ni 2.48 Geçen B Ortaya Atılan: Bir | i , , | ŞHöstahaneler... İnsanlığın 15. rap yurtları... Tabiatın 2 cemiyetin sakatlığı, bilgi- izliğin faciası hep orada ken Üni gösteriyor, Kaldırılan her per. denin ardından “beni de kurtar!” İdive bağıran bir ses va: © Bugünde beyaz gömleğimi giyerek kücüklerin yattığı bir ko. Rusa daldım, Kucaklarında has- yavzularla tahta kanapelerin üstünde sıralanan genç anneler tanesiyle görüst Çocuğu üç aylık, kırk günden- ği hasta; ama, “çocuk hastalığı, Ni #soğuk almıştır, elbette geçer, doktor ne yapacak?” diye ehem- Ümiyet vermemiş, ıhlamur filân) “Hicirmiş, lâkin çocuğun ciğerleri illikçe fenalaşmış, öksürük, ti“ iklık çoğalmış, annede yine telâş yok. çocuk bu, hasta olmaz ? Elbette geçer... Nihayet, kom onu zorla kandırarak hasta- haneye getirmişi, “Yürüdüm.. Koridorda kursa gelen hemşireler toplanmış, ara- İsrında doktor, onlara bir şeyler umlatıyor.. Üst kata çıktım, bu- da veremliler var!.. Bir cam'ka- yı açarak girdim. Yüzleri sisen. akları kemiklesen, çarmılmış, irabından haykıran Yara taaffün yapıyo! dan hikâyesini dinledi: Anası, babası, yok! Kimlerin elinde kaldıysa, ancak bu hale dikten sonra buraya tedaviye *irilmiş. Zaten bir çokları te- wi devresini geçirdikten, hiç bir ümit kalmadıktan sonra dok- (ora göstermeyi -düşünüyorlar. zıları âdeta son nefeslerini ver. in gelir gibi, üç a ölüyorlar... » Halkı irşat lâzim; ağır adim- larla değil, koşarak, haykırarak Onu sarsarak, şuurlandırarak... bir cam bölgede, sapsa- yüzlü, koramah kara gözlü, iki yaşında bir erkek çocuk.. pısını açarak girdim, görüş ük: A e © “Bu, zeki bir mektep talebesi. Fakir bir aileden. İhtiyar baba "ayda ancak on beş Lira kazanıyor. i lira kira ile bir tek odada otu. iyorlar. İki ağabeyi askerde. inin yakında ölüm haberi gel miş! Çocuk hasta olalı bir yıla kin; karnı şiş. midesi sis, bir yemiyor Evde doktora gös- misler, ilâç icmii, iyi olmamığ. sta diye hususi bir şey yeme- iş, evde ne yedilerse o da onul miş; yedikleri kuru fasulye ve tates... Başka bir kovuşa geçtim; arka- Üstü yatarak bana gülen göz- le çağırır gibi bakan on vaşla- güzel bir kiz: © — Nen var yavrum, neren ağ- iyor? — Böbreklerim hastalanmış. > Nasıl da nazlı, cici bir sesi var. — Neden oldu acaba' -— Çok tuz yedim, 'ondan ol uş, diyorlar... Hayretle soruyorum: © — Nasıl tuz yedin? — İste, yemeklerde tuzla ek- nek yerdim. — Neden? Yemek yemez miy- — Yemek canım istemezdi de? — Yemeklerde ne yerdiniz? — Kuru fasulye, patates ver- dik. onları canım istemezdi her — Sabahları ne yerdiniz?. © — Sabahları aç gezerdim, bir yemezdim — Annen ne yerdi? © — Armem yok, var, — O ne yerdi? e — O da bir şey yemezdi, bazı çok acıkırsa, kuru ekmek yerdi. Beş kardeştirler, baba bekçidir. İstanbulun uzak bir köşesinde 0- tururlar, başkalariyle müşterek “Bir evde otururlar, (7) lira kira erirler, © Facia meydanda. © « Gözlerim dolarak küçüğün yâ- 'yından ayrılırken kurslara gelen ışirelerden “biri üç beş gün İ- inde öğrendiği dersleri tatbika amış, kücüğe muvaffakıyetle bir enjeksiyon yaptı. ** âat on bir. Hemşireler na- zari cocuk bakımı dersine| vey annem ririyor “ŞİŞLİ çoc Hastahanesinde UK | | ir Saat.. "Çocuk Bakımı,, Meselesi Asıl Sistemli Bir Şekilde Bilhassa Cihan Harbinden Sonra Mevzu Olmuştur YAZAN: ŞÜKÜFE NİHAL rıştım. Kürsünün karşısında san- dalvalara oturduk. Genç bir dok- tor olan (Sezai Tomay) r dinle- ie dik; “Cocuk bakımı” fikri önce Mı. iş, bizde de, an bahsetmiş, Asli sistemli 'bir şekilde Fransız inkilâbından, bilhassa cihan har. binden sonra ortaya atılan bir mevzu olmus. Çocuk. her hayvandan ziyade ihtimarala büyütülmiye muhtac. Çocuk, yalnız dilenin değil, gile ile beraber cemiyetin malıdır. Çocuğumuzu istediğimiz gih bi büyütmiye mecburuz. O, ce: yetin malıdır. Ona gelecek cemiyete yapılmış bir zal ır. Cemiyete, vatana zarar vermiye hakkımız yoktur, Çoctik bakımında iki facia gö- 18 çarpar: Doğum, ölüm!.. Eskiden, refah devirlerinde, bilhassa harp az olduğu çağlarda böyle bir mesele yoktu. cocuk ister doğsun, ister ölsün!.. Bir za manlar, İngilizlerde doğumu a zaltmak isteyen bir cereyan bile varmış!.. Cihan harbinden sonra bunun aksini görüyoruz. Son yıllarda dünyada doğum azalmıştır, Fransada, İtalyada 14- tatistikler bunu gösteriyor. Eski. ve göre büyük farklar var, rarı, neslin ihtiyarlamasıdır. Doğum azaldı mu, insanlar Yaş- lanıyor, yaşlı insanlar çoğalıyor, nesi! ihtiyarlıyor, demek... Cihan harbinden sonra ihtiyar- bk nisbeti çoğalmış, bilhassa Fransa, Almanya ve Ri Nesliri ibtiyarlamasillin manası enerjinin azalması derhektir. Nes. İlin enerjisini arttırmak için doğu- mu arttırmak lâzımdır. Bununla beraber zalimak Jüzim! Bi memleketlerde zaruretin çöklu- gu, sıhhat bilgisinin azlığı bunu daha çoğaltiyor. Nüfusu azalan, ölümü çoğalan bir çok milletler yeryüzünden| kaybolmuşlardır. Ölüm. ilk yaslarda daha fazlar dır; (1000) de (253). İhtiyarlıkta daha az: (1000) de (80). Köylerde havanın, suyun gü- gelliğine, saflığına rağmen bilgi- sizlik yüzünden ölüm, şehirlerden daha fazlı mühite, bakıma göre değişiyor. ütü ile beslenenlerde ölüm daha az, çünkü, anne sütü ile, ço- cuğun enfeksiyon almak ihtimali daha azdır, anne sütündeki husu. si bir cevher, çocuğu mikroba karşı muhafaza ediyor, Fakirlerde çocuk ölümü dahâ fazla; içtimel seviye ve refah yük sek olan yerlerde daha a7... Çocuk ölümünü azaltmak için ©n ziyade anne karnında ve ilk senelerde dikkat lâzım. Çocuk, anne karnındaki haya- tını ne kadar normal gecirirse, hayatı o kadar sıhhatli, uzun 0- Tur. Buna. daha ana, baba evlen- meden dikkat etmiye baslama- hıdır; ana, babasının sıhhatli ol ması, en mühim rolü oynar, ev- lenenlerin buna dikkat etmesi, vateni bir borçtur. Frengililer, veremliler, tama. miyle iyi olmadan evlenirlerse, kendileriyle, çöcüklariyle beraber vatana da hıyanet etmiş olurlar, Keyif veren zehirler, rakı gibi içkiler de çocuğun hastalıklı, bu-| dala, dejenere olmasında en bü- yük tesiri yaparlar... *» Börilerdan sonra doktor ye- ni doğan cocuk hakkında yapılan şeyleri anlattı, (Göbek kesmek, bağlamak) da bile bilgi- siz halkin saptığı yanlış yolları gösterdi. Muhtelif ırklara, iklim- lere, şartlara göre değişmek ü- zere, çocuğun ilk güüdön itibâren kac gram, kaç kilo alması, muh- telif ay ve yaşlarda kaç santim uzaması lâzım geldiğini öğretti; dişlere dair malümat verdi. Ço- cuğun başında (Yakuh — Bıngıl- daki denilen bosluğun ne zaman kapanacağını anlattı. Bu güzel dersin sonunda $u j önüne geçmek Bu Yıl Yapılacak Yollar ve Sahalar Maslakta İkinci; Bir Yol Yapılıyor Tediye fen işleri müdürlüğü ene yapılacak inşaat için bü ; alışma programı hazırla- mıştır. lik olarak Maslak yolunda vukubulan otomobil kazalarının için mevcut Bel a mi ması kararlaştırılmıştı bugünkü yolun sağ şa edilecek, yine Maslak yolu- Pe müvazi bulunan Süvari bini- cilik yolu da aynen bırakıla bu sene bitirilecektir. sene yolun tamamen ikmali | bütçeye tahsisat ilâve edi tir. Fen “işleri müdürlüğü Gazi bulvarının imâr plânı üzerinde de çalışmağa başlamış, Unkapa- andan Bozdoğan kemerine ker dar beş yüz metrelik ilk kısmın tesviyesi, şosesi ve burdurlarının yapılması için keşifnameler ha - zırlamıştır. Gazi bulvarı üç sene içinde tamamen ikmal edilecek- tr. Beyazıt meydanındaki şehir ve inkılâp ösörleri kütüphane ve müzesinin etrafındaki bordur, tretuvar ve duvarların inşasma hemen başlanacaktır. Dün bu in- şastn omünakasası o yapılmı Müze etrafında yapılacak duva rın önüne bir kışlık tramvay du- Tağı ve bir umum! halâ inşa e- dilecektir, Tozkoparanda belediye bahçe sinin arkasındaki yolun Haliç terasının toprak tesviyesi ve bordurları da bu yıl bitmiş ola- caktır. Eminönü gezgisinin duvarları ve dahili yoları bitirilecektir. > ADLİYEDE Şark Demiryolları Aleyhine Açılan Dava Şark şimeridiferlerinin Devlet Dentiryo'larına devri esneme açığa çıkarılan gayri Türk me- murların eski idareden talep et- tikleri yarım milyon liralık taz- “İminat davasına dün asliye 1 nci Ticaret mahkemesinde devam €- dilmiştir. Ehli vükufun' 9 uncu işletme müfeltişliğinden istediği rapor yollanamadığı, ve işletmenin ver diği cevapta da eski eyrakın mah zende bulunduğu anlaşıldığı için bu veşaikin temin edilemiyeceği anlaşılmış, muhakeme başka gü ne bırakılmıştır. Bir Cinayet 'Tahkikatı — Us- küder müddeiumumiliği bir ci- nayet tahkikatın vaziyet etmiş: “Kartalın Sa- in inde çobanlık -eden Ali ve Yaşar adında iki çocuk ko yun otlatma yüzünden kavga ct- milşerdir. Ali, Yaşarı sopa ile başından yaralamıştır. Bir kaç gündenberi Hardarpaşa nümu- ne hastahanesinde tedavi altın- da bulunan Yaşar ayni zamanda kızamık hastaliğına tutulmuş ve €vvelki gün ölmüştür. Müddeiumumilik o Yaşanın 80- pa yarasından mı, yoksa kızamık tan mı öldüğünü tesbit etmek ü- zere cesedi morga kaldırtılmıştır. Tahkikata devam edilmektedir. Bir Kaza — Bakırköyde Kar- taltepe caddesinde 55 numaralı evde oturan Caferin oğlu 2 ya şında, Irfan caddede dolaşırken sürücü Tanaşın idaresindeki yük arabasının altında kalmıştır. Muhtelif yerlerinden ağır su - rette yaralanan Irfan baygın bir halde Şişli çocuk hastahanesine kaldırılmıştır. Arabaci hakkın da adli tahkikat yapılmaktadır. Bir Çocuk Boğuldu Gelibolu (TAN) — Kavak kö- yünden 13 yaşlarında Ahmet oğ- Tu Hüseyin öküzleri ile birlikte dereden geçerken düşmüş ve boğulmuştur. kımımı, yemek (pişirmek, dikiş dikmek, okuyup yazmak, müzik yapmaktan” dahâ iyi öğrenme! dir. CeşhiyrSBiisi her adına mec buri kritda! EE seyiy Yy? GEKA” hbirlaA “eserTer, kitaplar yazılmalı. bunlar her ve- re dağıtılmalı ve her anne çocu- #unu günü gününe kendisi bile- rek kontrol edebilmeli, tartmalı, ölemeli, gördüğü ârızalara karşi se İle tedavi edebileceğini kes- tirmeli.. Bu bilgi kadının en şe- ilgisi olmali.. kat'i neticeye vardım: A Anneler mutlak şekilde dek-| zerinde elddiyetle o durmalarını! biliyoruz. Onun bir tek adarların bü meselenin &. lar, ben de aralanna ka-i torluk dersi görmeli, çucok ba-! bekleriz i! okulardan naklen -İmizdeki TAN Mekteple Maarif “Vekâleti Bu Memleketimiz haricindeki © - ia tahsil görenler memle- 1 ketimizdeki hususi okulara gir- dikleri takdirde nazarı dikke- memleketi - hususi okullara gir - mek istiyen talebenin ayrıldıkları okuların tedris dilleri ie derece- leri ve sıf teşkilât: burada gir mek istedikleri mekteplerle mü tabakat arzederse, ellerindeki vesikanın gösterdiği Sını im- tihansız almacaklardır. Derece- ris dilleri uymuyan okullardan ge len ilk tahsil talebesi ilkmek- teplerin ik olduklar, sınıfla rına imtihanla kaydedilecekler - dir. Yabancı memleketlerde tah sil edenler Türk tâbiyetiude ol- sün olmasın orta kısımlarla Jise kısımlarından geliyorlatsa gire - cekleri sınıfları Maarif Vekâleti tesbit edecektir. Hususi tahsil gördüklerini id- dia ederek hususi Türk okulla- -İrma girmek istiyen talebe için de hükümler konulmuştur. Bu hür İ kümlere göre; ilk okullara gir - mek istiyenler, yapılacak bir imtihandan sonra lâyık oldukları sınıflara alınacaklardır. Hususi Türk orta okullarının her hangi bir sınıfına girmek istiyen #tale- benin evvelâ ilk okul bitirme diploması alması istenecektir. Hu susl "Türk liselerinin het hangi bir sınıfına girmek istiyen talebe Ecnebi Memlekette Okuyan Tale?enin re Girişi Esaslar Kabul Etti ve Alâkadarlara Bildirdi leri ve sınıf teşkilâtı uyup da ted-| , Hususta Bazı Yeni okul bititm” im- mecbur tutula- caktır, Hususi | okulara da imtihanla gi İlerdir. Fakat Türkiye yeti vatandaşlığını haiz azınlık çocukları hiç bir yabancı ük okula giremiyeceklerdir. Ya- yabancı ilecek bir sınıfına girmek istiyen çocuk ların bir ilk okul selerinin her hangi girmek İstiyenlerin de bir orta 0- kuldan mezun olmuş bulunması icabetmektedir. vi Hususi Türk oku mek istiyen talebenin imtihanları Mesrif müdürlüklerinin omüns- sip göreceği resmi bir okulda ta lebenin gireceği sınıfın bütün öğ yetmenleri, ilk okularda İse iki sınıf öğretmeni ve baş üğretmen- den müteşekkil bir komisyon ta- rafından İmtihan edileceklerdir. Istanbul o Amerikan kollejinin *Pknik okul kısmına ve Heybeli ada Rum Ruhban okulunun i üsas sınıflarına bise mezunları a“ lınabilecektir. Polis Kollejinin muadeleti Ankara polis kolejinde oku - yan bir talebe alacağı bir tasdik- | İ tir, Francala Ununun Arttırılması Belediye Dahiliyeden Bu Talepte Bulundu Halka ayrılan 12 çuval fran la unu dört fırına taksim edilm ve her fırının da İçer şube açi rak francala satması kararlaşi rılmıştı. Son günlerde tetkiklerde francala şube satılan francalalanın üç beş da- kika içinde tammen stıldiı ve irncala istiyenlerin de çof görülmüştür. Belediye bu vazi- yeti göz önünde tutarak Dahili- ye Vekâletine bir tezkers gönder miş ve verilmekte olanı francala ununun çoğaltılmasını. istemiş - *Diğer taraftan bazı fırınlarda ekmeklerin çok siyah çıktığı gö rülmüştür. - Belediye normal ev- safta ekmek çıkarmıyan firner lar hakkında takibata başlamış - tır, MÜTEFERRİK : İstanbulda Posta Muhaberatı Arttı Istanbuln son zamanlarda tel- graf ve pasta muhaberatı çok faz la artmıştir. Son günler zarfında Istanbul postahanesinden günde bir mil- yon iki yüz binden fazla mek tup geçmektedir. Bunların üç yüz bini Istanbuk dan, diğerleri do başka yerler- deni verilmektedir. Şehrimizde bugünlerde telgraflaşmılar da name ile her hangi hususi bir liseye » girebilecektir. O talebe polis kollejinin hangi sınıfından tasdikname almışsa gireceği hu- susi lisenin ayni sınıfına imtihan- sız kabul edileceklerdir. Malülle Kongresi Ankara 15 (A.A) — Ordu ma- lülleri birliği kongresi bügün Konya mebusu Osman Şevki U- ludağ'ın reisliğinde üçüncü top- lantısını yaparak dahili nizam- name üzerinde müzakerlerde bu lunmuş ve haysiyet divanı Fa- porunu tasvip eylemiştir. Yine bu toplantıda yeni ida- re heyeti ile umumi merkez bay siyet divanı ve murakabe heye- ti intihabatı yapılarak omerkez idare heyeti reisliğine Malatya mebusu Mahmut Nedim Zebçı, reis vekilliğine Gaziantep mi: busu Bekir Kaleli, umumi kö- tipliğe Devlet Demiryollarında Nafiz . Saraçoğlu, muhasip âZa- ağa İzmir bürosunda LâtfiGi ven, azalıklara da Frzurum me- ibusu General Zeki Soydemir, | Giresun mebusu Fikret Atl Iş İ Bankası meclisi idare azası Av- İni Aktulga, temyiz mahkemesin- de raportör Osman Ertuğrul E- ruluç ve maliyo vekâleti sefer- berlik müdürü Hakkı - Karataylı seçilmişlerdir. Umumi merkez haysi nı ve murakabe heyeti reisliğine de Kars mebusu Şerafettin Ka- racan, reis veküliğine belediye- ler banikesı hukuk işleri mü dürü Asım Ersan, kâtipliğe Cüm huriyet Halk Partisi genel sek- reterliği muhasebesinde Sadet- tin Evren azalıklara Manisa me busu Refik Ince, mili müdsfaa j vekâleti kalemi mahsus müdürü İ Selâmi Tolon ayrılmışlardır. Bu İintihapların yapılmasını mütea- İkip ordu malülleri birliği kong- tesi üç gündenberi devam-et - i mekte olan mesaisine doktor Os İman Şevki Uluda bir mut ku ile son verilmiştir. Kongre reisi bu nutkunda, geç İmiş olan müzakereler esnasında İkongreye hâkim olan samimi havaya işaret ederek böyle bir İtoplantıya riyaset etmiş olmak- tan duyduğu şerefi ifade etmiş ve demiştir ki: Kimimiz Atatürk'ün emrinde Çanakkalede, kimimiz buğün | Reisicümhufumuz olsn İnönü'- İnün emrinde istiklâl harbinde ve diğerlerimiz de ayni süretle memleket uğtunda ordu malü- lü gibi şerefli bir sakatlık kazan, dık. Bugün devletimizin bı İşmda ve Reisledmhurumuz o- İlan İnö başbuğ. olarak işareti söyl İbizi yaşatmakta bulunan r Birliği Dün Son Toplantısını Yaptı Kongre, Yeni Haysiyet Divanı, İdare ve Mürakabe Heyetlerini Seçti kuvvetlerimizi uyandırmağa ve kahraman Türk ordusunun men suplariyle birlikte ve yanyana yürümemize kâfidir. Asker bir milletin malül askerleriyiz. Ma Tül de olsak askeriz. Bu genç milletin, genç, dinç veimanlı bir ordusu var. Bu ordunun yanında çoluğiyle, ço- cuğiyle; genciyle, kocasiyle ay- ni hissi taşıyan büyük Türk mil leti vardır. Türk ordusunun ına lülleri de onların yanında ve Başbuğlarının emrinde her va- kit hazırdır. Malğl de olsak va- tan uğrunda ölmek £ kudretimiz vardır. MAARİFTE : Talebe Tatil. Kursları Sene sonu imtihanlârında mu- vaffak olamıyan talebe için açıl masına karar verilen “talehe ta- *il kursları, hakkındki kal wi izahname dün Maarif müdürlü- güne tebliğ edilmiştir. Ankara- da bulunan Maarif müdürü Tev- fik Kut dadin şehrimize gel miş ve “talebe tatil kurslari, i- çin alınması lâzım gelen son ka- rarları vermiştir. Kurslar 16 temmuz çarşamba günü başlıyacak ve 23 ağustos cumartesi günü Sona erecektir. Bu kurslar ihtiyaca göre; edebi- yat, türkçe, felsefe, tarih, coğ- rafya, yurt bilgisi, metametik, tabliye, fizik, kimya, ve yabancı dil derslerinden açılacaktır. Kurslarda her sınıfa mümkün mertebe az talebe ayrılacak ve bütün - öğretmenler kurslarda tavzif edileceklerdir. Talebenin kurslara devamı ihtiyari tutu- lacaktır. Kurslara okulun ken- di talebesinden başka diğer şe- İhirlerde okuyan ve okulan bu - lunduğu yerde tatilini geçirmekte olan diğer okullar talebesi de ka-| bul edilecektir, Bu gibilerden el- lerindeki karne veya inlebe hü- viyet kâğıtlarından başka hiç bir vesika istenmiyecektir. Kurslar saat 8,30dan önce İbaşlamıyacak ve Saat 13 ten son- İra devam ( etmiyecekti! Okul! müdürleri, kurslarla ilgili öğ-| retmenlerin mütalealarını da ala-| Tak kurslar için bir program tan| İ | o arzedilmesi için teşebbüslere gi artmıştır, Burlardan başka 1940 yılı için de 8 milyon 123 bin 342 dahili ve 428 bin yabancı memleketle- re telgraf keşide olunmuştur. Bu telgraflırdan 3 milyon 965 bin lira varidat temin edilmiştir. Amerika Deniz Seferi — Ameri ka ile Istanbul arasında doğru- dan doğruya vapur seferleri ya- yz “yazmıştık. Denizyol- ları idresinin bu sefere tahsis ettiği Bakır şilebi yakında A merikaya gitmek üzere Jimânımız. dan ayrılacaktır. Bakır vapuru © Tstanbulden| sonra İzmir ve Mersine de uğ- rıyacaktır. i Yeni Deniz Fenerleri — Yeni- den bir çok yerlere deniz fener- leri konması lakarrür etmiğtir. Bu arada Galata şamandıra, Pendik, Karadeniz, Terme, Gere- ze, Bozcaada, Panaiya, Pa - yas, Antalya, Yumurtalık, Ay- valık, Erdek, Karabiga, Edre- mit, Akdeniz, Seapustol adası, Küllük, Ayayorgi, Dalyan, Kal- kar, Marathi, Bartın, Sedef ada- sı, Avga, Görele, Otciyân ada- sı, Kakava adası, Gökaba'ya ye- niden birer fener konacaktır. Yangın Yerlerinde Inşaat — Belediye alikadarlara yaptığı bir tamimde yangın (yerlerinde yapılacak inşaatta nazarı dikka-| geli, te alınması icabeden (tedbirleri bildirmiştir. Bu tamimde bil hassa bira temellerinin yel sevi- yesine uygun olması tavsiye € - dilmektedi Usküdrhların Dilekleri — Üs- küdar kazasındaki bütün halk ocakları mümessilleri dün Us- küdar Halkevinde bir toplantı yapmışlardır. Toplantıda ocak- ların bulunduğu O mınfâkaların yol, su, ışık ve kültür ihtiyaçları üzerinde durulmuştur. Beylerbeyi kütüphanesinin zen. ginleştirilerek halkın istifadesine rişilmesi de kararlaştırılmıştır. Usküdar Halkevi ocak özü ları ay başından itibaren kü gezilerine çıkacaklardır. Köylü- lere ilâç ve kitap dağıtılacaktır, Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesindeki Hödisenin Muhakemesi Ankâra, 16 (TAN) — Dil, ta rih, coğrafya fakültesmdeki bödi seden mazmun İzmitli Sadettin Hazerin muhakemesine (bugün devam edildi. Evvelâ istinabe suretiyle ifadeleri alman şahitle- rin mütalenları dinlendi. Daba sonra adli tabibin raporu okun - du. Raporda maznunun Şuuru. na sahip olduğu, akli melekâ- tında bir gayrı tabulık bulunma- dığı az veya çok ceza vermeyi icabettiren bir sebebin ortada mevcut bulnumadığı beyan edi. liyordu, Avukat, adli tabibin bu mevzu üzerinde salâhiyet ve ih- tisası bulunmadığını söyliyerek müvekkilinin tekrar muayenesini istedi. Mahkeme bu teklifi red-/ detti, Müteakiben fakülte bek- çisi Mürteza Babacanın maz- nundan şikâyeti natık bir istida| verdiği için kendisinin davet 0- lanmasına karâr verilerek mü zim edip fanliyete geçeceklerdir. hakeme 30 hazirana bırakıldı. (daha Nektai Nazaı Yazan: Naci Sadullah ve” sevdi göndermek zahmetini gör ter.“çi mektupta diyor kiz “ “Tam, ed Yl tar le okudum: Yardım seven | ların çocuk düşürme ile müğa dele edeceklerini | yazıyor, vE alkışlıyorsun. Oldu'mu bu? Bü rınla senin: “Kavanoz ço başlıklı yazıyı yuzan PE an ne farkın kabri Hangi cez3 ie bunun önüne geçile Bir kadını, çocuğunu sevkeden €n b ünl zaruret, ve çocuğunu gay! meşru tanıyan iştimai Kontrol değil midir? Sonra, bu, çocuk düşürme mu- halefeti, çocuk düşürenleri ce zalandırma o muhalefeh o hangi sınıfın muhalefetidir? Bütün insanlara yaratmak, ve yaraltığını insani şartlar altında büyütmek hakkını veren bir ce- büyle bir muhalefete zum yoktur. Bu şartlar teessüs etmedikçe, körü körüne bir muhalefet, o mürtecilere ya kışan harekettir. Sen o yazın Beobahter gâzelesine neden gön“ dermedin?., Satırları okuyunca gayri ihti - yari 3 “— Hoppala. Dedim, ben ki kendisini, faşizmin şuurlu duş“ manları arasında sayanlardan bis risiyim, acaba bu dostumun ide dia ettiği gibi, kendi rime d bir yan letini gösterdim mi? Bu suale cevap bulabilmek ihti- düşürtmeğe yazmak gaf yazdıran fıkramı dikkatle okumak | oldu. Şimdi, şu satırlari aynen, bkramdan iktibas ediyorum: “— Biz, Yardım sevenler ces miyetinin, meselâ “çocuk dü- şürme vukuatının önüne geçmi ye çalışmak, ve genç kızların ah“ lski durumlariyle alâkalan « mak;,yolunda neler yapacağını; doğrusu, kavuşmak istedi ği gayelere varmak için, nasl bir yol tutacağını bi Bu nun içindir ki, bu husustaki nok“ tai nazarımı, tutulacak yolun tas ayyün edeceği zamana saklamı" ya mocburur. Unutulmasın kiş bu cemiyetin teessüsünden lâyi- kıyle müstefit olabilmemize, o« nu kuranların. ve onun mensup- ları arasında yer alanların, yam dım etmeyi sevmeleri, hattâ yar dım etmeleri bile kâfi değildir: Ve bizi iyi neticelere kavuştur rabilecek olan esaslı şartların en başında, en müsbet, en müfit, ön müessir yardımların nasi yer pılacağını, “ileri ve sosyal bir kültür çapında bilmek zarureti, ri Bu satırları yazmiş bulunmak, benim, e zihnime takılan o sual karşısında müsterih olmama kâr fidir sanırım. Aynen hatırlatırm ki, ben, v husustaki düşüncelerimi o gün kül fıkramda tevsi etmemek ce saretini, “çocuk düşürme, bah- sindeki kanatlerimi, o fıkramın içinde yer bulduğu bu sütunda müteaddit defalar yazmış olmak tan aldım, O yazılarımı okumak #ahmetine katlanmış bulunanlar, bu mevzuğa, bana mektup Ya zan dostumla aramızda hiç bir fikir ayrılığı bulunmadığına va kaftırlar, Bugünkü cevabımla am latmak istiyorum ki, limeler üzerinde küçük ( dikkatsizlikler, bazan düşmanlar değil, dost ların bile yanlış hükümlere sap- lanmalarına bol bol kâfi gelmek- tedir. Yuzılarımızı okumak İüt. funda bulunanlar, bu hakikati daima hatırlarında bulundururlar sa, bizleri, yanlış çok derin, azabından ümidine kavuşturmuş olurlar. Muğlada Zelzele Muğla 16 (A.A. — Bugün ye niden yer sarsıntı olmuştur Bunlardan 12 de olanı şiddetli ve sat 1430 da duyulan ikinci yer sarsınlısı ise gayet şiddetli idi Halk evlerinden sokaklara for- lamıştır. Sarsıntı neticesi Hisaf tepesinden ( barı kayalar düş müşse dr eni hir hssar olma muş —— Bir Baba Oğul, Yıldırımla Öldü Çanakkale (TAN) — Belen kö yü halkından İbrahim Efe ik oğlu 13 yaşında Nuri yağmurdan korunmak için birağaç altına #r ğınmışlardır. Fakat uğaca sıl ım isabet etmiş, ikisi de kömüt haline gelmişlerdir.