HAZİRAN 19.41 İlk Coğrafya . Kongresi Dün Topl Maarif Vekili Söylediği Programlardaki Ayrılık, Terimler, ve Kitap Meselelerinin Halledileceği Maarif Vekili Hasan Âli Yücel Türkiyenin Seçen Harpte Ve Bu Harpteki İaşe Manzarası Büzp başlıyalı ki seneye yakın bir zaman olduğu halde, bügüne Küdar Türkiye harp sıkıntısını ta- Mamen duymamıştır. Bel Bihddelerin (fiyatları yükselmiş, belki bazı eşya piyasada azal belki hayat pahalılaşmıştır. Fakat Barbin mahrumiyetleri, sefaletleri Kirapları Türkiyeye girmemiştir. Türkiye, bu bukmdan Avrupa Memleketleri ile kıyas edilemiye- <ek derecede mesut bir vaziyette- dir, ——— © M. Zekeriya SERTEL Dir. geçen harpte muhtelif memleketlerin aldığı ve al- Eiya mecbur olduğu iktısadi ted lerden bahseden “harp iktıs İyatı,, adlı bir kitapta, 1917 tem | Buzunda Istanbuldan kaçan bir Yabancının o vakitki . İstanbulun te Vaziyetini anlatan bir mek - ubüna rastladım, Atinada Messa- Ete dMAthen gazetesinde çıkan | | | Bu mektuptan size bazı satırlar | Baklediyorum: “Istanbuldan kaçtık, çünkü ii ça yaşamamız artık maddeten aimkün değildi. Viyana ve Bu- yaPeştede dahi bazı zaruri ihfi-| kaplan tatmin etmenin ne karlar bii olduğunu bilirsiniz. Fakat ül, Stanbuldan Viyanaya geçti" imiz zaman âdeta ferah ve bu - ter tuyduk. Avusturyada birçok bizler yok, fakat Türkiysde hiç- İş e? yok. Viyanada halkım aç- hye» öldüğünü söyliyenler bu- kaş'âf olsun diye söylüyorlar, fa- t İstanbulda bu söz hakikatin! Kendisidir. : Haftalarca fstanbulda halka) len ekmekte gaz kokusu v in, Fakat açlıktan ölmekte olan) dışanlar için yenmiyecek ns var- Cak att keçi ve at eti, an- bip Zenginlerin sofrasını süsliyen lükstör, Halk açlıktan kırılır. tadar. yaçekirler servet yapmak- Tüpüşilil bu mektubu o vakit ki ru © İaşe teşkilâtnm bozukluğu- pp atmak için dercediyor. ani akika geçen harbi hatır! aaa bu yabancının bahs tahiş Epiyetin çok daha arı MüboMükları için, bu meküpta tedi tâğa olmadığını tasdikte te- düt etmezler, * # n gün evvel Berlinden gelen dum > p, Amerikalı ile konuşuyor. . 'en sormadan bana ihti - alanını anlattı; andı Bir Nütukta Söyledi. | Ankara,6 (A.A) Birinci 'Türk coğrafya kongresi bugün #aat 14 de dil ve tarih - coğral ya fakültesinde Maarif Vekili - miz Hasan Ali Yücel'in çok kıy- metli direktifleri ihtiva eden bir Dufukları ile açılmıştır. Maarf Vekili Hasan Ali Yücel, nutkuna şöyle başlamıştır: “Memleket ilminin gerek üni-| versite ve diğer okullarımızda ge rek memleketin muhtelif idari teşkilâtında mevzuumuz olan da va ve İş bakımından kıymetli mü messillerini aramızda görmekle mes'udum, Hepinizi hürmetle se- İâmlarım.,, Hasan Ali Yücel, bu toplantı - Yı “birinci coğrafya kongresi, olarak vasıflandırmasının sebe * bini şöyle izah etmiştir: “Bundan önce coğrafya için programlar, kitaplar ve diğer hu suslar hakkında birçok toplan - malar olrnakla beraber bu mev- zuu ber cephesinden nazara a - larak her cephesinin mümessili « ni bir araya toplıyacak şekilde şimdiye kadar hiçbir içtima ya: pılmamıştır. Bu ilktir. Hayırlı ve ilmi bir teşebbüsün başlangı- cadır.,, Maarif Vekili, Vekâletin kon - greyi niçin topladığını izah ettik ten sonra ilk meselenin “prog - Tam,, olduğunu, ilk mektepten başlıyarak orta okul ye liseleri - mizde coğrafya — programlarının bazı boşluklara kopmuş zincir « ler halinde bulunduğunu kayde- derek bunun sebeplerini anlat - mış, diğer taraftan programlar ayrı ayrı zamanlarda yapılır - ken sistem itibariyle tam bir in- sicam vücude getirilmediğini, ilk, orta ve lise programları bu ba- kımdan birbirleriyle iyi bağlan mış halde olmadığını, bundan başka bazı smıfların ders madde leri fazla, diğerleri noksan gö - rüldüğünü kaydetmiş, bundan Sonra İkinci dava olan coğrafya terimleri meselesine geçmiştir, Dil ve ilim , Hasan Ali Yücel bü mevzu üzerinde ezcümle demiştir ki: (Sonu Sa. 2 Sü, 4 te) GÜNLÜK SIYASI HALK GAZETESİ Büyük Britanyanın harp gayretlerine İngiliz kadınları da fiilen istirak ediyor: Bu resimde yardımcı nakliyat servisine gönüllü şoför yazılan İngiliz kadınlarından bir grupu vazife başında görüyoruz. "Bir Sulh Müzakeresi Yoktur, Roosevelt, Şayiaları Tekzip Etti —— Maamafih, Mihverin| Bir Sulh Teşebbüsü Yapacağı Şayidir Vasington 6 (A-A.) — Winant. am sulh teklifleri .getirip.. ge tirmediğine dair bir gazetecinin Sualine verdiği cevabin aynen neşrine Roosevelt müsaade et- miştir. Bu pek ender görülen bi hâdisedir. Roosevelt demiştir “Bir sulh teklifi onuncu de- recede bir yiğeni bile mevzuuba- his.değildir. Ne sulh teklifi ma- hivetinde, ne de her hangi bir sulh müzakeresi yoktur. Katiy- yen buna benzer bir şey mevcut değildir. Bunu Reisicümhurun bir tekzibi suretinde değil, fa- kat bir ittihamı suretinde kulla- ENE: Kimi ittiham ettiği Roosevelt- ten sorulmuş o da: “Almanyaya aldanan kimseleri, demiştir. (Devamı: Sa. 5, Si. 1) İçkilerin Derec İndirilecek Küçük Ambalâjlı Rakı Satılmasının Tamamen Men'ine Doğru Gidiliyor Ankara, 6 (TAN Muh; den) — Bütçe müzakeresi st sında ketiplerin alkol dereceleri- nin ayni seviyeye tenzili ve bü- yük şişelerle alkol satılması hak kında vâki olan beyanatlar alâ- kadar mahafili bu mevzu üzerin- de yeniden çalışmıya sevketmiş- tir. hat ve İçlimaf Muavenet kâleti vâki olan bu tenkitleri çok yerinde bularak umumi halk sıhhatinin yikayesi bakımından yüksek dereceli alkollerin dere- celerini İndirmek ve bunların sa- tıslarını mümkün mertebe güc - leştirmek icin birkac senedenberi| tesebbüsler vanmakta idi. Bu te-| <ebbüsler İnhisar İdaresinin de! gösterdiği iyi niyetler sayesinde kısmi bir neticeye vasıl“ olmuş - sa da arzu edilen gayeve var , mak için Vekâletce yeniden fa- sliyete geçilmiştir. Küçük ambalâjlı rakı satılma sının tamamen men'i ve alkol derecelerinin indirilmesi bu fha- liyetin hedefini teşkil etmekte- dir. Yeni şekilde içkiler (O bilhassz eh az hir kilo olmak üzere bü- yük şiselerle satılacaktır. Bun - dan başka derece seviyeleri de kırka indirilecektir. Bu suretle içkiler ayni seviye- de, ayni derecede ve ayni fi- yatta olacaktır. < Bugün 6 ıncı Sayfada Ren kli Akdeniz . Haritası «Sonu Sa, 2 Sü, 6 daj esi, 'Darlan, Bize Serzenişte Bulunmak İstememiş! Ofi Ajansına Göre Vi Maksat” İngilizlerin | Hile, Cebir Oyununu Aydınlatmaktı ,, Vichy 6 (A.A.) — “Havas-Ofi,, bildiriyor: Amiral Darlan'ın beyanatmda umümi harpten sonra Türkiye- de vukua gelen hâdiseler hak - kındaki fıkrasına karsı Türk Mmatbuatının saksülâmeli üzerine, salâhiyetter mahfille şu eihe- ti tasrih etmektedirler ki Baş- vekil muavini, Türkiyeye ker şı, m gayretinin safhaların- dan bir, tane teskil eden bu kadar eski bir hareket hakkmda serzenişte o bulunmak niyetini gütmemistir. Amiral ODarlan. valnız İngilizlerin iki vürlü hile ve cebir oyununu aydınlatmak istemiştir. Su cihet tebarüz ettirilmekte- dir ki, Fransız - Türk münaset leri değismemistir. o İskenderun sancağı meselesine verilen hal sureti, bu münasebetlerin ik temele dayandığını isbat etmek- tedir. Bu İki temel, ananevi dost lik ve yakın sarkta okars'lıkb haklara mütekahil hürmettir. Hususi Otomobiller | Tekrar İşliyebilecek Ankara, 6 (TAN) — Barin sarfi- yatının tahdidi halkmdaki kararma mede tadilât yapılacağı baber veril - mektedir. Humüsi arabalar son karar» name ile şeyrüseferden menedildiğin - İden garajlarda, depolarda motörleri bozulmakta ve lâstikleri satılmak su- getiyle tahrip olunmaktadır. Bunları gayri kabili istimal halden kurtarmak için böyle .bir karara almak lüzemu leri sürülmüştür. Hazırlanacak ka- tarnameye göre, Yalnız hususi araba lar yeniden seyrüselere başlıyabile - ceklerdir, Suriyede, bir Franz subayınm kumandasında yerlilerden mü- teşekkil bir müfreze Hitler Dedi ki "Gemi Kafilesi Sistemi Harp Demek Olur,, Alman Kumandanlığı Amerikanın. İstilâsını Ayın İstilâsı Kadar Hayali Telâkki Ediyor Vaşington 6 (A.A) — “Life, mecmuası, Hitler'in 23 mayısta mecmuanın Berlindeki muhs! ri olan Cudahy've yaptığı bir beyanali neşretmektedir. Cuda- hy Birleşik Amerikanın eski Bel. sika sefiridir. Hitler Amerikan muhabirine verdiği bu ilk mülâkatında şöy- le demiştir: 'Kafile sisteminin kabulü harpdemek ol Alman başkumandanlığı Amerika kita- sinin bütün ir kisminin istilâ- sını ayın İstilâsı kadar havali bir sey telâkki etmektedir. (Deva 5, Sü, 5) İngiltere, Moskov. Sefirini İstişare İçin Çağırdı Ankara, 6 (Radyo gazetesi) — Bugün gelen bir habere göre. In- giltere Hariciye Nazırı Mister E- den, İngilterenin Moskova bü - yük elçisi Sir Stafford Cripps'i İngiltereye davet etmiştir. Bü - yük elçi karısiyle beraber Stok- holm yoluyla Moskovadan Lon- draya hareket etmiştir. Londra radyosu zaman zaman istişare için sefirlerin* Londraya davet edilmeleri mutat olduğunu söylemiştir. Mister Eden şubat sonunda Ankaraya yaptığı ziya - tet esnasında Sir Cripps ile gö - rüştüğüne göre, bu yeni davetin değişen vaziyetle alâkadar oldu- ğu muhakkaktır. l Dışına Gönderilecek İ den birini teşkil edecektir. >. Cocuğunuza verebileceğiniz ön kıymetli hediye YALNIZ Çocuk Ansiklopedisi Olabilir. Cünkü bütün hediyeler unutulabilir. Fakat COCUK ANSİKLOPEDİSİ Çocuğun bütün hayatın- da izini bırakır. FIYATI (6) UTRADIR. i Vichy'de Kabine Dür iki Toplant .Daha Yapt Bu İştimaa, Afrika Umumi Valileri de İştirak Ettiler Darlan'ın Siyaseti Tasvip Edildi Şam Hava Meydanını İşgali Haberini Berlin Tekzip Ediyo Viehv, 6 (A, Amerikada 1 Muharebe Fırkası Hazırlandı yeti, Amiral Darlan'ın riyasetir de toplanmıştır. alan mahfillerde öğrenildiğine möre, bu toplantı da, evvelâ Surivedeki vazivd görüsülmüstür. o Bundan baski Hull'ün Fransa hakkında geze tecilere yaptığı son bevanat d bahis mevzuu edilmistir. Haber alındığına göre, hale Viehy'de bulunan General Wey gnd. Tunus Umum! Valisi Ami ral Esteva ve Garbi Fransız Af (Devami; Sa, 5, Sü, 2 Bu, Lüzumunda Kıta İlk Cüzütamdır Vaşington 6 (A.A.) — Ameri- ka harice seferi bir kuvvet gön- dermeğe karar verdiği takdirde “birinci muharebe fırkası, OA- merikan ordusunun kita dısına sevkedilecek ilk cüzütamların - Genelkurmay reisi General | Marshall mebusan meclisinin ma- liye encümeni tali komisyonun- ” söz alarak ezcümle demiştir i “Birinci fırka mutlak bir üs- tünlüğe sahip bir hücum kıta- sıdır ve bu itibarla yüzde yüz derecede yeni malzeme ile tec- hiz edilmiş bulunmaktadır. Ba- zn bakımlardan diğer bir takım cüzütamlar da bu fırka gibi rüc- haniyeğ atzedebilecek vazivet- tedir. (Devamı: Sa. 5, Sü. 4) Otomobildekileri Seyrederke v Yazan: Refik Halid ususi arabalar kaldırıldıktan ve taksiler tek veya çift ni a maralılara indirildikten sonra sayısı azalmış olan otom billere binenleri daha dikkatle, daha rahat, teker teker tetki | Gwsat bulmaktayım. Geçen gün tramvay camı arkasından bun seyretmekle, takındıkları tavır ve edayı mütalâa ve teşhisle epeyci oyalandım; dudaklarımda sigara yerine, sigara kadar hoş, hafil v keyif verici bir tebessüm olduğu halde... | Meselâ genç birini gördüm; o şekilde oturmuş, öyle bir düşü nüşü vardı ki, zihninden geçirdiğini bana renkli ve ışıklı bir rekl lâm kadar sarahatle okutuvermişti; “Yazık,, vallahi, şimdi bir para vereceğim, hiçbir tamdığa rastlamadığım, otomobille gittiğim österemediğim halde!,, Demek ki, insanların bir kısmı taksiye girl di mi aklı daima o mesele ile meşgul oluyor: “Ah, bir bildikle kat sılaşsam ve selimlaşsam... Yoksa katlandığım masraf neye yarı Bir zümre de var ki, bunun tamamen aksini yapıyor; yani aral gömülerek kendini göstermek istemez bir tavır alıyor, gözleri geliç geçene dikmiyor, boşluklara bakıyor... Ama, ben yine si yorum, gönlünde ayni arzu mevcut: “Ben kimseyi görmeyim, mez gibi yapayım; onlar beni görsünler, Böylesi daha kibar olur!, Başka bir zümre İse ana karnından mini müni bir otomobil rakiben çıkmış kadar kendisine, doğduğu tarihtenberi o nakil vası tasına alışmış edası veriyor; sahte bir ülfet, bir tabii telâkki edi bir benimseme, bir kayıtsızlık rolü! “Otomobil mi? Adam sen d bu benim, ayak kadar yaratılıştan ve âzayi vücudümden biri say lır. İnsan ayağiyle öğünür mü?,, Diğer bir mesele: Belli etmeme lerine rağmen ikide bir taksi saatini gözleriyle yoklamadan içlei rahat edemiyenleri kendilerine mahsus endişeli duruşlarından pe İ külü farkedebiliyorum. Otomobile acele bir iş veya bastalık yü | zünden hinenleri kolayen ayırt etmek te kabil: İş ehli heme: inecek, hattâ atlayıverecek gibi, âdeta eli kapı tokmağında duru yor; hastalar sokağa: “Acaba bir daha yürüyemiyeceğim, şu hal arusma yayan olarak katılamiyucak mıyım?,, mânasında hasreti, hüzünle, en samimi hisler ve düşüncelerle bakıyorlar. Belli k onlar iki çeşit otomobilden korkmaktadırlar: Bir tnnesi pek hız giden... Sıhhi imdat otomobili! Öteki çok ya | gideni: Cenaze oto. mobili! Kendi kendilerine söylendiklerini de farzediyorum: “Oto mobilde ayakları aşağıda, başı yukarıda oturmak bir saadet... Alla; onun içine İnsanı sırt üstü ve upuzun yatırmasın!, Hastasına giden otomobili doktorun ise düşündüğü şu olsa ge rektir: “Ben böyle bir giderim, iki giderim, arkasından uzununu ileterim!,