SON MUHAREBELERDEN “mmarm ALINAN Bugünkü modeı;n harp hem çok silâh ve teknik, ,9* *eta tazitterede kabine riyase- hem bunlara D Baskın, Cür'et, Sür'at Tehlike Ve Düşmanı Yıldırmak Yazan: General Ali İhsan Sâbis Gerek sevkülceyç ve gerek tabiye de baskın hare nin, tabiye ve- ya sevkulceyş b an eskiden beri ehemmiyeti ceyş baskını, bir sevkulceyş hareke- tinin düşmana sezdirmeden ansızın ierasına başlamaktır. Bu suretle düş manın mukabil tedbir ittihazına va- kit bırakılmamış olur. Harp tarihin- de bunun misalleri çoktur. En son ve muvaffakiyetli misal: Almanla- Tın bu defa 9 nisan 940 sabahı ansı-i zın Norveçe asker ihraç etmeleridir.| Bu tam manasile bir sevkulceyş bas kınıdır; Alman ordusu bu har#ketin! de muvaffak olmuştur. Keza bu de- fa 10 mayıs 1940 — sabahi Holanda, Belçika ve Lüksemburga taarruz da) bir sevkulceyş baskınıdır; fakat bul hareket az çok tahmin ediliyordu;| buna karşı bazı tedbirler dahi alın- Mışti. Yalnız eksik olan şey: son e- hman haberlere ehemmiyet vererek ve Norveç baskınından ibret alarakl İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin Ho-| landa ve Belçika ve Lüksemburg a- Tazisini, Almanlar dâha kımıldama- dan evvel işgal edip düşman taarru - zunü bu memleketlerin şark hudut- larında beklemeleri ve karşılamala-| rıdır. Belki General Gamelin bunu dü * şündü ve yapmak istedi; fakat bazı siyasi bağlar ve formaliteler vakit kaybettirdi;. Almanların teşebbüsü - ne ve takaddümüne sebep oldu. Bu bir kayıptır. Kumandanın — hareket serbestiliği ni ihlâl eden bu gibi bağlar, engeller veya (Frottement - sürtlünme) ler ekseriya hârbih idaresine zarar ve- rir, Kumandan kayıtsız, şartsız. ka-| Tar ittihazında serbest olmalıdır. Geçen Cihan Harbinde 18/3/1915) de İngiliz ve Fransız donanmasının| Çanakkale boğazını cebren geçme - ğe teşebbüsleri bir sevkulceyş baskı| nıdır. Bir ay sonra Arıburnuna ns- ker ihraçları, 1914 birinciteşrin ayın, da bizim donanmanın Karadenizde, Ruslara taarruzları, 1913 de Balkan| Harbinde bizim Şarköye asker ihra-| gımız birer sevkulceyş baskınıdır. 'Tabiye baskını ise karşılıklı bulu- nan düşman kuvyetlerinden birinin, diğerinin hiç Ümtit etmediği bir ta- rafına ansızın baskım hareketile ta- arruz etmesidir. İstiklâl harbinde 26/8/922 de Afvon Karahisar tara - fındaki düşman sağ cenahına ve sağ yanına Türk ordusunun -orta sezdir meden- yaptığı taarruz muvaffak o!-l muş bir tabiye baskınıdır. Keza Ci-| han Harbinde 1916 da (Kütülamma - Te) etrafında İngilizlerle yaptığımız| muharebelerde, (Kütülammare) yi kurtarmak üzere gelmiş ve çabala-| makta olan İngiliz ordusunun bir ge ce yürüyüşile bize hiç sezdirmeden çölden dolaşıp sabahleyin fecirle bel raber Diele nehrinin garp tarafında bulunan 13 üncü kolordumuzun Sâ- bis tepesinde bulunan sağ eonahına ansızın yaptığı taarruz - bir tabiye baskınıdır. Düşman bu baskın hare- ketinde muvaffak olamamış ve çok! zayiat vererek akşamleyin karanlık- tan sonra sağ kalanlrile geri çekil- miştir; bize de Sâbis meydan muha- Tebesi veya muzafferiyeti diye bü- Yük bir muvaffakiyet kazandırmış- tır, Eskidenberi yapılan baskın hare- |'reyen bir müdafaa veya Mevcudi -| Hikim düşman — karşısında büyük MÜHİM DERSLER |gösteremezler zannederiz. iyice alışmış sübay ve er ister . Zi harp silâhları hem çok tenevvü et - tip ve ihzar edildikten sonra, cüreti miş, hem de çok müessir olmuştur. göstermek, tehlikeden ve zayiattan! Düşman uyanık ve ihtiyatlı olursa,(asla kaçırmamak, düşmanı yıldıra - ihata hareketleri, bugünkü harp va-|cak surette saldırmak İcap eder. sıtalarının mükemmeliyeti sayesin -| İyi hazırlanmış, cüret ve süratle de, er veya geç, bir cephe muharebe-| tatbik edilmiş, büyük tehlikeler gö - ine müncer olabilir; ,muvaffakiyet ze alınarak yapılmış ve muvaffak ol ümidi azalır. İşte buna meydan ver- muş sevkulceyş baskını son Norveç memek için bâaskın -ve şaşırtma tar- taarruzudur. Buna mukabil fena ha zında hareketler ekseriya lâzımdır. zırlanmış, lâkin büyük cüret ve sür-| Bügünkü istihbarat vasıtaları, İntel-|atle tatbik edilmiş, tehlikeleri hiç dül ligence Servide, milli emniyet teşki-|şünülmemiş, ve nihayette de muvaf-| lâtı, propaganda vesaire gibi teşki - fak olamamış sevkuülceyş baskını bil lât düşman hareket ve niyetlerini zim 1914 nihayetinde yaptığımız Sa- süratle keşfettiklerinden buna mey -|Tıkamış hareketidir. dan vermemek üzere iyice gizlene-| Cüretle harcçet eden bir kuman - rek hazırlanan, lüzumu kadar kuv -|dan karşısında, tereddüt vet, sürat ve cüretie iera edilen bas- him içinde idare edilen bir- düşman! kın hareketlerinin ekseriya muvaf -|kuvveti bulunursa cüret dalma mu- fak olacağına şüphe edilmemelidir.| Vaffak olur. Cüretin mucip olacağı Eğer baskın hareketi cüretten, sürat| tehlikeler dahi evvelce Tâyıkile dü - ten, tehlikeyi göze almaktan, düş - Şünülüp buna göre hazırlıklı bulun - manı yıldıran dehşetli saldırışlardan | Malı ve varılacak müvaffakiyetli ne| mahrum olursa muvaffakiyet ümidi ticenin azameti karşısırda bu tehli- azdır. kelerden asla kaçmamalıdır. Yine bül Gerek 9 nisan 1940 Norveç taarru USUsta en son misal Norveç ve Bel-i Tu, gerek 10 mayıs 1940 Holanda ve Sİkâ taaruzlarıdır. Alman donanma-i Belçika taarruzu bu hususta en yeni, ** Ve Norveçe ihrsç edilecek Alman en güzel mişallerdir. Harp esascn in, YOlordusu şüphe yok ki daha ilk da-| sanlık hislerile daima beraber yürü- Yikadan itibaren faik ve denizlere yet temini Vasıtasıdır. “Buna karar '*"";:'ı": ":'“’î“: f"ı"“: E""d; vermezden evve! son derece insani) ©7 batacak, bir çok askerler denizi S " boğulacak ve ihtimal ki Nörveçe çık elt l N GĞ GS KĞU D L Almanya, karar vererek harbe başladıktan sön y N N Ş ile irtibatları kesilerek orada mahvol ra önu muzafferiyetle bitirmekten üA k beği bi an ae v lacaklar veya esir düşeceklerdi. Bu- aa D d SAA F VC Te maköbirsiyi. düşür z vaBİR Cöretla. Yâpılacak bir batkın, gö -e Hüharile berabön dücer aldtacak zünü kapıyarak körü körüne düşma-| çodakâzlıklardan, Veriecek' Kurban - Ha Sallarmak - değildir. Bu da mut -) Gan kaçmlmak. Güretin Ünüvatla — laka bir hesaba, bir plâna müstenit|kiyetle taçlanmasına müncer olacak- olacaktır; Muvaffak olması için, ne-| tı, İşte bir tarafta bu cüret, bu silrat| ler lüzimsa onların biçbiri ihmal e-|ye tehlikeden keçmamak karşı tarafi dilmiyecektir. Bunlar lâyıkile ter - ta ise çok düşünce, yarım tedbir, tehi (*) Birinci yazı $ Mayıs 940 tarihli| Ekeleri kabul etmemek ve ss)îe;;eî Tasviri Efkârda çıkmıştı. Bu yazı - dolu bir gemi batarsa bunun maddi mızda müttefiklerin Norveçte sürgt| Y€ Manevi hesabını vermeyi, müsu- VE €nerji göztermemeleri, işe az ge- İlYetini yüklenmeyi becerememek.. Mi Ve az kuvvet taksis etmeleri, _;Neıim cüretlinin muvaffakiyeti, çok TIM tedbdirle başlamaları, karbin hiş. düşünenin geri çekilmesine vardı... siyatla idare edilemiyeceği, yarım| Büyük bir cüretle tatbik edilecek tedbir, vehim ve tereddülle harp ka| baskın hareketinin her hususta iyi sanılamıyacağı izah edilmişti, (Devamı 7 inci sayfamızda) Enver Paşanın Heykelleri Enver paşanın beladiye tarafından|sonra bunları satın alınan heykelleri, son zaman - mızı köşke maklettirm ştir. larda gazetelerin başlıca mevzuların| Mütareke sıralarında kaplanın kuy, dan biri oldu, Bu münasebetle bulruğu kopmuşsa da diğer heykelleri cidden kıymetli heykeller hakkında 9ütellik. ve nefazetlerini muhafazal karilerimizi tenvir etmeyi - faydahı “İMektedirler, Ktrüçesmedeki Kır - b Nihayet bir müddet evvel Beledi - lduk. ve, Enver paşanın kardeşi Nuri pa- ; ve bir : G;vık- b“ğ:ı'::"&m: döre T9Va müracaat ederek heykelleri sa- aplandan A tın almak üzere tesebbüslere giriş - SAÇT Bd TerDeN GP e DA RGaRE MN gel B HD TERdlk DERElE? YrETNĞAN | yalğaker. SA YAO. Dğn AA BERİZ. Fransada yaptırılmış olup, bu Güniz vın Tiaya Bunları satin almıştır.| yapılamıyan bir nefasettedir. Belediyenin bu kadar nefis sanat e- Eski meşhur bankerlerden Avram serlerini şehir namına ucuzca almış Paşa, Tunuslu paşaların Büyükdere - olması cidden şeyanı tebriktir. deki köşklerini satın alınca heykel - — Karilerimizin, rermini iki ci sahi- ketlerinin hem maddi ve hem mane- Vi kazançları, faydaları çoktur; fakat Bbügünkü harplerde, muharebelerde bu hareket eskisinden deha çok & hemmiyet — kazanmışlı. — Bugünlü iğgüz. t lere de sahip olmuştur. femizde bulacakları boğa heykeli Ka Bilâhare Enver paşa ayni köşküdıköy parkına konacak ve diğer hey-| ve ve -(panıp kalacağına, bilâkis mütemadi- Mösyö Çörçil Bu harbin Klemansosu Olabilecek mi ? (Başmakaleden devam) | Fransızların pek çok büyük adam- (ları vardır. Fakat tarihlerinde, ken. İdilerine bo derecelerde büyük — hiz. met etmiş bir ikinci politika ndamı tine getirilmiş olan Mösyö (Çörçil) in dünkü gazetelerde nutkunu okurken tablatile hatırımıza Klemanso ve o- nün Cihan Harbinde vatanına ettiği hizmet geldi. Mösyö Çörçil de bu kuvvetli nutkunun bir yerinde, «hede fimiz herşeyden evvel zaferdir, he- defimize varacağız» diyor. Kleman- so da 1917 de kabinesini teşkil edip| te meclis karşısına çıktığı vakit ken- disine «Hedefiniz nedir?» diye sor - muşlar, o, daha kısa ve keskin — bir. ifade ile «zaferdir!» demişti. bi ge kadar kuvvetli ve azimli bir adam-| ,um,mmmmnh' başveklli bilhassa canlılığı, bir şey - ler yapmak İstemesi ile maruftur. ra Cihan Harbinde de birkaç delfa ka- binede bulunmuş, yani bir hayli harp 72 |bilhassa bahriye lortluğunda iken tngiliz donanmasının, limanlarda ka- yen faaliyet göstermesinde büyük te- siri olmuştu. | Bundan başka şayanı dikkat — bir tesadüf eseri olarak, Klemanso nasıl 1917 de Painlev& isminde çok yumu- sak ve iradesiz bir hükümet reisini istihlâf ettiyse, Mösyö Çörçil de şim- di, faaliyet göstermekten ziyade ihti- yatlı ve müteenni davranmağı tercil eden bir siyaset adamının yerine geç mektedir. a Bu müşabehetlere ve tesadüflere |© nazaran Mösyö Çörçil'in de bugün vaktile Klemansonun yaptığı — işleri yapacağına ve aldığı neticeleri alabi- “leceğine hükmedebilir miyiz? Doğ- orusunu İtiraf etmek lâzım gelirse bu husvsta şimdiden esaslı bir tahıminde bulunmağa imkân yoktur. Klemanso, biraz yukarıda da söy- lediğimiz üzere fıtratın ender olarak yetiştirdiği çok kuvvetli bir şahsi - yetti. Onun Fransada da bugün bir nazirini bulmak şöyle dursun, hattâ üçüneli derccede bile benzeri göste- rilemez. Diğer taraftan, bugünkü da- va, Cihan Harbi davasından da daha girift ve daha çetin görünmektedir. O itibarla Mösyö Çörçil'in üzerine al- dığı vazife ve mes'uliyet de o n'shet- te büyük olmak lâzım gelir, Bunun- la beraber, yeni İngiliz nazırı, bir ke- fal Za şü teerübesi görmüş olmak gibi ayrıca maruf bir adamdır. -Onun; işte bu © levsafından dolayıdır, ki İngiliz mu- yö Çörçil' süphe yoktur. Ebüzziya Züde VELİD | POLİSTE: Bir hizmetçi kadın cam * Şisli Kodaman sokak 140 numara- cam'arı silerken müvazenesini kaybe ğ Şişli Çocuk hastanesinde Ölmüş tür. Bir sandal parçalandı Şile Himanına bağlı motörü dün sabah Kö; Beçerken Osman ismin rı Yazan: Gı. Ali İhsan Sâbis S şinde Avusturya imparatorile görü. harp başlarsa Ru: ya tecavüz edecı vusturyanın ne (Arşidük Fransua Ferdinand Alman Vükra Mösyö Çörçil için Klemanso / ». emur edilmi; imparatorunun kendisine — sarih bir dır, denilemez. Klemansonun eşi ve ceyap vermemiş olduğunu ve 24 tem hattâ bemzeri bugün - Fransada da/muzda bu mesele hakkında Almar İTİN, deta hayat ve iştür. ya vaki müracaate Alman imparato-| tecrübesi do görmüştür. O vakdk de YA umumi olarak (Evet) demiş ve bir| Kendi arkadaşlarımızla Börüşüp kere de Başvekil (Betman Holveg)| 93 e müzakere edeceğini söylemiş. Ni- hisseme, hayet Almanya 7 temmuzda muva- zırlıklarına ve diğer taraftan Sırbis- verileceğini tesbite başlamışlar; alâ. kadarların dikkatini telbetmemek ve) sebet rile Genelkurma'y reisinin 22 tem- da bu aralık Baltık denizinde bir se-| yahate çıktı; ve ancak, Avustury; seterberliğe 'Tesmen başladıktan so| ra Berline Rusya ile Pransa arasında sıkı gö -|7 olduğu: rüşmelere ve devlet reisleri arasın -| Y&*etle iştigaline daki ziyaretlere mukabil - Almanya ve Avusturyada işe f: verilmiyor ve bir şünülmüyor zannı tevlid edilmek is. harbi muhakkak görmüştü. İşde Rus yanın parmağı korkulan, endişe ile düşünülen Ci- han Harbinin bu defa kat'i olaraklde y patlak vereceğini hepimiz seziyor -| ye re Klemansoya nisbetle on yaş d.hıî?nuukî;lğî,:r:h:n:ı '*v“:" bedihi idi ki , genç bulunduğu ha'de iş başıma geti-| UC CLĞE S u yerli gazeteler. biş yor, sonra kendisinin Harbi. Umumi | akaşa zemini olmuştu, |besi Müdürü bir kuvvet ve falkiyeti var. Üçüncü | Avtsturya hül İderecede de, o da selefine nisbetle iş V€ İStekleri havi ve 48 saat zarfında “|başarmakla, kuvvet ve faaliyetile SE“SP verilmesini istiyen bir G | kadderatını eline almış olması, İngi- KUlan vaziyetin birinci liz mebus'arı tarafından müttefikan $ Oldu. Bu suretle siyasi tasvip edildiği gibi, hariçte de çok Püsbütün vahamer iyi tesirler yapmıştır, Herhalde Mös- - Biz ne yapacağız? işe başlamasile beraber, V€ Balkan Harbinden tagiliz harp siyasetinde bir takım de- | Penüz yaralarını gişiklikler ve yenilikler gömıginıhıwl“'f bir- Osmanlı bu idi. Beç te olsa üçlü ittifaka galebe ça - Feyzi Bahri lacaklarına kani idilı ( Eski Birinci Ordu Kumandanı ) Her bakkı m Hükümeti İdare Edenler Dört Gru_p_a_ı_ Ayrılmıştı sag e Birinci Kısım — Cihan Harbi — Fasıl — Cihan harbinin zuhuru ve seferberlik —4 — oTf temmüzün be-|mak İçin, mümkün olduğu 1 |Parbe fiilen girmeyi tehir etmek Sirbletana karı oe mana kadar zihiren mülll irbistana karşı bitaraflık muhafa; arüidd B Amılm)w[“n]ar' Mhafazasına tarafdar © i ve buna karşı A-| acağı görüşülm General Hoçendo 'tek- harpten içtinabın kabil olma, ğanı izah etm 4 — Eski Bâbiâl; zihni kak güruh olup tamümnen bitaraf kal aklığımızı ve elimizin bamurile ei ek işine l.ınşmâmdmlll, elâ almamaklığımızı ileri sürenler Vatanın pek yüksek menfaatleri » memat meseleli 'yetinde, ka nparatorunun hissiyatını iiğzrnme-lk. $ ve fakat Alman) b yaya bir nota verilerek kat'i malâ. ;"i" bahis mevzuu olduğu böyle bir mat istenildiğini) Avusturya impa -| — 'Tanda hissiyata kapılmıyarak h toru Generale söylemiş. General! ' “tümali uzun boylu tetkik ve m Hoçendorf Sırbistanla harp lüzum ve| *&$a ile vaziyeti Tâyıkil : p 'e yıkile tahlil et « Türetinde israt etmiştir. Almanya-| Tek ve ©na göre karar vermek Zımdı. Biz evvelâ kendi araı nakaşa ediyorduk. Sonta ben, / Erkânıharbiyei kat cevabını vermiş, Nezaret Müsteşarı M: Bundan sonra bir yandan harp ha-|Mud Kâmil ile der!lqiyordum..;ı Tası geldikçe ve ırkâmhu-biy d Yyazılmış 4bııı Mühim evrakı En Paşaya bizzat imza ettirirken Müna. t gelirip Enver ma nasıl ve ne tarzda ültimatom yet vermemiş gibi gö -İdum. Paşaya açıyora. n Avusturya Harbiye Na-| “Tabif diğer arka Süretle, belki daha müessir çalışıyoz lardı. Benim Politika ile uzun boylu Ul iştigal'm olmadığında; : daşlarımız da ayni uzda izinli bulunmasını mün; müşler. Hattâ Alman imparatı avdet etti. Bu suretle; mesgul olduğumd lan ve askerlerin tarafdar — olmadı Bumdan merkezi unumi vesaire Üü Çemasım yoktu. Yalnız tanıdığım ba. ı tahaş ile selâmlasma — ve dostlüğl görüşmeleri ve bu meyanda ssked) Ve #İyasi vaziyetimizin izahı gibi gı zla Ehemmiyet n Harbi dü - niyordu. 28 haziranda Saraybosna cinayeti İ?T Yapardık. Hafız Ha kı ile görüş. vaki olünca her memlekette olduğu| füğüm bir zamanda Talât Paşa ile igibi. bizde de, İstisnesz - herkes bir| tafuşmiştım. O zaman Dohiliye Na zıri olan bu zatın Rösterdiği YÜZ Ve hatırnevazl B ötedenberi| '€Ti beni meclüp sile bazan böy güler- ik ve takdir hiş ettiğinden kendi - le hususi görüşmeler apardım. Cemal Paşanın Bahı Nazırlığı — esnasında — bahtiyenin &t bazı manevralarda erkâmi 1 umumiye talim ve terbiye şu sıfatile hazır bul N için onunla da, bazan görüşüre olduğunda kimsenin Phesi — olmadığından akşamı| ğum düm, Nihayet 23 temmuz 1914 a hükümeti ağır şartları Cemal paşa ile muârefem azdı. B kan Haybinde İstanbul muhafızlığı esnasında bazı görüşmelerimiz olmı sa da ehemmiyeti baiz değildi. sen mektepten hneşet itibarile de eski olduğundan mektepte de bir tanışık- lik yoktu. Fakat gerek Enver Pağı r ile ve gerek Hafız Hakkı ve Mah yeni çıkmış,İmud Kâmil paşalarla daha mektep tedavi cdemcmış_ıen tanışırdık. Bunlar Erkâniharp devleti ne yapa-|mektebinde üçüncü sınıf iken — ben düşündüren şey, birinci sınıfta idim. Bunların han gi- sinin bir.nci çıktığımı bugün hatırlı miyorum; fakat herhalde birinci, (- âtomu Sırb'stana tevdi etti, | İşte ötedenberi di Şün: ülen ve kaor- Perdesi açıl.| YASİ vaziyet İste hepimizi Hükümeti idare edenler arasında başlı 5 ü ..,.__-._——____î aşca dört mütefekkir. grüpu gö-İkinci ve üçüncülük bunların arasın Wu'bmüze çarpiyordu: da idi. Mahmud Kâmil ile ayrıca E- dirne harbiyesinde, ©o ders nazırı, ben tabiye ve seferiye muallimi ola- 1 — Körükörüne Alman tarafdarı lanlar ve Almanların bir kaç hafta Silerken düştü, öldü zarfında Fransanın hakkından gele -İrak 1907 ve 1908 senelerinde berab B İ 'rrmne kani olanlar; bu H Föriden Peha apartımanında hiz - Ht lakın muzafler olacağını şünke İNf Bemllde'n düğamlle, ve GÖ metçilik yapan 18 yaşlarında Meri| » ('ehler; suretle üçlü|çalışmıştık. Keza Enver paşa ile d Alman ordusunda tahsilde olm — Fransa ve İngiltere ve bu mü-|ğımız hasebile ve hem, daha sonra derek sokağa düşmüş ve kaldırıldı. a Petle Rusya tarafdarı olanlar;|Balkan Harbinde o onuncu kolordu. rıldi- Bunlar Fransa, İngiltere ve Rusyaj erkâniharp reisi ve ben kolordu has * tarafının mali ve iktısadi membala- rekât şubesi müdürü sıfatile beraber nn vüs'ati ve zenginliği hasebile bulunmuş ve çalışmıştık. Bu tanış - malar, ve beraber çalışmalar bu del: Harbiye. Nezaretinde ve Erkânıhar biyel umumiyede de sıkı Bgörüşüp fl- 3 — Rusyanın sleyhimizde besle - Çinın sandalına Çarparak parçalamış tır, Sandala sular hücum etmişse de batmadan nin beraber bulunmadığı tarafa yani Y ile beraber| keller isze Taksim gazinosunun bah -| Avram Paşadan heykellerile sim g İşatın almış ve Sultanla evlendikten|çesine yevlqtm.n—î e yANTARMA A ylat yoktur. tir. Nüfusça za Almanya, de bir kayık-|diği emeller hasebile hatpten içtinap!kir teatisini kolaylaştırıyordu. 'gıyrılııbll olduğundan dolayı Rusya/bu esnada vazifeler, makamlar Tütbe farklarının az 'a iltihok etmeğe ve fakat| Taya giriyardu. çok tesiri de