r Cumqrfe*sî” GA 4 HAZIRAN B ae TELGRAF: TAN, TELEFON: 24310, 24318, 24319 saraname Şeniniamın ALTINCI YIL — No. 2084 ISTANBUL 5 KURUŞ HS BN CYUR İlk Coğrafya Kongresi Dün Toplandı Maarif Vekili Söylediği Bir Nütukta Programlardaki Ayrılık, Terimler, ve Kitap Meselelerinin Halledileceğini Söyledi Si Ankara, 6 (A.A.) — Birinci Türk coğrafya kongresi bugün saat 14 de dil ve tarih - coğralf- ya fakültesinde Maarif Vekili - miz Hasan Ali Yücel'in çok kıy- metli direktifleri ihtiva eden bir nutukları ile açılmıştır. Maarif Vekili Hasan Ali Yücel, nutkuna şöyle başlamıştır: “Memleket ilminin gerek üni- versite ve diğer okullarımızda ge Tek memleketin muhtelif idari teşkilâtında mevzuumuz olan Ga va ve iş bakımından kıymetli mü messillerini aramızda görmekle mes'udum, Hepinizi hürmetle se- lâmlarım.., Hasan Ali Yücel, bu toplantı - yı “birinci coğrafya kongresi,, olarak vasıflandırmasının sebe - bini şöyle izah etmiştir: “Bundan önce coğrafya için programlar, kitaplar ve diğer hu suslar takkında birçok toplan - malar olmakla beraber bu mev- | — Maarif Vekili Hasan Âli Yücel | Türkiyenin 'Geçen Harpte Ve Bu Harpteki Lİcışe Manzarası başlıyalı iki seneye yakm bir zaman olduğu halde, bugüne kadar Türkiye harp sıkmtısını ta- Mamen duymamıştır. Belki bazı Maddelerin — fiyatları yükselmiş, | — belki bazı eşya piyasada azalmış, | belki hayat pahalılaşmıştır. Fakat i harbin mahrumiyetleri, sefaletleri, Ktrapları Türkiyeye girmemiştir. | — Türkiye, bu bakımdan Avrupa Memleketleri ile kıyas edilemiye- | — *tek derecede mesut bir vaziyette- | & İA M. Zekeriya SERTEL Dün, geçen harpte muhtelif memleketlerin aldığı ve al- | ğ—?'ya mecbur olduğu iktısadi ted dı?"erden bahseden “harp iktısa - Yatı,, adlı bir kitapta, 1917 tem | Muzunda İstanbuldan kaçan bir ihbancmm o vakitki. İstanbulun tuk, Vaziyetini anlatan bir mek - Ubuna rastladım. Atinada Messa- beı'e d'Athen gazetesinde çıkan U mektuptan size bazı satırlar klediyorum: Jstanbuldan kaçtık, çünkü ©- Mi Yaşamamız artık maddeten dainkün değildi. Viyana ve Bu- yareştede dahi bazı zaruri ihfi- açları tatmin etmenin ne kadar hiç olduğunu bilirsiniz. Faka_l i'ı Istanbuldan Viyanaya geçti- Zumiz zaman âdeta ferah ve bu - Ur duyduk. Avusturyada birçok bişler yok, fakat Türkiyede hiç- hik $ey yok. Viyanada halkım aç- nuh“ öldüğünü söyliyenler bu- k“lâf olsun diye söylüyorlar, fa- ç Itanbulda bu söz hakikatlin eendisidir. | v Haftalarca Istanbulda ha'ka k Fe" ekmekte gaz kokusu var- İnşa akat açlıktan ölmekte olan qır:n'f" için yenmiyecek ne var- tak Et, hattâ keçi ve at eti, an- bir p eHginlerin sofrasını süsliyen ei ükstür. Halk açlıktan kırılır- tad,, Mühtekirler servet yapmak- adır, Nâh...., Tirtellif bu mektubu o vakit ki Nü a,105€ teşkilâtının bozukluğu- anlatmak için dercediyor. yanîlhakika geçen harbi hatırlı - mah:r' l'm yabancının bahsettiği Şahit Umiyetin çok daha acılarına MmişL” Oldukları için, bu mek:üpta TedgilABa olmadığını tasdikte te- Üt etmezler. : DADA ıkg,gü“ evvel Berlinden gelen dün £ Amerikalı ile konuşuyor- WBen sormadan bana ihti - Mı anlattı: (Sonu Sa, 2 Sü, 6 da) zuu her cephesinden nazara a - larak her cephesinin mümessili - ni bir araya toplıyacak şekilde şimdiye kadar hiçbir içtima ya- pılmamıştır. Bu ilktir. Hayırlı ve ilmi bir teşebbüsün başlangı- cıdır.,, Maarif Vekili, Vekâletin kon - greyi niçin topladığını izah ettik ften sonra ilk meselenin “prog - ram,, olduğunu, ilk mektepten başlıyarak orta okul ye liseleri - mizde coğrafya programlarının bazı boşluklarla kopmuş zincir - ler halinde bulunduğunu kayde- derek bunun sebeplerini anlat - mış, diğer taraftan programlar ayrı ayrı zamanlarda yapılır - ken sistem itibariyle tam bir in- sicam vücude getirilmediğini, ilk, orta ve lise programları bu ba- kımdan birbirleriyle ivi bağlan £ mış halde olmadığını, bundan başka bazı sınıfların ders madde leri fazla, diğerleri noksan gö « Tüldüğünü kaydetmiş, bundan sonra ikinci dava olan coğrafya terimleri meselesine geçmiştir, Dil ve ilim |- Hasan Âli Yücel bu mevzu üzerinde ezcümle demiştir ki: (Sonu Sa, 2 Sü. 4 te) GÜNLÜK SİYASI HALK GAZETESİ Büyük Britanyanın harp gayre“"î__ne İngiliz kadınları da fiilen istirak ediyor: Bu resimde yardımcı nakliyat servisine gönüllü şoför yazılan İngiliz kadınlarından bir grupu vazife başında görüyoruz. "Bir Sulh | Müzakeresi Yoktur.. Roosevelt, Şayiaları Tekzip Etti —— Maamafih, Mihverin Bir Sulh Teşebbüsü Yapacağı Şayidir Vaşington 6 (A.A.) — Winant- in sulh teklifleri -getirip — ge- tirmediğine dair bir gazetecinin sualine verdiği cevabın aynen neşrine Roosevelt müsaade et- miştir. Bu pek ender görülen bir hâdisedir. Roosevelt demiştir ki: “Bir sulh teklifinin onuncu de- recede bir yiğeni bile mevzuuba- his,değildir. Ne sulh teklifi ma- hiyetinde, ne de her hangi bir sulh müzakeresi yoktur. Katiy- yen buna benzer bir şey mevcut değildir. Bunu Reisicümhurun bir tekzibi suretinde değil, fa- kat bir ittihamı suretinde kulla- nınız.,, Kimi ittiham ettiği Roosevelt- ten sorulmuş o da: “Almanyaya aldanan kimseleri,, demiştir. (Devamı: Sa, 5, Sü. 1) İçkilerin İndirilecek Derecesi Küçük Ambalâılı Ankara, 6 (TAN Muhabirin- den) — Bütçe müzakeresi sira- sında hatiplerin alkol dereceleri- nin ayni seviyeye tenzili ve bü- yük şişelerle alkol satılması hak kında vâki olan beyanatları alâ- kadar mahafili bu mevzu üzerin- de yeniden çalışmıya sevketmiş- ir. Sıhhat ve İçtimaf Muavenet Vekâleti vâki olan bu tenkitleri çok yerinde bularak umumi halk sıhhatinin vikayesi bakımından yüksek dereceli alkollerin dere- celerini indirmek ve bunların sa- tışlarını mümkün mertebe güç - leştirmek icin birkac senedenberi tesebbüsler vapmakta idi. Bu te- <sebbüsler İnhisar İdaresinin de Tamamen Men'ine Doğru Gidiliyor Rakı Satılmasının gösterdiği iyi niyetler sayesinde kısmi bir neticeye vasıl ölmuş - sa da arzu edilen gayeye var - mak için Vekâletce yeniden fa- aliyete geçilmiştir. Küçük ambalâjlı rakı satılma- sının tamamen men'i ve alkol derecelerinin indirilmesi bu faa- liyetin hedefini teşkil etmekte- dir. Yeni şekilde içkiler bilhassa en az bir kilo olmak üzere bü- yük şiselerle satılacaktır. Bun - dan başka derece seviyeleri de kırka indirilecektir. Bu suretle içkiler ayni seviye- de, ayni derecede ve ayni fi- yatta olacaktır. * B ğîugiin 6 ıncı Sayfada - Renkli Akdeniz aritası Suriyede, bir Fransız subayının kumandasında yerlilerden mü- ü teşekkil bir müfreze Darlan, Bize Serzenişte Bulunmak İstememiş! Ofi Ajansına Göre "Maksat - İngilizlerin Hile, Cebir Oyununu Aydınlatmaktı ,, Vichy 6 (A.A.) — “Havas-Ofi,, bildiriyor: Amiral Darlan'iın beyanatında umumi harpten sonra Türkiye- de vukua gelen hâdiseler hak - kındaki fıkrasına karşı Türk matbuatının aksülâmeli üzerine. salâhiyettar mahfille şu cihe- ti tasrih etmektedirler ki Baş- vekil muavini, Türkiyeye kar- şı, milli gayretinin — safhaların- dan bir, tanesini teskil eden bu kadar eski bir hareket hakkında serzenişte bulunmak niyetini gütmemiştir. Amiral Darlan. yalnız İngilizlerin iki vüzlü hile ve cebir oyununu aydınlatmak istemiştir. Şu cihet tebarüz ettirilmekte- dir ki, Fransız - Türk münaset- leri değişmemistir. İskenderun sancağı meselesine verilen hal sureti, bu münasebetlerin iki temele dayandığını isbat etmek- tedir. Bu iki temel, ananevi dost luk ye yakın sarkta karsılıklı haklara. mütekabhil hürmettir. ÇAUT İT MT LT ÜEZ aA el Husust Otomobiller Tekrar İşliyebilecek Ankara, 6 (TAN) — Bnzin sarfi- yatının tahdidi hakkındaki kararna- mede tadilât yapılacağı haber veril - mektedir. Hususi arabalar son karar- name ile seyrüseferden menedildiğin - den garajlarda, depolarda motörleri bozulmakta ve lâstikleri satılmak su- retiyle tahrip olunmaktadır. Bunları gayri kabili istimal halden kurtarmak için böyle . bir karara almak lüzumu eri sürülmüştür. Hazırlanacak ka- rarnameye göre, yalnız hususi aruba- lar yeniden seyrüsefere başlıyabile - ceklerdir, Hitler Dedi ki "Gemi Kafilesi Sistemi Harp Demek Olur.. Alman Kumandanlığı İstilâsını Ayın - İstilâsı Kadar Hayali Telâkki Ediyor Vaşington 6 (A.A.) — “Life,, mecmuası, Hitler'in 23 mayısta mecmüuanın Berlindeki hab Amerikanın £ Cocuğunuza verı;tıim-eğ'ınn en kıymetli hediye YALNIZ Çocuk Ansiklopedisi Olabilir. Cünkü bütün hediyeler unutulabilir. Fakat COCUK ANSİKLOPEDİSİ Çocuğun bütün hayatın- da izini bırakır. FIYATI (6Y LIRADIR. Vichy'de Kabine Dür İki Toplant Daha Yapt Bu İçtimaa, Afrika Umumi Valileri de İştirak Ettiler Darlan'ın Siyaseti Tasvip Edildi — Şam Hava Meydanını! İşgali Haberini Berlin Tekzip Ediyo Viehy, 6 (A. A.) — “DNEB. Bu sabah Fransız Nazırlar he yeti, Amiral Darlan'ın riyasetir de toplanmıştır. yi haber alan mahfillerde öğrenildiğine göre, bu toplantı da, evvelâ Surivedeki vazive görüsülmüstür. Bundan bask: Hull'ün Fransa hakkında gaze tecilere yaptığı son beyanat d bahis mevzuu edilmistir. Haber alındığına göre, hale Vichy'de bulunan General Wey gand. Tunus Umumi Valisi Ami ral Esteva ve Garbi Fransız Af (Devamı; Sa, 5, Sü. 2 Amerikada 1Muharabe Fırkası Hazırlandı —— Bu, Lüzumunda Kıta Dışına Gönderilecek İlk Cüzütamdır Vaşington 6 (A.A.) — Ameri- ka harice seferi bir kuvvet gön- dermeğe karar verdiği takdirde “birinci muharebe fırkası,, A- merikan ordusunun kita dışına sevkedilecek ilk cüzütamların - dan birini teşkil edecektir. Genelkurmay Treisi General Marshall mebusan meclisinin ma- liye encümeni tali komisyonun- îa söz alarak ezcümle. demiştir ı “Birinci fırka mutlak bir üs- tünlüğe sahip bir hücum kıta- sıdır ve bu itibarla yüzde yüz derecede yeni malzeme ile tec- hiz edilmiş bulunmaktadır. Ba- zı bakımlardan diğer bir takım cüzütamlar da bu fırka gibi rüc- haniyet atzedebilecek vaziyet- tedir. (Devamı: Sa, 5, Sü. 4) Fransız Garp Afrikası tmum valisi Pierre Boisson Otomobildekileri ereken Yazan: Refik Halid ususi arabalar kaldırıldıktan ve taksiler tek veya çift nu maralılara indirildikten sonra sayısı azalmış olan otomo ri- olan Cudahy'ye yaptığı bir beyanatı neşretmektedir. Cuda- hy Birleşik Amerikanın eski Bel. çika - sefiridir. Hitler Amerikan — muhabirine verdiği bu ilk mülâkatında şöy- le demiştir: — “Kafile sisteminin kabuülü harp . demek olur. Alman başkumandanlığı Amerika kıta- sının bütün bir kismının istilâ- sını ayın istilâsı kadar hayali bir sey telâkki etmektedir.., (Devamı: Sa. 5, Sü. 5) İngiltere, Moskova Sefirini İstişare İçin Çağırdı Ankara, 6 (Radyo gazetesi) — Bugün gelen bir habere göre. In- giltere Hariciye Nazırı Mister E- den, İngilterenin Moskova bü - yük elçisi Sir Stafford Crinps'i Ingiltereye davet etmiştir. Bü - yük elçi karısiyle beraber Stok- holm yoluyla Moskovadan Lon- draya hareket etmiştir. billere binenleri daha dikkatle, daha rahat, teker teker - tetkiki fırsat bulmaktayım, Geçen gün tramvay camı arkasından bunlar seyretmekle, takındıkları tavır ve edayı mütalâa ve teşhisle epeyci oyalandım; dudaklarımda sigara yerine, sigara kadar boş, hafilf v keyif verici bir tebessüm olduğu halde... Meselâ genç birini gördüm; o şekilde oturmuş, öyle bir düşü nüşü vardı ki, zihninden geçirdiğini bana renkli ve ışıklı bir rek lâm kadar sarahatle okutuvermişti: “Yazık,, vallahi, şimdi bir süri para vereceğim, hiçbir tanıdığa rastl dığı t bille gittiği gösteremediğim halde!,, Demek ki, insanların bir kısmı taksiye gir di mi aklı daima o mesele ile meşgul oluyor: “Ah, bir bildikle kar şılaşı ve selâmlaş Yoksa katlandığı f neye yarar?, Bir zümre de var ki, bunun tamamen aksini yapıyor; yani arabay, gömülerek kendini göstermek istemez bir tavır alıyor, gözlerin gelip geçene dikmiyor, boşluklara bakıyor... Ama, ben yine sezi yorum, gönlünde ayni arzu mevcut: “Ben kimseyi görmeyim, gör mez gibi yapayım; onlar beni görsünler. Böylesi daha kibar olur!, Başka bir zümre ise ana karnından mini mini bir otomobil, rakiben çıkmış kadar kendisine, doğduğu tarihtenberi o nakil vası tasına alışmış edası veriyor; sahte bir ülfet, bir tabii telâkki ediş ir beni , bir kay lık rolü! “O bil mi? Adam sen de bu benim, ayak kadar yaratılıştan ve âzayi vücudümden biri sayı lır. İnsan ayağiyle öğünür mü?,, Diğer bir mesele: Belli etmeme lerine rağmen ikide bir taksi saatini gözleriyle yoklamadan içler rahat edemiyenleri kendilerine mahsus endişeli duruşlarından pe kâla farkedebiliyorum. Otomobile acele bir iş veya hastalık yü zünden binenleri kolayca ayırt etmek te kabil: - İş ehli hemel inecek, hattâ atlayıverecek gibi, âdeta eli kapı tokmağında duru yor; hastalar sokağa: “Acaba bir daha yürüyemiyeceğim, şu hal) arasıma yayan olarak katılamiyacak mıyım?,, mânasında hasretle Londra radyosu zaman istişare için sefirlerin Londraya davet edilmeleri mutat olduğunu söylemiştir. Mister Eden şubat sonunda Ankaraya yaptığı ziya - ret esnasında Sir Cripps ile gö - rüştüğüne göre, bu yeni davetin değişen vaziyetle alâkadar oldu- ğu muhakkaktır. imi hisler ve düşüncelerle bakıyorlar. Belli ki onlar iki çeşit bilden korkmaktadırlar: Bir tanesi pek hız| giden... Sıhhi imdat otomobili! Öteki çok yavaş gideni: Cenaze oto mobili! Kendi kendilerine söylendiklerini de farzediyorum: “Oto bilde ayakları aşağıdı ikarıda oturmak bir saadet... Allal onun içine insanı sırt üstü ve Upuzun yatırmasın!,, Hastasına giden otomobilli doktorun i_ııı düş_ündüğü şu rektir: “Ben böyle bir giderim, iki gidı ar di ileterim!,, olsa ge uzununı BU .