: Sahife : 4 Mustafa Fazıl Paşadan ... Fethi Okyara tefrika: & Mustafa Fazıl Pş. nazırlıktan aldığı maaşı | Bay Ahmet Ate Vazan ; Ziya Şakir odacılara ve hademelere dağıtıyordu be Mimir P na benzi, Sultan Azizin (Kalalı bir we te den mevrus büyük servete rağmun, (Kandilli) ve (Bahariye) d -| larında ve Beyaziitaki m nağında yan gelip oturuyor. Bir ta. raftan, her gün ve her gece, söz Bazlı ziyafetler tertip ederek şahane bir hayat yaşarken, diğer tarafı da İisan öğreniyor, siyast işlere vu kuf kesbediyor. —Avrupanın içtima ve Iktısadi hayatına da inceden in- ceye vakul kesbeyliyor. Para, Müstafa Fazıl Paşanın par- maklarımdan su gibi akıyor. Kona- Binda yüzlerce insan barınıyor. Ka- pısında binlerce fakire yemek dağı- tılıyor. Böylece de (Paşa) nm şöh- Teti günden güne ber turufa yayilı- yor. Maarif Nazırı iken, devlet tarafın. dan verilen aylığını dalrenin küçük | memurlarına, hademe ve edacılarına | dağıttıran Famıil Paşa, bir müdi sonra Maliye Nezaretine naklettiği | zaman da ayni süretle hareket edi- yor, Hattâ bu nakil keyfiyeti rama. zan ayının Ülk günlerine tesadüf et- Üki için, hemen kâhyasını çağırıyor. — Dairenin az maaşlı memurlarile hademe ve kavaslarına yüzbin koruş ramazaniye dağıt. Diye emit veriyor... Yüz bin ku-| Tuş, bagümün parasile (yirm li ra) eder. | Fazıl Puşa, bunünla kalmıyor. Hak gsızlığı maruz kalar memurları şid- | detle himaya Sdiyor, Hele maiyetin. dekileri, biçbir sebeple hiçbir. kimse- 'ye ezdirmiyor. Hattâ bir gün, şöyle bir vaka c0 reyan ediyor... O nralık pek boz müş olan maliye işlerini düzeltmek i. gin, Anadolu ve Rümeli vilâyetlarine daraf taraf müfettişler gönderiliyor Defterdavların hecapları tetkik etti- riliyor... Bu meyanda, - mâabeyin Hipllğinden hendz çıkarılmış ve (Mec. | Ti Vülâ) ya axa yapılmış olan (Zi- | iya Bey) de (1) Bosna vilâyetine gi- diyor. Üsülen evvelâ Maliye sasasını mühürledikten solza, defterdar (Na- git Efendi) yi hesaha çekiyor. | Naşit efandinin (öç bin altın) açı- ı çıkıyor. Müfettiş Ziya Boş, derhal | İstanbula bir telgraf çekerek mese leyi bildirdikten sanra: (Naşit Efendinin derhal asli ve| nuhakeme altına alınması lâzün ge- | ür.) | Diyor... Fakat Naşit Efendi, Ziya Beyden daha atik davranıyor. Hemen Mustafa Fazıl Paşaya bir mektup'ya zarak: (Mahvoluyorum... Senden başka, Hitica edecek biçbir hâmiye malik de- #ilim. Her zaman, her yerde ve her geyde olduğu gibi bu meselede de yüklüğünü göster. Beni, bu feliket- ton kurlar.) Diye feryat ediyor. Fazıl Paşa, büyüklük — göstermek fırsatımı kaçırmıyor. Derbal müfettiş Ziya Beye, gn telgrafı gönderiyör: (Maliye kasasında noksan ı (1) Maşkur, (Şair Ziya Paça), ——————L———” kkı ver, Çünkü Paşa, poderin- | İdeki makbi Dtütfo hümayı şarı çarşamba, Deavi ve Masraf Nazırları perşembe geceleri mi- safir kabul edebileceklerdir. Memur olsun, yahut ki alelâ- de vatandaş bulunsun, bu derece sıkıştırılmış bir hava içinde yı #ıyan bu insanlara doğrusu acı- | yorum. Hususiyetleri bu kadar kayda tâbi vatandaşın bir de si- yasi fikir hürriyetini düşünümüz; meticede bunun hiç mevcut olma- Kığımı anlıyabiliriz. Riyasız ola- vak söyliyebiliriz kâ; Türk vatan- daşı, hürriyetine ancak Cümhu- riyet devrinde kavsşmustur. SERVER İSKİT | eder. Bir mektal pulu bu parayı verlvermek, b kârı değildir. Hiç şüpi t Efendinin, . Nit ra bir fazin olarak (Vozaret) rütbe tisap eylemiş., (Hacı Naşit P Tuvermiştir. aX sa Fazıl Paşanın - bu gibi cömertç hallerile.. günden güne şöhr Taftar kazamnması, çok - tahil devlet ricali arazında bir hay setkürların türvmesine sebep oluyor- da. Ve bunların en başında da, (Sad. rüzam Fumt Paşa) balunuyord! Her hafta, pazartesi ve perçembe günleri Babtâlide toplanan (Vükelü Moelisi) nde karşı karşıya gelen Sad. rüzam Te Maliye Nazırı, datma bir. birlerine yan bakıparlar.. vazife bi olarak gösterilen nezaket ve ter- biyeye rağmen, #deta çatışmıya ba- hane arıyorlardı. Sadrüzam — Fonit Paşa, mevkline ve padişah mezdi ne güveniyordu. Fanl Paşa ise, Tebalep altın d kasasına sırtımı dayayarak Sarirdi: ma zerre kadar ehemmiyet vermiyor du, 1885 teşrinisani aymm ( üncü günü Fazıl Paşa: (Meclisi Ha kzin Riyaseti) ne tayin edildi. Bu vazife - o devrin devlet teşkilütma mazaran « Maliye Nazırlığından da mühimdi. Sadınâzam (le arasının açık olma- siza rağmen, Fazıl Paşanım daha yüksek bir makama geçirilmesi, bir çoklarına hayret verdi. Fakat, hü- disatın içyüsünü Iyi bilenler, bi Undan gülümsedi — Galiba, Paşanın zeval vakti ge. Dört sant farktap dola; olamadığından dolayı talili alan Fazıl Paşa, şgindi de Tılzam olamadığına hayrette kalıyor. Kendisini İbata eden dosdarma: - Tali ve tesadülün gözleri o ka- dar kör ki, yüksek makamlara geçle veceği kimseleri bir. türlü güremi- yor,.. Veyahut, ehliyeti oluyazları © makamlara geçirerek, müyonlarca Ansanın mükadderatile adeta istihra ediyar. Diyo, vaziyetinden —açıktan açığa şiküyet eşliyordu. Bazılarınm, (mahza padişahın bir eseri) olarak teli Ki ettikleri yeni (memuriyeti celil sine de, mağrur Misir Prensi zerre kadar ebemmiyet vermedi. Hattâ; bu memuriyetin (hattr hümayun) v billide okunacağı gün, (Verir iske. lesi) nden (2) Rabekliye alayla gel- miş olan Fanl Pa e mahras büyük Gniforma giy. tün nişanlarımı takması l4 zini gelirken - siyah redinge giymiş ve saraydan gönderiler bir a- ta binmiş olarak alayım başma geç. wesi, herkeste derin bir bayret hu. sule getirmişti. Fazıl Paşanın bu usülküz hareketi, mühtelif dedikodulara sebep oklu. Onu yakından tanıyanlar: daret mevklini bde cendisine me gören Paşamın bu bareketi, çok tabildir. Diyorlardı. Münevver sümreye mensup olan- far: m . üsülen ve takımı Paşa, hür fikirlidir. Merasim ve toşrifat gibi budalalıkların İca- Batına tâbi olacak denecede basit Yühlu olmadığını göstermiştir. Diye vaziyeti Fazıl Paşanın lohi. tedsir ediyorlardı. (Devamı var) (*) Sirkeci iskeleri, TASVİRİ EFKÂR Münakaşa |İslâm-Türk Ansikloepedis ' Meselesi cevap veriyo wa toraftar değii vabın. de y Bay Eşref Edib'e İslkm - Türk Ansiklopodi Pkaında yazdığım tenkide verdiğiniz vabi esefle okudum. — Tenldtl. sisin gibl cevap — verecek günkü © zaman sizin derekenize düş- Müş olurdum. Yalnız şu kadarını söyliyeyim ki yazınında n ol Finr sikrottitinle H. Ritter Üniversitemizd dür. Ben onun aslatanı olma! ref ve iftihar duymaktayım, ve bu kten maksa- emenizi bek İlerim. Dü de ancak zavali | karuntularından ba; n bu yazıyı sonra hocama bir kere okumuştum. (O ise bu yazıyı neşretmemi, onun ye- İrine Hamase'den bir kaslde okusam daha iyi olacağını söyle: nada Tasviri Efkâr gazeti genç, ondan Beyin faruça mda izahat istemiş ve onun bu | ib tesadüfen şahit olmuştu. Fakat, ben bu inkılâbin evlâdı oldu- #um iİçin, halkı tenviyi vazile ad L tim va nikletmekte devam edeceğim. Onun için de bu yazıyı neşrettim. (Â) ile başlanış olmanıza gelince, Ansiklopedinizde — A'cemi, a'dad ve mürekkepleri, ağa ve mürekkepleri, ağaç gibi maddeler bulunmaktadır. Bunları bildiğiniz halde, sözde dik- katsizlikimi ileri sürmeniz xösleriniz hak olduğunu — bildiğiniz için değil, gırf bir cedel olmun diye orlava attı- dmım gösterir. Bu da Ansiklapedi- nizin derme çatma olduğunu göster |diği gibi, bir takım maddelerin yı | ceçmiş iker yenidan başka yerde zik. retmeniz (İk makalede gösterdikleri me şunu da ilâve edeyim: Ağa mad. desinden sonra ağuç, ağMÇ eri geli- | yor, onu da Ağa Camif maddesi taktp adiyor), barı maddeleri kapak sahi- | felerinde ikmala — çalışmanız, eserin istemli bir gekilde hazırlanarak or- taya atılmış olmayıp derme çatma ol- İ duğunu vazıhan göstermektedir. | Bizlm şeyhin keramâtı olur men l kort den kabilinden k2ymetini çak defalar methattiğiniz Ansildor dinizin şimdiye kadar ihtiva etti müaddeleri, sırf tercemcihal —ve coğ- rafya bakımından, arlık çok sekimiş olan Kamus-uk-a'lam e mükayene &. derseniz, eserinizin bu bakımdan de- kerini kevdiniz de görürsünüz. | Size söyliyeceğim bu kadanlır. Ray İsmall Hakkı İzmirli'ye, Yazrmın Him endişesile yazılmamış olduğunu süylüyorsunuz. Fakal onu bir daha okursanız, orada, memleket irfanına senelerce hizmet otmiş ve et an sizin gibi bir zatın yazısında bulunan sözlere benzer bir şeş bulumüyacaksınız. Fakat bunun ehemmiyeti yok, maksat hakikatin meşdana çıkması olduğundan tavsi- yelerinize teşekkür ederek asıl me seleye geliyorum. Kırnat ilmini noksan tarif ettiği- nidi gösteren yazıma cevaben, yam- mizin mühtelif kitaplarda anlatmış olduğunuz şeylerin hulâsası olduğu- ünasebeti | " | yanlardır. diyorsunuz. Di dimde eda meselesinin kıraate dahil | SN İTAL YANLAR Ben özmedim Büyük casus romanı: 6©0 Ritter telefonda bu eşkâli de okuduktan son- ra, gifrenin arkasını şöyle getirdi: Böyle bir ajanın resmi ataşemiliterlik vazile- mi işkâl etmesi ihtima'ini de göz önünde tutarak © yolda yeni talimat vermenizi saygılarla rica ederim. Ben de dedi, yarin ona şu telgrafı gönderece- Gim: M «Gestapo — şefi bizi Bir ajanin Rumanyaya gönderilmiş olmasından haberder etmişti.. — Yal mz Rumanyaya değil birçok diğer merkezlere de kadın ajanlar yollamayı Erkânıharbiye de — mas- lahata muvafık bulmaktadır. Uyanıklığınıza — te- şekkür ederiz. Kendisile emniyet içinde çalışabi- veit bilirsiniz.. — 5 ”) İA eç vi v — Mükemmel!... — Yalnız yarın da senin resmini muhtevi mektubu postadan aşırmak lâzım gelecektir ... Ataşemiliterin geç vakit gittim. O cevabi telgrafı almış bulunuyordu. A- damcağızın vaziyeti çok değişmişti, Beni güler yüzle karşıladı — Neler düşündünüz, dedi. & evine ertesi günü velâ Besarabyaya gideceğim, gitmeden evvel de sizi Ritter ile tanıştıracağım. — Oradaki Sovyet tahrikâtını tetkik etmek çoök faydalı olacaktır. — Ben de böyle düşündüm. Ne vakit gitmeyi düşünüyorsunuz?| ba Ateş terafınden op Ahinet Ateşin tenk yk yemiden * sema ve Büküsra m içar eden abeleye * manla beraber Ahinet Ateş, faden döleyi ta sütunlarımıza geçirmiye meebitr - olduk. nu göylüyor, ve yine «Kur'anı Ke- | m vim, bazı elfas ve hurufun edasi koy- | Cezi fiyetinde muhtelif tarikleri oludmuştur... Kurra' edayı biler mühtehf tariklerden gelen rivayetle- !Ahmet Ateş Arap, İran Piloloji Aslstanı vayat |Yazan v dürüst oku Ben |re göre Kur'anı doğ olduğunu ekıraat sade Kur'anı ökü- müktan ibaret değildir> cümlesile 1. fado etmiştim. Siz, İ'raptaki ihtilüf- Tara hiç temas etmiyorsunus. Halbu- ki kari' yalmız edayı değil, bu W'rap- taki ihtilâfatı da bilir. Bunu isbat için ad-Düni'nin kırnat hakkındak! ir adlı eserinden birkaç misal göstermekle iklifa — edeceğim: Sure tel-Kadr'de matla, kelimesini matli', Suret e-Hü: kellmesini Kisai Mesedde Leheb kellmesin , ayni yerde hammalete * Asım hammaletü akamı m müsbaf haline g bu hummsta sizin söyle başka daha birçok tenilebilir. Maksadım bu tarihçesini yapmak değil, koraat ri- vayetlerinin nereden çıktığım göster mekti. Bunun için de «imdilik Mus | hafı Osman'dan bahsetmek küfidir. Muhtelif membalarda — Ya'kub el- Hadrant'nin el-Cam” adlı eserini bulamadığmın — kaydettikten —aor eyoksa onun hakkında cumi denilmesi geri bulunduğuna mı hükmettiniz?> üyorsunuz. Maxlesef, mühterem mü derris, bü tahmiide aldanıyorsunuz. Yakut, İrşad eherib'inde şöyle di. ve sannafa Ya'kub kitah el.Ca- M" zekere #il at ve nesebe külle hi n ila men kavce bibi (Ya'kub, Kitah el-Cami'l İy İçtade kırast vücuhünün hti [ lâflarını zikretti, ve her harli oku- yucusuna misbet etti.), Marxollouth 4, Lelden, C. VIT 8. 309; Müzı ©. XX, 8. 52, İbn Haj kân'da ayni adamın tercenei h İbakmış olen idiniz, ga satırı görür. dünüz: ve İshü kitabün semmahu el- V Camet' ceme'e fihi âmmete 'htilaf vü- | cüh -kıraat (ve onun #1-Cami” adımı verdiği bir kitabı vardır, içinde kı- raat vücuku İhtilâflarının — hepsini toplamıştır), Vefeyat, Misir 1260, €. H, S. 407, satir 1. 'Yedi kurranın evvel — seçilmi bundan da mehazları görmediğim K çıkarıyorsunuz. Şimdiye ka- darki yazımdan mebazları kimin gör. İmediği meydana çıkmıştır, ve çika. caktır da. İbn Mücahid'den evvel pek ik karant vardı. Ö, bunların içinden yedisini seçmiş, vezir İ Makle v İbn İsa Üzerindeki nüfuzundan istl. fade ederek bunları resmi ve meşru bir hale sokmüş; hattâ bunu kabul etmiyen Mühammed bi Müksim al- Attar İle İlm Şenebüz'u muhakeme ederek onları tevbe ettirmiş (İrşad ekerib, IV, 499, 302) ve Hallı | yamlarında Hazan bu şaz kıraat gi- Tüldüğü için onan aleyhinde de çahs- mişti (Massignon, Passlon d'al-Hal- laj, C. I, $. 240-4), Siz bunları gör- Mücahid'den yor, — Üç gün sonra... Burada bazı işlerim var... — Para ister misiniz? — Verirseniz memnun olurum. Adamcağız kalku kasasını açti bana yüz bin ley verdi. — Gitmeden bir gün evvel dedi. © akşam Dimitreskuyu evime çağırdım ertesi akçam için evimde Rumanyalı meslektaş- lara bir çay ziyaleti vermekliğim Evvelâ Rumen gazetecilerle tanışmak ve tuzağa düşebilecekleti de düşürmek için mi plân hazırladık.. Ziyafet akşai Dimitresku Rumen matbuatında kar. lamıştı. O akşam hay rinde konuştuk. Davetliler sekiz kişi idi. Ekserisi da gazete- ve siyani istihbaratnda lerin siyasi müuharrirleri çalışan muhabirleri idi, Gece on ikiye doğru Dimitresku ve benden erleri adam akıllı sarhoş Herbiri bir şeyler söylüyordu. Hepsinin de garip büşka temayülleri vardı. kimi Alman, ç l htilaf vucüh al-kıra- | Arap teniidi üserine bir tlerine tlen v göürmüytü ühterem ve çak kiy- keza elmam yeni verdiği ce- p eylediği cihetle ya- $- güründi meşhür ve ülimler arasın- |da çok muteber Tabakatında, İbn Mücahid'in terermel hali yanlırken (C. I, 8. 189) ve evvelü men sebbee e-Seb'ete (Yedi kıraatı yedi kıraat yapan ilk ezat> odur) cümlesine de t etmemişsiniz, k diyorsunuz ki, aşu veya ba maunın şu veya bu sahada olması ilim tadvini- göstermek edi haizdir.» Pek rem müderris, aözünüz il- | ktir; bunu kabul et- | mdi hatânızı İtiraf etmiş bu- Tumoyorsunuz. Tarih hükkmdaki sözlerime karşı da «Siyeri Celile mukaddimesine ba- kursa, verdiği malümatın dah; gini ile kı Başabilirr — diyorsunuz. g yim kd ben orada malü- Mat vermek İstemedim, tarafınızdan ip edilmiş olan bir prensipi İzah bir misal ver itodim, Son- ben eki yazılarınımı değil, ba An- Jopedideki yazılarımızı tenkit et- tim. Bundan sonra İslâmdakt ensikle- pediler hukkındaki tenkidime cevabı- » Burada ise maksadıma yanaşmıyorsunuz. Siz eİelâm âle zen- R üleması tarafından bu yolda yazılan eserler, havassa mahsus olarak tertip veya telif edik miştir. Buşların bir kısmm umumüi diğer kısmı ayti ayrr ilimlere ait ol mak Üzere hususl mahiyettedirs di ; yeraumuz. Süzlerinizden ça anla; Bugün hususl ansiklepedi ile meselâ Çocuk Ansiklopedisi, Muallim ve aile arsiklopedini gibi yoksa meselâ bir mı siklepedi sayılamaz. Mevzaat el-elüm İklepedidir, İrşad el-erib bir r ve edibler ansiklopedisi nü2olu nabilir. Fakat Makalât el-islâmiyyin, | Mürve exzeheb ansiklapodi değildir; yoksa her eserin anxiklopadi olması iâzmmdır. — Bu yazınızda söyle gibi, eli detmek İstiye siklopediler eserler idlseniz, 6 zaman an- rine me'hazlarımız de- tarı binlere çıkarmalı neü sayıda sizin de teke rar ettiğiniz gibi, bunların eserinize başlıca mohar teşkil ettizini söyledi- | iziniz için dünyada nüshası meveut olmuyan eserlenden nusil istifade et- izl sordum. Bu sualim cevapsıs |kakâı, Yalnız Ulağ Beyin Türk Şe | ceresi adlı eseri olduğunda wrar edi- İyer ve benimi <böylü bir ener yok> | dediğimi kaydediyoraunuz. Kendi ya zınızda taen n beş satır evval dağru olarak aldığımız «Onun böyle bir ena. vi yoktur> sözümü niçin böyle dekiş- İtirdiğiniei anlıyamadım. Evet, muh: büyle bir eser yok n böyla bir eaeri yok İlmi vsüle rlayet ederel membalarımızdan — şüpbe edip onları kontmal ötmek zühmetine katlanırmış olkuydınız, ayni neticeye siz de va- rırdınız: British Müseum'da 26190 numa- rada mukayyot buluman Ulau erba- &i Çingizi (tavslfi, Ricu, L 164) Wm, les tarafından hulâsaten ingilizen. ye tercüme edilmiş ve ona «Shajrat (Devama sakife 5 şütem 5 de) rris (1869 Vefatmımı onuncu yıldönlümü - 9 Temmuz -1931) masebetile yazı &! mız mühterem doktor Süheyi Üaver çok kadirşinasan hareketle merhum doktor Hacı Kemalin hâtırasını tazir ) bir yam göndermişti. Ancak Tasviri Elkârın 15 gün detle mecburi istirahate kavuşmuş olması bu yazıyı hürle neşretmemize sebep oldu. zi v ba- tiştirdiği en değerli da- #ku rrramcdası iyer uncu mütekan müleddin Beyi an vene-evvel kaybettik. Vofatı bizler ! pek aei olmuştur. Ö- Hacı K z ha çin hakikalt şahsiyetinde blrçok ilmi ve ah lâki — meziyetler voplanmıştı.O Tü kiyede ihtizasa ©. hemmiyet ver zamanlamda şuberinde tam bir müte- hazsıs olmakla bernber çok iyi ve-mük- kemmel bir bekimdi. Tababete can- dan bağlıkığı bözün hekimlere imti- sal nümünesi olacak derecedle kuvvet. li idi, Dr. Hacı Kemüleddin Beyin teerü- mel haline bir bakalım: Kız Ali Bey denilmekle maruf ve meşhur bir tabibil yak İstan- bulı 889 senesinde ftom Z1 yaşında 1906 (1890) senesinde kiye Tıbbiyesinden doktor çıkmı ddeti hariç, tam 42 sene vardır. Evvelâ — Topkapı seratine Belediye tabibi olmuş ve 3 sene burada hizmet etmi Haseki hastanesine tahibi girer- ve tabibi rani olu: 910) senesine kadar / buradadır. — 1119 (1900) ve 1881 (1916) seneleri nra- sında Gürebe hastanesinde gön mü- Rlığı yapmıştır. Ayni ranıanda 10) da Güreba hastaneni ( hazsısı olur. 1381 (1915)e kadar bürada kalır. Buradan istifa Re 1391 (1915) te Cerrahpaşa hüs. amesi dahiliye mütehsasısı olur. ve ştür, kekimli; 5 (1819) senesinde tekrar Gureba | dahiliye mütehassıslığına vefatı n kadat vazifeyi (fa etmiştir. Bu selerde balka unutu' h. yapmıştır. 1225 (1910) dan sonra — Mücssesatı Hayriyet Sıhhiye İdaresinde hastaneler Tevazımatı ka- ü riyanetinde de idari mezi- yetlerile temayüz etmiş, bu ciğetle de dürüst ve unutulmaz hismetler 1fa etmiştir. (1). 1981 senesi haziranında elim ve müziç bir hastalıktan vebayap öla- mayarak terki hayat eden merhum hakkında İstanbul Belediya Mecmna- sı (N. 85/19. 1981) o zaman Beledi. yemiz mektupçusu olan Osman Nari riyaseti kalemiyesinde merhumn sa. ven 18 bekim arkadaşı ve talehenl- nin hâtıraları Beşrolunmuştur. Bu satırlar bise öğretiyor ki dip- loma aldığı tarihten ölümüne kadar muttarit olarak 41 sene hekimlik et- miştir. Çok iyi bir göz hekimi olan merham birçok seneler - Gürebayi >üslimin haztanesinde bu çubede ça- hışmıştır. Hattâ reçele ları Üzü Kehhal kelimesini de beraber bulurduk. Güreba hastaneı şirken en mühim ve nazik amı iar eznasında klaroform İle Narkat vermesi rica olunurdu. Zira bunu da pek iyi yapardı. Dediğimiz gibi ev- velü tam bir beklm ve sonra bir mü- tehaasıstı. Kendisinin yanında 1910- 1920 söneleri arasında stajımızı yap- tığımız zamanlarda da Çevvelâ her bilir ve yapar bir hekim olarak elişin, sonra ibtisas çubesine ayri- lın) derdi. Hacı Kemâl morhum çok okurdu. Fransızca mecmua ve yeni kitapları takip eder ve bu xibi noşriyatın ta> kibi lüzumundan bahsederdi. İyi fran azca bilirdi. Avrupaya (htlsasımı ik- mül için gitmemişti. Lâkin e Türki- yede yanında çalışlığı zevı yer Nnt sabşmalarile en ye- (1) O zaman merkum kakkında u yazılarımdı da intişar et Dri As 8. — Dr. Hacı Kemdl Bey gömüldü. Vakit g. 4. VI. 1981. Dr. A, $.—Dr Hacı Kemdi Bey 1869 2 1981 İstenbu Belediye m 188i. Dr. A, 8. vnduriget 9. hazi tayin edilir, gcnaı VE, 1981 raftarı t ve her yerde her zaman münakaşa Yazan : Dr. Süheyl Ünver in bima- | hakikaten mükemmel oldu. terli insan varsa hepsini benim evime top- üi yedik içtik ve ve tabil olarak da bir takım siyasi mevzular üze- edilen sebepler ileri sürülerek taraftarlık ettikleri milletlerin kazanacaklarını ileri sürüyorlardı. Bu kalabr'kta bu akşam fazla bir şey yap- mıya imkân yoktu, yalnız içlerinden bir taneti ictor fikirleri itibarile işime uygun geldi! Akşam ona fazla yüz verdim... Ve hattâ saat bire doğru kendisine ayak yolunu göstermek için dışarı beraber çıktığımız zaman karanlıktan bilistifade söylediği birkaç imali söze, uygun şe- kilde cevap verdim, ve hiç tereddüt etmeden rkadaşları gittikten sonra, tekrar dönüp benim misafirim olabileceğini söyledim. beni görünüz ve karal mmuz esnasında — Victor daimâ İngilizleri tutmuştu. Gerçi esasen İngiliz taraftarı olan bir adamı para ile atma etmek belki pratik — olmtyabilirdi. Fakat diğer arkadaşlarına çok yakın görünüyor- du, Onun vasıtasile diğerleri üzerinde kuvyet ola- bilirdim. Ziyafet dağıldı, misafirlerim memnun - çıkıp Yarım saat sonra, Victor kapımı çaldı. — Bekliyorum seni Victor dedim. Elimi öptü. — Bana de Konuşmalı ne kadar zayıf endik olmuşlardı. büyük iyilik ve iltifat ettin. kimi, İngiliz ta- (Devamı var) el ul' tedavileri- tal iş ve den yüksek bir mütekassız Avrüpaya gidemediğinden v ürüntüyü Avrupada me; hekimlerimtelti çoğulduğum izsle ederdi. Meslekdaşlarını yer ve Avrupada | öün | tesna bir verirdi. Teti Kemâl merhum, çik Vi 'bir klinisyendi. Teşkisleri Ürinde ve teduvlsi çok esaalı f disime çök itimat beslenir ve betle tedevilerinden haatalari müstefit alurdu. Yanında gövdüfümür renelerde gördü, ta bir teşhise hükmeder ve b mihanz ve kısa cümlelerle dE) hastalıklarla teşhisi tefrikler pardı. 1908 inkılâbana kadar bastanelerinde vimteler exnast Hoeteler türkçe yazılırdı. Bili usul kakdırıldı. Her Skisinl vaffakwyetle tatbik etmişti. müstakzarların kullamtmaı Zun anlatır, sönra masıni ve İüçların terkibini sunLA, eeracılar da sanatlar tur, derdi. Her sımıftan hastam vardi. ve fakir hastalara ayni bi | bakar, ve hastalar kendi malt V lerine göre ne verirlerse ah meyenlerden bir. şey islemezdi. talarına bazan İl u vel le elurdü. Hastalnrla maayel dnde, kllnikte, poliklinikte, avda, yollarda müsafahası V' a. Ö mütevnzi, vuker ve B |kerkesin hatırını sorar ve T bamıs Hikabile ellerine sartli İöperlerdi. O da (çok y söz dinlemiyen hastalara hoş yapardı. Tekrar bustalanıy nazarkah bir hastayı gö te bunün ödemlerini giderirsitij hat neler alır, Düzelir. H çıkar, söz dinlemez, Bir baklöh kânına girerek tathsndan & dan bir mükemmel yer. Bi aç bıraktılar diye itaba Tür. Nihayet yine tulum! ger, buraya gelir, (söz 4nlti vin Bali budur) deedi. Hastanede polikliniği akşatf. dar sürürdü “Onun - ulüvvü akşama kadar önü tek başma $' caya kadar sutistimâl eden intif' Kat'iyyen tahammülsüzlür gf mez, akşam herkes evine dör da hastaneden henüz dünerdi. B* memişti. Yakın akrşbasının ve dıklarının ve fakirlerinin maddi Tumiyet çekenlerine kazancını mişti, Nihayet haslalandı. Tatırabi ber gün biraz daha ihtiyarlatıyt zayıf berakıyon Jarsa olzün elinize geçenin üçi sinl Garfedib, Gete birini sal İşto ben hayatta yariyetlerile k; yet LE odal ufak Bir'ewi barç harg tum. Sağ kalır a çahşabilire cumu öderim. Eğer ölmera mul? se satarlar, borcımu üderler) “ ©O'kadar çak hasta bakar, anli Şez vok sline para geçer, takin ları da yazdıbı reçeteleri ibi gardı. Hacı Kemâl merhum, gıpta ak temiz bir haygt sürmüştül Tine misali ta iki ömnüle fasiletleri sayılımyacak dereeed tur. Ö 00 Bine Güyel aramızdı almakla İstanbulumuz her den İresaz olan bir Mazı Babazı husl | &ni yerine kalm olacaklar ye jye adaT Muvakkaten kaybetimi | İstanbul — Belediye — Mocmul (N 85. 1491) Prot, De, ÂAkü Mİ bakkında yazdığı bir — Ben onu bir Ynsariy ll münesi olarak bülmestum. Datı hışam, dabma ağrenen ve çok bil zatta tabil bir barlet vardı. Ci denilen tahripkâr — küçüklüğel | | kaptırmamıştı. — Doğğli | perestiş ve baktıdığa isyan | Gayesi her şeyden şevel tam | Pzan olmaktı. Manevi yiksekti | di kazançlara dalma tereihi et | | kendi menafline ehemmiyet * | Pzniş elduğundan sön zumanları | Üyaç Kkorküsündün — kurtalai Hastalarına — bütün kalbile | (Pakir ve zengit kendisi fçin 3) demdetir. Yanında staf güren bası | mezunlarına ve'moavinlerine İsa gibi müşfik davranır ve tıp mesleği ve İnsanlık üzerin katlar ederdi. Onun €Vİ huzurunda atta nümüne SEİ — tüğimizi teyit eder ve hati ziz ederla. İnsan Hacı Kan seni unalmıyacağız. Haşatı gibi olmuya gayret etmekle tedir, Dr. A, Sükeyi