KİDRAN M Yazan : KANDEMİR Yirmi sene evvel (Hâkimiyeti Milliye) de çıkan bir yazımda Türkistanı nasıl anlatmıştım ? Bir tarafta av etleri, ceylân, yabani kedi, kuzu derileri satan- İar var. yakınındaki kadınlar akın akın trene doğru koşuyor- lar, Bir yanda Türkistanın (Sak- #aur) ismindeki meşhur odunu dağlar gibi yığılmış. İhtiyar bir yoruz. Birden bir çığlık koptu. Avazı çıktığı kadar bağıran bir Türk- men kadını, yalınayak, — etrafin- dakileri ite kaka koşuyor, telâşla heyecanla ağlıya ağlıya — birini arıyor. Herkes durdu. bakıyor. kadıncağız anasını kaybetmiş bir kuzu gibi her tarafa koştuktan #onra ümitsiz, mecalsiz bir halde pazar yerinde rastgeleceğiniz bir | yere yıkıldı. Ellerile başını dö- vüyor, tepiniyor, bir elindeki renkli kâğıt parçasını göstererek söylediği sözler — hıçkırıklarına karışıyor. Etrafını saran kalaba- hğa karma karışık, kâh yalvara- rak, kâh hiddetle bağınyor. Yü- zü, gözlerinden akan yaşlarla sırsıklam, Meğer, bir şapkah ya sat- tığı ekmek mukabilinde bozdu- u para, bir şarap şişesinin etike- f imiş. Ona inanmış, Ker gün bir başka çeşidi çıkan rubleler den biri zannetmiş, para diye bu kâğıt parçasını almış, aldanmış. Şimdi onu bulamıyor. bir ye ân paçavra gibi yerde, bütün vücudü — bıçkırıklarla — sarsılıyor, zavallı kadın. Başlarına doladıkları — kırmızı kukalarının kolları kalın - birer Saç öÖrgüsü gibi sarkan, alınları piril pinl para dizilerile süslü. gekik gözlü, donuk yüzlü Türk- beşer, onar elele ver. ler, irlerini — sürüklerce- sine vagonların ettafında o pen- cereden © pencereye ,bir şeyler arar gibi telâşla koşuşuyorlar. Bu akın, vagonunun pencere- sifiden dışarısını seyreden — bir Rus kadınının önünde — durdu. Anlaşılıyor ki aradıkları budur. Şimdi hayvanat — bahçelerinde maymun parmaklıklarının önün- de eğlenen çocuklara döndüler. hep ayrı ayrı, seri hareketlerle Bu Rus kadınının Karşısında tu- haf işaretlerle, bazan onunla ko- muşur gibi, bazan — ona ellerile, gözlerile bir seyler sorarak, kah- kahalarla, iki büklüm katılacak gibi gülüyorlar, Belli ki onunla alay ediyorlar. Bu kızlarda, eli- me geçirdiği avı hırpalamakla, didiklemekle zevk — duyanların hali v Bu kızlarının, bir şebirli hemcinsini ele geçirmek için na- B çırpına çırpına, nefes nelese koştuklarını ve onu bulunca na- memnun. ve müsterih eğlen- diklerini, sonra karşısında nasıl Bahkahalarla çılgına döndükle- vini görseydiniz. çölden şehre önen sert bir tokatın sesini işitmiş #ibi olurdunuz. ... Kompartımanın — penceresi a- çık, Hava ilik. Etraf. mehtabin altında kupkuru ve cansız. Ru- hu yıkayan derin bir süküt için- de gidiyoruz. Bu toprağa bu ses- #izlik ne kadar yakışıyor. Levend Türk delikanlılarının at koşturdukları, oba kurdukla- m. bu ucu bucağı görünmiyen mihayetsiz iklim taliine — küsmüş gibi nefesini kesmiş, üstünde ho- | vakı murdana homurdana koşan de- mir ve ateş fırtınasına dalgın dalgın bakıyor. Türk obalarında titriyen kalbin duyduğu — hicran ve azabı şimdi bütün acısile, bü- tün büyüklüğü ve kuvvetile ben de duüyüyorum, fmabedin sükünetini yırtar gibi gürültüler ortalığı kaplıyor, Fa- kat kulaklarımda Cebel istasyo- munda aldanan Türkmen kadı- nanin feryadı ve ele geçirdikleri Rus kadınile doya doya eğlenen Türkmen kızlarının kahkahaları var. dük. Şehir — inşasında kendilerine mahsus usülleri var. Burası da öyle; geniş uzun, bü- yük ve dağınık. Otelde biraz dinlendikten son- za dolaşmıya çıktım. Gördüm ki Türkistanın bu şehri bir (Beyoğ- lu) halini almış. Şehri baştan ba- şa kateden (Obalar caddesi) nin kaç Türkmenden başka görece ğiniz bütün insanlar hep yabancı: lardır. Göze çarpan büyük bina İlar, kazma — karışık — üslü, mektepler, kışlalar, hastaneler, Far resmi daireler, tiyatrolardıı kat Aşkâbadın ne mektel Türkmen okuyor, ne dairesidre |Türkmen çalışıyor, ne sok: İTürkmen okuyor, ne d bahçesinde Türkmen eğ /O, şehrin >dışındaki obasını ketmemiş, Arasıra ufak tefek al mak üzere uğradığı şehirde bir yabancı gibi dolaşarak, tekrar o- basının sükünuna avdet ve ora- da yaşamayı tercih etmiştir. Aşkâbad Türkmenistan hükü- metinin merkezidirl. Bu hükümetin ne vakit çıktığı, nerede satıldığı, ne yazdığı, ki- min okuduğu bilinmiyen bir de gazetesi var. Akşam üstü mükellef otomo- billerde birer hükümdar mağrur dolaşan Türkmenler gör- düm. Bu çehreleri gece baloda güzel, tk kadınlar arasında, a: ni yüksekten bakışları, ayni elbiseleri, mahmuzlu çizmelerile. bellerinde tabancaları ve kolları- nin altında - hiç eksik etmedik- leri - meşin çantalarile mest ve mahmur dolaşırlarken de gör- kümetinin rücsası imişler!.. Bu feci'oyunun içyüzünü izaha Şehrin ortasında, pazar yerin- deki küçük bir çayhanenin ne serilmiş hasırlar üstünde h daş kurmuş Türkmenler, küçük kâselerle çaylarımı içe içe önle- rsindeki alış veriş sahasını seyre- diyorlar. Hallerinden anlaşılıyor ki, oba larına dönmek üzere dinleniyor- lar. Bunlara baka baka geçiyo- rum. Bilmem kıyafetimde, halim- lüler? » süzük |gözlerini açtılar, tepeden tırnağa İkadar beni süzüyorlar. Böylece İbirbirimize baka baka, adeta bir- birimizi selâmlıya selâmlıya ora- dan uzaklaşıyorum. Kafamda bin düşüncenin sağ. nağı, dalgın dalgın giderken orm zuma bir el dokundu. Döndüm. Genç bir Türkmen, gözleri göz lerimde, bir sır tevdi eder gibi a- cele acele: — Yabancı masın?., Kirasin?. Nereden geliyorsun?. dedi, — Türkiyeden... — İstanbuldan mı? Sonra aradığını bulmuş gibi yü zünde sevinç belirdi. Döndü. çayhanenin önündekilerin bize lanmış bakışlarımı bir işaretle teskin etti ve: —Ge... gel, bir çayımızı iç... diye kolumu tuttu, Bu Türkmen gencinin karşısın- da şimdi bir korkak ve mücrim gibi, ne söyliyeceğimi, ne yapa- cağırmı tayinde karamız kalmış- tırn, — Size zararim dokunmaz mı kardeşim?, dedim, Maasaydınız, Vedad... Beni seymiye aşlamıştı. Fakat Belkasin entrika. farı, v — Ah... Anlıyoram... Bana ikin. «i bir cinayet yaptıracakaınız. — İkinci mit — Bvet... Birincisini de siz bü. mezsiniz! Safiye Nojadın sözünü bir Iâtifo telâkki etmiş gibi görünmek için, san'i bir gülüşle sordu: — Bizin bir çinayetiniz mi var? Nejat gözlerini kapadı. İki yana. #ından da yaşlar iniyardu. Safiye o. nun bir elini tuttu. Hayret ve mer hamet içinde: -— Hdıd Bey.. dedk gibi | Türkmenistan hü- | çalışması Sığınaklarda çalışacak olanlara verlelcek yevmiye Şehrimizde yapılacak umumi sığınakların inşasında — mahküm- ların da yevmiye ile çalıştırılması işi üzerinde Üsküdarda yapılmış olan ilk tecrübe çok iyi bir neti- Ce vermiştir. Bu hususta Vilâyetle Adliye arasında yapılan temaslarda bu gibi mahkümlara gündelik olarak 25 şer kuruş verilmesi esası üze- deiumumilik de diğer taraftan şehrimizdeki kazalarda yapılacak umumi sığınaklarda çalışacak ©- lan mahkümları tefrik etmekte ve bunları muhtelif postaları yırmaktadır. Bu işlerde çalıştınlacak olan- lar, mahkümiyet — müddetlerinin mühim bir kıtmını — tamamlamış ve şimdiye kadarki hazeketlerin de iyi not almış mahkümlardır. Bunlar jandarma nezaretinde İçalışacakları yerlere — sabahları |götürülecek ve öğle yemeklerini bulundukları yerde yedikten son- ya mesai saatini bitirip tekrar ha- İpisaneye döneceklerdir. aeti İktisat haberlerii — İktısat vekili şehrimize geldi İktısat Vekili Hüsnü Çakır evvelki gün Ankaradan şehrimize gelmiştir. Haber aklığımıza göre Vekil, şehri. İmizde bir kaç gün kalacak ve bu müddet zarfında Vekületi alâkadar eden işler kakkında tetkiklerde bu- lunacaktır, Odun muhtekirleri teker | teker yakalanıyor Odun fiyatlarına hile karıştıran- lar hakkında İstanbul -Fiyat Mura. Kabe Teşkilâti sıkı kontrollerine de- | , |Yam etmektedir. | Dün Yenikapıda oduncu Süleyman isminde birl odunun çekisini 500 ku- raştan satmak İsterken yakalanmış ve derhal adliyeye teslim edilmiştir. Diğer taraftan — bazı toptancılar bu takibattan kurtulmak için yük- sek fiyatla sattıkları mallara nake #an İatura vermeyi — teklif etmekte, kabul edilmediği. takdirde — atılık İmalları olmadığını söylemektedirler. osusta yapılan ihbar ve şikâşetler etrafında da esanlı let | kikler yapılmaktadır. Kuru derilere fiat konuyor Yaş derilere Aâzami — satış fiyatı Tesbit edildikten sonra bu nevl mı layın piyasadan çekildiğini yazmış- tık. Öğrendiğimize nazaran Muraka- be Komisyonu buna karşı bir tedbir olmak Özere kuru derilere de izami satış Fiyalı tesbit etmiye karar ver- UN Bi 850 çuval kahve geliyor Rexmi dairelerin kahve tevzlatamı yapın Belediye Kooperatıfine kişilik kahve verilmişti. Fakat zacaat edenler 55 Bin kişiyi bulmuş, Kooperatif müşkül vaziyette kalmış. . Bunun için Kooperatife yeniden hve verilecektir. Bakirköy akıl hastanesinden de 300 kişilik kahve istenmiş, bunların bir listesi Kolperatife gönderilmiş - tir. Şimdiye kadar kahve almamış ev ve mamurlara yenidan tavziat yapı- Tacaktır. Mersinden, ikinci parti ola- rak 650 çaval kahve gelmektedir. Bunlardan 300 G Kooperatife, geri kalanları da halka tevzi edilecektir. Otomobil parkından vazgeçildi Belediye, Galatadaki yeni yol. cu salonu karşısında yapmayı ka- rarlaştırdığı büyük otomobil par- kının inşasını şimdilik tebir et- miştir, Buna sebep, park sahasın. da bulunmakta olan antrepo ve ambarlara şimdiki halde — fazla iyaç hissedilmemesidi Bu mahzur izale : edildiği an- da gark inşasına başlanacaktı d yüzün nefret İfndesile: — Rica ederim, dedi, artık bütün bu bahisleri kapatalım. Safiye sordu, biraz durdu ve ayı- ğa kalktı: — Hem sirin istirahate htiyacı. nız var, dedi, artık bugün aya filân bakmayımız, dosdoğru eve gi diniz, Allaha ismarladık. — Devletle. yine görüşürüz tabil. Korkunç hakikatlerinize teşekkür. e- derim. Lâütfen, çıkarken, bana hiz- metçiyi yollayınız. Nejad gözlerini kapadı ve bekledi. Hizmetçi gelince, ona: — Artık hiçbir hasta kabul etmi- yorum, dedi, içerlde bekliyenlere be. Mi pek acele bir konsültasyona git tiğimi söylersin. Çünkü... ben... çok hastayım. — Peki, doktor bey. Biz. Bi Gideceğim. bekliyorum. derin bir keder ve Eve gitse hkanım — daha rinde mutabık kalınmıştır. Müd- | | dında 14 yaşında sabikalı bir çocuk TASVİRİ EFKÂR SŞEHİR HABERLERİi Mahkümların| Belediyenin yol ve| | tamirat faaliyeti İstanbul Betediyesi şehfin imanı | için çizlimiş olan programı tabak - kuk ettirmek için büyük bir faaliyet sarfetmektedir. Bu meyanda, hariçten malzame ge tirülmesine ihtiyaç hissettirmiyen yol faaliyeti de devam etmektedir. Bu faaliyet ecümlesinden olmak - zere 1/6/540 tarihinden 31/5/M1 € kadar 12 aylık yol işleri hakkında sağıdaki rakamlar verilmektedir: Eminönü kazasında 2402 murabbalık tesviyej türabiye, 6524,47 | murabba metrelik parke kaldırım, 1159 marabba metrelik âdi kaldırım, 15351,18 murabba — metrelik asfalt şöse ve Lretusr, 2400 murabba met- re Kara siman, 540 murabba metre | köprü, 240 metra mikâbı duvar; — | Fatih kazasında 990 mürabba metrelik terviyel türabiye, 500 mu- | rabba metrelik üdi kaldırım, 632,40 murabba metrelik parke — kaldırım, | 5000 murabba metre katran kapla- ma; Beyoğlu kazasında 17700 murabba metrelik tesviyel türabiye, 602637 |murabba metrelik — parke kaldırım, |8198 murabba metre makadam şose, 14006 murabba metre katran kapla- taa, 23574 murabba metre asfalt şas. krabeeee ee a eesemeeseseserRAA e Gardönbar Suçlunun maktul Birkaç ay evvel, bir gece yarısı Beyoğlundaki — «Gardon — bar> inda metresi Mükerremi tabanca ile bir çok yerinden yaralıyarak öldüren ea- bıkalı bahriyeli Salimin ve burın ka- pisim kapıyarak halki zabıtaya/ ha- ber vermemek Özere dışarı borakmi- İyan arkadaşı Ahmet Selimin muha- kemesine dün İkinej Ağırcerada baş- lanmıştar. Bahriyeli Salim cinayei şöyle an- Yatmaştır: Mükerrem İle uzun anxman . metres hayatı yaşadık. Bu ada Mübeceel adında bir de kız ço- cuğumut oldu. Fakat ben sön va - (manlarda kaçakçılıktan hapse girin. İce Mükerrem muhtelif kimselerle dü tüp kalkarak münasebetsiz bir ha- . Kendisine ha. yet hapisten çıkmen eve dönmesi için — yalvardım, KISA HABE & VALİ GELDİ — Yalovanı || kmarı İşleri etrafında tetkiklerde bu- Tanmak üzere evvelki sabah Yalova. | İya gitmiş bulunan Vali ve Belediye | |Reisi Dektor Lütfi Kırdar dün şeh. Timize döünmüştür. i * KARPUZ ÇALDI — Kemal a. tekrar yine dün Küçükpazarda — sebze hâlinden iki karpuz çalıp kaçarken yakalan. mış, İkinet Sulh Ceza mahkemesince 8 gün müddetle hapse mahküm edil. meiştir. | *& EMNİYRT MÜDÜR VEKİLİ. NİN TETKİKLERİ — Emniyet Mü Aör vekili Salâhattin dün sabah Be- yazıt nahiyesine giderek nahiye mü- dürlle görüşmüş baş komise mürettebata bazı direktiflerde bu . Tunmuştur. 4& VAPUR BİLETÇİSİNİ DÖV. DÜ — Lamyes adında birisi, dün Bir sene zarfında yol iıışıııı “ ve tamiratı için 722,304 lira sarfedildi E 4€ ve tretuar, 2080,60 murabba met. ve kara siman ve 1081,960 metre mi- kâbı duvar; Beşiktaş kazasında 481 murabba metre kara siman; Bakırköy kazasında 4340 murabba metre makadam şose, 17865 müurab. ba metre katran kaplama, 270 metre inkele ve rihtim; Üsküdar kazasında 11000 müurab. lekele ve yıhtımş Kadıköy kazasında 1060 murabba metre âdi kaldırım, T1658 mürabba mette mükadam göse, 25805 murab-| ba metre katran k: 213 metre | mikâbı duvar; Sarıyer kazasında 15600 murabba metre katran kaplamaş Eyüp kazasında — 8678 — mürabba metre âdi kaldırım, 13506 mürabba metre perke kaldırım, 9250 mürab. ba metre makadam 906 4500 mu. rabba melre katsan kaplama, 163 metre mikâbı da duvar yapılmıştır. | Bütün bu işlere ve aymen ba do- kuz kazada yapılan muhtelif yol, du-| var ve rıhtim tamirlerine aarfedilen paranın yekünu 722.504 lira 89 ku ruştar. cinayetinin muhakemesine başlandı Mükerremden 9 | yaşında bir de kız çocuğu varmış dinlemedi. Vaka gecesi bir kaç ar- kadaşla Unkapanında içlikten sonra Ahmet Selimi yanıma aldım ve Gar- dün Barâ gittim. Mükerrem burada — Nejad adında Bir çocukla beraberdi. Yanıma ça- Birttim — ve her şeyi affedeceğimi, Şimadi V yaşında olan kızınmaz Mübec- | ©di düşünmesini ve eve [!lrıı!dl'w Söyledim. kızdı ve ağıa dolusu küfre haşladı. Sarheştum, kaybettim, Tum.> Diğer suçla Ahmet Hetim de Barın | kapısın! kapatarak Salime yardıta et mediğini süylemiş, şahit olarak dih. lenllen bar mansuplarından Eleni de | Mükerremin Salime küfürler ettiği- ni işittiğini anlatmıştır. Neticede muhakeme şahit celbi |- | gin başka bir güne bırakılmıştır. Sıhhat Vekâletinin mühim bir tamimi birdenbire kendimi | ve yaptığımı — bilmiyo- Sıhhat Vekilliği, slâkadarlara gönderdiği bir tamimle, halkın gece ve gündüz herhangi bir sa- atte yaptığı müracaatlara red ce. vebi veren doktorların derhal bil. dirilmesini istemiştir. Böyle bir vazıyet — karşısında halk Sıkhat Müdürlüğüne veya- hut doğrudan dağruya Vekilliğe bir mektupla vaziyeti bildirecek- tir. husüsta — şiddetli kararlar Malüllerin ikramiyeleri Tütün beyiye ikramiyeleri bu yıl daha fazla verilecek Her sene harp malüllerile şehit yetimlerine verilmekte olan tütün ikramiyelerinin tevziatına içinde başlanacaktır. İkramiye miktanı geçen seneye Bazaran daha fazla olacaktır. Aldığımız malümata göre ik- rTamiye miktarları şu şekilde tes- bit edilmiştir: Birinci sınıf harp malülu su- baylara 265 lira 50 kuruş, erlere 135 75 kuruş, ikinci sınıf beyiye bu ay metre (bA metre makadam gose, 110 metre|harp malülu subaylara 238 lira 95 kuruş, erlere 106 lira 20 ku- raş, üçüncü sımıf harp — malâlü subaylara 185 lira 85 kuruş, er- lere 79 lira 65 kuruş, dördüncü sanıf subaylara 154 Bira 30 ku- ruş, erlere 53 lira 15 Kkuruş, be- ginci sınıf subaylara 132 lira 75 kuuş, erlere 21 lira 55 kuruş, al- tıncı sınıf subaylara 106 lira 20 kuruş, erlere ise 26 lira 55 kuruş veilecektir. Ayrıca şehit yetimleine de 29 lira 22 şer kuruş verilecektir. Gerek harp malülü ve gerekse şehit yetimlerine verilecek ikra- İmiyelerin tevzintı 4 ay sürecektir. Yeni talebe yurtları açılacak Yüksek tahsil — gençlerinin — önü. müzdeki dera yılında —İyi yerlerde banmabilmeleri İçin bir kaç binada yeni yurtlar açıl Parti yeni sene bütçel satla para koyacaklardır. Polistet Dün dört yralanma vakası oldu Dün, şehrimizin muhtelif semtle.- yinde dört yaralama vakası olmuş, bunlardan öçünün sağ ayakları kı- rılmıştır *& Salör Kemalin idaresindeki 'taksi dün sabah Sirkeciden geçerken Saffetpaşa maballesinde oturan Hü- seyine çarparak altına almış ve bâ- şından ağır sürette yaraladığı gibi sağ ayağım da kırmıştır. Yarah, Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmış, suçlu yakalanmıştır. vlr Yaka: Corrahpaşuda ©- turan Hayık kım Nevroz, bahçeelin- deki kuyudan su çekerken, içi su do- lu kova ipinden kurtularak kızın sağ ayağına düşmüş ve ayağı kırilmiş - tır. . * Cihangirde Direk apartımanın- da oturan Eyüp isminde bir genç dün — İstiklâl caddesiden — geçerken İşeför Alj Rızanın idaresindeki tak. sinin sndemesine maruz kalarak vü. cudünün muhtelif yerlerinden yara- Janmış ve sağ ayağı kırıldığından Boyağla hastanesine — kaldırılmıştır. | Suçlu şiför yakalanmıştır. r Dördüncü yaralama vakası da Beşiktaşta olmuştur. Kuroçeşineda oturan 1780 nümü- valı orabanın — sürücüsü —İbrahimin serbest bıraktığı beygirin ürkmesile araba Küçük Bebekte oturan B5 ya- şenda Emin İeminde bir ihtiyara çar- Belediye, uzun bir mesaiye ve külliyetli paraya mütevakkıf bu- lunan Kadıköyünün iman işini senelere taksim etmiştir. Anado- İçir mali yıl zarfında Kadıköyünün — Altıyol imiştir. *& İPLİR MUNHTEKİRİ — Çuk-| makçılarda pamuk ipliği Ücareti ya-| İFikirtepe gece Büyükada vapurlarından biri -| pan Şevket Dikun adında birisi, 460 sinde bileti İkinei iken birinci mev- | kuruşa satılması — lâzimgelen İplik kle oturmuş, üştelk kendisin kahlır. | paketlerini 1270 kuraş gibi çok fa. mak istiyen kontmlör — Halit İnanı hix fiyatla satmış, ecürmümeşhut ha- da dövmüştür. Lamyos Cürmümeş - /linde yakalanarak Asliye İkinci Ce hut Üçüncü Sulh Ceza mahkemesin- ' za mahkemesince 25 lira para ceza- ve 20 İlra pura cezasına mahküm 0- sına ve bir hafta da mağazasının | İandırılacak ve burası l Gi ei Ü eeet ei a— e * dülmi - Al Fitnat Hanum çektiği ahtan sonra «bu hamımlar...> diyecekti. Yotkun. dü ve çıktı. Nejad sendeliyerek ayağa kalktı ve sallana sallana telefona gitti. Bel. kisi buldu: — Alla... dedi, Belkis... Çok hase layım ben, Sesinde keder ve öfke garip bir surette birbirile karışıyordu. — Vah yavrum... dedi Belkis ve isahat bekledi. | Nejad devam etti: — Sen bana akşam üstü gelecek- Vtim, Bekliyoniyeceğim, Hemen gel | Belkin tereddüt içinde sordu: | — Hemen mi? — Hemen. Nejed Belkisin bir itiratını önle. mek için, münakaşaya tahammülü ol madığımı açıkça hissettiren kat't bir sesle: — İstiyorum. Bekliyorum. Hemen! dedi. kpatılmasına mahküm edilmiştir. 'e telefonu kapadı. Sonra yazıhanesinin solduki öçün. cü gösünü açtı. Orada küçük bir re- velveri vardı. Aldı, şarjürünü mua- yene etti ve dolu olduğuna emniyel getirdikten sonra «ilâh arka cebine koydu. Gidip tekrar şezlonga uzandı. Hiçbir. muhakeme yapmadığı hal. de, bütün tereddülleri kendiliğinden tall olmuştu. Ne yapacağını o kadar biliyordu Ki hiçbir şey düşünmiyo Abtiyacı yoktu. Bu karar onun içine birdenbire doğmuştu. Pakat senelerdenberi san | ki yalnız buny düşünmüş gödi için. ağzı ile iskele meydanı ve civan tanzim ve imar edilecektir. Bundan başka xene Kadıköyü- nün Kurbağalıdere civarındaki namındaki yer ağaç- güzel bir mesire yeri haline sokulacaktı Çok uzun ben Ki dıköyünün en büyük ve müzmin dertlerinden birisi haline gelmiş Jolan Kurbağalı derenin temizlen İmesi işi de üç sene zarfında ik- mal edilecektir. niz! dedi Nejad. Fitnattı. Kapının eşiğinde, garip bir tereddüt içinde bekliyor ve san. ki ağlamıya hazır gözlerle onn ba- kıyordu. Nejad sordu: — Hayırdla? Ne istiyorsun? Fitnatın titrek sesiz — Nejad Bey... — Söyle canım. Vırlama! — Doktor Bey... O hanımı gelirse alayımı mi içeriyet Fakat söylemek istediği geyin bu olmadığı anlaşılıyordu. — Hangt hammı? dedi. Nejad. Bizinki, de bir muhakeme huzürü ve irade ol- ganluğu hissediyordu. Na garip ki, bu karardan sonra şezlonga uzanın | CA titremesi azalmıştı. — Kendinde, | hastalığına rağmen yeni bir kuvve. tin doğduğunu farkediyordu. Kapı vuruldu. Belkis mi? Bu kadar çabuk?. 'Tabit... İçeri ni vo sen git A- partımandan çık, Bizi burada yalnız Fitaat önüne bakıyor ve yutkanu- Nejad bağırdı: — Anladın mı? Haydil. (Des>—. var) H İ 4 İz | F ! | İ ü ! j | İt DEÇEEET Hl; | H : i ğ İ H H H ! H uj t H f İ $ | t E HEELİN ha ğ İ | | | Fî F ! eçi İt beli f f î ÇEÇİ ıi H H merikanın mallerini bir tır. ki seciye kuvvetini; dalgalar, in. sanları şaşırtan, saptıran ihtiras- ları remzeder. Seciyesi sağlam ©- dan İmsanı, hiçbir ihtirak dalgamı sürükliyemez. Bu dalgalar anun eteklerinde kırilir, ve maksadına ermeden, kayayı yıkmıya imktin bulamadan geri döner. Mark OÖrel'in bu vecine ile an. datmak istediği budur, İnsan seci. yesi ve ahlâkı bir kaya kadar sağ- lam olmak gerektir ve bu veciyo we ahlüka savlet eden - her süfil Ahtiras, meramına ermeden geri melidir.