TAN ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 00 Kr, 1 Sene 2800 Kr, 7 8 Ay iso © w » » so” . ” ve şe Adran değletirmek (28) kurutur. « Hint Kongresinin Verdiği Son Karar Yazan: M, ANTEN giponların Lasbio ve Mandalayı işgal ettikten sonra İerlemeleri- he devam ettikleri ve bazı noktalarda Hindistan hududuna 50 kilometre ka ak'aştıkları haber veriliyor, i s#amanda Hint kongresinin ş& bir karar aldığı da bildirili- Yor: Hindistan, İngiltere tarafından kendisine derhal istiklâl verildiği *ak- irde İngiltere ile beraber memleketin İhüdefaasnı #ilen (İştirak edecektir. Makat bügünkü vaziyette, istiliya ma- lez kaldığı takdirde kendini silâhsız larak ve müstevli birliği yap- İaamak saretiyle müğafan edecekti Ülindistan, yabancı orduların Hint henfaatleri için zararlı ve hürriyet Mavası için tehlikeli olduğunu mazi İleki acı tecrübeleriyle öğrenmiştir. Kongre relsi, müslümanların İngi- İlielerle işbirliği yapmalarını mani ol. İnak maksadiyle, onlarm “Pakistan hakkındaki teki tarafın) lan müsait”bir surette karşılandığını ve bir anlaşmaya varılabileceğini sö7- göre de: Kongrshin icra İlemitesi azasındın bir mecusi kon- trenin tasvip o ermediği bu küfamın İbrotesto etmek maksadiyle İstifasını ermiş ve İngilirlerle beraber Hindis- fanın mtüdafansı için çalışacağını be m etmiştir. Geçenlerde Avam Kamarasında Hin İhistan mevelesi hakkında izahat veren 8. Cripps: Düşmanın Hindistana yak Şlaşmasının, Japonların" muvaffakıyetle- $i dolayesiyle bar Hinlilerde hasıl ları bozgunculuk zihniyetinin ve Hin. stan müstakbel hükümet şekli bal kında Hint camaatleri arasında fikir btilâflarının bulunmasının vazifesini İarvsifakıyetle başarmıya mani oldu» İfunu söylemiş, fakat bana rağmen bü- lin Hint memleketlerini istilâ- Piya karşı müdafaa edecekleri ümidi. Ni izhar etmişti Nehru, Crippa Hirdistandan ayrıl. tan sonra yaptığı bir beyanâtta: İtgiltere ile bir anlaşmaya varılamı mma rağmen Hindistan İngiltere” İn we Amerlkarn gayretlerine karşı kayıt kalamıyacağını, Japonyanın ve Imanyanın, zaferinin bütün düya in büyük bir felâket olacağını söy- emişti imdi Ne Olacak? | Nehru'nun bu sözleriyiş kongrenin rarı arasındaki tezat gayet barizdir. Diğer eihetten böyle hir kararm alm İhasında Hindistanın bürriyet ve istik- Mister Rowsevelt ü harbin, daha girmdiden, en be- lirmiş çehzelerinden biri Ame- rika Reisicimhuru Roosevelt'dir. Harp sonuna yaklaştıkça, o Roose- veltin derin idenlist çahelyeti, büsbütün meydana çıkacaktır. Bu devlet adamınm nesd, bugünkü harp- len ziyade, yarınkı barışı kazanmak azminde olduğunu tahlil etmezden önce, onun bilhnsen, Cür yet Tür- kiyesi ve bu Türkiyenin iki büyük Şefine karşı gösterdiği yakin ve se- cak alâka üzerinde durmak £; dır, Roosevelt, 1933 yılında, ilk defa ©- larak Relsicümhur seçilirken, Avru- pa gibi Amerika ve Amerika gibi 'dürya da, hemen hiç rahat ve mem- nun değildi, 1098 ekonomik buhranı, ret zihniyeti ve liğini, öylesine arsmıştı ki, memleketler, cihan iran» zuresinden arka arkaya koparak, birbir, iktasad! yaralarını, otarşik bir ife vâdeden dilleriyle yalamıya ko- yulmuşlardı, Ve hemen her mermle- kette, devlet piyasaya karşı, devlet- çilik de liberalizmaya karşı cephe al- muştı, Ve bir tareftan nazari müna- kaşalar alip yürürken, bir taraftan da, buhranı önlemek maksadiyle dev- etler, ameli yollardan, iktsndi mü- dabalelerini iyj,. kötü, bir sistem ba- Hine koymıya savaşıyorlardı, Bu esnada, Amerikanm gözüne iki belli başlı hareket çarptı Biri, İngil- terenin Ottawa tedbiri, yani kendi İmparatorluğunu içinde, himayeci bir zihniyetle, müdafaaya çekilmesi; diğeri de o Almanyanm, Sehaeht'm meşhur kliring formülü ile, devletçi bir ticaret taarrusuna geçmesi, Rusyada ise, yine bu sıralarda, beş yillik plânların propagandası yapıli- yordü, Fakat Roosevelt, yu böyük ölçüde- Xi hareketlerin yanında, harp sonrası devrinin bir tecrübesini daha gördü, übe, diğerleri gibi ne sağcı solcu bir doğmatizma'ya daya Ray Fukat, dikkate şayandi, çün Kü bir milletin yeniden yaratılması işi olan bu teerübede, demokratik bir devletçiliğin alâmetleri, öleki ha- reketlerin hepsinden fazla ve fik gü- nönden İtibaren mevcuttu, * * u tesrübe işte, Türkiyede yapt- İdi bakımından böyük bir mantıksmz- İk öştkürder. Bu karar âdeta Japonya. İ>a karşı bir davetiye mahiyetindedir ayet tabidir ki, Kore ve Mançufi- tabakkümü altında tatan ve kendi- ne karşı hiç bir fena niyet beslemi- zen Çini de esaret alta almak için eş senedir harbeden Japonya Hindis. istilâ ettikten sonra, hürriyet ve tiklâl ümitleriyle beraber bizzat kon- Te de tarihe karışmcaktır, “Mütesr- hiza boyun eğmiyeceğiz, orun emirle- bini dinlemiyeceğiz, evlerimizi ve tar- larımızı ona vermiyeceğiz., gibi ba- ie sözler ötedenberi (silâhsiz menfi İheleavemet taraftarı olan Gandinin ağ ında tabi görülebilir; fakat Nehru, Azat gibi 360 milyonluk bir camlamın hürriyet ve istikidii davası için mü- İsdeleye alılan şeflerin riyaset ettik. *ri kongre | kürsüsünden Japonların İilindisan hudutlarını yaklaştıkları bir söylenmesi, kendilerinin sa- irsiyetinden şüphe ettirebilecek mı İiyettedirler. İngiltere, geçen Barpie kendine bü- yardımı dokunan Hindistana yap- hür vaadleri yerine getirmemekle bü- ük bir hata İşlemiş ve haksızlık yap» Müştar, Hindistanın İngiltereye karşı Mimataırlığı büyük mikyasta bu em- Diryalizm siyasetinin eseridir. Fakat asi İngiltere City ve Chamber. in İngilteresi değildir ve oi asma da imkân yoktur, Diğer d- etten Amer'kn ve Çin bu bakımdan indistan için en kuvvetli teminat teş- il etmektedirler. Bu şarilar içinde int milli Hiderlerinin en baris bir İmperyalizm siyaseti güden Japonya. İstilâsma karşı «Jâhl: mükseemet stermemelerinde bakikaten mantık- eser görünmemektedir. İngilterenin kongrenin bu kararma İkarşr aksülâmeli ne olacağını bilmiyo- far, Kongre (liderleri müttefiklerin indiztandaki müdafan tertibatına za tarı dokunabilecek hareketlerde balun. İmadıkça ve Japonların şu veya bu $0- kilde bir anlaşma temayülü göster. İmedikçe vaziyeti olduğu gibi muhafaza İve idare edeceği | tahmin edilebilir. Aleni tekdirde, müdafaanın ve mlşti fek eaferin selimeti namına giddetbi İedbirler alması beklenebilir. Japonların Birmanyadaki muvafla.. heyetleri, Hindistan için değil, Çin i- İlin bir tehifke teşkil etmektedir. Hin- fistan Japon istlâsma karşı, Birmen- Yadaki Irrawadöy vâdisi ile Hindis. İandaki Brahmaputra vâdisi arasında Aranan devamlı bir sra dağlar manlası İle tabil bir surette mahfuz bulunmak- İadır, Japonya Hindistan ancak sah'l- erinin muhtelif o yerlerine karmak suretiyle kismen istil Mihir, Ba ihmale" korşı müt Nectibut almaktadırlar, ker çın ede. fikler | yetsizdi, Yeni in yordu, Amerikanın veni Rel- sicümkuru, bundan dolayı, Türkiyeye ve Türkiyenin gerç ve enerjik Şef- lerine karşı dara bir hayranlık duy- du, Ve bu hayranlığını hem Alatürk, hem de İnönü devirlerinde izhar et- mekten çekinmedi, Kendisi ise, Amerikada, New Desi, yani Yeni - Tutum adı altmda, her- hangi bir cebir ve zor racast etmeder, ferdiyetçi bir Jibera- izmin yı devletçi, yahut caminer bir Hiberalizmi ikame etmiye çalışır yordu, Fakat bu esnada dünya, fena yel- Isra sapmak Üzere İdi, Zira, ekone- mik buhran bir sosya) buhrana, sos İyal buhran bir potilik buhrana inki- lp etmiş ve bütün bu girift ve bir- biri üzerinde müessir buhranlar ne- ticesinde de, taban tabana birbirine zıt ideclojTerin ve rejimlerin peşin- Roosevelt Harp İçinde Yarınki Barışın Ahlâk Yapısını Kuruyor Ressevelt, — Relsicümhur olduğu günden Amerika tecavüze wöra- dığı tarine ki Amerika gisi bir böyük devletin, dünya işle riyle alâkadar şefi idi, Bugün ve daha şimdiden. bütün bir kara gâhın Lideri gibidir, Harp nik yetine yaklaştıkça Roosevelt, Cİ» han ölşüsünde bir devlet adamı payesine erişecektir. Bir büyük devletin Çefi olcuğu için değil, kafasının İşine Amerikalı sanlığın bir parçası, Amerika ve Amerikaları da: düyamn © bir parçası olarak yer'eştirdiği için (#7 Yazan: EN Burhan BELGE maddesi vardır. Fakat bunlar ör smda, Roosevelt"n asıl istediğini ak, settirenleri, ikidir: 1, Kazançiara bir tavan; 2, Sabit ücrelirre bir taban tayin etmek, bera) ve ferdiyetçi zanç herhangi bir tavan öbi, sabit ücret içir de şart koştuğu bir taban yoktur, Öyle ki, tlcsret sahasmda ve burunla a- likadar serbest merleklerde için servete doğru: sabit Gs , mr? hayat kaygusunu cemiyetin önlemek bahsinde sefalete doğru, hudut yok- tur, Roosevelt'in görmüş olması lüx dir ki, bu, yalnız bi memleketteki fertler için değil; dürya üzerinde y. şamakta olan milletler için de böy-| dedir, Yani, bir ileri sanayi ve ticaret memleketi için, onu dalma daha çok artması mukadder bir servetten ab- köyatâk bir tavan olmadığı gibi, bir zavallı, geri, ham madde ve zirast memleketi için de, onu, keza, dalma daha çok #riması mukadder bir faletten koruyacak bir taban yoktur, * * iz, Amerikan derlet adammın sekiz senedenberi, söyledikle Jnden « Milli Sef İnönü . hârpten sonr. gerçekten tavan- kazançizra fırlamış bir camiaya rü işin mütemadiyen böyle devâm edemiyeceğini anlatmıya çalışan ve buna muvetfak old , “ka zançlar içlâ tavan ve ücretler için taban, meselesini gerek kendi sra- larında milletler, gerek kendi arala- tında fertler için halletmek âzm dedir, Bilh prensip kabul ek nya istihsalâtınrda ve binnetice mü badelelerinde, ne ahenk, ne de istik- rar olucaktır, Çünkü, meselâ bir Ja- ponya, hafkmı ve memurlarını en a- Şağı Geretlerle, ticaret müesseselerini de keza en mandut kârlarla çalışlır- mıya muvaffak oldu mu, onun baş” ladığI ve herhalde devam dumping'lerle, nasi mücadele edile- cektir? Bundan ve muvakkat Rusya, Al- © o esnada yaptık» edim tabistizi İktismdiyı ücadele ikteediyatı,, ma, bu- Dun da hetren arkasından “muhare- iktisadiyatı,, na geçecektir, Roose- işte bunu görmüş, kargt- #ında, en büyük muarız olarak Cham beriain'i bulmuştur. Ve Chamberlain kendisiyle Avrupada, Uzak Şarkla ve bizzat Amerikada, piyasa ve piyasa uğruna gizli ve amansız bir çe- e mücadele etmiştir. * * gün. karp sonrası tarihinin an- k kaca ve kismen arzetti- Bim bu merhaleleri, artk tarihe ka- #çmiştir, Ve Roosevelt bütün teşhis- lerinde (kteadi, mall ve siyasi) hak- M bir adam olarak, bugün, davasını Şürütmiye çalışmaktadır. Harple olmak sebebiyle, kongreye, bugün, bildiğiniz iktisadi | tedbirler rinden ve bilhassa yaptıklarından an milleti u anilyoruz ki o, Arnerik LOKMAN Iç SIK Iç sıkıntısı herkesin o başma gelen bir haldir. İnsan bir gön İşsiz kalır, yahut çalışmak istemez, Bir gey olm. mak bile kendisine güç gelir. O va- kit içi sekıler. Fakıt psikasteni hastalarına gelen iç sıkmtısı büsbütün başka türlü bir şeydir. İç sıkıntısı o hastalığın en çok görülen ve en acıklı alâmetlerinden biridir. Bir gün, görünüşte durup dururken, psikasteni hastası garip. hem de pek şiddetli bir sıkıntı hisseder, Bir Baz» gınlıktan önce gelen hal gibi, vücu- dünden hayat çekiliyormuş gibi gelir, Kimisi, bir yer yıkılmış da onun al. tında kalmış, o yaşamaktan umudunu kesmiş gibi olar. Bununla beraber, ibeygeirk gelmez, yalnız iç sikımtmr deva meder Boğazı tıkanır gibi olur, fakat ağlıyamaz. İç sıkıntısı devam ettiği kadar, hiç bir şey onu geçire- mez, Arada sırada, sebepsiz gibi, gelen den, insanlık, doludizgin bir kültür buhranına doğru kaymıya yöz tut- muşta, bialâm olan hikâyeyi kısa kese- lim ve Roceevelt'in bu kere kongre- ye takdim ettiği ekonomik tedbirler lâyihası üzerinde duralım; Bu İiyihanm bildiğiniz gibi birçok Tefrika No. 2 İşte o zaman mili hükümeti ve mil. Hi hizmeti ilân etmek Jâzendı, Benim arrum da şüphesiz buydu, Fakat fır. #st keybedildi, Harp havası içinde kuvveti çok artan rruhafazükör parti, bütün imesuliyetlerden uzakta, önüne geçilmez hatalara, zaaflara, sürprizle- Fe ve istikbalin sakladığf aldanmalara göz yumdu, Bu pertinin şefleri umu- mun menfaati endişesiyle kendilerini sakin, fakat ihtireslı bir seyirci gibi 'kalmıya mcecbur addettiler, Böylece içeride olduğu gibi dışarda, harp saflarında, harbiye mazırlığmda ve bahriyede gergimliz bubranlar do. Kuruyor ve buhranlar son dereceye varıyordu, Orduyu Nasıl Kurmalı Harplen bir sene sonra: Britanya ordusunun 70, hattâ 100 fırkaya çi- karılmast saruri görülüyordu, Yakat wmarlanan tüfekler bunun ancak üç- te birine yetecek mikdarda idi, Hele topcuya ait siparişler bâsbütün kifa. vaçlara ve harbin "huzusiyetlerine sit malgcme ise büs- ZAFER! bu hal devamlı ölüm korkusuna sebep olur, Psikasteni hastası, bu hal yine gelecek de yanında kimse bulunamı- yacak diye yalnız başına kalmaktan korkar, Yalnız başıma sokağa çıkm tas, bir yere gitmekten korkar, reye gltse, kendisine yakm olan birini birlikte götürmek ister, Böyle iç bütün ihmal edilmişti, Vaziyetin ie- tilzam ettiği mitralyöz imalini hiç bir teğekkül dişünmemişti, Her cinsten ve bele yüksek iufilâk kudretini haiz oyüsü, ağır ve orta topçu malzemesi acmacak biz haldeydi, Siper mühim- matı, bombalar ve el bombaları ima- line benüz başarmıştı, Bunlar ileri sürülerek harbiye na- zrı Lord Kitehner'e dert yanıldıği za. man gerek mazır ve gerek müşavirleri çalıştıklarını, siparişlerin imal kabili- yetini aştiğı ve taslihalın çok geç ya- pıldığı cuvabımı veriyordu, Doğru &- di ama kâfi değildi, Tedbir almak ve derhal istihsali arttrmak Hizm geldi. Hi söylenince harbiye nazırı her ge- yin yapıldığı, fakat alinan tedbirlerin ancak bir kaç ay sonra eser verebi. bildiriyordu, Faaliyeti halkin bir ço kdeliMer ileri sürüyor ve bil. hassa harice, Amerikaye yapılan si- parişleri gikrediyordu, Bu iş de kifa. yetsiz addalunduğu için iki taraf ara» #ındaki münakaşalar son derece şid- detli oluğardu, mi Tenkitciler, harbiye nözaretinde tep çuluk servisinin, büyük çapta mühim- Uni İrünür. Asıl sebep, beyindeki | mallara iz Devamı Sa, 4 Sü | INTISI kıntısıma tutulan hasta yalnız başına yasıyamar.., Bu halin gelmesi web ibi gö- da- O damarları marların stleeşmasıder. sıkıştıran şey de, dalma bir düşünes. dir, Genç kız zihninde, nişanlanma, evlenme düşünceleri kurar, Bir geye karar veremez, İçine © sıkıntı basar Kadınlık hayatının son bahar mev- simine gelmiş bir bayan, kendi kendi- e yeis getirir ve içine yine © sikın- tı basar. Bir erkek işlerinin yolunda gitme- mesinden düşünce getirir, yahat İşini başarmak için başka birini görmesi, ondan yardım — istemesi lâzem olur Müracastının nasıl kabul edileceği düşüne düşüne içine o sıkıntı basar, Kadın olsun, erkek olsun, kendisiae yakm ve sevdiği bir kimsenin, all den, akrabanından bir kimsenin has anı düşünür, onun İyi olacağından umudumu keser, © İÇ s'kıntesmna tu- tular, O iç sıkıntısına (o tutulana, sebebini sorarsanız söyliyemez. Bozan söyle- mek İstemez, bazan da sebebi kendisi de unutmuştur, İç sıkıntısının şiddeti her şeyi umutturur. Onun için iç si kıntıs: sebepsiz görünür. Yazan: We Çeviren: İluami Safa mat imali için hiç bir şey bilmedi ve bu kadar geniş ve karışık bir mu- âdelenin halline merhur edilenlerin pek küçük olduğunu iddia ediyorlar- dı, Yine osların işaret ettiklerine göre harbiye nezaretinde ihtisas işleri sulh ve gevşeklik zamanında güyet dar tu. tulmuştu, Ve bu da bir çok silâhlarin imalini kütle halinde geri bırakan 56- beplerden biriydi, Meselâ sahra topların tekerleğini yapmak çok dar bir çerçeve çinde kalmışli ve yalnız bir tek milessese- nin elindeydi, 'Tüfeklerin ağaçları nadir bir çeşitti, Müşkülâtla olde ©- Alliyordu, Obüs işleri karmakarışık. tı... Buna karşi Harbiye Nezareti a kerlerin eline fena malzeme veremi» İyeceğini ileri sürmekteydi ve silâh- ların nev'i, 'einsi, miktarı ve bütün ordu leçhizatı için karar vermek sa- Mihiyetinin askerlere mit olduğunu söylüyordu ve nihayet meslekten ap- kerlere ait bu kadar mühim mesele- lerin ne kadar iyi niyet besleseler de siviller, politikacılar, iş adamları ta- ratmdan münakaşası mesuliyetini de- ruhte edemiyeceğini ihsas etmekteydi tarkas var) milletler İçin böyle birl olursa, | İmuzları, kalçalar MERAKLI BAHİSLER : Japon gesesvüğümiz ikisi genç ikisi ol. gun erkek fotoğraflarının alt- ta bulunanları Çind üsttekiler de Ja ponyalı resimleridir. Bunları birbirlerinden ayırt etmek koluy değildir. Hattâ aralarındaki farkı bulmak içim kati vasıtalar yok- tur. Hattâ bir antropoloji mütehassı- «e bile kafa burunları ölese yine yanılabi- w o bir, Böyle ol beraber Japonları Çinlilerden ayıran bazi alümetler de vardır: Bası Çinlilerin boyları uzundur: (Yasatl boy: 1 metre 63) Japonlar umumiyetle e kısadırlar; (Vasati boy: 1 metre 87). Japonlar ufak Çinlilerden dalma da- ba cilsseli, daha geniş | kalçalıdır ve -pehlivanlar müstesna, nadir olarak #işmandırlar, — İhtyarladıkça kurur- lar ve zayıflarlar, Çinliler ise seneler | geçtikçe hele çoluk çocuk sahibi olunca, semirmyle müsrağttirler. Japonlardan daha ax kıllı olan Çin- lilerde -palabıyığı nadir olarak rasla- mir, Ginliter kalın bağa çerçeveli göziük kullanmaktan çekinirler, Japonlar ve Çinlilerin gözleri “ba- dem, biçimindedir. Pakat Japonların gürleri birbirlerine daha yakımdır, Bazı Japon asillerinin burunları in- &e ve mihanikidir. S'maları dardır, izler müstesna olmak şartiyle Kal- i kasyalılara benzerler. Japonlar yürüdükleri zaman gergin bir vasiyet alırlar ve topuklarım ye- re vururlar, Çinliler İse daha yumu- şak ve daha serbest yürüyüşlüğürler. 35 günlük imani, glyet se kükür derginidar. 13 inci ve yazt ve Hepileri; öataaDak Aylik sösral, sağ PERDE VE BANNR — Ma çk ye Dani a ee Gine Çinli Yarin Akşam SÜMER SİNEMASI En güzel filmlerin parlak yıldın KAY FRANCİS Georges Bancroft - Randolf Scott VE ANDY DİVİNE ile beraber yarattıkları we seyircilerin baştan sonuna kadar heyecanla takip edecekler” MASKALI İFRİTLER Hareketli, kuvvetli ve büyük aşk ve macera filmin! umuman takdim edecektir Pek yakında LÂLE semasında doğacak PAULETTE GODDARD — BOR HOPE KADIN ve ŞEYTAN Filminde alkışlamağa hazırlanınız. 40 LİRA AYLIKLA Geceleri tashih işlerinde çalışmak Üzere eski ve yeni türk. çeye. coğrafiyaya ve umumi malümata sahip, kefil gösterir dikkatli ve süratli bir musahhih aranıyor. Lisan bilen beğenilir MAAŞI 40 LİRADIR Kisa hal tercümesi ile İstanbul posta kutusu 406 ya yazılması Japonyalı İle Çinli sanatın Biribirinden Nasıl Ayrıt Edilebilir ? 3 (EPİ TAKVİMDEN Kıymeti İ #Yazan; ULUNAY Nrımdan biri “rağbet, in mü “fatlandırdığı “güzel 805, lerin maz mir tstiğnasmdan gikâ- yet ediyor, Kakider henende denilen okuyucu bir ücret muzsulinde sahte da taganniye mahküm olan bir iğçi imis, ve çok defa ekmek parasını gÜğ” lükle temin edermiş,, Halbuki şimdi banendeler han, hamam, apartıman &â- hibi olmuşlar, Ve bu serveti yapmak için de börün zabmetleri saat on birde sahneye Çıkıp üç türkü kıvırmaktan İ- baretmiş... Günlük fıkrasında bu mevzuu ele 2- lan arkadaşımızın haklı oldağu nok- talar var: Meselâ biz de sesinin güzel. liği dolayısiyle gazinoyu takdirkârlür riyle dolduran okuyucunun sırası bir angarya gibi savuşturmasını doğu bul, mayoruz. Fakat banda | kabahat, okuyucuğu veyahut gazinonun sahibinde değildir. Bizim ince sazımızın dekor ve hüvi- yetini kaybetmesindedir. Bu şekli $€- mail değişikliği şimdiye kadar bizde mevcut olmıyan, Avrupada dahi mo- dası geçmiş, bir eğlenti müessesesinin meydana çıkmasına sebep oldu: Als turka Kafe şantanlar! Herkesçe malümdur ki, ba müesse- selerin sazla yahut sanatla alâkası yok tur, Mesele sadece bir iş, bir tirarettir. Sazım önünde sıra sıra iskemlelere dizilen semiz, zaysi, balık eti, kalçalı, butlu “Bayan,, lar da pek o kadar mu- siki ile, makamla, usul ile mukayyet dekildirler, Hiç birinde şöyle ellerine tefi alıp sazı idare edecek kudret yok- tür; birer birer ayağa kalkıp “mükâ. fat tevrli,, resminde “monolog, söyli yen mektep çocukları gibi sıralarını savarlar. Bu bakımdan bunlara hanen- de demek doğrü olamaz. Zira bu ün- vant hak elmek için yalnız “sesi güz zel,, olmak kifayet etmez; tahsil ister, galışmak ister, Bu itibarla her sesi gün zel hanende olmadığı gibi, her hanen- denim de mutlaka bir “bülbül, olması icap etmez, Hanende, şark musikisinde büyük üstatların önünde diz çökerek, elleri- le dirlerine “düm, tek, vara vura bes. tesiyle, nakşıyla, kârryla, ağır ve yö- tük' semalsiyle, bir çok fasıllar geçen sanatkdırdır. Bunları, meslektaşımın dediği gibi sonuna kadar gavallı kalmıya mahküm olan diğer sanatkârlar mukayese et- memeli, Onların sanatta kılıçlarının hakkı olarak fethettikleri mümtaz mev kileri vardır, Meselâ şimdikiler ara- sında şark masikisine böyük emek v ren Münir Nürettin, Necmi Rıza ve daha bazıları gibi, Hanendeliğin o manevi diplomasını taşıyan üstatlara her saman lâyik Gi- ları mevkf veritmiztir. Bolahenk Nuri Bey, Üsküderir Hü- #amettin Bey, Beylerbeyli Ziya Bey, Hifiz İsmail, Hâfız Osman, Hâfız S4. mi, Hacı Kirâmi, Zekâi zade Ahmst efendi. Kel Ali Bey,. Bu adamlardan biri sazda bulunmak değil, hattâ s- İsi dinliyenler arasında olsa çalanların falso yapmak korkusundan elleri tt- cer, söyliyenlerin dilleri dolaştrdı, İ © saman musiki yalnız yüksek bir : | sundurmanın üzerine çalgı ora Gras asmak değildi, Musik'yi cidden seven ve onu himaye edenler vardı; Prens Sait Halim Paşa gibi adamlar yalm tında bu üstatları toplarlar ve ortaya yüzlerce altınlık mükâfatlar koyarak İ müsabakalar yaparlardı. Ve böyle bir üstat, bir beste okuyacak olursu ken» disi ayağa kalkmaz, belki onu dini İyenler ayağa kalkarlardı! (Bir Genç Üveyanasını Sopa İle Öldürdü Kosan, 3 (TAN) — Sokutaş kö- yübden Musa Güzel, üvey annesi Ay şe Güzel'in yebuncı bir erkekle mü- Nasebette o bulunduğundan şüphelen« miş ve Ayşeyi gözlemiye başlaşnıştır. Nihayet bir gün bu şüpheleriin ye- rinde okluğunu anlamış ve üvey am- nesini irmak ken: da yakalıyarak topa ile düğmiye buşlamıştır, Musa, genç kadını döğmekle hırsını yene- memiş, sopayı kadınin rastgele yer- lerine vurarak öldürmüştür. Musa, Ayseyi öldürdükten sonra cesedi teygf- mağa atmış ve köye dönmüştür. Köyşe , Hiler Ayşe Güzel'in cesedini irmaklı bulmuşlar ve jandarma ( karskoluni haber vermişlerdir. Tahkikat sonun diğ da köyün sayıh güzellerinden olan KU Ayçenin üvey oğlu Musa taratmdant€i öldürüldüğü anlaşılmış, yakalanarsiŞi adliyeye teslim edilmistir. MEVLİDİ NEBEVİ Aziz ölümüz Hae İbrahim Zade SITKI GÜCEL'in ölümünün kırkıncı günü olan önü- müzdeki $ Mayıs Sah günü öğle na- mazmı müteakıp Beyasri camli şeri- finde ruhuna ittibaf edilmek üzere mevlit okunacağından. erzu buyu- Tanlarm hazır bulunmaları riem olu- Bur, Ailesi namına Kardeşleri Ziya ve Sami Göesi — m m aa a VEFAT e m kari “Püyante Taremi “Bayan Mayeüme İn Tahmtlme Karamuk” Me > arkadaşımızın arhe, Kyüpre ihr İrranına göze ecek.