halde enu kaybetmesidir. Firsatı kaçırmamak İçin, uya- İR a n | |