12 Eylül 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

12 Eylül 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BEDELİ Esnebi 2 Nene ORBO0 ke mw ç Say 1800 e sa 400 A a vires Aeğistirmek 25 kurustur Sulhüne Dair ir kaç samandanberi, o Finlârda ile Sovyet Rusya arasmda mün- ferit bir gelh o yapmak o maksadiyle Müzakerelerin cereyan ettiği saylan Ortada dolaşmaktadır az: Hin gazetelerinin, Finlindanm Weâviki bir harp yapmadığı, istikiği Ve toprak bütünlüğü garanti edilmek Bartiyle sulha kavuşmaktan başka bi emeli olmadığı hakkındaki neşriyatı bu söyiayı teyit eder mahiyette görü- | tüyörde, Bir hafta kadar evvel bir İsveç ga” Finlerin Al- #etesi baş makalesinde tmanyan, den yüpheye düştükleri: heticesi hakkmda Finler arasında fi- kir birliği olmadığını ve son zaman bra Pinlândada tanınmış şahsiyetler bir çoğunun tevkil edildiğini yaz- aşka, . Vaşington'dan ve Stokbolm'den ge- len haberler: Almanyanın Finlândadan Hereflerini ve prestilerini muhafaza #tmek şartiyle- çek'lmelerinden gayri Bermbun olmyacaklarını bildiriyordu, mâradaki Fin mahafitinde lâmda ile Sovyetler arasında baftadanberi Amerikalıların tava: ka; ile tiddi müzakerelerin cereyan etmek ** olduğu söylenmektedir Bunu mukabil, Finlindarın Vaşing- iki elçisi ve Berlin siyasi mashafili, #ayiaları tekzip etmişlerdir. İra kaynaklarından gelen en son pi habere göre: Finlânda radyomu, inlândada Nanyonal - Sosyalist teş. Kilâti yapıldığı ve Finlândanın Manya hesabına harbettiği şayial ğ etmiştir. 4 Fiülândanın, Almanyanın muvat #sti olmaksızın ve ona rağmen 5: feterle miinferit bir sulh yapmaya ce- etmesi, az O muhtemel olmakla İetiber, Pin simardarlarının Alman» İönin galebesi hakkındaki kanaatleri Şitaldığe takdirde, işe bakımından M4iyeti gittikçe müşkülleşen Finlân YE azan süreceği o muhakkak olan Tücadele müddetince harp halinda ha Widürmanm o doğuracağı tehlikeleri Hislinerek Sovyetlerle bir anlaşmaya “Atmak istemeleri imkân dahilindedir, yetlerin de böyle teketif “emniyetle kabul edeceklerini 2 mek içini sebepler vardır, Sovyet- “R harbine takaddüm eden müzake- »ler esnasında Sovyetler birliği hü- Sümeti Pin hükümetinden sadece, Le- Minkradın müdafsam maksadiyle, bu top üteşi altında bulunduracak Sedar hudada yakın olan istihkâmların Si alınması. istemiş ve Finlânda Hzümeti bana muvafakaş ermediği i- İN iki memleket arasında harp baş” Şönişte, Bu harbin sonenda Sovyetler İliği hükümetinin Kareli'deki bazı Erleri ve Hangö'yü, muhtemel bir Al SAR İecavüzünü düşünerek, stratejik beplerden dolayı işgal ettiği şimdi İSİN iyi anlaşılıyor, Tamamiyle tes- edilmiş bir olmasına gen iki buçuk aydanberi Fin ve İman kmevetleri tarafından zaptedi- açiyen Hangö'nün Sovyet deniz ve a kuvvetleri için kıymetli bir üs #ikil etmesi keyfiyeti ve Pin ordu- Şlün âpcak iki buçuk sy sonra esi evyet - Fin kududuna kadar gelebil- zleri, bunu teyit etmektdir. şağönediyoraz ki, Pinlinda ile Sov- velet arasında münferit bir sulh u- ai Leningradın mukadderatı ile si- api #ürette altkadardır. Leningradın avlayan. mukavemet:, bu sülhü ko- acik ve çabuklaştıracaktır. wmerikada: Rocvevelt'in bütün dünya tarafın: dan büyük bir alâka ve bazı ZE taratmdan endişe ile beklenen, sa, Sikika süreceği ve 14 lisana tercö- Pikaş leceği bildirilen mutkunün Are- bip gin harp karşısındaki vaziyetinde mi, önüm poktasr teşkil edeceği tah- R, “ilmektedir. Roosevelv'in bü nutukta ya üç esas 1078 temas tmesi muhtemeldir: ve esin hafta içinde Amerikan harp nizalçirtt gemilerine karşı yapılan de- Alm, (ürruzları neticesi Amerikanın 2 yaya karşı alacağı vaziyet; i lere yardımı le üze iin nutkunda birinci mese- Miyim pe sararla duracağı muhakkak gön ikünin #alâhiyettar mahafiline mike, Pt Butuk, harbin başındanberi si gr “* Yapılan ihtarların en ş'ddetli- “araş acaktır. Roosevelt, Amerika t- Belen, “epilerinin himayesi için lâzım bütün © tedbirlerin alınmasını, hattğ Sisteminin tesisini emredecek, me ye araflık kanunun igasını ka- Pi letimei almak maksadiyle kongre- Bir VİA dzvet edecektir. Şok Amerika gazeteleri, Ameri- Dusiln 1917 deki vaziyette bu- ünü yazmaktadırlar, elitin nutkunda, © Sovyetlere elesine temine edecği tabii Sandin bu hutkunda zu sark ida beyanatia bulunmuş bilinmiyorsa da, Japon- İmza çpemerika arasında bir anlaşma tayin sek üzere olduğu hakkındaki inle SE doğru ise ve halen böyle bir cek AYA yarılmış ise, infiratçılardan iy iyerek. Almanyaya ültimatom sağı etinde son bir ihtarda buluna. sayılmaktadır. M. ANTEN balm iile Mei e Me: sirin arkasında bir madığı gibi her şairde sana! kâr değildir, Sanatkâr ber şeyden ev- vel sanatının o imkârlarını tamamiyle idrak eden, onun. hudutlarını başka sanatlarla karıştırmayan kimsedir. Bundan her sanatkâr kendi çöplü- günde öter, kendi sunar sahasından ö- tesiyle alâkadar olamaz, gibi bir ma» na çıkmasın, hir sanatkârın kendi sa- natının budutlarının bittiği yeri tayin edebilmesi için komşu sanatların baş- Tadığ: yeri bilmesi lâzımdır, Şiirle musiki, resim, heykel, sana! ar) arasmda münasebet yoktur. Fakat İşairle ressam, bestekir, heykeltraş tomancı, edip arasında büyük müşle- rek bağlar vardır. Bu bağ hepsinin de yapıcı kurucu o yaratıcı sanatkâr olmalarıdır. Fikret, büyük ediptir, büyük sanst- | kârdır. Fakat büyük şair değildir. Dostoyevski, büyük romancıdır, fakat İbüyük bir edip değildir Andre Jir İbiiyük bir ediptir, fakat hiç bir zaman! ik bir romancı değildir, Mohak- İkak olan bir şey varsa bu zevatın de azatkâr oldaklarıdır. Bir, öledenberi bu kıymetleri Yir- ine karıştırmayı adet edinmişizdir. ret, fikirlerini razmen söylediği için ona kazara şair değil, büyük e- diptir, derseniz, kiyametleri koparan» lar vardır. Viktor Hügo büytik edip- ir. fakat büyük şair değildir, Nâ- mik Kemalin büyük bir edip olup bö- yük bir şatr olmaması onun vatan- İ perverliğine ve büyüklüğüne hiç halel getirilebilir mi? . İİ. (Ger: neslin ssirleri hakkında dü- sündüklerime gelince, ben genç neslin hususiyetini şurada buluyorum: Bu neslin görü doğreden doğruya başka dillerin edebiyat âleminde açıl- muştır, İşte onların bütün hususiyet- eri de buradadır. Onlar Yunusun, Fuzulinin, Nedimin, Bükinin zevkine varmadan çok uzak iklimlerin daüy: 8 tutulmuş, orun hasretini çekmiş ve nihayet öitema, tyatro, kitap, tercümeler ve seyahat lerle emekliye oemekliye onu kayu, Jmus ve r edebiyat susuzlu- ğunu orada, gidermişlerdir. Bir insanın kendi dilinden başka bir dilde şiir bulabilmesi ve kendi dilin- de bulduğu bir şiir kadar ondan zevk alabilmesi hakikaten nadir tesadüf o- hamur meziyetlerdendir. » Fakat, dört beş sene geceli gündüzlü bir çalış- madan sonra bir lisan öğrenilir ve o lisanda yazılmış eserler okunur; on- lardan istifade edilir, fakat dört beş senede öğrenilen bir dille o dilin şi- rini hakkiyle tadabilmek bence kânsızdar. İnsan kırk yılık &na eili de hiç ummadık manalar bulabilirken dört beş senede öğrenilen bir fizan hiç bir zaman bizi © dilin gilrihdeki mahremiyete götüremez Her gönülde bir aslan ve her ke- Jimenin içersinde çeşit çeşit aksi se- dalar yatar. Kelimelere sinen bu husüsiyetleri kavrtyabilmek için o dili hiç olmazsa kendi konuştuğu dil kadar kavramış olmak tâzımdır Genç şairlerimizin yabancı dilleri ne dereceye kndar bildiklerine gelinc. Onların hemen hemen hepsini tanıyor ve ne dereceye kadar lisan bildiklerini tahmin ediyorum, İçlerinden, bildiş- Gsna, hiç birisinin yabancı şiirleri hiç olmazsa halk türkülerimizdeki bir kaç beyit kadar kavrıyabileceklerine ka- İni değilim. Konuştukları ve bildikleri dile çok İiyi tesahüp ettillerini zannettiğim İ Yahya Kemal, Nurullah Ataç, Saba» hattin Rabmiden; o Bodleri, Verleni, Remboyu, ayni zamanda Puzüliyi, Ne- KEMERALTI İkide birde vücuduma, kubbeden, seak iri bir dumla düşüyordu. Gayri muntazam delirmiş yarı şeffaf tepe çamlariyle kubbe tam başımın üstün- deydi, Camlardan inen yeşilimel bir ek, buğulu hava içinde, burem bu- ram yayılıyor; insana, sanki yer yü- zünde deği de, deniz altında bulu- Buyormuş gibi bir his veriyordu, Ken imi şöyle biraz hayale kaptırmcn, etratımda dolaşan, gövdeleri çıplak, yarı belden aşsğıları topuzları ka- dar uzanan, kuyruk gibi, çubuklu kırmızı peştemallara bürünmüş İrsan- lar, bana deniz kızlarının erkekleri imiş, gibi geliyordu, Galiba Şimali Amerikanın seri suğuklürı içinde bü- yüdüğüm için olacak ki, mermerler- don kalkıp derbeder vücudumu saran sıcaklıktan husus bir haz alıyordum, Bu düşünceler içinde, Bin Bir Gece masallarında — amma mektepte iken okuduğumuz güdük (nüshasında de- gil, Dr, C, Mardrus'un on altı bi yük ellilik fransıfca tercümesinde gördüğüm “Ye Hamam!,, redifli k sideyi hatırladım, Sonru aklıma De- İbusey geldi. Benişp yerimde bürada; İo bulunsaydı, mutlake, boşluklar $- İçinde dalga dalga gürüldiyen bu ö- lemin musikisini: Muhteli? perdeler- den su şarıltılerin; pirinç tasların İçm çın ötüşlerin wlak nalmların mermerler Üzerinde çıkardığı donuk akisli. tangır mıngırları; arasıra, bir kupınn açip. kapanmasından» do- ğa boğnuk gümlemelerin şiddetini arttırdığı yüksekli alçokh Insan se terini yakalıyarık, bunlardan bir —— — . Siir Ve Şaire Genç Neslin$ Ait Düşünceleri Yazan: ) Bedri Rahmi dinli, Bâkiyi dinledim, Bunlardan han- gisini daha candan söylediklerini anlı- yabilmek için onler kadar iyi dil mek şart değildir. Eğer, genç neslin pairleri, yabüner yürlerin lam manasiyle zevkine yara» bilselerdi, onlar da her şeyden evvel ana #linin ne demk olduğunu arlıya- tak ve bu imkânları kendi dillerinde arıyacaklardı. Bizde bunun farkının varan biricik şair Yahya Kemal ve bir Wan şairlerimiz evvelâ senin be- mim gibi düşünüp, sonrs arızun İ kalıplarını dölmüyor, doğrudan doğ- raya aruz ile düşünüyorlardı Onlar, aruza çok küçük yaştan kulak habart- mışlar ve zevklerinden | fedakârlık yapmadan bu musiki içersinde düyü- nebilmenin keyline varabilmişlerdi. Bizim neskin aruza arkasını çevir» mesi, onu sevmediği veya küçük gör- İdüğü için değil, doğrudan doğruya başka bir edebiyat âlemine hasret çektiği içindir. Aruru bilmediği için indir edişte değil, Çünkü, heceyi de bildiği ve bu şekilde dilimizde istedi- &i kadar örnek bulucağı halde ona da kulak ssmiyor. Yunusun dilini hiç bi- İrimiz yadırşamadık, Buna rağmen, İdil onun diline çalan şairimiz yoktur, 1 Herhangi bir şeklin arkasına takıla- Bilmek, onun çırağı / olabilmek İçin & şeklin içersinde haşrü nesir olmak lâzımdır, Türkçe düşünülerek Fran- #xca yakılan bir yazının ne kadar & dı kaçarsa, senin benim gibi düşün- dllkten sonra mazmen ifade edilen bir acur, tabir ca'zse, bir manzume de © kadar tatsızdır Bir Usana tamamiyle tesahüp ede- bilmek içim, © lisanla düşünebilmek i- cap ettiği gibi herhangi bir şiirde dile tesahüp edebilmek için -tabiri gülünç bulanlar olmasına o rağmen- şairane düşlinmek icap erler. Genç neslin şi leri, kendi dillerinde şiir bulamarlık- ları ye eski şeirlerimizin dilimize ge- İirdiği önusiki ile senli benli ölmsdi İsri için, onların bir şiir dili bir şür musikisi içersinde düşünmelerine ihı- kân yoktur. Yabancı dillerde bulduk- ları öz şiirin lezzetine bihakkin var: madıkları için, onların şiir musikisin- den de milteessir olamamışlardır. Yo- bancı şiirleri ancak neste tahvil ede- İ İcek çörmeye çalışmışlardır... Fakat nese tahvil edilen bir şürle, keman) için bestelenmiş bir (parçayı davul. turan ile çalmak arasırda hazin bir benzeyiş vardır. Yeryüzünde hiç bir sanatkâr yalnır — basma yepyeni bir şekil yarıtamamiş, çarktar çıkma bi kalıp icat © edememiştir. Sanatkâr, sanatkârı, şekil dir başka sekli, âlet) başka bir âleti, ancak aradan bir kaç nesil geçtikten sonra doğurmuştur. üs oç nesil şairlerinin şörlerinde! yadırgadığımız şey, onların şiir söylemek için kullandıkları dilin çark» tan çıkma oluşudur, Yukarda şüri ve şairi tarif etmeye çalışırken şair, me- ramını şimşek süratiyle anlatabilme- lidir, demiştim, Büyük şair, en mü- essir zebir gibi derhal kana karışan” dır. Şiirini sıcağı sıcağma derhal bi- rim kanımısa aşılamak İsteyen gölrin bizim kulaklarımızda gönlümüze çi- den kelimelerle ünsiyet peyda etmesi lâfımdır. Bir bestekâr bize yepyeni sesler getirbilmesi için, yepyeni sazlı yepyeni musiki (o âletleri icat etmesi rt değildir. Musiki öletlerinin teza- yüdü, tekâmülü demek değildir. Bu çalışanlar sıtmaya daha ziyade tutu-!ra Yazan: H. 6. Dwight d'un Balgreur, beste- “Ayırs derdi, Yanımdaki helvette genç bir adam türkü söylüyordu, Güftenin her deyti Bir “aman! aman!,, la bitiyordu, O- turduğu mermer sedirin yan törafını kaplyan Bizans oymalı bir mermer siper engel olduğu içir gencin yalnız esmer enresiyle adaleli yağız sırtını görebiliyordum, — Halvetin zeminine de, kimbilir ne zaman, hangi kilise- den alınmış, Bizanş motifli renkli mermer döşenmişti, Ve işte şimdi, burada bir Türk köylüsü — yahut öyle zannettiğim biri — oturmuş, sanki Bizans İmparatorluğunu orta- dar kaldıran kendi büyük dedöleri değilmiş gibi, bu bakiyelere lâkayt, yanık yanık türküler söylüyor ve her “arman! aman!,, feryadı İle kubbenin sisli yeşil fecri içinde titreşen garip sikisler uyandırıyordu, * Biraz sansa, göğsünden topuklarina kadar #imsiki kırmızı bir peştemala bürünmüş başka bir genç, mermer zemin üzerinde nalınlarını şakırdata- rak, üzerinde uzanmış olduğum gö- İbektaşına geldi; natınlarımı çıkardı ve yanıma 'diz çökerek bileklerimi he- mur gibi yuğurmuya başladı, Ba, ol- nilay dukça dikkati çeken bir delike Dair ire âletlerin tekâmülü insan zevki kadar yâvaş ve belirsizdir. Sesler hiç bir zaman her neslin kulağına yeni mu- ki âletlerinden gelerek yer edeme- mişlerdir Bir musikisinin nası) ses- leri taşıyacak olan musiki âletlerinin bütün imkânlarını evvelinden bilir,i birçok zevat ile kesif bir halk küt onlara göre ve o onl; içim yı şairin de şirini taşıyabilecek dili, kadar iyi bilmesi lâzımdır, Bir bes- tekörin eseriyle birlikte yepyeni mu- siki âletleri tasarlamak endişesi yok- tur, İçinde olup biten sesleri ifade et- mek için mski ületlerini gayri kâfi buluşu, onlarm hakir görüşü bir mı siye değildir. Kabahat hiç bir zaman musiki âletletinde değildir. Onların ımkânlarını bilenler için hudutsuz ar- dereceye kadar da Nüzem Hikmet ©İ-| maniler, hudutsuz matik âlemleri muştur. mevcatlur, Bir şairin zihni faaliyeti ** ile bir bestekârm fanliyeti arasında su) #ızmıyacak kadar bir münasebet olda- ğunu iddin edecek değilim. Fakat, şi- ; yepyeni; eski İle en wiak bir mü- naşebeti olmıyan bir şekil getirmek iddiası; mevcut musiki ölerlerini be- nimsemiyerek bakir görmek ve yep- Üyeni sesler çıkarabilmek icin yepyeni! srler etmek kadur hüzumsuzdur demek istiyorum, Sanat sahasında biç bir ölet, hiç bir kalıp yepyeni olar insanın önüne çıkmak ve onunla an- laşmak şerefine mall olamamıştır. Yeryüzünde her zâman yepyeni kal bilecek bir şey varın o da insan ri kudur. DİL yine © cmektar dil, palet Izmirde * İzmir, 11 (TAN muhabirin - den) — Atatürk müzesi bugün 83 at 11 de, Atatürkün, bundan 19 sene evvel İzmire ilk defa ayak basışının yıldönümünde merasim le açılmıştır. Merasimde vali,| mevki kumandanı, mebuslar ve lesi bulunmuştur. Belediye reisinin hutkunu mü- teakip vali kısa bir hitabede bu- lunmuş ve kurdelâyı kesmiştir. Müzede Ebedi Şefin İzımiri yaretlerine ait muhtelif eserler Ve hatiralar aynen muhafaza edil mektedir. Bu meyanda alt kat sa londa Ebedi Şefin heykeltraş Krip.l larafından yapılan güzel bir büstü göze çarpmaktadır. Ebedi Şefin yemek salonu &y- pen muhafaza olunmuştür. İzmr belediyesi bilâhara, mütehassıs - Isra mumdan mamul heykeller yaptırtarak Atalürkü bu yemek masası etrafında arkadaşlariyle beraber canlandıracaktır. Ebedi Sefin sandalları mun - telif hususi eşyası ve Trablus - rp mücadelesinden vefatlarına dar olan zamana ajt fotoğrafi - leri muhtelif köşelerde yer almış Lr. Bu meyanda Ebedi Şefin yine © emktar cevir tahtanr, sesler âyni merdivenden inip çıkarlar, fakat bazan yavaş, bazan ağır, bazan dört beş basamak atlıyarak,,, Gök yüzünden daha eski; toprâktan daha emektar ne olabilir? Fakat gi- in en ufak bir himmeti ile insan oğ- Ju gökyüzünü ve toprağı yepyeni bir çiti oyuncak gibi bağrıma basmaya han 2 OE Sıtma hastalığının nöbetleri sede- Bir, her mevsiminde meydana çıkabi» lir, Vaat, “htt istiva" “men sirmalin. deki müğedi! iktimlerde sıtma yar ve sonbahar © mevsimleri © hastalığıdır. Sıtmaya turulmaş olanlar Temmuz yında çoğalır. Ağustosta, Eylülde, Bi- teşrin içinde bile artar, Omun İ- çin srtmaya senenin ikinci sermestri hastalığı derler, Sıtmanm yağmurlarla da münase- beti vardır. İlkbaharda çok yağmur yağarsa © senenin yaz mevsiminde sıtmaya tutulanlar çoğalır, Fakat son bahar mevsiminde — yağmurlar erken başlar ve çok yağarsı o vakit sıtma hastalığı azalır Srtmanın böyle mevsime bağlı ol ması, hastalığın, anofel cinsinden siv- risinekler vasıtasiyle gelmesidir. İlk baharda yağmurlar çok olursa su bi- kintileri çoğalır, ba cins sivrisinek $u birikimtilerinde yumurtalarını bı- rakırlar, onun için yaz mevsimi çok sıtmalı olur... Sonbaharda yağmur- lar erken yağar ve cok olursa, ba selerki yağmurlar, 6 sivri sinek yu- valarını dağıtırlar, onun İçin srtma azalır... O sivrisineğin getirdiği sma has talığı sebebi 16 derece srcuklıkta Çe Enimaya başlar, en ziyade sevdiği caklıik 25 ile 30 derece arasıdır. $i mâbın yazın ve sonbaharda artması "GEMİLERE ai SITMA MEVSİMİ 95 izrihiyle “Sinanın heyke liki yapınız. emirlerini ihtiva e- den bir el yazısı bulunmaktadır. Ayrıca, İzmirliler tarafından İz- mir hemşeriliğine fntihapları üze rirs Atatürkün, “M. Kemal, :m- zasiyle yazdıkları ve “İzmirin muhterem ve hariyetli ahalisi - ne,, diye başlıyan mektupları da İbarlar, o Tatir wada balık avlıyanlar, pirinç tarlalarında işleyenler, kırlar» da açıkta yatmaya mecbur olanlar da öyle... Şehirlerde de sıtmaya tutulanlar en ziyade şehrin kenarında, kırlara ya- kın yerlerde oturanlardır. Sıtma, şehir hastalığı yerler hastalığıdır. Yardım Sevenlerin Moda Deniz Klubündeki Balosu | Yardım Sevenler cemiyeti Kadıki yünde de bir şube açmaya karar ver- miştir, Şubenin ilk © tesi masrafını karşılamak üzere cemiyet 15 Eylül Pazartesi akşamı cemiyetin hömü reisi Saym Bâyan Mevhibe İnönü'nün ri- yaset ve himayesi altında Mods De- niz klibinde bir balo tertip etmiştir. Bu balonun o mükemmel olması için her türlü tertibat zengin piyango tertip edilmiştir Bi yan Mevhibe İnönü'nün de bu toplan- tıya şeref vermesi muhtemeldir il, karlık kuruttuktar İda; ba mevsimlerin © kadar sıcaklı” ğn müsait olmasındandır. Sıtmalı o memleketlerde, (toprakta — Çeviren: M. ABAŞ endam karlar olmasından ziyade, ben gür siyah #eçir başı ile kilde ve osdekça © sürarle apt çüvüler, mahatlk el ekli karşr'amak'a ve mevçit kardu emmin etmektedir. Müzesi,, Dün Merasimle Açıldı Ebedi Şef'e Ait Bir Çok Eser ve Hâtıralar! i Müzede Aynen Muhafaza Edilmiş Bulunuyor İ | Bu yer sarenmtesmın aleni “Atatürk | bu kıymetli eşva arasma konul - mustUr. Ebedi Şef bu mektubunda İz - mir hemşeriliğine | İntihabından dolayı merinunıyetini bildirmek- te İzmirin. kussulması için bütün bir milletin mueim anlar geçirip fednkâriklar yaptıklarını beyan etmektedir. Finlânda Münferit Sulh Yapabilir mi? /Bastarat 1 incidel Maamafih Amer'kanın ihtarı Finlendada tasviple karşılanma - mıştır. Dün Helsinki radyosu ve Fin gazetelerinden bazıları Ame- rikaya cevap vererek Finlanda - nın Almanlar yanında harbe gir- diğini ve münferit sulh yapmayı düşünmediğini. binaenaleyh müu- kadderatlarını Alman zaferine bağladıklarını bildirmişlerdir. Fakat Norveç Telgraf ajansının verdiği malümata göre Finlanda- da fikirler ikiye ayrılmıştır. Fin ler arasında Almanyanın zaferin den şüphe edenler ve bügünden bir sulh yapmıya taraftar olanlar pek çoktur. Bu yüzden son zaman larda Finlandada, içlerinde mü » him şahsiyetler de bulunan, bir çok kimseler tevkif edilmişler - dir . İhtimal ki, Finlandada sulh ar- zusu umumidir ve harbin Finler için bitmiş olduğu kanaati hâkim dir, Fakat bugünkü şartlar içinde Finlandanın Sovyetlerle münfe- rit bir sulh akdine nasıl muvaf - fak olacağını tahmin güçtür. Mu- kadderatını Almanyaya bağlamış ölan Finlerin mühferit bir sulh yapmıya teşebbüs etimeletine Al manyanım müsaade etmiycecği â- şikârdir. Onun için Finler isteseler dahi bügün için bir Fin - Sovyet sul- hü İhtimali pek azdır Şarki Anadoluda Yer Sarsıntısı Oldu (Bos taraf 1 incide) Ağrının köylerinde Ağrı 11 (AA) — Bu sabah bire beş kala vilâyetimiz dehilinde orta siddetie bir yer sarsmtını işitilmiştir. kaza mer kezinde ve Develi nahiyesine bağlı vere olarax nda kal- barı köylerde hasara sebebiyet diği ve er çöküntüsü netie huri vatandaşların enkaz wi dikları bildirilmektedir Bu mntakalara derhal yardım. © kipleri gönderilmiştir. Tebriz ve Rizaiye'deki Konsolosluklarımız Ankara; 11 (AAJ İcandaki Tebriz ve Riza'ye konsoloslarımı- zın ve konsolosluk erkân: ile aileleri- pin shatte bulunduklarına dair Hari- ciye V maldmat gelmiştir Hediye etmişlerdir. Mi sildi. Uzarımca gerin elimde | kurmalı, Miyan sankler vardır. Telrika No. 44 bu hali urun boylu ve mütenasip | yerı şuurdan doğan saadet haline da- alnına İp gittim, çatık kaslarının örttüğü gözlerindeki) Hayli Somplike olan yıkanma âyi- garip koyuluktan Veet geliyordu, Si- | inin Bu kemi tamam olunca, tellâk| Mas banu pek yabancı görünmüyor. | €l Girparak “bit”, du; Sol kolunda bir döyme bulundu- |F# önüme düştü, Fakat simdi asıl |türdü, Oradaki sıcak mermer seddin | dikkatimi ulan, bana yapacağı ame-|üzerine oturdum o karşıma çömelen ğu gözüme çarptı Yyatı, Türk musajı, başka hensemekle | heraber bir. işke çeşnisi verilmiştir ki, böylesine garp diyarmda hiç rast gele medim. Evvelâ, istediğiniz derecede) hafif ve yumuşak başlıyan * masaj, | derece derece azıp sertleşerek İikra- larını yerinden oynatacak, altüst Gecek mertebeye vardıktan sonra, Ar çok bir İtina “İs, hepsini tekrar yerli yeririe xoyar, Dikkatle yeprırsa, bit- “ği zaman, kendinizde sanki Monte Carlo bankasını soymuşsunuz, veya Kleopatra ile evlenmek üzere İmiş- siniz gibi bir hal duyarsınız, Dikkat- siz yapılınca da. boyunuz kırıldı sa- mursınız ve buzen sahiden İrıldağı da olur, Simdi beni oğusturan adam, ben de, masajlara pek ona öyle ince işinin ehliydi. Bunun, için, bütün marifelini göstersin diye ken- İdirni braktım, gözlerimi | kapıyarak, tellik. şimdi de beni, keselemek si“ retiyle utanılacak hale düşürdü, Aİ- lshıa! Ne idi o, hamamcmın kıl ke- »esinden £lil Gill dökülen kirler! Biz de, kendimizi temiz bir milet Sayâr, dururuz! Türkler, bizim bu gü- zel kuruntumuza iştirak etmiyorlar, Onlar dürgün muzu serçe parmakla. rını bile sokmazlar, İşte bunun için- dir ki, hakiki bir Türk hamamında banyo 'oulunmaz, oYalnır duvarlara bitişik kurnalar vardır. Şimdi, be- mim yanında oturduğum - kurnadan tellâk arasıra pirinç tasla aldığı su- Yarı vücudumdan. ayırdığı kısımlara şarıl sarıl döküyordu, Buraya kadar aramizda hiçbir ko-! huşma olmadı, Lâkin nihayet o, ka-| Biye açte İ “Eh, söyle bakalım, dedi, (Arkası var) Ceza Evlerinde Tetkikler em a ir, 13 ÇAN) — Bedir da di araman gi i ği tara ; m 1186 “kumul EŞ va aci aa yin. özüm ve incir Dararemenme Yeni 1941 - 1942 Geçen sene takdir nazarlari; tün filmlerin fevkinde bir CAĞI temin olunmaktadır. yam Bugün LÂLE de mx Mevsimin iki büyük filmi birden: 1-Yıkılan Mabet 12-İskandalKorkus' eçen sene zaferden zafere koşmuş olan ŞARK SİNEMASI 19Eylâl Cuma Akşamı Saat21 de Acıyor Bu sene, Şark sinemasının intihap ettiği Zengin ve mükemmel şaheserler, SPOR: İki Karşılaşacak Mevsime girmiş bulunmamız hases | yle futbol ajanığı Pazar günü İçİr ir futbol bayramı © tertip etmişğr. Öğleden sonr: sant on dörtte başlı | yacak olan bu bayramdı cazip fatbo. maçları vardır. Saat on dörtte ferdi futbol müssbakası o yapılsenk, iştirsk | edecekler, penaltı atma, tac atma, W zun varaş gibi tecrübelerden #onre puan usulü ile tasnife tabi tutulacak” lardır. Bundan sonra matbuat takımı İsa“ kemlerle karşılaşacaktır. Finkemler bi | sene futbol yeni bırakıp hakem Kur. suna girmiş elemanların iştiraki ih çok kuvvetli bir takım kurmaya mu valfak olmuşlardır. Matbuat taks da mürkün olduğu kadar kuvvetli çık» maya hazırlanmaktadır. Saat on dörtte iki İstanbul muhte. Mti, eski ve meşhur beynelmilelleri, mir Zeki ilç Nihadın kaptanlığı siten da karşılaşacaktır, Muhtelit maçından evvel futbolcüler bir geçit resmi yar pacaklardır Fuar Bisiklet Yarışı İzmir, UCA. A yarışları bugün parkta yapıldı, 40 kilometre üzerine deh yapılan müsabakaya 11 bisiklet çi girdi, Dördü müsabakayı bitirdi Orhan Suda ikinci turda bisiklet fe kerleklerinin — çarpışması yüzünder düşmüş ve müsabakayı terketiztir. Tekrik neticeler şunlardır: 1 — Kemal Eskişehir 47 puan, ) sat 13 dakika, 2 — Salih Eskişehiz 3 — Şevket Eskişehir, Bu ukşam bisikletçiler perefini Fumr gazinosunda bir siyafet verik miş ve müküfetlar tevzi edilmletir, Evlenme İsleri Nizamnamesinde | Değişiklik Yapılıyor Ankara, Li (TAN) — Adliye Ve kâleti evlenme memurları teskilâte ve evienme #icillerinin tanzimine dair O lan nizamnamede tedilit yapan yeni bir proje hazırlamıştır. lan tadilâr ve muhtelif kanuni memariyetler nazarı itibara slına, toplu bir halde yeni bir şekil verilmiş) tir, Bu arada evlenme memurlarınas akit yapmadan evvel mararı dikkati alacakları hususlar tanzim edilmiştir, Bundan başka, evlenmenin behemehal evlenme salonunda yapılması. hastalı gibi mazeretin ancak hükümet ve bes lediye tabipleri tarafından tesbiti ve caporda hekimin haktanın evine gidiş gördüğünü açıkça tasrih etmesi hak kında hükümler konulmuştur, Nizamnamede Mülli Müdafaa ve Tia riciye Vekâlerleri memur ve mensup larının evlenirken dairelerinden almak mechuriyetlerinin ia edil İâzm geleceği ziktedilmekteğir, Meclis, Pazartesi İçtimalarına Başlıyor | Ankara, 11 (TAN) — Mecliç be Pazartesi içtimalarına o başlıyacaktır, Bir kiç celseden sonrs meclisin İkine citeşrinin İlk gününe kadar tatl kas tart vereceği haber verilmektedir. Bi N Beyle vatanperver arkadaş marariar: merasimle çeksiliğe Merasim Mazeekiz Hükmet, Aran risie yapılmış, açılan kabirierden Yârim İle alimi, Esbeta konmuş we tabi Mar şehitliğe görürülm Bir Kadın Oğlunun syn lal lu Hem ekimi Karıştırılan Aslan bazara parlamı, uzan Şelikayi — yaralyara öldürmüşler. Bigada Bir Şantöz Yaralanı Bien (TAN) — Karam köyü panayırı Iman bicakin boynundan, yaralamanış, bastareye kabtırılmeytır. Dimetokada Resim Sergisi Bign (YAN) — Dümetokeda ükemıktep öğ KE e el a Sinema Mevsimini yle seyredilip alkışlanan bü- MUVAFFAKIYET KAZANA-

Bu sayıdan diğer sayfalar: