“.— Erfrut'taki son gün, sa- rayın arzettiği manzara rımdan asla çıkmıyacaktır. Na. polcon'un etrafını, ordulariyle harbettiği, yahut memleketle- rini zaptettiği, varlıklarını tez- lil ettiği prensler U m gren yem ele. çin, etrafında sadece görünmek istiyorlardı!,, Bu arada, Napoleon farzediyor imzalanmış ii, Viyanada, itilâf isayılır. Ve bu zannın doğuracağı "korku, onu, muahededen bekledi. * ği neticeye, muahedesiz de kavuş- İ e o, böyle zanne - Ni en bilmiyor ki, T: : kendisine, Metternie ni Shanette bulunmuştur. ve Met. İternich'e demiştir ki: “— Rusya ile, Osterliç'ten evvelki kadar hoş geçinmek sırf sizin elinizdedir, Avrupa- da kalan az buçuk istiklâli, an- ve bir ittifak kurtarabi , e. MW Erirut'ta veda saati gelince, et. afı kırallarla muhat bulunan im Miparator, Aleksandır ile kucaklaş Komıştı. O anda, etrafındakiler, kud Mi iretli hükümdarların bu.dostluğu- ina hürmetle bakıyorlardı. Yalnız İN Taleyran, şapkası elinde, külüm. #isüyor, ve biliyor ki, prenses dö İTur'un evindeki ziyafetler esna- 'swda, kendisi, iki imparator ara” $ında ogün mevcut gibi görünen dostluğu temelinden yıkmaya mu vaffak olmuştur. » Taleyran'ın o gayreti, dört yıl İçinde semerisini verecektir. O İzehirli semere ki, en nihayet, ko- ,ca Napoleon'u öldürmüştür. ** İ İ | | ii | Hiyor. Güya iki hükümdarın bir- #idirleriyle giriştiği sarılacak bir #sohbette, maiyyeti, sessiz, hazır #bulunuyor. Ikinci Filip sanki yi- 38 diyor ki: $ Napoleon da düşünüyor ki, bö; B'bir söz söylemek kedisine BL i£ zaman nasip olmıyacak. Acu- 15, bunu söyliyebilmesi için, ne yapması lâzım? 'Tam, kendi kıta- Karının Ispanyaya girdiği gün lâğ İyetliği engizesyonu mu'ihdas et- nelidir? O, çok mu cömert, çok İnü yomuşak davranmaktadır $7azla demokratca mı hareket et- iştir? O, bir düzine memlekette lüriyeti, kendi iradesi huzurunda yoyun eğmiye alıştırmamı R di? Bugün, belki de | lidir fazla söz söyleniyor, yazı yazılı - Xyor. Napoleon, bunları düşünür . ten sükütiydi. Onda bahtiyar ha Mi yoktu. Fakat bahtiyar olmuş, $im vardı ki? İ” Acıklı bir sefer, imparatoru tâ #Madride kadar götürmüştü. Onun İispanyaya giderken kullandığı o İ , © karışık usuller, şimdi Sirer birer aleyhine dönüyordu. O'yılın ilkbaharında tahtından in- Mirmiş olduğu Krallar da, Prens- ler de, şüphe yok ki, bu muame. İicden daha iyisine lâyık değiller İL Fakat imparator, İspanya a- İhalisini hiçe saymıştı. Millet, ken Xi şan ve haysiyetini kurtarma - ya kalktığı zaman, Napoleon âsi. lere gülmüş, ve onlara “Bir işe ran insanlar,. sıfatını ver- iyordu ki; “— Bunlar, Don Kişot'a lâ - öşte onlar bize bu manzarayı arzediyorlar. Papazlarla engizisyon, mille“ ti hayvana döndürmüştü. Is - panyol kıtaları, Ara, ibi, evlerinin ikale eki “ Erim m a. p lar echel, sekr > ahlâksızdı. Soyu bozuk granların “büyük- lerin, ne kuvveti vardı, ne de tesiri!,, E Kendisini bu yanlış hükümlere İ kaptıran Napoleon, farkına var « K madı ğe fânidir. Yarın Is - Böanya, kendisi için sağlam bir mesnet olan Ingiltere tarafından İyârdum görünce, Ispanyol mille - Hi yeniden evlerinin arkasında si- | per alacak, ve onun kıtalarına a- İteş yağdıracaktır. Hiçbir şey, o halkı bu hareketten menedemiye Beektir. İĞ lmparator, bu acı hakikati, bir ; Tefrika No. 12 » Kendisini Yanlış Hükümlere Kaptıran Napoleon Farkına Varmadı ki, Zafer Fânidir sezince, Vensa- — Omrümde işlediğim en büyük aptallık, budur. Beni; böyle büyük bir sıkıntıdan kur tarmak için, neyse, bana söyleyiniz!,, bayli geç olarak na diyor ki: iin; gerek Armin iin için, ge: vrupa için ik mahzurları olan böyle bi şeyi den vaz geçmek, o kadar güç değildir!., “— Siz, keyfinizin istediği gibi, kolaycacık söylüyorsunuz. Din de benim vaziyetimi dü- kafasma, ve en iyi kılıcına sahip olmak: lığım lâzım geldi, Kendimi bu halde tutabilmekliğim için ica- beder ki, cümle âlem, benim böyle olduğuma kani bulun * makta devam etsin, Ben, kafa- rüm: Bunu yapabi iy Böyle konuşan genç Bonapart mudır, yoksa ihtiyar Napoleon mu dur? Büyük Fredrik'in meşhur ordusunu sekiz gün içinde yenmiş olan o değil miydi? Sekiz ay için de, Ispanyada bir şey elde ede - memişti. Yolları, şehirleri, insan- lannı besliyecek şeyleri bulunan memleketlerde ordular - yenmek, ora kolay görünüyor. Fakat bu yolsuz diyarlarda, bu çöllerde, Polonya steplerinde, veya Endü - lüs dağlarında askeri hareketler- de bulunmak, riyazi bir beyin i- çin, lüzumundan fazla meşkük bir şeydir. Napoleonun sabırsız - lığına çok zıt bir iştir. dArkasi var) Sürp Agopi Bugü de Define Aranılacak Sürpagoplaki definenin aran - ması için Osman Şarlı ile Rus- valı tabakatülarz mütehassısları arasında dün noter huzurunda mukavelename tanzim edilmiş- tir, Bunun üzerine mütehassıs- Jar fenni aletle tetkikat yapmiş” lar ve sözde definenin bulundu- Bu yeri göstermişlerdir. Gösterilen yer, dört bes gün- denberi açılmakta olan çukurun yanındadır. Burası da buzün kazılacak ve eğer define burada çıkmazsa ba ka bir yerde defina bulmak ü midi kalmadığından bu ise son verilmiş olacaktır. Radyestezi mütehassısı olduğunu söyliven Rus mühendisi Ahmet Hidavet, yeni kazılan yerde mutlaka defi- ne bulunacağına kanidir. 'ağmurlu soğuk bir gece. Rüzgâr, zaranlıkların içinde bir heyu- lâ giti yükselen kalm haplihane du- varlarında uğulduyor. Zayıf, solgun yüzlü bir adam, koyu gölgelerin için- de bir kedi gibi büzülmüş, feri stil mak için fırsat bekliyor. Bu 1356 nu- maral mahkümdur, Önünde, senelerdenberi o hâyalini kurduğu açık sera, mavi deniz, ağaç- tar, velhasıl bütün bir hürriyet uza- myor, Fakat o, pkı uzun zaman ka- feste kalmış bir kuş gibi, sağultan zi. yade, açık bava ve hürriyetin verdi- Bi korku le titriyordu, Evet, kafesten kurtulmuştu, fakat me zamana kadar? Bu kendi sürat ve kurnszlığına bağlıydı. Bir müddet da- ha etrafı dinledikten sonsa gecenin karanlığına daldı, Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da talih ona yardım eder ve herşey plânları mucibince cereyan e- derse, hadisenin meydana çıkıp canâ- yar düdüklerinin ötmesine daha epe7 zaman yar demekti. Bu müddet zar- fında bir an evvel bu civardan uzak- Yaşması lizmdı, Fakat bötün bunlar- dan evvel esıl ihtiyacı olan bir tek sey vardr Hapishane üniformasını de. #işlirmek, Bir eve, hatld bir yatak 'odasma dahi girmek İcap etse bunu yapacaktı, Çünkü sırtında bu ünifor- mayı taşıdığı müddetçe hürriyele ka- vuşmasına İmkân yoktu. Kırlarır örtasında uzanan bir yol- dan koşuyor, gözleri karanlıklar için- de ışıksız ve etrafı tenha bir ev arı- yordu. Nihayet aradığını buldu. Du- rup eirafı dinledi, Ya içerde köpek varsa, Duvara sürüne sürüne kapıya geldi, yavaşea tokmağı çevirdi, Kalbi, dehşetle karıpk bir sevinçle atıyordu. Kapı kilitli değildi. Birdenbire “Sak bü bir tuzak olmas, diye düşündü. Zeytinyağı Fiyatları etkik Ediliyor Odun İşi Hakkında Yeniden Karar Verilecek İaşe müsteşarlığı zeytinyağı fiyatlarındaki gayri tabii yükse- liş hakkında İstanbul mürakabe komisyonundan malümat istemis ve bu yükseliş etrafındaki nok- tal nazarını sormuştur. Fiyatları mürakabe bürosu me murları bunun üzerine dünden itibaren harekete gecmişler, iaşe müdürlüğü mürakipleri birlikte viyasada tetkiklere başlamişlar- dır. Bugün bu hususa dair bir rapor hazırlanacak ve bu rapor fiyatları mürakabe komisyonu tarafından tetkik edilecektir. İhtikârla mücadele Alâkdar makamlar piyasadaki ihtikâr hareketleri ve halkın al datılması isleri ile çok yokın » dan alâkadar olmakta, milli ko- runma kanunu hi hareket edenler hakkında amansız bir yo açmış bulunmaktadır . Bir kısım mağazaların muhte- Hf bahanelerle kapamış gibi gö- rünerek gizlice ve faturasız satış vaptıkları, mahkeme karariyle ve ihtikâr suçundan dolayı mu vakkaten kapatılan mağazaların «| da el altından mal sattıkları fi- , | yatları müarkebe bürosuna ihbar edilmiştir, ç Alâkadar memurlar derhal ha rekete geçmişler, ve ihbar edi Yen mağazaların işlerini tasfi. ye ettikleri ve gizli mal satma- dıkları neticesine varmışlardır Bir kısım kapalı mağazalarda da gizli satış yapılmaması icin icap eden tedbirler alınmıştır. Diğer taraftan Mahmutpaşıda bir esnaf fahiş fiyatla pazen satarken yakalanmışı hakkında zabıt varakası tanzim edilmiştir. Yalova ve Sabancada toplanı - Up İstanbulda fırmlarda kurutul duktan sonra çay diye satılan ayı üzümü üzerine müamele ya. van bir ticarethane hakkinda da takibat yapılmaktadır. Bu ticarethane Asmaaltında - dır. Alâkadar memurlar dün bu ticarethaneye gitmisler ve mü - him miktarda ayı üzümü bul” muşlardır. Odun meselesi Fiyatları mürakabe komisyo- nu dün de odun narhi meselesi- ni tetkik etmistir. Narh sadece müstehlik değil, kücük sermaye. W oduncularla mahalle araların - da perakende satış yapan odun cuların da itirazını mucip olmus tur. Ödün narkının 560 kuruşa çı karılması üzerine satışlar bir. denbire azalmış, kesim yerlerin- den değil de, İstanbul kıyılarma gelen kayıklardan mübayaa va. pip seliş yapan ufak ser - mayeli depo sahipleri uzun müd- det stok seklıyamiyacakları icin bu durgunluktan müteessir ol mıva başlamıslardır. Komisyon dün veniden vaki sikâyetleri ve muhtelif odun ta- cirlerin! dinlemiş, fakat odun fi Telihin kendisine bu'kadar yardım e- debileceğine inanamıyordu, Bir müd- det eli tokmakta kımıldamadan dur- du, Sönra iradesini toparlıyarak ka- piyt yavaşça itti-ve içeri girdi, Orta- İikta çet yoktu, Koyu bir karanlık et- rafını görmesine manl olduğu için ei Terini öne doğru uzatarak bir kedi ses. sizliği ile yürümeye başladı ve ker bir zamanda, raflardak! tabak ve ten- cerelerden, köşedeki bil sıcak ocek- ten burasının bir mutfak olduğunu #lamakta gecikmedi. Mutfaktan eve girilen kapi ardma kadar açik dufu- yor ve bu açık kapıdan bir duvar sa- tinin saniyeleri sayan muntazam ve boğuk #rkurdısı geliyordu, ** Pir kibrit bulmak için elini or- tadaki masaya uzatmesiyle yere bir şeyin düşerek şangırdamsinı bir oldu, Bu derin sükât içinde bu sex bir bomba gibi patlamıştı, Bu gürültünün duyulmamasma imkân yoktu. Bir ölü kadar hareketsiz du- Tarak dilemeğe başladı. Demin bir tahta gıcırdar gibi olmuştu, fakat bu- mu biç bir ses takip etmedi, Acaba 0- na mr öyle gelmişti? Yoksa bu ev boş muydu? Bu Gmidin verdiği cesa- vetle tekrar kibriti aramya başladı ve nihayet ocağın yanında istediğini buldu, ve Kısa bir tereddütten sonra kibriti çaktı. Işık bir an gözlerini ka- maştırdığı için bir sey göremedi, Son- ra, birdenbire gözleri dehşetle açddı ve kihgiti derhal yere alarak üzerine t | vechi Adi > - Vekili Dün Ankaraya Gitti 10 Lira Maaşlı Kâtiplerin Maaşları 15 Liraya Çıkarılacak ve Bütün Kâtipler Mütehassıs Olarak Yetiştirilecek Bir müddettenberi şehrimizd. bulunan Adliye Vekili Hasa Menemencioğlu: dün o Ankaray: dönmüştür. Vekil hareketinde! evvel gazetecileri kabul etmi ve sorulan muhtelif susllere ce vaben demiştir ki: “— Büyük Millet Meelisind. buluman adli teşkilât lâvihası *1 10 lira maas almakta olan kâ tiplerden . 166 sı 15 lira maas geçeceklerdir. Büyük Meclisi önümüzdeki 4 ümmi . Bu 166 kâtibin ter fileri, adliye kâtipleri için ta savvur etmekte olduğumuz 1s lahata dahil değildir. Adliye kâ tiplerini ice de söylediğim ile hâkii yanında haizi itibar mütehessi$ haline getire ceğiz. Bunun için lâzım gelen tetkikat ikmal edilmiştir. Milli korunma kanunu ihtikâ? cürümleri için gayet seri bir muhakeme usulü kâbul etmiştir. Bütün muhakemelerimiz bu İş- İer üzerinde; gayet hassas olarak hareket ediyorlar ve kendilerine tevdi edilen işleri süratle neti- celendiriyorlar. Gayet hassas olarak hareket &- divorlar ve kendilerine tevdi edi Bir Katil Beş Sene Hapis Yatacak Bir müddet evvel Eyüple Def terdür arasında borç yüzünden kavga edip arkadaşi Osmanı öl düren Hamdiyi de yaralayan "Cahsin; dün birinci ağır ceza mahkemesinde 5 sene 17 gün hap se ve o kadar zaman da polis ne. zarelinde bulundurulmaya mah küm olmuştur. İkişer Bucuk Sene Yatacaklar Üsküdarda Selimiyede bakkallık eden Behicenin gece eve döner - ken üstüne çullanarak çırtlağı- ni sıkıp 50 lirasını alan Halit ve Hulüsi dün birinci ağır cezada şer sene 4 er ay hapse mahküm olmuşlardır. İzmirde Kültür Pavyonu Maarif Vekâleti İzmir Fusrın- da Kültür pavyonu acacaktır. Ve küâlet nesrivat müdürlüğü, pav- vonun hazırlıklarına (o başlamış- tar, yatları hakkmda yeni bir karar vermeden evvel belediye iktisat müdürlüğünün odun isi hakkın - da etraflı ve izahlı bir rapor göndermesini (o Kararlastırmıstır. Bu rahor, bugün komisyona tev. di edilecek, rapor üzerinde yepi- lacak tetkikatı müteakip (yeni bir karar verilecektir, Adliye Vekili Hasan Menemenci İmralı adasında Muhakemelerde bu mevzua taallük eden işler çok görülecek miktarda değildir. Bu itibarla bu kanunun terhibi tesiri kadar önleyici bir tesiri de olduğunu kabul edebiliriz. Hasan Menemencioğlu adliye- dedün yaptığı tetkikler esna sında bazı ziyaretçileri kabul et miş ve bu meyanda asliye ikinci ceza hâkimi Kemal Aşkur ve birinel ağır ceza hâkimi Bür- hanettin Öğenle bir müddet gö- len işleri süratle neticelendiri- vorlar. rüsmüştür. ADLİYEDE : POLİSTE : 65 Numaralı Vapur Bir Motöre Çarptı Şirketi Hayriyenin 65 numa- vapuru dün saat 15,10 da Beşiktaş vapur iskelesine yana- sırken; Sile Jmanma bağl: kap- tan oMahmudun “idare ettiği “Feyzi Bahri,, motörüne çarpmış tr, Vapurun direği kırılmış ve kap tan köşkü hasara Ka za neticesinde ; olma - mistar; Araba Çiğnedi — Kücükbe - bekte oturan B0 yasındaki muha- vir Emine dün Besiktaşta bir yük arabası çarpmıştır. Emin yaralanmış ve kaldırıl - dığı Belediye hastahanesinde öl- müstür Arabacı yakalanmıştır. Tuzruhu İçti — Samatyada Kasap İlyas mahallesinde oturan Emire vanlısişkla tuzruhu içe - vek ölmüştür. Yangın — Erenköyünde Etem efendi caddesinde Halime ait bahce icindeki bir ahir ile saman ik evvelki gece yanmıştır. ————3e -—— — İzmitte Bira Yok İzmit (Hususi) — Sehrimizde 15 gündür bira bulunmamakta” dır. Sıcaklar arttıkcn bira sar- fiyatı bes, sltr misli fazlalasmış tır. İRARİ bastı,, Kapıda bir kadın duruyordu. Buz kesilen vücudünden terler bo sanıyor, kalbi göğsünü delecekmiş gi- bi çarpıyor; beynini dolduran korkunç sessizlik kulaklarını patlatacakmış gi- bi oluyordu. Tarı bu sırada bir canavar düdüğü göcenin sükölunu — delerek mutfağın açik pençeresimden içeri doldu. Şimdi her taraf rüzgâra tutulmuş bir yaprak gibi titriyordu, Paslanmış dili ile du- daklarını islatarak bir şey söylemek istedi, fakat kuruyan boğazından hiç bir şey çıkmadı. Nihayet tetli vegru- muşak bir ses, kadinm sesi: — Hasan sen misin? Diye “ordu, Bu akşam biraz geç kaldın. Lâmbeyı yâktın mı? Eğer yakmadınsa kibrit o- cağm yanında alacak. Mahkügün o andakl duyduğu hay- ret, biraz evvelki korkusunu unuttur- muştu. Ne detnek ietiyordu bu kadın? Odada ışık olmadığını görmüyor muy» du? Gayri ihtiyari. bir kibrit daha çakarak masanın ortasında duran gaz Himbasını yaktı, Bu, orta yaşlı, saçları hemen be- men berıbeyaz olmuş, iyi yüzlü bir kadındı, ve dosdoğru kendisine bakı- yordu. Mahküm da âdeta ipnotize e- dilniş gibi bir müddet kadına baktı. Sonra derin bir nefes aldı, Zavalı kadıncağız görmüyordu, bakar kördü, Ködm ayn! tatlı sesle: — Yağmur yağıyor, ıslanmıssıdır. dur sana başka bir etbise getireyim, diyerek tekrar eve girdi, Nakleden: B. BİRSON<sxx5X Mahküm bir iskemleye çöktü, başı ellerinin içine aldı. Bu mucizenin kare sısında beyni durmüş, bir şey düşü- nemez olmuştu, y Biraz sonra, elinde ne zamananderi, giyilmemiş olduğu belli bir kat eski elbise ile dönen kadın: — Haydi, diyordu, ben sana sıcak bir çay yapıncaya kadar şunları gi- yiver, Mahküm sevinçle ftaat etti, Peki #ibiselerini koltuğuna sıkıştrarak ça- yin kaysamasını beklemiye başladı, Bir an evvel burâdan uzaklaşmak İçin duyduğu bütün arzuya rağmen kadını #iphelendirmekten korktuğu için git- meye cesaret edemiyor, saniyeler ona psırlar kadar uzun geliyordu. Çok şü- kür nihayet“çay hazır olmuştu. Ka- 4m fincanı uzatırken: — Hemen gideceksin gine değil mi? Diye sordu, Mahküim, konuşmaya cesâret ede- mediği için evet manasma gelen bir ses çıkardı. Ve çaymı acele scele İs çerek ayağı kalktı, Kadn onu selâ- metlerken: — Allah mulnin olsun, diyerek ka- niyi yavaşça arkasindan kapadı, w- ME gecenin taze ve serin havasmı eiğerlerine doldu- rürken: — Oh, diyordu, artık hiç bir tehlike kalmadı, Hürtipetime (hiç bir engel yok, , . Fekat birdenbire korku fle Kulak Froneğld Tevziatında Yolsuzluk Şikâyet ve İhbarlarla | Ciddi Surette Meşgul Olunuyor Hastalıkları dolayisiyle franca, la yemek mecburiyetinde olan lara verilen raporların belediye iktisat müdürlüğü tarafından ha- zırlanan karelerle değistiril - mesi Jkmal edilmiştir. Kavma kamlar kendilerine müracaat e den rapor sahiplerine karneler vermiş ve istihkakları ile, fran cala almakta devam edecekleri müddeti kavdetmislerdir. Fa - kat bütün bu gayretlere rağmen francala tevziinde o yolsuzluklar olduğuna ve Osman Bev fran- cala tevzi mahallinde bazı kar- nelilere francala verilmediğine dair bize vaki olen şikâyetler ü zerine yaptığımız fahkikattan öirenmiş bulunuyoruz ki fran- cala tevziatı Adalar kazasınde da iyi yapılmamakta ve bu hal belediye müfettişleri tarafından da tesbit edilmiş bulunmaktadır. Adalar kazasındeki ofrancnls tevziatında pek çok yolsuzluk lar olduğu görülmüş, Heybelia- dadaki bir fırından idare edilen tevziatın bazı dedikodulara s8- bebiyet verdiği (anlaşılmıştır. Bu fırının her gün Heybeliade ihtiyacı için vermesi lâzım ge- len 205 francala yerine 135 fran cala verdiği, bu yüzden hasta- lardan bir çoğuna francala veri- lemediği anlaşılmıştır. Bu va- ziyet üzerine sorguya çekilen f rıncı garip iddialarda bulun - muş. Bu meyanda belediye ikti- te emir vererek raporsuz bir çok kimselere hususi ambalâj larla bir çok francala gönder - mesini istediğini ilâive etmiştir Maamafih fırıncının mevcut un- dan 17,5 kilosunu işlemediği tes bit edilmiş, bir sandık icinde de bir gün evvel pişirilen francala” ların bulunduğu görülmüştür Yapılan tetkikler neticesinde Burgazadasına gönderilen fran- cala ambalâjları içinde raporsuz eşhasa ait hususi ambalâilı fran- calalar bulurmuştur. Netice itibariyle bazı memur- Isrın “kanunsuz ve yersiz emir. lerle normal francala tevziatını ihlâl ettiği müşahede edilmiş ve belediye riyasetine bildirilmiş - tir, Belediye riyaseti bugünden itibaren vaki olan şikâyet ve ih- barları ciddi sürette tetkik ede- cek ve usulsüz işler yapılmasına mâni olacak, esaslı tedbirler e iscaktır. Karpuz ve Kavun Sergileri Karpuz, kavun mevsimi başlar başlamaz seyyar karpuzcuların sokakları kirlettiği ve karpuz sergilerinin şehrin umumi ceh- resine bir köy manzarası verdi. ği görülmüştür. Alâkadarlara va mılan bir tamim ile sehrin kar- puz saticiları tarafından kirleti! mesine müsaade (o edilmemesi bildirilmiştir. kabartı, Ayağı yoldan ağır ve düşün- celi adımlarla birle geliyordu, Der- bal duvarm koyu gölgesine büzüldü. Biraz sonra İri yarı bir adam, bir metre ilerisinden geçerek eve girdi Herhalde kadının kocası Hasen bu 0- damdı, Şimdi kadn nasıl aldatıldığı. nr anlıyacak, her şey meydana çıkm- tı, Kaybedecek zaman yoktu, Ba- saklarınn bütün kuvvetiyle buradan kaçması Hâzımdı Fakat tahlil edemedi. #i bir his onu bu moktaya sanki zin- elrlemişti. Yerinden kmpırdayamıyor. evin içinde olup bitenleri mutlaka 6ğ- renmek istiyordu. Yavaşça mutfağım açık penceresine yallaşarak dinlemiye başladı ve ağır bir şeyin, bir çanlanm, hayır daha zi- vade bir begi veya bir polis palaskan sının masaya bırakılırken o çekardaı tok sesi tanıdı, Sonra sdarım paltosu- nu çkararak İskemlenin Üzerine attı #me, işitmekten ziyade hisleriyle ladı, Bütün bu müddet zarfında ka- dın hiç sesini çıkmamıştı. Nihayet o “akin tatlı sesiyle. — Hasan nerede kaldı? Dedi, Hem cok yorulmuşa benziyorsun? Adem kalm, ve biraz da hiddetli bir sesle; — Tabil yorgunum, «ün bir sörl caninin tetnde asavisi muhafazaya çalışmak kolay mı? Üs. telik bu akşam bir tanesi de kaçtı Bu taraflara geldiği zannediliyor, Sen bir şey gördün mü? Kadm bir müddet cevap vermedi. Mahküm, kalbinin gürültüsünü yatiş« tırmak ister gibi elini göğrüne Dbasa- rak kulağını pençereye biraz daha yaklaştırdı ve va sözleri duydu: — Hâyir, ne kimseyi gördüm ne de bir şey duydum. Demindenberi yu- karda dikiş dikiyordum. Gel şöyle a- teşin yanın otüür da artık dışarda 0- Yap bitenleri unut, Dedi, Bütün Yazan: Naci Sadullah ye kiz “— Almanya, muvaff olacağından yüzde yüz emin © masaydı, Sovyetlere taarruz ( mezdi, Hiç şüphe yok ki, o, giri, tiği bu harbi hangi yollardan çirerek zafere kavuşturacağını, ceden inceye hesaplamıştın Ben de, emin olmanın yanılmi maya daima kâfi gelmediğine, vE bu kabil davalarda yanılmıyacal! hesap olamıyacağına inananlar dan bulunduğum için, o iddinle İrm kat'i cevabını ancak zamani | verebileceğine kaniim. Aynca kaniim ki, Almanyanıf İbu harbe girişinde orduları kal İ zaferlere götüren sağlam ve inci hesaplara güvenişten başka se bepler, ve zaruretler de vardı. Bu sebepleri kavryabilmek |, çin, Ayrupanın iktısadi vaziy& ai güzden geçirmek kâfidir. Mütehassısların ilini otefkika neticesinde tesbit olunmuştur İ Avrupa kıtası, normal bir devr. de, kendi ihtiyacının âzami yüz de altmışını istihsule müktedir dir, Ve geri kalan yüzde kırk temin olunabilmesi ise, Avruj kıtasının limanlarma bir gönd 1000 geminin girmesine mütevâ kattır, Halbuki müstahsil sınıfın silâ altında olması, ve muharebeleri tahribatı yüzünden, istihsali, ne mal devirdekinin fevkalâde al* na düşmüş bulunan Avrupa kıta ik, ablukanın sımsıkı çen de, günde hemen hemei tek geminin U ziyaretinden d mahrumdur, Almanyaya gelince, o, bu har be başladığı zaman, iki senelil p bulunduğunu idük Halbuki İngiltere, Almanyanı ü ie aç kalacağı kana Yabancılar ise, her ik Idiasını da mübalâzalı bi, tuyorlar, ve her ddinmi satisini alarak, Almanyanın mi bir yıllık stoka sahip busundü Zunu kabul ediyorlardı. il Vaziyetini biraz evvel anlatımı? ya çalıştığım Avrupa, ne kadaf sıkıştırılsa, o bir yıllık stokla, iki seneye yakın zamandanberi har# yapan, tistelik de, petrol stokla Binin hiç değilse bir kısmını be; bardımanlarda kazbetmiz olma sı muhtemel bulunan Almanya” nın ihtiyacını uzun müddet kar şılıyamaz. Işte Almanyayı, Sovyetlerlei İharbe girmiye mecbur bırakan en mühim iktisadi vâki budu Almanya, hu harbe, en kısa za * manda, en zengin membaları ele geçirmek ihtiyacı ve ümidiyle gif miştir, Acaba siddetli Sovyet mukavemeti, ve Sovyetlerin ri * cat ettikleri yerlerde, “tek buğ “ day tanesi bırakmamak,, prensi'* biyle yaptıkları korkunç tahribat bu ümidi söndürmüş müdür? Bu da kat'i ve münakaşa götür mez cevabını ancak zamandan bekliyebileceğimiz bir sualdir. Fakat, Sovyetlerin kendi toprak” larında yaptıkları munzzam tahri batın Alma endişe vermekte olduğu muhakkaktır Binaenaleyh öyle görülüyor ki, harbin seyrini takip ederken isur betli hükümler verebilmenin bir çaresi de, cephelere olduğu ka * dar, cephe gerilerine de âzami dikkatle bakabilmektir. ————————— Sünnet Düğünü Kızılay Alemdar nahiyesi ta rafından 16 - 17/8/0941 emarte si ve pazar gün ve geceleri Se rayburnu gazinosunda bir sür net düğünü tertip edilmistir. Co cukları kuvdettirmek ve bile" almak İstivenlerin nazaydan ma da ber zün saat 15 ten 18 e ka dar Gülhane varkı Alay köşkü ne müracaatları İ eman a — di İeğenkıl Rarcesı İ 22.7.0941 FİYATLARI | Açılır Londra 1 Sleriin 5m Newyork — 100 Dolar 129.20 Paris 100P Fran — Müfno © 100 Lire — Cenevre © 100 İsviçre Fr. o SO7R Amsterdem 100 Florin a Berlin 100 5 Merk — Briikse! 100 Belge — Atina 100 Drabmi — Setya 100 Levi - Prag 100 Çeh krom — Madrit (o 100 Peçe 120075 Varşova 106 Zioti pe Budareşte 106 Pengo - Bükreş (100 Laz - Belgrat © 100 Ninas - Yokohama 100 Yen 1.1378 Stokholm. 100 İsviçre &r, o 810650 ESHAM ve TAHVİLÂT Sivas-Erz, 47 994 İL, Mâ VEL, 20,36 4 Anadolu Demiryolu Mümes, T. C, Merkez