1-9-941 ABONE BEDELİ Türkiye Esnebi, 400 Kir, 2000 Kr 780 1500, 00 809 150 so adres 29 kuruştur 1 sene 6 Ay say » TAY Memettirmek Konoye'nin Son Mesajı Ko etmeden eevei beynelmil yanette ve muhtelif harp © lerinde, belki kati mahiyette, fakat herhalde mühim değişiklikler vukua geleceğini çösteren emareler vardır. Siyasi ve öşkeri cephelerde hümma bir faaliyetin cereyan ettiğine şahit ol- msktayiz Mitler — Mürseli katını dün- kü yâzımda tahlile çalıştım, Prens Kanoyenin Roosevelt'e gön- dermiş olduğu mesaj da en mühim bir siyasi hadise ve Japonyanın Amerika ile bir anlaşma zemini bulmak busu- sunda aarfettiği bir gayret olarak te- lâkki edilmektedir Buy mesajın mahiyeti hakkında he- müz sarih malümat verilmemişse de, Jepouyanın iyi haber alan mahafiline göre: Japonyanın Çin me: tiçelendirilmesi ve simi arzuların: aksettire Konoye Sovyet - Alman harhinin bam şmdariberi, Japonyanm bazı men âllerini feda etmek babasına dahi, Pa» sifik mese iletmek zarüreti- pi tebariir ettirmiştir. Prens Komoye Roosevek'e, Amerika uzak şarkta İn- gilterenin hümisi olmaktan vaz geçme- | diği takdirde Japonya ile Amerika 8-| ranmdaki meselelerin balli için çok az bir ümit olduğuna, | İngilterenin iki memleketi birbirinden ayırmaya çalışa tığını ve Amerikayı, kendinin uzak şarktaki menfaatlerin! müdafanya *eş- vik ettiği için Japon - Amerikan Bü» masebetlerinin vahim bir çekilde ger- girileştiğini bildirmiştir. Amerikanın şalâhiyettar mahafii de bu mesaj hakkmda şu mütalealarda bulunmaktadırdar: Prens Könoye Amerikaya bir anlaş- ma zemini araştırmayı, ve büt zark meselelerini kül halinde tetkik etmek gayesiyle Pasifikte sahili ol bütün devletlerin bir konferans halin- de toplanmalarını teklif etmiştir. Amerikan siyasi mahafili, Japonya- nın vereceği buzt görantilere mukabil Amerikanın Japonyaya iktisadi tavizat vermeye hazır olduğunu zannetmekte- dirler, Japonya ile Arcrika arasmda epey- ce zamândanberi cereyan eden müza- kereler -Japonyanın Çinin zararına olarak tatmin edilmesi ihtimali karşı sında» Çunir-king mahafilini endişeye düşürmüştü, üğer Prens Konoye mesajında, Roo- sevcit'e hakikâlen Ingilterenin aleyhi- 'he olarak bir anlaşma zemini bulmayı teklif ediyorum, İngilterenin de endi- #elenmesi tabii görülmektedir. Anlaşılıyor ki Japonya, Ameri İngiltere — Sovyet Rusya - Gi elisyonu karşısında harekete geçmeye cesaret edemiyerek Amerika ile değ- Tudan doğruyu ve müzakere yolu ile bir anlaşmaya varmaya mecbur ol- muştur, Bu anlaşma İse Japonyanın: Çinde, Hindiçinide, Holsnda Hindistarında, | Yahut Sibiryada tatmin edilmesi süre- fiyle temin edilebili Fakat, daha dün diktatörlerin Ame- rbe girmeye mecbur edecek *ket edebileceklerini beyan weltin | İngilterenin, Sov- yetlerin; Çinin ve Holandanın zararına olarak Japonya ile anlaşmaya razr 0- Yacağı düşünülemez, Japonyanm, sâde Mançaküo'nan İn- giltere ve Amerika tarafından tanin- mast ve bazı iktisadi menfaatler te. min etmesi mukabilinde, iktisadi, mali ve ankeri müaxsam bir yıpranma ba- hasa Çinde ve Hindiçinide elde et tiği geniş araziyi terkedeceği tahmin edilemez, Finlanda İle Sulh: pin Sovyetlere | münferit bir sulh yapmak istediği hakkın- da şayialar Londra gazetelerini meygul etmektedir, Bu gazetelere göre Pinlindanın yarr resmi omahafik, Sovyetlere terkedilmiş olan bütün arazi geri alındığından harbe devam etmek için hiç bir bebep olmadığı mütalea. sındadırlar, Finlânda halkı, kendi tep- raklarmdari ve Sulltan bağın bir gey İstemiyor ve bir kaç hafta içinde sul- hün imzalanacağını zannediyor. Fin- lindayı münferit bir sulh yapmaya sevkeden diğer bir sebep de. kendile- rine yağdedilen Alman yardımını al- Mamaları ve Sovyetlere karşı hemen hemen yalnız başına, biraz da istek- siz olarık | barbetmeleridir. Bundan bâşka, harp neticesi Finlândanın bir açlık tehlikesi karşısında bulunması keyfiyeti de bunda müessir bir rol oy- Bamıştır, Ayni gazetelerin Sövyetlerle Finlân- da arasında yapılacak Omünferit bir sulhün, en şimeldeki tehlikenin ortac din kalkması dolayısiyle hali hazırda bu cephede bulunan kuvvetlerin başka bir cepheye | mekledilmesini mümikün kılması dolayısiyle Almanyayı mem- Dun ettiği hakkında verdikleri haber biraz garip görünmektedir. Ayni kaynaklar daha evvel, Rumen mahafilinin, Besarabya alındıktan sone ra hârbe devam etmek için hi sebep kalmadığı mütaleasında olduk rmt bildirmişlerdi, Bütün bu şaylaları, bittabi kaydı ih- tiyatla karsılamak lâzımdır. M. ANTEN YURDDAŞ Bürin mz Sor mil“ Sor. Batan "Teymetini bilelim den ve erumcurdan Mesela, Taparrul be. Sa aa İhit olmaktayız. İtona be . Yirminci asrın smümeyyiz evsafanı YAğır sanayi, cümlesiyle ifade edişimiz zamarsmızm hakiki çehresini bütün vuzuhiyle göstermeye kâfi gen Hzindedir. Asgari zaman ve mesai ile azami kifayet ve randımanı temia et- me ihtiyacı, ancak endüstrinin bul eks- tansif makineleşme yolu İle temin ede bilmesindedir, Beşerin kabul ettiği bu yeni, medeni tekâmül, o Amerika Almanya ve bu sahanm ön #afımı teşkil eden memle- ketlerde insan şuurunu durduracak de- eecede baş döndürücü bir hızla ve dev adımlariyle ilerlemektedir. Bilhassa; bu hümmeli ilerleyiş zamanımızda bü- yük camiaların yarışı seklinde teze hür etmektedir. Eztümle, ba yarışta Yeni dünya il» Eski dünyamın bir lerine çok çetin bir rakip olduğunu şa- Medeniyet terazisinin gözlerinde bir o zamanlar muvazenet halinde bulunan eski ve yeni dünya endüstrileri yirminci asrın ilk beşte birinden sonra. Amerikan sanayinin tebarüz ettirdiği geniş inkişaflarin İı tikrarımı kaybederek; istihsal ve kali- te böktnmdan yeni dünya lehine irhi- raflar kayı i, Tri endüstriye mit bariz mukayesey' teşkil etmek zere bir çok misaller meyanda şunları zikredebilirizz Amerikan o*nerobil sanayii vasatl 0- larak dört saatte imal ettiği bir oto- mobil karbüratörünü, Alman sanayii Sekiz, Fransız sanayii ancak on İki sa- atte imale mulrtedir olmaktadır. Oto- mobil fabrikacılığında olduğu gibi, tayyare ve ihtiraklı motörlerin alesamı üzerindeki işçilik © müddetlerinde bu nisbetler dahilinde, fazla istihsal baki. muıdan tehahif etmektedir. Keza her- kesin malüm olduğu veçhile, dört ay- lik çalışmayı müteakip hergün (Cargo- Ship) dedikisi bir adet yük gemisi verebilecek mikyasta geniş deniz sana- yil Avrupa endüstrisini hayrette bi- rakmıştır., ** İpsilik süretinde olduğu gibi kalte üstünlüğü ve istihsal farlalığında da Amerikan #snayli ayni mevkii m- hafara etmektedir, Ford, Lincoln, Pa- tkart Otomobil fabrikacılığı dünya ölçüündeki fazla istihsal ve üstünlük mevkiini izaha kâfidir. Tayyare intihsali | bakımından 1041 den itibaren ihteyaçları karşılamak zâ- ruret* karşısında kalan Amerikan mo- tör sanayii, yeni organizasyonu saye- sinde senevi 40-50 bim tayyare İmali iktidarmı kazanmıştır, Bu mikâar ile biç bir endüstrinin boy ölçüyemiyeceği üşikârdir, Ağır sanayiin esâz unsurlarından bi- ri olan çelik istihsalâtında ayni hızla ilerlemekte olan çelik | tezgâhlarında sanati olarak senelik istihsal 64,000,000 olduğu halde, Alman en- düntrisl bunun ancak dörtte biri ka- darını, yani 17 milyon ton İstihsal ets mekte ve İngiliz sanayfi ise ancak 14 milyon tona kadar çıkarabilmektedir, Ve kera demir istihsaliti bakımımdan Amerika sevi 50 milyon ton, Al manya 12 milyon ton ve İngiltere 9 milyon ton demir istihsal etmektedir- der, Endüstrinin diğer ihtiyaçları meya- nında olmak üzere bakır, krom, ale- minyum'un ayni mevkii muhafaza et. mekte olduğu bariz birçok istariatik- lerle malümdür. Ve'nihayet Amerikan endüstrisinin Avrupa sanayiine maza- ran İstihsal bakmından da her saha- seda üstünlüğü meydana çıkmıştır, PATRİK EFENDİ HAZRETLERİ Araştırmaya vakit kalmadığı 4 çin, meydana çıkarmaya da imkân Bulunamadı. Halbuki Efendi hazret leri bu sw içinde resmen Patrik Kür. süşüne oturacaklardır, bu sırkat hadi- tesinin ortaya çıkması kilisemizin şe- için pek ağır bir darbe olacak- Efendi hâzretlerini bu düşünce, ii, fena halde üzmektedir... Bu sözler üzerine her ikisi ihtiyara baktılar, adamcağız, küçük kabinenin parıl parıl kadifelerine, | tebessümü ie takdisler dağitıyarmuş gibi duru- yordu. Arakel tekrar söylemeye baş- adı; "İste bunun için, zayi olan tap- ların yerine, kendi şâhsi gervetinden i olmayı teklif etki, Bereket ki serveti bol bol kâfi... Khristaki efendi, simdi, Thtiyara ev- cip feragat, sözüyle açığa vurdu, Arakel “E, din büyükleri böyle 8- damlardır,, dedi, gülümsedi: "Bizlere hiç benzemezler, Onlar yaluz cennet VEE Kbristaki efendi, hüssas bir edâ İle “Sırrın muhafaza edileceğine emin 0- lunuz, bize her Gihetçe itimat edebi- lirsiniz., dedi, “İstediğiniz kuyumcu isi bir şey mi, yoksa mücevherat ma? "Daha eiyde mücevherat istiyoruz. Bir çok tek taşlar lâzım, Bunlar Pat- rik hazinesindeki antika eşyadan sğ- ktisadi Tetkikler 477 Yazan: Orhan Ekegünkut Bu iki dünya sahayilerinin birbirle- rine tefevvuk miâbetlerini gösteren mi- ilerden sonra basit bir görüşle ek- seriya şöyle bir sual varit olmaktadır. İçinde bulunduğumuz dünya harbin ihtiyaçları için nasıl oluyor da Alman endüstrisine nazaran Amerikan sanayii daha kıt ve kifayetsiz bir durumda bulunuyor? Bu sual ilk nazarda aklı selime ay- gun görünür, Lükin bu mülâhaza an- cak dar bir görüşle yapılmış olur ve buna şöylece cevap veririz Mukayese ve misalleriyle öğrendiği- miz geniş Amerikan fabrikacılığı bü- tün vüsat ve kudretiyle yalın berp İhariçi ihtiyaçlarımı temin maksadiyle kurulmuştur. Ve bunun böyle oldağu- nu hatırlamak Mizimdir. O takdirde hakikat bütün vüruhiyle tezahür etmiş olup, bagünkü durumu- rw bize izaha kâfi gelir. Milyarlarla kuruları bw biyüle harp harici fabrika. Gılığın kısa bir zamanda şekil değişti- Ferek harp ihilyaçlarmı temine imkân balamıyacağı pek tabiidir, Bu sebep- ten görülüyor ki, Amerikan sanayi içinde bulunduğumuz 941 yılında kifa- yetsizliğinden değil, lüzum görülen değişiklikleri yapabilmek için mutlak Olarak elrem olan samanın kıt olu- sundandır, ** takdirde; yapılan ve yapilmak- ta olan değişikliklerin hitamnda Amerikan sanayiinin medeniyet terâzi- sinde olduğu gibi, harp terazisinde de kendi lehine müvazeneti temin ve hat- tâ inhiraflar o kaydedeceği muhakkak görülmektedir. Ve bunun için de ye güne şart lüzum görülen zamanm hi tamı beklemektir, merikan endüstrisinde yaptığı tetkik- lerinde bu r3manm Eyiüi mihayet'ne tesadü! edeceğini ve © vakit Ameri- kan fabrikacılığının harp istihasl mu. vazenetini temin edeceği kanaatinde- dir ve bu mevzu İle uğraşan mütehas- #ıslar da bu kanaat üzerinde hemfikli dirler, Fakat bu demek değildir ki; A- merikan harp sanayiinin bu inkişafları harbin neticesini Arıglo - Sakson cami aşının leh veyahut aleyhine tevhit e- decek, Böyle düşünmek keza dar gö- #üşlülük olar, Çünkü harbin neticeleri yalnız materyal üstünlüğüne tabi cl- mayıp milletin karakterine, harp ka- biliyetine. ve harp erkânmun iktidarma tâbi esaslı hassalara dayanmaktadır. Bu sebepten netice hakkında fikir der- meyan etmek daha çok salâhiyet sa- hiplerine aittir, Pek tabif ölarak malümdar ki, bizim Merzutimuzu alâkadar (eden metele Gemiyetlerin mübarezeleri değil, düntrilerin birbirlerine karşı olan is- tibsal ve kalite üstünlük ve imkânle larıı tetkiktir, Endüstrilerin mukayesesiyle alâka. dar ve hattâ onu itmam eden diğer bir mesele de şodur; Nastl oluyor da Ame fikan sanayii, Avrupa sanayiine tefev- vuk ediyor ve ba tekâmüle sebep olan âmil ve yersit nelerdir? Bu meselelerin tenviri için yapılan tetkiklerden: (1) Çalışma metodunun organizasyonu, (2) İptidal mevaddm mebruliyeti, (3) Para; mafhumlarının Yazan: H. 6. Dwight bu iş Efendi hazretlerinin dairesinde, kendisinin nezareti altında yapılacak tır, Tabii, taşların Obedellerine karşı! size izlediğiniz kadar teminat avans olarak verilecek, iş bitince, hesap gö- rülecektir,» "Amma yaptınız. hal, Kbristeki E- fendi âdeta alınmıştı: “Bu zatın bu- rurunda teminattan. bahsetmeyin, ri- Gi ederim,, dedi, elini dulgalandırı- rak ihtiyarı gösterdi, “Ne vine; ty görmek İstiyormnuz? Elmas say? Ya- kut mut Zümrüt mü? Boşka bir şey mi?,, Arakel hoşnutluğunu bir tebes- sümle ifade edince kuyumcubaşı kü- dife kaplı duvarlardan birine yak- laşlı, bü duvurda bir kam gizlenmiş olduğu o zaman anlaşıldı; kasayı açtı, Efendi Hazretlerinin önüne küçük bir asa koydu, bunun Üzerine de içleri, perıltlariyle* göz kamaştıran, tenk renk taşlarla dolu küçük tepsi ve kü» tular dizdi, Taşlari en ziyade Arakel seçiyor, İbir taraftan da Patrikhane hazineşin- İde, taşları sökülmek suretiyle, insat- İmzca, tahrip edilen Bizane devrinden ve daha eski zamanlardan kalma kıy- met biçilmez yadigirier hakkmda u- İgiltere nazırlarından Mr, Atlee A- | Üç esas unsur clduğu neticesine varıl- maştar, Çalışma metodunun organisasyonu bize angari zaman ve azami kifayet te- min edişindedir, — İptidai mevaddın mebzuliyeti İstihracı arzu edilen külü Jmikdarın temininde esas bir unsurdar, Bu bakımdan Amerika en zengin #pti- dal kaynakları bavi bir memlekettir.Se yir halinde bulanan, endüstri, fazla is- tibsal ve iyi kalite gibi iki mühim vus- fi taşıması; bütüm dünya pazarlarında kendi Jehine satış irokânları bulması demektir. Üçüncü esası teşkil eden pa- ra meselesi de birinci ve ikincisiyle ayni plânda mevki almaktadır. * * uradı paradan maksat altınların yığın halinde bulunması demek değildir, Amerikan ekonomi ve sana- yi eikârı parayı medeni ihtiyaçları te- ve o kadarla kalmıştır, Bu takdirde lü- zum görülen Her ihtiyacın temini İcin bu vasıtayı tereddüt etmeden kullan- mak, cemiyetin medeni olarak yaşama» 8 hakımından zaruridir. Bu şekilde tecelli eden fikir, ilmi ve sınal inki- saflara sebep olmuştur. Herhangi bir fen, endüstri o ilim adamının tasar- ladığı yeniliği dahi israf etmemek, fa- raziye halinde de bulunma; ilmi ve si- mal esaslara dayanan bu fikri tatbik suhazma koymak hususunda vasıla 0— lan parayı her nisbette sarfetmenin pek tabil görülüşü yeni, yeni ibda ve inkişmfların seri halinde zuhuruna hü dim olmmüştur. Böylece ilmi ve fehni buluşlara faz- la yer verme keyfiyeti, çalışma metodu ile sürprodüks'yon tesmiye edilen faz- İla istihsal, mevaddı iptidalye mebzu- liyeti ve kalite üstünlüğü gibi avan- tajların inzimamı emsallerine tekad- dümü temin etmiştir. Bu da bize A- merikan endüstrisinin. o dahs doğru bir mana ile "Amerikan ağır sanayi- inin, Avrupa ağır sanayiine ne sebep- lerden dolayı tefevvuk ettiğin! izah KUDUZA TUT ler hayvan kuduz hastalığına tutu- Jabilirse de, insana bu hastalık en 7 yade köpekten gelir, Başka hayvan- lar da kuduzu tutuldukları vakit he- men dalma bir köpekten alırlar, Ku- duz en ziyade köpek hastalığıdır... Bizde kedilere mühabberin çok ol- masından dolayı, kediler de insan çin tehi'keli hayvandır, Kudaz kö- pek insanı ıırmasa bile kediyi ısırır, kedi de insanı, Kudur, bilhassa köpek hastalığı ol- dağundan, peklere kendi kendine gelir zanmedi lir ve köpek kapalı kalırsa kudurur, diye iddia ounurdu, Halbuk' köpek- lerin kuduzâ tutulmaktan er emin 0- lacakları zaman kapalı kaldıkları za- mandır: Yabancı ve kuduz köpek, kı palı köpeği ııramıyacağr için, ziları da köpeklere kudur yaz mev- siminde çok sıcaktan gelir, diye id- din ederlerdi; Bunun da asir yoktur, Köpekler yazın koduza daha ziyade tutulurlar, çünkü yaz mevsiminde da- ha ziyade dolaşırlar, kudurmuş başka r köpeğe tesadüf etmek İhtimali daha ziyade olar... Kuduz hastalığı köpek için de bu- laşık bir hastalıktır. Ona kendi ken- dine gelmez, mutlaka başka ve kuduz — Çeviren; M. ABAŞ Elendi Hazretlerinin Teyini sormakta kusur etmiyor ve vaziyeti ustalıkla i- dare ederek, önünde pırl pırd serili hazineden ihtiyara taçlar beğendiri- yordu. Kararlar dalma, bu ağır ve padir taşların en göz elanları özerin- de duruyor ve her defasında da ku- yumcubağı tarsfimden, Elendi Haz- tellerinin yüksek zevkleri o hakkında pek hararetli bir tebrikle tamtamları. yordu, Böylece nihayet epeyce mü- cevher seçilerek küçük kutular İçin- de bir tarafa ayrıldı, Arakel: "Bakın biz kilise işlerini bile ne kadar ticari bir kafa ile ida- ve ediyoruz, dedi. Lâkin redingotu- nün düğmelerini çözmiye buşlıyucağı sırada bizden elini saçlarına götürdü. ilkin Efendi Hazretlerine, zonra ku- yumcubaşıya bakarak, “Gördünüz mü bir kere?,, dedi, "Evvelâ bankaya uğ- yiyacaktım, uputuvermişim, o Sadra- zam Paşanın yanmdan aynlır ayrıl maz bemen bursya geldik, Kuyumcubaşı: “Azizim, efendim. dedi, “Bana hakeret mi ediyorsunuz, yokra? İşte mücevherleriniz; slmiz, Eldiniz!,,, Adamın Adeta cani sizümiş, yüzü kızarmaştı. külemlerin yerine oturtularak, 'Tabil,İzun uzadıya izahat veriyordu, Lükin| Arakel gülerek min için bir vasıta olarak kabul etmiş! vaktiyle, bu hastalık kö-| Amerikan Ağır Sanayii Avrupa Ağır Sanayiine Neden Tefevvuk Eder ? Tanıdı Yazan: üsandenizle © size, Karaviran körlü Garip Mustafayı tanıt- mak istiyorum! Ben onu evvelki gün, “Zafertepe, den resmi geçit yerine inen, cirafı körpe çamlarla gölgeli yolda tanıdım, Üzerinden biraz evvel ayrıldığımız. tarihi tepede kalan bir br zifesini, tam on dokuz set Ağuztos tarihini, bize ebedi bir eden muazzam savletin meç kahramanlarındar İnrttikları zaman, “Zafetepe, de kün- yelerini © ezberliyebildiğim meçhul İkahramanlar arasma bir tane daha katmanın zevkini duydum. Zira hiç süphe yoktu ki, onlarin hepsini bire birer tanıyamamanın hicabından müm kün mertebe kurtulmak, vicdan fe - rahltan müstesna bir zevkti: O da “11, inci fırkadan, 30 Ağus- tos mucizesiyle biten o azametli kav» eşhur “On Birini Fırka, ULAN KÖPEK bir köpekten gelir, Nitekim, bir mem lekete yabancı köpek girmesi yasal edilir ve memlket içinde kudur kö- pek hiç kalmazsi, o memlekette ku- dur hastalığı hiç kalmaz: | İngilir adalarında ve Avustralyada olduğu Gibi... Bir köpekte, kaduz hastalığının ilk aiğimi hayvanm buyunun değişmesidir. Her vakit yumuşak huylu olan, efen- disine sokulan, onu eğlendirmeğe ça- lışan köpek kuduza — tutalunen sert, kavgacı olur. Her vakit kavgacı ©- sn. bekçi köpek de, aksine, yumuşak Jolar. > Bir köpeğin huyumun değişmesi, pek İsiyade dikkat edilecek seydir. Böyle, ilkin, kuyu değişen kudur köpek beş gün, sekiz gün içinde, çok deia, yiyemez, İçemez olur, Kederli kederli saklanmıya çalışır... Bu hal, çenesini oynatan adalelerin felce tu- İtulmasından ileri gelir. Bazısı, daha felce tutulmadan, e- fendisinin evinden kaçar, yolda tesadüf etiği hayvanları, insanları ısırır ve hastalığı bulaştırır... Kimisi sonra e- ve döner, evdekileri de isırmiya çölı- sır... uyu değişen, evden kaçan köpek- ten çekinmelisiniz.. nimle beraber gelir. Hazretleri bugün çok yotuldular, Ar- zu ederlerse ve siz de mlsande eder- ve kadar kendileri ben bankaya kadar uzanım, — Iavon, Kavas çağır... Tekrar kuyumcubaşıya döndü: “Bu kavas emsalsiz bir zdamdırt, dedi, İ“Bu süretle mücevherleri gönderin. <e, siz de beyhude bir endişeden kur- balmuş olursunuz. Patrik Hazretlerini rehin gibi alı- koymak mülühas Khrletaki Efendi - nin canmı sikti, “Banka kaçıp gitmiyecek yal, de- İdi, "Eğer Efendi Hazretleri hemen İ konaklarına dönmek arzu buyuruyor- Nars, Arakel derhal sözünü kesti: “Bilâkis, Eminim ki, kendileri da istirahati İerelh ederler, Eğer burada Siraz uranmalarıın müsaade ederse - BİZ, be, “Fibette, etbetie, Lâkin Bilmem bu. radaki rahatsız sedir Üzerinde usan- miya enez buyururlar 2s? Dumlupınarda yapılan muazzam merasimden bir görünüş Dumlupınarda klarım arip Mustafa NACİ SADULLAH İsındanmış, “Garip, sıfatını Mustafa- ya, zaferden sonra köyüne döndüğü zaman takmışlar: Çünkü cepheye git- imeden önes, “Kareviran,, köyünün en peşe delikanlısı olan Mustafa, hastaneden koltuk değnekleriyle ta- burcu edildiği zündenberi, yüzü asla gülmiyen mağmüm ve münzevi, bir İinsan haline girmiş, . Beni orunla tanıştıran arkadaş bu ifşastın bulununca, Mir insanın sakat tarafına iişmenin ezastnı duydum, Ve sandım ki, Gerip Müstayı dün- yaya küstüren hâdise, iki tahta psr- ”İçasma istinat ederek yaşamak mec- İ buriyetidir. Bu bahsin açılmasından duyduğunu tahmin ettiğim acıyı ba- fitletmek için, ona, yaptığı kahra- manlığın gururunu tattırmak istedim: Kaybettiği bir ayağa mukabil, köyü- İpe, kasabasma ve yurduna neler ka- zandırdığnı düşünmek, onu, bir W- zavdan mahrum kalmanın azabından kurtarabilir: “— Zarar yok Mustafa, dedim, yü- rüyebiliyorcun ya, yürüyebiliyoruz ya... Bu halinle sen, düşman çizmesi alında silrünen sağlam adamlardan m defa bahliyar değil misin? Buna o kadar eseflenmiye değer mi Ne dersiniz? Bu tesellikâr sözler, bir kuzu kader mütevekkil görünen Garip Mustafada bapa hayret veren bir öfke uyandı “— Sen ne söylüyorsun emegi. İ dedi. sünki ben ayağıma ma esefleni- yorum kiT,, Ve yal ortasında durup, bana dön- dü: Koltuk değnekleri üzerinden fa- Yamak istiyormuş gibi gerilmişti; De- rinliği hudutsuz. bir öfke ile parlıyani gözlerini, arkada bıraktığınız. “Za- Tertepe,, ye çevirdi ve: “— Ben, dedi, bu ayağım kopuşu yüzünden düşmanın ardısıra siğirte- meliğime yanıyorum. Başkamutanm emrini yerine getirip, Akdenizn va- ranlara katılamadım; Ölüm bundan daha iyi değil miydi?,, Sonra, döndü, “yürümiye devama hazırlanarak, tıpkı bir germe günü evde bırakıldığı ikâyet eden bir boynunu bükerek; ”— Herkes gitti, ben kaldım! de- di, * # Gsilirmeder baktım; Benden giz- lemiye çabaladığı gözleri yağ- ydi. Ve gözleri yaşardığı için de, yüzü Kızarmış. Bahsi yine değiştirmek için: Demek, dedim, çok zayiat ver- diniz © harpte?,, O, yine durdu ve yeniden şahlanan Küristaki Efendi bir si kâdife kol- tuğun ön tarafını çekip uzattı, sedir haline getirdi, Efendi Hazretleri, bam sini rahatsız eden külâhz çıkarılarak, yanındakilerin yardımiyle, yatırıldı. Sabahtanberi hareket halinde olduğu için hakikaten çok yorulmuştu, sedi- ve uzanır uzanmaz yüzünde rahatlik ve ferahlık belirdi, gözlerini şöyle bir kepsyıverdi. Kabinedeki dört kişi — dört, çünkü Minyasla beraber Levon da gelmişti — Bu haliyle, kar- şılarında harikulâde bir tablo teşkil eden ihtiyarı, bir an için, sessizce Beyrettiler, Sonra Arakel kuyumcu - basıya döndü: “Kendilerini size «manet ediyorum, Khristaki Efendi, dedi, “Göreceksi - niz ki, pek nazik, pex mülüyim bir satırlar. İhtiyar sordu: “EviMt, gidiyor mu- sun? Arakel cevap verdi: “Evet pede- rim, gidiyorum, Ben ge'inciye kadar siz biraz uyur, dinlenirsiniz. Şimdi» Yk Allaha ısmarladık... İhtiyar, hafif bezgin, gülümsedi, Eiraftakiler süküt içinde, bir müd- detçik daha, ona baktılar, Sonra ken- disini yalnız bıraktılar, (Devamı var) * TASHİH Dirkü relrikamızm alıma sarısında vah Batar elmüştür vöyindiri Düsettirii "iheiyar rik parıl be pima Hadi “zan Marreri Eli "Üğie ŞA | makberesine detkediterektir. bir hiddetle cevap verdi: “— Hayır, vermedik, Ve kısa bir tereddütte sonra, cevabına bir de sual ilâve etti: “ — Zayiat ne demek?, Bu gefer, gaşmak sr miştiz “— Hank "Wermedik! ya? İnsan, mânasmı anlamadığı geyi vermediğini nasıl iddin eder, O, ilk iddiasından dönmedi 4 O kelimenin ne kelime olduğu su bilmiye ne lüzum var? Benim de- © İstediğim şu ki, biz düşmana Öğ bu alabildiğine zengin asil inadına hi kalmamak mümkün mü? Onun tara- fından yanlış münslandırılan cevabs- nir tavzih etti “— Ben zaylat verdiniz mi, yanl kayıbmız çok oldu mu, demek İsti yordum!,, « vadi O, yine israr etti: g “— Hayır, biz, hiçbir şey kaybete medikl,, i Neredeyse, bu tertemiz ve zeki Ax hadolu (delikanlının o hamakstine, hükmetmek cinsyetini (o işliyecektim$ “ye Canım, dedim, sizden hiç ölen, yaralanan olmadı mi?,, Orun yanık yüzünde, onun © #8 nelerdenberi gülmediği söylenilen yü zünde, içine istihzaların en keskinini gizliyen bir gülüş, hiç unutamıyacas gum bir gülüş belirdi: “— Hası dedi, senin "zayint, dediğin, “kayıp. dediğin, o ölenler, yaralananlar yı? Hemşerim, biz, bü tepelerde düşmanla çelik çomak oy- | namadık, barbettik,., Hiç harp olur. da, ölen, yaralanan olmez mı? Oldu elbet, Pakat sisin gebirli dilinde, harpte ölenler “kayıp,, mı sayılıyor? “Bir, harpte ölen adamı ziyan say- mayız: Evvel Allah, onlarm yerini doldurmak her zaman mümkündür, Yeter ki, toprak elden gitmesin: Max azallah, ben ksym diye ona derim, işe, x* ira sonra resmi geçldi de, Gam p Mustafa ile yanyana seye Tettik: Piyadelerin geçişi, Murtafanm. gözlerini yeniden isletmıştu. İhtimal, koltuk değneklerin! derin bir kinle. sıkıyor ve günlin birinde yeniden six iha sarılmak liz gelirse, dilediği | gibi “syaklanarak,, piyadelere katılan. mıyacağını düşünmenin ıstırsbını çös kiyardu: Nitekim, Gerip Mustafa, zallaşan piyadeleri gözlerimizden si Jen kesif bir toz bulutuna bakarken, yine, ve tıpkı bir gezme günü evde bırakaldığından şikâyet eden bir com cuk masumiyetiyle İçini çekiyor. Va o zaman onun boynunu bükerek: a —— Herkes gitti, ben kaldım!, dön Yişini duyar gibi oluyorum! , ———— İran'da (Baytaratı 1 imeldeğ daki sevkülceyşi noktaları, petrol kuyularını ve Basra körfezi sas billerini işgal etmeleri, Sovyet kıtaatının da şimalde Bakü'nun petrol sanayii tesisatını ve Haze denizi sâhillerini nezaret altında bulundurmağa memur edilmeleri lâzimdir. Orta şarkı tehdit etmekte olan Als man the sağl olu olmak e Rus garnizonlarının mem terkem decekleri hakkında İran hükümetine. aranti verileceği tahmin olunmaktı dir, di İyi bir membadan alınan raporlar. göre İranda halkım bissiyası, İngilir- Rus teşebbüsünün lehindedir ve meselenin neticelenmiş olmasından da, layı huzura kavuşmuş görünmektedir. İngiliz ileri harekeli Simlâ; 31 (A.A) — Hindistandaki İngilir kuvvetleri umumi karargâhı tas rafından bu sabah neşredilen tebl:ğd küçük bir Iran sekeri müfreze bayraklı olarak Kermanşahta kalm. na inlisaade edildiği bildirilmektedir, Petrol mıntakasındaki diğer İran kıta ları İran ve İsgiliz kumandanları a rasında yapılan anlaşma mucibince petrol mıntakası haricineki yerlere çen kilmektedir » a Sovyet tebliğine göre Moskova, 31 (A.A) — İrandaki has rekât hakkında neşredilen Sovyet tebe liğine göre Sovyet kıtaları 30 Ağus« tosta Reşt ve Saftrud'u işgal etmiş- terdir, Tahranda örfi idare Tahran, 31 (AA) — Pars ajans bildiriyor: Umumü insibatı temin ve. paniğe mani olmak maksadiyle, İran baş vekili Tahranda örf idare ilân etmiştir, Tahran askeri kumandanı Korgeneral Emir Ahmedi örli idare kanununun tatbikine memur edilmiş tir, Hükümet balın iaşesini temin $- sin lâzım gelen tedbirleri almmştar, İran gazetelerinde Tahran, 31 (AA) — Gecikmiştir “Pars ajansı bildiriyor. *İsan,, ve "Ttlamt, gazeteleri, açık İran şehirlerinin ( bambardımanlari hakkında neşrettikleri o makalelerde. Bendorpehlevi, Gazayan gibi diğer Azerbeycan şehirlerinin bembardıman nim tenkit ederek (obombardımarlar esnasında insanca da birçok (telefat, olduğunu ve muazzam hasar vuku-" bulduğunu, bu bombardımanların harp prensiplerine muhalif olduğunu yazmaktadır. j Gazeteler, bilhassa İngiliz ve Say- yet hükümetlerinin İranla harp ha- inde olmadıklarını ve İranlılara kar- 4 düşmanlık — beslemedikleriri müs kerreren ilân etmelerinden sonra, haklı gösterilemiyecek bu harekâtin. eebebini bir türlü izah edemiyorlar, ——————— talik onumde henöz 48 yaşında oluğu Salda Mardarpaca wümüne | haklakenesinde vefat Cenateni “eylllün birimi aratan ir bamahameden kak Serilarak* Karacaahmet menarlığındski çile