———— 7-6-941 TAN Adres değiştir. TOP Dünyanın | Siyasi Manzarası ayetlerde Alman ik bir hissesi olduğumu bul etmek lizemdır, Hitlerin Areriken mecmuasma verdiği Yunst da bu cimledendir, on gelen haberlere göre, Al- nm sulh teklifi İngilteren salâhiyetter o siyasi mahfilelrin Mözarı dikkate alınmıştır. Bu da Amerikan yardımının kâfi dere- &ede çabuk ve müessir olmaması ile slâkadardır. Hitler'in Beyanatı: ösyö Hitlerin bir Ameri- kan mecmuasına verdiği beyanat, bugünlerde çok bahse- dilen sulh meseleleri ve Alman Yanın hasımılarımı ayırmak nak sadiyle yaptığı siyasi faaliyet - leriyle alâkası bakımından şa - Yanı dikkattir. Bu böyanatta tebarüz eden *sas noktalar şunlardır: Amerika tarafından kafile sis kinin kabulü harp demek - Mallarını, teşkilâtlandırılmış Avrupa piyasalarına sevkede - cek olan Almanya, Amerika için bir rekabet tehlikesi teşkil et - Mmiyecektir. Geçen harpte Al - Mmanyanın elinden slınan müs « temlekeler kendine iade edildi- ği takdirde bu rekabet daha a- zalacaktır. Tamirat ve tazminat borcu o- larak altınları elinden alman Almanya, altın ve kâğıt esasla Tından vazgeçerek emtia müba- delesine dayanan bir ticaret sis temi kurmıya mecbur olmuştur. 'akat, altının krediye osas ola- — Tak faydasını tanımaktadır. © Alman davasının o Amerika menfaatlerine mügayir olmadı- Bn isbat için şimdiye kadar yas Pilan gayretler akim kalmıştır. Almanya devlet reisi, altın e- #üsı gibi Amerikanın bassas olduğu bir nokta üzerin - de fazla ileri gitmiye: #ettiren bu beyanatı ile, Alman- Yanm esaslı metalibi kabul e - dildiği takdirde, iki memleke - tin menfaatlerini koruyacak bir anlaşmaya varmak mümkün ol- Uğu kanaatini vermek İste - miştir, Bu beyanatın, bilhassa Aİ» Man zaferinin Amerika için hir tehlike teşkil etmediğini ve A- Merikanın Avrupa işlerine ka » akta menfaati olmadığın ia eden infiralçıların propa - Randa faliyetlerini takviye et - mek maksadiyle yapıldı. imektedir. Fikrimizce, Almanyanın bu - kadar kazandığı muvaffa kiyetleri yalnız askeri vesalti- Bin ve hazırlığının mükemmeli- Yeti ve üstünlüğü ile izah etmek ru olmaz. Bir muvaffakıyet- İerde, Alman siyasetinin de bü Yük bir hissesi olduğunu kabul — “ TT GÜNEŞ BANYOSU ©) | Güneş ışıklarının üç türlüsü de) > Aydınlık veren ışıklar, göze gö- yen ultra . viyole ve infra » a siklar - sabahtan başlıyarak En şiddetli oldukları at saatiyle «on ikiden kadardır. Onun için güneş banyosunu dı langıçta ya onda, yahut on örtte yapmalıdır. Vücüt alıstık- ve cilt karardıkça daha önce Yapılabilir. ma Deniz kenarında, güneş banyo zi, olişanlar için bile, iki santten auale sürerse rahatsızlık, yor. işeluk verir, Pek meraklı olan. * öğleden önce ve öğleden pera birer defa olmak üzere, gün eefasında birer buçuk saat Beşte kalabilirler. regineş banyosunda kalbin ü- hane bir sıkıntı hasımca bunun dez oya nihayer Hüzumuna bir 1 olduğunu anlamalıdır. vakyaz bezden yapılmış Ba hem güneş ışıklarını I tirerek vücudün üzerine top hem de yabancı gözler » para. ABONE BEDELİ 1 sene 2800 Kı N mek (2s) kr, 750 Ay 180 1160 Ay 80 etlerini gün ortasına doğru) ko: £cnebi | Türkiye Ecnebi. 400 Kr. 8 Ay 600 Kr. etmek mecburiyeti vardır. Bugünkü Alman zimamdarla Tı, geçen harpte Alman; ti meçhul sergüzeştlere kuru bir surette atılmamışlar; bütün ha- reketlere, siyasi ve askeri ha - zırlıklarını yaptıktan sonra tem zamanında başlamışlar, ve her cephede teşebbüsü ellerine al - mıslardır, Harbin mukadderatini tayin etmek üzere bulunduğu - helki- son safhazında, Alma, niş mikyasta siyasi fa: bulunduğuna şahit oluyoruz, Bu faaliyet daha şimdiden çok mühim neticeler vermiş ve kendine kazandırdığı Fransayı Ingiltereye karşı çarpışacak bir vaziyete getirmiştir. Almanya, şüphesiz, Amerika» nn mgiltereye yardımına mâni olamamıştır. Fakat Japonyadan da istifade ederek, bu yardımın daha müessir olmasını ve Ame Tikanın harbe girmesini - hic ol- mazsa şimdilik - önlemiş gibi. dir. Sulh Taarruzu: on günlerde Almanyanın S geniş mikyasta bir sulh taarruzundan bahsedilmiye baş lanmıştır. Haber verildiğine gö- re Almanya, İngiltereye karşı harbe devamda menfaati olma» dığını bildirecektir ve Hess” In. AŞI, Çebelidüruz Manen de Volkanikti ,cmokrat ve Cümhuriyetçi General ünvanı verilen Sarai) hakikatte bir müstebitti: kafasında tasarladığı ne ise, kim- seden fikir danısmağa lüzum gör. meden, onu yapardı. Durzi heye- tini de böylece, bir öfke buhranı arasinda, neticeyi ince eleyip sik dokumadan kovvermişti. Hal. buki Cebelidüruz, Fransız man- dası gireliberi emniyet verici bir manzara arzetmiyordu. İki- de bir silâhh kıyamlar vuku buluyor, asker sevkine, çarpışma. | lara mecburiyet ohâsl oluyordu. Bu vekalar, mümkün mertebe gizli tutulmakla beraber orada Yaralananlara, gayret ve fedâ- körlk gösterenlere (Suriye ma- dalyası) verildiğini anlatan bazt vesikalar. meselâ 13 ve 27'birin- citesrin tarihli iki kararname gilterenin mağlüp olacağını bil dirmek ve Almanya ile sulhe ra zi etmek maksadiyle Ingiltere - ye gitmiştir. Gelen bazı haberlere inanı- gilterenin sa - lâhiyettar siyasi mahfelleri ta - rafından nazarı br; Ingiltere hü bu sulh temayülü, Amerika yardı. mınm kâfi derecede çabuk ve müessir olmaması ile alâkadar. vaziyetin bozukluğunu, güçlü günü isbat edecek mahiyette idi. il, buna rağmen heyeti ge. ri çevirmiş, avrıca da âzasından bir çoğunu Tüdmür'e sürmüstü. Lâkin isyanı hazırlıyacak olan en mühim şahsiyet, Soltan El At- raş akıllı davranmış, yerinden ki- mıldamamış, her ihtimale kar- s: tedbirler almakta kusur etme- mişti, * * Fransız Kuvvetler dır. Ve Mister Winant'ın Vaşing ton seyahatinin hakiki sebebini burada aramak lâzımdır. Lonüra radyosunun sözcüle - rinden Vernon Bartlett'in şu sözleri bu bakımdan şayan dik kati mı o kadar yavaş ve az geliyor ki, bu tem- poda devam eders&, asıl kux «| vetli yardım geldiği zaman bi-| zi bitkin bir halde bulacuk ve| 'dımın bize föydası olmu tr. Ingiltere hükümetinin, bu yardım daha müessir bir ma- hiyet almadığı takdirde, Alman ya ile sulh yapacağı hakkında- ayetlerle bu sözler arasın- da bir münasebet bulmak müm kündür. İngilterenin hükümet maha- filinde belirdiği — bildirilen bu sulh temayülüne karşı, Ingiliz smelesi yahut amele sefleri ara- sında buna zıt bir temayülün te- bellüre başlaması da şayan Gik- kattir, 2.5 milyon işçiyi temsil eden Trad - Unions'ların geçen gün- kü kongresinde iki milyon dört yüz bin ameleyi temsil eden mü rahhasların, Ingiliz amelesinin bir konpromu sulhüne razı ol - mıyacakları ve kat'i zafere ka - dar çarpışacakları hakkındaki , hükümet mahafilinde iği haber verilen sulh te- mayülüne karşı bir aksülâmel hareketi olarak tefsir edilebilir, Bundan başka, ajanslar ve (1 Zi den sakınarak büsbütün açık yat mak için faydalıdır. Yere, bir de şilte yaymak mümkün olursa top raktan gelecek böceklerden ve kumun cildi tahriş etmesinden Tur. Vücudün kararması matlâp de- receye varınca, güneş keyfinin devamı içii sında bir veya iki g ber defa. | iyice alıştık. Gilneş banyosuna tan sonra baş acık olarak banyo yapmak da mümkündür. Fakat çocuklar ne kadar alışmış olur. İarsa olsun, başları dalma kapalı bulunmalıdır. ” Günes banyosundan sonra de- niz kenarında denize, havuz ke. narında havuza girmek, tabii, ih. mal edilemezse de, su kenarında olmıyan yerlerde güneş banyosu yapılırsa yine ılıkça bir su dö- künmeyi unutmamak lâzımdır. Yalnız vucudün terini temizle - mek için değil, güneş banyosu - nun İyi tesirini tamamlamak i- Bozguna Uğruyor örziler diyarının merkezi D Sucyda “kasabasıdır ve bu kasabanın kalesinde bir Fransız garnizonu bulunmaktadır. Âsi- ler, evvelâ, bu kaleyi muhasara ettiler; icindekiler ac, yaralı, hasta, perisan halde davanmağa cabaladıklarından Kendilerine ancak tayyareler tarafından bir miktar gıda ve lüzumlu madde- ler atılabiliyordu. Onları kur- tarmak lâzımdı: Saraii bu işi Se. lânik cephesinde maivetinde bu- lunraus olan kendi vetistirmesi Genera) Michavd (Mişo) ya ha- vale etti, Michaud kabiliyetsiz, silik, ten bel bir zabitti; bütün zamanını, masastnın başina gecip kumanda askeri kuvvetin bir kutu kibrite, bir deste muma kadari hesaplarını tetkikle bosu boşuna geçirirdi. “Yürü ve kurtar!,, em- rini alınca seferi heyeti kendisi hazırladı; hattâ hiç lüzumu ol- madığı halde ağır tonlar bile ge-| tirtti. Nihayet taburlar hareke- a senin kimseden haberi yoktu. Bu minval üzere epeyce yol alındı; hattâ Sueyda kalesinin granit taştan siyah ve hevbetli şekli de ufukta belirdi. Michaud “mu- vaffakıyet!,, diye bağırmak ar- zusunu güç yeniyordu; bir zabit, yanına koştu “felâket!,. diye hay kırdı. Yol kesilmiş, düşman dört taraftan orduyu çevirmisti, Dür- zi'lerin hücumu müthis oldu; nisdar kuvvetler dayanamadı. karmakarışık geri cekildiler, Şaş kılık her tarafa sirayet etmis, bozgun basgöstermisti. Dürzi- ler zırhlı otomobillere kadar va. nasıyorlar, içine atlıyorlar, bul- naşıyorlar, içine atlıyorlar, bul- duklarını bıçaklıyorlar, varsa, ne rasgelirse yakıyor, yı- kiyor, enkaz haline getiriyor - lardı. Bu, misline az rastlanmış hezimetlerden biri olmustu. Ö- len Fransız zabit ve erleri büyük bir vekün tuttuğu gibi âsilerin eline geçen ganimetler de hesap- sızdı, * * General Gamelin'in Başkumandanlığı Gri Michavd o sırada ne yapıyordu? Nerede i- di? Bir zırhlı otomobile kapağı dar atmış, Havran hudutlarma, Ezraa'va doğru, ters yüzüne ka- sıyordu. Dürziler fırsatı kaçır. madılar; temmuzun 14 öncü gü- nü Şam sehrinin cenubundaki köylere hücum edecek derecede hattâ meydanı boş bulmuşlar; Suriyelilerden yardım görecekle- rini bildiklerinden 1.500 kişilik bir kuvvetle, ayin 24 ünde Şa- ma girmeğe bile teşebbüs etmiş- Jerdi, Maamafih bir takım çarpışma. lar ve karşılıklı galebe ve mu- cin de... Hayat güneşten gelmis, fakat su içinde meydana çıkmıştır. vaifekıyetlerden sonra münferit her nej—. TAN ( Manda Altındaki Suriye ) Refik Yazan: Dürzi İsyanı ve Suriye İhtilâli Halid Samda, bembardmmanlardan ve yangınlardan sonra m? ağa mem Isyan esnasında işkenceye bir Fransız kuvveti 24 eylülde! Sueyda'yı geri almiş, kaledeki- lerin bakiyesini kurtarabilmişti. Bakiyesi diyoruz; zira Dürziler, Michaud ordusundan ele geçir - dikleri toplarla kaleyi hırpala - mıslar ve bir çok telefata sebep olmuşlardı. Şurasını da kaydet- mek faydalıdır: Bu vakalar es- nasmda Suriye ve Lübnan baş- kumandanlığında bulunan zat, sonradan İsmini hepimizin Öğ“ rendiğimiz General Gamelin idi. Sueyda'da mahsur kalanları tav- yare ile beslemek de ancak onun yaptığı teskilâtla mümkün ola- bilmişti; fakat himmeti ve ma- rifeti bundan ileriye varamamış- tı. ye Fransız kuvveti Sucyda. da yalnız üç gün kalabil- di; zira kasabadaki $u tesisati Üç Bebeğin Hikâyesi ün geçmiyor ki, İngiltere de yangınlar (o çıkmasın, bombalar patlamasın. Işte bu yangın ve ateş İçindeki İngilte- rTede hayat her gün biraz daha leşmektedir. Zira düşen bom çi bütün şehri bir harp mey- danı haline getirmiştir. Bu Gi da ön küçüğünden en büyüğüne kadar herkesin hayatı tehlikede dir. Bu arada Londra civarındaki yetimhanelerde birine de geçen gece bir isabet vâki olmuytur. Vaka şöyle olmuştur: Gâyet karanlık bir ilkbahor gecesi bütün çocuklar yatakları ma yatırılmışlardır.. Mürebbi - yeler henüz yemeklerini bitir - mişlerdir ve biraz hava almaktadırlar. tam bu sıra- da birdenbire başlarının üzerin- de bir luymıya baş - konulan oki Suriyen harap edilmiş, ayrica bu kuvve- ti beslemek için hariçten erzak celbi imkânı da kalmamıştı. Bü- tün Cebelidüruz tâ Şam vahası- na kadar âsilerin hükmü altında bulunuyor, o koca sahada tek Fransız bayrağına, nüfuz ve kud. retine rastlamak mümkün ola - mıvordu. İsyan omuvaffakıyetle neticelenmişti; şimdi bunun Su- riyenin içerisine de sirayeti, &0 nişlemesi, bir ufak cemsat ve ay- ri bir mezhep ihtilâfından ibaret kâlmıyarak milli bir Aran ihtilâ- Ni mahiyeti alması Jâzım gelivor- du. O dahi, çok gecikmeden ol- du. Ru. Bombardınan -Eğiliyor ine o sene, yâni 1925 te, birinciteşrinin # üncü nü Bedevilerden teşekkül etmiş Hama'ya girdi; belediye ve hü- kümet dairelerini yaktı. Bu vı kadan on dört gün sonra da A- rap nâsyonalist partisinden yar- dım gören Dürziler Sam'ın Meydan ve Sagur mahal. lelerini ele (geçirdiler; yerli halk ile bağdaştılar ve hen be- raber yürüyerek Ho. Komliser- in ikametgâhı olan Azım sara- yma vardiler, Senegalli muhafız 8skerlere hücum ettiler. Ertesi günü bu hücum tekrarlandı, ke- rakollar yakıldı ve saravın bir kısım €svası tahrip olundu. General Sarsil, Sam'da ve ci- ül ja- ki Fransız kuvvetlerini, tayyare. lerini, tanklarını, mitralvözlerini| ve Sair vasıtaları kullanması lâ- zım gelirken - ne isiyle gücivle meşgul yerlilere. ne ecnebi - lere, ne konsoloslara, kimseye haber vermeden ve en basit bir ihtara lüzum göremeden . su em. ri verdi. “Tonları çevirin sehri bombardıman ediniz!.. Bombardıman. birinciteşrinin 19 ve 20 inci günleri, gece gün- düz. ara vermeden devam etmis- ti. Memleketin tanınmısları ku- mandana basvurdular, atesin ke. silmesi ricasmda O bulundular 100.000 Osmanlı altını, 3.000 harp silâhı tediye ve teslim edil- mek şartiyle rica kabul edildi ve toplar, nihayet sustu! Bombardımanın insanca yap- tığı telefat miktarı malüm değil di; lâkin maddi hasarın vüz mil- von İranktan fazla olduğu mu - hakkaktı, İsyan Devam Ediyor İhtilâl ve isyan sona ermiş mi| idi? Ne gezer! İkineltesrinin 9 zunda, Arap ceteleriyle birle. şen Dürzi fedaileri, Suriyeden ayrılarak (Büyük Lübnan) a pes- keş çekilmiş olan Hasbaya ka; basımı zaptettiler; dört bin kisi- Tik baska bir kuvvet de ayın 15 inci günü, yine hedive verilmis kasabalardan birini, Rasavya, ve arkası sıra Mercayum'u ele g0- çirmişti. i Bu mhharebeler, iki tarafa da pek pahalıya mal oluyor. iki ta- raf da kahramanlıklar gösteri - yor. kan sel gibi akıyordu. Di- Her taraktan, Fransız zabıtasının nüfuzu hâkim olan büyük sehir- lerde o tevkiflerin, iskencelerin. Idamların sonu gelmiyordu. Bu! zabıta kuvvetinin basındaki me- murlar Fransızdı; fakat asıl fa- al ve insafsız olan unsurlar A- dana ve havalisinde ders gördük. ten sonra Suriyeye efendileriy- le beraber iltica'etmis olan" ya- bancılardı. Gerek bunlar tarafın- dan, gerek manda idaresince ya- Dılan işlerin ne derece adelet ve insanlık mefhumuna aykırı bü- Junduğunu tafsilâtiyle öğrenmek istiyenler, bilâhare yine hür fi- kirli Fransız muharrirleri tara - fından neşredilen “Damas, ous les bombes,, ve “La veritâ Ja Syrie,, ve “Portant pour la Sy- rie,, gibi kitaplara müracaat &- debilirler, Bu vakaların cöreyantı strasın- da Surivede bütün şehirler, köp- rüler, yol başları ve tesisat tel örgüler ve kum torbalariyle çev- rilmiş, her tarafa siperler kazıl- miş, istasyonlar yanmış, trenler ise ya durmuş. ya muhafiz kıta- lara emanet edilmişti Memle. kette tam bir harp hali ve man- zarası göze çarpıyor, postalar soyuluyor, köyler ve evler bası iyor, dağlar, dereler kurşun se- siyle ey & Meşhur Collet İsyan Sahasında £çenlerde, o maiyetindeki süvari kıtasiyle beraber Suriyeyi bırakarak hür Fransız. lara iltihakı mühim bir hâdise teş kil eden kolonel Collet, isvan bas ladığı sırada sadece teğmen idi ve bir Arap kuvveti Suriyenin şi.J Adamanın tahliyesinden sonra Ha maline düşen büyük şehirlerden başları üzerindedir. Baş hemşi- Te derhal içeriye emrini verir. Daha binanın kapısına varma - dan müthiş bir gürültü duyulur. Binahın yarısı slevler içindedir. Cam kırıkları, duvar parçaları, tahtalar her tarafta uçmakta - dır. Hemen yardım ekipleri, itfa- iye yardıma gelir. Bir yanda bonubardknman devam etmekte - dir diğer yanda ise imdada ge - lenler can ile baş ile çalışmakta bu kimsesiz yavruları kurtar - mıya gayret etmektedir. Bir sa- at sonra yangın söndürülmüş, or tahk sükün bulmuştur. Şimdi mürebbiyeler, oda, oda dolaşmakta, korkmuş, öteye be- İZ İY Yazan: Sevim SERTEL (Devamı 4 üncüde) Si Tiye dağılmış çocukları topla - maktadırlar, Allahtan hiç kimse yaralanmamıştır. Yapılan bir söy mada yalnız üç tane çocuğun ek sik olduğunu gördüler, Bunlar henüz bir iki gün evvel müesse- seye kabul edilen üç tane be - bektir, 18 aylık olan ikizleri Li- verpoollu bir balıkçı getirıniş ve bunları deniz kenarında bir s6 - pet içinde bulduğunu söylemiş- bu yetimhanenin en küçük öza- sı idi. Dokuz aylık olan bu yavru daha dün onlara getirilmişti, An nesi onu doğurduktan birkaç Üç Fransa Yazan: Sabiha SERTEİ gs Fransız hükümetini merkezi Vichy'dir. Cüy hurrelsi Mareşal Petain'dir, T ci Fransanın merkezi Londrad| Reis General De Gaulle'dür, | çüncü Fransa müstemlekeleri burada General Veygand'm geçer. Fakat Fransayı idare edi bunlardan hiçbirisi değildir, Di de bugün de Fransayı idate den 3 milyon sermayesi, 4 mily. kredi hesi 500 milyon t ruf akçesi olan, büyük sigol demiryolu, petrol kumpanyala rını kendine bağlıyan o Frai bankası, ve bunun etrafında lanan gruptur, Fransız bank müstemleke ticaretiyle meği olduğu gibi, Fransanın da iküs diyatma hâkimdir. Banka hül metler üzerinde hâkim oldu; gibi, satın aldığı gazeteleri Fransız efkâfı umumi esini eli; de tutar. * 4 Fransada halk cephesinin bo zulmasına sebep olan, devleti isini düşüren, © hazineni muhtaç olduğu parayı verme mek suretiyle hükümetleri taz yik eden, hükümet hisse senet! rini düşüren, halkı mali buhr; la tehdit eden, fraokı düşürten banka ve etrafındakilerdir. 19: de içtimai ıslahatı kötürümleşti; mek için kredileri kesen, Bl! kabinesini o düşlren, Sovyet Fransız, Sovyet - Çekoslovak laşmasının bozulmaşındu âmil lan, Fransanın diktatörlükle ik resini istiyen, Faşizme karşı mayüller gösteren bu bumka ilerdir. ciri İLİ Halk cephesinin dağılması Pr; ız vahdetinin bozulması de, ti. Fakat memlekette içtitmni lahat yaparak Fransız sanayici lerine zarar veren bu kuvveti ğıtmak, Fransanın hayatıma olsa dahi, bu grupun kâr törlüğünü kurmak için başvur dukları çare idi. Onlara göre F: #izm tehlikeli değildi. OF. halk cephesi, işçilerin hakları müdafan eden kanunlar, ima sermayeyi kötürümleştiren teki like vi mp birbiri ardı na kabineler düştü, halk cephesi müşterek ei mütekab yardım düsturları çiğnendi, cut muahedelere ii Mi yalandı, Fransa müttefiklerin den tecrit edildi, harp günü kapıları Faşizme açmakta bir tehlike görmediler, MA Şimdi Fransanın Almanya il işbirliği yapmasında bunun şaşılacak bir şey yoktur. Za Fransa bu yola 1935 tenberi yü rüyordu. Laval'ın Yialya ile om Flandin'lerin Vaşizi temayülleri, amiral Darlanla;— İngiliz düşmanlığı, hep bu sebe be dayanıyordu. Müstemleke ti careti yapan Fransız Bankası, iç imai tazyikler karşısında he gün o geriliyen, fedakârlıklar mecbur edilen Fransız sanayici leri için harp, ve bir Faşist dik burası bu kuvvetleri dağıtına in, yeğâne kurtuluş yoluydı Hele mağlübiyetten sonra İmpa| ratorluğa müstemlekelerin bira ası, dabilde bir faşist dikta turası kurmak imkânlarınn ve rilmesi Fransız gazetesinin dedi ği gibi, ne şans, ne şanstır, Am ma, Fransa bu suretle Almanya nın büyük hegemonyası içine gi rer, Reich dikteleriyle yaşarmış ne çıkar?... General De Gaulle'i idaresindeki hür & Fransızlarlş Vichy hükümetine bağlı müsteş lekelerde yaşıyan Fransızları hir birine dövüştürmek icap ediyor sa, o da yapılır. Çünkü iktidg mevkiinde üç Fransa yok, bi banka ve etrafındakiler vardır. hafta sonra ölmüştü. Yavrucu | ğun başka hiç kimsesi de yoktu Ortadan yok olan bu üç bebeği mazileri buydu. | Ikizleri yetimhanenin arka ta ralındaki ahırın içinde oradak samanların üzerinde uyur bul dular, Maskaralar, hiç bir şey ol mamış gibi, mışıl mışıl uyuyor lardı. Bunların nasıl olup ta ikir ci kattaki yataklarından bura ya fırlatıldıklarına ve öyle İker bir kazaya uğramadıklarma biç kimse akıl erdirememiştir. © j Dokuz aylık bebeğe gelinci onu da bahçedeki havuzam içil de bulmuşlardır. Yavrudaki kıs mete bakın ki, burada, suyun ü zerinde yüzmekte olan bir taht; parçasının üzerine düşmüş V Saatlerce orada o vaziyette kal mıştır. Bu bir talih möselesin i den ibarettir. Sözün kısası ertesi sabah gü neş doğduğu zaman bizim vetin hanedeki çocukların hepsi şaş salimdir. Şimdi yuvaları yıka len bu zavallıları daha salim bi yere nakledeceklerdir, l